Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7AĞUSTOS1998CUM,
OLAYLAR VE GORUŞLER
Yükseköğretim ^feniden Yapılanıyor mu?
Doç. Dr. TONGUÇ GÖRKER
6O'lı yıllarda. kamu gorevlılerımn
umutla bekledığı Personel Kanunu tar-
tışmaları med\amızın baş konulann-
dandı Kamu personelı temsılcılen. bu
vasanın hazırlıklannı etkılemek ıçın bu-
vuk çaba gostenyorlardı Ne var kı ya-
sa taslağını elıne alan her ılgılı, once
"Benim durumum neolacak"" sorusuy-
la ışe başlıvor. vonra da kendı durumu-
na uvgun degışıklık peşınde koşuyordu
Sonunda kuşa benzemış 657 Sayılı Ya-
sa ortaya çıktı
Bununla da kalınmadı. sıyasal ıktı-
darlar deâıştıkçe. guçlu burokratların
durumuna uygun degışıklıkler yapıldı ve
bugunku kargaşa ortaya çıktı Bunune-
den mı yazıyorumr>
Gunumuzun YOK
Yasası değışıklığı çabalanna çok benzı-
yor da ondan
\OK Yasası'nın ılk taslağından bu
yana bırçok eleştın v ey a duzenleme one-
nsı yapıldı Hemen hepsı de yazarlan-
nın kendı durumu ıle ılgılı goruntude ıdı
Aşağıda gozler onune senne çabası gos-
tereceğım konulardan kımse soz etme-
dı Işteokonulannoncelıkledıkkatıçe-
kenlen
1 Yenıyasataslağındatt
\kademikKu-
rul" ısımlı ne ıçın oluşturulduğu belır-
sız bır yonettm bınmı yer alıyor Kurul
uyelennın nıtelıklen, sanayı. tıcaret, f ı-
nans alanlannda, sıradan lısans rnezun-
lan olarak belırtılıyor Bu kışılere yuk-
sekoğretımın yonetım yetkılen venlı-
yor
2 Rektor yardımcılannın da sıradan
lısans dıplomasına sahıp olmalan ye-
terlı goruluyor Sankı bu kışılenn bı-
lımsel duzeylen değıl, sıyasal veyapa-
rasal guçlennın duzeylen onemlı goru-
luyor
3 Doçentlıkveyayardımcıdoçentlık
ıçın >abancı ulkelenn dergılennde ya-
y ın zorunluluğu getınlıyor Bazı yaban-
cılann, azgelışmış ulkelerdekı bu ezık-
lıgı ıyı bır pazardurumuna getırdığı gor-
mezden gelınıyor Ulkemızın profesor-
len bır>a>ının değennı anlayamayacak
duzeyde ıseler o sınavlan yapabılecek
duzeyde de değıldırler kanısının uya-
nabıleceğı fark edılmıyor
4 Bılımselunvançabasındakıkımse-
lenn yayınlannın, başka yayınlarda atıf
yapılarak desteklenmesı gıbı utopık bır
koşul getınlmek ıstenıyor Konunun bır
başkasını ılgılendırmıyor olabıleceğı,
benzer konuda bır araştırma olmayabı-
leceg ı. bu yayına atıfta bulunma zorun-
luluğunuduyacakkımselennbulunma-
yabıleceğı akla gelmeden, atıf bulun-
mamasının >ayını değersız kılabılecegı
gıbı bır anlayış sergılenıyor
5 Unıversıte dışından doçentlık ve-
ya profesorluk unvanının alınması en-
gellenıyor Bunlann bılım değıl, gorev
unvanı olduklan ıddıa edılıyor Çiller-
ve Erbakan'ın bu unvanlan kullandık-
lan ve kuilanmaya devam etrıklen. De-
nizBaykaJ ın ve Mıllet Meclısı Başka-
nı ıken kendısını profesor yapacak ya-
sa taslağı hazırlayan Mustafa Kalem-
H'nın doçentlık unvanlanndan hıçbırza-
man vazgeçmedıklen anımsanmıyor
Dahası. unıversıteler dışındakı kamu
hastanelennde unıversıtede kadrosu bu-
lunma) an profesdrlenn un\ anlannı kul-
lanmalanna da karşı çıkılmıyor Kım
kımı kandınyor0
Çok guç sınav larla ka-
zanılmış bu unvanlann gerçekte btlım
unvanlan olduğunu. gorevde bulunsun
veyabulunmasın ılgılı tarafından kulla-
nılmasına engel olunamayacağını her
oğretım uyerruz bılıyor Ama gene de do-
çentlık veya profesorluk unvanını tn-
lımsel konkurlarla kanıtlamaya hazır
unıversıte dışı uzmanlara engel olunu-
yor
6 DeğışıkJık tasansınjn 11 'ıncı mad-
desı ıle YÖK Yasası'nın 26 maddesı
değıştınlıp. gıderlen ozel veyatuzel kı-
şılertarafından karşılanan "OzelStatü-
lii Profesorler" yaratılı>or Bu metne
goreomeğın, Sabancı Holdmg'm, Koç
Holdmg'ın, Turgut Holdıng'tn patron-
lan, parasını odeyıp oğullannı, kızlan-
ru veya torunlannı gelecekte profesor ya-
pabılıyorlar
7 Öğretımuyelennınunıversıtelerde-
kı kadrolan ıle obur kamu kurumlann-
da çalışmalanna olanak veren yasa huk-
mu y ınelenıyor Oysa sadece eğıtım ko-
şuluna bağlı bu hak, gunumuzde yozlaş-
mışuygulamalarlasüruyor Eğıtımleıl-
gısı bulunmayan bazı taşra unıversıte-
len kadrolu profesorler, kamu hastane-
lennde baştabıp unvanı ıle yonetım go-
rev ınde çalıştınlıyor
8 Tasannın 20 maddesı değıştınle-
rek. uluslararası odul kazanan öğrencı-
lenn unıversıtelere sınav sız gırmelen-
ne olanak venlıyor Yakında Pakıstan, Af-
ganıstan ve Turkjye arasında, veyahut
Uganda. Kenya, Somalı ve Turkıye ara-
sında duzenlenecek yanşmalarda odul
alan parlamenter çocuklanna veya bu-
yuk ışadamı çocuklanna sık sık rastla-
yabıleceğımız anlaşılıyor
9 Tıptauzmanlıkeğıtımınıntıpdok-
torlanna venleceğı belırtılıyor Oysa
Turk hukuk yaptınmlan ıçınde tıp dok-
toru ısımlı bır mesleğın olmadığı, tıp ve
hukuk alanında ıyı bılınıyor Tıp fakul-
telennı bıtıren kımselenn yasal ısımle-
nnın "tabip", dış hekımlığı fakulteien-
nı bıtıren kımselenn yasal ısımlennın ıse
"diştabibi" olduğu bılmezden gelınıyor
10 Tıp fakultelennın sayısal azlığı
nedenıyle kamu hastanelennde rıpta uz-
manlık eğıtımı venlmesınm gunumuz-
de gereğının kalmadığı. onlısans lısans
yukseklısansveyadoktora, uzmanhk gı-
bı mezunıyet oncesı \e sonrası eğıtım-
lerın tumunun yalnızca unıversıteler
elıyle venlmesı gerektığı, yenı yapılan-
ma yasasmda yer alrruyor
11 Ozelhkle tıp egıümı alanında YOK
tarafından oluştumlmuş bır komısyo-
nun raporunda, temel bıiımlenn önem-
lı bır dalı olan hıstolojı ve embnyolojı
anabılımdahnınanatomıkbılımler ısım-
lı bır bolume bağlanması gerekçesız
olarak onerılıyor llen ulkelerde boyle
olduğu ıddıa edılıyor. ancak ılen ulke ol-
duğu bılınen Almanya'da ayn bolum ol-
duğundan soz edılmıyor
12 Yıneaynırapordaurolojıuzman-
lannın kalp transplantasyonu y apabıle-
ceklen anlamında onenler bulunuyor
Kardıyolojının ana dal olmasına gerek
gorulmezken. çocuk cerrahısının ve ço-
cuk psıkıyatnsının neden yan dal olma-
yıp ana dal olduklan açıklanmıyor
Özet olarak, geçmışte YOK'un var-
lığına karşı çıkanlann bugun karşı çık-
mayıp kendı duşuncelenne uygun duzen-
lemelerle devamını ıstedıklen, bundan
boyle de bu yasa hakkında her elıne ka-
Jem alanın once "benim durumum"la
ışe başlayacağı yasa çıksada çıkmasa
da bu çekışmenın daha yıllarca sürece-
ğı anlaşılıyor
ARADABİR
CEYHUN DMTLİ
Bu Süreci Dupdurmak...
Insanın gereksınımlerı, kendı dışındakı bırım-
lerce belırlenır, tasarlanır En azından şımdılık boy-
le Bu bırımler gunumuzde daha sıstematık ve
acımasızca yoluna devam edıyor Bu bınmlenn oluş-
turduğu guç, evrımleşmekten çok yetkınleşıyor;
farklı toplumlarda farklı tonlarda Ama aynı ses
-
Insana ve doğaya karşı bır ses, kıriı bır ses
Toplumsal otorıte, daha doğrusu toplumlarda-
kı otorıte, etkınlığını surdurebılmek daha da ya-
yabılmek ıçın her yolu dener. En korkuncu bılımı
kendı çıkarı ıçın kullanır, sanatı etkısızleştırmeye
çalışır
Bılım/teknolojı, ınsancıl-dogacıl olma surecıne
gıremedığı zaman onlara -ınsana ve doğaya- kar-
şı bır yıkıcı durumuna getırılmeye açıktır Getınl-
mıştır de
Teknolojıyı kullanan guç, ınsanı uretım sureçle-
nnın dışına ıtmeye çalışıyor Gun gelecek, meta
ve hızmet uretımı tamamen makınelerce yapıla-
cak Pekı, ınsan ne uretecek? Yine bılım ve sanat
Bilımı ınsanlık ıçın, sanatı, yuksekbırevrensel kul-
tur ıçın Her ıkısını, somuru ve yozlaşmalara kar-
şı
Uretmeyen ınsan yozlaşır Yozlaşan ınsan ıseedıl-
gendır Otorıtenın gucu, bu edılgenlıkten beslenır,
buyur Ekonomık, sosyal, sıyasal, psıkolojık hat-
ta cınsel somuru mekanızmalarının altyapısı sağ-
lamlaşır
Bılım/bılgı, ınsan bılıncının bır yaratısıdır Bılım
ve bılgı hem bılınçten doğar hem de onu yaratır
Sanat ıse bılınç sureçlerının yanı sıra bılınçaltıyla
da ılgılı Ona, bılıncın duyarlılığı da dıyebılırız Bı-
lımın kız kardeşı de
Bıze, kendı yaşamı/pazarı ıçın gereksınım be-
lırleyıp, çjayatan govdenın saynlığı -elındekı araç-
larla- salgın halıne donuşuyor Insanın ozunu en-
tıyor Bu yıkım surecının gunumuzdekı adı 'Yenı
Dunya Duzenı' Yanı somunınun evrenselleşme-
sıi
Bu surecı durdurmak ıçın toplumsal/evrensel dı-
namıklen, ınsandan yana çevırmenın ortak dılını
bulamaz mıyız'' Konuşamaz mıyız? Bunlardan bı-
rı olan sanatı
9
Kapsamı daraltırsak şıırı?
Nıçın şıırı?
Bence, şıır. ınsana en yakın sanattır Çünku,
yeryuzunde şıırden haberı olan herkes, yaşantı-
sının bır evresınde ya şıır yazmaya kalkışmıştır ya
yazmıştırhıç değılse bunu aklından geçırmıştır Bu
savıma karşı çıkanlar bıle
Yalnızca bır başlangıç ıçın kuçuk bır katkı ıçın
şıır Elbette obur sanatlarla bırlıkte Her turden
somuru ve yozlaştırma etkınlıklennı boşa çıkarmak
ıçın Kardeş-kızkardeş bağını doğru algılayarak
Zaten bu kadar şıırsızlık fazla değıl mı?
HACETTEPE t[Nİ\TRSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
1998-1999 ogretım vılı ıçın unnersıtemız Spor Bı-
hmlen ve Teknolojısı Yuksekokulu na 1998 OSS (1
basamak) sınaunda en az 105 eşıt ağırlıklı puan almış
adaylararasındanonkayıt veözel yetenek sınavı ıleoğ-
rencı alınacaktır
1- On kayıtlar 10-21 Ağustos 1998 tanhlen arasında
Hacenepe Lnıversıtesı Merkez Kampusu Spor Salo-
nu nda saat 09 00-12 00 v e 13 00-17 00 arasında yapı-
lacaktır
2- On kavıt ıçın 1998 OSS 1 basamak sınav sonuç
belgesının aslı \e bır adet fotokopısı sinava katılan
Turk Cumhunyetı vatandaşian ıle dığer ulkelerde yaşa-
yan Turk asıllı vabancı adaylar Turkıye de yuksekoğ-
retım gormek ıçın gırdıklerı sınav ın puanını getırecek-
lerdır 2 adet 4 5x6 em bovutunda kızlar başı açık. er-
kekler sakalsız \e adavın son durumunu gostenr vesı-
kalık fotoğraf form dılekçe (kavıt sırasmda \enlecek-
tır I Fotoğraflı nufus cuzdanı v e bır adet fotokopısı ıle
12 000 000 - TL sınav harcı alınacaktır
3-1 basamak sınav ı (vazılı) 24 Ağustos Pazartesi gu-
nu Hacettepe Lnıversıtesı Beytepe Kampusu \ ıldız
amf lende 09 00-13 00 saatlen arasında yapılacakrır
4-11 basamak sınav ı (1 basamak sınav ından başan-
Iı olanlar ıçın uvgulamah sına\) 26-27 \gustos 1998
Çarsamba, Perşembe gunlerı Hacettepe Umversıtesı
Merkez Kampusu Spor Salonu'nda saat 09 00'dan ıtı-
baren başlayacaktır
5 Mıllı sporcular ıçın GSGM den alınmış mılhlık
beigesının aslı ve bır adet fotokopısı (en az Gn Md
Yara onaylı)
6- Spor lısesı mezunlan ve kredılı sısteme göre eğı-
tım vapan lısenın »por daiı mezunlanndan mezunıyet
be.gesı ya da dıplomasının aslı ve fotokopısı
7 Kesın kayıt hakkı kazananlann lıstesı 28 Ağustos
\99i Cuma sunu ılan edılecektır Kesın kayıtlarO8 09 /
I99S tanhınde Beytepe Kampusu Ögrencı tşlen Daıre-
sı Başkanlıgfndayapılacaktır
S Herhangı bır sağlık sorunu olup olmadığına daır
raptrlhükumet tabıphğı), sağlık sorunu olmadığına da-
r dılekçe (kavıt sırasmda venlecektır)
9 Posta ıle vapılacak başvurular kabul edılmez
Adavlann ka\ıtlannı bızzat kendısı veva bır yakını
vacnrabılır tlanolunur Basın 37613
Siyasette 'Tahkimaf
Yrd. D o ç . Dr. G Ö K H A N KOÇERKTL ütuslararas, flışkılerBol oğretımuyesı
B
ır sure once Batı Karadenız'de
meydana gelen sel felaketınde,
betonarmebırkopruyıkıldı Yı-
kılan koprunun yenne, ıstıhkâm
askerlen, ıkı gunde çelık bır kop-
ru yaptılar Şımdı o kopru kulla-
nıiıyor Yıkılan l980sonrasınınUkeiHberaiizm
ikUİninde, çok kısa surede palazlanan, olabıldı-
ğınce kısa surede zengınleşmekten başka hıçbır
amacı olmayan, hıçbır topIumsaJ sorumluluk ta-
şımayan ve bu yolda da her şeyı 'mübah' goren
anlayışın koprusudur Kopruyu, eskısınden çok
daha sağlam bır bıçımde ve en kısa surede ya-
panlar, sıvasete kanşmakla suçlanıyorlar
Her gelışmış toplumda olması gereken kuru-
Iuşlar. Turkıye'de ya yoktur ya da son derece ye-
tersızdırler Ornefın deprem, sel baskını, çığ
duşmesı, heyelan, orman yangını gıbı doğal afet-
lerde gorev yapacak, -ıtfaıye dışında- uzmanlaş-
mış orgutlenmeler yoktur
lç guvenlığı saglamakla gorevlı kolluk kuv-
vetlen, yetersız olan Turkıye, terore karşı, asıl
ışievı ulusal savunma olan ordusundan yararlan-
maktadır
Ulkesının ınsanlanna, temel duzeyde dahı
doğru duzgun bır eğıtım v ermeyı beceremeyen
bır dızge (sıstem), soz konusuyken askere gelen
Anadolu delıkanlısına, -eğer bılmıyorsa- nobet
rutmaktan once, okuma-yazma ogretılmektedır
Son yıllarda Doğu ve Guneydogu A/ıadolu'da.
oğretmensız koylerde, terore karşı mucadele
eden subaylann, bır taraftan da bu gorevı ust-
lendıklen gorulmuşrur
Yağmacılığı her alanda en ılen aşamada ya-
şayan Turkıye, ormanlannı talan ederek hertur-
lu felakete ortam hazırlarken düzenlioiarakağaç
dikbni yapan tek kurum 'ordu'dur
Uygar bır davTanış olarak gerektığınde ve du-
zenlı olarak kan verme alışkanlığı, Turk toplu-
munda yerleşmemıştır Kızılay'ın kan gereksı-
nımının yansını ordu karşılamaktadır
Yemeğe başlarken besmele çekmeyı bıle unut-
muş bırtoplum, \menkan fılmlennde masa ba-
şında duS eden ınsanlan gıptayla ızlerken en bu-
yuk karargâhmdan en kuçuk bırlığıne kadar, tum
asken bınmlerde, yemeğe toplu duayla başlamak-
tadır
Turkjye'de bırkaç ıstısnasıyla, unıversıtele-
nndekı eğıtım- oğretım, son derece yetersızken.
asken eğıtım kurumları, ozelhkle de harp okul-
lan ve harpakademılen, eğıtım- oğretım nıtelı-
ğı ve sağladığı sosyal olanaklaraçısından, ulke-
dekı hemen tüm eğıtım kurumlannın onunde
yer almakta, hatta dunya standartlannı zorla-
maktadırlar
Turkıye'de hemen her erkeğın, yaşamında
unutamadığı ve hakkında konuşmaktan haz duy-
duğu konu, askerlık gorev ıdır Bunun en onem-
lı nedenı, herhalde -yedek subay ya da er ve er-
baş nasıl yapılırsa yapılsın- askerlık gorevı bo-
yunca, kışıye yuklenen sorumluluktur Bu. Tur-
kıye gıbı sıyasal ve toplumsal kulturun, kışının
bırey olmasına olanak tanımadığı bır ulkenın
ınsanları jçın oldukça onemlıdır 20-25 yaşma
kadar, hemen hıçbır bıreysel ve toplumsal sorum-
luluk kendısıne yuklenılmemış, daha sonra da
yukJenılmesı pek soz konusu olmayan kışılere,
bır "güç" aracı ve sımgesı olan sılah venlmek-
tedır Koyunde, kasabasında, kentınde, aıle çev-
resınde. hatta unıversıtede bıle, sorumsuz, sıra-
dan ve adam yenne konulmayan kışı, emır-ko-
muta hıyerarşısınde olsa bıle, bır anda statü. güç
ve inisijatifsahıbı olmaktadır Turkıye"de ınsan-
lann, askerlıklennı sıklıkla anmalannın en onem-
lı nedenı, herhalde yaşamlannda yalnızca bu
donemde sahıp olabıldıklen statu, guç ve ınısı-
yatıftır
Gelışmış toplumun gostergelennden bın olan
kurumsailaşma, Turkıye'de, parlamento bazın-
da bıle gerçekleşmemışken ulkenın kunımsal-
laşma surecını tamamlamış hemen hemen tek ve
en önemlı kurumu ordudur
Disiplin anlayışı. yalnızca 'militarist' anlam-
da gelışmış tanhın besledığı bır kultur anlayı-
şıyla katı bır itaat ıle laubaliük derecesınde bır
ozgurluk arasında yaşam suren bır toplumun, sı-
yasal olarak venmlı olması da soz konusu de-
ğıldır Turk sıyasetınde, -partı dısıphnı hanç- hıç-
bır ılke, norm, dısıplın anlayışı yoktur Ordu,
gelışmış bır toplumda, butunuyle sıyasal sıstem
ıçınde yer almayan bır kurumdur Bu nedenle,
yukandakJ saptamalarbıle askenn, sıyasetın bır
belırleyıcısı ya da tarafı olması ıçın haklılık ya-
ratmaz Buna karşın, bu saptamalar bırer 'ger-
çek' olarak Turkıye'de orduyu, mev cut statusu-
ne ulaştırmakta ve sıyasaflaştırmaktadır Fızık
bılımındekı, bıleşık kaplar kuramı, toplumbı-
lım ıçın de geçerlıdır Toplumsal vaşamın herala-
nına nufuzetmış bır kurumun, sıyasal sıstem dı-
şında kalmasını ıstemek çok gerçekçı olmaya-
caktır Askenn sıyasallaşması, oncehkle aske-
nn değıl, sıyasal seçkınlenn engellenmesı gere-
ken bırdurumdur Bırgerçektırkı Turkıye Cum-
hunyetı'nı askerler kurmuşlardır Askenn kur-
duğu yapıyı korumak ıstemesı son derece doğal-
dır Numaracı cumhunyetçılenn vedonek sıya-
setçılenn gundemı belırledığı bır ortamda. oy-
le ya da boyle, dev letın temel kuruluş ılkelennı
savunan tek kurum ordu'dur Bu korumacı yak-
laşım, fazlasıyla otonter, korunanın kışılığının
oluşum ve gelışımıne fazla olanak tanımayan bır
ıçenğe sahıp olabıhr Fakat sıyasal olmayan y ak-
laşımlann, gelışmış bır sıyasal kûlturde olması
gereken hoşgoru ve esneklığe sahıp olmasını
beklemek hıç de gerçekçı değıldır Hele kı bu
hoşgoru ve esneklık, sıvıl toplumda ve sıyasal
seçkınlerde yokken Ulkedekı orgütlenmiş, ku-
rumsallaşmış, disiplinli tek kurum olan ordu,bu
nıtelıklenn hıçbınnı taşımayan bır toplumda,
kaçınılmaz bıçımde bır 'güç' durumuna gelecek-
tır Ordu sivasette tahkimat yapıyor, yanı boş-
luğu dolduruyor
BU
CEÇMEIC
SPICEGIRLS
ÇITIR KIZLAR
MEÎALLICA
HER ÇARŞAMBA, B
GÖLCÜKASLhi:
HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Da\acı FatmaKus
Kuş tarafından davalı Musta-
fa Bulut Mehmet Karade-
nız Anadolu Anonım Turk
Sıgorta alevhıne açılan taz-
mmat davasinm venlen ara
karan uvannca
Davalı Mehmet JCarade-
nız ın adresı bılınmedığın-
den vapılan zabıta tahkıkatı
ıle de adresimn tespıtı mûm-
kun olmadığından duruşma
gunûnun \e da\a mevzu-
unun ılanen teblığıne karar
venlmış olmakla duruısma
gunû olan 8 9 1998 günü sa-
at 12 00de davalı Mehmet
Karadenız ın duruşmada ha-
zır bulunması hususu teblıg
olunur Basın 34880
PENCERE
Hiçbir Yepe Seyahat!..
Yazının başlığı Oya Baydar ın son romanı "Hıç-
bıryere Donuş"\en esınlenerek kondu
•
1999 Nısanı'nda seçım var
8 ay sonra
Sandıktan hangı partı çıkacak?
Hıçbırı
Sağ mı geçecek ıktıdara?..
Sol mu'' .
Hıçbın
•
Butun partıler oy oranlannda yuzde 20'den aşa-
ğı duzeylerde sıralanacaklar .
Çeşıtlı kamuoyu yoklamaları 1999 Nısanı'nda-
kı çekışmenın daha oncekı seçımın bır kopyası ola-
cağını vurguluyorlar
Fazılet 17-20
ANAP 16-19
DSP 12-15
CHP 10-13
DYP 10-12
Ötekı partıler daha alt basamaklarda yerlennı alı-
yortar, ama keyfi isteyen yukardakı yuzdelerı pa-
şa gonlune gore değıştırebılır, uzerıne lımon sıkıp
zeytınyağı gezdırır, tuzunu bıberını de ektı mı, olur
bır guzel salata, bu sıcakta ıyı gıder
Özetle gerçek nedır^
Hıçbır partı tek başına ıktıdar olamaz .
Pekı, ne olur'?
Hıçbır şey
•
Fazılet dıyelım kı bırıncı partı oldu, koluna Şa-
ıbe'yı takıp hukumetını kurdu .
Ne yapacak''
Refah ıktıdara geçtığı zaman ne yaptıysa "tıp-
kısının aynısını" yapacak
Ekonomıde lafı olmayan, dış polıtıkada Turkıye'yı
şerıatçı dunyanın karanlığına çekmeye çalışan,
demokrasıyı dıncılığe donuş sayan bu partının ba-
şındakı Recai Kutan ıle Şaıbe Hanım ulkeyı bır-
lıkte çekıp çevırecekler
Olur mu hıç
Olmazsa, varsayımı tersıne çevırelım, ANAP ıle
DSP ya da CHP, o da olmazsa uçu bırden koalıs-
yonu kurdular dıyelım; bunun ıçın yenı seçıme ne
gerek var?
Hıçbır gerek yok
•
Ecevit'e sorun
- 1999 Nısan seçımlerınde partınızın ıktıdara
geçmesı olanağı var mı
9
-Yoki
Baykal'a sorun
-1999 seçımlerınde partınızın ıktıdara geçme-
sı olanağı var mft
-Yoki
Her ıkısıne sorun
- Neden solda ıktıdar umudu yok?..
Yanıt belh
- Çunku sol bolunmuş
1
.
•
Sağ uç parça. Merkez sağ ıkıye bolunmuş, dın^
cı sağ uçuncu parçayı oluşturuyor J
Sol ıçın tanhsel fırsat doğuyor
Sol, 1999'un Nısanı'na doğru, bırleşmeyı bır ya-
na koyalım, ışbırlığı, guç bırlığı, gonul bırlığı yap-
sa, 2000'ler ıçın umut olur O durumda ıktıdar so-
lun elının altındadır, ulkenın yazgısı değışır
Sol bunu yapamazsa, 1999 seçımlerı hıçbır ye-
re seyahatten başka bır şey değıl
HACETTEPE ÜNtVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Unıversıtemız Devlet Konservatuvan'na 1998-1999
oğretım yılında, müzık ve bale ılkoğretım okulunun 6
sınıfına muzık (pıyano, keman. vıyola, Myolonsel,
kontrbas, flut, obua, klarnet, fagot, korno, trompet, vur-
ma çalgılar sanat dallan), sahne sanatlan (bale dansçı-
lıgı sanat dalı)
LİSE DEV RESlNE, muzık (kompozısyon sanat da-
lı), sahne sanatlan (şan sanat dalı)
LtSANS DEVRESİNE, muzık (kompozısyon, ban-
do şeflıgı, pıyano, keman, v ıyola, v lyolonsel, kontrbas,
flut-obua, klarnet, fagot, korno, trompet. trombon, v ur-
ma çalgılar sanat dalı), sahne sanatlan (bale dansçılığı,
koreolojı, opera, oyunculuk sanat dallan) ve muzıkolo-
jı (folklor ve etnomuzıkolojı anabılım dalına) bölümle-
nnm programlanna tam zamanlı ve yan zamanlı gıtar
sanat dalına ozel yetenek sınavı ıle ogrencı alınacaktır
Bu devrelere ve bolûmlere ahnacak oğrencılerle ıl-
gılı açıklamalan başvurudakı genel ve ozel şartlan ılgı-
lı formlan ve sınav tanhlennı belırtır bılgılen ıçeren
broşür. Hacettepe L'nıversıtesı Devlet Konservatuvan
Beşevler Ankara adresınden temın edılebılır
Adaylann başvuru formlannı doldurarak 17 Ağustos
1998-28 Ağustos 1998 tanhlen arasında okul müdür-
luğûne teslım etmelen gereklıdır
Ilan olunur
Basın 37611
MUSTAFAKEMALPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo 1996 285
Karar No 1997/305
Davacı Nadıde Kuş tarafindan davalı Hıkmet Kuş aleyhıne açılan boşanma davasının
mahkememızce vapılan açık yargılaması sonunda
Hukum Davanın kabulu ıle Ankara ılı Çubuk ılçesı Okçular Koyu nufusuna kayıtlı
bulunan Mehmet ve Hedıye'den olma 5 1 1956 dogumlu Nadıde Kuş ıle aynı yerde nu-
fusa kayıtlı Ahmet ve Zelıha'dan olma, 12 11 1958 dogumlu Hıkmet Kuş'un boşanma-
lanna. muşterek çocuklar Mehmet ve Nesnn Kuş'un velayetlennın davacı anneye tev-
dııne. davalı baba ıle şahsı ılışkı tesısuıe. bakıye 179 000 - TL harç ıfe 2 188 000 - TL
yargılama gıdennm davalıdan alınarak davacıya venlmesıne karar venlmıştır
Davalı Hıkmet Kuş'un adresı meçhulde kaldığından. ışbu hukum ozetının ılan yolu
ıle teblığıne karar venldığınden ılan tanhınden ıtıbaren 30 gun ıçınde temyız edılmedı-
ğı takdırde kesınleşeceğı karar teblığı yenne kaım olmak uzere ılan olunur
Basın 12208
KMHCftN
ELAN
T.C
KUMRU SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1998/18
Da\acı Azız Erguç'ûn sahıbı bulunduğu Kumru ılçesı Samur Mahallesı Ataturk Cad-
desı ûzennde bulunan bmanın dukkân kısmını Kumru Noterlığı'nm 10 5 1993 tanh ve
965 no'lukıra kontratosu ıle davalı Nural Çap'a kıraladığını kıra muddetının 15 3 1998
tanhınde sona erdığını, davalmın dükkânı bosaltmadığını. ıhtıyaç nedenıyie açmış oldu-
ğu tahlıye davasının yapılan yargılaması sırasmda davalının tum aramalara rağmen bu-
lunamadığı, zabıtaca da adresının tespıtı mumkun olmadığından adına ılanen teblıgat
yapılmasına karar venlmış olup davalı Nural Çap'ın duruşma gunu olan 21 9 1998 gü-
nu saat 09 00'a kadar bu dava ıle ılgılı ıbraz etmek ıstedığı belgelen gondermedıgı ve-
ya duruşmaya getırmedığı, duruşmaya gelmedığı veya bır vekıl tarafından temsıl edıl-
medığı takdırde HLMK'nın 509 maddesı gereğınce yargılamaya yokluğunda devam
olunacağı ve karar venleceğı ılanen teblığ olunur Basın 33335