17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yönetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatorü HikmetÇe- rinkava • Yazıışlen Müdürü İbrahinj Yıldız 9 Sorumiu Müdür Fikret tlkiz A Haber Merkezı Mudünı Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser lstıhbarat Cengiz \ ıldınm # Ekonomı. Mehmet Saraç • Kultur llandan Şenköken 0 Spor Abdûikadir \ öcebnan • Mıkâleler Sami Karaören • Duzehme Abdullah Y aacı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haherlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Okla> Kurtböke. Hikmet Çetinkava. Şûkran Soner, Ergun Balcı, tbrahim V ıldız. Orhan Bursalr. Mustafa Balbav. Hakan Kara. AnkaraTerasücısı Mustafa Balbay AtatürkBuKanNo: 125.Kat4.Bakardık]ar-AnkaraTel 419502017 hat). Faks. 4195027 • lzmır Temsılcısı: Serdar Kızık. H Zı>a BK 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 4419117*Adana Temsücısı.ÇetinYiğenoghı. tnonüCd 119 S No.l Kat:l. Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Mudurü Üstfin Akmen 0 Koordınatör Ahmet Korulsan 9 Muhasebe Büfcnl Yener#ldare Hü*\in Gûrer • tşletme Önder ÇeHk • Bıİp- tşlem Nail İnal 9 Bıigısa\ar Sıstem Mürûvet Ç B e r * S a a ş FaziletKııza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkam - (ienel Mudur Gülbin Erduran # Koordınalor Reha Işıtman # Genel Mudur Yardımcısı Se\daÇoban Tel 514 0" 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 \ a^ımla>an %e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A Ş Tirkocajı Cad "9 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 2!2) 512 05 05 (20 hat» Faks 10 212) 513 85 95 27EYLÜL1998 tmsak: 5.22 Güneş: 6.49 Ögle: 13.02 İkindi: 16.22 Akşam: 19.02 Yatsı: 20.23 www.cumhuriyet.com.tr Atatürk Evi onarılıyop • KAYSERİ(AA)- Kayseri'deki Atatürk Evi'nde orıanm çalışmalanna başlandı. Kaysen Kültür Müdürü Şükrü Efe, Cumhunyet mahallesinde bulunan 3 katlı Atatürk E\i'mn 11 milyar Hra harcamayla çatısımn aktanlacağını, temel duvarlannm dış kisımlaraun su almaması için tecrit edıleceğinı ve taban döşeme tahtaiannın yenileneceğini sövledı. Atatürk, 18 Aralık 1919 tanhınde Kayseri'ye gelmiş ve Raşıt Ağa Konağı'nda üç gün misafir edılmıştı. Konağın üst katında. Atatürk'ün kaldığı odada, o günlere ait belge ve fotoğraflar sergileniyor. Özüplülerin tedavi masrafı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tçişlen Bakanlığı, valilıklerden. sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olan ancak tedavı gıderlen kurumlan tarafindan karşılanmayan özürlülerin masraflannın sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıtİannca ödenmesmi ıstedı. lçişleri Bakanrnın \aliliklere göndiği genelgede. özürlülere 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma \e Dayanışmayı Teşvik Kanunu gereğınce vakıflann jardımcı olması gerektıği anımsatıldı. Bir dakikalık hoptum korkuttu • Dİ\ ARBAKIR (UBA) - Diyarbakır'ın Yeniijehir ile Bağlar beldesi arasında kalan Istasyon Meydanı'nda dün aniden orta\ a çıkan hortum, çevreyi bır anda toz dumana kattı. Yaklaşik bır dakıka süren hortumun şıddetıyle bir çimento deposunun çatısı uçtu. Çatısı uçan depodaki plastik malzemeler daha sonra 300 metre uzaklıktaki İstasyon Caddesı'ne düştü. Londra'da defile hattası • Haber Merkezi - Londra'da dün başlayan ve düny anın en ünlü modacılannın katıldığı defile haftası. podyumlann tanınmış mankenlerinı bir araya getınyor. Etkinliklerde, modacılar 1999 llkbahar-Yaz kreasyonlarını tanıtacak. Fotoğraftaki modelin sunduğu Amanda Wakeley kreasyonuna aıt gümüş renkli bıkmi büyük ilgi gördü. (Fotoğraf: REUTERS) Damatların korkulu rüyası • ERZURUM (AA) - Doğu Anadolu Bölgesi'nde, düğünden önce, damat ile arkadaşlannın katıldığı ve "kısır gecesi' adı verilen bekârhğa veda partilerinde. bırbırinden ilginç cezalar uygulanıyor. Cezalardan bazılan şöyle: "Bulaşık veya çamaşır deterjanıyla damadı yıkamak, damadın yüzünü çamurla boyamak. ekmek bıçağıyla damadı traş etmek. çok sayıda sigarayı ağzına vererek hepsini ıçmesini istemek. kemerle damat ve sağdıcı dö\-mek. damat ile sağdıca \ erilen tüm yiyecekleri yedırmek." TAEK İnternet'te • ANKARA (ANKA) - Türkiye Atom Enerjısı Kurumu (TAEK). İnternet'te \veb sitesi açtı. ' www.anaem.gov.tr' adresinde açılan resmi web sitesınde TAEK hakkında Genel Bilgiler, TAEK'e Bağlı Kuruluşlar, Ankara Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi ile Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'yle ilgili sayfalar yer alıyor. TBMM Kültür Sanat Yaym Kurulu dilin yabancı etkilerden kurtulması için yasa hazırlığı çalışmalanna başladı Türkçeyi konımaya Fransız mcnleliAYŞE SAYIN ANKARA - TBMM Kültür Sanat Ya- yın Kunılu, Türkçenin yabancı dillerin et- kisinden kurtanlması ve "dogru kuüanı- mının özendirümesi r 'ni sağlayacak yasa için çalışma başlattı. TBMM Başkanve- kili ve Kültür Sanat Yayın Kurulu Başka- ni Hasan Korkmazcan Dolmabahçe Sa- rayı'nda düzenlenen Di 1 Bayramı'nda su- nulan bildiriler doğrultusunda "Türkçeyi koruma ve doğru kullanımını sağlamayı" amaçlayan bir yasa taslağı hazırlayacak- lannı bildirdi. Türk Harf Devrimi'nin 70. yıldönümü etkinlilderi çerçevesinde Dolmabahçe Sa- rayı'nda düzenlenen Dil Bayrarru etkinlik- lerinı, Türk Dil Kurumu ile birlıkte düzen- leyen TBMM, bu toplantıda sunulan bil- dirileri, yeni yasa taslağı için referans ala- cak. Türkçenin "yozlaşma" ve yabancı dil • TBMM Kültür Sanat Yayın Kurulu Başkani Hasan Korkmazcan, Türkçenin yabancı dillerin etkisinden kurtanlması ve "doğru kullanımını" özendirecek bir yasa taslağı için çalışma başlattıklannı söyledi. Korkmazcan, Meclis'in "müzik, edebiyat ve plastik sanatlar" alanında ödüller koyacağını açıkladı. egemenliğine karşı korunmasını içeren yasal düzenlemede Fransız modeli örnek alınacak. TBMM Kültür Sanat Yayın Ku- rulu Başkani Korkmazcan, Fransızcanm korunmasına dönük yasayı getirtip ınce- lediklerini belirterek "Buyasadaörneğin, Fransızca isim kuUanan işyerterine vergi indirimi getiriliyor. Ya da ithal ürünlerin Fransızca açıklamasımn da yer alması zo- runlu hale getirilmiş durumda" dedi. Av- rupa SınırOtesi Yayın Anlaşması'nın. ül- kelerin yerel dillerini korumaya dönük bir dizi önlem içerdığini de aktaran Kork- mazcan, sözleşmenin dili korumaya dönük hükümlerinin yasa önerisine konulabile- ceğini söyledi. Yasanın uzlaşma içinde çıkması için Kültür Sanat Yayın Kurulu ola- rak yasa önerisi hazırlayacaklannı vurgu- layan Korkmazcan, yasa taslağının alt ya- pısını oluşturmak için 2 yıldır çalışmala- n sürdürdüklerini bildirdi. Radyo ve TV'lere önlem Korkmazcan' ın \ erdiği bilgiye göre ya- sa taslağı. dildekı yozlaşmayı hızlandıran radyo ve telev izyonlarda Türkçenin doğ- ru kullanılmasını sağlayacak önlemleri de içerecek. Fransa'daki yasanın Türkiye için "ağır" olacağını vurgulayan Korkmazcan daha "yumuşak" bir düzenleme düşündük- lerini bildirdi. Meclis'in kültür sanat alanında daha et- kin olması gerektiğini vurgulayan Kork- mazcan, yeni projelerini de Cumhuri- yet'e anlattı. Korkmazcan, önümüzdeki döneme ilişkin Meclis'in "kültür ve sa- nat ödülleri" koyacağmı, bunun için de ilgili kesimlerle görüşmelere başladıkla- nnı bildirdi. Başta Istanbul Festivali ol- mak üzere pek çok kültür ve sanat etkin- liğine TBMM'nin destek verdiğine dik- kat çeken Korkmazcan, Meclis adına ede- biyat ödülleri koymayı planladıklannı da bildirdi. Korkmazcan "Sadeceedebiyatde- ğü, plastik sanatlar ve müzik alanında da TB>1M ödülkri koymayıplanlıyoruz. Bu- nun için basın-yayın kuruluşlan, sanatçı dcrnekleri. edebiyatçılarla temas halin- doiz" dedi. Cumhuriyet kuşaklan buluştu Tarih V'akfi'nın 75. Yıl Projeleri kutlamaetkinlikleri kapsanımda ger- çekleştirilen "L ç Kuşak Cumhuriyet' sergisinin önemli bir böliimü olan 'Cumhuriyet'in Aile Albümleri' sergisi, SuJtanahmet'teki Tari- hi Darphane Binalan'nda açıldı. Darphane'nin Sıra Odalar mekâ- nında >apılan açılış töreninde, Cumhuriyet'in Aile Albümleri'ni ha- zuiayan Oya Baydar ve Feride Çiçekoğlu, serginin niteliği ve oluşum süreci hakkında bilgi verdiler. Tarih \akfı Yönetim Kurulu üyesi ve 75. Yıi Projeleri Genel Koordinatörü Yiğh Gülöksüz de uluslararası ödül alabileceknitelikte bir serginin söz konusu olduğunu belirtti. Açı- hşta, sergiye katılan 17 aileye (üstte), yine Tarih Vakli'nın Bilanço '98 Yaym EHzisi kapsanunda yayımlanan "Cumhuriyet'in Aile Albiim- leri" kitabı armağan edildi. Sergi süresince Darphane'de hafta içi her gün kıyılacak nikahlardan ilki açıhş günü gerçekleştirildi. Darpha- ne'de nikahı kıyılan genç çiftin mutluluğu (\anda) 'Üç Kuşak Cum- huriyet' sergisine ayn bir renk kattı. (KUBILAY TÜNTÜL) Turizm Günü'nde umuL devlet Tanıtıma aynlan 4.5 milyon dolan yetersiz bulan turizmciler kaynağm artınlmasını istediler CELAL YLLMAZ İZMİR - "27 Eylül Düma Turizm Gü- nü" nedeniyle görüşlennı açıklayan sek- tör temsilcileri, geleceğe yönelik umutla- nn gerçekleşebilmesi için turizmin devlet politikası haline getirilmesinin koşul oldu- ğunu belırttiler. Ülkemızde 1998yılının ilk 3.5 ayında yaşanan durgunluğun, Avru- pa'da 14 Temmuz'da başlayan "büyük ta- nTle birlikte hareketlendiğini ve 1997 yı- lının doluluk oranlanna ulaşıldığını kay- deden turizmciler, devietın tanıtıma ayır- dığı kaynaklan arttırmasını istediler.Yuna- nistan'm 90 milyon dolarlık harcama yap- tığı tanıtım alanma Türkiye'nin 4.5 milyon dolarlık komik kaynakla gırdiğıne dikkat çeken turizmciler devletin 1999 yılı için en azından 150 milyon dolarlık kaynak ayırmasını istediler. Turizmciler u 2000yıhinançturizmi'"nin ülke turizm sektörü için yeni bir milat ola- rak görülmesini ve gerekli düzenlemele- rin de buna göre yapılmasını istediler. Sek- törtemsilcilerinin "Dünya Turizm Günü" ndekı degerlendirmeleri şöyle: YıünazMola (Tl RSAB Kuşadası Tem- sikisi): Bakanhğın ayırdığı fon ve finans- man yetersizliği sezona sıkıntılı girmemi- ze neden oldu. İlk üç ay sonrasında ve tem- muzun ikinci yansından sonra doluluk oranlan geçen yılın düzeylerine ulaştı. Bu yıl yaşanan kısa süreli olumsuzluktan yo- laçıkarak 1999'unkötügeçeceğı söylene- mez. Ancak. turizm devlet politikasının içine alınmalı, kalıcı ve gelışmeye açık yasal düzenlemeler getirilmelidir. Asım Geniş (Marmaris OtelcOer Birliği Başkani): Bir süre önce Cumhurbaşkanı Sayın Demirel tarafından kabul edildik. Turizme yönelik "ne harcanırsaharcansm azdır" değerlendirmesini yaptı. Çok doğ- ru. Ancak. uygulamaya baktığımızda Tu- rizm Bakanlığı'mn 1998 tanıüm bütçesi- nin4.5 milyon dolar olduğunu görüyoruz. Komik rakam. Sektörde dış ülkelerle ara- mızdaki rekabet aleyhimize gelişiyor. Bu da tanıtımın eksikliğinden kaynaklanıyor. Altyapı sorunlannın gıderilmesi. ınsan ve personel kahtemizin amınlması. tanıtım fonlannın yeterli düzeylere çıkanlması ge- rekmektedir. Büyük tersliklerle karşılaşma- dığımız sürece 1999'un daha iyi olacağı inancındayım. Turgay Alp (Akdeniz TuristikOtelkr ve tşletmecikr Birliği Sözcüsü): Beklentılerimızi karşılayamayan bir se- zon geçirdik. 1997'ye göre öngördüğü- müz yüzde 20 artışı yakalayamadık. Ge- çen yıl 2 milyar dolar olan tahmıni tunzm gelin, bu yıl 1 milyar 250 milyon dolarda kaldı. Casinolann kapatılması İsrail paza- nnı kaçırdı, Rusya'daki kriz de Rus turist- lerin 2 ay önce Antalya'yı terk etmesine yol açtı. Casinolann açılmaması hahnde bu yıl kış turizmı de olumsuz etkilenecek. 1999 için rezervasyonlarda mayıs ayına kadar herhangi bir şey görünmüyor. Ozel sektör 1998'de 100 milyon dolarlık tanı- tım harcaması yaptı. Bu yıl 120 milyon do- lar aynldı. Dış ülkelerin turizm fuarlann- da kullanılacak. MuratŞeremeöi<Bodrum Otelcikr Bir- liği Başkani): Bodrum'da havaalanının dev- reye girmesiyle ülkenin diğer kesimlerine oranla turizm sektörü iyi bir sezon yaşa- dı. Örneğin, geçen yılın mayıs ayında yüz- de 25 olan doluluk oranı, 1998'de aynı dö- nemde yüzde 60. haziran ayında da yüz- de 40 arttı. Yani Bodrum turizmdeki 1998 hedefine ulaştı. Tunzmden yılda 10 mil- yar dolann üzerinde gelir bekliyorsak ve nitelikli, zengin turisti konuk etmeyı arzu- luyorsak altyapıyı hazırlamak durumunda- yız. 1997 yılındaki döviz girdimiz 700 milyon dolar düzeyindeydi; 1998'de 1 mil- yar dolann üzerine çıktık. Tutarlı politika- lar oluşnırulmalı, bunun içinde sektör tem- silcilerinin görüşleri mutlaka alınmalıdır. Dış temsilciliklerimize yapılan eş-dost- akraba atamalanndan kaynaklanan tanı- tım yetersizliği giderilmelidir. IŞILÖZGENTÜRK Milletçe topyekûn bir mafya filminin setinde gibiyiz. Biz sıradan va- tandaşlann rolleri pek küçük. Figüran olarak ortada do- laşıyoruz. Yönetmenin aklına çok seyrek de olsa. "Ya- hu bu figüran milleti kendini pek enayi gibi hissedecek. arada bir ild poz versinler", dıye bir fikir düşüyor ve ka- meraman kamerayv biz figüranlar ordusuna şöyle bir çe- viriyor. Figüranlar aç, susuz ama kameranın kendilerine çev - rilmiş olmasından hoşnut, hemen söze giriyorlar. "Efendim, mafya bu tarz intikam asla almaz! Ortada biroy'un\ l ar!" "Mafya bunlara tenezzül etmez! Mafyada işler başka türhı çözümlenir! Mafya arkadan Mirmaz! Mafya öyle bantlara filan itibar etmez! Mafya kimseyi satın almaz!" "Kardeşim ben, çocukluğumdan beri hep bir mafya babasıyla tanışmak istemişimdir. Şöyle kusursuz adalet dağıtan. haksızlıklara pabuç bırakmayan biri hep hayal- lerimi süslemiştir." Aç, susuz sette sürünen figüran milletinin ağzından çıkan sözler bizim yönetmeni sev ince boğuyor. Içinden "sağol Coppola", diyor. u l\iki,şu'Baba" fılmini çektin. Dünya hepten 'Baba' hayranL Sağolasm." Nasıl oluyorsa oluyor. (artık dünyada olmayacak hiç- bir şey yok) bizim yönetmenin sözleri şimdilerde Ame- rika'daki bağ evinde şarap üreten Amerikalı yönetmen Francis Ford Coppola'ya ulaşıyor. Coppola duydukla- n, işittikleri karşısında bin pişman, vicdan azabından kıv- ranarak hemen en yakındaki kiliseye koşuyor ve rahibe günah çıkarmaya başlıyor. "Peder", diyor. "Baba adlı bir film yaptım. Rahip ba- şuıı sallayıp, 'biliyorum', diyor. "Tam dört kez seyTet- tim. Atın başının kesilip, kesik başın yatağa konduğu sahneyi pek sev*rim." "Allah kahretsin", diyor Coppo- la. "Bu filmi yaptığımda mafyayı adalet dağıtan bir ör- güt, diye düşünüyordum. Ayrıcafilnıinparasını da maf- ya vermişti. Ama ben samimiydim. Baba'yı oynayan Marlon da samimhdi. Samimi olmasavdıkbu film insan- 'Baba'gibibaba araniyori ları öyle etkilemezdL Mafyayı bütün dünyabir adalet ör- gütü belledi. Ayrıca çok romantik bir filmdi. Kadmlar adeta kutsaldı. Aile işlerine asla kanştınlmazlardı." Rahip sözün nereye varacağını merak edip. bir an ön- ce asıl konuya gelmesi için Coppola'yı sıkıştınyor. "Evet, nereye \-armak istiyorsun?" Coppola, başını ellerinin arasınaalıp. gözyaşlan içinde "ben büyük bir günah iş- ledim, peder" diyor. "İnsanlan aldattım. Mafya deyin- ce insanlanfilmimidüşünüyor. Filmimdeki insani ilişki- leri düşünüyor ve mafyayı ideaüze ediyortar. Günahım büyük peder. Daha sonra bir başka film yaptım. Baba IV. Kimse bu filmi anrmsamryor. Oy sa orada bu kor- kunç günahımı temizlemek için mafyarun gerçek yüzü- nü anlattım. Vatikan'ı, dini sistemi ele geçirişlerini, siya- sileri tek tek, bazan topyekûn satın almalannı. kuralsız- hklanm anlattım. Ama kimse bu filmi arumsamıyor. Sa- dece Marion'un, ha> Allah, yani Baba'nın. domates fi- deleri arasındaki ölümü- nü anımsıyorlar ve mafya romantik bir prens gibi dünyada at koşturuyor." Rahip, Coppola'nın ka- fasını sıvazlayıp, "üzühneevladım" diyor. "lnsanlargü- cü sever, bırak oyalansınlar. Bu arada akhmı kurcalayan bir soru var, Baba IY füminin parasını kim vermişti?'" Coppola. "bazıdostiar'" diyor. Ve sıkıntı içinde üzüm- lerinin başına dönüyor. Öte yandan milletçe setinde do- laşıp durduğumuz, bizim mafya filminin çekimleri olan- ca hızıyla sürüyor. Bu arada sıkılan figüranlardan bazı- lan, setin verdiği üç kuruşluk yemeği reddedip seti terk etmeye karar veriyorlar. Dışan çıktıklannda mahallenin delisiyle karşılaşıyorlar. Deli kafasına bir şapka geçirmiş, ellerini. kollannı sal- laya sallaya dolaşıyor. Arada durup sıkı bir nutuk atı- yor: "Ey ahalL büyük mafya babamız Alaattin Çakıcı ka- nsını kendi öz çocuklannın gözü önünde öldürtmüştü. Duyduk duymadık demeyin ve her armudu yemeyin! Ve de dangalaklık etmeyin. Çakıcı'nın abi dediği siyasi sa- yısı bu ülkede binleri bulur. Çünkü bu abüer \e ablalar çil çil dolarlar söz konusu olduğunda Çakıcı'nın önün- de susta durmuşlar ve siz figüranlar ordusu televizyon ekranlannıza yapışıp olup biteni izlerken onlar. 'Sayın Çakıcı' demeyi pek bir marifet bilmişlerdir. Hey safoğ- lu saflar ordusu,titreve kendinedön. Cep telefonuvia Ça- kKi'yı arayıp ağzı kulaklannda konuşan büyük gazete- cilerideunutma!" Not: Önümüzdeki günlerin gündemi, Alaattin Çakı- cı ve emrindeki devlet büyükleri, bakanlar, emniyet mü- dürleri ve gazeteciler olacağa benzer. Bantlann, video görüntülerinin arkası kesilmeyecek, şımdiden belli ol- du. Kendimizi kötü bir kışa hazırlamalıyız. Çünkü or- talık kann bile kapatamayacağı kadar pislik dolu. Şu fi- güranlar ordusunun da "Baba" sendromundan tez elden kurtulması gerek. ısozSOta hotmail.com. Tt'RK HARFLERİNİN 70. YILI Çetin: Dildeki gerici kültür etkisi kınlmalı Istanbul Haber Servisi- Türk harflerinin kabulünün 70. yıldönümünde dildeki yozlaşma ve gerilemeye dik- kat çekildi. TBMM Başka- ni HikmetÇetin "Kültürem- peryalizmi ile kültür gerici- liğinin dilimiz üzerindeki et- kisini bozabilmek, başhcagö- revlerimizden biri olmabdır" dedi. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Baş- kani Prof. Dr. Reşat Genç Türkiye'deki bölücülük ve terör tehlikesinin kaynağm- da milli his ve dilden uzak- laşmanın olduğunu söyledi. Türk harflerinin kabulü- nün 70. yıldönümü TBMM Kültür Sanat ve Yayın Kuru- lu ile Türk Dil Kurumu'nun işbirliğiyle Dolmabahçe Sa- rayı'nda düzenlenen toplan- tıyla kutlandı. Türk dilinin ta- rihinin M.Ö. 3000'e dek uzandığını belirten Meclis Başkani Çetin "Atatürk'ün dediği gibi ülkesinin yüksek istiklalini korumasını bilen Türk ulusu dilini de yaban- cı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır'" dedi. Prof Reşat Genç de şöy- le konuştu: "Atatürk'ün ge- tiştirdiği ortakkültürdeğer- leri,milli kühüramaca uygun verümedi. Milli his, diL kül- tür yeterince verümezse bina- nın harçlan sağlam olmaz. Türk binasının sağlamlığı için harcuun dozunu >eterli verelim. Geridliğe, bolücü- lüğe çözüm anyorsak, de- mokratik, laik sosyal hukuk de>letinin temellerine Ata- türk tarafından konulmuş olan harcın idraldne varma- h ve korumahvız" Devlet Bakanı AhatAndi- can Türk cumhuriyetleri ara- sında alfabe birliği için uğ- raştıklannı söyledi. 2000 yıl- 1ında birçok Türki cumhuri- yette bu birlikteliğe geçile- ceğini kaydeden Andican, 8 yıllık eğıtimın de 11 yılaçı- kartılması gerektiğini söy- ledi. Törende. Türk dilini doğru kullandıklan için su- nucular Orhan Boran, Ta- nkGürcan ve sanatçı Sezen Cumhur Önal'a, destekleri nedeniyle de Hikmet Çetin, Ahat Andican. Hasan Kork- mazcan, Reşat Genç, Kon- ya Milletvekilı Afi Günay- dın ve tbrahim Buier'e de te- şekkür plaketi verildi. Çetin toplantı sonunda ga- zetecılerin. "Eyüp Aşık'ın Devlet Bakanlığı ve millet- vekilliğinden istifasının yü- rüriüğe girip girmediğine'' yönelik bir soruyu. "Gerek- li olan oydu, o da gerekeni yaptı. İsnfa dilekçesi dün iş- leme girdi" dıye yanıtladı. Andican da CHP Genel Başkani DenizBaykal'ın ko- nuya ilişkin açıklamalannı "Çok erken bir reaksiyon" olarak nitelendirerek Aşık'ın, bir şaibe ortaya çı- kar çıkmaz, yargının önünü açmak amacıyla hem mil- letvekilliği, hem de hükü- met üyeliğinden istifa ettiği- ni anımsatarak "Bu davra- nışu olumlu bir davTanış ola- rak algdıyorum" dedi. Doğu ve C. Doğu ÖSYS magduru Oğrenciler yabancı dilde başansız EBRU TOKTAR ANKARA - Son yıllann ÖSS \e ÖYS verileri, Doğu ve Güneydogu Anadolukent- lerinin Türkiye'nin eğitim or- talamasınm çok altında kal- dığmı ortaya koydu. ODTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ruhi Köse, Türki- ye'de üniversite sınavlannı kazanma yüzdeleri açısından en başanlı okullann fen ve Anadolu liseleri. en başanlı kentlerin de Batı Anadolu kentleri olduğuna işaret etti. Üniversiteye gıren adaylann sadece yüzde 2'sinin Anado- lu ve fen lisesi öğrencilerin- den oluştuğunu vıırgulayan Köse. "Ancak bu gnıp, üni- versite suıavlannı kazanan- lann \üzde 30'una karşıhk gefiyor" dedi. Bölgelerin sos- yo-ekonomık gelişmışliğinin eğitime doğrudan yansıdığı- nı da anlatan Köse. Doğu ve Güneydogu Anadolu'nun üniversite sınavlanndaki ba- şansızlığına dikkat çekti. Kö- se. Türkiye'de eğitim siste- minde okul türü ve bölgele- re göre tam birtekelleşmenin olduğunu kaydetti. Köse ve ODTÜ'de araştır- ma görevlisi Ayşe Bala'nın yaptığı araştırmada da öğ- rencilerin sınavlardaki başa- nlan ile bulunduklan bölge- lerin sosyo-ekonomik düzey- leri arasındaki bağlantı araş- tınldı. Ege, Marmara, Akde- niz ve Iç Anadolu Bölgesi'nın ÖSS puanlannın Türkiye or- talamasının üzerinde olduğu ortaya konan araştırmada Do- ğu, G.Doğu ve Karadeniz Bölgesı'nin sınavdaki başa- nsızlığına işaret edildi. Araşürmada, doğu illerinin sınavda en başansız olduğu bölümün de yabancı dil oldu- ğu saptanarak bunun diğer bölümlerdeki puan farkına göre çok büyük bir kopuşu sergilediği kaydedildi. Araşttrmada. "Sosyo-eko- nomikgdişmişlik düzeyi art- okça suıav başan ortalama- sı artmakta.sosya-ekonomik gelişmişlik düzeyi düştükçe suıav başan ortalaması azaV maktadır. Türkiye'de yükse- köğretime geçişte sosyo-eko- nomik gelişmişHk düzey leri- nebağh olarakoidukçaönem- li farklüıklar gözlenmekte: bu farkkhklann azamhnası için, ekonomik, sosyal ve eği- time yönelik politikalann göz- den geçirilmesi gerekmek- tedir'' saptamalan yer aldı. 100e yakın ağac kesildi Fırtma Vadisi için protesto telgrafı Istanbul Haber Servisi - "Fırtına Vadisi'nden Elinizi Çekm" sloganı ile bir araya gelen Fırtma Vadisini Koru- ma Girişimi üyeleri. Rize Çamlıhemşin'deki Fırtına De- resi üzenne kurulacak santra- lın yapımının durdurulması için açılan davada mahkeme- nin Çe\Te Bakanlığı'na gön- derdigi tebliğin yanıtlanma- ması istemiyle Bakan İmren Aykut'aprotesto telgrafi çek- ti. tstanbulKadıköyPostane- si önünde toplanan üyeler adı- na basın açıklaması yapan gı- nşim sözcüsü tsmaSA*'^ şan- tiye çalışmalannın başladığı- nı \e şımdiden 100'e yakın ağacın kesildiğini söyledi. Santralınkurulması duru- munda Türkiye'nin elektrik ıhtiyacının sadece yalnızca binde 4'lük bir bölümûnün karşılanacağına dikkat çeken Avcı, tesisin bitirilmesi du- rumunda 56 bin ağacın kesi- leceğini ve 2 bin 500'e yakır bitki çeşidinın yok olacağın kaydetti. A% cı. doğayı, yeşili ve ta rihi yok edeceği gerekçesiy le. Trabzon Bölge tdare Mah kemesi'ne santralın yapımı nm durdurulması için davi açıldığmı ammsattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle