Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 EYLÜL 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Dayanışma
Sağrısı
I ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Harb-tş
Sendikası Genel Başkanı
Izzet Çetin. kamuoyunu
ABD askeri ışyerlerinde 48
gündür grev yapan işçilerle
dayanışmaya çağırdı. Çetin,
Adana. Izmir ve Ankara'da
sürmekte olan grev
sırasında ulusal yasalardan
gelen haklannı kullanmakta
bile zorlandıkJannı
belirterek, "Çok Taraflı
Yatınm Anlaşması'nın
amaçladığı tipik bir
uygulama ile karşı
karşıyayız. ABD'li işveren,
kendi ülkesinin kurallannı
ve yasalannı bize
dayatmaya kalkıştyor. Aynı
tavrı. toplusözleşme
görüşmelerinde gösterdiler.
ABD işyerlerinde Amerikan
yurttaşlannın
çalıştınlmaması yönündeki
istemlerimizi ısrarla
reddediyor" dedi.
Susurluk
ansiklopedisi
• ANKARA (ANKA)-
Ankara Üniversitesi lletişim
Fakültesi sitesi tnternet'te
hizmete girdi. AÜ tLEF'in
web sitesinde okulda
gazetecilik öğrenimi gören
öğrencilerin desteğiyle
hazırlanan geniş bir
Susurluk arşivi de yer alıyor.
Susurluk arşivinde Abdullah
Çatlı ve arkadaşlannın
içinde bulunduğu
Mercedes'in 3 Kasım
1996"ta Susurluk'la
kamyona çarpmasıyla
başlayan olaylar zinciri bir
"Susurluk Takvimi" içinde
gün gün sıralanıp
özetleniyor. TBMM
Susurluk Komisyonu'nun
çalışmasının da bulunduğu
arşivde, "Kim lCimdir"
başlıklı "Susurluk
AnsikJopedisi"nin de
yakında hizmete gireceği
belirtıliyor.
Soysal dan bir
dizi konferans
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bağımsız
Zonguldak Mılletvekili
Mümtaz Soysal,
Cumhuriyetin 75. yılı
kutlama etkinlikleri
çerçevesinde Küba,
Brezifya, Arjantin. Şili vfr
r l
Venezüellâ'ya giderek bir"""
dizi konferans verecek.
Dışişleri Bakanlığı'nın
düzenlediği program
gereğince, cumhuriyetin
kuruluşu ve nitelikleri
konusunda iiniversitelerde
konferanslar verecek olan
Soysal'ın gezisi bugün
başlıyor. Soysal 10 gün
sonra yurda dönecek.
Gökçek hakkında
suç duyurusu
• ANKARA (AA) -
Hızmet-tş Sendikası Genel
Başkanı Hüseyin Tannverdi,
sendika üyesi işçileri
baskıyla sendika
değiştirmeye zorladığı
gerekçesıyle Ankara
Büyükşehir Belediye
Başkanı Melih Gökçek
hakkında. Ankara
Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulundukiannı
bildirdi. Sendika Genel
Merkezi'nde basın toplantısı
düzenleyen Hüseyin
Tannverdi, Ankara
Büyükşehir Belediyesi
işyerlennde 22 gün süren
grevden sonra vanlan
uzlaşmayla onaylanan
hükümlerin hiçbirinin
belediye başkanı Melih
Gökçek tarafından yerine
getirilmedığini savundu.
Belediye işçileri üzerinde
baskıstnı sürdüren
Gökçek'in birliği ve
bütünlüğünü bozmak için
işçileri sendika değiştirmeye
zorladığını ileri süren
Tanmerdi, Türk-lş"e üye
Belediye-tş Sendikası'nın da
Gökçek'e alet olduğunu
iddia etti.
TAM'nin toplantısı
• Haber Merkezi - Türkiye
Araştırmalar Merkezi"nin
(TAM) daveti üzerine
Almanya'ya göçmen işçi
gönderen ülkelerin
büyükelçilik temsilcileri ve
TAM yetkilileri ile bağlantı
bürolan sorumlulan
Bonn'da bir araya geldiler.
Aralarında Türkiye, Bosna-
Hersek, Polonya ve Tunus
büyükelçilikleri
temsilcilerinin de
bulunduğu yetkililer, Kuzey
Ren Vestfalya eyaletinde
yaşayan göçmenlerin
sorunlan konusunda ortak
çalışmaya yönelik diyaloğu
arttırmaya karar verdiler.
TAM Direktörü Prof. Dr.
Faruk Şen, Kuzey Ren
Vestfalya eyaletındeki
göçmenlerin sorunlan ve
özellikle serbest
girişimcilerin durumunun
ele alındığı toplantının çok
verimli geçtiğıni bildirdi.
Adalet Bakanı, HSYK'nin yapısının değiştirilmesini sağlamak için bir çalışma başlattı
Yargıda reform arayışıANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-TBMM'nin, açıldıktan sonra-
ki ilk 10 gününü yargı reformuna
ayırması için siyasi uzlaşma arayı-
şına giren Adalet Bakanı Hasan
Denizkurdu. yargı bağımsızhğımn
önündeki en önemli engel olarak
görülen Hâkimler ve Savcılar Yük-
sek Kunılu'nun (HS YK) yapısının
değiştirilmesi için çaiışma başlat-
tığını açıkladı. Çalışmanın. Adalet
Bakanı'nın kuruldan çıkanlması-
nı, müsteşann ise kurul üyeliğini
sürdürmesini öngördüğü bildiril-
di. Emekli Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Giingör Özden,
Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu
Başkanlığı ile sekretaryanın da
HSYK'ye bağlanması gerektiğini
söyledi.
Bağımsız Bakan Hasan Deniz-
kurdu, Cumhuriyet'e yaptığı de-
ğerledirmede. yargıda "hem fîzUd
hem de beşeri" ilişkilerin iyileşti-
rilmesi için gerekJi hazırhklan yap-
tığını, hazırladığı hukuk reformu
• Adalet Bakanı, yargı bağımsızhğının önündeki en önemli engeller arasında yer
alan HSYK'nin yapısının degiştiriimesi için çalışma başlattığını açıkladı.
Anayasa değişikliği gerektiren çalışmanın hazırhklan çerçevesinde Adalet
Bakanı'nın kuruldan çıkanlması, ancak müsteşann kurul üyeliğini sürdürmesinin
konusunda başta Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel ve Başbakan
Mesut Yümaz olmak üzere siyasi
parti liderleri ile milletvekillerinı
bilgilendirdiğini söyledi.
Reformun gerçekleşmesı için
TBMM'nin 1 Ekün'den itibaren 10
gününü aralıksız hukuk için ayır-
ması gerektiğini kaydeden Deniz-
kurdu, "Bu konuda da gerekii giri-
şimleri yapüm. Mcclis'in bu iş için
benden on gününü esirgeyeceğini
sanmjyonınT diye konuştu. De-
nizkurdu, reform önerilerini şöyle
özetledi:
"Organize suçlarla ilgili özel bir
düzenleme \apılsın. Mahkemeler-
de yoğun iş yükünün >anı sıra baş-
ka bir karmaşa daha yaşanıyor. Ya-
sa ve yürütmeniıı yargtya olan so-
öngörüldüğü bildirildi.
ğukluğunu gidermck gerekiyor.
Yargıdaki fıziki ve beşeri iyüeştir-
meleri mutlaka sağlamak lazını.
Eskimiş adliye binalannın tümünü
yenileyeceğiz. Öncelikle bir adalet
akademisi kurup hâkim ve savcıla-
ruı yenşmesini buradan sağlayaca-
ğız.Aynca cezaevlerinin modem >e
insan onuruna yakışır bir yapıda
bulunması gerekiyor. Koğuş siste-
mine dayalı cezaevlerinde bugün
50-60 kişi bir arada yaşıyor. Böyle
bir yaşam biçimini. dünyanın hiç-
bir eezae\inde göremezsiniz. Ön-
celikle büyük kentlerde olmak üze-
re cezaevlerimizuı tümünü oda sis-
temine da>ah ve teknolojik imkân-
lara sahip bir yapıya kavuşturaca-
ğu.»
Adalet Bakanı E>enizkurdu, ha-
zırladığı reform paketinin gerçek-
leşmesi için çok daha fazla kayna-
ğa gereksinim olduğuna dikkat çe-
kerken. "Önümüzdeki bütçede
Adalet BakanlığTna cumhuriyet
tarihinde görülmemiş büyüklukte
paj aynlacakür. Buna bep bûiikte
tanık olacağız" dedi. Denizkurdu.
sözlerini şöyle sürdürdü:
" Hukuk reformunu gerçekleş-
tirmekiçin Mecüs'ten bir 10gün is-
tivorum. Yargıtay Başkanı'ıun da
belirttiği sorunlann çözümünün
tümü >asal düzenlemelere ve Mec-
Us'in karanna bağü. Meclis'in ben-
den 10 gününü esirgeyecegini san-
mıyorum. Bütün partilerin bu ko-
nuda konsensüs sağlaması lazım ki
bunlan kısa zamanda hayata geçi-
relim. Şu anda ben bunu sağlama-
ya çalışiNorum. Zaten reform pa-
ketimizde yer alan konuiann bir
kısmı komisyonlardan geçnıiş. TB-
MM Genel Kurulu'nda olan konu-
lar. Bir kısmı haien komisyonlarda
bulunurken. bir kısmı benim öner-
diğim konulardır. Bu konular ara-
sında böige idare ve idare mahke-
meieriyle ilgili konular da bulunu-
yor." Yargıtay Başkanı Mehmet
Uygun da yargı yılının açılış töre-
ninde yaptığı konuşmayla siyasile-
ri halka ve kamuoyuna şikâyet et-
tiğini bildirdi. Konuşmasında dile
getirdiği sorunlan Yargıtay olarak
yıllardan beri siyasilereanlatmaya
çalıştıkJarıru kaydeden Uygun, "A-
ma kimseden bir yanıt alamadık.
ne bir ses ne de bir nefes geldi bize.
Eğer bizi dinleseierdi, bunlar başı-
ıruza gelmezdi. Amacımız bağcıyı
dövmek değil üzüm yemekti" de-
di. DYP Genel Başkan Yardımcısı
Cihan Paçacı. Yargıtay Başka-
nı'nın eleştirilerini Genel Başkanı
Tansu Çiller lehine yorumladı.
Telekom
davasında
beraat
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - "Haksız servet
edindikleri" gerekçesiyle
3'er yıldan 5'er yıla kadar
hapis cezası istemiyle yar-
gılanan aralannda eskı U-
laştırma Bakanı OguzTez-
men, eski Türk Telekom
Genel Müdürü Cengiz Bu-
lut, eski Posta lşleme Ge-
nel Müdürü Veli Bette-
mir'in de bulunduğu 34
sanık hakkında beraat ka-
ran verildi. Mahkeme sa-
nıkJann malvarlıkianna
konulan ihtiyati tedbir ka-
rannı da kaldırdı. Savcı
Adil Kubat'ın 8 dosyaya
sığdırdığı ve mahkemeye
çuvalla ilettiği belgelere
dayanarak açtığı davada,
duruşmaya katılan diğer
savcı beraat istedi.
Ankara 6. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde görülen
davanın dünkü duruşma-
sıoda esas hakkındaki gö-
rüşünü bildiren Cumhuri-
yet Savcısı Arif Ökemen,
yapılan yargılama sonunda
mal bildirimleri ve bilirki-
şi raporlan göz önünde bu-
lundunılarak sanıklann
gelirlerine uygun malvarlı-
ğına sahip olduklan ve do-
layısıyla da suç unsurlan-
nın oluşmadığı gerekçe-
siyle rüm sanıklann ayn
ayn beraatlanna karar ve-
rilmesini istedi. Sanık a\u-
katı. savcının görüşlerine
katıldrklannı söyledi.
Mahkeme yargıcı Oktay
Saday. sanıklann beraatla-
nna karar verildiğini açık-
ladı. Saday, aynca sanıkla-
nn malvarlıklanna konu-
lan ihtiyati tedbir karannın
da kaldınldığını bildirdi.
Soruşturmayı yürüten
ve iddianameyi hazırlayan
Ankara Cumhuriyet Sa\-
cısı Adil Kubat'ın, karan
temyız hakkı bulunuyor.
Iddianamede. Ankara
Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'na gönderilen bir grup
müfettiş imzalı ihbarmek-
tubu \r
e ekindeki "Haber-
leşmemiz Enişteye Draho-
ma* adlı belgesel kıtapta,
PTT ve uzantısı olan Pos-
ta lşleme Genel Müdürlü-
ğü ile Türk Telekom 'da gö-
revli üst düzey bürokratla-
nn mal varlıklannda se-
bepsiz artışlar olduğu id-
dialan nedeniyle soruştur-
manın başlatıldığı kayde-
dildi.
Dunışma
nedeniyle
tstanbul'dan
üç otobüsle
Trabzon'a
gelen
müdahiller ve
vatandaşlar
otobüsfln
birinin
egzozunun
patlaması
nedeniyle bir
saat gecikmeu'
olarak
adttyeye
ulaştükr.
Gad dcmısıkanttlantoplananuyor
AHMETŞEFtK
TRABZON-lstanbul Gazi Mahal-
lesinde 12-13 Mart 1995'demeydana
gelen olaylar sırasında 9 vatandaşın
ölümünden sorumlu tutulan ikisi tu-
tuklu, biri gıyabi tutukiu ve on yedi-
si rutuksuH 20^>c4tsmyargılanmasına
Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'ndc
devarn edildi. On ikinci duruşma son-
rasında davaya ilişkin birçok kanıt hâ-
lâ toplanamadı. Müdahil avukatlar
kendilerine ve Gazi halkına yönelik
tehdit ve korkutmalardan yılmaya-
caklannı açıkladılar ve hükümetin
emniyette yaptığı yeni atamalann ye-
ni katliam endişesi doğurduğunu öne
sürdüler. CHP tstanbul Milletvekili
Mehmet Sevigen, mahkemenin yavaş
yavaş başiattığı senaryoyoı hayata ge-
çirdiğini, ancak davanın böyle sonuç-
lanması halinde bundan Türkiye'nin
büyük zarar göreceğini savundu.
Duruşma nedeniyle Istanbul'dan üç
otobüsle Trabzon'a gelen müdahiller
ve vatandaşlar otobüsün birinin eg-
zozunun patlaması nedeniyle bfr sa-
at gecikmeli olarak adliyeye ulaştılar.
Daha önceki duruşmalara göre bu du
:
ruşmaya katılanlann sayısı oldukça
azdı.
Duruşmayı CHP lstanbul Millet-
vekili Mehmet Sevigen de izledi. Du-
ruşma öncesinde Trabzon Cumhuri-
yet Başsavcılığı'nın karan olduğu ge-
rekçesiyle kameramanlar ve foto mu-
habirleri adliye içine alınmadı. An-
cak gazetecilerin mahkeme Başkanı
Dursun Kaya Gükç'e durumu iletil-
mesi üzerine duruşmadan beş daki-
kalık görüntü aluımasına izin verildi.
Tutukiu sanıklar Adem Albayrak
ve MehmetGündoğan duruşmada ha-
zır bulunurken, müdahil tarafin tanık
olarak gösterdiği kişiler duruşmaya
katılmadı. Davanın başından bu yana
Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi tara-
fından lstanbul Eyüp Ağır Ceza Mah-
kemesi'ne 35 tanığuı ve medya men-
suplannın dinlenmesine ilişkin ola-
rak yazılan müzekkerelere on ikinci
duruşmada da yanıt alınamadı. Ayn-
ca kullanılan silahlann balistik ince-
lemesi ve eldeki fotoğraf ve görüntü
bantlannm incelenmesi için Adli Tıp
Kurumu'na yazılan yazılar da karşı-
lıksız kaldı. Eksik olarak gönderilen
telsiz çözüm bantlannın yeniden is-
tenmesine karşm hâlâ bir yanıt alına-
madı.
DGM'ye
boykot
başladı
tstanbul Haber
Servisi - Devlet gü-
venlik mahkemele-
rinde(DGM) adil, ba-
ğımsız ve tarafsız yar-
gılama yapılmadığı
gerekçesiyle adli tati-
lin ardından duruş-
malan boykot ede-
ceklerini belirten si-
yasi sanıklar ve avu-
katlan pazartesi gü-
nünden beri duruş-
malara girmiyor.
Kamuoyunda ku-
rulduğu günden beri
hukuki yapılan tartı-
şılan DGM'lerde
"bağımsız ve tarafsız
yargüama" yapılma-
dığını savunan siyasi
sanıklar ile avukatla-
n, adli tatilden sonra
DGM'lerdeki duruş-
malan boykot ede-
ceklerini bildirmiş-
lerdi.
Bu karann ardın-
dan DHKP'C, PKK,
MLKP. TKEP'L da-
valanndan tutukiu sa-
nıklann da aralannda
bulunduğu siyasi sa-
nıklar ve avukatlan
adli tatilin sona erdi-
ği pazartesi gününden
beri duruşmalara gir-
miyor.
Cumhufiyetvz CHP 15 yaşındaANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- CHP'nin 75. kuruluş yıldönümü
"Cumhuriyet ve CHP 75 yaşında"
sloganıyla bugün kutlanıyor. CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal ile
parti yöneticilerinin katılacağı et-
kinlikler çerçevesinde toplantılar,
müzik dinletileri, havai fişek gös-
terileri gerçekleştirilecek ve gece
CHP'li gençler Güvenpark'taki
Atatürkheykeli önünde nöbet tuta-
caklar.
CHP'nin kuruluş yıldönümü et-
kinlikleri için Ankara il örgütü yo-
ğun birprogram hazırladı. Bu prog-
ram çerçevesinde dün kiralanan bir
uçaktan Ankaralılara bir milyon
bildin atıldı. Czerinde "CHP 75ya-
şında" yazısı yer alan uçaktan atı-
lan bildirilerde. "Cumhuriyet ve
CHP 75 yaşında" yazısı yer aldı.
CHP'nin kuruluş yıldönümü et-
kinlikleri bu sabah Amtkabir'de
Atatürk ve lsmet İnönünün mozo-
•CHP'nin kuruluş yıldönümü etkinlikleri için Ankara il
örgütü yoğun bir program hazırladı. Bu program
çerçevesinde dün kiralanan bir uçaktan Ankaralılara
1 milyon bildiri atıldı. Üzerinde "CHP 75 yaşında" yazısı
yer alan uçaktan atılan bildirilerde, "Cumhuriyet ve CHP
75 yaşında'" yazısı yer aldı.
lelerine çelenk konulmasıyla başla- Yılmaz, kuruluş yıldönümü nede-
yacak. CHP lideri Baykal ile parti
yöneticilerinin katılacağı bu etkin-
likten sonra, gençlik kollannın Gü-
venpark'ta bazı etkinlikleri gerçek-
leştirilecek. CHP lideri Baykal sa-
at 17.50'de Güvenpark'ta bir basın
açıklaması yapacak. ardından mü-
zik dinletisi ve sinevizyon gösteri-
si gerçekleştirilecek. CHP'nin ku-
ruluş yıldönümü nedeniyle aksam
da havai fişek gösterileri yapılacak.
Kutlamalar, CHP'li gençlerin saat
20.30 ile 24.00 arasında Güven-
park'taki Atatürk heykeli önünde
nöbet tutmalanyla sonuçlanacak.
CHP Ankara 1] Başkanı Haydar
nıyle dün yaptığı açıklamada şun-
lan söyledi:
"CHP bugün 75 yaşında. Düşma-
nı yurdumuzdan ko\an, cumhuri-
yeti kuran Mustafa KemaL parti-
miz CHP'nin ilk genel başkamdır.
Genel başkammızı şükranla, say-
gıyla bir kez daha anıyoruz. Onun
bize emanet cttiği Türkiye Cumhu-
riyeti ve de^Tİmfcri ilelebet vasaya-
caknr. Onun kurduğu cumhuriye-
te, devrimlerine milletimizle birUk-
te sahip çıkmayı her türlü engele
karşm inarJa, onurla sürdürecegiz."
"Atatürk'ün yolundayız" diyen
Yıimaz, açıklamasını şöyle sürdür-
dü :"1950 \ıhndan bu yana ülkemiz-
de uygulanan sağ politikalar sonu-
cu sık sık kendimizi yeniden bir öz-
güriük ve bağımsiydık *a\ aşının için-
de bulduk. Derinleşen ekonomik,
sos>alve siyasal bunahmlar ülkemi-
zi emperyalizmin dayarmasında
hasta, yorgun, bezgin bir de\1et gö-
rünümüne soktu. Bu bunahmlan
halkımıza fatura etmeden aşmanın
yolu sos>al demokrasidir. Çözüm \"e
umut dün olduğu gibi bugün de
CHP'dir. Kuvayı MUliye ruhuyla
halkımızla bütünleşmiş olan Türki-
ye Cumhuriveti'nin kurucusu. kol-
layıcı ve güvencesi olan CHP, bilim
ve teknotojinin ışığında laikligin ve
insan hakîanrun güvencesi olarak
sosyal bir hukukdevleti yaratma yo-
lunda halkınıızın bilgi ve biünciyle
sonsuza dek yaşacakür. Çok ürete-
ceğiz. adil pa> laşacağız, kirli elleri
devletin yakasından söküp ata-
POLflİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
'Terörist../
Bugün bazı fotoğraf karelerine bakalım...
Izmir'de kimsesiz çocuklar için sokaklarda dans
ederek para toplayan çocuklann başına gelenleri
izliyor musunuz?
Içişleri Bakanı Kutiu Aktaş, olayın üzerine gider-
ken şöyle diyor:
"Inceleme sürûyor, gerekirse polisler hakkında
soruşturma açacağız..."
Çocuklar sokakta gösteri yaparken semt sakin-
leri ellerindeki pankartlardan kuşkulanmışlar...
Pankartlardaki yeşil, kırmızı, sarı renkli yazılar
kimi yurttaşlann dikkatini çekiyor...
Diyorlar ki:
"Bu renkleri PKK kullanıyor..."
Polise hemen ihbar yapılıyor...
Polisler çocukları yakalayıp Karşıyaka Emniyet
Amiriiği'ne götürüyoriar...
Halkımız terör konusunda oldukça duyarlıdır.
Halkımız aynı zamanda "ahlak kuralları"nt iyi bilir,
bu kurallara uymayanları polise ihbar etmeyi gö-
reysayar...
Üç üniversiteli kız, Istanbul'un bir semtinde ev
tutmuş. Evlerine kız-erkek arkadaşları geimeye
başlamış. Birsüre sonra, apartman yöneticisi po-
lise ihbarda bulunmuş:
"Bizim apartmanın filanca dairesinde fuhuş ya-
pıyoriar..."
Polis ne yapsın?
Evi basmış, kızları ve erkekleri alıp götürmüş...
Iki gün sonra gazetelerde fotoğraflı haberler:
"Fuhuş yapan üniversiteli kızlaryakalandı..."
Burası Türkiye...
Yine yaşanmış bir olay:
Emekli bir savcı, karşı dairede oturan genç öğ-
retmen ve eşinden kuşkulanmış...
Eşiyle birtikte anahtar deliğinden karşı daireyi
gözlemeye başlamış...
öğretmenin evine bazı kişiler gidip geliyorlarmış.
Gelenlerin gidiş-geliş saatleri hiç belli olmuyor-:
muş...
Emekli savcı durumu, emekli albay olan apart->
man yöneticisine açmış. Oturup konuşmuşlar, kâ-
1
pıcıya sormuşlar:
"Bu kiracılaröğretmen mi, gidip gelenlerkim?"
Kapıcı "Beyim" demiş, "Ben de kuşkuluyum,
okuduklan gazete tabak-çanak bile dağıtmıyor, a-
ma gazeteden vazgeçmiyoriar; evlerinde de çoft
kitapvar..."
Polise bildirilmiş... ';
Polis bir geceyansı evi basmış...
Öğretmen aileyi konuklarıyla birlikte alıp götür-
müş...
Olaydan sonra öğretmen aileyle konuşmuştum!
On gün sorgulanmışlardı. Bir daha kendilerınden
haber alamadım... '"
• • •
Izmir'de sokak gösterisi yapan çocukların eliri:
deki pankartta şunlar yazılı:
"Kimsesiz çocuklara yardım edin!" '."
Yeşil, kırmızı ve sarı renkle yazılmış... '.
Tamam, bu çocuklar teröristtir...
Bu renkler PKK'nin rengidir...
PKK... i*m«.tir-T
Okunuşu nasıldır? „ . . . ^
Pe-ke-ke .f- "•{' • • -
:
"
Çünkü Türkçemizde sesli harflerin önüne "e"
harfi gelir...
PTT: Pe-te-te, CHP: Ce-he-pe, THY: Te-he-ye,
DYP: De-ye-pe, IMF: l-me-fe, HBB: He-be-be,
NTV: Ne-te-ve...
Eğer siz "Pe-ke-ke" diye okursanız PKK sem-
patizanı sayılırsınız. Onun için "Pe-ka-ka" diye
okumak zorundasınız...
Izmir çağdaş ve demokrat bir kenttir...
Ancak Izmir'in çağdaşlığına ve demokratlığına
hep gölge düşüren birileri çıkmıştır!..
Ornek mi_?
Burhan Özfatura!..
Bir dönem fuarda "kılrf kıyafet" denetlemesi
yaparak adını siyasi tarihimize "altın harflerie"
kazıtmıştır...
Özfatura'nın son becerisi, "NadirNadi Cadde-
s/"nin adını değiştirip büstündeki yazıyı kaldırma
eylemidir. Sonunda "pabucun" pahalı olduğunu
geç olsa da öğrenmiştir...
On yıl önce M.Ç. adlı bir lise öğrencisinin başı-
na gelenleri anımsayan var mı?
Karataş üsesi'nin tuvaletine "orak-çekiç" res-
mi yaptığı savıyla gözaltına alınmış, işkenceden
geçirilip Buca Cezaevi'ni boylamıştı...
Manisalı çocukların acısını hâlâ unutmadık...
Manisa, Izmir'e komşu kapısıdır...
• • •
Izmir'de sokak dansçısı çocuklann başına ge-
lenler ne ilktir ne de son olacaktır!..
Içişleri Bakanı Kırtlu Aktaş'ın bu olaydaki "du-
yariı davranışı'nt alkışlıyoruz...
Ancak!..
Toplum olarak demokrasiden korktuğumuz apa-
çık ortada.
Kırmızı, yeşil ve san renklerinden korkumuz bu-
nu kanıtlamıyor mu?
Hem ihbarcılar hem de polis çocuklara ne diyor:
"Bu renkleri PKK kullanır..."
Gülüyoruz ağlanacak halimize!..
hckaya(S posta.cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
ÜZ YAZII ORHAN BİRGİT
Yeni vergi yasasının getirdiği söylenilen
ve kayıt dışı ekonomiyi dize getireceği
söylenilen önlemlerin hemen hemen bü-
yük bir bölümü, "borsa"nın, Rusya krizi-
nin arkasına sığınarak verdiği alarm sin-
yalleri arasında hükümet kararlan ile erte-
lendi. Sermayeçevrelerinin sözcüleri ken-
di çıkarlan açısından haklı olarak bu ka-
rarlan desteklerken, işçi sendikaları ve
öteki sivil toplum örgütlerimiz, üç may-
mun heykelcikleri gibi "görmemeyi, işit-
memeyi" ve "ağızlannı açmamayı" yeğ-
lediler.
Anayasasında sosyal hukuk devleti ol-
duğunu yazan hangi ülkede, çalışan ke-
simler böylesine sfenksleştirilmiştir?
Gazetelerimiz de her akşam o sabahki
yazılı basının haberlerini kendi bültenlerin-
de tekrarlayarak izleyicilerinin haber al-
ma haklarını kullanmaya yardımcı olduk-
larını sanan televizyonlarımız da "çalışan-
lar"\n örgütlenme sorunlarına ilgi duymu-
yorlar. Dahası, çalışanların örgütleri bile,
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfede-
rasyonu'nun son genel kurul toplantısın-
da da boy gösterdiği biçimde, kimi parti-
lerle özdeşleşip kimine düşmanca tavır
almayı marifet sa-
nıyorlar.
Ayrım yaptıkları
siyaset kuruluşları-
na yaklaşımlarında "sınıfsal" değil "poli-
tik" kuşkular egemen.
Böyle bir toplumsal görünümün ekra-
nında, sendikaların güçsüz kalması, gre-
vin silah olma etkinliğini yitirmesi, dahası
çalışanların sigortasızlaştırılmasından da-
ha doğal ne olabilirdi? Mesut Yılmaz'ın
"izinde olduklannı" övünçle söylediği Tur-
gut Özal'ın 12 Eylül darbesinin toz duma-
nı arasında yerieştirmeye çalıştığı "trans-
formasyon"un çalışma hayatımıza getir-
diği taşeronlaşma, meyvelerini cömertçe
veriyor.
Öylesine ki Çalışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanı Nami Çağan, geçen hafta so-
nunda Istanbul'da "Sigortalı çalış, sigor-
talı çalıştır" sözcükleri ile özetlediği bir ha-
zırlığı uygulamaya sokmak için yandaş
aradı.
Çalışma alanındaki haberlere doğru dü-
rüst yer veren tek gazete "Cumhuriyef'te,
bakanın "borsalarda yaşanan bunahmın
faturasının sosyal haklardan vazgeçerek
Kayıt Dışı îşsizler.
ödenmesine izin vermeyeceklerini" be-
lirttiği ve "Zaten adaletsiz olan gelir dağı-
lımını daha da bozdurmayız" dediğini
okuyunca, aynı habere medyanın öteki
araçlarında niçin rastlamadığımı kendi
kendime sordum.
Haydi bunların bir büyük bölümü, kimi
siyasetçilerimize ve onlara sözcülük ya-
pan televizyonlara, gazetelere göre "kar-
fe/"in malıydı. Ama "Sigortalı çalış, sigor-
talı çalıştır" kampanyasına destek arayan
Çağan'a "kartel karşıtı partiler ve medya"
da destek olmamıştı. Çağan, sigortasız
işçi çalıştırmanın giderek yaygınlaştığı an-
laşılan ülkemizde, bu durumun işverenler
açısından da haksız rekabet ortaya çıkart-
tığını söylüyor.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfede-
rasyonu Başkanı Refik Baydur da kayıt
dışı çalışanların toplam ücretlilerin dörtte
birine ulaştığını söyleyerek bu haksız ve
çarpık rekabetin boyutlannı gözler önüne
seriyor. Bir ülkede kayıt dışı ekonomi, mil-
li gelirin yüzde 40'ını
kontrolü altında tutu-
yorsa, o ülkenin ana-
yasasında sosyal hu-
kuk devletinden söz edilmesinin kıymeti
harbiyesi olmaz. Olmaz ve mafya, ticaret-
ten siyasete, adaletten medyaya kadar
aklınıza ne geliyorsa yaşamımızın bütün
kilit taşlarını kontrolü altına alır.
Belirli sayıdaki işyerinde sendika ile he-
nüz bağlannı kopartmamış işçilerin örgüt-
lenmesine de göz diker.
Bir yandan sendikalann yönetimini
kontrolü altına almaya çalışır. öte yandan
grevi, tehlikeli bir silah gibi gösterir.
Ülkemizin iletişim araçlan, grevci işçiler-
le ilgili haberleri, o grev sadece kamunun
işveren olduğu yerlerde yapılıyorsa ver-
meyi, çalışma yaşamının değil, siyasetin
zorunluğu olarak gördükleri için, beledi-
yelerde, devletin elinde nasılsa kalmış üç-
beş sanayi kurumundaki hareketlere ka-
pılarını açar.
Asıl kaymak sektörde çalışanların kimi
sigorta güvencesinden bileyoksun, sen-
dikalaşma ve grev gibi haklardan uzaktır.
Birkaç gün önce eşim, eve gündeliğe
gelen temizlikçi kadının erkek kardeşinin
Boğaz'ın çok işleyen ünlü bir et lokanta-
sında ayda 15, evet sadece 15 milyon li-
raya garsonluk yapmak zorunda kaldığı-
nı, işvereninin ücret arttınmı ve sigorta is-
tekleri için müşterilerden aldıkları bahşişi.
kalkan yaptığını nakletti.
Tam bir vahşi kapitalizm modeli, uygar
Batı ülkelerinde terk edilmiş olsa da gelip
bizim toplumumuzun üzerine çörekleni-
yor.
Ve 2000 yılına girerken Çalışma Baka-:
nımız "Sigortalı çalış, sigortalı çalıştır"
kampanyasını başlatmak amacı ile ülker
nin en büyük sanayi kentine geliyor.
Geliyor ama bu kampanya ile ilgili te-
maslar, ziyaretler, hatta Başbakan Yar-
dımcısı Ecevit'in de 20 Eytül'de Merter'de
yapılacak bir mitingde bu amaçla konu-
şacağı haberleri, gazeteniz dışında hiçbir,
yerde "haber" olmuyor. -,
Medyamızdaki "sendikasız" işçiler...
"Sigortalarınızdan başka kaybedecek
neyiniz var ki?"
Faks:0212-677 07 60
E-mail:obirgit(a postacumhuriyetcom.tr'