Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
: 14 OCAK 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
7 işyerinde 11 bin işçiyi ilgilendiren sözleşme sonuçlandı: Ucretlerde yüzde 45 artış sağlandı
DISK'in grevi 1 gün sürdü• DtSK'e bağlı Tekstil tşçileri Sendikası ile Türkiye Tekstil
Işverenleri Sendikası (TlS) arasında 5.5 aydır sürdürülen ve önceki
gün greve çıkılan toplusözleşmelerde anlaşma sağlandı. Tekstil
Işçileri Sendikası Genel Sekreteri Süleyman Çelebi. Teksif ve Öz
Iplik-îş'in imzaladığı aynı sözleşme metnine imza attıklannı. ancak
anlaşma ile kazanılmış haklan koruduldannı söyledi.
İstanbul Haber Servisi - DİSK'e bağlı
Tekstil Işçi len Sendikası ile Türkiye Teks-
til tşverenleri Sendikası (TlS) arasında 5.5
aydır sürdürülen ve önceki gün grevle so-
nuçlanan 17. grup toplu iş sözleşmesinde
dün anlaşma sağlandı. lşçi ücretlerine ılk
6 ay içın yüzde 45 oranında zam sağlayan
anlaşma üzenne Tekstil İşçileri Sendika-
sı'nm İstanbul, Adana, Bursa ve Kahra-
manmaraş"ta kurulu 7 işyerinde başlattığı
1 günlük grev sona erdi. Tekstil Işçileri
Sendikası Genel Sekreten Süleyman Çe-
lebi. Teksif ve Öz tplik-tş'in imzaladığı
aynı sözleşme metnine imza attıklannı,
ancak işyeri bazında yaptıklan anlaşma
ile kazanılmış haklan koruduklannı söy-
ledi. TİS ile üç işçi sendikası arasında sür-
dürülen toplusözleşme görüşmelerinin an-
laşmazlıkla sonuçlanması üzerine grev ka-
ran alınmış, ancak greve bir gün kala ön-
ce Türk-tş'e bağlı Teksif. ardından Hak-
Iş'e bağlı Öz Iplık-Iş sendikalan sözleş-
meye imzaatmışlardı: Tekstil Işçileri Sen-
dikası ise grev karannı uygulamıştı
Türk-tş'e bağlı Teksif ve Hak-tş'e bağ-
lı Öz tplik-lş sendikalanndan sonra Teks-
til tşçilen Sendikası da TtS ile dün 11 bin
üyesi adına toplu ış sözleşmesi imzaladı.
Anlaşmanın imzalanmasının ardından ga-
zetemize konuşan Süleyman Çelebi, Tek-
sif ve Öz tplik-lş'ın imzaladığı aynı söz-
leşme metnine imza attıklannı, ancak ör-
gütlü olduklan işyerleri bazında yaptıkla-
n görüşmelerde kazanılmış haklann koru-
nacağı sözünü aldıklannı söyledi. Süley-
man Çelebi, yaptığı yazılı açıklamada da,
toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin işveren
sendikasının knz firsatçılığı yaparak kaza-
nılmış haklan geriletmeyi amaçlaması
üzerine bir süre tıkandığını belirtti. İşve-
ren sendikasının bu davranışına karşı. Tek-
sif ve Öz Iplik-lş sendikalan ile kazanıl-
mış işçi haklannı korumak için işbırliği
yaptıklannı anımsatan Çelebi, bu işbirli-
ğinin bir sonucu olarak sözleşme başında
sıfır zam öneren işveren sendikasımn üc-
KİCEM Başkanı Miimtaz soysal, özelleştirmelerin sendikasızlaştırmayı getirdigini söyledi
Devletin parası4
çarçur9
edilmesin
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- Kamu lşlet-
meciiiğini Geliştirme
Merkezi (KİGEM) Baş-
kanı Mürotaz SovsaL
hangi siyasal çızgide ya-
pıhrsa yapılsın yanhşla-
nn y inelenmesinin toplu-
murr dikkatıni çekmesi
gerektiğini vurguladı.
Kimsenin devletin para-
sını "çarçur" etme hakkı
olmadığını belirten Soy-
sal, "TürVdye'deki uygu-
lamalarola özeileştinne,
mayı getirmişrir" dedi.
Soysal, yerel yönetim ta-
sansının bir reform ol-
madığını kaydetti.
DlSK'e bağlı Genel-lş
Sendikası iie KlGEM'in
hazırladığı "Yerel Yöne-
timler, YereUeştinne,
•Özeileştirme, Yabancılaş-
ürma"' konulu çalışma
sendika merkezinde tanı-
tıldı. Genel-lş Sendikası
t Ö
Mümtaz Soysal, KİGEM'in hazıriadığı çalışmayı Genel-İş Başkanı tsmail Hakkı Önal ile birtiktc tanıtrı.
ş
Başkanı tsmail Hakkı ÖnaL beledıyelerin
ulus aşın şirketler için mutluluk kapısı
açtığını belirterek kitaplaştınlan çalışma
hakkında bilgi verdi.
KİGEM Başkanı Mümtaz Soysal, özel-
leştirmenin çıkış nedenine bakıldığtnda
uluslar ötesi şirketlerden kaynaklandığı-
nı kaydederek, -Bu şirketler önkrindeki
engefleri ve ulusal devleti yıkmaya karar-
İKhriar"dedi. Soysal, işçi konfederasyon-
iannm özeileştirme daigasma karşı mûca-
dele verdiklerini belirterek, "Hangi siya-
sal çizgide vapılırsa yapılsın yanüşlan tek-
rarlamanm toplumun rfikkatini çekroesi
gerekir'' dedi. Kimsenin devletin parası-
nı "çarçur" etme hakkınm buhmmadıği-
na dikkat çeken Soysal, "Törkiye'deki uy-
gulamalarryla özeUeştirme. sonunda sen-
dikastztaştırmayı getir-
nrıiştir'' dedi. Medyada
da sendikalann zayıflaş-
tınldığını vurgulayan
Soysal, yalnızca birkaç
ajans ile gazetede sen-
dika kaldığmı söyledi.
Özelleştirmede taşeron-
laşmayla da sendikasız-
laştırma yapıldığını an-
latan KJGEM Başkanı.
"Büyük şirketler kendi
aralannda bütünleşme-
ye gitmekte ve devleş-
mekledir. Bütün ülkele-
re egemen olan şirketler
ortaya çıknor. Bunun
sonucunda da tekel fi-
yatlan içinden çıkılmaz
bir çember ohışturur"
diye konuştu. Özeileş-
tirme sonucunda sağlık
sektöründe hastaya
müşteri gözüyle bakıl-
dığını_vurgulayan Soy-
sal, "OzeHeştirmeninen
kötü yanı bûdur" dedi.
Yerel yönetim tasan-
ret zammını yüzde 45'e çıkardığını kay-
detti. İşçi sendikalannın kararlı tutumu
karşısında işveren sendikasının getirmek
istediği esnek çalışma vb. öneriierini geri
çektığıni ifade eden Çelebi,"Ancak greve
birgün kala Teksif Sendikası. bazı kazanıl-
mış haklanmmn geriletilmesini içeren söz-
leşme>e imzaatarakbu işbirtiği süredniya-
n yolda bu-akn" dedi. Bu noktada DtSK
Testil'in sürece müdahale ederek kriz ba-
hanesiyle kendilerine dayatılan oyunu
bozduğunu savunan Çelebi, üyelerinin gö-
rüşleri doğrultusunda grev karan aldıkla-
nnı ve yine üyelennin görüşleri doğnıltu-
sunda sözleşmeyi imzaladıklannın altını
çizdi. Çelebi, grev süresince
ışverenlerle de görüşmeleri
sürdürdüklerini ifade ederek
"Yaptığımız görüşmeler so-
nucunda işyerfcri tek tek ele
ahnarak sorun tarhşümış ve
sonuçta 'kazanılmış haklan-
mızda hıçbır genleme olma-
mıştır.' Yine bu noktada,işye-
ri üyeterimizin karanyla ve
onayıyla grev uygulaması
kalduıhnıştır'' diye konuştu.
Süleyman Çelebi bundan
sonraki süreçte temel amaç-
lannın sendikalannı daha da
büyütmek olduğunu kaydet-
ti.
Öz tplik-lş Sendikası Ge-
nel Başkanı Yusuf Engin de
51 bin üyeli Teksif Sendika-
sı'nın sendikalar arası işbir-
liğini bozarak işverenle an-
laşması üzerine kendilerinin
de sözleşmeyi ımzalamak
zorunda kaldıklarını söyledi.
sının birreform olmadığını söyleyen Soy-
sal. "Ağırhk merkez vönenminin taşra ör-
güttenmesinin reformudur. Yerel yönetim
bundan ibaret değikür. Rant paviaşımını
vwrgutamak yerri yönetinı değildir. Re-
form etikcti konamaz'' diye konuştu.
BAYRAMDA İŞPORTACILIK Y4PMAKİÇİNBELEDİYELERDENİZİNİSTİYORLAR
Memurlar e yapıyor
SABİT ÖZKESER
ADANA - Yaşadıklan ekono-
mik sıkıntıya yıllardır çözüm bu-
lunamayan memurlar Ramazan
Bayramı'nda ek gelir sağlamak
amacıyla işportacılık yapmak
üzere belediyelere baş\Tiruyor.
Tüm Bel-Sen Adana Şube Baş-
kanı Mustafa Türkmen, memur-
lan işportacılığa de\letin ittiğıni
öne sürerek.
a
Bu durum devletin
utancıdır
7
* diye tepkı gösterdi.
Seyhan Beledıyesi Zabıta Mudu
rü Tekin Taylancı "Memurlardan
günlük sadece 200 bin Kra işgali> e
parası alacağız" dedi.
KESK'e bağh Tüm Bel-Sen
Adana Şube Başkanı Mustafa
Türkmen. Uluslararası Çalışma
Örgürü (ILO) Sözleşmesi'nde,
deviet memurlannın haftada 40
saat çalışıp, diğer saatlerde de
sağhklı çalışabilmesi için dinlen-
mesı gerektiğinin belirtildiğinı
anımsattı. Türkmen şunlan söy-
ledi: "Ancak Türkiye"de de\letin
memuruna verdiği değer ortada.
Memurlann ekonomik dunımu
1975 yılından sonra hep kötiiye
gitmişrir. Memur onurunu, kişili-
ğini yürütmek için 1989 yılında
örgüdenmeye başlamıştır. 10 yü-
dan beri de bunun mücadelesini
veriyor. Bizlere yüzde 25 ile 30
arasında zam yapılırken enflas-
yon almış başını gidhor. Rüşvet
onursuzluğunu benimsemeyenler
işportacılığa atılmak zorunda
kalmıştır. Bu durum devletin
utancıdır. Eğer bir öğretmen, öğ-
rvncisine, birkaç kuruş kazan-
mak için kalem satnorsa, o onur-
lu bir insandır."
Seyhan Beledıyesi Zabıta Mü-
dürü Tekın Taylancı geçen yıl
Ramazan ve Kurban bayramla-
nnda 300'ü aşkın memurun iş-
portacılık yapmak için kendileri-
ne başvurduğunu belirtti. Taylan-
cı. "Deviet daireleri cuma gfinfi
resmi tatile girecek. Memurlar bi-
ze başvurmaya başladdar. Bu in-
sanlara her bayramda olduğu gi-
bi bu bayramda da yardımcı ola-
cagız. Kendilerinden sadece gün-
lük 200 bin lira işgaliye parası ala-
caga" diye konuştu.
Anakent Belediyesi Zabıta
Müdürlüğü yetkilileri ıse ba\Tam
süresince şeker, giyim ve kolon-
ya gibı satış yapacak olanlara be-
lediye sınırlan içerisinde ve yaya
geçidinin engellenmeyeceği şe-
kilde izin vereceklerini söyledi.
Diyanet'in amaci:
Görevlilerin eğitim
seviyesini yükseltmek
Diyanet tşlen Başkanlığı
öncelikli hedeflerimn başmda
görevlılenn egıtım se\iyesi-
ni vükseltmek olduğunu bıl-
dirdi.6Ocakl999tarihhga-
zetımizde yeralan "Divanet
HalkınGeriandeKaktı^ba^
lıklı haber üzerine yazılı bir
açıklama yapan Diyanet tşle-
ri Başkanı MehmetNun Yıl-
mazşöylededi:
Diyanet İşlen Başkanlı-
gı "nın öncelikli hedeflerinden
bırisı, görevhlennm eğıtım
seviyesini yukseltmektir.
1992-1993 yılında Sos\alBi-
limler Yüksek Okulu'na 33
bin 770 personelımızin mûra-
caaü sa|lanmış, bunlardan 11
bin 871 'i kayıt yaptırmaya
hak kazanmıştır. Yüksek tah-
sil yaptınlması düşünülen
personel sayısının 50 bin cı-
vannda olmasına rağtnen tla-
hiyat Meslek Yüksek Okulla-
n kontenjanlannın sınırlı ol-
ması ve de\am mecbunyeti
bulunması, Sosyal Bılımler
Yüksek Okulu' na öğrenci ka-
bulünün de ÖSS de en az 105
puan alınması sartına bağlan-
ması sebebiyle uygulamalar
ıstenılen ölçüde başanlı ola-
mamıştır. 22-30 .Aralık 1997
tarihleri arasında >apılması
gereken ÖSS kayıtlannın
başlamasına 3 gün kala Baş-
kanlığımıza bıldırilen konu
ile ilgili bilgiler. aynı gün
!9/12'1997tarihvel903sa-
vılı yazımız ile bütün il müf-
tülüklerimize faks yoluyla u-
laştınlmıştır.
Söz konusu programa
7611 göre\'limızmüracaatet-
miş. bunlardan ÖSS'de 105
ve daha \-ukan puan alan
3853'ü de programa girmeye
hak kazanmıştır. 1999 2000
öğretim yılında söz konusu
programa personelimızın ka-
tılırnının sağlanması ıçın de
28'10'1999 tarihve 1385 sa-
yılı yazımız ile müftülükleri-
mıze gerekli talimat gönde-
rilmiştir Başkanlığımızın, söz
konusu programa lıse ve den-
gi okul mezunlannın tama-
mının alınması ve ÖSS'de
alınması gereken 105 puanm
düşürülmesi hususundaki ça-
hşmalan devam etmektedır.
alışveriş , / y j ç i Yaklaşan Şeker BayTamı nede-
^ _ _, İM£Ş$ njyje vatandaşian alışveriş he-
yecaıu sardı. Daha ucuz olması nedenryie bûyük çoğunluk semt pazarlan ve işportacüarı tercih eder-
ken böyük alışveriş merkederinde de satışlarda arüş olduğu beürtildi, Düşiik gelir grubunun tercih
ertiği semt pazartannda tezgâh önlerinde kuynıklar oluştu. (Fotoğraf: AA)
Yüzde 45 zam
TtS'ten yapılan açıklama-
da da hıçbır fark ve ayncalık
gözetilmeden 11 Ocak 1999
tarihinde Teksif ile imzala-
nan sözleşmenın aynı hü-
kümlenni kapsayan bir toplu
iş sözleşmesi yapıldığı belir-
tildi. Açıklamada, "Sözteşme
fle işçilerin 31A1998 tarihin-
dekiçıplak ücretkrine; birin-
d yılın ilk alu a> 1 için yüzde
45, ildnci 6 avi için yü/ifc 30.
ikinci \ılın ilk 6 ay1 için enflas-
yon oranında. ikinci 6 a> için
de yine enflasyon oranında
zam yapdıruşür'" denildi.
Sosyal yardım maddele-
nnde de ücret zammı oranla-
nnda artış sağlandığı vurgu-
lanan açıklamada, yapılan
ücret zammı ile ikinci 6 ayın
başmda ulaşılan ücŞt şevi-
yesinde, sözleşme Sncesine
göre yüzde 89 oranmda bir
artış sağlandığı kaydedildi.
Nergis Holding'den
zoruııluizin
Bursa'da. Nergis Hol-
ding'e bağlı Nergis Tekstil
AŞ. Polylen AŞ ve Sifaş
AŞ'de çalışan yaklaşik 3 bin
500 işçi. bir ay "zorunhı iz-
ne* çıkanldı. Türk-tş'e bağ-
lı Teksif Sendikası Bursa Pi-
lot Sanayi Şube Başkanı Vfe-
dat Coşaner, zorunlu izin ka-
rannın tekstil pıyasasındakı
sıkıntı ve satışlann arzulanan
düzeyde gerçekleşmemesi
üzerine alındığmı belirterek
"lşçiler dün imzaladığımız
toplu iş so/Jeşnıesine bile se-
vinmeye nrsat bulamadan zo-
runhı izne çıkankülar"" dedi.
Bursa'da. geçen ay da Sön-
mez Holding bünyesindeki
Sönmez ASF ve Söranez Fil-
ament'te işçiler ücretsiz
zorunlu izne çıkanlmıştı.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Lazların Tarihsel
Yolculuğu
"Güneşi balçıkla stvamak isteyen" ve "mızrağı çu-
vala sığdırmanın" hayali içindeki kimi muhteremler.
ne denli "Türkiye'de etnik kimlik farklıltklan yoktur"
diye konuşurtarsa konuşsunlar, Türkiye'de pekâlâ
20'nin üzerinde etnik grup yaşar ve kendi dilleri. ge-
lenekleri, kültürieri, alfabeleri vb. olan bu insanlar, bı-
zim kültürel zenginliğimızi oluşturur. Bunda gocuna-
cak hiçbir şey yok...
Bizler, bu etnik alt kimliklerin üzerinde, resmi dili-
miz Türkçe ve vatandaşlıktan oluşan bir "Türk üst
kimliği" oluşturmayı başarmışızdır ve Atatürk ulus-
çuluğu bu temellere dayanır.
"Irçılık" çok yaygın bir hastalıktır. Nasıl Türk ırkçı-
lan, Türkiye'de yaşayan herkesin Türk ırkından oldu-
ğu iddiasında iseler, diğer uluslann, etnik grupların
ırkçıtan dafarklı ırklann kendi ırklannın bir uzantısı ol-
duğu iddiasını ileri sürerler. Bundan bir süre önce,
Kürt kökenli bir siyasetçinın "Ey Kürtgençliği" diye
bir "hezeyanını" okumuş ve şaşkına dönmüştum.
Işin doğrusu, "Al birinı çarp ötekıne..." Hiçbir fark-
lanyok.
Tüm bunlan dile getirmemın nedeni, şu anda elım-
deolanveAli Ihsan Aksamaz'ınkalemealdığı, "Kaf-
kasya'dan Karadenız'e Lazlann Tanhsel Yolculuğu"
başlıklı kitap oldu. Kasım 1997'de Çiviyazıları Yayı-
nevi tarafından yayımlanan ve yazann değişik yerie-
re yazdığı makalelerden oluşan bu kitabın gıriş bö-
lümü, özellikle düşündürücü.
Sayın Aksamaz'ın konuya ilgisi, 1992 yazında Kar-
tal'da bir sokak sergisinden aldığı kitapla başlamış.
Bu kitapta Lazlann Gürcü olduğu ıddıa edılıyor, da-
ha doğrusu Lazlann, Gürcü soyundan olduğu ılen sü-
rülüyormuş.
Yazar, "O günden beri" diyor, "Lazlarla dolaylı ve-
ya dolaysız ilgili, Türkçe ve yabancı dillerde yayım-
Ianmış yüzlerce kitap, broşür, ansiklopedı maddesı
veya makale okudum. Kendilennden yardım göre-
bileceğine inandığım, Türkiye'de yaşayan Kafkasya
kökenli (Gürcü, Abaza, Adıge, Kabarday, Ibıh, Da-
ğıstanlı, Çeçen, Acara, Laz) entelektüellerie tanıştım.
Abhazya'ya gittim. Yurtdışından, Kafkasya ile ilgili
çalışmalan olan Ingiliz, Fransız, Alman, Rus, Ameri-
kalı, Italyan araştırmacılaria telefon, faks, mektup ile
veya yüzyüze bağlantı kurdum ve kaynak akışı sağ-
lamaya çalıştım. Böylece çok çeşitli kaynaklara ka-
vuşarak, bunlan çevirmeye ve yayımlamaya başla-
dım..."
"Lazlann Tanhsel Yolculuğu" çok ilgınç bir kitap.
Ve Lazlann bu yolculuğu, biraz da "hepimizın'' tanh-
sel yolculuğuyla örtüşüyor. "Biz kimiz" sorusuna ya-
nıt arayanlar, hep böyle tarihsel yolculuklardan me-
det umuyorlar.
Acaba gerekli mi? Acaba önemli mi?
Evdeki kitaplığımda, bu konularda kaleme alınmış
en az beş raf dolusu kitap var. Kürtlerle ilgili, Erme-
nilerle ilgili, Rumlarla ilgili, Kafkas halklanyla ilgili...
Rumeli'den Anadolu'ya gelenlerle ilgili kitaplar ha-
riç olmak üzere, genellikle "eleştirel birbakış" ege-
men. Hele Kürt ve Eımenilerle ilgili kitaplarda, yoğun
bir Osmanlı ve Türk düşmanlığı körükleniyor. Acaba
bunu hak ediyor muyuz?
"""Cumhuriyetimizle birlikte gelen "Türk kavramı"
acaba ırkçı birtakım yorumlara izin veriyor mu? Hiç
sanmıyorum. Peki, Türkiye'de belli düzeylerde ırkçı-
lık yapılıyor mu? Elbette yapılıyor. Hem de insana u-
tanç verici düzeyde...
Kimi kamu görevlilerinin ırkçılık yapması ve top-
lumdaki ufak birazınlığın toplumsal ve siyasal konu-
lara ırkçı bir biçimde bakması, Türkiye'nin "ırkçı bir
felsefeye" sahip olduğunu mu gösteriyor? Hayır,
binlerce kez hayır...
Zaten bunu nasıl düşünebiliriz ki? San saçlı ve ma-
vi gözlü bir Selanikli olan Mustafa Kemal'ın önder-
liğinde kurulan ve düşünce temellerını Kürt kökenli
bir Ziya Gökalp'in oluşturduğu Türkiye Cumhuriye-
ti'nin kuruluşfelsefesinin "ırkçı" olması mümkün mü?
1990'lann dünyasının "alt kimlikleri" ön plana çı-
kartma modası, bir yandan "dinsel ve mezhepsel",
bir yandan da "etnik" kimlikleri ön plana çıkardı ve
tartışmaya açtı. Bizim gibi "sofrasındakı ekmeğin"
küçük olduğu ülkelerde, bu tartışma "yıkıcı" oluyor.
Aslında, meseleyi salt "sofrayla" açıklamak da ya-
nıltıcı. Dünyanın en zengin sofralarında oturan Ûu-
ebec halkı, Kanada'dan aynlmak istıyorsa, "ulusal
duygulann" salt ekonomiyle açıklanmasından vaz-
geçmemiz gerekiyor.
Bin yıldır bu topraklarda yaşıyoruz ve haklı olarak
kendimizi bu topraklardaki tüm uygarlıkların mıras-
çısı sayıyoruz.
Ancak bu "miras" konusunda, korkanm biraz za-
rardayız. Zira mirasın "artılan" hep başkalannın ha-
nesine yazılırken, "eksileri" bizim hanemize yazılı y-
or.
Ne diyelim, meyveli ağaç taşlanır...
MKEK yeniden yapılanıyor
ANKARA (AA) - Cumhuriyet tarihinin
en eski kuruluşlan arasında yer alan Ma-
kina ve Kimya Endüstrisi K.urumu'nun
(MKEK) işlevini arttırmak ve günün geli-
şen teknolojileri çerçevesinde üretim için
önemli bir operasyona gidiliyor.
Ana yapısı dahil, bağlı ve ilgili kuruluş-
larda geniş bir revizyona gidilmesi planla-
nan MKEK'nin, özellikle sivil amaçlı üre-
tim yapan tesislerin tümünden çekilmesi,
bunlann özelleştirilmesi planlanıyor.
Yeni haliyle kurumun, kuvvet komutan-
lıklannm ihtiyacı olan askeri mühimmat
üretimine yönelmesi öngörülüyor.
Türk sa\aınma sanayısinin "mutfak ku-
ruluşu" olarak bilinen Makina ve Kimya
Endüstnsi Kurumu'nun yapısal durumu,
mart ayı içinde Genelkurmay Başkanlı-
ğı'nda yapılacak bir toplantıda, aynntılan
ile ele alınacak. Bir başka ifadeyle son gün-
lerde yapısal değişikliği gündeme gelen
MKEK masaya yatınlarak günün şartlan-
na adaptasyonu konusunda Genelkur-
may'ın görüş ve önerileri alınacak.
MKEK Genel Müdürlüğü yetkilileri,
mart aymda yapılması planlanan toplantı
öncesinde kurumla ilgili yoğun bir çalışma
sürdürüldüğünü ve hazırlanan raporlann.
mart ayına kadar Genelkurmay Başkanlı-
ğı'na sunulacağını belirttiler.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önümüzde-
ki 10 yıl içensinde ihtiyaç duyduğu asken
mühimmat malzemelerinin teminı konu-
sunda ise MKEK'ye. ordunun 10>ıllıkte-
darik programının verildiği öğrenildı.
Genelkurmay Başkanlığı dışında Kara.
Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı ta-
rafından titiz bir çalışma sonrasında belir-
lenen, ihtiyaç duyulan savunma sanayıi
amaçlı üretim kalemlerini. MKEK'nin yıl-
lık programlanna alınması ve üretim hazır-
lıklaruıın bu çerçevede yapılması program-
landı.
TSK'nin 10 yıllık tedank programı çer-
çevesinde ihtiyaç duyduğu özellik ve mik-
tarlarda, 155 mm top mühımmatı. 106 mm
gt mühimmatı, 9 mm mp-5 makıneli ta-
banca. fişek, tank topu, obüs mühımmat-
lan, otomatik bombaatar, modern makine-
li tüfek üretimleri, 40 mm bombaatar, ateş
gücü yüksek tabbıyeler, 12.7 mm. uçaksa-
var ile M85 makineli tüfek üretimı ile çe-
şitli roket ve diğer mühimmat üretimlen y-
er alıyor.
Verçi borcunuzu
t ü m ş u b e l e r i m i z d e n ö d e y e b EMLAK BANKASI