Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 1998 PA2AR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Doğal Ilaçlar, Yaran ve Modern Tıp
Prof. Dr. AYŞEGÜL DEMİRHAN ERDEMİR/
Uludağ Üniversitesi Tıp Fak. Öğretim Üyesi
H
alk tıbbında doğal kaynaklı kiyi elde etmek için genellikle küçük doz-
pek çok drog (bitkılerdenel-
de edilen ve tedav ıde kulla-
nılan maddeler), yüzyıllar-
dan beri tedavi amacıyla ve
baharat olarak kullanılmaktadır. Halk te-
davıleri, bugün de geleneksel olarak uygu-
lanmakta. Ancak bunlann yararlı ve zarar-
lı etkıleri modem tıp tarafından araştınlır-
sa, kullanılabılecek olan droglan fabrikas-
yon tipinde piyasaya çıkarabilmek, ınsan-
lığa yararlı bir uygulama olacaktır. Genel
olarak denilebilir kı bitkısel droglarda bu-
lunan etkili bileşiklerin hastalıklan iyi et-
mekte gösterdikleri etki mekanizması çok
değişık ve karmaşık olması nedeniyle he-
nüz tam olarak bılinmemekle beraber bir
ftzikokimyasal olaylar topluluğu olduğu ve
burada özellikle enzim sistemlerinin rol
aldığı anlaşılmıştır. Etki. drogun taşıdığı et-
kili maddeye, miktanna, alan kişınin fizik-
sel yapısına, etkili maddeye karşı olan tep-
kisine, ilaç şekhne, verilme yoluna vb. bağ-
lı olarak meydana gelmektedir. lstenen et-
larda başlamak, istenen etki elde edildiği
zaman hastalık belirtileri kayboluncaya
kadardevam etmek, kusma, ishal, baş dön-
mesi gibi yan etkiler görülünce ilacı kes-
mek uygun yoldur.
Bitkisel droglarda etkili saf bileşiklere
oranla tedavi dozu ile letal doz (ölüm mey-
dana setiren miktar) arasındaki mesafe ol-
dukça geniştir. Böylece bitkisel droglar ile
zehirlenerek ölüm olasılığı, saf etkili mad-
delere oranla çok daha azdır. Bu nedenle,
halk arasmda etkili madde yerine, bitkisel
droglann kuJlanılmasmın daha uygun ola-
cağı düşüncesi yaygındır.
Bugün halk ilaçları ile tedavide göz
önünde rutulması gereken en önemli du-
rum, tedavi edilmek istenen hastalığın ta-
nısıdır. Nitekim ishal, kabızhk, mide bu-
lantısı, kann ağnsı, sinirlilik gibi bazı du-
rumlar kolaylıkla fark edilebılirse de bun-
lann hangi nedenlerden ilen geldigini an-
cak bir hekim saptayabilir. Eğer herhangi
bir hastalık belirtisi bitkisel birdrog ile kı-
sa bir sürede tedavi edilemezse hemen bir
doktora gitmekte yarar vardır.
Bugün bitkisel droglann değeri bazı he-
kimlertarafından küçümsenmektedir. An-
cak halk arasında da fazlaca bir kullanım
durumugörülmemektedir. ishal, kabızhk,
soğuk algınlıği, nezle, sinirli olma, yor-
gunluk ve hafıf sindirim bozukluklan gi-
bi bazı rahatsızlıklarda bitkisel droglar ile
iyi sonuçlaralınabilir. Yineağır hastalık du-
rumlannda hekim kontrolü ve tedavisi ge-
rekir. Bu arada tıbbi bitkiler ile tedavıden
olumlu bir sonuç alabilmek için, tedaviye
en az bir hafta düzenli olarak devam edil-
mesi gerekir ve bunlann etkileri yavaş ve
uzun sürelidir. Bugün bütün dünyada bit-
kisel kökenli ilaçlann kullanılmasma doğ-
ru bir gidiş vardır. Bitkisel kökenli ilaçla-
ra hazırilaç adı da verilmekte olup bunla-
nn tıcarete çıkanlabılmeleri çok sıkı bir de-
netimden sonra gerçekleştirilmekte ve bu
görevi de birçok ülkede sağlık bakanlık-
lan üstlenmektedir. Halk saglığını korumak
yönünden tıbbi spesialitelerde 3 önemli
özellık aranmaktadır. Bu özellikler; etkın-
lik, zararsızlık ve kalitedir. Bu konulan
sağlamak için bütün ülkeler, birçok yasa
çıkartmış ve bazı kararlar almıştır. ülkemiz-
de ise halk saglığını korumak, yerli bitki-
sel droglann dış satımını kolaylaştırmak ve
bitkisel kökenli ılkel maddelerden etkili,
zararsız ve kaliteli hazır ilaçlar yapımını
sağlamak için ilk çalışmalar 1980'li yıllar-
da başladı. Bu konu ile ilgili olarak kuru-
lan komisyon, 1985'te bitkisel kökenli far-
masötık spesiahtelerin saüşa çıkanlabilme-
si için gerekli iznin alınma ve bitkisel drog-
lann satış koşullannı saptayan yönetmelik-
len hazırladı. Böylece bitkisel kökenli far-
masötik spesialıtelerin yapım. satış ve kont-
rolleri ile ilgili çok önemli kararlar alındı.
Görülüyorki dikkatli bir sistematik ça-
lışma ve inceleme ile bitkisel kökenli drog-
lan preparat halinde piyasava sunmak, halk
sağlığı açısından çok yararlı olacaktır. Bir-
çok ülkede doğal ilaçlann kullanılmasma
doğru bir eğilim vardır. Türkiye'de ise bu
eğilim öbür ülkelere göre azdır. Ancak son
yıllarda zencefıl, atkestanesı, çığdem to-
humu, nane gibi bazı bitkisel maddeler
ilaç halinde piyasaya sunulmuştur.
lnsan. her zaman bazı olağan hastalık-
lara yakalanabilir. Ateş, boğaz ağnsı. so-
ğuk algınlığı, kızamık. mide rahatsızlığı.
başağnsı vb. gibi kimi rahatsızlıklar evde
bazı droglarla tedav i edilebılirler. Nitekim
bu tip rahatsızlıklar ıçın hemen bir dokto-
ra gitmek ve vereceği ılaçlan uygulamak
yerine. mutfak raflannda bulunan kuru-
tulmuş bitkıJeri kullanmak gerekir. Ancak
bu tip bitkiler, bahçede de yetıştirilebilir.
Böylece bunlann taze olanlan da kullanı-
labılir. Aynca yine evde basıt rahatsızlık-
lar içm bazı yöntemler kullanılabilir. Ate-
şi düşürmek için nemli bir havlu kullan-
mak. gece öksürüğünü azaltmak amacıy-
lagöğse ılık zeytınyağı ile masaj, tedavi edi-
ci bazı yöntemlerdır. Bu tıp uygulamalar,
binlerce yıldır halk arasında kullanılmak-
tadır. Eğer bir sağlık sorunu ciddi boyut-
lara ulaşırsa, o zaman doktora gidilebilir
ve bu tip tedavilerin etkinJiği sorulabilir.
Ülkemizde pek çok bitki doğal olarak bu-
lunmakta ve bunlann bir kısmı yüzyıllar-
dan ben halk tedav ilerinde kullanılmakta-
dır. Bu bakımdan bunlann yararlı ve za-
rarlı yönleri laboratuvarlarda araştınlarak
bazı sonuçlara vanlırsa doğal kaynaklı ilaç-
lan fabrikasyon halinde piyasaya sunmak
ve halkın tedavisi için kullanmak önemli
bir adım olacaktır.
ECumhuriYet
kitap kulübü
CAĞytOGLU Sergi Salonu
AĞUSTOS AYi ETKİNÜKLERİ
FOTOGRAF SERGISİ
20Ağustos -2QEylül Her Gün Saat:10.00-18.00
LÜTFÜ DAĞTAŞ
(Çocuk Böbrek Vakfı Yaranna)
Adres: Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu Tel:514 01 96
ARADA BİR
VEDAT GUNYOL
Servetü Saman Tutkusu!
"Hiçkimse, ısterse karvn olsun, kendinden zen-
gin değildir" diyor Dağiarca dostum. Ben bu di-
zeye haddim olmayarak daha sözcüğünü ekleyip
bir açıklık getiriyor ve şöyle yazıyorum:
"Hiç kimse, isterse karun olsun, kendinden da-
ha zengin değildir."
Nicedir bu anlam dolu dize açısından bakıyorum
sağıma, soluma, önüme, arkama, zenginlere, yok-
şullara, ünlü ünsüz kişilere. Değil mi ki, insanlan-
mızın zengini de yoksulu da aynı kumaştan yapıl-
mış, eti kemiği ile birbirinin tıpa tıp aynıdırlar. O za-
man, bedensel aynlıklar dışında, yalnız ve yalnız
kafa ve beyin katında bir ayrım çıkıyor ortaya.
Bakıyorum da, zenginin zengini kadınlı erkekli bir
sürü insan, afralar tafralar içinde, dar gelirli yurt-
taşlara yukandan bakıyorfar. Haklarıdır, dar gelir-
lilerin seslerini yükseltmedikleri sürece!..
Zengin olma diye birtutku iyiden iyiye sarmış top-
lumun her kesimini. Aslında hiçbir kişisel değeri ol-
mayan, açıkgöz ınsanların akıl almaz varlıklara
ulaşmalan karşısında; her sıradan ya da sıradışı yurt-
taşımız da zengin olmak isteyecektir. Ne var ki bu
isteğin gerçekleşmesinin, yalan dolana, hırsızlığa,
cinayetlere mal olacağının bilincine varınca, tutku-
lannı gemleyebilecekler mi ya da böyle bir isteğe
bel bağlayacaklar mı? Orasına Rufailer kanşır.
Zengin olma tutkusu'nu, bu ülkede, yani ülke-
mizde hiç kimse Aziz Nesin (dostum, bunu övü-
nerek söylüyorum) kadar hakkıyla dile getirme-
mîştir Kaç gündör Aziz Nesin'ın Delller'tni okuyo-
rum. Bu deliler arasında, herkesten önce kendisi
var, ben vanm, sen varsın, o var, varoğlu vanz iş-
te. Böyyüklerimizden biz küçüklere kadar, inanıl-
maz küçük ve gülünç yanlanmızla... Çoğunlukla akıl-
sız, daha doğrusu taşkafalıların oluşturduğu bir
toplumda (toplumumuzda) insan, istediği kadar
kültürtü olsun, delileşmeyip de ne yapar, a dostlar
söyler misiniz bana. Ben bir deliyim. Aziz Nesin'in
delilerinden biri... İnsan delirmeden, deliler toplu-
munda yaşayabilir mi?
Burada, büyük hümanist Erasmus'un Deliliğe
Övgü, aslında yergi adlı kitabını anımsayıverdim.
Aziz Nesin de, onun gibi, delilere övgüyle yergiyi
bir arada dile getiren bir ökedir (dehadır) bence.
Şimdi onun zengin olma hastalığını dile getiren ya-
zısından yaptığım bir alıntıyla size hoşça kalın di-
yeceğim.
"Bu zengin olma hastalığını düşündüm. Zengin
olma tutkusu bir ruh hastalığıysa (delilikse) ülke-
mizde kaç yüz, kaç bin böyle deli var. Ama onlar
zengin olup, tutkulannı gerçekleştirdikleri, başar-
dıklan için artık deli sayılmıyorlar, üstelik toplum-
da saygınlık da kazanıyorlar. Ne var ki, zengin ol-
ma tutkusu denilen ruh hastalığı, öyle birdoymak
bilmeyen oburluk ki, ne denli zengin olunsa, yine
de doyma bilmiyor. Hasta zenginleştikçe iştahı
artıyor."
Bu satırlan, Bayan Şaibe diye anılan, inanılmaz
birpişkinlik içinde, başlangıçta din bezirgânlanna
karşıyken, sonradan, kişisel kaygılarta irticacılann
kucağına atılan bayana sunuyor ve bu yazımı, çok
sevdiğim dostum Edip Cansever'in şu dizesiyle
noktalamak istiyorum: "Zengin de olsan, yoksul-
luğun gitmez...'
ECumhuriYet
kitap kulübü
TAKSİM Sergi Salonu
AĞUSTOS AY! ETKİNÜKLERİ
DİNLEIİ
23 Ağustos PazarSaat:18.00
NURŞENASLAN
HAKKIÇOPUROĞLU
Çevredfik Bir Yaş«n (Movi Düşler)
IstıKai Cad (Aksanat karşısı) Taksım Tel:252 38 81/82
Kıyafet Devrimi
Yrd. Doç. Dr. MUSTAFA ESKİ
Gazi Ünnersitesi Kastamonu Sağlık Yüksekokulu Müdürü
B
ugün 23 Ağustos, Atatürk'ün Kı-
yafet Devrimi'ni açıklamak üzere
Kastamonu'yagelişinin 73. yıldö-
nümüdür. Cumhuriyet döneminde-
ki değişimlerin en önemlilerinden
birisi de giyim-kuşam dediğimiz Kıyafet Dev-
rimi'dir. Atatürk bu konudakı düşüncelerini açık-
lamak üzere 23 Ağustos 1925 sabahı Anka-
ra'dan hareket etmiş ve akşam saatlennde Kas-
tamonu'ya gelmiş ve coşkun sevgilerle karşılan-
mıştır. O, bir hafta kadar bu çevrede dolaşarak
vatandaşlarla konuşmuş; ekonomi, tanm, dış ti-
caret, kredi kullanımı, eğitim, çağdaşlaşma ve
kılık-kıyafet konulannda önemli açıklamalarda
bulunmuştur. Çağdaş Türkiye'nin hedeflerini
çizen önemli sözlerini yine bu çevrede söylemiş-
tir.
Bilindiği gibi Kastamonu, Kurtuluş Savaşı
boyunca Atatürk'ü gönülden desteklemiştir.
Samsun'a çıkışından birkaç gün sonra, 15 Ha-
ziran 1919'da Açıksöz gazetesi yayın hayatına
başlamış; aydmlar ve gençler bu gazete çevre-
sinde toplanmışlardır. İlk sayısından itibaren
Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye yanlısı bir po-
litika izleyen Açıksöz, bu tutumunu savaş süre-
since ve daha sonraki yıllarda da cumhuriyetçi
bir çizgide devam ettirmiştir. Yine bu cevrenin
eli silah tutan insanlan cepheye koşmuş; geride
kalan yaşlılarve özellikle kadınlar. denizyoluy-
la Inebolu'yagelen binlerce sandık silah ve cep-
haneyi her türlü zorluğa rağmen cephelere taşı-
mışlardır. Aynca başka yerlerde görülen isyan
ve benzeri hareketler bu çevrede hiçbir şekilde
olmamıştır. Atatürk'ün nazannda her zaman
Kastamonu'nun özel bir yeri ve değeri olmuş-
tur.
Atatürk, Kıyafet Devrimi ile ilgili açıklama-
lannı Kastamonu'da yapmakla Kurtuluş Sava-
şı'nda büyük özveriler gösteren bölge insanla-
nna Cumhuriyet devrimlerinin en güzellerin-
den birini armağan etmiş ve bir anlamda onla-
n ödüllendirmiştir.
Atatürk, Kastamonu ve ilçelenndeki konuş-
malannda kılık-kıyafet konusuyla beraber hal-
kın geçim sorunlanna ve ekonomik konulara
da değinmiştir. Söz gelimi belediyeyi zıyaretin-
de tüketici değil üretici olmayı öğütlemiş ve
Çiftçiler Birliği'nın fahn başkanlığını kabul et-
miştir. Kıyafet konusunda ise. fes giyen bir ki-
şiyi işaret ederek, biz her yönden medeni insan
olmalıyız, acılar gördük, bunun sebebi dünya-
nın vaziyetini anlamadığımız içindir; fikrimiz,
zihniyetimiz medeni olacaktır demiştir.
Onun Kastamonu'daki son konuşması her
yönden büyük bir anlam içermektedir. Atatürk
burada çağdaş uygarlığa ulaşmayolunda önem-
li mesafeler alındığını, ancak asırlardanberi de-
vam eden olumsuz çabalann ulusumuzu geri
bıraktığmı, fakat milletin şuurunun sağlam ve
ilenye dönük olduğunu söylemiştir. Gerçek dev-
rimcilenn degişim yaparken milletin eğilimle-
nni bilmelerini ve bunu dikkate almalan gerek-
tiğini vurgulamıştır. O. "Efendiler, vapüğımtz ve
yapmakta olduğumuz inkılapların gavesi Türki-
ye Cumhuriveti halkını tamamen asri ve bütün
mânâ ve eşgalivle medenî bir he>et-i içtimaiye ha-
line irsaJ etmektir" demi!, ve burada esas ama-
cın çağdaş bir toplum yaratmak olduğunu açık-
ça dile getinniştir.
Hurafeler konusuna da değinen Atatürk; tür-
belerden, yalancı evliyalardan, ölülerden yardım
dilemenin uygar toplumiar için bir kusur oldu-
ğunu belirtmiştir. Tarikatlann amaçlanna da de-
ğinen Atatürk, şeyhlerin irşadıyla maddi ve ma-
nevi saadet arayacak kadar ilkel insanlann uy-
gar Türkiye toplumunda bulunmasını asla ka-
bul edemeyeceğinı ıfade etmiş ve şunlan söy-
lemiştir: "Efendiler ve e>
r
millet, rvi biliniz ki
Türkiye Cumhuriveti şeyhler. dervişler, mürid-
ler, nıensuplar memleketi olamaz. En doğru ve
en hakiki tarikat tarikat-ı medenrvedir." O, bu
sözleriyle ülkemiz için en doğru ve gerçek yo-
lun uygarlık yolu olduğunu belirtmiş ve aynca
medeniyetin emir ve talep ettığıni yapmak in-
san olmak için yeterlidir demiştir.
ECumhuriyet
kitap kulübü
Taksim Sergi Salonu
AĞUSTOS AY! ETKİNLİKLERİ
SÖYLEŞİÜ İMZA GUNU
25 Ağustos Salt Saat:18.00-20.00
MEHMET FARAC
Kitabını imzalayacak ve okurlarıyla söyleşecek.
Ishklal Cad. (Aksanat karşısı) Taksım Tel:252 38 81/82
DUMLUPINAR ÜNİVERStTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
} 1998-1999 Eğitim öğretim yılı 1. döneminde ens^lumüzün asağıdaki Anabılım Dallan-
İıa sınavla yüksek lisans öğrencisi ahnacaktır j ,,,„,,
KONTENJAN YABANCI
YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS UYRUKLL'
INŞAAT MÜHENDİSLIC1 ANABİLİM DALI
Zemin Mekaniği Ulaştırma 5
MADEN MÜHENDİSLİĞ1 ANABİLİM DALI
Cevher Hazırlama 4
Maden tşletme 4
ELEKTRtK-ELEKTRONlK MÜH. ANABİLİM DALI
Haberleşme 5
MAKİNA MÜHENDİSLİGI ANABİLİM DALI
Enerji 6
MATEMATlK
Uygulamalı Matematik 5 3
BIYOLOJİ
Botanik 4
Genel Bıyoloji 4
FİZlK
Katıhal Fizığı 5 3
BAŞVURUDA İSTENILEN BELGELER
1. İlgili alanda (4 yılhk) lisans diploması veya resmi onaylı mezuniyet belgesi (Yabancı
uyruklu adaylar için) YÖK'ten alınan denklık belgesi
2. Lisans öğrenimine ait not durum belgesi. (Genel not ortalamasını belirtir şekilde ve
resmi onaylı).
3. tki adet vesikalık fotoğraf
4. Nüfus cüzdanı sureti
5. Özgeçmiş
6. LES Sonuç Belgesi (%20 ağırlıkla bilim sınavmın değerlendirilmesinde dikkate alı-
nır).
7. Başvurmak istediği programı belırten form dılekçe (Enstıtüden temin edilecektır.)
8. Plastık dosya
Öğrencı adayİan ön kayıt içm 01 Eylül-14 Eylül 1998 tarihi saat 17.00'ye kadar ıstenilen
belgelerle Dumlupınar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstıtüsü'ne (Merkez Kampüsü Tavşanlı
Karayolu 10. km. Kütahya adresine) şahsen başvurmalan ve başvuru formunu doldurup ön
kayıt yapmalan gereklıdir.
Mektupla başvurular ışleme konmayacaktır. Yüksek lisans yabancı dil (lngılizce) sınav-
ları 17 Evlül 1998 Perşembe günü saat 10.00'da, bıhm sınavı aynı gün 14.00"de Dumlupı-
nar Üniversitesi Mühendislik Fakültesı'nde vapılacaktır.
DUMLUPINAR ÜNlVERStTESl REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Lisansüstü Eğitim
a) Ilgılı alanda dört yılhk yüksek öğretim kurumunu bitirenler yüksek lisans programlan-
na,
b) ilgili alanda yüksek lisans eğitımini tamamlayanlar doktora programına müracaat ede-
bileceklerdir
Yüksek Lisans Programlan
Anabilim Dalı Bilim Dalı Kontenjan
lşletme Muhasebe-Finansman 10
lşletme Yönetım-Organizasyon 1. grup 10
lşletme Yönetim-Organizasyon 2. grup * 40
tktısat - . 10
Kamu Yönetimi " 10
Tarih - 10
Türk Dıli ve Edebiyatı - 10
Beden Eğitimi ve Spor - 10
Doktora Programı
Anabilim Dalı Bilim Dalı Kontenjan
Iktisat - 5
(•) Ancak, dört yılhk lisans eğitimi yaptığı daldan farklı bir dalda yüksek lisans öğremmi
yapmak isteyen adaylar, işletme (yönetim-organızasyon) 2 grup programına başvurabıle-
cekler ve branşlanna göre yüksek lisans dersleriyle beraber lisans tamamlama derslen de
alacaklardır.
c) Bütün programlara oelli seviyede yabancı dil bilgisı olanlar başvurabıleceklerdir. Bu
amaçla, adaylar bilim sınavı öncesi Yabancı Dil Yeterlik Sınavı'na alınacaklardır Yabancı
Dil Yeterlik sınavı lngilizce'den yapılacaktır. Kamu Personelı Yabancı Dil Sevıye Tespıt
(lngılizce) sınavından en az 50 (elli) alanlar veya bu düze>e denklıği ilgili Enstıtü Yönetım
Kurulu tarafından onaylanan belgeyı getirenler yüksek lisans yabancı dil gınş sınavından.
Kamu Personelı Yabancı Dil Sevıye Tespıt (lngılizce) sınavından en az 60 (altmış) alanlar
veya bu düzeye denkliğı ilgili Enstıtü Yönetim Kunılu tarafından onaylanan belgeyi geti-
renler Doktora yabancı dil giriş sınavından muaftutulacaklardır.
d) Lisans öğrenimini yurtdışmda yapanlar Yükseköğretım Kurulu'ndan alacakları denk-
lik belgesıni getireceklerdir e) Lisansüstü Eğitıme Ginş (LES) sınavma katılmayanlann
müracaatlan kabul edilmeyecektir. Değerlendirme sırasında (LES) sınav sonucu %20 ağır-
lıkla göz önönüne ahnacaktır. f) Müracaatlar şahsen yapılacaktır. Posta ile yapılan müraca-
atlar kabul edilmeyecektir. Istenen Belgeler 1 - Müracaat etmek istediği programı belirtir
dilekçe ve özgeçmiş, (Enstıtüde matbu form olarak bulunmaktadır.) 2- a) Yüksek lisans
programlanna müracaat edecek adaylar için lisans diploması veya mezuniyet belgesinin as-
lı veya noter onaylı sureti, b) Doktora programına başvuracak adaylar için lisans ve Yük-
sek Lisans Diploması veya Mezuniyet belgesinin aslı veya noter onaylı sureti, 3- a) Yük-
sek Lısansa müracaat edecek adaylar için Lisans Transknpti (Not Çızelgesi) aslı veya Noter
onaylı sureti, b) Doktora programına başvuracak adaylar için Lisans ve Yüksek Lisans
Transknptleri (not çizelgesi) aslı veya Noter onaylı sureti, 4- LES sınavı sonuç belgesi aslı
veya noter onaylı sureti. 5- Nüfus Hüvıjet Cüzdanının arkalı önlü onaylı fotokopisi, 6- Sı-
nav başvuru ücreti makbuzu, 7- Bir adet kapaklı tellı plastık dosya. 8- 2 adet vesikalık yenı
çekılmiş fotoğraf. Müracaat Tanhı ve Yen: Müracaatlar, 01-14/09/1998 tanhleri arasında
Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Germiyan Kampüsü-Kütahya adresine
şahsen yapılacaktır. Basın: 40160
MALATY/fcİŞ MAIÖCEMESİ'NDEN
Dosya: 1998/15 .
Davacı SSK Genel Müdürlüğü vekili Av. Beyhan
Gökuç tarafından davalılaj Yusuf Kendirli, Faruk
Tuttokmağı ve Nevzat Sanca aleyhlenne açılan
120.185.374 TL'lik rucuen alacak davasının mahke-
memizde yapılan açık duruşması sırasında verilen
ara karan uyannca; Davalılardan Nevzat Sanca (Ala-
ca) tüm aramalara rağmen bulunamadığından adına
çıkartılan davetiye teblığ edilememış, gazete ilanı ile
tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla,
Davalı Nevzat Sanca (Alaca)nın 22.9.1998 günü
saat 10.15'teki duruşmaya gelmediği veya kendisini
bir vekil ile temsil ettirmediği takdirde yargılamaya
yokluğunda devam olunacağı ve karar verileceği hu-
susu tebligat yerine kaim olmak üzere ılan olunur.
Basın: 24316
•u BODRUM'DA
ranıte TATtLİN
9iouse YENI ADI
Lüks odalan, zengin mutfağı. sosyal aktiviteleri,
uzman kadrosu ve BodrutrTun rüya kadar güzel
manzarasıyla sizlere ke>'ifli bir tarrl ımkanı
sunuyoruz. 4* kafite 5*hizmet.
Tel: 0252 316 19 90 Faks: 0352 316 14 03
Kadıköy Ahkaını Şahsiye Davalanna Bakmakla
Görevli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
1997'793 VasıTay.
Mahkememizce verilen 23.6.1998 tarih ve 1997793
Esas, 1998/522 Karar sayılı ılamı ile, Ardahan, Çıldır.
Başköy, C: 00701. SN:11. KSN: O3'te nüfusa kayıtlı
bulunan hükümlü Nebahat Karasu MK'nin 357. nîad-
desı gereğince vesayet altına alınmış ve kendisine lstan-
bul Barosu avukatlanndan 16568 sıcıl nolu Av. Nazıle
Tazegül (Aydogdu) vası tayın edilmiştir. Ilan olunur.
1.7.1998 Basın: 40134
"Bir Numaralı Kapılar"
Kultürel, tarihsel, sosyal ve turıstik özellikleriyle,
Eskı Dünya'nın görkemlı kentlerının kapısını
CTV'de aralayın.
MctvB U G Ü N 2 1 : 5 0
B E L G E S E L