Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel
îmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya\ın Yönetmenı Orban Erinç
• Genel Yavın Koordınatoni HikmetÇe-
tinkaya 9 Yazjışlen Mudunı tbrahim
Yıldız 9 Sorumlu Müdür Fikret Ilkiz
9 Haber Merkezı Mudurü Hakan Kara
9 Görsel Yönetmen Fikret Eser
ktıhbaıar Cengiz V ıldırım 9 Ekonomı Mehmet
Saraç 9 Kultur Handan Şenköken 9 Spor
Abdülkadir >, ikrfman 9 Viakalder Sami Karaören
• Duzehnıe Abdullah V aacı 9 Fotoöraf Erdoğan
Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt
Haberlen MebmetFaraç
Yayın Kurulu llfaan Selçuk
(Başkanl, Orhan Erinç, Oktaj
Kurtböke, Hikmet Çetinfcaya.
Şökran Soner. Ergun Balcı.
ibrahinı YUdız, Orhan BursaİL
Mustafa Balbay. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No'
125. Kat 4. Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020(7hat). Faks
419502" 9 Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya
Blv 1352 S 2 3 Tel. 4411220, Faks: 44191179 Adana
Temsılcısı.ÇetinYiğenoğhj, tnönuCd 119S.No.l Kat.l,
Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Müessese Müdüru l stÜD 4kmen 0
Koordınatör Ahmet Kornlsan #
Mıiıasebe Büleol Yener^kfere Hösnin
Gûrer • l^letme Öoder ÇeUk • Bıfgı-
Işlem ÎSail İna] 0 Bılgısajar Sıstem
Mürmet ÇBer#SaDş Fazikt Kuza
MEDYA C: • Yonetım Kunı
Başkanı - Genel Müdiır Gülb
Erduran • Koordınatör Rel
Işıtman # Genel Müdur Yardımcı
SodaÇoban Tel 514 07 53
5139580-5138460-61.Faks 5!384<
Ya>ımla>ıin ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm \e Yayıncılık \ Ş
Turkoc-ajı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Isl PK 246 Istantmi Tel lû 212) 512 05 05 120 hai) Fafc> (0 2121513 85 95
9EYLÜLI998 îtnsak: 5.01 Güneş: 6.31 Öğle: 13.09 Ikındi: 16.42 Akşam: 19.32 Yatsı: 20.56 vvvvvv.cumhuriyet.com.l
AIDS yetimleri
antiyor
• ANKARA/NEVV YORK
(ANKA)- AIDS
hastalığırun ortaya
çıkmasından bu yana sadece
23 ülkede 8 milyondan fazla
çocufun AIDS sonucunda
yetim kaldıği belirlendı.
ABD Uluslararası Kalkınma
Ajansı'nın gerçekleştirdiğı
araştırmaya göre, söz
konusu 23 ülkede 1997
itibanyla 8 milyondan fazla
olan A1DS yetimlerinin
sayısının iki yılda bır kat
artması bekleniyor. Aynı
araştırmada2010yılında 15
yaş altındaki çocuklann
yüzde 16'sını oluşturan 40
milyon çocuğun AIDS
sonucunda yetim olacagı
tahmin ediliyor.
Samanyolu'nda
kara delik
• VVASHIıNGTON(AA)-
Samanyolu gökadasımn
(galaksi) tam göbeğinde,
çevTesindekı her şeyi yutan
dev bir kara delik bulunduğu
tezi doğrulandı. Amerikalı
gökbilimci Andrea Ghez,
Havvaı'deki dev teleskop
Keck'i kullanarak, yıllardır
pek çok gökbilimcinin var
olduğunu düşündügü kara
delıgi doğrulamayı başardı.
Ghez, Samanyolu'nun
göbeğinde. yaklaşık 200
yıldızın hareketlenni en ince
aynntılanyla ınceledi.
Ghez'ın çalışmalan, bu
yıldızlardan 20 kadannın
yörüngesinın, müthiş bir
çekim gücüne sahip, gizemli
bir kaynak tarafından ciddı
ölçülerde bozulduğunu
gösterdi.
Tınep satışma
kısıtfama
• ORDU (AA) - Ordu'da,
uyuşturucu bağımlılığına yol
açtığı gerekçesıyle 18
yaşından kiiçüklere, bally;
tiner ve benzeri madddelerin
satışının engelleneceğı
bıldınldi. Ordu Valıliğı'nden
yapılan yazılı açıklamada,
özellıkle sanayı sıtelerindeki
11 -17 yaş grubu çocuklann,
bally, tiner ve benzen
maddelen koklayarak zararlı
ahşkanlıklar edindiklennin
belirlendıği kaydedilerek,
"18yaşındahKufcûk'
çocuklann bu maddelen
kullanmalan sonucu
bağımlılık kazanacaklan ve
kazanılan bu bağımlılığın
ilerde esrar. eroin ve morfin
gibi daha zararlı
alışkanlıklara ittiği ve bunun
sonucunda da kışileri suç
işlemeye yönlendirdiği tespit
edilmiştir" denıldi.
Atatürk Evf
restore edilecek
• KAYSERİ (AA) -
Kurtuluş Savaşı sırastnda
Atatürk'ün kaldıgı Kayseri
Atatürk Evı'nin restore
ettirileceği bildirildi. Kayseri
II Kültür Müdürü Şiikrü Efe,
restorasyonunun yapılması
ıçin binavı geçici olarak
Kayseri II Ozel îdare
Müdürlüğu'ne
devTettiklennı kaydetti. Efe,
Atatürk Evi'nin çatısının
yanı sıra iç bölümlerdeki
eskiyen ahşaplar ile elektrik
ve sıhhı tesisatının aslına
uygun olarak restore
edileceğini belirtti.
İzmir'de deprem
• İZMıR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - İzmir'de hafıf
şiddette deprem rneydana
geldi. Boğaziçi Üniversitesi
Kandilli Deprem Araştırma
Enstitüsü'nden alınan
bilgiye göre. önceki gece
saat 02.43'te meydana gelen
depremın aletsel büyükJüğu
3.7 olarak saptandı. Merkez
üssü Urla olan deprem,
İzmir'de de hissedildi.
Depremde hasar meydana
gelmediği bildirildi.
Öğrencilere
yeni umut
(|ANKARA(UBA)-
Cniversiteyı kazanamayan
öğrencilerin ek yerleştirme
kontenjanlanna başvurulan
Eylül ayınm son haftasında
başlayacak.. Devlet, vakıf ve
KKTC'deki üniversitelerde,
ÖYS sonucunda boş kalan
kontenjan sayısı toplam 10
bin 658 olarak belirlendi.
Üniversitelerde kayıtlann 11
Eylül 1998'desona
ermesiyle birlikte
üniversiteler, bünyelerindeki
boş kontenjanlan belirleyip
ÖSYM'ye bildirecek ve
buna göre Ek Yerleştirme
Kılavuzu hazırlanacak.
Istekliler, Ek Yerleştirme
Başvuru Formu ve Ek
Yerleştirme Ccreti Banka
Belgesi'ni, il ve ilçelerde
oluşrurulacak ÖSYM Sınav
Merkezı Yöneticiliği'nden
alabilecekler.
Yıllardır süren baskı ve zulüm sona ermişti. Yunan bayraklarmm yerini Türk bayraklan almışt
•9 Eylül'de İzmir'e girdik*• Atatürk'ün 1 Eylül sabahı
Dumlupınar'da verdiği "Ordular
ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri"
emri böylece yerine getirilmişti.
Başkomutan'ın 23 Kasım
1918'de İstanbul'da söylediği
gibi, " Geldikleri gibi
gitmişlerdi"...
MERİHAK
fZMİR - "Bu sabah çok mutluvum.
Köşlvümüzün verandasından Kemalist sü-
varilerin Bornova'va girişlerine şahit ol-
dum. Lekesiz yepyeni üniformalargiyin-
mişler. Başlarinda kalpaklan var. Disip-
linli, sessiz ve sakin. Altlanndaki arJan da
çok iyi durumda. Yorulmuşa hiç benze-
mivoriar. Sanki cepheden gelmi>orlar~"
Bornova'da yaşayan lngiüz Hortense
Wood, anı defterinde Izmır'in kurtuluş
günü 9 Eylül 1922'yi böyle anlatır.
VVbod'un bu satırlan yazdıgmdan sa-
atler önce... Güneş, ılk ışıklannı göste-
rir, öncü kuvvet 20. Alay 4. Bölük'ten
Teğmen Enver, Sabuncubeh'nden lz-
mir'i ve Akdeniz'ı seyreder. Körfezde,
Ingiliz, Yunan savaş gemıleri. Teğmen
Enver'inyüreğındeise Atatürk'ün 1 Ey-
lül'de Dumlupınar'da verdıgı "•Ordular,
ilk hedefiniz Akdeniz. Ikri" emrini ye-
rine getirmış olmanm engın huzuru ve
onuru...
Emperyalistlerin 3 yıl 4 ay önce işgal
ettiği İzmir'de Türk bavrağının dalga-
lanmasına artık saatler İcaldı...
26 Ağustos 1922. Saat 08.00.
TBMM'nın toplantı salonu. Rauf Bey.
eline ulaşan telgrafla kürsüye koşar. Ge-
nelkurmay Başkanı Fevzi Paşa'dandır
telgraf. Rauf Bey gür sesıv le okur: "He-
yeti Vekik Riyasetine. Bugün 26/8/1922
akssabah. tevfikaö süphanivcve istinaden
(Tann'nın gösterdiği dognı yola dava-
narak) tekmii cepbelerden harekâN ta-
amıziyeye ibtidaredikügini arzederim_"
Meclısbırandakanşır. mılletvekılle-
ri )erlennden fırlar. Alkışlar ve büyük
bircoşkudalgası Meclıs'ı kaplar. Büyvk
Taamız başlayalı 3 saat olmuştur artık.
27 Ağustos'ta ilk önce Afyonkarahi-
sargeri alınır. Afyon. Türk ordulan gir-
diğinde yangın yeridir. Dığer ıller gibi.
aynı 13günsonragirileceklzrtıırgıbı...
Artık. amansız bır kovalamaca başlar
Anadolu topraklannda. İşgal ordusu sı-
lahını, cephanesini v e malzemesini terk
ederek kaçar. Kaçarken her yeri yakıp yı-
kar. gerisinde büyük birenkaz btrakarak.
Kara örtü kaldırılıyor
1922 vıhnın gerçekten anlamlı gün-
lerinden biri de Eylül'ün 6'sıdır. O gün
Türkiye Büviik Millet Meclısf ndeki kür-
süden kara örtü kaldınlırken. Yunanlı-
lann ^egıne kara haber düşer...
TBMM'dekı kürsüye kara örtü. işgal
ordusunun Bursa'ya gırdıgı gün olan 8
Temmuz 1920'de senlmişti. Bursa Mıl-
lervekıh Muhiddin Baha (Pars) Bev kür-
süye gelmiş, gözyaşlan içınde ışgali an-
Iatmış, sonra NamıkKemalın beyöni tek-
rarlayarak kürsüden mmışti.
"Vatanın bağnna düşman dayamış
hançerini. \ok mudur kurtaracak bahtı
kara maderini?"
Mader'in karşılığı anne ıdı. Düşma-
nın bağnna hançerini dayadığı vatan an-
nev ı kurtaracak yığit e\ lat olup ohnadı-
ğını sormuştu.
Mustafa Kemal )erınden fırlamıştı o
an. Kürsüye gelerek, beytın her mısra-
sında ılk kelimesini değiştırerek şaınn
sonısuna şuyanıtı venniştı:
"Vatanın bağnnadüşman dayasın han-
çerinL Bulunurkurtaracak bahökara ma-
derinL."
\'e genel kurul, Millet Meclisi'nin va-
tanı kurtarma yolundaki sarsılmaz azmi-
ne dayanarak tanhi karan almıştı:
"Vatan üzerinesaldıran zalim düşma-
nı yok edinceye kadar, ülkenin kaderini
temsil eden Meclis'in başkanlık kürsü-
siine kara örtü konulmasına_."
Meclıste her söz, ama acı, tatlı hep bu
kara örtü önünde söylenmışti. Kara ör-
tü. 8 Temmuz 1920'de konmuştu. Nede-
nı Bursa işgabydı. Kaldınlışı ıse 6 Ey-
lül 1922'de şu mutlu haberle oluyordu:
"TrikopLs. 2 Eylül akşamı esir olmuş-
tur. 3 Ey lül sabahı da L şak'a gea'rilerek
Mustafa KemalMn huzuruna cıkanlmış-
ör™"
Kurtuluş pünü
Güneşin ilk ışıklanyla birlikte, öncü
kuvvet 20. Alay 4. Bölük'ten Teğmen En-
ver. Sabuncubeli'ndenlzmir'ıve Akde-
niz'ı seyTeder. 1. Süvari Tümenı, 9 Ey-
lül günü saat 03.00'te konakladığı Sabun-
cubeli'nın Manısa'ya bakan yamaçla-
nndan. 14. Tümen de Menemen'den bu
tepenin lzmir yönündekı yamaçlanna
gelmişti. Tan ağarmadan her iki tüme-
nın komutanlan emir verdı: "At bin._"
Kuvayi Milliye atlılan yıldınm gibi Iz-
mir'e yöneldıler. Büyük bahçeler ıçin-
de her bıri sarayı andıran ve çeşitli ya-
bancı devletlenn bayraklanyla donatıl-
mış Levanten evlerinın önünden geçen
süvariler. saat 09.00'da Bomova'ya ulaş-
tılar. 2. Süvan Tümenı'nın 13. Alay Ku-
mandanı Binbaşı Atrf(EsenbeJ) Bey in ala-
yı da Bornova'ya göndenlmiştir. Bin-
başı Atıf Bey çok lyı Fransızca konuş-
tufundan ecnebılerle görüşecek ve on-
lann güvenlığını sağlayacaktır.
Bornova'dakı görevını y ıldınm hızıy-
la tamamlayan YüzbaşıZeki Bey komu-
tasmdakı 14. Süvari Alayı'nın 3. Süva-
n Bölüğü. meyva ve sebze bahçelenn-
den geçerken. 2. Süvari Alayı emniyet
düzenı içınde ilerlemektedir. Alay Ko-
mutanı Yarba> ReşatBey. öncü bölüğu-
nün ba^ına, Alay Komutanı Muavinı olan
Binbaşı Şerafettin Bey'i vermiştır.
bir >anş vardır kurtuluş ordu-
sunun askerlerinde. Şerafettin Bey'ın bu
atakhğı Yüzbaşı Zeki Bey'i, sonra Yüz-
başı tbrahim ve Yüzbaşı Abdurrahman
beyleri de kamçılar. Böylece Binbaşı
Şerafettin. Yüzbaşı Zeki, Yüzbaşı tbra-
him, Yüzbaşı Abdurrahman Be> lenn at-
lılan arasında dolu dizgın bir yanş sü-
rer. Konak'a ulaşmak tek amaçtır.
Onlar tartışırken..
9 Eylül günü saat 11 OO'de, hafıf Türk
süvarisı Izmır'e girdi ve Konak'ı zaptet-
ti. O sırada sanki teslim edilecek bir şey
varmış gibi Körfez'deki gemilerde bu-
luşan müttefik amiral ve başkonsolos-
lar "tzmir'i teslim edelim mi etmeyelim
mi" diye tartışıyorlardı.
Halk yollara dökülmüştü. Yıllardır sü-
ren baskı ve zulüm sona ermişti. Pencer-
elerden, sokaklardan halk Kuvayi Milli-
ye askerlerini alkışlıyordu. Yunan bayrak-
lannın yerini Türk bayraklan almıştı.
Teğmen AB Rıza ve bir erle Hükümet
Konağı'ran mermer merdıvenlerine ok gi-
bi firlayan Şerafettin Bey, ikıncı kattaki
balkonda asılı duran Yunan bayrağını in-
dinp, Türk bayrağını çekiyordu. 15 Ma-
yıs 1919 sabahı işgal ordusuna ılk kur-
şunu sıkıp şehıt olan Gazeteci Hasan
Tahsin'ın vurulduğu yerde artık özgür-
lük türküleri söyJeniyordu.
Ertesi günu
tahdromos, Nea İzmiri-
ni, Amaltiya ve Katimerini" gazetelen,
işgal ordusunun uğradığı bozgunu iri
başlıklarla anlatıyordu. "Katimerini"
gazetesi "Felakef başlığını kullanmış-
tı. Bu gazetenın Atina'daki 18 Eylül ta-
rihli sayısının başlığı durumu noktalıyor-
du: "FelakeL işte denize döküldük-"
Atatürk'ün 1 Eylül sabahı Dumlupı-
nar'da verdiği "Ordular ilk hedefiniz
Akdeniz'dir fleri" emn böylece yenne ge-
tirılmişti. Başkomutan'ın 23 Kasım
1918'de tstanbul 'da söylediği gibi," Gel-
dikleri gibi gitmişlerdi''...
Bu zafer daha sonra Nâzun Hikmet' ın
Kuvayi Milliye Destanf nda şöyle anla-
tılacaktı: *._ Sonra. Sonra,9 Eylül'de tz-
mir'egirdik ve Kayserili bir nefer yanan
şehrin kızütısı içinden gelip öfkeden,
sevinçten. ümitten ağhya ağiıya, Güney-
den Kuzeye, Doğudan Batı\a. Türk hal-
kıyla beraber seyretti Lzmir nhünundan
Akdeniz'L."
Etkinlikler
Törenler
top atışıyla
başlayacak
Izmir'in kurtuluşunun 76.
yılı bugün çeşitli
etkinliklerle kutlanacak.
Türkiye Cumhuriyeti'nin
kuruluşunun 75. yılı
nedenıyle bu yılki
törenlere büyük önem
verildi. lzmir Valiliği'nin
düzenlediği törenler, saat
07.00'de Kadifekale'den
yapılacak top atışlanyla
başlayacak. Saat 10.30'da
süvarilerin temsili olarak
Izmir'e girişinden sonra
Hükümet Konağı
gönderine Türk bayrağı
çekilecek. Daha sonra
saat 11.OO'de Cumhuriyet
Alanf nda tören
düzenlenecek.
12.20'deTürkHava
Kuv\etleri Komutanlığı
Türk Yıldızlan Akrobasi
Timi bir gösteri
gerçekleştirecek.
Etkinlikler içinde
gazetemiz yazan Prof.Dr.
ToktamışAteş'in
konuşmacı olarak
katılacağı bir söyleşi de
düzenlendi. lzmir'in
kurtuluşu nedeniyle lzmir
Devlet Senfoni Orkestrası
saat 20.30'da Izmır
Valiliği önünde bır konser
sunacak. Rengim
Gökmen'ın yöneteceği
orkestranın konserinde
sevilen eserlerle, marşlara
yer verilecek.
• Pakistan Lideri Muhammed
ÂliCinnah, tüm emperyalist
işgalcilere şöyle seslenir:
"Bütün dünyaya sesleniyorum.
Ne biz, ne de her kıtada
yaşamakta olan esir ve mazlum
milletleri bundan sonra
rutamayacaksınız."
Yunanlılar tzmir Körfezi'ru arkalannda bırakniarken. özgürlük savnşı veren diğer ülkeler, bu savaşı örnek alıyordu.
Ezjlen halkın zaferiTürk halkımn dünyaya örnek olan
Kurtuluş Savaşı, yarüa bulmakta
gecikmedi. Yunanlılar lzmir
Körfezi'ni arkalannda bırakıp
giderlerken, özgürlük savaşı veren
diğer ülkeler, bu savaşı örnek
alıyordu. Hindistan lideri
Maharma Ghandi, 8 Eylül 1922 de
düzenlediği basın toplantısında,
"Türldye ordulan, bir devir
kapatmış ve bir devir açmıştır.
Şündi mazlum ve esir dev letler ve
nıilletler artık vazgeçilmez bir
reçeteye sahiptirler. Yeni Delhi'de
Hint Müslümanlannın
bav ramlanna bütün Hindular
katümaktadırlar. Mustafa
Kemallerin zaferi dünya için bir
hürriyet ve istiklal çagının
sancağıdır" derken. Pakistan
Lideri Muhammed Ali Cinnah,
Londra'dall Eylül 1922'de
düzenlediği basın toplantısında
tüm emperyalist işgalcilere şöyle
seslenir.
"Bütün dünyaya sesleniyorum. Ne
biz, ne de her kıtada yaşamakta
olan esir ve mazlum milletleri
bundan sonra tutamayacaksınız.
Mustafa Kemal ve Türkler ki,
kendik'ri için hazuianan tabutu,
istilacılann başlanna
geçirmişlerdir.
Şimdi dünvada başlanna tabutlar
geçirilecek başkalan da benzer
sonuçlara hazuianmabdıriar.
Türkler ve Kemalistler,
Osmanh'dan sonra dünya
üzerindeki tek bağımsız devlefin
vine kendileri olduğunu
ispatlamışlardır. \ay
sömürgecilere..."
B i n b a ş ı ş e r a f e t t i n B e y ' i n a n ı l a r ı
Şaşırmış, kaçışıyorlardı
Hükümet Konağı'ndaki Yunan
bayrağını indiren ve daha sonra Ata-
türk'ün Izmir'e ilk giren subay ola-
rak ödüllendirdiği Binbaşı Şerafet-
tin Bey, anılannda o günü şöyle an-
latıyor:
"9 Eylül sabahı Sabuncu Boğa-
a'ndan çıkarçıkmaz bütün ihtişamıv-
b Akdeniz'in kıyısmda uzanan Izmiı'i
gördük. Senelerden beri derin bir
hayalle özlediğimiz lzmir. şimdi gö-
zümüzün önündevdi. Bu esnada he-
yecanunız fev kalade artmış, gözleri-
miz sevinç yaşlanyla dolmuştu. Bü-
tün süratimizle İzmir'e doğru koşu-
yorduk. Bnrnova içindecerevan eden
sokak muharebelerinden sonra is-
tasyonu işgal edip. İzmir şosesine çık-
tık. Yolda Bornova'mn bağlan bah-
çeleri içinden üzerimize ateş ediUyor-
du. Bunlara mukabele etmediğimiz
gibi, ehemmiyet de vermiyorduk.
Mersinli'ye geldiğüniz zaman Kar-
şıyaka istikametinden bir düşman
y ürüyüş kolunu gördük. Bunlan \ a-
rarak geçtik. Hepsi de silahlıvdı. Ne
yapacaklarını şaşırmışlar. kaçışıyor-
lardı. Bizden sonragelen alay larunız
tarafından esir edilen bu düşman
kuvvctinin bir alay olduğunu öğrenin-
ce hayretler içinde kaldık.
Yürûjüşümüze tekrar devanı edip
Gümrük önünde bizi ağlayarak kar-
şılayan bir Türk çocuğunun öncülü-
ğünde Hükümet Konağı'na vasıl ol-
duk. Hükümetin cephe kapısı kapa-
lıydı. Rıza Efendi'yle yan kapıdan
girdik. Kapıyi içerden açtık. lierhal
Hükümetve kışlanın müteaddid ma-
hallerine nöbetçiler ikame edildi. Bu
esnada, kadın-erkek. çocuk, binler-
ce halk ağJaşarak, sevinerck Hükü-
metegeüyorlanu. Hükümetin üstün-
de asüı bulunan Yunan bav ragım in-
dirdik. yerine şanlı sancagımızı, hal-
kın, biünek tükenmek bilmeyen al-
kışlan arasında çektik ve dalgalan-
dırdık."
SÖYLEŞJ 6TTİLÂİLHAN
Işçi Muhalefeti' Aranıyor...
Soğuk ve karanlık bir geceydi: sanki, 'karartma
gecesi'; Strasbourg/St-Denis Metrosu ağ-
zında dikilmiş, önümsıra ta Porte d'Oriean'a ka-
dar dümdüz uzanan, tenha ve ıssız bulvara bakı-
yordum: 'ne bir ses, ne bir nefes', in cin top oy-
nuyor! O anda, Nâzım'ın mısraları, 'Sesini Kay-
beden Şehir' şiirinden kopup, kelebekler gibi ha-
fızama üşüşüyorlar:
"...Adet-i devir / sıfır / Şehir / sustu. / Kenet-
lendi nokta nokta şehrinin / asfart / beton çe-
nesi; / bin dokuz yüz nokta nokta senesi / nok-
ta nokta ayında... / Cadde boş / Bir uçtan bir
uca koş. / Cadde boş / bomboş / cebim gibi /
Kesildi akmıyor su / Ne bir motor uğultusu / ne
dönen bir tekerlek var / Rüzgâr / sürüklüyor
asfaltta Mister Ford'un adını / duvardan kopan
renkli bir ilân kâğıdını / kaldınmlarda savurvı-
yor..." (Bütün Eserleri, Cilt 1, s. 231. Narodna Pros-
teva, Sofya, 1967)
Yaşadığım, şiirin anlattığına ne kadar uyuyordu.
'Soğuk Savaş'ın ilkyıllan. Ikinci defa Paris'deyim,
ilkdefabir'gene/grev'yaşıyorum. Avrupa'da tan-
siyon yüksek, Fransa da gerilimden, payına dü-
şeni alıyor; sabah uyanıyorsun, su yok, elektrik
yok, ne asansör çalışıyor, netelefon; metrolardur-
muş, otobüslersefere çıkmamış; gazete ya da rad-
yo olmadığı gibi, çöpler bırakıldığı yerde eskiyor;
sokaklarda öfkeli bir halk, askeri GMC'ler; sokak-
lan süpüren, polis sirenleri!
Grevin, işçi sınrfının ne yaman bir 'savunma si-
lâhı' olduğunu somut olarak, işte o 'genel grevi'
görünce anlamıştım; ertesi gün konuyu, Miss Hig-
gins'e açacak oldum, damariı erkek ellerini, nere-
deyse gözüme sokarak dedi ki: "-...işçi sınıftnın
dersen müphem kalıyor; 'işçi muhalefeti'nin
demen daha uygun!"
Bu deyimi ilk defa duyuyordum.
Sanayi toplumunda, muhalefet...
il Aiss Higgins, o yaşlı 'Fabian sosyalisf] Ingi-
/ VI liz kadın, konu derinleştikçe demişti ki: "-
...çağdaş toplum, sanayi toplumudun o yüzden,
siyasette 'ana muhalefeti', 'işçi muhalefeti'teş-
kil eder; zira iktidar, çokluk, -tüccar ve sana-
yici- burjuvazinin elindedir; denge böyle sağ-
lanıyor!". Depart Kahvesi'ndeyiz; aydınlık bahar
günü, güneş bulutlardan sıyrıldı; Luxembourg
Bahçesi'nden, el ele tutuşmuş, öğrenci sevgililer
çıkıyor; uzak bir gitar; Anton Karas'ın iınlü bes-
tesi, 'Cafe Mozart'ı Miss Higgins gittikten sonra,
bir zaman kafa yordum: doğru söylemişti, bunu an-
lamak için Batı Avrupa'nın klasik demokrasileri-
ne şöyle bir göz atmak yetiyor.
Ingiltere'de, -iktidar da olabilen- 'ana muha-
lefet' İşçi Partisi'dir (Labour Party), tabanını'
sendikalar oluştunmuştur. Almanya'da, -ikti-
darda olabilen- 'ana muhalefet', 'tarihi' Sosyal
Demokrat Parti'dir. (Karl Kautsky'nin partisi) ta-
banı' işçi sınıfı! Fransa'da 'ana muhalefet', -ik-
tidarda olabilen- Sosyalist Parti'dir (Jaures'in,
Blum'ün, Mitterand'ın partisi), ya da Komünist
Parti'dir (Cachin'in, Thorez'in partisi); tabanı,
en güçlü, en yaygın sendika federasyonu, CGT!
Italya'da, 'ana muhalefet', Fransa'dakine ben-
ziyor Sosyalist Parti (Pietro Nenni'nin ünlü par-
tisi) ve Komünist Parti (Gramsci'nin, Togliatti'nin,
Berlinguer'in partisi), 'tabanı' işçiler! Ispan-
ya'da, aynı şey; 'ana muhalefet', Sosyalist İş-
çi Partisi, (Felipe Gonzales'in partisi) ve Komü-
nist Parti, (Santiago Carillo'nun 'efsanevi' par-
tisi); onlar da, 'işçi muhalefeti'nin styasi tem-
silcisi!
Kim, olayın neresinden bakarsa baksın, Batı Av-
rupa'nın klasik demokrasilerinde, bu şaşmaz ger-
çeği görür; aksini, inkâr edemez!
'Cumhuriyet', hâkimiyetin halka intikâlidir ya;
'demokrasi', başlangıçta 'iktidar'ı -tüccar ve sa-
nayici- liberal burjuvaziye sağlamıştır; muhalefet,
ister istemez, işçi sınıfına düşecek; işçiler, de-
mokratik muhalefetlerini, ekonomik düzeyde,
grev, boykot ve işgallerie; siyasi düzeyde ise,
sosyal demokrat sosyalist ve komünist parti-
lerle ifâde ederier: demokratik iddialı bir cum-
hunyette, o ki işçi muhalefeti (yâni bağımsız sen-
dika federasyonlan, yâni sosyal demokrat, sos-
yalist ve komünist partiler) yoktur. orada de-
mokrasinin varlığı tartışma götürür.
Türkiye'de 'işçi muhalefeti' yoktur!
Eğri oturup doğru konu$alım...
istem' (ABD anlayınız), Türkiye'nin 'kaderi-
' el koyduktan (1950) sonra, 'Soğuk Sa-
vaş'ı, henüz palazlanmakta olan 'işçimuhalefeti'riı
-dolayısıyla sosyalist ve komünist partileri- tasfi-
yeetmekte 'kullanmış';sözde 'demokrat've 'halk-
çı' parti ve liderler de, 'serada' büyüttükleri yerii
burjuvaziye ve 'Sistem'e yaranabilmek için, bu
'tasfıyeye' âlet olmuşlardır.
Eğri oturup, doğru konuşalım: sendikalan 'fesat
ocağı', sosyalist/komünist partileri 'hain yuvası'
ilân edip; sıkıyönetim'li dönemlerde, hepsini 'du-
man edenler' kimlerdi? Ismet Paşa ile Mende-
res, Sunay'la, Demirel, Ecevit, Türkeş ve Erba-
kan; Evren'le Özal ve şürekâsı değil mi? Daha da
kötüsü, 'faşizan' sâbıkalı geçmişlerine rağmen, o
fırsatta, bunlann bazılan 'solculuğa', bazılan 'sos-
yal demokratlığa' soyunmak yüzsüzlüğünü göster-
medi mi?
O takdirde ne oluyor? Çağdaş bir demokrasi-
de, 'ana muhalefet' olması icabeden 'İşçi Mu-
halefeti'nin yerini 'başkalan' alıyor gerçekte 'ik-
tidar'a karşı 'muhalefet' değil, 'rejim'e karşı
'düşman' olanlar; niyetleri, 'iktidar'dan çok,
'hâkimiyet' olan 'etnik' ve 'irticai' muhalefetler,
öne çıkıyor. Klasik demokrasilerde bu türden
muhalefetin şansı, sıfır; ispanya'da Basklar,
Fransa'da Korsikalılar; ancak, 'cumhuriyet'in
kurallan ve koşullan içinde, var olabiliyor. Tür-
kiye'de, tam tersine 'cumhuriyet'in 'ana muha-
lefeti' olması gereken 'İşçi Muhalefeti'yok edil-
mekte; onun yerini almaya çalışan 'etnik' ve ir-
ticai' karşrUığa, 'ayncalık' talebindebuiunulmak-
tadır ülkemize has bir gariplik de odur ki, bu
'ayncalık' talebine, 'ilerici' ve 'solcu' geçinen
'şaşkınlar' arka çıkryor; hem de, 'demokrasi' ve
'insan haklan' kalkanına sığınarak!. Onun için-
dir ki, Harb-lş grevi gibi, hem ekonomik boyutu,
hem siyasi boyutu, son derece önemli, büyük bir
grev; ülkenin dört bir ufkunda, gümbür gümbür yan-
kılanmadan, geçip gidiyor.
'Yaşadığımız dram' budur, oysa bu dramın 'ya-
ratıcıları', günümüzde bundan en çok yakınan, o
'Soğuk Savaş' politikacılarıdır.
http:// www. prizma.net tr/ AILHAN
http://wvwv.eda.fr/-bilg/yay/yazar/ailrtan.htlm