Katalog

21 EYLÜL1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Genel Af Tartışmalapr paneli • İstanbul Haber Servisi - Toplumsal Hukuk Araştırmalan Vakfı'nca (TOHAV) Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası Konferans Salonu'nda düzenlenen "Genel Af Tartışmalan ve Ceza İnfaz Rejimi" konulu panele katılan Istanbul Barosu Başkam Yücel Sayman. "Suçlular arasında aynm yapılmaksızın bir af getirilmesi yöniine gidilmesi gerekiyordu" dedi. TOHAV Genel Başkanı Selim Okçuoğlu da "Genel af konusunda çok sağlıklı ve sağduyulu yaklaşımlar yok. Böylesine hassas bir konunun sağduyulu bir yaklaşımla ele alınması gerekir" dedi. DYP'li Çim, trafik kazasında öldii • KONYA (AA) - DYP Bilecik Milletvekilı Şerif Çim, Konya'nın Kulu ilçesi Tavşançalı mevkiinde geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Çim'in içinde bulundugu Hüseyin Sayar yönetimindeki 06 YYA 11 plakalı Mercedes marka otomobil. Kulu'ya 10 kilometre kala Süleyman Karah'nın kullandıgı at arabasına arkadan çarptı. Çim, yaralı olarak kaldınldığı Kulu Devlet Hastanesi'nde yaşamını yirirdi. Kazada yaralanan otomobil sürücüsü Sayar da aynı hastanede tedavi altına ahndı. Olayda yaralanan at arabası sürücüsü Süleyman Karalı ise Ankara'ya sevk edildi. Şerif Çim, 1965yılında Bilecik'te dogdu. ODTÜ Iktisadi ve ldari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun olan Çim, Ingilizce biliyordu ve bekârdı. 20. dönemde DSP'den milletvekili olan Çim. dâha sonra DYP'ye ğeçmişti. Mandin'de ölüm orucu • Haber Merkezi - Mardin'in Kızıltepe. Derik, Nusaybin ve Mazıdağı belediyelerinde 1993'tenberi işçi alacaklannın ödenmediği bildirildi. Kentteki bazı parti il başkanlan, sendikacılar ve kitle örgütü yöneticilerinın imzalanyla yapılan açıklamada, işçilerin kişi başına yaklaşık 2 milyar lira alacaklannın bulunduğu belirtildi. Bölgedeki olumsuz koşullar da dikkate alınırsa işçilerin, büyük bir yoksulluk yaşadıklan, çocuklannı okula gönderemedikJeri vurgulanan açıklamada, 18 Belediye-Iş yöneticisinin "uzun süredir yaşadıklan açlığı resmileştirdikleri" bildirildi. Şeriatçı TV'ye yine dava • BALIKEStR (Cumhuriyet) - Balıkesir'de irticai yayınlan ile dikkat çeken Karesi TV ve Adalet gazetesi sahibi İsmail Yurdakök hakkında bu kez de RTÜK Kanunu'na muhalefetten dava açıldı. RTÜK'ün suç duyurusuyla açılan davada Yurdakök'ün 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacağı öğrenildi. "Balıkesir'in Kara Sesi" olarak aııılan Yurdakök'ün. halen TSK'ye ve Orgeneral Çevik Bir'e hakaretten açılan davalarda yargılanması sürüyor. Beykoz'da intihar • İstanbul Haber Servisi - 15 yaşındaki bir kadın, girdigi bunalım sonucu evinde kendini asarak inrihar etti. Beykoz JOvacık Rüzgarlıbahçe Geçici 69 Sokak'taki 8 numaralı evde oturan Zübeyde Bilir (15), henüz belirlenemeyen bir nedenle bunalıma girerek dün iple kendini astı. Bilir'in cesedi, eve gelen eşi tarafmdan bulundu. Emniyet yetkilileri, olayla ilgıli soruşturmanın siirdürüldügünü bildirdi. Cindoruk, Şahin'in yerine getirilecek bakanın belirlenmesi için süre istedi DTP'de bakatıbk yanşıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Re- faiddin Şahin'in Devlet Bakanlığı ve DTP'den istifasının ardından DTP'de ba- kan olmak isteyen millenekillerinin ya- nşı hızlandı. Bakanlık için İstanbul Mil- letvekili Yıldınm Aktuna. Samsun Mil- letvekili Cemal Alişan, Izmır Milletveki- li Mehmet Köstepen ve Diyarbakır Mil- letvekili Ferit Bora'nın adlan geçerken DTP lideri Hüsamettin Cindonık'un ge- rekli değerlendirmevi yapmak için 2-3 gün süre istediği belirtildi. Şahin'e kapı- lannın açık olduğunu belirten DYP Grup Başkanvekili Saffet Arıkan Bedük. "Dü- rüst bir devlet adamı olduğunu biliyoruz" dedi. Şahin'in istifası iizerine hükümette 2 aydır süren "azil bunaümrnın aşılma- sıyla rahatlayan DTP'de. şımdi de Şa- hin'den boşalan bakanlığa getirilecek adayın belirlenmesi konusunda sıkıntı başladı. Cindoruk'un. ilk aşamada mil- lervekillerinin kendi aralarında uzlaşa- • Hamdi Üçpmarlar, istifa eden Şahin'in yalan açıklamalarla partiyi zan altında bıraktığını söyledi. Bakanlık için Refaiddin Şahin'in yerine Köstepen, Aktuna, Alişan ve Bora'nın adı geçiyor. rak bir aday belirlemelerini istemesine karşın bu konuda partinin kendisine yet- ki verdiği kaydedildi. Cindoruk'un 2-3 gün içinde adaylarlagörüşmeleryapaca- ğı, gerekli değerlendirmeyi yaptıktan sonra da bir hafta içinde karannı Başba- kan Mesut Yılmaza ileteceği bildirildi. Bunalımın aşılmasına karşın DTP yö- neticileri ile Şahin arasındaki kavga sü- rüyor. 'Basın yargısız infaz yapıyor' DTP Genel Başkan Yardımcısı Ham- di Üçpmarlar, Şahin'in partiyle ilgili ya- lan beyanlarda bulunduğunu savunarak partinin sessiz kalması üzerine de bası- nın "yargısız infaz" yaptığını ileri sürdü. Şahin'e partiden usulsüz kredi istemin- de bulunanlan açıklaması çağnsında bu- lunan Cçpınarlar. "Kendisinamazkılıyor. İnsanları zan altında bırakmak kadar bü- yük bir günah yoktur. Bunu bilmesi la- zun" dedi. Son dönemlerde Şahin'in partiden iyi- ce koptuğunu. örgüt toplantılanna katıl- madığını anlatan Üçpmarlar. "DTP me- mur maaşlannda büyük bir mücadele ve- rirken o Bakanlar Kurulu'nda ANAP'tan yana bir tavır sergiledi. Ki bu GİK kararıvdı ve kendisine de bildirildi. Partiden kopınuştu. Partinin kurucusu- yum divor, partive ne emeği \ar. Sadece kuruculararasındayeralanadındanbaş- ka" diye konuştu. Şahin'in Emlak Bankası'nı kendi adamlanyla doldurduğunu savunan Üç- pınarlar, toplum 300 kişinin bankaya alındığını, son 1 ay içinde işe alınan 51 kişiden 46'sının Ordu-Ünye, 5'inin de Samsun-Terme doğumlu olduğuna dik- kat çekti. Üçpınarlar. Emlak Bankası'nın özelleştirme kapsamında olmasına kar- şın işe alınanlar arasında 18 yaşın altın- da olan kişilerin bileyeraldığını ileri sür- dü. Şahin'in istifanın ardından bir süre ba- ğımsız olarak kalacağı belirtilirken DYP'ye katılması için ısrarlı önerilergel- digi, ancak ANAP'a daha sıcak baktıgı belirtildi. DYP Grup Başkanvekıli Be- dük, Şahin'in dürüst bir dev let adamı ol- duğunu belirterek. hükümette bulundu- ğu süre içinde kendisinden yararlanma- ya kalkışanlara tepki koyduğunu kaydet- ti. Bedük. Şahin'e kapılannın açık oldu- ğunu, ancak kendisiyle henüz herhangi bir bağlantı kurmadıklannı bildirdi. 4 Çete yasası'nın eli kıılağında • TBMM Adalet Komisyonu'nda bulunan ve 'çete yasasf diye bilinen "Bazı Örgütlü Suçlaria Mücadele Yasa Tasansf'nın. yeni yasama yılında öncelikle görüşülüp çıkanlması planlanıyor. ANKARA (Cumhuriyet mesi planlanıyor. Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz'ın öncekı gün çete- lerle ılgilı yaptığı açıklama- lardan sonra halen TBMM Adalet Komisyonu'nda bu- lunan ve kısaca "çete yasa- sı" diye anılan "Baa Örgüt- lü Suçlaria Mücadele Yasa Tasarısı"nın. ekım ayında yeni yasama yılı başlarbaş- lamaz "öncelikli yasalar" kapsamına alımp görüşül- Adalet Bakanlığı "nca ha- zırlanan ve toplam 18 mad- deden oluşan tasanda. "Çe- telerin içine ajan yerleştiril- mesi. telefon konuşmalan- nın dinlenmesL mallannın müsadere edilmesi. çetele- rin ortava çıkanlıpçökertil- mesinde vardımcı olanlara ceza indirimi \e kimlikleri- nin gizli tutulması iie tutuk- lanan çete mensuplannın Yargıtay Daire Baskanı Selçuk prlr 'Içbarış için afçıkmalı'ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Dr. Sami Selçuk, Türkiye'de iç banşın sağlanması için geniş kapsamlı bir affın çıkanlması gerektiğini söyledi. Türkiye'de 1974'ten bu yana af çıkanlmadıgını anımsatan Selçuk. "Düşünce suçlulanm da kapsamına alacak şekilde mudaka bir af çıkarünıair dedi. Cumhuriyet'e afla ilgili görüşlerini açıklayan Selçuk, "Affin ne zaman çıkacağına TBMM karar verir. Türkiye'de 1974'ten bu yana af çıkanlmamıştır. Af her toplumda iç barışı sağlanıaya yönelik çıkarılmıştır. Benim kişisel görüşünı de Tûrkhe'de en kısa zamanda bir af çıkanlmasuıdan yanadır" diye konuştu. Selçuk. sözlerini şöyle sürdürdü: "Anayasa ve ceza yasasında af konusu benimsenmiştir. Çok az ülkede af konusu beninısennıeıniştir. Biz Kıta Avrupası'ndan esinlenmiş durumdayız. Almanya, İtaha ve Fransa'da çok sayıda af çıkmıştır. Fransa'da yedi yılda bir cumhurbaşkanı seçimi yapılır ve her defasında af çıkantır. Örneğin; Fransa'da 1945ten 1995 yıuna kadar 38 ayn af çıkanlnuştır. Düşünce suçhılan da af kapsamına dahil edilmelidir. Türkiye'de düşünce suçlulannı da affedecek bir fornıül mutlaka bulmalıdır. Bu çok faydalı olur." hücreye konulması" gibi hükümler getiriliyor. Tasannın birinci madde- sinde, organize suç çetesi- nin tanımı yapılarak bu çe- te içinde yer alanlara veri- lecek cezanın miktan ve ağırlaştıncı halleri anlatılı- yor. Tasanda. bu suçlan işle- me veya bunlara katılma ya da işlendikten sonra faille- re her ne suretle olursa ol- sun yardım ve yataklık edenJerin. telefon, faks, bil- gisayargibi yazılı veya söz- lü iletişim araçlannm yar- gıç karanyla dinlenebilece- ği belirtiliyor. Bu tür suç çetelerinin içi- ne ajan sokulabileceğı ve ajanların kimhğinın saklı tutulacağı kaydedilen dü- zenlemede. "Bu kanunda öngörülen suçlan işledikle- rinden kuşku duyulanlann konut ikametgâh, işyeri \v- ya kamuya açık yerlerdeki her türlü etkinlilderi.teknik araçlarla gözedenebilir, iz- lenebilir. ses vegörüntü kay- dına alınabilir" deniliyor. Tasanda, çete elemanla- rının, suçlann işlenmesin- den elde edildiği saptanan her türlü hak ve alacagın zaptedilebileceği vurgula- nırken sanıklann yurtdışı- na çikmalanna geçici ola- rak yasak konulması da ön- görülüyor. Bu yasa kapsamına giren suçlardan dolayı yargıla- manın Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde yapıla- cağı bildirilen düzenleme- de, çetelerin ortaya çıkanl- ması için, terör suçlannda uygulanan "Pişmanlık Ya- sası indirimi"nin, organize suç şebekelerini ortaya çı- karan ve Pişmanlık Yasa- sı'ndan yararlanmak iste- yenlere de uygulanması gö- rüşü benimseniyor. Daha önce sadece siyasi ve ideolojik terör suçlulan- nın yararlandığı Pişmanlık Yasasf nın çete elemanlan- nı da içine alacak şekilde yeniden düzenlenmesi için madde metninin şöyle de- ğiştirileceği ileri sürülüyor: 1IRMI Fazilet Partili Elkatmış 'Susurlukiçin bağımsız bir komisyon şart' SELAHATTİN ŞAHİN NEVr ŞEHİR - üöre\ini tamamlayanTürkiye Bihük Millet Meclisi Susurluk Araştırma Komis\onu Baş- kanı ve Fazilet Partısı Nev- şehir Milletvekilı Mehmet Elkatmış. Susurluk'taki ka- zadan sonra gelişen karıınhk olaylann çözümü için tmıl- laka Batı ülkelerinde olduğu gibi bağımsız bir konıisyo- nun kurularak. sorunun üze- rine gidilmesi gercktiğini söyledi. Şeçim bölgesı olan \e\ - şehir'degazetecilenn Susur- luk kazası ve Alaattin Çakı- cı'nın yakalanması gibi çe- Yılmaz, Türk ve yabancı basın organlannda çıkaa, u En fazia gazeteciyi napiste bulunduran ülkelerden biri" baberleriyle Türkiye've haksızhk yapıldıgıru savundu. (Fotograf: AA) Yılmaz: Hapiste enfazla gazetecisi olan ülke değiliz 'Türkiye'yehaksıjıkyapdıyor'İstanbul Haber Servisi - Başbakan Mesut Yılmaz. Türk ve yabancı ba- sın organiannda çıkan. "En fada ga- zeteciyi hapiste bulunduran ülkeler- den Dİri" haberleriyle Türkiye'ye haksızhk yapıldığını savundu. Yılmaz, söz konusu haberlerde y- er alan vc düşünce ve fikir özgürlü- ğü çerçevesinde gösterilen mahkeme kararlannın aslında terör örgütüne üyelik. yataklık ya da teröre teşvik gibi hükümler olduğunu belirtti. Başbakan Mesut Yılmaz, Dünya Basın Konseyleri Birligi'nin 7. ülus- lararasi Kongresi ve 4. Genel Kuru- lu'na katılan üyeler onuruna önceki akşam Mimar Sinan Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür Merke- zi'ndeyemekverdi. Demokratiktop- lumiarda basının toplumun hem sesi hem kulağı olduğunu belirten Yıl- maz, demokrasiriin öç şartını ise "Düsünce, inanç ve \icdan ile teşeb- büs özgürtükleri'' olarak sıraladı. Daha sonra Ceylan Otel'de devam eden toplantıda, "Sınırötesine ulaşan yayınlan şikâyet için gönüllü bir me- kanizma kuruhnalı mı?" konusu tar- tışıldı. Dünya Basın Konseyleri Birliği Yönetim K.urulu üyesi Prof. Dr. Da- \\û Flint, kurulmasını önerdiği Dün- ya Medya Konseyi'nin. tarafsız bir yaklaşımla basın özgürlüğımün ko- runması ve sorumlu gazetecilik anla- yışı çerçevesinde, smır ötesine ulaşan yayınlara yönelik şikâyet başvurula- nnı değerlendirebilecegini söyledi. Dasya Basın Konseyleri Birliği Baş- kanı P.B.Sawantda, smırötesine ula- şan yayınlan şikâyet için, gönüllü bir mekanizma kurulması görüşünde ol- duğunu belirterek böyle bir mekaniz- manın basın özgürlüğünü kısıtlama- yacağını, aksine basın özgürlüğünü geliştireceğini ifade etti. Gazeteci Haiuk Şahin. meydaya yönelik şikâyetlere işaret ederek bu durumun medyanm çok güçlü olma- sından kaynaklandığını belirtti. Uluslararası iletişim Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Henri Pigeat de, Dünya Medya Konseyi'nin kurulma- sı önerisine değindi. ^ıtli konuiardaki sorulannı cevaplandıran Mehmet El- katmış. Susurluk "tameyda- na gelen kazadan sonra or- ta\a çıkan mafya, çete ve dev let bağlantılarının tam manasıyla aydınlığa kavıış- turulmasında çözümün ba- ğınisiz bir komisyonun ku- rulnıasından geçtiğini söy- ledi. Elkatmış, sözlerini bövlc sürdürdü: ""Aynı ABD ve bazı Batılı ülkelerde olduğu gibi. ülke- nin genelini ilgilendiren bu tür karanlık ilişkilerin orta- ya çıkartılması için özel bir konıisyonun kurulması, bu alandaki birçok açmazı or- tadan kaldıracaktır. Oluştu- rulacak komisyon her türlü vetkikrk' donatılarak sorgu- İan tamamlamalı ve her tür- lü araştırmaları yapmaudır. Konu daha sonra yargıya teslinı edilmelidir. \bksa bu işin içerisindc oianlar, siyasi iktidarı oluşturan nirtakım kişik'rin >apabileceği yön- lendirmelerie vargıda hiçbir vcre varılamaz. Bu işler de çii/ükrıu'/ ve örthas edilir. İşte ben ondan endişeliyün. Bağınısı/ bir komisvonun kurulmasL Susurluk sonra- sındaki gelişen olaylann or- tava çıkarılmasında en etki- li vöntenı olacaktır." 'Çakjcı teslim oldu' Alaattin Çakıcı'nın yaka- lanmasi ile ilgili bir soruyu cevaplandıran Elkatmış, Çakıcı'nın vakalanmadığı- ııı. aksine kendisinin teslim olduğunu ıddia etti. Elkat- mış. Yeşıl kod adlı Mahmuf Yıldınm ile Alaattin Çakıcı arasında "büyük ilişkUer" olduğunu. ıleri sürdü. Elkat- mış bu konuda şöyle konuş- tu: "Yeşil ve Çakıcı'nın gö- revleri çok önemli. Yeşil'i hem JİTE.M kullandı. hem de Mİ f De\letin kullandıgı en üst duzeydeki insanlar- dan biri Yeşiİ'dir, biri de Ala- attin Çakıcı'dır. Nitekim Ça- kıcı'ya bildiğiniz gibi larnu- IA pasaport verilmiştir. Hem de bir değil, birden İazla lar- mızı pasaport verilmiştir. Başka pasaportlar da var- dır." Elkatmış. Alaattin Çakı- cı'nın Türkiye'ye getirtile- rek konuşması halinde bir- çok gizli kalmış ola\ ın ken- diliğınden ortaya çıkacağını ıddıa etti. Hilal Altıntaş, önceki gün Dedeman Oteli'nin önünde ayağından vuruldu Topal'ın eşine silahlı saldırıİstanbul Haber Servisi - Öldürülen kumarha- nelerkrah ÖmerLütfüTopal'ın imam nikâhlı eşi Birsu Hilal Altıntaş. önceki gece Dedeman Oteli önünde silahlı saldınya ugradı. Kimliği belirsiz bir kişinin gerçekleştirdiği saldında Altıntaş, aya- ğından yaralandı. Hilal Altıntaş ve avukatı Mu- hittin Yüzüak. olayın 35 milyar lıralık alacak-ve- recek meselesi yüzünden mevdana geldiğini be- lirttiler. Gayrettepe'deki Dedeman Oteli'nde kalan ve soyadı belirlenemeyen Cem adlı kişiyı saat 02.00 sıralannda ziyarete giden Altıntaş. otelden ayn- lıp otomobiline yöneldiği sırada saldınya uğra- dı. Altıntaş, otelin önündeki park halindeki 34 HON 90 plakalı otomobiline bineceği sırada ya- nına yaklaşan bir kişinin açtığı ateş sonucu sağ bacagına bir kurşun isabet etti. Saldırgan, olay- dan sonra bir süre yaya olarak kaçtıktan sonra 34 HP 628 plakalı otomobile binerek uzaklaştı. Si- lahlı saldında yaralanan Altıntaş ise durumu otel- deki arkadaşına bildirdi. Arkadaşı tarafından Flo- rence Nightingale Hastanesi'ne kaldınlan Altın- taş. ameliyata alınarak bacağındaki kurşun çıkar- tıldı. Polis. saldırganın eşkâhnin belirlendiğini ve yakalanmasına çalışıldığını bildirdi. Altıntaş'ın avukatı Muhittin Yüzüak, olayın Kayserispor tarafından borsada değerlendirilmek üzere Altıntaş'ın sahibi olduğu Emperyal Men- kul Değerler AŞ'ye verilen 35 milyar liranm ge- ri alınmasıyla ilgili olduğunu öne sürdü. Hilal Altıntaş da avukatının açıklamalannı doğruladı. Altıntaş. "Topal'ın mirası adil şekilde dağıtılsav- dı, ben ve nıüşterilerim mağdur olmazdık; bu o- lay da mevdana gelmezdi" dedi. Kayserispor ve Kayserı Büvükşehir Beledive Başkanı Mehmet Özhaseki ise Hilal Altınta^'a borsada değerlen- dirnıek üzere herhangı bir para v ermediklerini bildirdi. Özhaseki olavda ısmı geçen "Hacı" la- kaplı kışivi de tanımadığını kaydetti. Altıntaş'uı. Topal'ın mirasçılan arasındaki an- laşmazlık sonucu vurulup vurulmadığı sorulan Muhırtin Yüzüak. konunun nurasla ilgili olma- dığını. çünkü mirasçılar arasında bir husumet bu- lunmadığını ifade etti. Av ukat Muhittin Yüzüak. olayla ilgili olarak Altıntaş'Ia otele giden Yavıız Kahraman ile Al- tıntaş'ı hastane>e getiren taksi şoförünün gözal- tına alındıSmı sözlerine ekledi. KI AYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr Başbakan Mesut Yılmaz'ın, acaba yılan hikâyesine mi dö- necek diye endişelenmeye başladığımız "Çefe Açıklama- sı" nihayet geldi. MİT Müste- şarı'nı da yamacına oturtan Yıl- maz, epey soruyu yanıtladı. Ki- mi sonjları da yanıtsız bıraktı... Başbakan'ın saptamaları önemli. Dahası uzun süredir ilk kez sorumlu bir devlet yöneti- cisi, bugüne dek "resmen" ka- bul edilmeye yanaşılmayan gerçekleri, "resmen" kabullen- di. Aşağıdaki cümle ya da cüm- lecikler, Mesut Yılmaz'ın önce- ki günkü basın toplantısından seçildi: "... 196O'lı yıllarda başlayan organize suç hareketleri 199O'lı yıllarda dev boyutlara ulaştı..." "... Bu örgütmensupları ara- sına bazı devlet görevlileri de katılmıştır. Elde ettikleri güç ve imkânlar organize suç grupla- nnı azdırmıştır..." "...bunların devlet ve siya- setteki uzantılannı ortadan kal- dırmadan ülkemizin hiçbir önemli meselesinı çözmek Çuvala Sığmayan Mızrak mümkün değildir..." "... Devlet, millet, ülkemen- faatı, ülkenin ve milletin bölün- mez bütünlüğü gibi değerler, organize suç örgütü mensup- larıyla bunların siyasi hamileri tarafından kullanılmaya çalışıl- mıştır..." "...sözüm ona devlet için sı- kılan kurşunların dönüp dola- şıp milletin ve devletin bağrına saplandığı artık aşikârdır..." "... Bu örgütlerin kiminin var- lık ve beslenme kaynağı PKK terörüdür. Bu örgütlerde yer alan kimi kamu görevlilerinin, terörle mücadele görüntüsü al- tında uyuşturucu kaçakçılığı ve diğer yasadışı işlerle uğraştık- lan bugün ortaya çıkmıştır..." "...organize suç örgütlerinin ve siyasetçilerin etkinlikleri doğrudan devlet itibannı zede- lemiş, devleti bir çürüme süre- cine sürüklemiştir..." • • • Başbakan'ın, yani devlet ay- gıtının en üst sorumlusunun ağzından aktarılan bu cümle ve cümlecikleri tek tek ele alın; hepsinin üstünde belleğinizi yorarak durun. Anımsayın. Bu- güne dek bu "resmi kabulleri" herhangi bir resmı ağızdan duyduk mu? Dahası bu yargılar ve sapta- malar, bugüne dek ısrarla, inat- la, yurttaşlaria alay edercesine reddedilmedi mi? Çeteleşme olgusunu üç beş tetikçi ve üç beş "kötü yola sapmış kamu görevlisi" ile açıklamak bir dev- let politikası değil miydi? Peki bugün Başbakan'ın ağ- zından bu gerçeklerin resmen kabullenilmesi nasıl açıklana- cak? Son sorunun yanıtı kısa ve yalın: Mızrak artık çuvala sığmıyor da ondan! • • • Gel gör ki Başbakan'ın açık- lamaları, "kabulleri" bir tartış- maya nokta koymuyor; tersine bu ülke için yaşamsal önem- deki tartışmayı yeni bir düzleme yükseltiyor. Başbakan'ın kabul- leri. yeni sorular üretiyor. Her- kesin bildiği sırların, herkese resmen açıklanmasını dayatı- yor. Birörnek: "... Terörle müca- dele görüntüsü altında uyuştu- rucu kaçakçılığı ve diğeryasa- dışı işlerle uğraştıkları..." Ne demektir bu? Terörle mü- cadele görüntüsü vererek et- kinlik gösterenler bilebildiğimiz kadarıyla mafya babaları değil. Onların böyle bir görevi yok. Öyleyse terörle mücadele dü- meniyle uyuşturucu işi yapan- lar kimlerdir ve devlette nereye kadar uzanmaktadırlar? Bu sorunun yanıtsız kalması "artık" mümkün mü? Bir başka örnek: MlT'ten 7- 8, polisten 31 kişiye "idari ted- bir" uygulanmış. O kadar mı? Yani kamu görevlileri arasında çeteleşme olgusuna batmışla- rın sayısı bu kadar mı? Dahası JlTEM'in sözünün bile edilme- mesi nasıl açıklanacak? Bir örnek daha: "Organize suç eylemlerinin 196O'lı yıllar- da başladığı anlaşılmıştır..." Bunu dedikten sonra artık "Türk Gladiosu "ndan söz et- meme hakkınız kalmaz. Söz et- meye kalktığınızda da ister is- temez "Kontrgerilla"y\, "Sefer- berlik Tetkik Da/res/"ni, "Özel Kuvvetler Komutanlığı"m tar- tışma masasına yatıracaksınız. Bu sorular suskunlukla ge- çiştirilemez. Başbakan'ın ön- ceki günkü altı çizilesi cümlele- rinden biri de şöyleydi: "... Gelinen hedef devlet yö- netimi olmuştur..... Ülkemese- lelehnin çözümünde ilk adım, cüretleri devleti teslim almaya kadar varan çetelerin ortadan kaldırılmasıdır." • • • Görünüyor. Başbakan Yıl- maz'ın önceki günkü basın top- lantısı, yankılan hak ettiği ka- dar büyük olmasa bile önemli- dir. Belki kendisinin bile fark e- demediği kadar önemli. Mızrak gerçekten de çuvala sığmıyor!.. Kımkoğlu ttkyurtdtşı gezisinden döndü ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - NA- TO"nun agırlıklı olarak Bosna ve Kosova sorun- lannın deferlendirildiği askeri komite toplantısı- na katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hü- seyin Kıvnkoğlu. NA- TO"nun iç adaptasyon çahşmalannda en önemli konulardan biri- nin ittifakm yeni komu- ta iç yapısındaki düzen- lemelerolduğunu söyle- di. 11-20 Eylül günleri arasında Belçika, Dani- marka ve Norveç'te ya- pılan "130. Askeri Ko- mite Gcnelkuınıav Baş- kanlan" toplantısma ka- tılan Kıvnkoğlu gerçek- leştirdiği ilk yurtdışı ge- zisinden dün döndü. Temaslannın verimli ve yararh geçtiğini kay- deden Kıvnİcoğlu, top- lantıda agırlıklı olarak, Bosna-Hersek, Kosova ve diğer uluslararası ge- lişmelerle, NATO'nun iç ve dış adaptasyon ça- lışmalan ile Avrupa gü- venliğini ilgilendiren konulann ele alındığını söyledi. Kıvnkoğlu, "Türkh* başlangıçtan itibaren, NATO'nun ye- ni komuta yaptsının 21. .vüzyıl güvenlik ihtiyaç- lanna uv gun, mevcut komuta vapısmda karşı- laşılan.özeilHkk bolgesel siyasisorunlardan uzak, mali>rt-müessirr>etden- gesini gözeten, fonksivo- nel bir yapı olmasuu ar- zu etmektedir"' dedi. Kıvnkoğlu, temaslan çerçevesinde NATO üst düzey yetkilileri, çeşitli ülkelerin genelkurmay başkanlan ile ikili gö- rüşme olanağı buldukla- nnı söyledi.