Katalog

31 AĞUSTOS 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Yönetmenliğini Necef Uğurlu ve Jülide Ovür'ün yaptığı 'Eski Fotoğraflar' gelecek sezon izleyiciyle buluşacak 'Türk sineması makas değiştiriyor' •Dinçer Sümer'in aynı adlı tiyatro yapıtından beyazperdeye aktanlan 'Eski Fotoğraflar'm senaryosu Ahmet Uğurlu'ya ait. Filmin başrollerini Bennu Yıldınmlar ve Ahmet Uğurlu paylaşıyor. Film, pavyonda assolistlik ve dansözlük yapan Sevtap ile onu pavyona götürüp getiren komi Seyit'in yaşamı üzerine kurulu. ESRA ALİÇAVUŞOĞLU Yönetmenliğini Jülide Övür ve Ne- cef Uğurlu'nun yaptığı, Ahmet Uğurlu ve Bennu Yıldınmlar'ın başrollerini paylaştığı 'Eski Fotoğraflar' önümüzde- ki sezon sinema izleyicisiyle buluşa- cak. Dinçer Sümer'in aynı adlı tiyatro yapıtından beyazperdeye aktanlan fil- mın senaryosu Ahmet Uğurlu'ya ait. Ahmet Uğurlu"nun yıllar önce kon- servatuvar öğrencisiyken izlediği ve çok beğendıği oyun, bir taşra kasabasında ge- çiyor. Film, pavyonda assolistlik ve dansöz- lük yapan Sevtap ile onu pavyona gö- türüp getiren komi Seyit'in yaşamı üze- rine kurulu. Pavyon şarkıcısı Sevtap sa- tın aldığı evin borcunu ödemek, Seyit ise Almanya'ya gidip yeni bir yaşam kurmak için çabalamaktadır. Sevtap'ın geçmışi ile Seyit'in geleceğı arasında- İu gelgitler çerçevesinde bizim ınsanla- nmız anlatılıyor. Necef Uğurlu Türkiye'de sıkça sah- nelenen bu oyunu klasik olarak değer- lendiriyor: "Bu çok zor bir proje. Hep birükte uzun bir süre masa başı çalışma- sı yapök. Sanatsal değeri olan.zor bir nıe- tin "Eski Fotoğraflar'. Zaten tiyarroya- pıtlaruu sinemaya aktarmak zordur." Yıllannı televizyonculuğa veren ve ıjk sinema filmini gerçekleştiren Jülide Övür ise oyunun özünün değışmediği- ni, ancak günümüze uyarlandığını be- 'Eski Fotoğraflar'Antalya Alün Portakal Film Festivali'nden sonra uluslararası festhallere de kaölacak. lirtiyor. DervişZaim'in "Tabutta Röva- şata' adlı filmi ile yurtiçi ve yurtdışın- da birçok ödül alan Ahmet Uğurlu için filmin özel bir anlamı var: "Beni bu projeyeçeken şey şuoklu: Bentiyatrokö- kenli bir oyuncuyum. 'Eski Fotoğraf- lar'ı hep ovnamak istemişimdir. Devlet Tiyatrolan sahnesinde kısmet olmadL Ama kafamın bir kenannda hep vardL Türk tiyarrosunda böyie oyunlar var- dır; yaıüış oyuncu, yönetmen ya da za- manlama hatası yüzünden bazı ryi yazıl- mış oyunlar günışığına çıkmadan kay- bolup gitmiştir. Sanki Türk tiyatrosun- da hiç oyun yazılmamış gibi bir hava ya- ratılıyor. Oysa çok önemli oyunlar var. Bunlardan bir taneside Eski Fotoğraf- lar'." 'Eski Fotoğraflar'ı ille de film yapa- lım diye başlanmamış projeye, ancak sinemayla sıkı bir bağ kurunca, zaten fîi- marik olan oyun sinemaya aktanlmış. Ah- met Uğurlu tiyatro için yazılan oyunla- nn kendi gerçekliği ıçinde daha sami- mi, daha yalın olduğunu savunuyor "Bu yalınlığı sinemaya aktarabilir miyiz, di- ye düşündük. İUa bir film \apmak de- ğUdi amaç. Yönetmen işidir film... Yö- netmeni doğru tayin ettiğini/ zaman fil- min yüzde yetmişini halletmişsinizdir. lyi oyunculan. ilgi alanı dahilinde oyun- culanda bulduğunuzzaman yüzde otu- zu gerçekleşmiş olur." Ahmet Uğurlu 'Eski Fotograflar'da dört ayn karakteri canlandıracak: "Bu karakterler a\ru değiL. Değişikinsanla- n canlandırmam ha/ırlanma bakımın- dan çok avantajlı gibi görünse de biraz bıçak sırtı... Aktör olarak dört başı ma- nıur değilsiniz. Doğru şe> leri vaparken birtakım yanhş şe\ leri de ortadan kal- dırmanın misyonertiği var. Yıllardır tip ve karakter arasmdaki tahlili vapama- nuşız. Bunun düzelrilnıesi de bizim üs- tümüze yüklenmiş gibL Yanlışları orta- ya koymak lazun. Dramatik bir film ve- ya oyunda rip ve karakteri çok iyi orta- ya koymak gerekiyor." Necef Uğurlu ve Jülide Övür birbir- lerini çok uzun süredirtanıyor. Bu yüz- den sıkı bir işbırliği olmuş aralannda ve birbirlerini çok iyi tamamlamışlar. llk filmini gerçekleştiren Jülide Övür. te- levızyonun kalıcı olmadığını düs.ünü- yorveekliyor: "BirkeretelevKyooda bir- çok şey yapabilirsiniz. Ama ne yaparsa- nız \apın kendi istediğini/ şeyleri oluş- turma şansmız yok. Sonuçta yöneticiler sizi yönlendiriyorlar." Pendik'te bir bodrum katında, Sapan- ca Büyük Derbent lstasyonu'nda. Be> - lerbeyi, Emirgân, Reşit Paşa ve Elma- dağ'da gerçekleştirilmiş film. İtfaiye üç gün bojiınca yağmuryağdırmış 'Eski Fo- toğraflar' için. Ekip, Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir'in ve Kocaelı Valiliği'nin büyük vardımlan olduğunu söylüyor. "Jandarma, hükümet ve asker işbirliği içinde çahştık. Herkes kendi çocuğunu över dunımuna düşmeyelim, ama ek- siklikk'rimi/e rağmen bia memnun eden bir film oldu" dıyor Necef Uğurlu. "Eski Fotoğraflar' öncelikle Antalya Altın Portakal Film Festivali'neyetişti- rilmeye çalışılıyor. Film sonra uluslara- rası festivallere katılacak. Ahmet ve Ne- cef Uğurlu filmin en önemli yanlann- dan birinin Jülide Övür'ün Türk sine- masma adım atması olduğunu söylü- yor. Filmi sadece kendi kaynaklanyla ger- çekleştiren ekip "Çok paranuz olsaydı en fazla üç kutu film daha fazla harcar- dık. Bunun sonu yok. Biz genelde yapö- ğunıziştençok memnunuz" di yor. Oyun- cu ve yönetmen olarak hem maddi hem manevi yönden filme gönül veren ekip, dağıhmcılann filmi seyircilere ulaştır- masını bekliyor. Sanata sponsor oianlann geneilikle caz sevdiklerine değinen Necef Uğur- lu: "Bankalann bir btues rutkusu var. Her banka sanata katkı anlamında sürekli Mu- es sanatçılannı ağuiıyor." Bumblues' ol- duk kısaca." Ekip, bu filmden sonra da projeleri- ne devam etmek istiyor. Ancak gelecek projelerin gerçekleşmesı ıçın 'Eski Fo- toğraflar'ın sey irciye ulaşması ve diğer filmlere kaynak olması gerekiyor. Sınemanın bağımsız bırakılarak des- teklenmesi gerektiğine inanıyor Necef Uğurlu. Gençleri farklı kılan şeyin ise cesaretleri olduğunu söylüyor: "Ensağ- lıklı destek stvirci desteğkiir. Genç ku- şak sinemacılann hepsi ha>siyetfl çocuk- lar. Elbette bazılannı beğeneceğiz, bazı- lanm beğenmeyeceğiz, ama hepsine gös- terim hakkı verilmeli. Türk sineması makas değiştiriyor ve bu olumludur. Bu- nu söv lerken yaşhlann hepsini atın, genç- lerin hepsi başanlıdır. demryorum elbet- te. Sanat varsa nerede olursa olsun ses getirir. Clkeler insanlan tanıtma/, in- sanlar ülkeleri tanıtır. Ülkeler o güçte gördüğü insanlan destekler." Ahmet Uğurlu ise Yeşılçam'ın öyle ya da böyle var olduğunu söylerken süre- gelen tarüşmalann ancak var olan bir şe- yin üzenne kunılduğunu belirtiyor. Cem Turgay'ın birincilik ödülü kazanan fotoğrafi. 4 Beden Dili' fotoğraf yanşması sonuçlandı Kültür Servisi - Pamuk- bank'ın sanat etkinJikleri çer- çevesındeki 'Beden Dili' ko- nulu fotoğraf yanşmasının sonuçları açıklandı. Ahraet OnerGeıgin. AniÇefikArev- yan, Nazif Topçuoğlu. O. Cem Çetin, Paul McIMflien ve Pamukbank Reklam ve Halk- la llışkiler Müdürü Oya Yü- rekü'run jüri üyeliğıni yap- tığı yanşmaya 416 katılım- cı 1142 yapıt ile katıldı.Ya- nşma sonucundajürinin do- ğal fotograflardan çok mi- zansen çalışmalara öncelik verdiği gözlendi. Değerlendirme sonucun- da, yanşmaya tzmit'ten ka- tılan Cem tiırgay'ın yapıtı birinciliğe layık göriilerek 750 milyon TL'lik ödülün sa- hibi oldu. Ikinciliği kazanan Orhan Alptürk 400 milyon TL, üçüncülüğü kazanan Ay- dan Adsaz250 milyon TL'lik ödülü almaya hak kazandı. Emine Ceylan. Anna Fairc- hild ve Hadi Serhat Akavcı da mansiyon ödülü aldılar. Yanşmaya katılan 30 ya- şını aşmamış katılımalar ara- sında yapılan değerlendir- mede ise Reyhan Ekşi Pa- mukbank Fotoğraf Galerisi Teşvık Ödülü'ne layık gö- rüldü ve 200 milyon TL'lik ödülün sahibı oldu. Tüm katılımcılann özgün yapıtlanyla katıldıklan ya- nşmada dereceye giren çalış- malar ile sergilenmeye layık görülen yapıtlar, Pamukbank tarafından çeşitli mekânlar- da bir yıl boyunca sergile- necek. Türk resim sanatı örneklerimüzayedede •Hotel Armada'da bu gece saat21.00'de gerçekJeştirilecek müzayedede Ibrahim Çallı, Ibrahim Safi, Hamit Görele. Burhan Uygur gibi sanatçılann yapıtlan satışa sunulacak. Kültür Servisi - Artium Sungur Sanat Evi 'Gele- nekselAyhk Yaz Müza>cde- leri'ni sürdürüyor. Bu ge- cesi saat 21 .OO'de Hotel Ar- mada'nın teras katında ger- çekleşecek olan müzaye- dede Türk resim sanatın- dan öraekler satışa sunula- cak. Müzayedenin ilgı çeken yapıtlanndan tbraİum Çai- h'nın "VahtaberHanınrın POrtresi" adlı, tuval üzen- ne yağlıboya tablosu 2 mil- yar 500 milyon TLden. Ha- mit Görele'nin 'Peyzaj'ı 1 milyar250 milyon TDden. Nuri lyem'in *KöySokağı' adlı tablosu 1 milyar TL'- den, NevdetKalay'ın 'Saf- ranbolu Evi tnterivörû' 1 milyar TCden, Arif Kap- tan'ın 'Ankara'da Kış" ad- lı ahşap yağlıboya tablosu 800 milyon TLden. Meh- met Ali Laga'nın 'Natür- mort'u 750 milyon TLÜen satışa sunuluyor. Müzayedenin en önem- tbrahim Safi'nin Atatürk'ün denizegirdiği Florya Köşkü'nü konu alan tablosu 1 mihar liradan saüşa sunuluyor. li yapıtlanndan biri de Ib- rahim Safi'ye ait olan, Ata- türk'ün denıze girdiği Flor- ya Deniz Köşkü'nü konu alan yağlıboya tablosu. Yapıtın satış fıyatı 1 mil- yar TL. Adnan Çoker'in Paris'te çalıştığı döneme ait 'MaviSoyut'adlı tablo- su da 500 milyon TL'den satılacak. Müzavedenin bir başka ılginç yapıtı da Fa- ruk Cimok'un 'Taksim Mevdanrnda Gece' konu- lu yapıtı. Aynca Bedri Rah- mi Eyuboğlu'nun kendi yazdığı ve motiflerle süs- İediği 'Sarhoşum' adlı şı- irinin kompozisyonu da müzayedede satışa sunula- cak. Klasik dönem ressam- lardan Hoca Ali Rıza, Ce- vat Derefi, Osman Asaf, Ib- rahim Safi. BahaSait. Ce- lalTutant. Dr. Ziva Hüsnü. Kadri v e Muhtar Aykın gi- bi sanatçılann yapıtlannın yer aldığı sergide çağdaş dönem ressamlanndan ise Burhan Uvgur, Turgut Ata- lay. Mustafa Ayaz, Leyla Gamsız. Rafet Eldz ve Fa- ruk Kaşıkçı'run resimleri- ne yer verilecek. Çağdaş romantik ressamlardan Ca- hitDerman ın Büyükada'da çalıştığı yağlıboya tablosu, Ayhan Türker'in sulubo- ya peyzajlan ve Salim Ozü- doğru'nun eserleri de mü- zayedede satışa sunulacak yaklaşık 200 adet resim ara- sında yer alıyor. Shakespeare'in 400 yıl önce yazdığı trajedi, ilk kez kendi mekânı olan Kıbns'ın Magusa kentinde canlandınldı 'Oteüo'kendi vataımıda sahnelendi REŞAT AKAR Ahnan orkestra şefı Kurt Kari'ın yönettiği opera Salamis Antik Tıyatrosu'nda sahneiendL (Fotoğraf: BİROL BEBEK) KIBRIS Ünlü Ingiliz yazar WUliam Shakespeare'in 400 yıl önce yazdığı ve Ital- yan opera bestecısi Giuseppe Verdi'nin 111 yıl önce bestelediği 'Otello Operası' ilk kez önceki akşam orijinal mekânı Kıb- ns'uı Magusa kentinde sahnelendi. Kendi vatanında sahnelenen 'Oteöo'yu Alman orkestra şefi Kurt Karl yönetti. Opera. Alman "Colloqiunı Noricum Nürn- berg- Nüremberg Opera' şırketince sah- nelendi. Gerçek vatanında 2000 yıllık ta- rihin yeniden canlandınldığı Otello Ope- rası'na. BRT televizyonu tarafından can- lı olarak yayımlanmasma karşın ilgi bü- yüktü. Birçok kişi operayı izleyemeden ge- ri dönmek zorunda kaldı. Türk basınmın yanı sıra yabancı bası- nın da büyük ilgi gösterdiği organizas- yonda Aınerikan CNN televizyonu çe- kim ve röportajlar yaptı. KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş ve çok sayıda üst düzey yetkili de oyunu izleyenler arasın- daydı. 3 saat boyunca mükemmel bir perfor- mans gösteren oyuncular ve orkestra da- kikalarca alkışlandı. Otello çok sayıda ya- bancı ve KKTC sanatseverinı aynı yerde toplayarak, yıllardır ambargolara maruz • kalan KKTC'nin kültürel anlamda am- bargolan yıkmasını da sağladı. KKTC'nin bugüne kadar gerçekleştir- dıği en büyük sanat olayı sayılan ve 'yüz- yıhn sanat olayı' şeklinde nitelendirilen organizasyonda, Küba, Polonya, Bulgaris- tan. KKTC, Almanya. Macaristan ve Avustralya'dan 210 sanatçı ve 109 teknik eleman görev aldı. Operanın ışıklandınlmasından dekonı- na kadar kullanılan her şey Almanya'dan getirildi. 4 perdeden oluşan 'Otello' ilk kez, 1887 yılında Italya'nın Milan kentin- de sahnelendi. 'Otello' operasında, konu- su Magusa'da geçen Venedikli donanma komutam Otello ile eşi E)esdemona'nın tra- jik öyküsü anlatılıyor. 'Otello'yu Baf'ta sahnelemek isteyen Rumlar, girişimlerinde başanlı olamadı. Diplomatik yollardan başan sağlayama- yan Rumlann, operayı yöneten şef Kurt Karl'ı tehditleri de sonuçsuz kaldı. BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURDAKUL "Yürekte ve Yaşamda Barış" "Ben ki düşünüyorum Var olduğumdan beri Silahlar bana dönük Savaşlar sizin için Gücünüz varsa artık. Usumu tutuklayın." Eski çağlardan rönesansa Fransız Devrimi'nden gü- nümüze kadar özgür düşünebilenlerimizin bıraktığı kültür mirası iki yaşamsal soruyu ıçinde banndınyor. Bilincini silah gibi kullanarak savaş ticaretini tari- hin çöplüğüne atabilecek mi insanoğlu? Bilimsel bilginin silaha dönüştürülmesini önleyebi- lecek miyiz? Biliyooız ki öldürme araçlan 98 yıl boyunca bu bi- zim uygarlıkla barbarlığı birlikte yaşayan ihtiyar yüz- yılımızın paramparça etti yüreğini. Birinci savaşın akrttığı kan kurumadan ikincisi.. Hi- roşima'nın açtığı yaralar sanlmadan nükleer bomba pisliği.. Ve ardı arkası kesilmeyen bölge savaşlan cin- neti. Jean-Paul Sartre, düşüncemizi satılığa çıkarma- dığımızı göstermek için daha yüksek sesle haykırmak zorundayız, diyordu. Bereket versin, ekonomileri silah endüstrisine bağ- lı olan ülkelerin kasalanndakı her doların ölüm tica- reti ürünü olduğunu bilenlerimiz eksilmiyor dünyamız- dan. Kapitalin propaganda kuşatmasına karşın silah ye- rine bilincini kullanma aşamasına yükselmesi önle- nemiyor insanoğlunun. Alman emperyalizminin emir-komuta zincirine gir- mekten yüzü kızarmayan Enver Paşa, Sankamış kı- nmı öncesı savaş coşkusu yaratacak manzumeler yaz- masını istemışti dönemin şaırlennden. Altın karşılığı.. Mustafa Kemal, Ulusal Kurtuluş Savaşı utkusun- dan hemen sonra "Yurtta banş, dünyada banş..." il- kesini armağan etti tarihimize. Bu armağana sahip çıkanlanmız günden güne ço- ğaldığı için savaştan kurtulma irademizi yaşama g&- çirecek iç dinamiklerden yoksun değiliz bugün. Artık banşsever aydınlann yıllardır zindanda kilitli tutulmalanna karşın analar ağıt yakmakla yetinmiyor. • • • 3. Ekin Şenliği açılış günü (28 Ağustos) Izmir'in Ya- zıbaşı beldesı halkı ve Nail Güreli, Işıl Özgentürk, Zeynep Aliye, Metin Pekel, Oya Pötöry, Yüksel Se- lek, Canol Kocagöz ve Mustafa Bilgin'le birlikte ka- tıldığım "Yürekte ve Yaşamda Banş" yürüyüşü dü- şündürdü bana bu gerçekleri. Vanz. Var olduğumuzu gösterecek gücü yitinmiyoruz. Analar ağıt yakmakla yetinmiyor çünkü. Cumhupiyetin orkestraları sezonu Anrtkabip'de açıyor • Kültür Senisi - Cumhurbaşkanlığı Senfonı Orkestrası (CSO) iie Devlet Opera ve Balesi Orkestrası ve Korosu, sezonu Anıtkabır'de 4 Ekım'de vereceğı konserle açacak. Hikmet Şimşek'in yöneteceği orkestra, ünlü Türk bestecilerinın yapıtlanndan oluşan programı sunacak. CSO, cumhuriyetin 75. yıldönümü kutlamalan kapsamında Atatürk'ün kendi makamınm ismini verdiği tek sanat kurumu olarak yenı sanat sezonunda Türkiye'nin İkinci Cumhurbaşkanı tsmet Inönü'yü ölüm yıldönümü olan 25 Aralık'ta anacak. Suna Kan ve Idil Biret'ın sahne alacağı bu özel programın yanı sıra orkestra, 16-17 Ekim 'de Mehmet Akif Ersoy'un şiiri üzerine yazılan, bestesini Azeri besteci Vasıf Adıgüzelof'un yaptığı 'Çanakkale Oratoryosu'nu, bestecinin oğlu Yalçın Adıgüzelof'un yönetiminde seslendirecek. KULTUR • SANAT 293 89 78 (3 HAT) M.HANDAN USTUN Resim Sergisi /1-13 Eylül'98 BAKIRKÖY KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ istasyon Cad. BAKIRKÛY l S A PERA MÜZİKB Ö L Ü M Ü 1998-1999 Öğretim Yılı için Ön Kayıtlar Başlamıştır EĞİTİM PROGRAMLARI PİYANO GITAR |Klasık, Fbmenco) BAS GİTAR JAZZ GİTAR JAZZ ENSEMBLE (Bütün enstrümanbra oçık) YAYU SAZLAR (Kemon, VıyoJa, Viyolonsel, Kontrobas) NEFESÜ SAZLAR (Flut, Saksalon, Klorınel, Trompet) VURMAU SAZLAR (Bateri) ŞAN MÜZİKAL ŞAN MÜZİKAL KOMPOZİSYON [Elektronik ortamdo) TÜRK MÜZİĞİ (Ud, Konun, Tanbur) TÜRK MÜZİĞİ KORO (Repertuor, Nazartyat) TÜRK HALK MÜZİĞİ (Tar, Bağlama| • P R O G R A M I N SÜRESİ: Haftada 1 gün 4 soat, Branş: 2 ders, Solfej: 2 ders Toplam süre: 4 yıldır. • ilkokul yaşından itibaren her yaştaki öğrencilere yönelık eğitim programları uygulanmaktadır. Programlara giriş sınavı ile öğrenci alınır. • Programı bajarı ile bıliren öğrencilere Mİai EĞİTİM BAKANUĞI'nın onaylı diploması verilır. T.C. M.E.B. OZEL PERA GUZEL SANATLAR Sıraselvıler Cd Biüufcu SK BrML.fcu Cıkmazf No:l4 TAKSIM/ISTANBUL emaıl. pgs@peraguzelsc"al| c'r com tr Tel 0(212! 245 44 6 0 - 2 4 4 :J C3 • 245 30 : -