21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL 1996 SALI 4 HABERLER Başbakan Yılmaz'ın yeğeni Mehmet Kutman, Petrol Ofisi Anonim Şirketi'nin satışında da etkili oldu POAŞ ilıalesiııcle yeğen devreye girdî Akşener - Eleştirdi. 'Çakıcı sorgulansın' • fstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener. Fransa'da vakalanan ülkücü mafya babası Alaattın Çakıcı'nın sorgulanmamasını eleştirdi Akşener. Çakıcfnın üzerınden çıkan mikrokasetlenn, ısım. adres \e telefonların kavıtlı olduğu databankın Türkiye've getınlerek deşifre edılmesını ve bağlantılı olan kiv \e kurumlann ortava çıkanlmasını istedı. Gazi olayları tjavası bugün • Trabzon (Cumhuriyet) - Istanbul Gazıosmanpaşa'da 12-13 Mart 1995tanhınde meydana gelen ve k^muoyunda "Gazi Olaylan" olarak bilinen djvanın 12"nci duruşması. bugün Trabzon Ağır Ceza Mahkemesı'nde görülecek. 10 Ağustos'takı 11 "ıncı duruşmavaadlı latıl dolayısıyla katılmayan Mahkeme Başkanı Hâkım Dursun Kaya Güleç. bugünkü oturuma başkanhk edecek. Da\ada olaylar nedenıyle halen itoisi tutuklu. biri gıyabi tutuklu. kaJanı tutuksuz 20 polis yargılanıyor. Vakutep'i vuran klşi belirtendi • KAYSERİ(AA)- Türkiye Dogal Hayjftı Koruma Vakfı (TDHKV) Başkanı Mehmet Yakuter'i tabancav la \ urarak yaralayan kişinin kimliği belirlendi Edinilen bilgne göre TDHKV Ba>kanı" " Yakuter'ı. 4 Evlül'de Inönü Bulvan'nda. avağından tabancayla \ urarak yaralayan kışının Cezmı K. olduğu ıleri sürüldü. Kafaoğlu'nun ı I Haber Merkezi- Ekonomıst Arslan Başer Kafaoğiu. gazetemızın 5 Eylül tanhlı savısında yayımlanan "Enflasyon hesabı yanlış' başlıklı haberle ilgılı olarak bır açıklama vaptı. Kafaoğiu. haberde belırtildığı gıbı 'utanmaz' sıfatının \lahve Bakanı Zeken>a Temızerie ilgisı olmadığını sövledı. Kafaoğlu'nun açıkJaması şövle: "Benım sövledığım sözlen. habercımzın yanlış anladığını gördüm Ben aynen şöyle dedim: Bugünkü Mıllıvet gazetesmın 10. sahıfesinde Malıye Bakanı 2000 >ılında vergı geürlennın 18 ve dev let faLz ödemelennın 20 katnlyon olacağı tahmınınde bulunuyor. Bu yetkılı kışı durumu bu ölçüde görür ve bevan ederken. ekonomıde hâlâTürkive nın ıvıve gittiğini söv lemek utanmazlıktır her şev den önce." İşçi eylemi • Haber Merkezi - Bursa'da tekstıl üretımı yapan İngilız firması Lov\- Pfofile'da. tazmınatsız ofarak işçilerin işten afilmasıyla ilgılı protesto eylemi dün de de\am ettı. Sabah vardiyasında çalışan yâklaşık 650 işçi. yemek boykotu vaptıktan sonra fabrikadan çıkmadılar. Alcşam vardıyasında çalışacak olan işçiler ve 3 gün içınde ışlenne son verilen İ06 işçı de fabnka önünde toplanarak slbganJarla işverenı protesto ettıler. îşten ç/ıkanlan işçılenn üve olduğu Dokuma-lş Sfendikası'nın Genel Başkanı Ahmet Aslan da ışverenın uzlaşmaz bır ta\ ır sergilediğmı ve sendikav ı muhatap kabul etmek istemedığıni sövledı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Hava Yollan'vlâ (THY) ortaklık kurmaya çalışan Svviss Aır'ın danışmanı. Global Menkul Kıymetler'in sahibı. Başbakan Mesut Yılmaz'ın veğeni Mehmet Kutman'ın: Petrol Ofisı Anonim Şirketi'nin (POAŞ) satışında da devreye girdıği öğrenildi. Özelleştirme ldaresi Başkanlığf ndaki POAŞ ıhalesinde Hayyam Gariboğlu birinci, Doğuş Grubu ikinci, Türkiye Iş Bankası. Park Holding. Ba> ındır Inşaat ve PÜAŞ grubu ise ücüncü sırada yer almıştı. • Televizyondan canlı yayımlanan ihaleden hemen sonra Kutman'ın İş Bankası konsorsiyumunu finanse edecek kuruluşun Türkiye temsilciliğini arayarak, "Tamam, hazır olun. Size verildi" dedi. • Almanya'daki 3 bankanın Iş Bankası, Park, Bayındır ve PÜAŞ'ı finanse etmek üzere kurduklan oluşumun temsilcisinin, "Ya.. çocuk mu kandınyorsunuz? Şimdi televizyonda canlı yayında izledim. Gariboğlu aldı" sözlerine ise Kutman'ın "Ben ne diyorsam ona bak. Tamam, hadi işinize bakın" yanıtını verdiği öğrenildi. ısrarla ÖYK'ye son 3 teklifin de götürüleceğini \urgulamıştı. Ihalenın ilk gününden itibaren POAŞ'ın İş Bankası, Park, Bayındır ve PÜAŞ ortaklığına verilmesine çalışılmış, Özelleştirme Yüksek Kurulu karan da bu yönde oluşturulmuştu. POAŞ'ı satın alan konsorsiyum Televizyondan canlı yayımlanan ihaleden hemen sonra Kutman'ın İş Bankası konsorsiyumunu finanse edecek kuruluşun Türkiye temsilciliğini arayarak "Tamam, hazır olun. Size verildi" dediğı belirtıldı. Almanya'daki 3 bankanın İş Bankası, Park. Bayındır ve PÜAŞ'ı finanse etmek üzere kurduklan oluşumun temsilcisinin. " Ya.. çocuk mu kandınyorsunuz? Şimdi televizyonda canlı yayında izledim. Gariboğlu aku" sözlerine ise Kutman'ın "Ben ne diyorsanı ona bak. Tamam, hadi işinize bakın" yanıtını verdiği öğrenildi. Hürnyet gazetesi yazan Fatih Ahaylı da. Kutman'ın POAŞ ihalesinin yapıldığı gün Maya Akar Center'daki bürosunda kutlama yaptığını belirterek "tş Bankası grubunun danışmanuğını da siz mi yapıjordunuz" sorusunu yöneltti. POAŞ ıhalesi, İş Bankası lehine sonuç beklentilerinin tersine, Gariboğlu'nda kalmıştı. Ancak ihaleyi yöneten ÖİB yetkilisi, içinde yer alan Park Holding'in sahibi Turgay Ciner. özelleştirme sonucu HAVAŞ'ı alarak adım attığı havayollan taşımacılığında, THY üzerinde etkinliğini sürdürüyor. HAVAŞ'ın sahibi olan Ciner'in, Kutman'ın danışmanlığını yaptığı Svviss Air'le de ortaklığı bulunuyor. Daha önce Yılmaz'ın, bacanağı Önder Dogu'yu THY Yönetim Kurulu'na ataması tepkilere neden olmuştu. Kuzen Kutman'ın da THY'nin yeni kuracağı iç hat şirket grubunda Svviss Air'in yer alması için aracılık yaptığı savlandı. Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Balta, kurumun yağmalanmak istendiğini söyledi TEKECde gizli özelleştirnıe uyarısı SEFERtHİSAR (LBA) - Tek Gıda-tş Sendikası Genel Başkanı Orhan Balta. TEKEL'ın gizli bir özelleştırmeye tabı tutulduğunu sövledı. Balta. Tek Gıda-lş Sendikası ile Kamu-lş'in basın mensupları ıçin ortaklaşa düzenledıği eğitim semıneri sırasında gazetecilerin sorulannı yanıtladı. TEKEL ile Britısh Amencan Tobaco (BAT) arasında kurulacak ortaklıkla ilgılı sorulan yanıtlayan Balta, bunun tam olarak bir özelleştirme olmadığını. TEKEL'in 4046 sayılı Yasa kapsamı dışında tutuldugu için özel bir özelleştirme yasasına gerek oldugunu vurguladı. Buna rağmen TEKEL'de gizli bır özelleştirme yoluna gıdıldiğine dıkkat çeken Balta. "TEKEL, yasalardaki boşluklardan >arariamlarak parça parça özelleştirilmeye çakşıbvor" dedı. TEKEL'ın dagıtım müessesesintn. özel sektöre devredildıginı anlatan Balta. sözlerinı şöyle sürdürdü: "Dağıtım işinin sadece İstanbul'daki bir günlük maliyeti 1 trihon lira. Son yapılan anlaşruavla. TEKEL dağıtım sirketine akiıkian maluı parasım. 14 gün sonra ödeme imkânı %erdi. Yani dagrtun şirketi, 14 gün repoda beklettiği parayla TEKEL"e ödeme vapacak. Kurum bu konuda büyük zarar içinde." Balta. TEKEL'in Istanbul Mecidıyeköy'de bulunan Lıkör Fabrikası'nın satışında da büyük kayıp içinde oldugunu ıfade ederek. Devlet Bakanı Eyüp Aşık tarafından 100 mılyon dolara satılacağı açıkianan fabrıkanın değerinin 10 kat altında satılacagını iddıa etti. • V"î' m ara kııvu'tliTİ'nı- l»a»lı nrta dııvcıliu\keıiokııllarda I W8-lW9<"><>rctim \ılı dün \apilan toıvnlt-ık-başladı. kııleli Askeri I.İM'sMHk'«crçi'kk'ştirik'iı töıvndekomışıin Kara kınvotlfii komııtanh<iı llaıvkât Dairc BaşkanıTıı<n>ı>ncral Nıjai Mîıl- diir. r^ıvncileri'. okıılda M' ha>atlannda her tiirlü aşırı akınıdan kendilerini korıııııaları <!crekti<>ini sövledi. Okııl konııı- tanı kurrıiii) Alha\ Siııaıı Frtun» ise kııleli Askeri l.isesi'ııiıı »cnçk-ıv üst dii/mk> bir ı^itini M'ivrı-k onları 21. >ii/>ılııı karnıa<iik harp sistenık'riiR 1 ha/ırladı£ını kavdetti. Okula bu \ıl başlavaıı 4IMI lıa/ırlık sıııılı <n>n'iıcisiııin an) içmcsi \v ı*^- ıvncilerin î,n\işi\ k; MIIM eıvn törcnt'. İstanbııl Bogaz konıutaııı 1 iinıamiral Do^an Hacipoğlıı. (İVIA komutanı lıı<^i'iıe- ral Önur \ üku'l Ö/rürk. enıekli suhavlar \eöğrenci aileleri katıldı. He\ heliada IVni/ I.İM>si'nde >apılan töıvnde isı- IHiii/ Lisesi konıutaııı IK-ni/ kurnıa> kıdenıli Albav lav tıın l ra/. <!İiçlü M' cavdırıcı bir cleni/ kuv u-tk'ri oluştuı nıa koıuısıında kendilerine dii'jcn gürokrin hilincinde oldukİannı helirtti. Dt'iıi/ kımctk'ri konuıtanı Oramiral Saliııı l)ervi«>o<>lu'nıın da nıesaj «önderdiği törenv. Den'u Fğitinı \e(^retinı konıutaııı koraıııinıl \|.Atilla Şeııkul. Deni/ llarpOkıılıı konıııta- nı I ümaminıl Orhan \\dın ile \üksek rütİH'li suba\lar katıldı. Deııi/ I.ise>i'ıulc bu \ıl. SIIS<Kircııci egitinı <'öıvcık. 20 MİLYARLIK HARCAMA YAPAN 3 KİŞIYE GÖZALTI Sahtekredikaıiı operasyonu Istanbul Haber Senisi - Sah- te kredi kartı operasvonunu so- ruşturan polıs. birçok ünlü ses ve gösteri sanatçısının sahneye çıktıklan yerden aldıklan para karşılığında fafura kesmedikle- ri ya da aldıklan paranın çok altında fatura kestiklerini orta- va çıkardı. Polis. aralannda İzel, Nadide Sultan, Ege ve Em- rah'ın da bulunduğu şarkıcılar hakkında "vergi kaçumak" su- çundan sorusturma açılabilece- ğinı söyledi. Istanbul Mali Şube Müdürlü- ğü'nden vapılan açıklamaya göre. sahte kredi kartlanyla 20 milyar lıralık harcama yaptık- lan belırlenen Kumburgaz'daki Şamata Bar'ın sahibi Atanar Orkunoğlu'nun da aralannda bulunduğu 3 kişı gözaltına alın- dı. Büyiıkçekmece Cumhuriyet Başsavcıhğı'na müracaat ed'en Pamukbank'ın avukatı. "man- yetik şerit kopyalanması" yo- İuyla. yurtdışındakı bankalara ait 4 adet kredı kartıyla dolan- dıncılık yapıldığını bildirdi. Bunun üzerine harekete geçen Mali Polis. 4 Eylül Cuma günü Kumburgaz 501 Sıtesi karşısın- da bulunan Şamata Bar'a ope- rasyon düzenledi. Operasyon- da. sahte kredı kartlan ile 20 milyar liralık harcama yaptık- lan belırlenen Şamata Bar'ın sahibi Atanar Orkunoglu ile kardeşi Tunca> Ayhan Orkun- oglu \ e Adnan Argün; 1 "pos" makınesi. 1 kredi kartı şifre yazma makinesi ve 24 sliple gözaltına alındı. Özellikle Macaristan ve Al- manya'da yapılan "kredi kartı manyetik alan sahteciliği"nın. gerçek kart sahibinin kartını herhangi bir üye ışverinde kul- lanımj sırasında. kartın arka yü- zünde bulunan manvetik alanın bir başka kredi kartına kopya- lanması yoluyla yapıldığı öğ- renildi. Gelen mallar karşılığında fa- tura kesilmediğı de belırlenen Şamata Bar'dakı ıncelemeler sırasında. burada sahneye çıkan Özcan Deniz, Nadide Sultan, Huysuz VTrjin, Murat Göğeba- kan, Ege ve Izel'in, aldıklan paralar karşılığında fatura kes- medikleri belirlendi. Incelemelerde aynca Kenan Doğulu ile Emrah'ın da aldık- lan paranın çok altındaki mik- tarlarla fatura verdikleri görül- dü. Şamata Bar'da yaptığı prog- ram nedeniyle, 5 milyar lira alan Emrah'ın. bunun karşılı- ğında 690 milvon liralık fatura kestiğinin belirlendiğini açık- layan polis yetkilileri. sanatçı- lar hakkında "\ergi kaçırmak" suçundan sorusturma açılabi- leceğıni söyledi. 5 fon paylarını yatırmadı 'Fukara yüzsüzleri' ödemelerini yapmıyor • Kanuna göre, gelirlerinin belirli bir kısmını Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'na aktarması gereken Hazine, Merkez Bankası ve Başbakanlığa bağlı beş fonun, Sosyal Yardımlaşma Fonu'na yatırmalan gereken paylan yatırmadıklan ortaya çıktı. • Söz konusu 5 fonun, Mayıs 1998 tarihi itibanyla Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'na toplam 3 trilyon 393 milyar liralık borcu olduğu belirlendi. ANKARA (LBA) - Türkiye'deki fakir va- tandaşlara yardım et- mek amacıyla 1986 yı- lında kurulan Sosyal Yardımlaşmayı ve Da- yanışmayı Teşvik Fo- nu'nun kaynaklan, dev- let kurumlan tarafından adeta yağmalanıyor. 1992 yılından sonra kaynaklannın yaklaşık yüzde 90' ı bütçeye akta- nlan Fak-Fuk Fon'un, kanun gereği Hazine. Merkez Bankası ve Baş- bakanlığa baglı fonlann gelırlennden alması ge- reken paylar ile Gelir ve Kurumlar Vergisi mü- kelleflerinden "Fak- Fuk-Fon" adına fazla- dan kesilen yüzde 4 ora- nındakı payı tahsil ede- mediği belirlendi. Fon yetkililennden edinilen bilgiye göre, DYP'ÜLERDEN ADLtYEDE GÖVDE GÖSTERİSİ Flash TVdavasınabaşhuıdıİstanbu) Haber Senisi - Flash T\"nın Istanbul stüdyolanna ya- pılan baskını azmettirdiğı iddı- asıyla hakkında dav a açılan eski DYP Istanbul ll yönetim kurulu üyesı ŞafakMertıle baskına ka- tıldıklan öne sürülen 4 sanığın yargılanmasma başlandı. BeyoğluS Asliye Ceza Mah- kemesi'ndekı duruşmaya tutuk- lu sanıklar Şafak Mert ile Mus- tafa Demiral katıldılar. Duruş- mada ifadeü alınan Mustafa De- mıral olay günü protesto ama- cıyla Flash TY'ye gittiğini, an- cak ateş etmedığinı söyledi. Şa- fak Mert ise kendısine yöneltilen suçlamaları reddederek Flash TV'yi protesto için bir grup par- tilınin Tepebaşfna gideceğini duyduğunu, ancak kendisınin gıtmediğinı »öyledi. ErkanUlaş, HacıÇıtrak ve MuratKöksal'ın ifadelerinı kabul ermediğıni sö>- leyen Mert. "Ben kendilerine 5 mihar lira, araba ve daire vaat ederek suçu üstknmeierini söy- lemedim. Daha sonraki yüzleş- memizde de böyle olmadığını kendilerisöviediler" dedı. Daha sonra dınlenen tanıklardan Flash T\' çalışanı Perihan Göksin sa- nıklan teşhis edemedi. Sanık avukatlannın tahliye istemıni reddeden mahkeme heyetı. tanık Yalçın Çakır ile Erkan Ulaş. Ha- cı Çıtrak ve Murat Köksal'ın dınlenmesi ıçin duruşmayı erte- ledı Baskın ile ilgılı olarak Beyoğ- lu 9. Asliye Ceza Mahkeme- si'nde haklannda "panikyarata- cak şekilde ateş açnıak" v e "ız- rar" suçlan nedenıyle haklann- da dav a açılan Nusret Türker, Nazmi Mert ve Yavxız Ürgün'ün de vargılanmasına dün başlan- dL Duruşmaj a tutuklu sanık L r- gün ile tunıksuz sanıklar kaüldı. Duruşmada ifadesi alınan tutuk- lu sanık Yavuz Lrgün olay günü Flash TV'de bulunduğunu >e ice- ride rastgele ateş ettiğini kabul etti. Kimseyi hedefalmadan ateş açüğuıı söylejen İ'rgün, varala- ma amacı gütmediğini sövledi. Tutuksuz sanıklar Nusret Tür- ka\ ile Nazmi Mert ise binanın içine girmediklerini öne sürdüler. Tanık olarak dinlenen Flash TY Haber Koordinatörü \ alçın Ça- kır ise sanıklar Lrgün ile Tür- kay'ı teşhis etti. Ürgün'ün tutuk- luluk halinin devamuıa karar ve- ren mahkeme heyeti dava dosya- suıın 5. Asüye Ceza Mahkeme- si'nde görülen da> anın dosyasıy- la bûieştirilmesine karar verdi. Duruşmalarnedeniyle Beyoğ- lu Adliyesi'ne partıli olduğu öne sürülen 100'e yakın kişi geldi. Adliye koridorlannda gövde gösterisi yapan gruptan bazı kı- şılergazetecileri ve tanık Yalçın Çakır'ı tacız etti. Hazine Müsteşarlığı'na bağlı Destekleme Fiyat Istikrar Fonu, Kaynak Kullanımını Destekle- me Fonu, Menkul Kıy- metler Tanzim Fonu, Başbakanlığa bağlı Toplu Konut Fonu ve Merkez Bankası'na bağlı Dövız Kazandıncı Hizmetleri Teşvik- Fo- nu'nun, Fak-Fuk-Fon'a toplam 3 trilyon 393 milyar liralık borcu ol- duğu saptandı. Fon verilerine göre, Mayıs 1998 tarihi itiba- nyla, Destekleme ve Fi- yat tstikrar Fonu'nun 1 tnlyon 741 milyar lira, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu'nun 450 milyar 331 milyon lira, Toplu Konut Fo- nu'nun 689 milyar 544 milyon lira, Yatınm ve Döviz Kazandıncı Hiz- metlen Teşvik Fonu'nun 490 milyar 103 milyon lira. Menkul Kıymetler Tanzim Fonu'nun 22 milyar 174 milyon lira borcu bulunduğu tespit edildi. Fon yetkililerinin ver- diği bilgiye göre, fonla- nn dışında Fak-Fuk- Fon'un Gelir ve Kurum- lar Vergisi mükellefle- rinden fon adına kesilen yüzde 4 oranındaki pay alacağı da var. Fak-Fuk- Fon'unun, 1997 yılına ait Gelir ve Kurumlar Vergisi ile Akaryakıt Tü- ketim Vergisi'nden top- lam 58 trilyon lira alaca- ğı olduğu bildirildi. Fon yetkilileri, alacaklann ödenmesine ilişkin, Ma- liye Bakaru Zekeriya Te- mizel'in saymanlığa ta- limat verdiğini, ancak saymanlığın Hazine'nin nakit tahsis etmemesi nedeniyle alacaklara iliş- kin bir ödeme yapama- dığmı kaydettiler. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Çakıcı'nın yakalanması sonrası ortaya çıkan bilgiler, devletin üst düzey görevlile- riyle çeteler arasındaki ilişkiyi daha net bir şekilde gözlerönüneserdi. Şimdi, sorunun üzerine etkili bir şekilde gitmek için koşul- lar eskisinden daha elverişli. Dünkü Radi- kal gazetesinde bir devlet görevlisinin, bir askeri istihbarat elemanının anlattıkları yer alıyordu. Emekli Astsubay Hüseyin Oğuz'un ortaya koyduğu gerçekler, birço- ğumuz açısından sürpriz niteliğinde olma- sa bıle, yine de çok önemli olguları içeri- yordu. Çunkü bir devlet görevlisi, üstelik asker, Guneydoğu'daki yolsuzluk ve çürümeyi bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyordu. Devletin güvenlik ve yargı kurumları, bıraz bu işle ıkjili duyarlık gösterseler, herşey ço- rap söküğü gibi ortaya dökülecek. Çürü- me ve yolsuzluğun üzerine gidilmemesin- deki temel sorun. bu işleri bilenlerın ko- nuşmaması veya konuşmaktan korkması. Bunun sebebı de devletin gücünü arkala- 'Çetenin Üzerine Gidene Ceza 5 rında değil karşılarında görmeleri. Hüseyin Oğuz'un anlattıkları askerin için- deki yolsuzluklara dikkat çekiyor. Şimdi di- yebilirsiniz ki, Hüseyin Oğuz'un dile getir- dikleri. sonunda askerin tavrıyla büyük öl- çüde aydınlandı ve ilgililer mahkeme önü- ne çıkanldılar. Genelkurmay da bu konuda önüne gelen dosyalar konusunda üzerine düşeni yaptı. Doğru, "Yüksekova çetesi" diye adlandınlan bir kısım itirafçı ve subay yargı önüne çıkanldılar. Bir anlamda bun- lara darbe indirildi. Ancak Hüseyin Oğuz'un söyledikleri bu- nunla sınırlı değil. Bu işi ortaya çıkarmak amacıyla yaptığı görev sırasında başına gelenler gosteriyor ki; hâlâ işin üstüne tam anlamıyla gidilmedi, soruşturmalar yeteri kadarderinleştirilmedi. Hüseyin Oğuz, gör- düğü baskılar nedeniyle genç yaşta emek- li olmak zorunda oldugunu da örnekler ve- rerek dile getinyor. İstihbarat Astsubayı Hü- seyin Oğuz, Yüksekova soruşturması sıra- sında başına gelenlerı şöyle anlatıyor: "Sorgulamanın altınct günü sorgulamayı durdurdular. Şimdi sistem şudur, alınan bilgi üst makamlara iletilir. Genelkurmay Başkanlığı, Genel Komutanlık, Içişleri Ba- kanlığı'na filan iletilir. Demin bahsettiğim ifadeler gidince Silahlı Kuvvetler yara ala- cak korkusu vardı. Neden bir albayın yap- tığı Silahlı Kuvvetler'e mal olsun? O kayı- nlmaya çalışıldı. Kaçırılan şahıs PKK'Iİ olu- verdi. Plan tersine döndü." Hüseyin Oğuz soruşturmayı kimlerin ka- pattığını da ısımler vererek açıklıyor: "Hak- kâri Jandarma Alay Komutanı Necati Kı- lıçkaya, Taktık Alay Komutanı Albay Er- san Aiharı ve Yüksekova Jandarma Ko- mutanı Mithat Gül soruşturmanın sürme- sini istemedi. Burada kes dediler. Odamı bastılar, aradılar. Dokuzuncu gün Anka- ra'ya çağırdılar... Bir albayımız ifademi al- dı. Dürüst bir insandı. Her şeyi anlattım ona. Teşekkür etti. Birileri sonra demişler ki, o çok çatışmaya girdi, kafayı yedi." Hüseyin Oğuz'un öyküsü daha birçok ayrıntıyı içererek devam ediyor. Bu söyle- şiyi, Genelkurmay yöneticilerinin de oku- muş oldugunu sanıyorum. Çünkü Genel- kurmay, kendisiyle ilgili yayınlan dikkatle iz- liyor. Umarım bu açıklamalar, Türkiye'deki çete gerçeğinin ordu içindeki kollarını da temizlemek açısından bir dayanak oluştu- rur. Çünkü, görüldüğü kadanyla yara epey- ce derinlere kök salmış. Çetin Ağaşe, ge- çenlerde "Pencere Yayınlan"nöan çıkan "Cem Ersever ve JİTEM Gerçeği" kitabın- da ılginç ayrıntıları gözler önüne seriyordu. Olayların üzerine gittiği için bir devlet gö- revlisi Astsubay Hüseyin Oğuz'un başına gelmedik kalmamış. Görevini yapmaya ça- lışan birçok devlet görevlisinin de benzer tehditlerle yüz yüze geldiği anlaşılıyor. Şim- di yeni bir durumla karşı karşıyayız. Çakı- cı'nın yakalanması ve çetelerin bir ölçüde kontrol altına alınmak istenmesiyle birlik- te, bugüne kadar konuşmamış birçok dev- let görevlisi cesaret ederek ortaya çıkabi- lir. Onları teşvik etmek gerekiyor. Hüseyin Oğuz bunlardan birisi, ama Genelkurmay bu konuda belge ve bilgisi olan başka gö- revlilere de ulaşabilir, yeni gerçekleri orta- ya çıkarabilir. Burada "Kol kırılır yen için- de kalır" şeklinde olaylara yaklaşılmadığı sürece etkili sonuçlar elde etmek müm- kun. Hüseyin Oğuz, çözüm konusunda da şunu düşünüyor: "Şimdi üç tane polis, üç tane korucuyu hapse atıyorsun, olay biti- yormu? Onlanyönlendirenleri bulup çıkar- mak gerekiyordu. Bir ağ var orada, o ağı çözeceksin." Umutla bekliyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle