17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 7 EYLÜL 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tünk vatandaşlığındatı çıkanlar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu. 8 bın 924 kişiye Türk vatandaşlığından çıkma izni verdi. Bakanlar ICurulu'nun. toplam 8 bin 924 kişinin Türk vatandaşhğından çıkmasma izin verilmesine dair iki adet karan, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Kömür zehirlenmelerine dikkat • Istanbul Haber Servisi - Maden Mühendisleri Odası Istanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Ergin Anoğlu yaptığı yazılı açıklamada, İcış aylannda artan kömür zehirlenmelerinin nedeninin kömürün türünden değil, sobada tam yanmamasından kaynaklandığını bildirdi. Anoğlu, bu rür olaylan önlemek için sobalann tamamen temizlenmeden yakılmaması ve kış başlamadan önce bacalann temizlenmesi gerektiğini vurgulayarak "yapıda kalite denetim ve sigorta" sisteminin uygulanması gerektiğini belirtti. İKLEV'den Oil Bayramı açıklaması • Istanbul Haber Servisi- İstanbul Kız Lisesi Eğitim Vakfı'ndan yapılan açıklamada, bu yıl 66'ncısı kutlanacak olan D'û Bayramı'na sahıp çıkmamız gerektiği belirtildi. Açıklamada, karşıtlarının her alanda olduğu gibi dil alanında da 1923 devriminin kazanımlannı yok etmeye çalıştığı kaydedildilirken tüm yurrtaşlar, bu gibi oldu bittilere karşı çıkmaya çağınldı. Cezaevleri sağlıksız • ANKARA (UBA)- . Turkiye'deki cezaevlerinin yansına yâkınında yatan tutuklu ve hükümlülerin hiçbir sağlık hizmeti almadıklan belirlendi. 9 Eylül Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı'ndan Dr. Ata Soyer, toplam 558 cezaevinden sadece 288'inde sağlık personelı bulunduğunu, 20 ildekı cezaevlerinde doktor. 42 ıldeki cezaevlerinde ise sağlık personelı bile bulunmadığını söyledi. Soyer, cezaevi doktorlarının önemli bir bölümünün üç büyük şehirde toplandığını da kaydettı. Soyer, 1980-1995 yıllan arasında cezaevlerinde ve gözaltında 500 kişinin yaşamını yitirdigini, bunlardan 50 ila 60'ının hastahk, geri kalanlannın işkence yüzünden öldüklerini belirtti. Özden'den FP'ye tavsiye • ANKARA (ANKA)- ADD Başkanı Yekta Güngör Ozden. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aldığı hapis cezası için, Fazilet Partililere, yargı kararlannı her zaman saygı ile karşılama tavsiyesinde bulundu. Özden, "Bu tür sakıncalı durumlara düşmektense çok daha özenli konuşup. özenli davranmak çabasında bulunmalan herkes için iyi bir örnek olur" dedi. TÜRSAB'dan açıklama • Istanbul Haber Servisi - Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRSAB) Başkanı Talha Çamaş, "27 Eylül Dünya Turizm Günü" nedeniyle yaptığı açıklamada, kamu ve özel sektörün turizm alanında ortak çalışma sürdürmesi ile Türkiye'de turizmin gelişeceğıni belirtti. Tehlikeli gerçek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Petrol Araştırma Merkezi'nin (PAL) araştırmalan, tehlikeli bir gerçeği ortaya koydu. Türkiye'nin bütün illerindeki akaryakıt ıstasyonlanndan alınan numunelerin yüzde 25'inin standartlara uygun olmadığı, oda sıcaklığında bile tutuşabilecek motorin satıldığı belirlendi. Ecevit, Bağdat ile diplomatik ilişkilerde düzeyin yükseltileceğini belirtti IrakTayeıridönemANKARA (CumhuriyetBürosu)-Türki- ye, Körfez Savaşı sonrasında maslahatgüzâr düzeyinde yüriîrülen Irak'la diplomatik iliş- kileri yeniden büyükelçi düzeyine yükselt- meye hazırlanırken karann Dışişleri Baka- ru tsmail Çem' in bilgisi dışında alındıgı öğ- renildi. Başbakan Vekili BülentEcevit Dev- let Bakanı Şükrü Sina Gürerie birlikte ha- zırladığı ve Cem'in haben olmadan yaptığı açıklamada, Kürt liderlerin VVashington'da imzaladıklan bildiriyle Ankara sürecinin devre dışı bırakıldığını belırterek bildirinin Irak'ın fiili bölünmüşlüğünü pekiştiren ay- n bir siyasi yapılanmayı hızlandırdığını kay- detti. Irak'ın Ankara"ya büyükelçi atamak üzere Türkiye'den agreman istediğini bildi- ren Ecevit, "Devletimizde Bağdat'taki tem- sOdsini büyükelçiliğe yükseltmek üzere Irak yönetirninden agreman istemiştir" dedi. Ecevit dün yaptığı yazılı açıklamada, I- rak ve Libyâ'yla ilişkiler konusundaki son • Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, Iraklı Kürt liderlerin imzaladıklan bildirinin, Irak'ın fiili bölünmüşlüğünün kesinleşeceği yolundaki kaygılan arttırdığını belirtti. Başbakan Yılmaz ve Dışişleri Bakanı Cem'in, Irak'a büyükelçilik atanması karanndan daha sonra haberdar olduklan belirtildi. gelişmeleri değerlendirdi. Mesud Barzani ile Celal Talabani'nin, ABD yönetiminin çağnsı üzerine VVashington tarafından ön- ceden hazırlandığı anlaşılan bir ortak bildi- nyı ımzaladıklannı anımsatan Ece\ it, **Ku- zey Irak'ta huzurun ve güvenliğin sağlan- masına önemli katküarda bulunan Ankara süreci böylece ABD tarafindan büyük ölçü- de dışlanmış görünmektedir" dedi. tki lide- re imzalatılan bildirinın Irak'ın fiili böiün- müşlüğünü pekiştiren ayn bir siyasi yapılan- mayı hızlandırdığına işaret eden Ecevit şöy- le devam etti: "Gerçi hâlâ Irak'ın bütünlü- ğünün korunacağı belirtiliyorsa da VVashing- ton büdirisinde ilk ke/ ülke bütünlüğünün federatif temele dayandınlması gereğinden söz edilmektedir. Böylece Irak'ın fiili böJün- müşlüğünün kesinleşeceği yolundaki kaygı- mız artnuş olmaktadır. Şimdilik geçici bir hükümetten ve parlamentodan sözedilmek- k bûiikte ikinci aşama olarak kalıcı bir dü- zenlemenin amaçlandığLö>lelikle federasyo- nun bir oldubittiye getiruinek istendiği an- laşümaktadır." Ecevit, bildiride Kuzey Irak'taki seçim- ler ve yönetimlerle ilgili çalışmalann Lond- ra'da yürütülmesinin öngörüldüğüne işaret ederek "Böylece Ankara süreci devre dışı bı- rakılnuş olacaknr" dedi. Ecevit, bildıride kullanılan ıfadelerin sınır ötesi operasyon- ÇİZMEDEN YUKARI lara karşı çıkılabileceği izlenimi verdiğini, bunun da kabul edilemeyeceğmi belirtti. Irak yönetimiyle ilişkilerin yeniden değer- lendirildiğini, Irak yönetiminin bir süredir Ankara'ya yeni bir büyükelçi atamadığını, Türkiye'nin de Bağdat'ta bir maslahatgü- zarla temsil edildiğini anımsatan Ece- vit,"Devtetimiz de Bağdat'taki temsilcisüıi büyükelçüikdüzeyineyükseltmek üzereIrak yönetiminden agreman istemiştir. Bu karşv- lıklı atamalar Irakyönetimiyledivaloğumu- za ve ilişküerimize daha çok işleıük kazan- dırmış olacaknr" dedi. Yılmaz ve Cem'e bilgi Türkiye'nin Irak'la diplomatik düzeyiart- tırmasının nedenlerinden birinin "Türki- ye'nin Irak'ın toprak bütünlüğünü destekle- diğinin ve merkezi >önetinünin tanındıgının*' gösterilmesi ile üst düzey yöneticılerle te- masta yaşanan pratik sorunlann aşılması ol- duğu kaydedildi. Ecevit ile Gürel 'in kaleme aldığı açıklama konusunda ABD'de bulunan Başbakan Mesut Yılmaz'ın bilgilendi- rildiği, Cem'e ise "haberve- rOdigi'' öğrenildi. Barzani ile Talabani'nin Washington'da içinde federasyon ifadesi bu- lunan bir belgeyi imzalama- sıyla Türkiye'nin girişiminin Ankara Washington arasın- daki politika farklılıklannı belirginleştirdiğine dikkat çekildi, ABD'nin, bir yan- dan Irak'ın toprak bütünlü- ğüne ilişkin görüşler dile ge- tirirken öte yantan da aksine tavırlar sergilediğine işaret edilirken "Türldye'niıı An- kara sürecini tamamen göz ardı eden Türkiye'nin dışın- daki birtakunformüUereiliş- kin karariar karşısmda tep- kisiz kalmasının mümkün olamayacağırurT altı çizildı. Anlaşmanın hazırlanmasın- da ABD'nin yanı sıra Ingil- tere'nin de etkin olduğu bil- dirildi. Libyâ'yla ilişkiler konusunu değerlendiren Ecevit, Libya'mn Ankara Büyükelçisi Mansur Mu- hammed Bedir'in kendisini ve Dışişleri'nı ziyaret ederek tatmin edici güvenceler ver- diğini belirterek "Bu dururn- da büyükelcimiz Müfıt Öz- deş'in Libya'daki görevine dönmesi uygun bulunmuş- tur" şeklinde konuştu. FP Genel Başkanı Kutan, TCY'nin 312. maddesinin değişmesi için çalışacaklannı söyledi Tayyip Erdoğan'a 6 zorakî' destekHaber Merkezi - Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyasi yaşamını sona erdiren mahkûmiyet karannın sonuçlannı ortadan kaldırmak için TCY'nin 312. maddesinde değişikiik öngören tasanya umut bağladı. FP Genel Başkanı Recai Kutan, TB- MM'nin açılmasından sonra gündemde bu- lunan tasannın yasalaşması için büyük gay- ret göstereceklerini belirtti. Ancak FP'li hu- laıkçular, seçimlerden önce Meclis'ten bu yasanın çıkanlmasından yana umut taşı- madıklannı ifade ediyorlar. Yargıtay'ın ge- rekçeli karannın açıklanmasından sonra, önceki gün Ankara'ya sürpriz bir ziyarette bulunan Tayyip Erdoğan'ın Kutan'la gö- rüşmemesi dikkat çekti. FP yönetiminin hakkındaki cezayı "ka- bulknmiş" bir izlenim vermesinden rahat- sız olan Tayyip Erdoğan'ın karar düzeltme başvurusu için harekete geçtiği belirtildi. Ankara'da bazı FP'li hukukçularla bir ara- ya gelen Erdoğan'ın, 312. madde değişik- ligiyle ilgili tasannın TBMM'de görüşül- mesini sağlamak için parti yönetimine bas- kı yaptığı belirtildi. Parti örgütlerini uyara- rak Erdoğan hakkındaki karara yönelik "aşın tepküerden kaçınılmasını" isteyen genel merkez yönetiminin bu tavn, Tayyip Erdoğan'a destek veren milletvekillerini kızdırdı. Seçim çalışmalan için bölgelere dağılan milletvekillerinin hafta başından itibaren Ankara'ya dönmeleriyle birlikte. parti içinde yeni bir hesaplaşma yaşanaca- ğına dikkat çekiliyor. FP Genel Başkanı Recai Kutan, partisi- nin Çankaya ilçe binasının açılışı sırasında bir soru üzerine karar düzeltme başvurusu için 15 günlük bir süre bulunduğunu vehu- kukçulann gerekli incelemeleri yaptıklan- nı söyledi. Bu çalışmalann yanı sıra Mec- lis açıldıktan sonra TCY'nin 312. madde- sinin değiştırilmesi için harekete geçecek- lerini kaydeden Kutan, sivil toplum örgüt- lerinin de bu doğrultuda istekleri olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, kendisine destek verenlerin "\\ır de vııraüm, öl de öteüm", "İşte ordu işte komutan" gibi slogan armalannı ya- sakladı. Siyasette kendisini nerede görmek istiyorlarsa ona göre slogan atılmasını iste- yen Erdoğan. "Bizim birordumuz veonun bir komutanı var" dedi. Erdoğan, tstan- bul'u yeşil bir şehir haline getirdiği için medyanın hedefı haline geldiğini iddia et- ti. 'Bu şaria burada bitmeyecek' Tayyip Erdoğan dün tstanbul'da çeşitli açılışlar yaptı. tlk açılış töreni Eminö- nü'nde bulunan ve Istanbul Büyükşehir Be- lediyesi tarafından 100 milyar liraya resto- re edilen Kirazhan önünde yapıldı. Açılış törenine FP Genel Başkan yardımcılann- dan AH Gören, trfan Gündüz, FP Kars mil- lervekili Zeki Karabayır ile FP'li ilçe bele- diye başkanlan, FP Istanbul II Başkanı Nu- man Kurtulmuş ile çok sayıda partili katıl- dı. Tören alanına açıklanan programdan bir saat geç gelen Tayyip Erdoğan, değil savas, çağnsı, sevgi ve kardeşlikten başka bir çağ- n yapmadığını belirtti. Kendisini destekleyenlerin "Vur de vu- rahm öl de ötelim" sloganını atmamalannı isteyen Erdoğan. "Ben sizin öhnenize değil, sizin vaşayarak kötülükleri öldünnenize ta- Bbim"dedi Erdoğan,"Bu şarla burada bitmeyecek. Ben size âşığım. Aşkunızı çekemediler. Bu dununda bize teşekkür etmek düşer. Döne- mimizAle\ilik-Sünnilik a}runının bittigi bir dönem olmuştur. Ankara'ya sesleniyorum; tstanbul Belediyesi'nin önünü kesmekten başka birşey yapmadınız" şeklinde konuştu. FP Genel Başkan Yardımcısı Irfan Gün- düz de "Fazilet Partisi Türldte'de bir savaş açnuşür. Bu savaş cehalede, çetelerle, toplu- nıun gergin turulmasıviadır" iddiasında bu- lundu. FP Istanbul ll Başkanı Kurtulmuş da "Er- doğan geldL, ama geçmedi Bu şarkı burada bitmevecek" dedi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin (5 posta. cumhuriyet. com. tr Nusret Demiral'ı anımsıyor musunuz? Yapmayın canım, o kadar es- ki değil. Daha birkaç yıl önce- sine kadar astığı astık, kestiği kestik DGM Başsavcısı'nı anımsamamak olur mu? Mes- lek yaşamı çok "parlak" kara noktalarla doluydu. DEP'li milletvekillerini ense- lerinden yakalatıp hapise tıktı- racak kadar hoyrat bir "hukuk" operasyonunun mimanydı ha- ni... Hani yüzlerce ve yüzlerce işkence, kayıp, ölüm, faili belli ya da meçhul cinayeti kılı kıpır- damadan izleyip, köpeği ölün- ce şiir adını taktığı yürekler acı- sı manzumeler yazan, bununla yetinmeyip yaşla dolan gözle- rini TV kameralarına tutan o güçlü zatı anımsamamak olur mu? Hani emekli olur olmaz so- luğu MHP'de alarak, DGM Başsavcılığı'nda yıllar boyu "hangi ideolojinin" egemenlik kurduğunu inkârı olanaksız bir açıklıkla gözler önüne seriver- diydi... Hani MHP'de bile tutu- namayıp siyasetten sepetlen- diydi... Peki bayrağı Demiral'dan devralan "hukukçu"yu tanıyor musunuz? Doğu Perinçek Nuh Mete Yüksel. Bu "devletlû" DGM Başsav- cısı geçen günlerde İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'i tu- tukladı. Çakıcı gümbürtüsü arasında gümbürtüye gitti ama olayın önemi bunu hiç hak etmiyor. Doğu Perinçek'in tutuklanması, tutuklanma gerekçasi, bu ülke- de salt hukuku savunanların, adalet aygıtını tartışanların de- ğil, herhangi birimizin, sokak- taki adamın, ben TC yurttaşı- yım diyen herkesin iliklerini donduracak kadar ürkütücü- dür. Siyasal yakınlık-uzaklık, hat- ta siyasal karşıtlık ne denli de- rin olursa olsun "Perinçek Ola- yı" karşısmda susmak, bir hu- kuk cinayetine seyirci kalmak- tır. Perinçek'i tutuklatan Nuh Mete Yüksel'in elindeki kanıt, PKK'nin Garzan Komutanlığı tarafından yazıldığı ve bir rtiraf- çının üstünde ele geçirildiği söylenen bir "teşekkür" yazısı. PKK Garzan Komutanlığı, Pe- rinçek'e, PKK'ye para ve silah yardımı yaptığı için teşekkür ediyor. Ne denebilir ? Şakaya vurup "Ufala da civcivleryesin" dene- bilir örneğin. Ama iş şaka kal- dırmayacak kadar ciddi. Her- hangi bir it uğursuzun (bir PKK itirafçısına "it uğursuz" demem yanlış mı?) cebine yerieştirile- cek herhangi bir paçavra belge ile bugün Perinçek'i ite kaka polis minibüsüne sürükleyen- ier, yarın benim, senin, bizim, herhangi birimizin kapısını ça- labilirier. Itiraz edilince de "Pe- rinçek Olayını" örnek gösteri- veririer. • • • Bu satırlann yazan Perin- çek'le siyasal anlamda hiç bir- likte olmadı. Tam tersine hep zrt konumlarda oldu. Geçmişte karşılıkl/ çok ağır suçlamalarfa yüz yüze bakmayı bile zoriaştı- racak bir siyasal "husumet" oluştu. Ama bu, Perinçek'in tutuk- lanmasına sessiz kalma hakkı- nı veımiyor. Hiç vermiyor. Perinçek, sivil polisler arasın- da polis minibüsüne götürülür- ken çaresiz, öfkeli ve şaşkın haykınyordu: - Sahte belgelerle bana komplo yapan DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel suç işlemiş- tir! Polis minibüsüne çekiştirile- rek götürülen Perinçek "çare- sizdi". Çünkü onu ite kaka götürme- ye çalışanlar, haramiler değil, devletin zor kullanma gücünü elinde tutan kolluk kuvvetleriy- di. Devletti. Perinçek "öfkeliydi". Çünkü özellikle son bir yıllık siyasal çizgisinde tümüyle "devletin ülkesi ve milleti ile bö- lünmez bütünlüğü"nü savun- maktaydı. Cumhuriyetin kuruluşyıllann- daki coşku ve karartılıkla ve "te- peden inmeci" yöntemlerle dinsel gericiliğe karşı mücade- le edilmesinin en ateşli savunu- cusuydu. Çetelerin kolgezdiği ve elini kolunu sallayarak gez- diği birTürkiye'de sudan bir ge- rekçeyle tutuklanmasına öfke- leniyordu ve yerden goğe hak- lıydı. Perinçek "şaşkındı". Çünkü, daha birkaç hafta ön- ce "Cumhuriyetin savcısı" diye niteleyip övdüğü Nuh Mete Yüksel tarafından tutuklanmış- tı. Nusret Demiral'dan bayrak devralmış bir zihniyetin, nasıl olupda "Cumhuriyetinsavcısı" olabileceğine ilişkin siyasal ba- siretsizliği tartışabilecek bol za- manımız olacak. Demokrasinin ve hukukun hepimize gerekli ol- duğunu Perinçek'in de artık kavraması gerektiğine ilişkin uyanlar için de önümüzde bol zaman var. Şu anda ödevimiz Perinçek'e yönelen açık hukuksuzluğu püskürtmektir. Salt bir zamanlar selamlaş- mış, sohbet etmişliğimizden dolayı değil; salt "Bugün onun başına gelen yarın benim de başıma gelebilir" gibi bir "öz savunma güdüsünden" değil, hukuku, hukuk devletini, de- mokrasiyi savunmak için Perin- çek'in yanında yer almak yükü- mündeyiz. "Perinçek Olayını" sessizlik- le geçiştirmek Nuh Mete Yük- sel'(ler)in safında yer almaktan başka ne anlama gelir ki?.. POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Mandolin... Yan külrengi bir uykudaydım, tıpkı Tina gibi... Aşklann o bilinmez yalnızlığı eski zaman düşle- riyle birieşiyordu... Bir eylül yağmuru dinmiş, gökyüzü soluk san ışık karmaşası içinde yıldızlan yakalamıştı... Düşlerde anımsanır sevda, yürekte büyür hüzün!.. Ne mutluluğun ne acılann olduğu yerde Ivan Bu- nin'le başlar şarkın... Birçift acılı gölge Ivanov'un Tannsal mezannın üs- tündedir; yok oluşun esir pazariannı anımsatır ba- na; şarkıların senin gözlerinde tanrıların avuntulan- nı, iç çekişlerini yansıtır... Aynı gizin iki sesli ağzı, aynı düşün titreyen iki kanadı olur... Sen yalnızlığın resmisin! Sen biten ve tükenen bir sevda!.. Haydi ellerimden tut, beni sev; beni tüm hüzün- lerimden kopar... Bak ben hâlâ seni bir güz sabahında anımsıyo- rum; eskimiş fotoğraflarda çocuksu gözlerini sey- rediyorum... Eylül ortasında 'merhaba' derken Antonio Mac- hado gibi ellerini ellerimde hissediyorum... Ayak seslerinin yankısı saçlannın rüzgânyla bulu- şuyor, gözlerin sevda aleviyle tutuşuyor... ( Sana neler yazmışım bugüne dek biliyor musun? Bak, senin için deriedim, oku: 5 "Denize doğru uzanan ahşap iskelenin yanınVa çocuklaha konuştum uzun uzun, onlarta oyun öy- nadım. Balıkçılaria 'kardeşliktürküleri'söy/ed/mgife- ceterboyu... ' Hidayet Karakuş'/a buluşup birlyonya geceslh- de Yorgo Sef erisVe rakı içtik... -• Issızlıkta çimen kokulan vardı, ayın üstünde b"u- ğular... Kirpiklerinde çiy damlalan ansızın... ' J Rüzgâr Midilli'den esiyordu ve o gece tüm lyoç- yaayaktaydı... r Troya'nın yangınlannı, Sicilya'nın taşocaklanpı anımsadık biz o gece..." i£ •••' * Bu mevsim ben çoküşürüm..yasen?.. ^ Nedense Turgut Uyar'ı anımsadım birden... l \ "Çok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün ya- şadığımız; üşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sa- kallanmız." \ Şaşırdın değil mi? Ben de ara sıra şiir okuyorum... Ya sen? Yanıtın ne olur bilmiyorum, sevgi üstüne ne gü- şündüğünü ise önemsemiyorum... \ Gerçekte duymadığım sesler bitti... :. Edip Cansever'ın yaşama sevinci, beyaza kesen yedi renk, karanfile eğilimin şimdi hoş bir ses gfci geliyorsana... * Demiştin ki: ** "Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seriHı- le..." Büyüttükişte!.. ; Bizler bile büyüdük, kocaman insanlar oldulO.. Ylne Edıp Cansever'den bir şiir geldi aklıma, bll- mem anımsıyor musun: "Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtahan koydu .; Bakır kâseye çiçekleri koydu Sütünü yumurtasını koydu ..' Pencereden gelen ışığı koydu ' Bisiklet sesini çıknk sesini Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Adam masaya Aklında olup bitenleri koydu Ne yapmak istiyordu hayatta İşte onu koydu" Dedim ya bu mevsim çok üşürüm ben ya sen? Öğleye doğru bir gök gürültüsü ortalığı kanştırdı; gök akıttı bir parça yağmuru... Inan ki deniz kuşlan umutsuzdu... • • • Yan külrengi uykudan uyandığındayağmurun din- diğini fark ettin mi?.. Aşklann yalnızlığı ve eski zaman düşüyle birden irkildim... Akşamın alacakaranlığında tarifsiz kederier için- deydim... Ergin Günçe'nin 'Evde Kalmış Kızlann Masalı'ru okuyordum... Durgun günler saçları aka boyuyordu, çocuklar söğüt düdükler dağıtıyorlardı... Birtaşra kasabasında memuriaryine iş çıkışı 'Şe- hir Kulübü'ne gidiyor, kadınlar 'altın günleri'ni do- largünü'ne çeviriyortardı... Sen yalnızlığın resmiydin... Sen biten tükenen bir sevda... Çocuksu gülüşlerin ardındaki hınzıriık artık çok eskilerde kaldı... Eski bir mandolindi, ölümdü anlatılan... Şimdi güz ve uykusuz çocuklar... Ûzak bir mandolin kulaklannda kalan... Unutma, soytanlar ve ikiyüzlüler var çevrendd.. Hepsi çıkar peşinde!.. hikmet.cetinkayawcumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Ç A Ğ D A Ş Y A Y I N L A R CAĞININ TAHIĞIÜC YAZAR 2 BASI KUBİLAY OIAYI VE TAMKAT KAMPLARI 4 BASI 550 KC TL SANCILIYIUAR KU$ATILMI$ SOKAKLAR A BASt KUZU POSTUNDA KURT 2 BASI 500CCCTL ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN 2 BASI DİN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI soc x>: T . ÂJIK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI 8CC 000 TL ŞERİAT PAZARI 80coocrL SEVDMİIN ADRESİ BELLİ DEĞİL•OOOOOOT^ Çağ Pazariama A.Ş. Türttocağı Caddesı No:39/41 |j (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96 ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle