27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 AĞUSTOS 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 32 çocuk DGM'lerde yargılandı • ANKARA (ANKA) - Suç yaşındakı düşüş, DGM'lerdeki davalara da yansırken geçen yıl Türkıye'deki DGM'ierde 11- 14 yaş arasında 32 çocuğun yargılandıgı ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı verilerinden derlenen bilgilere göre, geçen yıl DGM'lerde yargıîanan 32 çocuktan 29"u erkek. 3"ü kız. Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde 15 ve 17 yaşlan arasında geçen yıl yargıîanan kişilerin sayısının ise 276 olduğu belirlendı. Vatan Caddesi trafiğe kapaiı • Istanbul Haber Servfei - 30 Ağusios Zafer Bayramı Genel Provalan nedeniyle. yann Mahmutbev Köprüsü ve Vatan Caddesi 7 saat süreyle trafiğe kapatılacak. tstanbul Emniyet Müdürlüğü"nden yapılan açıklamaya göre. provalar nedeniyle MahmLiıbey Köprüsü ve Vatan Caddesi 07.00-14.00 saatleri arasında trafiğe kapaiı olacak. Bu nedenle, Bakırköy yönünden gelerek özellikle hastanelerin bulunduğu Çapa, Cerrahpaşa ve Haseki semtlerine gidecek olan sürücülerin, sahil yolu Kennedy Caddesi, Samatya- Kızılelma Caddesi ve Millet Caddesi güzergâhlannı kullanmaîan istendi. Cindoruk tazminat ödedi • ANKARA (UBA) - DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un özellikle siyasilere dönük ilginç benzetmeleri pahalıya mal oluyor. Cindoruk, "Sokak Kızı" benzetmesi nedeniyle DYP Genel Başkan Yardımcısı ve eski lçişleri Bakanı Meral Akşener'e 975 milyon lira tazminat ödedi. Akşener, kendisine "Şoför Nebahat" diyen Cindoruk hakkında ikinci bir raanevi tazminat davası açacağını söyledi. Memura soruşturma • AJVKARA(UBA)- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı FP'li Melih Gökçek'in, çalışanlanna karşı kındar tutumu sürüyor. Yaklaşık 7 bin belediye işçisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerindeki uzlaşmaz tutumu, işçilerin 19 gündür grev yapmasına neden olan Gökçek, işçilere destek ziyaretinde bulunduklan için sürgüne gönderdiği 12 belediye memuruna bu kez de soruşturma açtı. Hizmet- tş üyesi işçilerin grevini destekledikleri için Ankara'daki çöplük alanlanna sürgün edilen belediye memurlan hakkında, gazetelerde sürgün edilmelerine ilişkin olarak yayımlanan haberler bahane edilerek soruşturma açıldı. Tüm Bel-Sen Ankara Şubesi, söz konusu haberlere konu olan bilgilerin memurlardan değil, kendilerinden çıktığını bildirdi. Bu da ittıal çete • ANKARA (AA) - Ankara Emniyet Müdürlüğü'nce ortaya çıkanlan bır çetenin 11 lranlı ve 1 Türk üyesi, .Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlügü Dolandıncılık Büro Amirliği, şebeke oluşturan kişilerin Ankara, Istanbul ve Çankın'da çok sayıda vatandaşı dolandırdıklannı, tırnakçılık suretiyle paralannı çaldıklannı açıkladı. Şebeke üyelerinin 13 ayn kişinin toplam 1 milyar 950 milyon lirasını çaldıklan. bu suçlarda kullanmak üzere 2 araba kiraladıklan belirlendi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı söz konusu kişilerin "çete" suçundan yargılanmalan için dosyayı Ankara DGM'ye gönderdi. • tstanbul Haber Servisi - Sosyalist fktidar Partisi (SlP). 1 Eylül Banş Günü nedeniyle Istanbul'da "IMF'ye hayır". "N'ATO'ya hayır" ve "AB'ye hayır'" sloganlannın yeraldığı "Emperyalizme banş yok" afışleri asan 13 üyelerinin gözaltına alındığını bildirdi. Ümraniye'deki konuşmasında Müslüman bir kişinin laik olamayacağını söylemişti Erdoğan DGM'de ifade verditstanbul Haber Servisi - tstan- bul Büyükşehır Belediye Başka- nı Recep Tayyip Erdoğan, kapatı- lan RP'nin Ümraniye ilçe binası- nın açılışındaki konuşması nede- niyle hakkında başlatılan soruş- turma kapsamında dün İstanbu! DGM'de ifade verdi. Erdoğan, konuşmasında Müs- lüman bir kişinin laik olamayaca- ğını öne sürmüştü. Erdoğan. Si- irt'teki bir konuşması nedeniyle de Diyarbakır DGM tarafından "halkı din ve mezhep farkuhğı gö- zeterek açıkça kin ve düşmanbğa tahrik ettiğT gerekçesiyle 10 ay hapis cezasına çarptınlmış. kara- • Erdoğan, Siirt'te yaptığı bir konuşma nedeniyle Diyarbakır DGM tarafından "halkı din ve mezhep farkhlığı gözeterek açıkça kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" gerekçesiyle 10 ay hapis cezasına çarptınlmış, karan temyiz etmişti. n temyiz etmişti. Beşiktaş'taki ra DGM tarafından soruşturma raniye ilçe binasının açılışında DGM binasına saat 10.00 sırala- rhida korumalanyla birlıkte gelen Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadesi. nöbetçi sa\ cı Hadi Salihoğlu tara- fından alındı. Erdoğan. 1 saat süreyle ifade verdikten sonra tstanbul DGM'- den ayrıldı. Erdoğan hakkında, Ümraniye'de yaptığı konuşmada -halkı din ve mezhep farklılığı gö- zeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği'" gerekçesiyle Anka- başlatılmıştı. Aynı olayla ilgili olarak tstanbul DGM Cumhuri- yet Savcısı Ayhan Gödekmerdan da re sen soruşturma başlatmıştı. Ankara DGM'nin "yetkisizlik" karan üzerine soruşturma dosya- sı 1.5ayöncetstanbul'agönderil- mişti. Soruşturma sonucunda Er- doğan hakkında TCK'nin 312. maddesi uyannca 3 yıla kadar ha- pis istemiyle dava açılabilecek. Erdoğan kapatılan RP'nin Üm- yaptığı konuşmada Müslüman bir kişinin laik olamayacağını savu- narak "Ya Müslüman olacaksınya laik, ikisi bir arada olunca ters mıknanslama yapar. 1.5 mil\ arlık İslam âlemi Türk milletinin a>ağa kalkmasını bekliyor. Kalkacağız. Onun ışıklan gözüküyor. Bu kı- yım başlavacak" demişti. Erdoğan, Istanbul DGM'de ifa- de verdikten sonra İSKİ tarafın- dan yapılan Avcılar- Esenyurt lç- me Suyu tsale Hattı ve Terfi Mer- kezi'nin açılışında gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Bir gazeteci- nin "Eski olavlaria ilgili olarak ar- ka arkaya dav a açıunasını nasüde- ğerlendiriyorsunuz'' sorusuna Er- doğan şuyanıtı verdi: "TespitinizçokgüzeL Böyle mü- teca\izeskidosyalan kanştınp ka- nşnnp oralardan bir şey ler çıkar- maya yönelmeyi, korkanm bizim belediye başkanlığınuz dönemin- de berhangi bir şey bulamayıp 'Acaba nasıl takviye bazı şeyler buluruz ve Tayyip Erdoğan'ın önünü kcseriz'c yöneük çaüşma- lar olarak değerJendiriyonım." CHP'den tepki Ihaleler yandaşlara veriliyor' • CHP 11 Başkanı Etem Cankurtaran, Erdoğan'ın, şeriat hukuku isteyenlerin önderi olmak için bdedıyenin gelirlerini seferber ettiğini söyledi. İstanbul Haber Servisi - CHP tstanbul 11 Başkanı Etem Cankurtaran. Recep Tayyip Erdoğan'ın. bele- diyenin gelirlerini 'şeriat hukuku isteyenlerin önde- ri olabilmek için seferber' ettiğini belirtirken CHP ts- tanbul Büyükşehir Beledi- yes Meclisi Üyesi ve Grup Sekreteri Ataİay Atüla da. 'bu partizanlığin yalnızca ihale düzeyinde degil bü- tün alanlarda devam ettiği- ni' söyledi. Cankurtaran. yaptığı ya- zılı açıklamada, ihalelerin yalnızca ISKl'de değil bir- çok yerde şeriatçı vakıfla- ra verildiğini savundu. Er- doğan'ın, şeriatçılann ön- deri olabilmek için beledi- yenin gelirlerini seferber ettiğini kaydeden Cankur- taran, "Bunlar, belediye kaynaklanyla halkın para- sıyla partilerinin, ideoloji- lerinin propagandasuu ya- pıyorlar. Yandaşlarına İs- tanbul'u peşkeş çekiyorlar. Geçen 4 yıl içerisinde her- hangi yeni bir iş, kabcı bir proje geliştirememişler; doğrusu din simsarüğı yap- maktan buna nrsat bula- mamışlardır" dedi. Bu dö- nemde Istanbul'un yolsuz- luk ve hukuksuzluğa tes- lim olmasına karşın yete- rince araştırma yapılma- masından yakınan Can- kurtaran, başta medya ol- mak üzere herkesin konu- ya duyarlı olmasının iste- di. Konuyla ilgili sorulan- mızı yanıtlayan CHP ts- tanbul Büyükşehir Beledi- ye Meclisi Üyesi ve Grup Sekreteri Atalay Atüla da, ihalelerin ilan suretiyle bü- tün şirketlere duyurulması gerekirken, eski RP'li ye- ni FP'li yönetimin yanda- şı şirketlere davetiye çıka- rarak işleri kendi yandaşı şirketlere verme yolunu seçtiğini belirtti. Atilla, bu yöntemin yanlış oldugunu meclis toplantılannda bir- çok kez dile getirdiklerini, ancakaynı yolun sürdürül- düğünü kaydederek, "Bu anlayış göre\de kaldıği sü- rece partizanca yaklaşım- lar sadece ihale düzeyinde değil, bütün alanlarda sü- recektir" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART KIRMIZI PASAPORT DAİRESİ Mumcu, 56. doğumgünündeanüdı ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) - Bombalı suikastla öldürülen gaze- temiz yazan Lğur Mumcu. 56. do- ğum gününde mezan başında anıl- dı. Izmir'de Bornova Belediyesi ile Atatürkçü Düşünce Derneği Borno- va Şubesi Mumcu için etkinlik dü- zenlerken. yazann dostları Borno- va'daki Atatürk anıtına giderek Mus- tafa Kemal ve Mumcu için kırmızı karanfil koydular. Ankara'da ölümünden sonra üçüncüsü gerçekleştirilen anma tö- renine Cumhuriyet gazetesi ve Uğur Mumcu Vakfı çalışanlan ile Mum- cu'nun yakınlan ve dostlan katıldı. Uğur Mumcu Vakfı'ndan Ali Tarta- noğlu. Mumcu'nun mezan başında yaptığı konuşmada, "Aradan 5 yıl geçti Hiçbir gelişme yok. Hepiıniz birerumut>x>rgunu haline geldik. A- ma burada bulunmamız umudun gösterilmesi ve bu ola>ın arkasını bı- rakmayacağımızın belirtisidir" de- di. İzmtr tzmir'de Bornova Belediyesi Ugur Mumcu KültürMerkezi'ndedüzen- lenen törene siyasi parti yöneticile- ri. ADD üyeleri ve Cumhuriyet okurları katıldı. Törende konuşan gazetemiz tzmir temsilcisi SerdarKmk Mumcu'nun Türk toplumu için önemine değinir- ken yerel yönetimlerin yaklaşımla- nna dikkat çekerek şunlan söyledi: "Bildiğiniz gibi önceki gün 7. nlüm Uğur Mumcu'nun karJedilmesinin ardından 5 yıl geçti. yıldönümünde andığımız Nadir Na- di ile L'ğur Mumcu,gerçek Atatiirk- çü kimlikleriyle Cumhuriyet'in iki önemli değeriydi. Bugün tzmir Bü- yükşehir Belediyesi vönetiminin gö- reve geldiğinde ilk yaptığı iş. Nadir Nadi Caddesi'nin adını değiştirmek olmuştu. Daha sonra da Nadi'nin büstündeki yazılar siyah boyayla ka- patıldı. Nadi've yönelik bu tavıriar salt onun kişiliğine değil. savunduğu değerlere, yani cumhuriyete, Musta- fa Kemal'in devrimlerint yönelikti. Bugün ise bu kez daha farklı bir an- layıştaki Bornova Belediyesi yerel yö- netimi kendi inşa ettiği L'ğur Mum- cu KültürMerke/i'nde Mumcu'nun doğum gününü kutluyor. Eminim ki İ/mirliler seçimlerde bu iki farklı ye- rel > önetim anlayışını değerlendire- cek ve gereğini yapacaktır." Cej han Mumcu da yaptığı konuş- mada şöyle dedi: "Uğur Mumcuci- nayetinin aydınlatılması için kurulan TBMM Araşnrma Komisyonu'nda yer alan ve raporun hazırlanmasuı- da emek harcayan milletvekillerine, kendi seçim bö^elerinde teşekküret- mek vaadim vardı. Bu komisyonda görev yaparken gösterdiğj çabalar- dan dolayL, tzmir Milletvekili Ahmet Pıriştina'ya teşekkür etmek istiyo- nım." Bornova Belediye Başkanı Prof Dr. AyselBayraktarda Mumcu'nun yazı ve araştırmalanyla temiz top- lum ve temiz devlet idealine ulaş- manın kavgasını verdiğini anlattı. Törenden sonra Atatürkçü Düşünce Derneği Bornova Şubesi yöneticile- rinden AhmetGürerin. Uğur Mum- cu konulu resim sergisi açıldı. Törene katılanlar. daha sonra Bor- nova Belediye Bandosu eşliğinde Atatürk hevkeline kadar yürüyerek, saygı duruşunda bulundu. Burada konuşan ADD Bornova Şube Başka- nı Ali Karlidağda Mumcu'nun fikir- lerininyeni Mumcularcayaşatılaca- ğını söyledi. Bu arada akşam da Kıbns Şehit- leri Caddesi'nde Savaş Ocak'ın hazırladığı Mumcu belgeseli ve dia gösterisi sunuldu. Karanlık iliski Peker'in DYP'li dostlan BÜLENTECEVİT ANTALYA-Ülkücü Se- dat Peker'in Alanya'da da 'bazı yasadışı işler çevirdigi' ve DYP'liler tarafından gö- zetildiğı iddia edildi. Pe- ker'in Alanya'ya DYP tlçe Yönetim Kurulu üyesi Meh- met Zamanoğlu'nun konu- ğu olarak Dinek mevkiinde- ki tripleks villasında ve Grand Zaman Hotel'de kai- dığı. DYP GİK üyesi Hayri Doğan ile ilişki içinde oldu- ğu emniyet birimlerince de doğrulandı. îehditle çek-senet tahsi- latı yapmak. zorla alıkoy- mak ve adam öldürmeye az- mettirmek suçlanndan ara- nırken teslim olan Peker'in kendisini savunması için DYP Trabzon tl 2. Başkanı avukat Aü Sürmen'e vekâlet vermesinden sonra başka DYP'li dostlan da olduğu belirlendi. Peker'in bir An- talya milletvekili ile dost ol- duğu iddialan üzerine An- talya CHP Milletvekili Yu- suf Öztop TBMM Başkan- Iığı'na bir soru önergesi ver- di. Öztop, tçişleri Baka- nı 'nınyanıtlamasım istedıği soru önergesi ile ilgili ola- rak. "Antalya'da 10 millet- vekiü >an Hepimizzan altın- dayız. Bakan bunu açıklasia, zan altından kurtulalım. Bu iddialar inşallah gerçek dtşı- dır"dedi. Emniyette görevli olan ve adının açıklanmasını iste- meyen bir kişi ise Peker'in Alanya'da Zamanoğlu aile- si ile ilişkisinin bulunduğu- nu doğruladı. Aynı görevli, Peker'in Zamanoğlu'nun Grand Zaman adlı otelinde kaldığı, zaman zaman da ay- nı kişiye ait olduğu öne sü- rülen Dinek mevkiindeki tripleks v illada da banndığı- nı belirtti. Peker'in. Zama- noğlu ailesinin bazı yasadı- şı işlenni de yaptığı öne sü- rüldü. Bu arada Peker'in dostu olduğu öne sürülen Antal- yalı millenekilinin de DYP GtK üyesi Alanyalı Hayri Doğan olduğu istihbarat bi- rimlerince saptandı. Yapılan araştırma sırasında önemli bir delile mahkeme kayıtla- nnda rastlandı. Peker, Ri- ze'de birdavadan yargılanır- ken. Alanya Ağır Ceza Mahkemesi'ne Alanya'dan biradres verdi. Peker'in ad- res olarak verdiği Alanya Yunus Emre Caddesi üze- rinde bulunan konutun da Zamanoğlu ailesine ait ol- duğu ortaya çıktı. Emniyet görev lileri bu konudaki araştırmaların sürdüğünü bildirdi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr Fıkra uygun düşecek mi bi- lemiyorum. Kararı siz verin. Herif, çok değerli antika porselenlerin satıldığı bir ma- ğazaya girmiş. Dipte bir ma- sada oturmakta olan antika- cıya doğru giderken ayağı bir vazoya takılmış. Koca vazo şangur şungur devrilip bin parça olmuş. Bizim ki "Amanın ne yap- tım " diye geri sıçrarken arka- daki antika bir iskemlenin üs- tüne çökmüş, iskemleyi çatır çutur dümdüz etmiş. Yekinip kalkayım diyetutunduğu kor- donlarla birlikte duvardaki paha biçilmez saati aşağı in- dirdikten sonra, ellerini "Ku- suru bakma bir kaza oldu" demek üzere iki yana açar- ken, sol eliyle bir Çin vazosu- nu, sağ eliyle de bir kristal ay- nayı iyi etmiş... Antikacı bir yandan ağır ağıryerindendogrulurken, bir Nereden Başlamalı? yandan herife sormuş: - Ulan demiş, ben şimdi senin nerenden başlaya- yım?.. Adam gayet pişkin sırıtıp "Dur, hele bir dinle" deyip saymaya başlamış: - Bak demiş, babam ker- hanede pezevenk; kızkarde- şim telekız; karım randevu- evinde çalışıyor; anam kapı- da marka kesiyor; oğlanın geçimi jigololuktan. Ben de zaten kırk yıllık homoyum... Antikacı şaşkın bakarken bizimki lafı tamamlamış: - Haydi bakalım,demiş, şimdi ne diyeceksin ben de merak ediyorum. Buyur, iste- diğin yerden başla... • • • Sizce şu "Çakıcı soru- nu"nun neresinden başlama- lı? Eli kanlı faşist mafyacıyı ya- kalamak görevi omuzlann- dayken, eline kırmızı pasa- port tutuşturup "devlet hiz- metine" koşan istihbarat ör- gütünden mi?.. Suç örgütlerini çökertecek siyasi iradenin en tepesinde, hükümette yer alıp sonra da elin elikanlı mafyacı faşistiyle telefonda pazarlık eden, dini bütün, hak "Aşık"ı, siyaset bezingânı bakandan mı?.. 1915'ten kalma bir hesabı, terörle sormaya kalkışan ırk- çı-milliyetçi Ermeni çeteleriy- le hesaplaşmak için faşist- mafya çetelerini taşeron ola- rak kullanmayı akıl eden "devlet anlayışı"ndan mı?.. Sabah akşam "serbest pi- yasa ekonomisi, liberal dü- zen, özelleştirme" naraları atıp, sonra da banka sahibi olmak isteyince, rekabeti yok etmek için mafya babalarıyla pazarlık bağlayan anlı şanlı işadamlarından mı? "ûzgür bir üniversite" için gençliğin yaratıcılığıyla süs- ledikleri eylemlerinden dola- yı sille tokat karşısına dikilen, gözlerinde bilimin ve umudun aydınlığı ışıldayan gençlere 96 yıl hapsi gözünü kırpma- dan verip, ardından mafya te- tikçileri karşısında birdenyu- muşayıveren yargı aygıtından mı? Ruhi Su'dan, Orhan Apaydın'dan bir pasaportu esirgeyip onların ölüme açı- lan yolculuklarını hızlandıran; buna karşılık katillerin, tetik- çilerin yakalandıklarında ya da kamyona çarptıklarında ortalığa saçılan kırmızılı, yeşil- li pasaportların hesabı soru- lunca "Ülke çıkarları böyle gerektiriyordu" diyecek ka- dar pişkin, arsız ve utanmaz siyasetçilerden, bürokrasi az- manlarından mı? Yurttaşlar arasında patla- yan "temiz toplum" özlemini "Alaattin Çakıcı, Abdullah Çatlı, Sedat Peker, Kürşat Yılmaz Avı"na indirgeyip ül- keyi kasıp kavuran sıtma sal- gınını, bataklıkta sivrisinek avıyla önleyecekleri mavalla- rını ısıtıp ısıtıp önümüze süren devlet adamlarından mı? • • • Yazının başında "Fıkra uy- gun düşecek mi, düşmeye- cek mi sorusuna siz karar ve- rin" demiştik. Vazgeçtik. Siz, nereden başlamamız gerektiğini söyleyin daha iyi!.. POIİTİKA GÜINLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 'Şikago Mezbahaları../ Ay kaçıyor, yıldızlar kayboluyor... Yerkürenin gizemi, bir bulut oluyor ansızın. Ko- nuşan sensin gökyüzüne bakarak. Avuçlarındaki sıcaklık benim özlemim... Zamanın sapağında savaş tanrıları acımasızlı- ğın kan gölünde hesaplar yaparken, o çocuk bah- çelerinden topladığı yabanıl çiçeklerle avunu- yor... Yitik bir seferi izliyoruz belki; işkencelerden geç- miş, sorgulanmış, zindanlara atılmış çocukları- mızın fotoğraflarını çoğaltırken... Upton Sinclair'in "Şikago Mezbahaları"nı okudunuz mu bilmiyorum!.. Akıllara durgunluk veren keşmekeşlıkler hep yaz süresince olmuş; korkunun gölgesi umutsuzlu- ğun içinde uzayıp gitmişti... Jurgis, karısının gözlerinde kapana sıkıştırılmış bir hayvanın bakışını sezmişti... Gözlerinde korkunun ve umutsuzluğun bölük pörçük kalıntıları vardı. Iç çekip ağlamalar ona bir şeyleri anımsatıyordu. Kaderin ağırlığı omuzlarına mı çökmüştü yok- sa?.. Kışpusudaydı... Daha acımasız mı olacaktı kış?.. Aylardan ekimdi... Ay kaçıyor, yıldızlar kayboluyordu... Sanyer'de bir kadın sevdanın şarkısını söyler- ken, Malazgirt'te bir başka erkek hüznün ve umutsuzluğun yolculuğuna çıkmış gibiydi... Jurgis'ı anımsadı kadın. Anıları ve utançlan ya- şadı... Gözlerimi yumdum... Amerikan kapitalizminin tüm dalavere ve içyü- zünü ortaya döken, emekçilerin nasıl ezildiklerini ayrıntılarıyla anlatan Upton Sinclair, belki de Tür- kiye'nin bugün içinde bulunduğu durumu anlatı- yorduyıllarönce... • • • Yaklaşık otuz yıl önce okuduğum "Şikago Mez- bahalarTnı masamın üzerine koyup sayfalarında acımasızlığın resimlerini, baskıyı, sömürüyü gör- düm... Archibalt Macleish'in tatlı mevsim ağaçlann- dan, Giuseppe Ungaretti'nin düşlerinden kurtu- lup gerçeği görme mevsimi geçiyor mu? * Sevda ve hüzün... Ihanet ve kaçış... <J' Yoksul ve varsıl... •'' Işkence ve ölüm... '• Mafya ve siyaset... Jurgis, Şikago'nun yüksek suçlular sınıfını ta- nımıştı artık... Okumaya başladım: "Büyük işadamlarından kurulu bir topluluk, şeh- rin sahibiydi, ama gereken zaman, gereken kuv- veti elinde bulundurabilmek için, şehrin yönetimi bir haydutlar ordusuna teslim edilmişti. Her yıl, bahar ve güz seçimlerinde işadamlan tarafından ödenen milyonlarca dolar bu adamtartn örgütle- ritarafmdan kullanıJırdı. Mitingler düzenlenir, ağ- zı kalabalık, akıllı konuşmacılar kiralanır, bandolar tutulur, havai fişekli geceler düzenlenir, içkistoku yapılır, harcanacak beyannamelere kâğıt parası yatınlır ve on binlerce oy peşin para ile satın alı- nırdı. Işte bu nedenlerden hırsızlar ordusunun bü- tün yıl ayakta kalması, dağılmaması gerekirdi. Or- ganizatörler ve şefler maaşlarını doğrudan doğ- ruya işadamlarından alırlardı. Belediye meclisi üyeleri, kanun yapıcılan, rüşvet olarak; partilider- leri, seçim masraflarından; avukatlar ve meclis üyeleri, maaş olarak; büyük inşaat firmalan, iş karşılığı; gazete sahipleri ise ilan paralanndan ödeıierdi bu maaşlan. Rütbe ve sıraya göre bu or- dunun görevlileri paralannı ya hileli yollardan ya da doğrudan doğruya halkın sırtından sağlarlar- dı. Aynca, polis kuvvetleri, itfaiye, su işleri, birsü- rü elden kaçınlmaması gereken kişiler listesi de vardı ki bunlara da para ödemek gerekirdi. En basit bir ayakoglanından birdaire müdürüne ka- dar bu sürünun içinde kendine yer bulamayanlar içinse ahlaksızlık ve suç dünyasının kapıları ardı- na dek açılmıştı. Insanları aldatmak, dolandır- mak, yagma etmek için lisans verilirdi. Kanun, pazar günleri içki içmeyiyasakladığından, mey- hane sahipleri polisin elindeydiler ve aralannda gereken anlaşmayı yapıyorlardı." • • • Ay kaçıyor, yıldızlar kayboluyor... Haydi bana sevdayı, hüznü, sevgiyi anlat; öz- gürlüğümü geri ver, ellerini umutsuzluğa değil, umuda uzat... Ellerimin erişemediği yerlerde belki aydınlan- mak istiyor yüreğım... Bir kaçışın geride bıraktığı, tek başına ölen sev- da, karanlığın içinden yükselen seslerle birleşi- yor... Senin gözlerinde bir giz yanıyor, el değmemiş... "Şikago MezbahalarTnda Türkiye'nin fotoğ- rafını görüyorum; politikacılarla kan kardeş olan polis şeflerini, topal kemancı "Tekgöz Larry"yi, Jurgis'in kavgalarını, aşklarını masamın üzerine koyuyorum... Kitabı bitiriyorum: "Radikal demokrasinin çıplaklığını örtebilmesi için tek bir yalan bırakmayacağız e/lerinde. Ve on- dan sonra bir akıştır başlayacak. Önüne asla ge- çilemeyecek bir akış, asla geri çekilmeyen bir ka- banş başlayacaktır. Sular ta ki akışını, akarsu- yunu bulana dek yükselecek, her tarafı kaplaya- caktır. Buna karşı konulamayacak... Şikago'nun öfkeli işçileri bir araya toplanacak ve bizim dü- zeyimize erişeceklerdir. Biz onlan örgütleyıp ye- tiştireceğiz; biz onlan işleyeceğiz, önlerine düşüp utkuya ulaştıracağız. Karşı koyanlan yıkacağız, silip süpüreceğizyolumuzun üstüne çıkanlan.. ve Şikago bizim olacak! Şikago bizim olacak! Şik- ago bizim olacak!" „# hckaya(a posta.cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Vatanseverler, insanlar, doğaseverler, toprak erozyonu size sevebileceğiniz hiçbir şey bırakmıyor. T.E.M.A. Türkiye Erozyonla Mucadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklan Koruma Vakfı Tel: (0.212) 281 10 27 / 268 09 85
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle