Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 1998 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
Ağustos ayı
açıgı 246 trilyon
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hazine. I katnl\on94
trilyon lira gelinn 617
trilyon lirasının faiz
ödemelenne aktanldığı
ağustos av ını 246 trilyon
lira açıkla kapartı. îç ve
dış borç anapara
ödemelerinin 760 tril>on
lira olduğu ağustos a>ında,
yalnızca iç piyasadan 828
trilyon lira borçlanmaya
gidildi
Ankara'da
tiipban gösterisi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türban taktıklan
gerekçesiyle başka
okullara atanan imam-
hatip lisesı öğretmenleri
ile öğrenci \elilerinden
oluşan birgrup, izinsiz
gösteri >aptı. Tevfik 1leri
Imam-Hatip Lisesi'nde
toplanan grup, "Eğitim
hakkımız engellenemez"
"Ögretmenlerimizi gen
istiyoruz" sloganlan attı.
Köy
korucularma
düzenleme
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Bakanlar Kurulu. geçıci
köy koruculanna bazi
güvenceler getiren vasa
tasansını beniımedi Buna
göre, köy koruculuğu iznı
Içişleri Bakanlıgfnın
yetkisıne verılırken
koruculara tazmınat
olanağı getırildı. Tasanya
göre koruculuk içın 18-45
yaş arasında \e okur-yazar
olma koşulıı aranucak
Akit yazanlarına
dava
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
RP'nin kapatılnıası
davasına bakan Anayasa
Mahkemesı raportörü
Yusuf Öztürk'ıi hedef
gösterdıklen gerekçesiyle
Akit gazetesı vazarlan
Hasan Karakaya ve Velı
Küçük hakkında ktanbul
DGM'de dava açıldı.
Santldar."din vemezhep
farklılığı gözeferek haikı
kin ve düşmanhğa tahrik
etmek ve hedef
göstermek" suçlarından
gelecek günlerde >argıç
önüne çikacaklar
Belediye 32
milyar kâr etti
• HAKKÂRİ(AA)-
Hakkâri Belediyesı. 40
milyar lıraya ihale edilen
köprünün yapımini
üstlenerek 8 mılyar liraya
mal ettı Hakkârı Belediye
Başkanı Abdurrahman
Keskin, Merzan
Mahallesi'nde kurulan
Sanayi sitesini >ehir
merkezine bağla>acak
köprünün 40 mılyar liraya
ihale edıldığinı. ancak
belediyenın kıt imkânlan
nedenivle ıhaleyı iptal
ettiklerini sövledı. Keskin.
belediye ımkânlarıyla
köprü yapunına
başladıklannı ve köprüyü
8 milyar liraya mal
ettiklerını belırterek "30
milyar lirayı aşkın tasarruf
sağladık" dedi.
Kaçımlan imam
öldıirüldü
• BAT.MAN
(Cumhuriyet) - Kımliğı
belirlenemeven kışilerce
15 gün önce Beşevler
Mahallesi'ndeki
Peygamber Camıı'nde
yatsı namazını kıldırdıktan
sonra çıkarken kaçınlan
imam Arif Baskın
öldürüldü. Caminin
imamlığını 1 yıldir
yürüten 25 yaşindaki
Baskın. 15 gün önce
kaçınlmiş \e tüm
aramalara karşın izine
rastlanamamıştı. \nf
Baskın önceki eece Sağlık
Mahallesi. 1404Sokak"ta
başına sıkılan tek kurşunla
ağır yaralanmış olarak
bulundu. Baskın,
kaldınldığı hastanede tüm
müdahalelere karşın
kurtanlamadı.
75. yıl yürüyüşü
• ÇORLL (AA) -
Cumhunvetın 75. \ıl
etkinlikleri çerçevesinde
Çorlu Kaymakamlıeı'nca,
"75. Yıl Saglıklı Yasam
Yürüyüşü" düzenlendi.
Yürüyüş, 19 Eylül
Cumartesı günü saat
11.00'de Çorlu girişinden
başlayarak Atatürk Anıtı
önünde sona erecek.
