17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 1998 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Ağustos ayı açıgı 246 trilyon • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hazine. I katnl\on94 trilyon lira gelinn 617 trilyon lirasının faiz ödemelenne aktanldığı ağustos av ını 246 trilyon lira açıkla kapartı. îç ve dış borç anapara ödemelerinin 760 tril>on lira olduğu ağustos a>ında, yalnızca iç piyasadan 828 trilyon lira borçlanmaya gidildi Ankara'da tiipban gösterisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türban taktıklan gerekçesiyle başka okullara atanan imam- hatip lisesı öğretmenleri ile öğrenci \elilerinden oluşan birgrup, izinsiz gösteri >aptı. Tevfik 1leri Imam-Hatip Lisesi'nde toplanan grup, "Eğitim hakkımız engellenemez" "Ögretmenlerimizi gen istiyoruz" sloganlan attı. Köy korucularma düzenleme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu. geçıci köy koruculanna bazi güvenceler getiren vasa tasansını beniımedi Buna göre, köy koruculuğu iznı Içişleri Bakanlıgfnın yetkisıne verılırken koruculara tazmınat olanağı getırildı. Tasanya göre koruculuk içın 18-45 yaş arasında \e okur-yazar olma koşulıı aranucak Akit yazanlarına dava • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'nin kapatılnıası davasına bakan Anayasa Mahkemesı raportörü Yusuf Öztürk'ıi hedef gösterdıklen gerekçesiyle Akit gazetesı vazarlan Hasan Karakaya ve Velı Küçük hakkında ktanbul DGM'de dava açıldı. Santldar."din vemezhep farklılığı gözeferek haikı kin ve düşmanhğa tahrik etmek ve hedef göstermek" suçlarından gelecek günlerde >argıç önüne çikacaklar Belediye 32 milyar kâr etti • HAKKÂRİ(AA)- Hakkâri Belediyesı. 40 milyar lıraya ihale edilen köprünün yapımini üstlenerek 8 mılyar liraya mal ettı Hakkârı Belediye Başkanı Abdurrahman Keskin, Merzan Mahallesi'nde kurulan Sanayi sitesini >ehir merkezine bağla>acak köprünün 40 mılyar liraya ihale edıldığinı. ancak belediyenın kıt imkânlan nedenivle ıhaleyı iptal ettiklerini sövledı. Keskin. belediye ımkânlarıyla köprü yapunına başladıklannı ve köprüyü 8 milyar liraya mal ettiklerını belırterek "30 milyar lirayı aşkın tasarruf sağladık" dedi. Kaçımlan imam öldıirüldü • BAT.MAN (Cumhuriyet) - Kımliğı belirlenemeven kışilerce 15 gün önce Beşevler Mahallesi'ndeki Peygamber Camıı'nde yatsı namazını kıldırdıktan sonra çıkarken kaçınlan imam Arif Baskın öldürüldü. Caminin imamlığını 1 yıldir yürüten 25 yaşindaki Baskın. 15 gün önce kaçınlmiş \e tüm aramalara karşın izine rastlanamamıştı. \nf Baskın önceki eece Sağlık Mahallesi. 1404Sokak"ta başına sıkılan tek kurşunla ağır yaralanmış olarak bulundu. Baskın, kaldınldığı hastanede tüm müdahalelere karşın kurtanlamadı. 75. yıl yürüyüşü • ÇORLL (AA) - Cumhunvetın 75. \ıl etkinlikleri çerçevesinde Çorlu Kaymakamlıeı'nca, "75. Yıl Saglıklı Yasam Yürüyüşü" düzenlendi. Yürüyüş, 19 Eylül Cumartesı günü saat 11.00'de Çorlu girişinden başlayarak Atatürk Anıtı önünde sona erecek. Yürüyüşe. tüm karnu kuruluşlannda çalışanlar. siyasi parti. meslek odaları üyeleri ve vatandaşlann katılacagı bıldinldı. 1 Eylül Dünya Banş Günü'nde savaşsız bir dünya için yürüdüler Barış, hemen şinMİiîHaber Merkezi -1 Ey- lül Dünya Banş Günü et- kınlıklennde "din, dil. ırk. cinsiyetvemezhepay- nmcılığına son verilme- si" v e "savaşsız, sömüni- siiz bir dünya" ıstendi. Is- tanbul'da CHP ve Doğa Savaşçılan"nın ortaklaşa düzenlediği etkinlikte. gökvüzüne güvercın bı- rakılıp oyuncak tabanca- lar çocuklar tarafından çöp tenekelenne atıldı. Izmirde ise Cumhuriyet Alanı'ndan Konak Ala- nı'na dek uzanan "Banş Zmciri" oluşturuldu. 1 Eylül Dünya Banş Günü nedeniyle çeşıtlı etkınlikler düzenlendi. JstanbuPda CHP'liler ve Doğa Savaşçılan, Banş Günü v e Banş Haftası et- kınlıklerı kapsammda Kamu Emekçileri SendikaJan Konfederasyonu'nun akşam saatierinde düzenlediği etkinlikte yüzlerce insan banş zinciri oluşrurdu. dün tstıklal Caddesı'nde bir arava geldı. Tünelde sabah saatlerinde buluşan ve aralannda CHP Istanbul Millet- vekili AhmetGüryüzKetenci'nin de bulun- dugu topluluk, daha sonra alkışlarla Tak- sim'e doğru vürüyüşe geçtı. "Yiırtta banş, dünyada banş". "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Savaşa değil eğitime bütçe" ve "Savaşa havır. banşa e\et" sloganlan atan grup, Odakule'ye kadar yürüdü. CHP lstan- bul ll Başkanı Etem Cankurtaran burada yaptığı açıklamada, dünyanın banşa değil, savaşa mekânlık yaptığını söyledi. Türki- ye'de 14 yıldan bu yana iç çatışmanm yaşan- dığını belirten Cankurtaran, "Bu savaş mut- laka sona erdiriimeüdir. Ölen de öldüren de bizini çocuklanmız. Silah satanlar şunu bil- melidir; satnklan bu silahlar bir gün kendi- lerini de öldürecektir" diye konuştu. Doğa Savaşçılan ve partıliler. Güvercin- ciler Demeğı tarafından getirtilen onlarca güvercini daha sonra gökyüzüne bıraktı. Gösteriye katılan çocuklar da oyuncak ta- bancalannı çöp kutulanna atarak banş dilek- lerini sundular. DtSK ve Türk-lş, 1 Eylül Dünya Banş Günü ve Banş Haftası kapsammda yaptık- lan açıklamalarda. Türkıye'de banşın sağ- lanması için demokrasinin ve sosyal adale- tin sağlanması gerektiğini belirtti. DİSK Yö- netim Kurulu açıklamasında. savaşlan baş- 'Egpbanşdenido1awkkalsın'SERDAR KIZIK DİDİM - lki yakanın banş isteyen dostlan, anaları. Ege'nın kucağmda ellerinı, yüreklennı. bılinçlerını bırleştirip en derinlerden seslendıler: "Ege kararmasın. banş dentri kalsın-." Egelı banşçılaryıllaröncesi tohumlannı attık- lan fıdanın her ikı yakada. her yeni buluşmada daha da büyüdüğünü görmenin coşkusunu öyle- sine yansıtıyorlar ki. sahtecilikten uzak her ku- caklaşmayı uzaktan seyretmekbüe zevk veriy- ordıı. Örneğin. bundan 13 yıl önce, Dikili'de 12 Eylül karabasanının henüz sürdüğü günlerde Atınâ ve Midilli'den gelen ıkı gemi dolusu konukla v Demokrası ve Barış şenliklerini başlatan Belediye Başkanı Osman Özgüven'in bugünkü heyecanıhtçeskimemıştı Dıdimüe3.kezTütjetiı,. Yunan buluşrnasını sağlayan -Ojdım Belediye.,, Başkanı Mehmet Soysalan, lîacıvert suiann n üstünde uçurduğu banş güvencinlerini uğurlayan dost eller. denıze bırakılan zeytin dalından yapılmış çelenk ve karşı sahıllere gönderilen banş damacanası... Her bırı korkusuz, o kadar doğal ki... Damacananın ıçinde banş mesajlan var: "Yaşasın banş... Zito irini... İnadına banş,_ Türk Yunan dosduğunu vükseltelim..." Soysalan'ınki şövle- "Ege'de \e dünyada banşı halklar sağlayacak. Dünya banş istiyor. Halkiann kay naşmasını sağtama konusunda tüm çabalan yürekten destekliyorum. Çocuklanmtfl savaşsızbir dünya- da yaşatma görevini herkes üstienmeüdin." Ozgüv en de banş damacanasına şu mesajı koy- A«in» ve MidüK'den gelen konuklarla Ege'de banş güvercinkri ucurtildu. muş:" tki halkın arasnaöriiknduvanyıkmalıvız. Uzo kadehlerimi/i adalarda tokuşturup, neden kahvelerimizi bizim kıyılannuzda içmeyelim?" Bu arada Yunanlı konukların katılımıyla düzenlenen toplantılarda banş konusunda bir- birinden farklı. çeşitli görüşler sergilendi. Banşı nasıl algılamalıydık? Kjmilerinin sunduğu gibi içeriği boşaltılmış ütopık bir dilek miydi? Yoksa kimılerinin v urguladığı gibi kölesini sömüren e- fendinın istediği banş. gerçekten barış mıydı? Örneğin Anadolu'yu işgal eden emperyalistleri söküp atmak içın canını ortaya koyan Kuvayı Mil- liye ordusuna "Dur.savaşma" demek, banş mı o- lacaktı? YadaGüneydofu'daarkasınaaldığı em- peryalist destekle Türk ve Kürt gençlerını kan gölünde boğanlurın "Silahlan btrakalım" mesajı, barış dıye mı algılanmalıydı? Tartışmalar sürdü. Biz gerçek banştan, 1915 Eylül'ünde ışgale gelen Yunan donanmasında, "Anadolu'daki kardeşindir. Onunla savaşnuT dıye bıldın dağıtan ve bu yüzden gemılere kuru- lan darağaçlarında sallandınlıpöldürülengence- cık a^kerle^n miicadelelerıni anlıvoruz. Pire Limanı"nda. "Çocuklanmızı yok yere ölüme göndermevin" çıglıklarını atan Yunanlı annelerın gözvaşlannı anlıyoruz ve avnca kuşun kanadını. Ali ile Aleko'nun sevdasını, bir de şairın şudızelennı: •*\a ölü \ıldı/lara hayatı götüreceğiz ya da dünvamıza inecek ölüııı..." 6 Savaşa değil insana yatırun'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kaya ise Dünya Banş Günü'nüça- me değil, banşa. sağbğa, insana va- dabanşınmutlakbirşekildehâkim -Cumhurbaşkanı Süieyman Demi- rel 1 E> lül Dünya Ban^ Günü me- sajmda. Türkive'nın Atatürk'ün "\urtta banş dünyada bartş" ilke- sinı kendıne şiaredinmesı sayesin- de. dünyanın en çalkantıh coğraf- >asında bir ıstikrar adası olduğunu söyledi. Başbakan Mesut Yümaz da ya- yımladığı mesajda, laik, demokra- tık bir hukuk dev letı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bugün ve gele- cekte de insanlık onurunu koruya- rak, içte ve dışta kalıcı bir banşın gerektirdıği tüm faaliyetlerin içe- risinde olacağını belirtti. ÖDPGe- nel Başkan Yardımcısı Yddınm tışma gününe çev irmek isteyen sa- vaş yanlılannın olduğunu söyleye- rek "Banşaen çok ihtiyacı olan biz- ler, savaşuu çetelerin, cinavederin. mafvanın bataklığuıda nefes alma- ya çâlışıyonız" dıye konuştu. Dünya Banş Günü nedeniyle Ankara Sakarya Caddesi'nde yak- laşık 500 kişinin katılımayla ger- çekleşen eylemde "SDahlarsussun, akan kan dursun", "Banş hemen şimdi". "Yaşasın halkiann kardeş- Hgi™ sloganlannın ardından IHD Ankara Şube Başkanı Yûdu Te- mürtürkan. kıtle örgütlen. sendi- kalar ve bazı siyasi partilenn ortak metninı okudu. "Savaşa. silaha,ölü- nnm 1 " yazılı afişlerin taşındığı ba- sın açıklamasınm ardından grup, sokaklarda ve Atatürk Bulvan'nda "Şimdi Banş Zamanı" başlıkh bıl- dın dağıttı Temürtürkan >aptığı konuşma- da banş. demokrası, adalet ve öz- gürlük gıbı evrensel değerlenn ne- redeyse suç savıldığına ışaret ede- rek, Banş Günü öncesınde başla- yan ateşkes tartışmalannın banşa atılan adım olarak algılanması ve değerdinlmesı gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel. Dünya Banş Günü dolayısıy la yaptığı ba- sın açLklamasında ortak insanlık ıdealınm gerçekleştirilerek. dünv a- kılınabilmesi için tüm devletlerin. uluslararası kuruluşlann ve tek tek ınsanlann çaba göstermesı gerekti- ğini belirtti. Cumhurbaşkanı, dün- >ada dostluŞun ve banşın egemen olması içın tüm ımkânlanyla çaba harcamava dev amedeceğini belirt- ti CHP GençlıkKollanGenel Baş- kanı Krhan Baydar. dün genel merkezın önünde bir basın açılda- ması yaptı. Baydar. de\ letin halk ile. hükümetın toplumsal çıkar ile, sermayenın hakça düzen ile kav ga- lı olduğu Türkı>e'de banştan söz etnıenin mümkün olmadığını belır- terek "Yaşamak için banş istiyo- ruz" dedı. latanlann mıllıyetçilik veya dinsel gerekçe- leri öne sürdüklerini belirtti. Açıklamada, "Banşm önündeki engeHer. kanla beslenen- ler, savaş çığırtkanlan. din ve milliyetçilik ge- rekçesiyle savaşı körükJeyenJer, çeteler top- lunıdan dışlanmalıdır. Atatürk'ün dediği gi- bi, y urtta ve dünvada banşın sağlanması için bütüngücümüzlemüeadeleedelim" denıldi. Banş Günü nedenıvie Izmirde de Demok- rasi Platformu'nca Cumhunyet Alanı'ndan Konak Alanı"na dek uzanan "Banş Zinciri" oluşturuldu. Demokrasi Platformu Dö- nem Sözcüsü Eğitim-Sen 5 No'lu Şube Başkanı Öznur AğırbaşİL savaş ve kan üze- rinden pohtika yapanlann geleceği kararttığına, ırkçı ve şoven duygulan kışkırttığına dikkat çekerken, Izmir Baro Başkanı Çetin Turan da gü- nümüzde dünyanın birçok ülkesınde savaşlarm sürdü- ğünü vurguladı. Basın açıklamasınm ar- dından alanda toplanan ka- labalık, Cumhuriyet Ala- nı'ndan Konak Alanı'na ka- dar "Banş Zinciri" oluştur- du. Genış güvenlik önlemle- n altında gerçekleştirilen et- kınlık olaysız sona erdi. Ada- na Demokrası Platformu üyelennin Inönü Parkı'nda yapmak istediği geniş katı- lımlı basın açıkJamasına po- lıs izın vermedi. "Silahlar sussun, ateşkese uyulsun". "Banş hemen şimdi", "Banş için atılan adım desteklen- sin" ve "Kirli savaşa son" sloganlannı atan IHD. HA- DEP. ÖDP. EMER SİP. KESK ve dığer demokratik kitle örgütlennın oluşturdu- ğu Demokrasi Platfor- mu'nun açıklaması. polisin parktaki engellemesi üzen- ne (HD şube binasmda ya- pıldı. Platform Sözcüsü tHD Adana Şube Başkanı Süiey- man Kılınç. polisin engelle- mesinı demokrasiye ve ban- şa karşı alınan bir tavır ola- rak gördüklenni belirtti. Kamu Emekçileri Sendi- kalan Konfederasyonu'nca (KESK) akşam saatlerinde düzenlenen etkinlikte ise yüzlerce insan lstiklal Cad- desı'nde "banş zjnciri" içın biraraya geldı. KESK Istan- bul Şubeler Platformu adına yapılan basın açıklamasında, dünyanın 70 ayn yerinde sa- vaşlann sürdüğü. bu savaş- larda ölenlerin de sivil insan- lar olduğu vurgulandı. Açık- lamada. "Ülkemizdeyuiarca devam eden savaşta30 bin in- san öldü. 3 bin kişi kaybedil- di. Bütçesavaşa aynlarak çe- teleşmenin dev letin riimünü sarmasına neden oldu" de- nıldı. SIFIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Arif Kızılyalın spor servisin- den. Arjantin'e yaptığı gezide Arjantin'in "Mayıs Anneleri"nin gösterisine tanık olmuş. Arif'e sorduk; "Polis, annelere saldır- dımı?" "Hayır, ellerinde megafonla çocuklarının hesabını sordular" cevabını verdi. Arjantin'de fa- şıst general Videla döneminde binlerce genç, cunta tarafından kaybedildi. O gün bugündüran- neler, çocuklannın akıbetini öğ- renmek amacıyla bütün dünya- ya örnek olan bir direniş sergi- liyorlar. Arif'in dünkü Cumhuri- • yet'te çıkan haberini okuyonjm. Anneler şöyle diyorlar: "Doğur- duğunuz çocuğun mezannı bi- le ziyaret edememek nasıl bir duygudur bilir misiniz?" İHaber şöyle sürüyor: "Faşist cunia yönetimi sırasında üç ço- cuğunu birdenyitiren Hebe De Bonafini, acılarmı kurdukları matbaa ve yükselttikleri sesle duyurmaya çalıştıklannı belirtir- ken, 27Ağustos 1976'daikiço- cuğunu birden failil meçhul ci- nayetler sonucu yitiren anne Mirta Baravelle, hukuk öğren- Arjantin Kadar Değil miyiz? cisi oğlu Julio Galizzi ile kızı Anna'/W7 fotoğraflan ile göste- rinin en üzgün kişisiydi. Tran- deria ailesi de iki kayıp vermiş- ti cunta yönetiminin 'sorgusuz sualsiz' infazında..." Türkiye'ye dönüyorum, gö- zaltında kaybolup bir telle bo- ğulup öldürülen ve daha sonra kimsesizler mezarlığına gömül- düğü ortaya çıkan Hasan O- cak'ın annesinı, babasını düşü- nüyorum. Kafalarına polis copu iniyor, Hasan'ın fotoğraflarını Galatasaray'da taşıdıkları için. Talat Türkoğlu'nun eşi Hase- ne Türkoğlu'nu tanıyorum. Günlerce eşinin akıbetini öğnen- meye çalıştı. Çalmadığı kapı kalmadı. Elinde Talat'ın fotoğ- rafı Galatasaray'a koştu. Soru- suna verilen cevap, cop oldu. Dün gece Italyan TV'sinde yorumsuz bir görüntü yayımlan- dı. "Cumartesi Anneleri"r\\n coplanan görüntüsüydü bu. Birçoğu ağır darbeler almışlar- dı. Acılı yüzlerie çevrelerine ba- kıyorlardı. Sanki bir intikam sal- dınsına uğramış gibiydiler. Bu görüntüler, "İstanbul-Türkıye" diye yorumsuz gösterildi. Muh- temelen bütün dünya televiz- yonları da bu görüntüyu her ya- na yaydılar. Çeteler temızlenebilir mi dıye iyi rüyalara yelken açarken, "Cumartesı Anneleri"ri\n kafa- lanna ınen cop. bu hayalleri bir- den dağıttı ve bızleri gerçekle yüz yüze getirdi. Işte Türkiye böyle yönetiliyor diye. umutlu olmamak uyarısını yapıyor gi- biydi coplar. Türkiye'yi yönetenlerin neden böyle davrandıklannı çözmeye çalışıyorum. Her hafta bir saat çocuklarının akıbetini öğren- mek amacıyla Galatasaray'a gelen 50 anneyi coplayarak ne yapmak istıyoriar? Boyle davra- narak, Türkiye'yi demokratlaş- tıracaklarını mı zannedıyorlar? Yoksa bu yolla çeteleri mi tasfi- ye edeceklerini düşünüyoriar? Arjantin cuntasından küçük de olsa bir hesap soruldu. Ka- tıller tam anlamıyla yargı önüne çıkarılmasalar da. bazı adımlar atıldı. Yunanistan, "Albaylar Cuntası" elebaşılarını en ağır cezalara çarptırdı. Bu yolla Yu- nanistan daha düzgün ışleyen bir pariamenter sisteme kavuş- tu. italya, çetelerinden hesap soran bir süreci hızla işletiyor. Pazar günü Nilgün Cerrahoğ- lu'nun söyleşisınde Italyan Sav- cısı Piercamillo Davigo, bu sü- recin "kulluktan yurttaşlığa ge- çiş" olduğunu vurguluyordu. Dünyaya Italya'dan, Arjan- tin'den, Yunanistan'dan olumlu sinyaller yayılıyor. Onlar, kayıp annelerını dövmüyorlar. Onlar, normal bir otobüs yolculuğuna katılan insanların kolunu, baca- ğını kıracak acımasızlıklaıia dünyaya rezil olmuyorlar. Türki- ye. Çakıcı'nın yakalanmasıyla belkı de önemli bir çıkış yolunu yakaladı. Ama gelin görün ki, sanki bunu unutturmak ve sap- tırmak için birtakım güçler ani- den harekete geçtiler ve Türki- ye'nin imajını bozmak istercesi- ne her şeyi tersine çevirmeye çalışıyorlar. Türkiye, ciddi bir bunalım ya- şıyor. Bütün kurumlardan kötü kokular yayılıyor ve biz yurttaş- lar olarak bu pisliğin temizlen- mesini istiyoruz. Bu pislik, yal- nızca yukarıda iki üç politikacı- nın karar vermesiyletemizlene- mez. Buna ciddi bir kamuoyu desteği gerekir. Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit, bu desteğe zaman zaman dikkat çekiyor- lar. Peki bu nasıl olacak? Her türiü sivil gösteriyi, her türlü de- mokratik tepkiyi ezerek mi? "Cumartesi Anneleri"r\'\ dö- ven bir ülkede, sivil toplum ge- lişmez. Sivil tepki gelişmez. Çe- teler de yenilemez. Çünkü bu, gerçekten bir kamuoyu yarat- ma sorunu. Demokratik kamu- oyu olmadıkça, dünya TV'lerine daha çok böyle felaket görün- tüleri vermeye devam ederiz. Hükümet, eğer samimiyse bu noktada harekete geçmeli. Yok- sa, yenıden her şey başa dö- ner. GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGIN YıLDıZOĞLU Financial lîmes da Kapitalizmi Savunuyorsa Pazartesi gürü Financial Times'ın kolları sıva- yarak kapitalizmi savunmaya kalktığını görünce hayırdır dedim kendi kendime. Yoksa, son hafta- larda derinleşen kriz "serbestpiyasa "dininin "aye- tullahlan" arasında da, bir iman zayıflamasına, çat- lak sesler çıkmaya başlamasına mı yol açıyor? Öyleya, bu dının baş imamlarından biri neden kal- kıp da "dogmayı" savunmaya çalışarak değerini düşürmeyi göze alsın? Bildiğiniz gıbı "mutlakgerçekleri", "dogmalan" savunmak gerekmez. (*) Bunlan görmeyenler ya kötü niyetlidir (kâfir) ya da cahil. Eğitilmeleri gere- kir; tabıi ruh hastası da olabilirler, o zaman akıl hastanesıne koymak gerekebilir... Bu ilginç savunmaya bir göz atmadan önce, serbest piyasa "ayetullahları"n\n imamlarıyla ilgi- li ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. 1990'ların başından bu yana birçok yazar ve araştırmacı, malların ve sermayenın serbest dolaşımının, kü- resel düzlemde gelişmekte olan fazla kapasite so- rununu gıderek ağırlaştırdığını, piyasalarda denge- sizlikler yarattığmı, "Asya mucizesi"n\ yaratan ko- şulların ortadan kalkmaya başladığını, Rusya'da sanayinin çökmesınden dolayı bu ülkenin, mafya patronlarının bırbınyle çatıştığı kocaman bir ku- marhaneye benzemeye başladığını, IMF politika- larının azgelişmiş ülkelerin ekonomilerini yıkıma uğrartığını söylüyorlardı. Bir felaketi engellemek için sermaye hareketlerinin denetlenmesi, ülke ekonomilerinde sanayinin desteklenmesi, kamu harcamalarının arttırılması, bozulan gelir dağılımı- nın düzeltilmesi, IMF politıkalarının da artık çöpe atılması gerekiyordu. Bu uyarılar "serbestpiyasa" dogmasının duvarma çarptı. The Economist ve Financial Times bu eleşti- rileri, felaket tellallığı yapmakla, hatta cahillikle suçladı: Efendim, fazla kapasite neden sorun ol- sun... Kapasite artışı üretim artışı demektir. Üre- tim artışı da yeni zengınlık değil mi? Her mal ken- di alıcısını bulur. pıyasalar kendi kendine denge- ye gelir gibi bir saçmalığa ınanırsanız tabii böyle zavallı, tarihten de nasibinı almamış cevaplar ve- rebilirsiniz. Financial Times'ın ibret verici savunmasına dö- nelim. Financial Times, serbest piyasanın eleş- tiricılerının, "Küreselkapitalizminzaferinin üzerin- den on sene sonra bu nasıl kriz?" diye sorduğu- nu tespit ediyor ve eleştırılerin gerçekten ciddi ol- duğunu kabul ediyor. Siz, ama bu eleştirileri ya- panların hepsi sosyalist değil ki; hatta, büyük ço- ğunluğu (George Soros örneğin) kapitalizmi de- ğil, sadece serbest piyasa dogmasını eleştiriyor- lar, diye hatırlatmak istersenız bu boşuna bir ça- ba olur. "Ayetullahlann" bir özelliği de süreçleri ve olgulan sadece bir varoluş biçimlerine indirgeye- rek tariflemek ve tutum almaktır. Financial Ti- mes'da serbest piyasa dogmasını savunabilmek için, bunu kapitalizmle örtüştürüyor ve kapitaliz- misavunmayasoyunuyor. lyiibn./' Financial Times'a göre, imarjsızlığın âlemi yok", •• gerçekte sorun ve çözümü »tedar karmaşık de- ğil ve serbest piyasa ekonomisini de suçlamak gerekmiyor. Birincisi. "piyasalar etkin bir şekilde işleyebilmek içın hukuk düzenine, temiz mali sis- temlere ve tam demokrasiye olmasa bile, iyi yönetimlere gereksinim duyarlar" (abç). Bunlan sağlarsanız sorunun önemli bir kısmı çözülür. Ikin- cisi, sorun yabancı parayla, kısa dönemli ve çok miktarda, adeta doyumsuz bir şekilde borçlan- maktır. Bu yüzden, önce bankaları temizlemek ge- rekir. Financial Times'a göre, sermaye hareket- lerinin denetlenmesini isteyenlerin haklı olduğu bir nokta var. Ama döviz işlemlerıni denetlemeye kalk- mak sorunu abartmak olur. Üçüncüsü, kriz için- deki ülkelere yardım etmenin mekanizmalan ye- niden düzenlenmelidir. IMF ve G7'ye dayalı sis- tem krizleri engelleyememiştir. IMF ve G7'nin pat- ronları çok miktarda para harcamaya hazır olma- lıdırlar. Financial Times'ın savunmasında, ilk önce serbest piyasa ile demokrasi arasındaki ilişki, neo- liberalizmin demokrat maskesi camdan dışarı gi- dıyor. Piyasanın işlemesı için demokrasi olmasa da olurmuş. ikincisi, kısa dönemli ve yabancı pa- rayla borçlanmayı, piyasaya müdahale etmeden nasıl önleyeceksiniz? Bunu önlemeye kalkmak in- sanların rasyonel tercihler yaptığı varsayımını ve ekonomik özgürlüklerı camdan dışarı atmaz mı? Üçüncüsü, hükümetlerin batan bankalan ve şir- ketleri kurtarması. ekonomiyi canlandırmak için harcama yapması ekonomiye devlet müdahalesi değil mı? Bu düpedüz Keynesgil bir reçete değil mi? Ve nihayet makalenin sonunda, "Kapitalizm tüm eksıklerine rağmen herhangi bir başka alter- natiften daha iyi" demek ne anlama geliyor? Biri komünizmi mi önerdi yanlışlıkla? Yoksa serbest pi- yasa dogmasına karşı çıkmak. "son tahlilde"^ komünistlik mi oluyor? Diyelim ki Financial Times'ın aklı başına geldi ve piyasaya, işlemesi için, siyasi müdahale gerek- tiği fikrine geri döndü. Ama burada iki sorun var. Birincisi, yazar bu müdahale ile demokrasi ara- sında bir ilişki görmüyor. Demek ki, piyasanın iş- lemesi için gerekıyorsa bir askeri diktatörlük ka- bul edilebilir bir müdahaledir. İkincisi, 25 sene, bi- reyciliği yüceltip, kamu yararı, toplumsal çıkar kav- ramlarını aşağılar, "Devletin ekonomiden e/iniçek- mesi gerekir, toplumsal çıkar dıye bir şey yoktur" şeklinde vaaz verir, 'Sosyal Darvvinci' bir ekono- mik rekabet anlayışını savunursanız, şimdi müda- haie gerektiğinde kimseyi bulamazsınız. Bu tarih- sel aymazlığın faturasını sadece size inananlar ödese neyse. (*) Belkı gerek yok ama ben yine bir hatırlatayım: Ekonomik krizden çıkmak ya da krizleri engelle- mek için piyasanın serbestçe işleyişinin önünde- ki engelleri kaldırmakyeter. Hükümetler ekonomi- ye, hızlandırıcı,yavaşlatıcıyadayeniden gelir da- ğıtıcı bir yönde müdahale etmemelidirler. Bu mü- dahaleler ekonomik ajanların rasyonel beklenti- lerle davranmalanna olanak sağlayan verileri sap- tırır, krizlere yol açar... (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) Hizmet Sistemi Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle