Katalog

SAYFA CUMHURİYET 12OCAK1999SAU OLAYLAR VE GORUŞLER fNerdesin Ey însanlık! I M. tSKENDER ÖZTURANLI Hukukçu T ürkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden be- ri çağdaş dünyayı amaçlamış, çağdaş uygarlık düzeyini ya- kalamaya çahşmıştır. Ama çağdaş dünyanın eksiklerini ve yanlışlannı çok iyi bilen büyük devlet adamı Atatürk, bu nedenle Türk ulusunu 'çağdaş uygarhk dü- zeyininüstüne' çıkarmak istemiştir. Çünkü bır yandan sanat, bilim ve gü- zellikleri kapsayan çağdaş dünya, öte yandan 'emperyaHzmin vekapi- talizmin'acımasızlığını uygulamak- ta, bencilliğin ve çıkarcılığın burgaç- lannda bocalamaktadır. Bugerçeği gözlediği ıçin 'Baö'ya karşın Bancı' olan Mustafa Kemal, çağdaş dünyanın güzelliklerini ala- rak çirkinliklerini atmış, ulusal de- ğerlerle e\Tensel değerleri birleştir- mek istemiştir. Însanlık tarihi yüzyıllar boyunca türlü yabanılIıkJara, din ve mezhep kavgalanna tanık olmuş, uluslann uluslan, kışilerin kişileri boğazladık- lannı görmüştür. Bu nedenledir ki Atatürk, Türk ulusuna yön verme- ye çalışırken bu gerçeği de gözden uzak rutmamıştır. "Bizim yolumuzu çizen, içinde yaşadığunız yurt, bağ- nndan çıktığımız Türk ulusu ve bir de uluslar tarihinin binbir sıkıno ve acı dolu yapraklanndan çıkardığı- mız sonuçlardır" demiştir. Ozlem- lerle gerçekleri hiçbir zaman birbi- rine kanştırmamıştır.Yaşamı boyun- ca da •insan haklannı, banşı ve ulus- lararası bir uyumu' savunmuştur. "tnsanlanmutiukılacağımdiye.on- lan birbirine boğaztatma" gırişim- lerinin her zaman karşısında yer al- mıştır. Insanlıği savaştan alıkoyacak en ivedi ve en etkili önlemin, 'sakhr- ganınyanına kâr kalmayacağını an- îatacak uluslararası giiçlü bir örgü- rün kurulması' olacağını söylemış, 'Milletler Cemlyeti'nin bu görevi gereği gibi yapamadığını vurgula- mıştır. Bu düşüncelerle Orta Avrupa'da oluşmaya başlayan tehlikeyi önlemek ıçin tüm komşu ülkelerle dostluk anlaşmalan yapmış, Balkan ve Sa- dabat paktlannm öncülüğünü üstlen- mıştır. Bilindiği gibi 1. Dünya Savaşı so- nundagerçekleşen'Milletler Cemi- yeti', 2. Dünya Savaşı 'nı önleyeme- miştir. Savaş sonunda anlaşmazlık- lan önlemek ve insanlan mutlu kıl- mak için kurulan Birleşmiş Millet- ler örgütü de aynı çıkmazm içinde- dır. Devletlerin devletleri sömürmesi- ne. insanlann insanlan tepelemesi- ne engel olamamaktadır. Ustelik bir de terör belası. uygar diye geçinen devlet yöneticilerini şaşırtmış, ne yapacaklannı bilemez duruma ge- tirmiştir. Türkiye 199O'lı yıllardan beri te- rörist bir eylemin odağı haline gel- miştir. Bugüne değin yurdumuzda otuz binin üstünde askerimizi, öğ- retmenimizi, köylümüzü, çoluk ço- cuğumuzu acımasızca öldüren te- rörün elebası, en sonunda ininden çı- kanlmış, Rusya üzennden ttalya'ya geçmiştir. Orada, önce tutuklanmış, sonra da bır \ illaya yerleştirilmiştir. Italyan hükümeti neredeyse bu ki- şiye siyasal sığınma hakkı taruyacak- tır. Tüm dünyanın terörist olarak ta- nıdığı bu kandökücü, Alman yargı yerlerince kırmızı bültenle aranmak- tadır. Türk hükümeti, kendisini yar- gılamak üzere istemektedir. Ne var ki bu insanlık suçlusunu Italyan hü- kümeti korumakta, politik neden- lerle Fransa ve lngiltere destekle- mekte, Alman hükümeti ise yargı ka- rannı görmezlıkten gelmektedir. Es- ki Fransız Cumhurbaşkanının eşı Madam Mrtterrand -Bütün KürtJer kalbimde, ama Apo'nun yeri bam- başka" biçiminde konuşmuş ve te- rörist Öcalan ı ltalya'da ziyaret et- meye kalkışmıştır. Çağdaş dünya, bütün bunlan uy- garlık adına yaptığmı söyleyecek durumda değildir. Bırtakım çıkar hesaplannı, Türkiye üzerinde oy- nanmak istenen oyunlan gizlemesi de olanaksızdır. Bu durum karşısın- da çekinmeden söyleyebiliriz kı, çağdaş bildiğimiz dünya ne yazık Id uygar değildir. Batı, bir kez daha tüm çırkınliklerini gözler önüne ser- miş. güzellıklergörünmezolmuştur. Böylesine bir ortamda gelin de anımsamayın büyük devlet adamı Atatürk'ü. Yüzyıİın başında çağdaş uygarlığı yakalamak üzere yola çıkan Atatürk, çok kısa bir zaman sonra onu yakalamış \e o düze>in üstüne çıkarmıştı Türk ulusunu. Bu gerçe- ği 1970 lerde 'Bir Mifletin Yeniden Doğuşu' adlı yapıtında şu tümcey- le belirlemişti Lord KJnross: ''Ata- türk, ülkesini ortaçağdan çağdaşlı- ğın esiğine. bir adım da ilerisine ge- tirmiştir." "Yurtta banş, dünyada banş" özdeyışıyle tüm dünyayı pe- şinden sürükleyen Atatürk'ün do- ğumunun 100. yılı nedeniyle 1981 yılmı 'Atatürk Yıh' olarak ilan eden Birleşmiş Mılletler'e bağlı bir eği- tim ve kültür kurumu, UNESCO'nun aldığı karann son tümceleri şöyle- dir: "Atatürk, dün>a uluslan ara- smda karşılıklı anlayışın, sürekli ba- rışın öncülüğünü yapmış, tüm yaşa- mı boyunca hiçbir renk, din, ırk ay- rımı gözetmeyen bir uyum ve işbir- liğinin doğacağına inanmışhr... Ey- lemini her zaman banş, uluslarara- sı anla>iş ve insan haklanna savgı yönünde gerçekleştirmek istemiş- tir." Ölümünden bir yıl önce bakınız nasıl konuşmaktadır: " Bugün bü- tün dünya uluslan aşağı yukan ak- raba olmuşlardır ve olmakla uğraş- maktadırlar. Bu nedenle insan bağ- lı okluğu ulusun varlığını \e mutlu- luğunu düşündüğü kadar, bütün dünya uluslannın erinç ve gönenci- ni düşünnıeti ve kendi ulusunun mut- luluğuna ne kadar değer veriyorsa, bütün dünya uluslannın mutluluğu- na yardırn etmeyeelinden geldiği ka- dar cahşmalıdır_. Dünvanınfilanye- rinde bir rahatsızlık varsa bana ne dememeliyiz. Böyle bir rahatsızlık varsa tıpkı kendi aramızda oünuş gibi onunla ilgilenmeliyiz. Olay ne kadar uzak olursa olsun. bu ilkeden şaşmamak gerekir. Bu düşünüş, in- sanlan. uluslan ve hükümetleri ben- cillikten kurtanr. Bencillik kişisel ol- sun, ulusal olsun, herzaman körü sa- yümahdır." Atatürk, düşüncesiyle. söylemi ve eylemiyle çağdaş uygarlığı geriler- de bırakan bir önderdir. Dünyanın tüm yönetıcilen, çağdaşhktan ve uy- garlıktan vazgeçmek istemıyorlarsa. Atatürk'ten örnek almalı ve onu iz- lemelidirler. Çünkü Atatürk, ölü- münden 60 yıl sonra da dünyamızı ışıtmakta ve aydınlatmaktadır. Bu gerçeği görmeyenler, bugünkü po- litikalarını sürdürmek isteyenler, unutmasınlar ki çok yakın bir gelecekte "nerdesin ev insanlık" haykınşlan arasında tükenıp yitecek- lerdir. "Devrimin amacı ülkenin tam bağımsızlığını gerçekleştir- mek, halkın mutluluğunu sağlamak, gerçek bir halk yöne- timi kurmak ve çağdaş uygarlık düzeyıne bir an önce var- maktır." Haziran 1970 tarihli bildiri bu açıklama ile başlıyordu. Bil- diriyi yayımlayanlar o günlerin Atatürkçü, Cumhuriyet dev- riminin ilkelerine yürekten bağlı bilinçli gençlerıydi. "Bugünkü sömürgen düzen can çekişmektedir. Iktidan ve muhalefeti ile politika oligarşisinin çıkahannı sürdürme ça- . balan başansız kalacaktır. Hiçbir tutucu tedbir, tehdit ve şid- • det devrimci gelişmeyi durduramaz ve geciktiremez." Şu günlerde de böyle bir bildiri yayımlanamaz mı? Üç aşa- - ğı beş yukan aynı istekler, özlemler belirtilemez mi? Oysa " aradan otuz yıl geçmiş! 12 Martlar, 12 Eylüller, milliyetçi cep- Z' heler, EcevhVin kısa hükümetleri yaşanmış! Ama degişen ne? 'j 14 maddede sıralanmış Atatürk devrimcisi gençlerin is- jiteklen: *T Önce toprak reformu. Köylü toprağının sahibi olacak. Or- <;.taçağdan kalan hertüriü ilişki; bey, ağa, şeyh, tefeci yok edi- •iJecek. *"' Herkes mesken sahibi olacak, kıyılann yağmasına, kamu- laştırmalara kesinlikle son verilecek. Yeraltı servetlerimiz, büyük maden kaynaklanmız yaban- cı egemenliğinden kurtanlacak. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Bu Çağrı Hep Yürürlükte!••• Büyük sanayi devlet eliyle kurulacak. Bankalar, sigorta şirketleri devletleştirilecek. Dış ticaret devletleştinlecek. Alım satım kooperatifleri geliştirilecek. Devietçi bir kalkinma politikası izlenecek. 1961 Anayasası'nın vatandaşa, insan haysiyetine yaraşır bir yaşama düzeyi ve güvenliğı sağlanacak. insan sağlığı ticaret konusu olmaktan çıkanlacak, halk ço- cuklarına en geniş okuma olanağı sağlanacak. Kalkınmaya dönük ulusçu ve halkçı bir eğitim devrimi gerçekleştirılecek. Bütün irtica yuvalan kurutulacak. Devlet, halkın hizrnetinde olacak. Devlet yönetimi halkçı bir düzenle yeni baştan kurulacak. Eşit işe eşrt ücret ilkesi- ne dayanan personel devrimi yapılacak. Ülkenin dış ilişkileri ulusal savunma strateji»ne-gbre ye- niden düzenlenecek. " v» : " ' "'' Dış politika bütün devietlerle dostluk ve banş içinde ülke- nin tam bağımsızlığını sağlamaya yönelecek, her türiü ba- ğımlı ilişkılere son verilecek. Aynntılara girmeden özetlediğim bu on dört istek, dilek, özlem, o gün bugün gerçekleştirilebildi mi? Tam tersi oldu! Özelleştirmeler, yabancılara üs vermeler, irtica kaynakları- nın kat kat güçlenmesi, tam bağımsızlığın sağlanması vb. vb... llhan Selçuk'un 12 Haziran 1970 tarihli yazısını eskı dos- yalann içinde buldum. Otuz yıl sonra bu belgesellik önemi kazanan yazıyı okurken gülmeli mi ağlamalı mı, bilemedim. Nereden nerelere geldiğimizi düşünmemiz ıçin bu bildiriyi o günlerin yurtsever gençlerinin yayımladıkları bildiriyi, hiç değilse özet olarak sizlere sunmakta yarar gördüm. llhan Selçuk şöyle demiş: "Bu on dört maddede sıralanan tedbırlerin birine bile 'hayır' diyebilecek bir yurtsever düşünemiyoruz. Türk dev- rimi özüyle belirginleşmiştir, bu özün çevresinde biçimini alacaktır." 1970 yılında yayımlanan bildiri bugün de hepimizin katılacağı şu seslenişle bitiyor: "Bütün yurtseverleri Atatürk geleneklerine uygun bir Isenetienme içinde eylem beraberliğine çağınyoruz." Bugün!e''de de yürürlükte olan bir çağrı bu!.. PENCERE Idi Amin Neden Yakalandı?.. Oevletin içine yuvalan mış "Çefe"den Haluk Kır- cı'nın yakalanması 28 Şubat'ın başarısı... 28 Şubat sürüyor. Kıncı kim?.. Ülkücü kesimdelakabı "IdiAmin". Bahçelievlerkat- liamında tetikçi. MHP yönetimınde üst kesımle "ir- tibatı_" var. MtT ve Savaş raporlarında adı Tansu Çil- ler, Özer Çiller, Mehmet Ağar, Sedat Bucak, Ib- rahim Şahin, Korkut Eken, Hüseyin Baybaşin, Abdullah Çatlı, Ahmet Cem Ersever ve Tarık Ümrt'le birlikte geçmekte. Mehmet Ağar, Haluk Kır- cı'yı tanımadığını ileri sürmüş, ancak katilin nikâh şahıdi olduğu fotoğraflarla ortaya çıkmış. Devletın Kır- cı'yı kullandığı söyleniyor. 1991 'de yayımlanan kita- bında Kırcı "Müslümanlara cihat Allah tarafından farz olunmuştur. Cihadın farz olduğunu ınkâra kal- kışan dinden çıkar, kâfir olur" dıye yazıyor; ikinci kı- tabında bu düşüncesinden vazgeçerek ülkücü genç- lere oğütler veriyor. Haluk Kırcı'nın arkasındakiler kimler?.. Haluk Kırcı eli kanlı bir kukla... Oynatan belli. 28 Şubat'ta asker ıkı hedef koydu: İrtica.. Ve çete Çoğunluğu Müslüman Türkiye gibi bir ülkede ikti- dar mürtecinın eline geçtı mi ve üstelik devlet çete- leşti mi, demokrasi memokrasi olmaz. 28 Şubat'a kar- şı çıkmak demokrasi savaşımı değildir; tersine Tür- kiye'nin karanlık ve kanlı ellere geçmesıne hızmettir. 28 Şubat süreci olmasaydı, çete, aydınlan teker te- ker öldürme sürecini yürütecek, Türkiye 2000 yılına çeteyle irtica iktidannın ışbirlığinde girecekti. Ancak tehlikenin geçtiğı söylenebilir mi?.. İrtica ile PKK'ye yanaşık kesim elbette 28 Şubat sürecine karşı olacaklar. Çete elemanlan ile adlan bir- likte anılan DYP'lilerin, "demokrasi savaşımı" gö- rüntüsü altında 28 Şubat karşıtlığı da doğaldır. En- tel takımının aymazlığı sürüyor. Solda at gözlüğü ta- kanlan bunlara eklerseniz, ışın kolay olmadığı orta- ya çıkar. Asker çeteye karşı vaziyet alınca MHP'nin yeni lideri de dara ve zora gırdı. • 28 Şubat'tan bu yana faili meçhul cinayetier dur- du; katıller yakalanıyor... Kırcı bu yolda bir kilometre taşı... Arkası gelecek... Çünkü halkın ezici çoğunluğu silahlı çetelerin her türlüsüne karşı 28 Şubat'la el ele... ABank. ALease. InvestA. Üçü de kendi sektöründe yukselen bir yıldız. Üçü de Türkıye'ye Coca-Cola. Honda, tsuzu, Efes Pilsen, Faber-Castetl gibi önemli markalan sunan Anadotu Grubu'na bağlı; gücünü Anadolu Grubu'ndan alıyor. Üçü de size hizmet vermeye hazır. bugüne kadar gösterdiğı performansla gelecekten emin. Üçünün de bir tek amacı var: Başarınızda güçlü bır ortak crtmak. Üçüne de ABank şubelerinden ulaşabiHrsiniz. J^BankALTERNAHFSANK A.Ş. «.TEMHTİF FW*MS«L KfUUMA *-? InvestA»t T£BH*TW MOHCÜİ UTMfTLEK *•}.