Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatörü HikroetÇe-
tinkaya 9 Yazıışlen Müdürii fbrahim
Yüdız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz
0 Haber Merkezı Müdûrü. Hakan Kara
• Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Ekononu Mehmet
Saraç 0 KüJrur Handan Ş^nköken 0 Spor
VbdûJkadir Yücehnan 0 Makaleltr Sanıi karaöcen
0 Diızeltme Abdullah YazKi 0 Fotograf Erdoğan
Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yun
Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Okta>
Kurtböke. Hikmet Çetinka>a.
Şükran Soner, Ergun Balcı,
İbrahim V ıldız. Orhan Bursaiı,
Mustafa BaJba>, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Buiv an No
125,Kat4.Bakanhklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks:
419502" 0 tzmır Temsılcısı: Serdar Kızık, H. Zıya
BİV.I352S 2 3Tel'4411220, Faks 44191170 Adana
Temsilcısı. Çetin Yiğenoğhı, tnonü Cd 119 S. No: 1 Kat: 1,
Tel 363 12 11, Faks: 363 12 15
Muessese Vfüdüni tjtün Akmen 0
Koordınatör Ahmet Konılsan #
Muhasete Bûfcot Vaıer#lıfcnr Hiseıin
Gûrer • lşletme Önder Çelik • Bılgı-
Işlem Nail İnaJ 9 Bılgısayar Sıstem
Müröet ÇiJer»Satış FazUetKuaı
MEDYA C: • Yonetım Kuı
Başkanı - Genel Müdür Gül
Erduran • Koordınatör R<
Işıtman A Genel Müdür Yardımc
SodaÇoban Tel 514 07 5
5139580-51384«Wl,Faks 513*
^ayımlavaD \e jlasan: Venj Gün Haber Ajansı, Basın \e Yavmcılık A Ş
Turkocağ; Cad 39 41 Cagaloglu 34334 1si PK 246 Istanbu) Tel 10/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95
8EYLÜL1998 Imsak: 5.00 Güneş: 6.30 Öğle: 13.09 İkindi: 16.43 Akşam: 19.34 Yatsj: 20.58 www.cumhuriyet.com.
Üniversiteye giriş sistemindeki değişiklik, liselerdeki alan seçimini çok önemli hale getirdi
Alan seçimî yaparken iyi diişünün
güzelini seçti
• Haber Merkezi - ftalya
1998 yılı güzelini, geçen
pazar günü yapılan
yanşma sonunda seçti.
İtalya'nın Salsomaggiore
Terme bölgesinden yanşa
katılan 19yaşındaki
Gloria Bellicchi bu yılın
Miss ttaly unvanını
kazanarak kraliçelik
tacını taktı.
Fizikçi kendisini
kopyalayacak
• CHICAGO (AA) - însan
kopyalavacağını açıklayarak
bilim adamlanndan ve
çeşıtlı enstitülerden tepki
alan Chıcagolu fizikçi
Rıchard Seed. bu defa da
kendisini kop>alayacağını
açıkladı. Boston'da. politika
ve yaşarn bilimleri
akademisyenleri
toplantısında bu fikrini
açıklayan Rıchard Seed,
doğumun nasıl
gerçekleşeceği ile ilgili bilgi
\ermedi. Eşi Gloria'nın
embnyoyu taşımayı kabul
ettığinı açıkla>an Richard
Seed kendi hücresinin
çekırdeğinden meydana
gelecek olan bır bileşimin,
bir başka vericinin
yumurtası ile birlikte
embriyoyu oluşturacağınj
açıkladı. ABD'deki Harvard
Üniversıtesi'nden üç ayn
dalda dıploması bulunan
Richard Seed'in, hiçbir
öğrenimınin tıpla ilgili
olmadıgı bıldiriliyor. Eşinin
yaşı konusunda Seed,
"Ivfenopoz sonrası"
demekle yetindi.
Yeni nükleer
tehdit
• MOSKOVA (UBA) - Ural
Dağlan'nın güneyindeki
Oziorad Bölgesi'ndeki 5
mil\on metreküplük bir
nükleer atık alanının,
dünyayı tehdit eden büyük
bır felakete yol açacağı
uyansında bulunuldu.
Karaçay Gölü Havzasf nda,
100 metre derinde. yıllardır
biriktirilen radyoaktif
atıklann, yılda 80 metre
hızla bölgedeki nehir
sistemlerine doğru kaydığı
vurgulandı. Bu kaymayı
durduracak ve nükleer
atıklan yerlerinde
sabitleyecek bir
teknolojinin henüz
bulunmadığını kaydeden
uzmanlar. "Belkı de büyük
bir nükleer felaketın
eşiğındeyız. Bu radyoaktif
kütle. küresel bir felakete
yol açabilir" dediler.
Anoreksiya
teiididi
• LONDRA/ANKARA
(AA) - Daha çok kadınlan
etkisi altına alan ve
şişmanlık kompleksi ile
kişiyi yemeden içmeden
keserek ölüme götüren
zayıflama hastalığı
'anoreksiya' artık erkekleri
de tehdit ediyor. "Yağ Bir
Kadın Meselesi Değildir'
isimli kitabın yazan.
Psikoterapist Susie Orbach.
anoreksı>a ve 'bulımia'run
genç erkekleri de pençesine
aldığını açıkladı. Orbach,
genç erkek modellerin
topluma ideal olarak
sunulan 'zayıf
görünümlerinin. erkekleri
vememeye ittiğini belirtti.
Orbach. anoreksiya
hastalannın yüzde 10'unu
erkeklerin oluşrurduğunu
iddia etti.
Ozon tabakası
incelenecek
• TOKYO (AA) - Japonya,
ozon tabakasını incelemek
üzere uzaya 68. roketini
başanyla fırlattı. MT 135
roketi. Japonya'nın
güneybatısındaki Kagoşima
Uzay Merkezi'nden dün
sabaha karşı fırlatıidı.
Yetkililer. başkent
Tokyo'nun 985 kilometre
güneybatısındaki uzay
merkezinden. bugün
benzen bir roketin daha
firlatılacağım bildirdiler.
FİGENATALAY
Cniversiteye giriş sınav ının tek ba-
samakJı bır sisteme dönüştürülmesıy-
le çok önemli hale gelen liselerdeki
alan seçımınde karmaşa yaşanıyor. Öğ-
renciler. doğru alana nasıl karar vere-
cekJerini bilemiyor, gelecekJerinı belır-
leyecek bu seçimi yaparken zorlanı-
yorlar.
Meslek liselerine kaydolmayı düşü-
nen öğrencilerin de bu kararlannı bir kez
daha düşünmeleri gerekiyor. Çünkü.
venı sınav sistemı, meslek lisesı öğren-
cılerinin kendi alanı dışmdakı herhan-
gi bir yükseköğretim programını ka-
zanmalannı neredeyse olanaksız hale
getirdi.
MEF E>ershanelen Rehberiik ve Aras-
tırma Birimı Müdürü Süleyman Hece-
bü, alan seçiminde üniversiteye giriş
sınav sistemini tanımanın önemine dik-
kat çekerek. "Aian seçimi ile Ugili veri-
lecek karann sağlıldı olabilmesinin te-
mel kofullanndan biri de öğrencinin
gelecekte öfrenim göreceği okullann
özellikJerinL liselenleki alanlaruı han-
gjsrvle ilgili olduğunu. gelecekteöğrenim
görmek üzere düşünülen alan içinde
yer alan yükseköğretim programlannı
tanımaknr" dedi. Hecebil. alan seçi-
minde hangi ölçütlerden yararlanılabi-
leceğini şöyle açıkladı:
Sağfak bilimleri
1. Eğer öğrenci gelecekte Tıp, Ecza-
cılık, Tıbbı Biyolojik Bılimler. Mole-
küler Biyolojı ve Genetık. Dış Hekim-
liği vb. .vükseköğretım programlannın
bulunduğu "Sağlık Bilimleri" ala-
nmda ögrenım görmek istiyorsa:
• Ortaokul ve lise 1 'de Fen Bilimle-
ri ve Matematik derslerinden üstün ba-
şan göstermesi, bu derslerden aldığı
notlann diğer derslerden daha yüksek
olması gerekır. Aynca öğrencinin bu
dersleri öğrenmede ve çalışmada her-
hangi bir güçlük yaşamamış ohnası da
önemlıdir.
• Bıreyin bu alanda başanlı olabil-
mesi için Fen Bilimleri derslerinde yer
alan konularla ilgili dergi. kıtap vb. ya-
yınlara ilgı göstenyor olması, bu konu-
larda laboratuv ar çalışmalanndan hoş-
lanması, ınsanlara yardım etme e|ılı-
mınin behrgın olması önemlidir.
• Ögrencı yukarıda sıralanan özel-
liklerin tümünü >a da çoğunluğunu ta-
şıyorsa okulda seçeceği alan Fen Bilim-
leri Alanı olmalıdır.
• Meslek liselerine kaydolmayı düşünen öğrencilerin bu
kararlannı bir kez daha değerlendirmeleri gerekiyor.
Çünkü yeni sınav sistemi, meslek lisesi
öğrencilerinin kendi alanı dışmdaki herhangi bir
yükseköğretim programını kazanmalannı
neredeyse olanaksız hale getirdi.
2. Eğer öğrenci gelecekte Elektrik- gılenmekten hoşlanması, kendi kendi-
Elektronik, Bilgisayar, Çevre, Endüst-
ri, Işletme, Inşaat, Makine Mühendis-
liği vb. yükseköğretim programlannın
bulunduğu "Mühendislik Bilimleri"
alanında ögrenım görmek istiyorsa:
• Ortaokul ve lıse 1 'de Fen Bilimle-
ri ve Matematik derslerinden üstün ba-
şan göstermesi, bu derslerden aldığı
notlann diğer derslerden daha yüksek
olması gerekir. Bunun yanı sıra şekil çiz-
me. üç boyutlu şekıllen iki bo>ntlu ola-
rak resmetme yeteneğinin de gelişmiş
olması gerekır.
• Mühendislik Bılimlen alanında
basanlı olabilmek için bireyın mekamk
ilgisinın yeterli düzeyde olması gere-
kir. Bireyın mekanik ilgı, elektronık
(radyo, elektronık oyuncaklar vb.) ya da
mekanik bır aracın tamıri (fbisiklet, sa-
at vb.), her bir parçanın sökülerek ye-
niden monte edilmesi gibi konularla ıl-
ne yeni şeyler deneme gırişiminde bu-
lunması önemlidir.
• Öğrenci yukanda sıralanan özel-
liklerin tümünü ya da çoğunluğunu ta-
şıyorsa okulda seçeceği alan Fen Bilim-
leri Alanı olmalıdır.
İşktme, iktisat
3. Eğer öğrencı gelecekte lşletme,
Iktisat Ekonomı. Enformatik, Hukuk.
Kamu Yönetımı. Psıkoloji, Uluslarara-
sı llişkıler. Sosyolojı, Tunzm, Llusla-
rarası Ticaret vb. yükseköğretim prog-
ramlan alanında öğrenim görmek isti-
yorsa:
• Ortaokul ve Lıse 1 'de Matematik.
Türkçe ve Sosyal Bilimler derslerin-
den üstün basan göstermesi gerekir.
• Bireyın Sosyal Bilimler alanına
gıren konulara ilgı göstermesi, bu ko-
nularla ilgili hazırlanmış yazı ve kıtap-
lan okumaktan hoşlanması, okudukla-
nndan kendine göre çıkanmlar yapma
eğilıminın belirgin olması. ıstatistiki
ve sayısal ışlemlerle uğraşmaktan zevk
dujTnası gerekJi olan ölçütlerden biri-
dir.
• Öğrenci yukanda sıralanan özel-
liklerin tümünü ya da çoğunluğunu ta-
şıyorsaokuJda seçeceği alan Türkçe-Ma-
tematik olmalıdır.
4. Eğer öğrenci gelecekte Gazeteci-
lik. Halkla llışkiler ve Tanıtım, Radyo-
TV- Sinema, Rehberlik ve Psikolojik Da-
mşmanlık, Arkeoloji ve Sanat Tarihi, lş-
letme. iktisat, Psıkoloji, Sosyoloji, Ulus-
lararası llişkiler vb. yükseköğretim
programlan alamnda öğrenim görmek
istiyorsa:
• Sosyal Bilimler, dili kullanma ye-
teneklennm belirgin bir şekilde geliş-
miş ohnası gerekir. Öğrencinin orta-
okul ve lise 1 'de Sosyal Bilgiler, Tarih,
Coğrafya, Psikoloji. Felsefe. Türkçe ve
Edebiyat gibi derslerden üstün başan
göstermesi, buderslerden aldığı notla-
nn diğer derslerden daha yüksek ol-
ması gereklidir.
• Bu alanda (yukanda sıralanan mes-
leklerde) başanlı olabilmesi için bire-
yin, insanlarla iletişim kurmada başj
nlı, sosyal açıdan girişken, insanlar
yardım etme eğılimi güçlü, sosyal ola>
lara ve konulara ilgi duyma özellikk
rinin olması gerekir.
• Öğrenci yukanda sıralanan özel
liklerin tümünü ya da çoğunluğunu ta
şıyorsa okulda seçeceği alan Sosyal Bi
limler olmalıdır.
Yabancı dil
5. Eğer öğrenci gelecekte Yabanc,
Dil alanında (Filolojiler, Mütercım-Ter-
cümanlık, Yabancı Dil Öğretmenlikle-
ri vb.) öğrenim görmek istiyorsa:
• Öğrencininortaokul ve lise 1 'de Sos-
yal Bilgiler, Tarih, Coğrafya, Psıkolo-
ji, Felsefe, Türkçe ve Edebiyat, Yaban-
cı Dil gibi derslerden üstün başan gös-
termesi gerekir.
• Öğrencinin yabancı dile ilgi duy-
ması, yabancı dille yazılı metinleri in-
celeme, anlamaya çahşma ve tercüme
etmeye ilgili olması, edebi konularla
ilgilenmekten hoşlanması ölçütlerden
bazılandır.
• Öğrenci yukanda sıralanan özel-
liklerin tümünü ya da çoğunluğunu
taşıyorsa okulda seçeceği alan Yaban-
cı Dil olmalıdır.
Gelişmiş ülkelerdeki refah artışı, etek ve pantolon bedenlerindeki artışla ölçülüyor
Para ve teknoloji şişmanlatıyor• Arabalar, televizyonlar, bilgisayarlar... İnsanlar konfor
içinde yaşıyorlar. Ama konforun bir bedeli var. İnsanlar o
bedeli de ağırlaşan bedenleriyle ödüyorlar.
Dış Haberler Servisi - Dünyanın az ge-
lişmiş ülkelerinde açlık can alırken zengin
ülkelerde yaşayanlann şişmanladığı kay-
dedıldi.
tngiltere'de vayımlanan Independent ga-
zetesınde çıkan bır haberde. gelişmiş ülke-
lerdeki refah artışının bır ölçütünün de or-
talama etek ve pantolon bedenlerindeki ar-
tış olduğu kaydedıldı.
Habere göre. geçen hafta Paris'te top-
lanan Uluslararası Şişmanlık Kongresi.
şİşmanlığın dünya çapında salgın oldugu-
nu goslerdi. Avrupa ülkelerinin çoğunda,
şişmanlann oranı geçen on yıl içinde yüz-
de 10 ile 40 arasında arttı. Benzer bir olay.
ABD, Avustralya ve L'zakdoğu ülkelerin-
de de yaşandı. lngiltere'de son 20 yılda şiş-
manlann sayısı ikiye katlandı. Bugün In-
gilizerkeklenninyüzde 15'i,kadınlannın
da yüzde 16.5'i şişman kategorisıne gıri-
yor. Her 3 Ingiliz kadınından bıri. her 2 er-
Dünyanın şişmanları
Nüfus ıçındekı şişmanlann oranı (Boy-Kıio Endeksı x'un ostoj
Çin
Japonya
Isveç
Hollanda
Yeni Zelanda
Avusturalya
Finlandya
Ingıltere
Birieşik Arap Emırhkleri
Çek Cumhurıyetı
Eski Batı Almanya
Amenka Birieşik Devletlen
Eski Doğu Almanya
ütvanya
Samoa
6ı son verrlere dayanyor.
Boy-Kılc &!deteı= Ktlo boya bötünür Bûe ec*fen rakamntereaainr
(15-20 BKE= Zayıf, 20-25 BKE? Sağikiı. 125-30 BKE= Toptu.
30 üstü BKE=
keğjnden bin şişman değilse de balıketi.
Ote yandan şişmanlık sadece kalorili yı-
yeceklenn tüketilmesi sonucu ortaya çık-
mıyor. Genlerden, kültürden, fizıksel ak-
tiveden ve sosyal rutumlardan etkılenıyor.
Dünyanın zengin uluslannın şfşmanla-
masının nedeninın daha fazla yemek yeme-
leri değil daha az hareket etmeleri olduğu
kaydedildi.
Arabalar, televizyonlar, bılgisayarlar...
tnsanlar konfor içinde yaşıyorlar. Ama
konforun bır bedeli var. InsanJar o bedeli
de ağırlaşan bedenleriyle ödüyorlar.
Avrupa'nın en zayıf ulusu olan tsveçli-
leraynı zamanda en hareketlileri de. En sağ-
lıklı beslenenler ve en fazla kayak yapan-
lar onlar. Yaşlı kıtanın en şişman ulusu ise
yağlı yiyecekleri ve teknolojinin nimetle-
riyle övünen Almanlar.
Öte yandan ıstatıstikler, nüfusun çoğu-
nun tanm sektöründe çalıştığı ve az yağlı
pirince dayalı yiyecekle-
nn tüketildıği Çin "ıa dün-
yanın en zayıf ınsanlan-
nın ülkesı olduğunu gös-
tenyor.
Insanlann havalandır-
ma sistemli arabalanndan
ınmedikleri ve evlerine
sipanş ettıkleri pızzalar-
labeslendikleriABD'de-
ki şişmanlann sayısıvsa
son derece yüksek.
Dünya Sağlık Örgütü.
2005 yılında ABD'de 26
milyon _\
r
etişkjnin şişman
olacağı, var olan eğilim
devam ederse 35 yıl son-
ra Amerikalılann tümü-
nün şişmanlar kategori-
sine gireceğinı bildirdı.
Pasifık Okyanusu'nda-
kı ada ülkelerinden Sa-
moa 'daysa şişmanlık bır
statü v e zenginlik sembo-
lü. Samoa. dünyada şiş-
manlann nüfusa oranı en
viiksek olan ülkesi. Zenginlerin şişmanlamasuun nedeııi daha fazla vemeleri değil, daha az hareket etmeleri.
Enflosyon
herçağda
bcışa belaydı
• Nümismat Cihan Tibet, "Paranın
icadındaki ilk nedenler arasında ülkenin savaş
giderlerinin karşılanması geliyor" dedi.
ANTALYA (AA) - Eski
çağlarda kavim ve toplu-
lukların savaş giderlerini
karşılamak ve takasta kar-
şılaşılan zorluklann orta-
dan kaldırılması için icat
edilen para, günümüz eko-
nomilerinin vazgeçilmez
unsuru.
Tarihte paranın icadıyla il-
gili ilk bilgiyi, MÖ 5. yüz-
yılda yaşamış olan Halikar-
naslı (Bodrum) Herodotve-
riyor. "Tarihin babası" ola-
rak anılan Herodot'un, ilk
kez altın ve gümüş sikke
basan ve kullananJann Lid-
yalılar olduğunu kaydettiği-
ni bildiren eskiçağ araştır-
macılan, Herodot'un o dö-
nemde altın olarak söz etti-
ği sikkenin, altın ve gümüs.
alaşımı olan elektrondan ya-
pıldığını belirtiyorlar.
Çeşitli kazılarda ortaya
çıkanlmış ilkel sikkelerin
çoğunda Lidya Krallığı'nın
arması olan aslan başı bu-
lunduğunu anlatan Antalya
Müzesi 'nde görevli nümis-
mat (tarihi paralan incele-
yen araştırmacı) Cihan Ti-
bet, fandı tipte olanlann ise
kendi ticari faaJiyetleri için
tüccarlann bastığını kaydet-
ti. Nümismat Cihan Tibet,
paranın icadıyla ilgili çeşit-
li yorumlar bulunduğuna
işaret ederek şunlan söyle-
di:
u
Paranın icadındaki ilk
nedenler arasında ülkenin
savaş giderlerinin karşılan-
masıgeliyor. Günümüz tek-
nolojisinden uzak ve güçlü
olanın vaşadıgı bir tarih için,
askeri güçlerin büyük önem
taşıdığını çeşitli ka>naklar-
dan öğreniyoruz. Silah >apı-
mı ve askerierin ücretinin
ödenmesigibi nedenleıie ih-
tfy aç du> ulan paranın yeri-
ne, daha öncesinde degişto-
kuş sisteminin kullanıldığı,
fakatne zaman çıkacağı beJ-
li olmayan savaş sırasında
bo\ lebir sistenünodönenıin
insanlaruıı zoriadığını gö-
rüyoruz. Bu nedenle eski-
çağ araşbrmacılan,otarih-
lerde havatta kalabilmek
için savaşan insanlann, pa-
rayı icat ederek silahın gü-
cünü paraya de\Tettiğini be-
lirtiyorlar."
Günümüz devletlerinin
yaşadığı ekonomik prob-
lemlerin, o dönemdede var
olduğunu kaydeden Tibet.
paranın silah ve askeri gider-
ler dışmda, kamu harcama-
lan, vergı toplanması ve
günlük ihtiyaçlar için yapı-
lan ödemelerde kullammıak
üzere icat edihniş olabilece-
ğini söyledi.
Lidyalılann icat ettikJeri
sikkenin, önce İonia ve Yu-
nanistan'a, oradan da Ital-
ya ve Sicılya'daki Grek ko-
lonilerine yayıhnış olduğu-
nu belirten eskiçağ araştır-
macılan, o dönemlerde de
ülke ekonomisinin çeşitli
sebeplerle bozulduğunu ve
enflasyonun varlığmı gös-
terdiğini belirtiyorlar.
IŞIL ÖZGENTÜRK
Oldum olası kocasız hiç-
bir yere gidemeyen, tatil köy-
lerinde üç >aşındaki çocu-
ğunu havuza sokarken u
Ba-
bamız hadi fotoğrafinuzı çek" diyen, saçının ren-
gi konusunda bile kocasının sözünü dinleyen ve
bütün bunlan sevgi adına yaptıklannı söyleyen ka-
dınlan sevmem.
Sanki hiç yokmuşlar gibi bir başkasının gölge-
sinde yaşamlannı sürdürürler. Gittilderi lokanta-
larda yemek seçimini bile kocalarma bırakırlar. ken-
di özel dostlan. arkadaşlan yoktur, kocalannm
onayladığı insanlarla görüşürler. Bunlar da ço-
ğunluk evli çiftler olur, aralanna asla bekâr ya da
dul birisini almazlar. Çünkü bu özellikleri taşıyan
kişi potansiyel tehlikedir.
Her grupta, her katmanda bu tür kadınlara rast-
lanır. En önemli ortak özellikleri, tuvalete bile
yalnız gidememeleridir. Onlar çişleri geldiğinde
karşılannda oturan babalanna, pardon kocalan-
na durumu kibarca bildirirler. Koca da bu asli gö-
revini yerine getirmekte bir an bile tereddüt etmez.
Tuvalet kapısında bekleyen beylerin çoğu muzaf-
fer bir komutan edasındadır. Mıni mıni yav rula-
nm çışe getirmişlerdir.
Bütün gün evde oturduldan halde gündelik alış-
venşi de kocalan yapar. Zavallı adamcağız bütün
gün işte canı çıktıktan sonra bir de kasaba, mana-
vauğrar.
u
Bonfilemiyoksakı>Tnamıalsam'."*d)-
ye uzun uzun kafa yorar. Manavda meyvenin. seb-
zenin çürüğü kendi sepetine gitmesin diye adeta
dedektif kesilir. Yorgun argm eve geldiğinde de ka-
fası rahat olmaz, Nasıl olsun?
Öncelikle "babamız" olarak güncel şikâyetle-
ri dinlemek zorundadır. Üst katta oturan komşu
halılan gene onlann balkonuna doğru silkelemiş-
Başkakmna
tir. Ertesi sabah işe biraz geç gidip, temizlikçi ka-
dınla konuşması gerekmektedir. Çünkü kadın ikin-
ci kez gününde gelmemiştir. Büfün bunlann üs-
tüne baldızın çocuğu olmuştur ve ne takacaklan-
na bır an önce karar vermelidir.
Zaman zaman. "Böyie bir hayat tarzını benim-
semek, bunu sevgi adına yapıyormuş gibi sunmak
nemenebir şe>" diye düşünürüm. Bu yakınlarda
uzmanlar tarafindan gündeme getirilen tarih ka-
dar eski bir hastalık, bazı sorulanmın yanıtı oldu.
Gündemdeki hastalığın adı:
"Başkalanna Bağımlılık."
Hastalığın belirtileri şöyle:
Birine bağlanıyorsunuz. Bu; sevgiliniz, koca-
nız, babanız. annenız. arkadaşınız olabilir. Hep-
sinde temel aynı. O kişiye ölümüne bağlanıyor-
sunuz. Artık onsuz olamıyorsunuz. Onsuz hiçbir
iş yapamıyorsunuz. Her şeyi bağlandığınız kişi-
ye bırakıyorsunuz ve sız sorumluluktan uzak, gü-
venli sularda yüzüyorsunuz. Ama işler hep böy-
le gitmiyor. gün geliyor bağımlı olduğunuz kişi
ölüyor ya da sizı terk ediyor. İşte hastalık o za-
man ortaya çıkıyor. Önceleri kendi kafanızda "O
oensiz yapamaz, benim de ona ihtiyacım var" gi-
bi değerlendirmeler yapıp
sizi terk edenin peşine dü-
şüyorsunuz. Ama oknuyor,
sizi terk eden kişi geri dön-
müyor. Böylece hastalığın
en önemli dönemi başlıyor.
Artık kendi başımza sokağa çıkarnıyorsunuz, ken-
di başınıza manava, bakkala gidemiyorsunuz. Ne-
fes alma güçlüğü. baş dönmesi, terleme gibi fizik
bozukluklar da başlıyor O zaman "Başkalanna
Bağunhhk" hastalığma yakalanmış bir hasta ola-
rak sizi hastaneye kaldınyorlar. lyileşmek hiç ko-
lay değilmiş.
Uzmanlar, bunu: alkol, uyuşturucu, kumar ve
cınsel bağımlılık türünden son derece önemli bir
hastalık olarak kabul ediyorlar. Hastalar. "Yalnız
kalanuvorum. Ha>aümda benim yerimekarar ve-
ren biri olmadıkça kendimi güvende hissedemrvo-
rum" cümlesini çok sık kullanıyorlarmış. Sözün
kısası hastalığın başlıca nedeni, güven duygusu-
nun eksikliğiymiş.
Birden fark ettim. yazımın başında kadınlara bi-
raz haksızlık yapmışım. "Başkalaruıa Bağımlı-
lık" hastalığını sadece kadınlara ait bir hastalık gi-
bi anlatmışım. Belli ki, çevremde bu konuda ka-
dın cinsine ait çok fazla örnek görmem beni ya-
nılttı. Oysa bu hastahközelükleülkemizde her alan-
da. her cinste, her durumda çok yaygın. Ortaîık
ağa sözünden çıkmayan köylüler, şeyhlerinin sö-
zünü emirkabul eden müritler, parti başkanlanm
Allah belleyen delegeler ve kazıklandıklan siste-
mi sorgulamayan seçmenlerle dolu. Bundan âlâ
bağımlılık olur mu? Birey olmanın keyfine var-
mak için öncelikJe bu "Başkalanna Bagımnlık"
hastalığma karşı topyekûn bir seferberlık açmamız
gerekiyor. En önce.
ısoz50(a hotmail.com.
Açıköğretim
liselilere
ek sınav hakkı
ANKARA (AA) - Milli
Eğitim Bakanhğı, 1997-
1998 öğretim yılında öğren-
cilik durumu aktif ve donuk
olan ve mezuniyet kredisin-
de 20 kredi eksiği bulunan
Açıköğretim Lisesi 'nde oku-
yan öğrencüere ek smav hak-
kı verdi. Dün başlayan sı-
nav başvurulan yarma kadar
devam edecek. Başvurular,
öğrencilerin kayıtlı olduğu
ildeki Eğitim Araçlan ve
Donatım Merkezi Müdür-
lüğü'nde yapılacak.
Başvuru yapamayan öğ-
renciler, 10-11 Eylü! tarih-
lerinde Ankara'ya gelerek
Açıköğretim Lisesi 'ne şah-
sen başvuracaklar ve smav-
lara buradan girecekler. Sı-
navlar 12-13 Eylül tarihle-
rinde Istanbul, Izmir, Ada-
na, Malatya, Bursa, Antal-
ya, Van, Trabzon, Ankara,
Konya, Erzurum ve Sam-
sun il merkezlerinde yapıla-
cak. Ek smavdan dolayı, 7-
18 Eylül tarihleri arasında
yapılacak olan kayıt yenile-
me işlemleri 21 Eylül-2
Ekim tarihleri arasında ger-
çekJeştirilecek.