Yürüyüşe. tüm karnu
kuruluşlannda çalışanlar.
siyasi parti. meslek odaları
üyeleri ve vatandaşlann
katılacagı bıldinldı.
1 Eylül Dünya Banş Günü'nde savaşsız bir dünya için yürüdüler
Barış, hemen şinMİiîHaber Merkezi -1 Ey-
lül Dünya Banş Günü et-
kınlıklennde "din, dil.
ırk. cinsiyetvemezhepay-
nmcılığına son verilme-
si" v e "savaşsız, sömüni-
siiz bir dünya" ıstendi. Is-
tanbul'da CHP ve Doğa
Savaşçılan"nın ortaklaşa
düzenlediği etkinlikte.
gökvüzüne güvercın bı-
rakılıp oyuncak tabanca-
lar çocuklar tarafından
çöp tenekelenne atıldı.
Izmirde ise Cumhuriyet
Alanı'ndan Konak Ala-
nı'na dek uzanan "Banş
Zmciri" oluşturuldu.
1 Eylül Dünya Banş
Günü nedeniyle çeşıtlı
etkınlikler düzenlendi.
JstanbuPda CHP'liler ve
Doğa Savaşçılan, Banş
Günü v e Banş Haftası et-
kınlıklerı kapsammda Kamu Emekçileri SendikaJan Konfederasyonu'nun akşam saatierinde düzenlediği etkinlikte yüzlerce insan banş zinciri oluşrurdu.
dün tstıklal Caddesı'nde
bir arava geldı. Tünelde sabah saatlerinde
buluşan ve aralannda CHP Istanbul Millet-
vekili AhmetGüryüzKetenci'nin de bulun-
dugu topluluk, daha sonra alkışlarla Tak-
sim'e doğru vürüyüşe geçtı. "Yiırtta banş,
dünyada banş". "Susma sustukça sıra sana
gelecek", "Savaşa değil eğitime bütçe" ve
"Savaşa havır. banşa e\et" sloganlan atan
grup, Odakule'ye kadar yürüdü. CHP lstan-
bul ll Başkanı Etem Cankurtaran burada
yaptığı açıklamada, dünyanın banşa değil,
savaşa mekânlık yaptığını söyledi. Türki-
ye'de 14 yıldan bu yana iç çatışmanm yaşan-
dığını belirten Cankurtaran, "Bu savaş mut-
laka sona erdiriimeüdir. Ölen de öldüren de
bizini çocuklanmız. Silah satanlar şunu bil-
melidir; satnklan bu silahlar bir gün kendi-
lerini de öldürecektir" diye konuştu.
Doğa Savaşçılan ve partıliler. Güvercin-
ciler Demeğı tarafından getirtilen onlarca
güvercini daha sonra gökyüzüne bıraktı.
Gösteriye katılan çocuklar da oyuncak ta-
bancalannı çöp kutulanna atarak banş dilek-
lerini sundular.
DtSK ve Türk-lş, 1 Eylül Dünya Banş
Günü ve Banş Haftası kapsammda yaptık-
lan açıklamalarda. Türkıye'de banşın sağ-
lanması için demokrasinin ve sosyal adale-
tin sağlanması gerektiğini belirtti. DİSK Yö-
netim Kurulu açıklamasında. savaşlan baş-
'Egpbanşdenido1awkkalsın'SERDAR KIZIK
DİDİM - lki yakanın banş isteyen dostlan,
anaları. Ege'nın kucağmda ellerinı, yüreklennı.
bılinçlerını bırleştirip en derinlerden seslendıler:
"Ege kararmasın. banş dentri kalsın-."
Egelı banşçılaryıllaröncesi tohumlannı attık-
lan fıdanın her ikı yakada. her yeni buluşmada
daha da büyüdüğünü görmenin coşkusunu öyle-
sine yansıtıyorlar ki. sahtecilikten uzak her ku-
caklaşmayı uzaktan seyretmekbüe zevk veriy-
ordıı.
Örneğin. bundan 13 yıl önce, Dikili'de 12 Eylül
karabasanının henüz sürdüğü günlerde Atınâ ve
Midilli'den gelen ıkı gemi dolusu konukla
v
Demokrası ve Barış şenliklerini başlatan
Belediye Başkanı Osman Özgüven'in bugünkü
heyecanıhtçeskimemıştı Dıdimüe3.kezTütjetiı,.
Yunan buluşrnasını sağlayan -Ojdım Belediye.,,
Başkanı Mehmet Soysalan, lîacıvert suiann n
üstünde uçurduğu banş güvencinlerini uğurlayan
dost eller. denıze bırakılan zeytin dalından
yapılmış çelenk ve karşı sahıllere gönderilen banş
damacanası... Her bırı korkusuz, o kadar doğal
ki...
Damacananın ıçinde banş mesajlan var:
"Yaşasın banş... Zito irini... İnadına banş,_
Türk Yunan dosduğunu vükseltelim..."
Soysalan'ınki şövle-
"Ege'de \e dünyada banşı halklar sağlayacak.
Dünya banş istiyor. Halkiann kay naşmasını
sağtama konusunda tüm çabalan yürekten
destekliyorum. Çocuklanmtfl savaşsızbir dünya-
da yaşatma görevini herkes üstienmeüdin."
Ozgüv en de banş damacanasına şu mesajı koy-
A«in» ve MidüK'den gelen konuklarla Ege'de banş güvercinkri ucurtildu.
muş:" tki halkın arasnaöriiknduvanyıkmalıvız.
Uzo kadehlerimi/i adalarda tokuşturup, neden
kahvelerimizi bizim kıyılannuzda içmeyelim?"
Bu arada Yunanlı konukların katılımıyla
düzenlenen toplantılarda banş konusunda bir-
birinden farklı. çeşitli görüşler sergilendi. Banşı
nasıl algılamalıydık? Kjmilerinin sunduğu gibi
içeriği boşaltılmış ütopık bir dilek miydi? Yoksa
kimılerinin v urguladığı gibi kölesini sömüren e-
fendinın istediği banş. gerçekten barış mıydı?
Örneğin Anadolu'yu işgal eden emperyalistleri
söküp atmak içın canını ortaya koyan Kuvayı Mil-
liye ordusuna "Dur.savaşma" demek, banş mı o-
lacaktı? YadaGüneydofu'daarkasınaaldığı em-
peryalist destekle Türk ve Kürt gençlerını kan
gölünde boğanlurın "Silahlan btrakalım" mesajı,
barış dıye mı algılanmalıydı?
Tartışmalar sürdü. Biz gerçek banştan, 1915
Eylül'ünde ışgale gelen Yunan donanmasında,
"Anadolu'daki kardeşindir. Onunla savaşnuT
dıye bıldın dağıtan ve bu yüzden gemılere kuru-
lan darağaçlarında sallandınlıpöldürülengence-
cık a^kerle^n miicadelelerıni anlıvoruz.
Pire Limanı"nda. "Çocuklanmızı yok yere
ölüme göndermevin" çıglıklarını atan Yunanlı
annelerın gözvaşlannı anlıyoruz ve avnca kuşun
kanadını. Ali ile Aleko'nun sevdasını, bir de
şairın şudızelennı:
•*\a ölü \ıldı/lara hayatı götüreceğiz ya da
dünvamıza inecek ölüııı..."
6
Savaşa değil insana yatırun'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kaya ise Dünya Banş Günü'nüça- me değil, banşa. sağbğa, insana va- dabanşınmutlakbirşekildehâkim
-Cumhurbaşkanı Süieyman Demi-
rel 1 E> lül Dünya Ban^ Günü me-
sajmda. Türkive'nın Atatürk'ün
"\urtta banş dünyada bartş" ilke-
sinı kendıne şiaredinmesı sayesin-
de. dünyanın en çalkantıh coğraf-
>asında bir ıstikrar adası olduğunu
söyledi.
Başbakan Mesut Yümaz da ya-
yımladığı mesajda, laik, demokra-
tık bir hukuk dev letı olan Türkiye
Cumhuriyeti'nin bugün ve gele-
cekte de insanlık onurunu koruya-
rak, içte ve dışta kalıcı bir banşın
gerektirdıği tüm faaliyetlerin içe-
risinde olacağını belirtti. ÖDPGe-
nel Başkan Yardımcısı Yddınm
tışma gününe çev irmek isteyen sa-
vaş yanlılannın olduğunu söyleye-
rek "Banşaen çok ihtiyacı olan biz-
ler, savaşuu çetelerin, cinavederin.
mafvanın bataklığuıda nefes alma-
ya çâlışıyonız" dıye konuştu.
Dünya Banş Günü nedeniyle
Ankara Sakarya Caddesi'nde yak-
laşık 500 kişinin katılımayla ger-
çekleşen eylemde "SDahlarsussun,
akan kan dursun", "Banş hemen
şimdi". "Yaşasın halkiann kardeş-
Hgi™ sloganlannın ardından IHD
Ankara Şube Başkanı Yûdu Te-
mürtürkan. kıtle örgütlen. sendi-
kalar ve bazı siyasi partilenn ortak
metninı okudu. "Savaşa. silaha,ölü-
nnm
1
" yazılı afişlerin taşındığı ba-
sın açıklamasınm ardından grup,
sokaklarda ve Atatürk Bulvan'nda
"Şimdi Banş Zamanı" başlıkh bıl-
dın dağıttı
Temürtürkan >aptığı konuşma-
da banş. demokrası, adalet ve öz-
gürlük gıbı evrensel değerlenn ne-
redeyse suç savıldığına ışaret ede-
rek, Banş Günü öncesınde başla-
yan ateşkes tartışmalannın banşa
atılan adım olarak algılanması ve
değerdinlmesı gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Demirel. Dünya
Banş Günü dolayısıy la yaptığı ba-
sın açLklamasında ortak insanlık
ıdealınm gerçekleştirilerek. dünv a-
kılınabilmesi için tüm devletlerin.
uluslararası kuruluşlann ve tek tek
ınsanlann çaba göstermesı gerekti-
ğini belirtti. Cumhurbaşkanı, dün-
>ada dostluŞun ve banşın egemen
olması içın tüm ımkânlanyla çaba
harcamava dev amedeceğini belirt-
ti CHP GençlıkKollanGenel Baş-
kanı Krhan Baydar. dün genel
merkezın önünde bir basın açılda-
ması yaptı. Baydar. de\ letin halk
ile. hükümetın toplumsal çıkar ile,
sermayenın hakça düzen ile kav ga-
lı olduğu Türkı>e'de banştan söz
etnıenin mümkün olmadığını belır-
terek "Yaşamak için banş istiyo-
ruz" dedı.
latanlann mıllıyetçilik veya dinsel gerekçe-
leri öne sürdüklerini belirtti. Açıklamada,
"Banşm önündeki engeHer. kanla beslenen-
ler, savaş çığırtkanlan. din ve milliyetçilik ge-
rekçesiyle savaşı körükJeyenJer, çeteler top-
lunıdan dışlanmalıdır. Atatürk'ün dediği gi-
bi, y urtta ve dünvada banşın sağlanması için
bütüngücümüzlemüeadeleedelim" denıldi.
Banş Günü nedenıvie Izmirde de Demok-
rasi Platformu'nca Cumhunyet Alanı'ndan
Konak Alanı"na dek uzanan
"Banş Zinciri" oluşturuldu.
Demokrasi Platformu Dö-
nem Sözcüsü Eğitim-Sen 5
No'lu Şube Başkanı Öznur
AğırbaşİL savaş ve kan üze-
rinden pohtika yapanlann
geleceği kararttığına, ırkçı ve
şoven duygulan kışkırttığına
dikkat çekerken, Izmir Baro
Başkanı Çetin Turan da gü-
nümüzde dünyanın birçok
ülkesınde savaşlarm sürdü-
ğünü vurguladı.
Basın açıklamasınm ar-
dından alanda toplanan ka-
labalık, Cumhuriyet Ala-
nı'ndan Konak Alanı'na ka-
dar "Banş Zinciri" oluştur-
du. Genış güvenlik önlemle-
n altında gerçekleştirilen et-
kınlık olaysız sona erdi. Ada-
na Demokrası Platformu
üyelennin Inönü Parkı'nda
yapmak istediği geniş katı-
lımlı basın açıkJamasına po-
lıs izın vermedi. "Silahlar
sussun, ateşkese uyulsun".
"Banş hemen şimdi", "Banş
için atılan adım desteklen-
sin" ve "Kirli savaşa son"
sloganlannı atan IHD. HA-
DEP. ÖDP. EMER SİP.
KESK ve dığer demokratik
kitle örgütlennın oluşturdu-
ğu Demokrasi Platfor-
mu'nun açıklaması. polisin
parktaki engellemesi üzen-
ne (HD şube binasmda ya-
pıldı. Platform Sözcüsü tHD
Adana Şube Başkanı Süiey-
man Kılınç. polisin engelle-
mesinı demokrasiye ve ban-
şa karşı alınan bir tavır ola-
rak gördüklenni belirtti.
Kamu Emekçileri Sendi-
kalan Konfederasyonu'nca
(KESK) akşam saatlerinde
düzenlenen etkinlikte ise
yüzlerce insan lstiklal Cad-
desı'nde "banş zjnciri" içın
biraraya geldı. KESK Istan-
bul Şubeler Platformu adına
yapılan basın açıklamasında,
dünyanın 70 ayn yerinde sa-
vaşlann sürdüğü. bu savaş-
larda ölenlerin de sivil insan-
lar olduğu vurgulandı. Açık-
lamada. "Ülkemizdeyuiarca
devam eden savaşta30 bin in-
san öldü. 3 bin kişi kaybedil-
di. Bütçesavaşa aynlarak çe-
teleşmenin dev letin riimünü
sarmasına neden oldu" de-
nıldı.
SIFIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Arif Kızılyalın spor servisin-
den. Arjantin'e yaptığı gezide
Arjantin'in "Mayıs Anneleri"nin
gösterisine tanık olmuş. Arif'e
sorduk; "Polis, annelere saldır-
dımı?"
"Hayır, ellerinde megafonla
çocuklarının hesabını sordular"
cevabını verdi. Arjantin'de fa-
şıst general Videla döneminde
binlerce genç, cunta tarafından
kaybedildi. O gün bugündüran-
neler, çocuklannın akıbetini öğ-
renmek amacıyla bütün dünya-
ya örnek olan bir direniş sergi-
liyorlar. Arif'in dünkü Cumhuri- •
yet'te çıkan haberini okuyonjm.
Anneler şöyle diyorlar: "Doğur-
duğunuz çocuğun mezannı bi-
le ziyaret edememek nasıl bir
duygudur bilir misiniz?"
İHaber şöyle sürüyor: "Faşist
cunia yönetimi sırasında üç ço-
cuğunu birdenyitiren Hebe De
Bonafini, acılarmı kurdukları
matbaa ve yükselttikleri sesle
duyurmaya çalıştıklannı belirtir-
ken, 27Ağustos 1976'daikiço-
cuğunu birden failil meçhul ci-
nayetler sonucu yitiren anne
Mirta Baravelle, hukuk öğren-
Arjantin Kadar Değil miyiz?
cisi oğlu Julio Galizzi ile kızı
Anna'/W7 fotoğraflan ile göste-
rinin en üzgün kişisiydi. Tran-
deria ailesi de iki kayıp vermiş-
ti cunta yönetiminin 'sorgusuz
sualsiz' infazında..."
Türkiye'ye dönüyorum, gö-
zaltında kaybolup bir telle bo-
ğulup öldürülen ve daha sonra
kimsesizler mezarlığına gömül-
düğü ortaya çıkan Hasan O-
cak'ın annesinı, babasını düşü-
nüyorum. Kafalarına polis copu
iniyor, Hasan'ın fotoğraflarını
Galatasaray'da taşıdıkları için.
Talat Türkoğlu'nun eşi Hase-
ne Türkoğlu'nu tanıyorum.
Günlerce eşinin akıbetini öğnen-
meye çalıştı. Çalmadığı kapı
kalmadı. Elinde Talat'ın fotoğ-
rafı Galatasaray'a koştu. Soru-
suna verilen cevap, cop oldu.
Dün gece Italyan TV'sinde
yorumsuz bir görüntü yayımlan-
dı. "Cumartesi Anneleri"r\\n
coplanan görüntüsüydü bu.
Birçoğu ağır darbeler almışlar-
dı. Acılı yüzlerie çevrelerine ba-
kıyorlardı. Sanki bir intikam sal-
dınsına uğramış gibiydiler. Bu
görüntüler, "İstanbul-Türkıye"
diye yorumsuz gösterildi. Muh-
temelen bütün dünya televiz-
yonları da bu görüntüyu her ya-
na yaydılar.
Çeteler temızlenebilir mi dıye
iyi rüyalara yelken açarken,
"Cumartesı Anneleri"ri\n kafa-
lanna ınen cop. bu hayalleri bir-
den dağıttı ve bızleri gerçekle
yüz yüze getirdi. Işte Türkiye
böyle yönetiliyor diye. umutlu
olmamak uyarısını yapıyor gi-
biydi coplar.
Türkiye'yi yönetenlerin neden
böyle davrandıklannı çözmeye
çalışıyorum. Her hafta bir saat
çocuklarının akıbetini öğren-
mek amacıyla Galatasaray'a
gelen 50 anneyi coplayarak ne
yapmak istıyoriar? Boyle davra-
narak, Türkiye'yi demokratlaş-
tıracaklarını mı zannedıyorlar?
Yoksa bu yolla çeteleri mi tasfi-
ye edeceklerini düşünüyoriar?
Arjantin cuntasından küçük
de olsa bir hesap soruldu. Ka-
tıller tam anlamıyla yargı önüne
çıkarılmasalar da. bazı adımlar
atıldı. Yunanistan, "Albaylar
Cuntası" elebaşılarını en ağır
cezalara çarptırdı. Bu yolla Yu-
nanistan daha düzgün ışleyen
bir pariamenter sisteme kavuş-
tu. italya, çetelerinden hesap
soran bir süreci hızla işletiyor.
Pazar günü Nilgün Cerrahoğ-
lu'nun söyleşisınde Italyan Sav-
cısı Piercamillo Davigo, bu sü-
recin "kulluktan yurttaşlığa ge-
çiş" olduğunu vurguluyordu.
Dünyaya Italya'dan, Arjan-
tin'den, Yunanistan'dan olumlu
sinyaller yayılıyor. Onlar, kayıp
annelerını dövmüyorlar. Onlar,
normal bir otobüs yolculuğuna
katılan insanların kolunu, baca-
ğını kıracak acımasızlıklaıia
dünyaya rezil olmuyorlar. Türki-
ye. Çakıcı'nın yakalanmasıyla
belkı de önemli bir çıkış yolunu
yakaladı. Ama gelin görün ki,
sanki bunu unutturmak ve sap-
tırmak için birtakım güçler ani-
den harekete geçtiler ve Türki-
ye'nin imajını bozmak istercesi-
ne her şeyi tersine çevirmeye
çalışıyorlar.
Türkiye, ciddi bir bunalım ya-
şıyor. Bütün kurumlardan kötü
kokular yayılıyor ve biz yurttaş-
lar olarak bu pisliğin temizlen-
mesini istiyoruz. Bu pislik, yal-
nızca yukarıda iki üç politikacı-
nın karar vermesiyletemizlene-
mez. Buna ciddi bir kamuoyu
desteği gerekir. Mesut Yılmaz
ve Bülent Ecevit, bu desteğe
zaman zaman dikkat çekiyor-
lar. Peki bu nasıl olacak? Her
türiü sivil gösteriyi, her türlü de-
mokratik tepkiyi ezerek mi?
"Cumartesi Anneleri"r\'\ dö-
ven bir ülkede, sivil toplum ge-
lişmez. Sivil tepki gelişmez. Çe-
teler de yenilemez. Çünkü bu,
gerçekten bir kamuoyu yarat-
ma sorunu. Demokratik kamu-
oyu olmadıkça, dünya TV'lerine
daha çok böyle felaket görün-
tüleri vermeye devam ederiz.
Hükümet, eğer samimiyse bu
noktada harekete geçmeli. Yok-
sa, yenıden her şey başa dö-
ner.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGIN YıLDıZOĞLU
Financial lîmes da
Kapitalizmi Savunuyorsa
Pazartesi gürü Financial Times'ın kolları sıva-
yarak kapitalizmi savunmaya kalktığını görünce
hayırdır dedim kendi kendime. Yoksa, son hafta-
larda derinleşen kriz "serbestpiyasa "dininin "aye-
tullahlan" arasında da, bir iman zayıflamasına, çat-
lak sesler çıkmaya başlamasına mı yol açıyor?
Öyleya, bu dının baş imamlarından biri neden kal-
kıp da "dogmayı" savunmaya çalışarak değerini
düşürmeyi göze alsın?
Bildiğiniz gıbı "mutlakgerçekleri", "dogmalan"
savunmak gerekmez. (*) Bunlan görmeyenler ya
kötü niyetlidir (kâfir) ya da cahil. Eğitilmeleri gere-
kir; tabıi ruh hastası da olabilirler, o zaman akıl
hastanesıne koymak gerekebilir...
Bu ilginç savunmaya bir göz atmadan önce,
serbest piyasa "ayetullahları"n\n imamlarıyla ilgi-
li ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. 1990'ların
başından bu yana birçok yazar ve araştırmacı,
malların ve sermayenın serbest dolaşımının, kü-
resel düzlemde gelişmekte olan fazla kapasite so-
rununu gıderek ağırlaştırdığını, piyasalarda denge-
sizlikler yarattığmı, "Asya mucizesi"n\ yaratan ko-
şulların ortadan kalkmaya başladığını, Rusya'da
sanayinin çökmesınden dolayı bu ülkenin, mafya
patronlarının bırbınyle çatıştığı kocaman bir ku-
marhaneye benzemeye başladığını, IMF politika-
larının azgelişmiş ülkelerin ekonomilerini yıkıma
uğrartığını söylüyorlardı. Bir felaketi engellemek
için sermaye hareketlerinin denetlenmesi, ülke
ekonomilerinde sanayinin desteklenmesi, kamu
harcamalarının arttırılması, bozulan gelir dağılımı-
nın düzeltilmesi, IMF politıkalarının da artık çöpe
atılması gerekiyordu. Bu uyarılar "serbestpiyasa"
dogmasının duvarma çarptı.
The Economist ve Financial Times bu eleşti-
rileri, felaket tellallığı yapmakla, hatta cahillikle
suçladı: Efendim, fazla kapasite neden sorun ol-
sun... Kapasite artışı üretim artışı demektir. Üre-
tim artışı da yeni zengınlık değil mi? Her mal ken-
di alıcısını bulur. pıyasalar kendi kendine denge-
ye gelir gibi bir saçmalığa ınanırsanız tabii böyle
zavallı, tarihten de nasibinı almamış cevaplar ve-
rebilirsiniz.
Financial Times'ın ibret verici savunmasına dö-
nelim. Financial Times, serbest piyasanın eleş-
tiricılerının, "Küreselkapitalizminzaferinin üzerin-
den on sene sonra bu nasıl kriz?" diye sorduğu-
nu tespit ediyor ve eleştırılerin gerçekten ciddi ol-
duğunu kabul ediyor. Siz, ama bu eleştirileri ya-
panların hepsi sosyalist değil ki; hatta, büyük ço-
ğunluğu (George Soros örneğin) kapitalizmi de-
ğil, sadece serbest piyasa dogmasını eleştiriyor-
lar, diye hatırlatmak istersenız bu boşuna bir ça-
ba olur. "Ayetullahlann" bir özelliği de süreçleri ve
olgulan sadece bir varoluş biçimlerine indirgeye-
rek tariflemek ve tutum almaktır. Financial Ti-
mes'da serbest piyasa dogmasını savunabilmek
için, bunu kapitalizmle örtüştürüyor ve kapitaliz-
misavunmayasoyunuyor. lyiibn./'
Financial Times'a göre, imarjsızlığın âlemi yok", ••
gerçekte sorun ve çözümü »tedar karmaşık de-
ğil ve serbest piyasa ekonomisini de suçlamak
gerekmiyor. Birincisi. "piyasalar etkin bir şekilde
işleyebilmek içın hukuk düzenine, temiz mali sis-
temlere ve tam demokrasiye olmasa bile, iyi
yönetimlere gereksinim duyarlar" (abç). Bunlan
sağlarsanız sorunun önemli bir kısmı çözülür. Ikin-
cisi, sorun yabancı parayla, kısa dönemli ve çok
miktarda, adeta doyumsuz bir şekilde borçlan-
maktır. Bu yüzden, önce bankaları temizlemek ge-
rekir. Financial Times'a göre, sermaye hareket-
lerinin denetlenmesini isteyenlerin haklı olduğu bir
nokta var. Ama döviz işlemlerıni denetlemeye kalk-
mak sorunu abartmak olur. Üçüncüsü, kriz için-
deki ülkelere yardım etmenin mekanizmalan ye-
niden düzenlenmelidir. IMF ve G7'ye dayalı sis-
tem krizleri engelleyememiştir. IMF ve G7'nin pat-
ronları çok miktarda para harcamaya hazır olma-
lıdırlar.
Financial Times'ın savunmasında, ilk önce
serbest piyasa ile demokrasi arasındaki ilişki, neo-
liberalizmin demokrat maskesi camdan dışarı gi-
dıyor. Piyasanın işlemesı için demokrasi olmasa
da olurmuş. ikincisi, kısa dönemli ve yabancı pa-
rayla borçlanmayı, piyasaya müdahale etmeden
nasıl önleyeceksiniz? Bunu önlemeye kalkmak in-
sanların rasyonel tercihler yaptığı varsayımını ve
ekonomik özgürlüklerı camdan dışarı atmaz mı?
Üçüncüsü, hükümetlerin batan bankalan ve şir-
ketleri kurtarması. ekonomiyi canlandırmak için
harcama yapması ekonomiye devlet müdahalesi
değil mı? Bu düpedüz Keynesgil bir reçete değil
mi? Ve nihayet makalenin sonunda, "Kapitalizm
tüm eksıklerine rağmen herhangi bir başka alter-
natiften daha iyi" demek ne anlama geliyor? Biri
komünizmi mi önerdi yanlışlıkla? Yoksa serbest pi-
yasa dogmasına karşı çıkmak. "son tahlilde"^
komünistlik mi oluyor?
Diyelim ki Financial Times'ın aklı başına geldi
ve piyasaya, işlemesi için, siyasi müdahale gerek-
tiği fikrine geri döndü. Ama burada iki sorun var.
Birincisi, yazar bu müdahale ile demokrasi ara-
sında bir ilişki görmüyor. Demek ki, piyasanın iş-
lemesi için gerekıyorsa bir askeri diktatörlük ka-
bul edilebilir bir müdahaledir. İkincisi, 25 sene, bi-
reyciliği yüceltip, kamu yararı, toplumsal çıkar kav-
ramlarını aşağılar, "Devletin ekonomiden e/iniçek-
mesi gerekir, toplumsal çıkar dıye bir şey yoktur"
şeklinde vaaz verir, 'Sosyal Darvvinci' bir ekono-
mik rekabet anlayışını savunursanız, şimdi müda-
haie gerektiğinde kimseyi bulamazsınız. Bu tarih-
sel aymazlığın faturasını sadece size inananlar
ödese neyse.
(*) Belkı gerek yok ama ben yine bir hatırlatayım:
Ekonomik krizden çıkmak ya da krizleri engelle-
mek için piyasanın serbestçe işleyişinin önünde-
ki engelleri kaldırmakyeter. Hükümetler ekonomi-
ye, hızlandırıcı,yavaşlatıcıyadayeniden gelir da-
ğıtıcı bir yönde müdahale etmemelidirler. Bu mü-
dahaleler ekonomik ajanların rasyonel beklenti-
lerle davranmalanna olanak sağlayan verileri sap-
tırır, krizlere yol açar...
(Kadın Sağlığı ve Aile
Planlaması)
Hizmet Sistemi
Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46