25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 1 EYLÜL 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 ı35. ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ Akdeniz de poıtakah tadacakkültûrServisi- 35. Antalya Altın Por- takal Fılm Festhalı. 1-8 Ekim tarihleri ara- sında gerçekleştirilecek. Festival kapsa- mında i-5 Ekım tarihlen arasında Ulu- sal Film Yanşması, 4-8 Ekim tarihleri arasında 1. Uluslararası Akdeniz Film Yanşması \ e 4. Uluslararası Kısa Metraj FiJm-Vıdeo Yanşması yer alacak. - Antalya Altın Portakal Yaşam Boyu Başan Odülleri Türk sinemasına katkı- lanndan dolayı Kemal SunaL, Fatma Gi- rik ve Memduh Ün"e \enlecek. Bu yılki festıvalde 74 yaşında aramız- dan ayrılan Osman F. Seden'in anısına genç birsinemacıya Osman Seden Man- siyon Ödülü verilecek. Akdeniz Filmleri de yanşacak Festıvalde 1-5 Ekjm tanhlerinde ger- çekleştirilecek olan Ulusal Film Yanş- ması Bölümü'ne 11 Türk filmi katıla- cak. Yanşmada şu filmler var: TunçBa- şaran'ın AyşeNü'in romanından esinle- nerekoluşturduğuve yönetmenliğini üst- lendiği "Kaçıklık Diploması": senaryo- sunu veyöneimenlığını Yılmaz Aslan'ın üstlendiğı "Yara": Kudret SabancL Ser- dar AkarveÖnderÇakarın senaryosu- nu yazdığı ve yönetmenlığını üstlendiği "Laleü'deBirAzize". SerdarAkar'ın yö- nettiği \e ÖnderÇakar ile birlikte senar- yosunu yazdığı "Gemide"; Dinçer Sü- mer'in oyunundan Ahmet Lğurlu'nun senaryolaştırdığı Necefl'ğurlu \e Jülide Övürün yönettiği "Eski Fotoğraflar": Osman Şahin' ın senaryosunu yazdığı Er- denKıral'ın yönettiği "AvcT: Mustafa AJ- dokJar ve Metin Kaçan'ın senaryosunu yazdığı ve Mustafa Amokların yönetti- ği "Ağır Roman". Tatner Baran ve Uy- gar Şirin'ın senaryosunu yazdığı L'mur Turagaj'ın yönettiği "Kanşık Pizza"; NurettinÖzel'in senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini üstlendiğı "Yaşama Hak- la": Turgut Yasalar'ın senaryosunu yaz- dığı ve yönetmenliğini üstlendiği "Leopa- nn Kuyruğu"": Yavuz Yalınküınç'ın se- naryosunu yazdığı ve yönetmenliğini üst- lendiği "Sevda". Yanşmanınjün üyele- ri ise şöyle: Menderes Samancılar (ÇA- SOD). EmerÖzer(SESAM). Hülya Koç- yiğit (SODER). Saim Yavuz (SİYAD). • Bu yıl ilk kez 8 filmin katıldığı Uluslararası Akdeniz Film Yanşması düzenlendi. Ulusal Film Yanşması'na 11,4. Uluslararası Kısa Metraj Film-Video Yanşması'na da 46 film katılacak. Antalya Altın Portakal Yaşam Boyu Başan Odülleri Kemal Sunal, Fatma Girik ve Memduh Ün'e , Osman Seden Mansiyon Ödülü de bir genç sinemacıya verilecek. Paskaheviç'in Venedik ve Torino'da ödül alan filmi "Barut Fıçısı' Akdeniz Filmleri Yanşması'nda, Yasalar'ın 'Leopar'ın Kuyruğu* ulusal yanşmada yanşacak. CengizErgün(FlYAP). EnginAyça(Fılm- Yön). PaşaGündogdu (SİNESEN), Yal- çınTiıra (müzikolog), BülentOran (se- nanst). Doc. Dr. Ale\ İdrisoğhı(MSÜ-Si- nema Televızyon Bölüm Başkanı Yar- dımcısı). Necmettin Varü (TRT Drama Programı Müdürü, Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı Temsilcisi). Bu yıl ilk kez düzenlenen Uluslarara- sı Akdeniz Filmleri Yanşması ise 4-8 Ekım tanhleri arasında gerçekleştirilecek. Yanşmaya katılan filmler şöyle: Frede- rico Garcia Lorea'nm oyunundan sine- maya uyarlanan v e PilarTavaro'nun yö- nettiği Yerma (Fransa), StorisGoritas'ın yönettiği ve 1997 Selanık Film Festiva- li'nde En lyi Film Festivali Ödülü'nü alan Balkanisateur( Yunanıstan). Goran Paskalyevic'ın yönettiği ve 55. Venedik Film Festivali'ndegösterilen Barut Fıcısı (Fransa). Amos Gitai'nin yönettiği ve 1998 Kudüs Film Festivali'nde bırıncı- lik ödülü alan Yom Yom (Fransa). Rıd- van El Kasherin yönettiği ve Locarno Fiîm Festıvali'ndeödül alan LaSueurDes Palmiers (Mısır). Gorcin Stojanovk'ın yönettiği ve 1998 Karlovy Varv Fılm Festival) 'ride gösterilen The Hornet (Yu- goslavya). Ziad Doueri'nın yönettiği ve 1998 Cannes Film Festivali Özel Göste- rim Bölümü'nde yer alan VVest Beyrouth (Lübnan-Fransa). Nabil Ayouch'un yö- nettiği ve 1997yılında Fas"ta En fyi Film Ödülü'nü alan Mektup (Fas). Akdeniz Filmleri Yarişması'na katılacak filmle- nn Türkive'ye getirilmesinı sağlayan uluslararası danışmanlar ise Nalan Ce- beci, Eunmages Türkiye Temsilcisi Fa- nık Günaltay. oyuncu ve yönetmen Ke- rinıan llusoy. Seminerler ve söyleşiler Dördüncüsü gerçekleştirilecek olan Uluslararası Kısa Metraj Film-Video Ya- nşması'na bu yıl Türkiye. Azerbeycan. Hollanda. lngiltere, Avustralya, Amen- ka. Finlandiya. Rusya. Fransa, Yugoslav- ya, Yenı Zelanda, Italya, Arjantin, Hin- dıstan. Mısır, Polonya, Danimarka. Al- manya. Macaristan ve Belçika'dan 300 cıvannda film başvurusu yapılmış. Ya- Modern Dans Topluluğu, Lyon 'dan sonra Almanya ve Japonya 'ya gidecek MDT, 'Post'ileLyonDans Biemıluule ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Modem Dans Topluluğu (MDT). Fransa'nın Uyon kentinde gerçekleştirilecek "8. Dans BienalFnde Türkiye'yi "Post* adlı eserle temsil edecek. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Hüseyin Akbulut, Türkı>e'nın çağdaşlaşmasının ölçüsünün sanat olduğunu belirtirken MDT'nin yurtdışı turneleri ile tanıtımda çok önemli bır görev yaptığını söyledi. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Akbulut. diizenlediği basın toplantısında "Akdeniz Ülkeleri 8. Lyon Dans BienalTnin Sanat Yönetmenı Guy Darmet'in geçen yıl Türkiye'ye gelerek "Post" adlı yapıtı festivale çağırdığını anlattı. MDT'nin festivale katılmasının bir ölçü olduğunu vurgulayan Akbulut. "MDT Türkiye'nin tanıtunı açısından çok önemli bir görev yapıyor. Çiinkii sanat evrensel bir olavdır. Yalnız kendi sınırlan içinde kalırsa işlevini tam olarak yerine getiremez" dedi Yurtdjşı turnelerinin Türk opera, bale ve dansının sınırlannı aştığını gösterdiğini anlatan Akbulut. etkinliklerinin artarak süreceğinı 'kaydettı. "Türkiye'nin çağdaşlaşmasının ölçiisü sanatnr" dıyen Akbulut. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmeye çalıştığı bırdönemde turnelerin çok önem taşıdığını söyledi. Akbulut. "Opera ve bale, yurtdışı etkinlikleri ile bir yandan Türkiye'nin tanıtımını sağlarken bir vandan da dünya ölçeğinde kendini tanıyor, eksikliklerini, se\iyesini göriiyor ve eksikiikleri tamamüyor" diye konuştu. 10-29 Eylül 1998 tarihleri arasında yapılacak Lyon Dans Bıenali'ne Italya, Tunus. Yunanıstan. lspanya. Mısır ve Israil'den çeşitli dans topluluklan katılıyor. Koreografisini MDT Sanat Yönetmeni Beyhan Murphy'nin gerçekleştirdıği "Post". topluluğun 18 dansçı ve 3 müzisyenden oluşan kadrosu ile 22-23 Eylül tanhlerinde TNT Villeurbanne Tiyatrosu'nda Fransız sanatseverlenn beğenısine sunulacak. Bineal için tanıtma fonundan toplam 13 milyar liralık kaynak sağlandı. MDT, Istanbul Kültür \e Sanat Vakfı ile Alman Kültür Merkezi'nce ortaklaşa yürütülen lstanbul-Berlin projesi kapsamında. 31 Ekim-1 Kasım 1998 tarihleri arasında da Almanya- Berlin'de 2 temsil gerçekleştırecek. Berlin Hebbel Tiyatrosu'nda yine "Post" ile seyirci karşısına çıkacak olan MDT. turneye 30 kışilik sanatçı ve teknik ekiple katılacak. Devlet Opera ve Balesi de, müziği Cengiz Tanç ile Güray Taptık'a. koreografisı Oyfun Turfanda'ya ait "Ybz Döngû" balesini, 1-10 Ekim tarihleri arasında Japonya'da yapılacak "Asya Danslan Festivairnde sergileyecek. Postta oturan Serpil Bengier. postu kapmak isteyen Nicholas Rowe ve Müge Güleşen. nşma bölümüne ise film dalında 20, vi- deo dalında ise 26 olmak üzere toplam 46 film katılıyor. Festival süresince SabahattinÇetin'ın yöneteceğı ve HaKI Ergün. Banş Pirha- san, Ümit Ünal. Mustafa Alttoklar ve Zeki Demirkubuz'un konuşmacı olarak katılacağı "TürkSinemasındaYeniUnjk- lar" ve Atülâ Dorsay ın vöneteceği U AI- tın Portakal Film Festivaİi-TiirkSinema- sı İlişkileri ve Etkileşimleri" konulu se- minerler. Akın Önen sorumluluğunda gerçekleştirilecek. Aynca Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı ve ANSAN işbir- liğinde "Sinema ve Sanat" konulu söy- leşi düzenlenecek. Burçak Evren. Agâh Ozgüç. Yümaz Duru. Hale Sontaş, Ha- tice Donma ve AJi Mer- mer'in resim sergileri ve sa- natsal etkinlikleri şehrin çe- şıtli mekânlannda yer alacak. Karaahoğlu Parkı. Yat Li- manı. Cumhuriyet Meyda- nı ve Hasan Subaşı Kültür Parkf nda festival boyunca gece saat 21.00-02.00 saat- leri arasında 34 yıldır dü- zenlenen Altın Portakal Film Festivali'nde ödül alan Türk filmleri gösterilecek. Erme- nek ve Çamlıbel mahallele- rinde bulunan kültür çadır- lannda vanşan Türk filmle- n seyirciyle buluşacak. Ya- nşmaya katılan Türk film- leri, Antalya Kültür Merke- zi (AKM) Aspendos Salo- nu'nda gösterilecek. Türk sinemasına olduğu kadar Antalya'da donanım ve me- kân açısından sinemalann açılmasına da büyük katkı- lan olan Antalya Altın Por- takal Film Festivali kapsa- mında Şener Akıncılar'a ait Prestij 3, TankVardar'a ait Batı 1. Batı 2 sinemalan, Plaza 2000 kompleksi için- de yer alan Saray Sineması hizmete girecek. Fatih Alan'ın ödüllü filmi gösterilecek Sekiz ülkeden 13 sanatçı yapıtlannı antik kentlerimizden esinlerek üretiyor Seramikçfler Seferihisar'da katnpta ASUMAN ABACIOĞLU tZMİR- Dokuz Eylül Üniv ersitesi Gü- zel Sanatlar Fakültesi'nin Seramik Bölü- mü'nce düzenlenen 2. Uluslararası Sera- mik Sempozyumu'nda Türkiye ile birlik- te sekiz ülkeden 13 sanatçı. Seferihisar'da oluşturulan kampta atölye çalışmalannı sürdürüyorlar. Sanatçılar. Ege'nin antik kentlerinden. doğal güzelliklerden ve ge- leneksel seramik tekniklerinden esinle- nerekoluşturduklan eserleri. 25 Eylül'de Izmir Resim ve Heykel Müzesi'nde ser- gileyecekler. Sempozyumun düzenleyicilerinden Prof. Sevim Çizer. Türkiye'de başka bir ör- neğı olmayan etkinliğe katılan sanatçıla- nn son derece özgür bir ortamda çalıştık- lannı belırterek atölye çalışmasından ön- ce Ege'deki antik kentlere ve seramik üre- tım merkezlerine düzenlenen geziler so- nucunda. doğal v e tarihse] ortamın sanat- çılann eserlerine kaçınılmaz olarak yan- sıdığını söyledi. Bu tür etkinlikleri. ken- toı ve bölgenin yanı sıra ülke tanıtımı için gerekli ve önemli bulduğunu kaydeden Prof. Çizer, "Türkiye'de böyle bir etkin- Itğin benzeri yok. Oysa Orta Avrupa ül- kelerinde özellikle seramik sempozyum- lın çokyaygın. Birkaç bin nüfuslu köyler- de bile sempozyumlar düzenleniyor ve eserleri kültür merkezlerindesergileniyor" <ledı. Seramik sempozyumlannı düzenleyen hırumların elınde çok değerli sanatçıla- nn eserlerinden oluşan bır koleksiyon meydana geldiğine dikkat çeken Prof. Çi- zer, gelenekselleştirmeyi istedikleri bu sempozyum sonucunda gelecekte İzmir'de bir kent müzesi kurmayı hedefledikleri- ni sözlenne ekledi. 2. Uluslararası Seramik Sempozyu- mu'na katılan seramik sanatçısı Bingül Başanr da bu tür etkinliğin sanatçılara çok önemli katkılarda bulunduğunu vur- 'empozyuma katılan Bingül Başanr, butür etkinliğin sanatçıya çok önemli katkılarda bulunduğunu belirterek kalıcı dostluklar oluştuğunu ve ortak heyecan yaşandığını söylüyor. gulayarak "Dünyanın birçokyerindeser- gilere katıMım, müzelere ve kongrelere gittim ama hiçbiri sempozyum kadar önemli degil. Katüımcı sanatçılarla karşı- lıklı, hem sanafsal hem de sosv al alış veri- şiniz oluyor; birlikte >i>or, içiyor, eğleni- yor ve çalışıyorsunuz. Kalıcı dostluklar oluşuyor, ortak bir heyecan >ar. Belli bir sürede üretmek durumundasımz, farklı malzemeier kullanıyorsunu/. Sanatçıla- nn en çok etkilendiği bu oluyor" diye ko- nuştu. Orta Avrupa ülkelerindeki kentler- de 30 v ıldırdüzenlenen seramik sempoz- yumlan bulunduğunu kaydeden Başanr, bu etkinliklerin değer kazandırması için özellikle küçük kasabalann yer olarak se- çildiğini, yöre halkının da sanatçılarla ta- nışmak ve eserleri görmek için kuyruk- lar oluşturduklannı söyledi. Seramik sanatçısı Tüzün Kızılca, sera- mik sempozyumlannın en ilginç yönü- nün. "izleyicUerinin çok fazla" olmasından kaynaklandığını belirterek şu görüşlere yer verdi: "Geçen >ıl Yunanistan'daki bir köyde gerçekleştirilen seramik sempozyumun- da çocuk da vardı. ev kadını da, seksenlik nine de. Bi/e çok büyük ilgi gösterdiler, ik- ramda bulundular. 3-4 yaşındaki çocuk- lar aktivitenin içindeydi. Iki-üç bin kişi hep birlikte yoğurduk çamuru. Herkes yapmak istediği bir sürü şey deniyor. Ye- ni malzemelerle tanışıyor, ortaya çıkan ipuçlan bir sanatçıvı başka biryere.diğe- rini başka yere götürüyor. Yeni teknikler öğreniyor,yeni keyifler alıyorsunuz. Hiç ak- lınıza gelmeyen bir şeyi orada görüyorsu- nuz. Belki çok basit bir malzemeden ya da teknikten siz kocaman bir adını atabiliyor- sunuz. Orada daha özgür oluvorsunuz." Katılımcı sanatçılardan Hollandalı Ma- rijke Gemessy. İzmir'de gezip gördüğü verlerden çok etkilendiğinı belirterek "Bu- rada arkeolojik, tarihsel ve doğal değer- ler benim esin kaynağım oldu" dedı. 35. Antalya Altın Porta- kal Film Festivali, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Os- manlı Bankası, Air Anato- lia, Falez Otel ve bırçok ki- şi ve kuruluşun desteğiyle gerçekleştiriliyor. Festival organizasyonu kapsamında Akdeniz Cniversitesi Tu- rizm Işletmeciliği ve Otel- cilik Yüksek Okulu'ndan 50 öğrenci ve Marmara Üni- versitesi Sinema Televizyon Bölümü öğrencileri görev alacak. Aynca festivBİin çağ- daş ve kurumsallaşma yolun- daki çalışmalanna destek vermek amacıyla Akdeniz Üniv ersitesi tarafından si- nemalarda anket çalışmala- n düzenlenecek. Uluslararası Uzun ve Kı- sa Metrajlı Film Yanşmala- n ve video gösterimleri sı- rasında lngiltere'den ÇINE- NOVA Ingiliz kadın yönet- menlerve Mısırlı kadın yö- netmenlerin katılacağı yu- varlak masa toplantısı ger- çekleştirilecek. Festival kap- samında Çannes. Berlin ve Venedik film festivallerinde ödül alan Ken Loach'un filmleri gösterilecek. Ayn- ca Bruce Jones ve Ricky Tomlinson da festivalin ko- nuğu olacak. Fatih Akının Almanya'da büyük ses getiren ve Locar- no Film Festivali'nde üç oyuncusunun da En fyi Oyuncu ödülü aldığı Kısa ve Acısız filmi de Alman- ya'dan önce Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde gösterilecek. BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURDAKUL 75. Yıl Kutlamalarına Doğru Cumhuriyetimizin 75. yıl kutlamaları çerçeve- sinde düşün ve edebiyatı ilgilendiren toplantılara yer verilrniş olması sevindiricidir. Devlete bağlı ku- rumların dışında da kimi vakıflarla belediyelerin et- kinlikleri yardımcı oluyor yaşanan sürecin kamu- sal nitelik kazanmasına. Yaşanan süreci XX. yüzyıl tarihinin büyük bir parçası olarak düşünebiliriz. Cumhuriyet, bildiğimiz gibi, yüz yıl süren ileri-ge- ri çatışkısının toplumsal/siyasal sonuçları bakımın- dan en önemli aşamasıdır. Bu nedenle öncesinde var olan düşün hareketlerinden soyutlanamaz. lla- nından bugüne değin yakın tarıhe mal olmuş dü- şün ve edebiyat hareketlerinden de soyutlana- maz. Şu soruyu yinelemeyi ezbercilik saymamalıyız: - Nedir Cumhuriyet öncesinin toplumsal/siyasal yaşamında birincil sorun? Ulkenin bilinen nedenlerle yarı (gizli) sömürge du- rumuna düşürülmesi. Bu gerçeği görmezlıkten gelen herakım gerı, ya- rattığı kuşatmadan kurtulmak isteyen herakım ile- ridir. 1923'ü izleyen yıllarda yetişen kuşaklar ayırdın- dadır bu gerçeğin. Öyle olduğu için 1920'li yılların gelecek kavramıyla 1950'den sonrasının gelecek anlayışı temel çelışkiler gösterir Türkiye'de. ilk aşamanın belirgin özelliğini bıhyoruz: Osmanlı'dan devraldığı borçlardan kurtularak geleceğini, ekonomik bağımsızlığını güvence altı- na almak isteyen Türkiye... Üst yapı kurumlannda önemli ölçüde çağdaşlaşmayı başararak bilimsel bilginın öncülüğüne inanan Türkiye... Ikinci aşamanın belirgin özellığiyse, geleceğini uluslararası egemenlerin polıtikalarına bağlayan Türkiye. Bu değişmenin anlamı, yeniden emperyal güç- lerin yörüngesine girmektir. Oysa 1920'li yılların düşün adamları, bilim ve sanatı, bu tehlikeyi önleyecek olan iç dinamiğin ya- ratılmasında ön koşul olarak görüyorlardı. 1926'da -daha sonraki yıllar Mülkıye Mektebi Mü- dürlüğü, milletvekilliği, Içişleri Bakanlığı yapan- Mehmet Emin Erişirgil'in çıkardığı "Hayat" der- gisınin çıkış amacını belirten başyazısında okuya- cağımız tümceler kanıtlar sanıyorum bu yargıyı: "... Her devreden ziyade bugünün gençliğiha- kiki birilimle mücehhez olmak mecburiyetindedir. Hayat, gençliğin ilme karşı muhabbetıni arttırma- ya çalışacaktır. Sanat, hakiki insani hayatı tespıt eder. Sanat eserleri bir millet için kudret menba- ıdır. Hayat ve tabiat sanat ile güzelleşir. o sayede sevilir. Milli hayatı sanatkâr mefkûreleştirebilir. önünde yeni bir ufuk açılan Türkmilleti, ruhikud- retini büyük ediplerin, ressamların eserierinde, yüksek mimarisinde bulacaktır." Onca yıl sonra da onaylayacağımız bu görüşle- ri dönemin çoğu Marksist kuramcılarının da pay- laştığını biliyoruz. Doktor Şefik Hüsnü ile Sadrettin Celalin "Ay- dınlık" (1921-1925) dergisindekı yazıları doğrular bu yargıyı. Birteştikleri nokta, bilimsel bilginin öncülüğü.. Cumhuriyete ters düşen kurumların kaldırılma- sı.. Insanın özgürleşmesinde büyük ışlevi olan sa- natın da özgür yaratı ortamı bulması. Şimdi okuyacağımız satırlar Dr. Şefik Hüsnü'nün- dür: "Millet Meclisi hilafeti kaldırdı, Osmanlı hane- danını ülkeden kovdu ve dini, devlet işlehnden ayır- dı. Bunlardevrim açısından güzelliği ölçülemeye- cek denli önemli ve olumlu tedbirlerdir." (Aydınlık - sayı 21, Mayıs 1924, Türkiye'de Sınıflar, Bas. Haz. Ahmet Çavuşoğlu, 1971). Mehmet Emin Erişirgil. tarihsel maddeci anlayı- şa karşıydı. Dr. Şefik Hüsnü Marksist. Erişirgil, milletvekilliği, içişlerı Bakanlığı görevle- rinde bulundu. Doktor, on yıla yakın hapishanele- rinde yattı Türkiye'nin. Birleştikleri ortak payda laik cumhuriyet bilinci- dir. 'Hasan Âli Yücel Oyun Yanşması' sonuçlandı ANKARA (AA) - Kül- tür Bakanlığı tarafından fi- nanse edilen ve Devlet Ti- yatrolan Opera ve Balesi Çalışanlan Yardımlaşma Vakfı'nın (TOBAV) orga- nizasyonuyla gerçekleşti- rilen Hasan Âli Yücel Ya- nşması'nda dereceye giren sanatçdar, ödüllerini Kültür Bakanı İstemihan Talay'dan aldılar. Devlet Konukevi"nde dü- zenlenen tören, Hasan Âli Yücel'in oğlu Can YüceJ'in babasına ithafen yazdığı "Ben En Çok Babamı Sev- dim" adlı şiirin okunma- sıylabaşladı. Kültür Baka- nı Talay, 1997 yılınm "Ha- sanÂliYücelYıir ilan edil- diğini hanrlattı. Talay "Tem- mtız ayında 55. cumhuri- yet hükümeti olarak göre- ve geldiğJmizde hiçbir et- kinlik gerçekleşurilmenıiş- ti. Büyük bir eğitim \e sa- nat adanu,aynızamanda fi- lozofolan, Türk Milli Eğj- timi'ne en önemli katkılar- da bulunan bu değerli insa- nın adına lav ık bir biçimde anılmasının veonun geçmiş kuşakveyenikuşaktarafln- dan en iv i biçimde anlaşıl- masının Kültür Bakanlı- ğj'nın enönemli göm lerin- den birisi olduğunudüşünü- >oruz" dedı. Bu anlayışla çalışmalar yaptıklarını ve ilk olarak Edebıyatçılar Derneği ile birlikte Hasan Âli Yücel Sempozyumu'nu gerçek- leştirdiklerini ifade eden KültürBakanı Talay; Dokuz Eylül Üniversitesi ilebirlik- te İzmir'de bır sempozyum düzenledıklennı kaydetti. Hasan Âli Yücel'in önemli eserlennm de bu- lunduğunu hatırlatan Ta- lay. bu yıl icerisinde Kültür Bakanlığı Yayınlan'nın Yü- cel"in yapıtlannı 7 kitap ha- lınde u KüIli>at" adıyla ki- tapseverlerle buluşturdu- ğunu söyledi. Talay "Böy- leliklebu yapınar.Türk dü- şün yaşamma yeniden Uetil- miş oldu" diye konuştu. Yanşmada. Büyük ÖdüTü "AğalıkBelası" ad- 11 oyunuv la MustafaTogaj Kesim kazandı. Başan Ödü- lü'nü "Promete 1940" ile Erhan Gökgücü. "Gri GöJ- geler" ile Kazım Enüksel ve "Gençlik Yargılanıyor" adlı oyunla \ural Pakerel- de etti. Jüri Takdir Ödülü' ne ise Terentius'un Afrikalısı" ile Coşkun Irmak. "Kibe- le" ile Yılmaz Şekerbay ve "Özel Bir Gün" ısımli ya- pıtıyla Tajfun Orhon de- ğer bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle