Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19AĞUSTOS1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Baykal Kosova'ya
• A.NKARA(AA)-CHP
Genei Başkanı Deniz
Baykal, Kosova'da Sırplann
Kosovalılara karşı
sürdürdüğü kıyım ve zulmü,
Amavutlar ile Sırpiar
arasında yaşanan dramı
yerinde incelemek ve
yetkililerle görüşmek üzere
Kosova'ya gidiyor. Geziye,
Baykal'ın yanı sıra Genel
Başkan Yardımcısı Bülent
Tanla ile MYK. üyeleri
Mehmet Sevigen ve
Kırklareli milletvekili Irfan
Gürpınar'ın katılacaldarı
öğrenildi.
fipevdeki işçilere
destek
• ANKARA(AA)-CHP
MYK üyesi ve Ankara
millervekili Yılmaz Ateş ile
Keçiören Belediye Başkanı
Turgut Altınok, Hizmet-lş
Sendikası'nm Büyükşehir
Belediyesi'nde başlattığı
grevin 15. gününde,
Kızılay'daki başkanlık binası
önünde grevci işçilere destek
ziyaretinde bulundu.
Güpbüz'den yeni
yasaya tepki
• İsfanbuJ Haber Servisi -
Sanatçı Sadık Gürbüz, Gelir
Vergisi Yasası'na yapılan
eklemede sponsorlann teşvik
edilmesinde bu destekten
halk müziğinin
) ararlandınImamasını
kmadı. Gürbüz, halk
müziğinin, kendi haline
bırakıldığmı öne sürerek,
"Son gelişme de bunun son
örneği. Osmanlı kültür ürûnü
müzik teşvik görürken,
halkın temsilcileri (!) halk
müziğine sponsorluğu teşvik
içine almıyor" dedi.
Ortalama
yükseltme sınavı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Lise 1. sınıf
öğrencilerinin girebilecekleri
2. Ortalama Yükseltme
Sınavı, Ankara'da 2-13 Eylül
tarihleri arasında yapılacak.
llköğretim okullannda
başansız olan ögrenciler ise
8-9 Eylül 1998tarihlerinde
ikinci bir kurula (şartsız
kurul) airebilecekler.
Yesil'kı adamları
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-"Yes.il' kod adlı
Mahmut Yıldınm'ın adamı
olduğu belirtilen 'Zaza
Ferhat" adıvla tanınan Ferhat
Dopdoğru adına iş yaptıkları
öne sürülen Ahmet Metin
Kılıç ile Burak Demirci silah
zoruyla para toplama
suçundan tutuklandı.
Jandarma
ehrtleri Anıtt
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Görevleri başmda
yaşammı yitiren jandarma
personelinin anısına
yaptınlan "Jandarma
Şehitleri Anıtı" dün törenle
açıldı. Ankara Lodumlu'daki
Jandarma Komutanlığı'nda
yaptırılan anıtın açılışmı
Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Fikret Özden
Boztepe yaptı.
İP'den açıklama
• İstanbul Haber Servisi -
Işçi Partısi Kartal llçe
Başkanı Tayfun Tabakoğlu,
DYP Yalova Milletvekili
Cevdet Aydın'ın sahip
olduğu, Kartal 'daki Dokuz
Palmiye Konutlan için 63
dairelik fazla ruhsat
verildiğini ve bu konutlann,
imar yoluna tecavüz ettiğini
sövledi.
Başbakan Yardımcısı Ecevit; seçim, ittifak ve istikrar tartışmalannı Cumhuriyet'e değerlendirdi
'Erteleme olacak şey değiF
• DSP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit,
seçim karannı boşuna almadıklannı söyleyerek "Belirsizlik bitsin
diye seçim karan almadık mı" dedi.
•İttifak tartışmalannı da değerlendiren DSP lideri, şeriatçı cephe
olarak tanımlanan 'Otağtepe buluşması' için "Otağtepe'dekiler
halkın tepkisi üzerine geri adım attı" yorumunu yaptı.
TÜREYKÖSE
ANKARA - Başbakan Yardım-
cısı BülentEcevit genel seçimlerin
ertelenmesi girişimleri konusun-
da, "Olacak şey degü. Millet belir-
sizlikten kurtulsun diye seçim ka-
ran alındı. Konunun yeniden gün-
deme getirilmesinin ciddiyet ve so-
rumlulukla bağdaşır yanını gör-
müyorum" değerlendirmesini
yaptı. Ecevit, "Genelseçimlerden
istikrar çıkmaz. FP yine birinci
parti olur, tabio değişmez" kaygı-
lanna "Tıpadp ayıu tablo çıkmaz.
Halk istedigi gjbi oyunu kuJlanır.
Halk şu aşamada ovlannı dağıt-
makta yarar görüyor. Biz olabildi-
ğince toparia>alım diye çaba gös-
tereceğiz. Ancak paniğe kaptlma-
nın gereği yok" sözlerıyle karşı
çıktı. Ecevıt aynca, merkez sağ-
daki 5 parti lidennin ittifak gırişi-
mınden "halkın tepkisi üzerinege-
ri adım atmaya başladıklannı"
söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit, son siyasal gelişmelerle il-
gili olarak Cumhuriyet'in sorula-
rtnı yanıtladı. Ecevit'e sonılanmız
ve yamtlan şöyle:
- DTP lideri Hüsamettin Cindo-
ruk, genel seçimlerin ertelenmesi
girişimleri çerçevesinde lideriere
bir mektup gönderdi. Bu girişim-
leri nasü değeriendiriyorsunuz, er-
teleme olabilir mi?
- Olacak şey degil. 3 genel baş-
kan Istanbul'da toplandık. 18 Ni-
san'da iki seçimin bir arada yapıl-
masını. üzerinde tartışmaya bile
yer olmadan kararlaştırdık. Bu ka-
rar yetkili organlanmızdan geçti.
Artık seçimlerle ilgili belirsizliğin
ortadan kalkmış olacağını umu-
yordum. Hemen arkasından yeni-
den gündeme getirildi. Doğal ola-
rak iki seçimin bir arada olması-
nın birtakım zorluklan var. Ancak
şu da var: Şimdiden bir seçim at-
mosferine girildi. Bir süre sonra
bunun yönetime olumsuz yansı-
malan - her ne kadar önlemeye ça-
lışsak da- olacaktır. Ondan sonra
bir düşük profilli hükümet döne-
mı yaşanacak. Birkaç ay işler he-
men hemen tamamen duracak. Ye-
rel seçimler bitecek, arkasından
genel seçimler için kampanya baş-
latılacak. Yani Türkiye'nin bir yı-
lı heba olup gıdecek. Önce yerel
yönetim seçimleri, birkaç ay son-
ra genel seçimler, bu arada hükü-
met nasıl kurulacak, bunlann dü-
şünülmesi lazım.
-ANAPsözcüleri,genel seçimle-
rin ertelenmesinin ekimde konu-
şulup karara bağlanabilecegini
söylüyor._
- 0 zaman biz boşu boşuna o
karan aldık. Millet belirsizlikten
kurtulsun diye Meclis onayına
sunduk, Meclis'in karanndan geç-
ti. Ondan birkaç gün sonra konu-
nun yeniden gündeme getirilmesi-
nin ciddiyet ve sorumlulukla bag-
'Seçimi
erteleme
cephesV
genişliyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- DTP Genel Başka-
nı Hüsamettin Cindoruk'un
başlattıgı ve Cumhurbaşkanı
Süİeyman Demirel' in sürdür-
düğü "millervekili genel se-
çünlerinin ertelenmesi" giri-
şimi, ANAP'tan da destek
bulmaya başladı. Tanm ve
Köyişleri Bakanı Mustafa
Taşar, iki seçimin aynı anda
yapılmasmın sakıncalı oldu-
ğunu belirterek "CHP'den
bir öneri gelirse yeni bir de-
ğeriendirme yapanz" dedi.
Seçim tarihı konusunda ilk
uzlaşma 18 Nisan'dı. Daha
sonra 25 Nisan olarak öneri
hazırlandı ancak komisyon-
da 18 Nisan olarak belirlen-
di ve Meclis'te kabul edildi.
DTP Genel Başkanı Cindo-
ruk'un milletvekili seçimleri-
nin ertelenmesi önerisi önce
Başbakan Mesut Yılmaz ta-
rafından destek bulmuştu.
Cumhurbaşkanı Demirel
de dün Sabah gazetesinde y-
er alan açıklamasında, "Çtf-
te seçim, partilerin işini zor-
iaştınyor. İkisinin ayn yapıl-
masıiyioJurdu" dedi. Demi-
rel'in sözleri siyasi kulisler-
de, "Demirel,seçimleri kendi
görev süresinin bitimine ka-
dar ertelermek istiyor. Bu sü-
re içinde başkanlık sistemine
geçilmezse yeniden sivasete
dönmeyi amaçlıyor* yorum-
lanna neden oldu.
Milli Savunma Bakanı Is-
met Sezgüı, "Dünyanın hiç-
bir yerinde iki seçimin bir
arada yapddığı, 8-10 sandık
konulduğu Türkiye'nin dtşm-
da ülke yoktur. "Sen seçim-
den kaçıyorsun ben kaçmı-
yorurn" gibi sözterle 1995'te
yapılan seçimin ülkeyi ne ha-
le getirdigi görüldü" dedi.
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı tbrahimYaşarDede-
lekde "Eğer haik bazı zor-
luklara kadanmak zorunda
kalacaksa bu karar tarüşıla-
bilir. Seçime kabhm bile dü-
şebiiir. Seçim karan, Meclis
ekimde açıldığında yeniden
gözden geçiriiebilir" dedi.
FP Genel Başkanı Recai
Kutan ise seçim karannın
TBMM'de kabul edildiğini
belirterek Türkiye'nin en er-
ken zamanda seçime giderek
seçim havasından kurrulma-
sı gerektiğini söyledi.
Ağariar'ın düğününe Galatasaray ve Fenerbahçe kulüp başkanlan, Galatasaray Teknik Direktörii Fa-
tih Terim ile Galatasarayu futbolcular Hakan Şükür, Arif ve Hakan Ünsal katüdılar.
Olağanüstü önlem alan polise teşekkür etti
AğarD
HATİCE TÜNCER
KEREM LLGAZ
Eski Adalet ve^lçışlen Bakanı,,.
DYP Elazığ Mü%yekili ve Susur».
luk davasında "Cüriim işlemek
amacıyla tesekkül oluşturmak" su-
çu sanığı .Mehmet Ağar. Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel'in töre-
ne katılmamasını değerlendirirken
"Gelen de sağ olsun, gelmeyen de"
dedi. Ağar düğün nedeniyle îstan-
bul'da olağanüstü önlem alan poli-
Tolga ve Öziem Ağar.
sede teşekkür etti.
Tolga Ağar ve Özlem Altmdağ' ın
düğünü nedeniyle önceki gün ak-
şam saatlennden ıtıbaren Boğaz
Köp^isü'ne çok sayıda çevik kuv-
vet ekibi yerleştirilerek Yurttaş Gi-
rişimi'nin olası bir eylemine karşı
önlem alındı. Trafik ekipleri düğü-
nün gerçekleştirileceği Çiftehavuz-
lar'daki Büyük Kulüp'e gelen Mer-
cedes ve Grand Cherokee"lere yol
açmak için yoğun çaba sarf ederken
içeri alınmayan gazeteciler ise da-
vetlileri görüntülemek için yanştı.
Yoğun trafik nedeniyle bunalan ve
araçlannı park edemejen yurttaş-
lar, gazetecilere "Bu çetedlerideğü,
şu düğün nedeniyle btze çektirilen
çileteri çekin" diye dert yandılar.
Düğune gelen davetliler güven-
lik kartlanyla içeri girerken genel-
likle medyadan kaçmayı tercih et-
tilen ancak ünlü işadamı Sakip Sa-
bancı gazetecileri kırmayarak el
salladı. Bir polis minibüsüyle geti-
rilen İstanbul Emniyet Müdürü Ha-
san Özdemir'in çelengi polis me-
murlan tarafından özenle içeri ta-
şındı. İbrahim Tathses'ın ücretsız
Düğüne alınmayan medva ordusu Büyük Kulüp'ün kapısında bekledL
kırgıııçıktığı, SibelCan'ın dagecegeç sa-
atlerde Rumelihisan konserinden
sonra sahne aldığı düğüne yaklaşık
150Okişikatıldı.
Cumhurbaşkanı'nın, nikâh şahıt-
liği yapacağı belirtilen düğüne gel-
memesi üzerine eski Içişlen bakan-
lanndan Nevzat Ayaz, Demirel'in
yerine şahıtliği üstlenirken 7. Cum-
hurbaşkanı Kenan Evren söz verdi-
ği gibi şahitlik yaptı.
Oncesinde siyasi gövde gösteri-
sine dönüştürüleceği yorumlan ya-
pılan düğüne DTP Genel Başkanı
Hüsamettin Cindoruk'un da arala-
nnda bulunduğu çok sayıda politi-
kacı ve işadamının gelmesine kar-
şın Demirel'in son anda katılmak-
tan vazgeçmesi Ağar'ı etkiledi.
Tolga ve Özlem Ağar çifhnin gece
03.30'da Büyük Kulüp'ten aynlma-
lanndan kısa birsüre sonra Mehmet
Ağar. kulüp kapısında otomobilin-
den inerek görevli polislerin hep-
siyle tek tek tokalaştı.
Içkinin etkisiyle yorgun görünen
Ağar, gazetecilerin, Cumhurbaşka-
nı'nın gelişiyle ilgili sorulannı, bir-
kaç kez yinelediği "Türk gelenek-
lerinde vardır bu. Gelen de sag ol-
sun, gelmeyen de sağ olsun" sözle-
riyle yanıtladıktan sonra Büyük
Kulüp'ten aynldı.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi
Genel Başkanı Ufuk Uras dün yap-
tığı yazılı açıklamada, Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'in düğün
törenine katılmamasını 'isabedi
davranış' olarak niteledi. Uras,
"Susuriuk cetesinin başı Mehmet
Ağar'ın kendini aklama operasyo-
nuna cevirdiği oğlunun düğün töre-
nine Cumhurbaşkam'nm kaülma-
ması isabedi oimustur" dedi.
daşır yanını görmüyorum.
- Siz seçim kampanvanızı ne za-
man başlâtacaksmız?
- Ağustosta açık hava toplantı-
lan yapmak vatandaşa eziyettir.
Biz eylülden itibaren başlayaca-
ğız, bütün Türkiye'yi dolaşacağız.
- ANAP ile DSP'nin belediye
başkanJjğı seçimlerinde isbirliği
önerüeri konusunda ne düşünü-
yorsunuz?
- tlke olarak ıttifaklara karşı-
yım. Biz bir konuda anlaşmıştık
ANAP'la, o da belediye başkanlı-
ğının iki turlu olması konusuydu.
Eğer gerçekleşebilirse bundan
sonra. Onun dışında herhangi bir
görüşme olmadı.
-Siz fildrolarak böyle bir birlik-
teliğe açık mısııuz?
- Biz ilke olarak ittifakla-
ra karşıyız. Bu konuda bir
tartışma açmak istemiyo-
rum. Daha yetkili kurullan-
mızda tartışmaya açmadık.
Durum bundan sonra nasıJ
olacak, nasıl seçenekler or-
taya çıkacak bilmeden daha
fazla bir şey söylemek ıste-
miyorum.
- Merkez sağdald partile-
rin ittifak girişimini nasıl de-
ğeriendiriyorsunuz?
- Ittifaklar gündeme gel ın-
ce, bunun hemen saptınla-
rak cepheleşme yolunu da
açacağı Otağtepe toplantı-
sında ortaya çıktı. Kamuoyu
büyük duyarlılık, tepki gös-
terdi. Onun üzerineo toplan-
tıya katılanlar geri adım at-
maya başladılar. Yani, hal-
kın bu tepkiyi göstermesi
çok önemli bir şey.
- Barajın düşürülmesi Lste-
ğinizden birsonuçalabilecek
misiniz?
- Biz biliyorsunuz yüzde
5'e düşmesini istiyoruz. An-
cak şu ana kadar gerekli des-
teğin sağlanabileceği izleni-
mini edinemedim. ANAP,
CHP karşı çıkıyor.
- Seçimlerin ertelenmesf-
ni isteyenien sonuçta istikrar
çıkmavacağı. FP'nin >ine bi-
rinci parti olabileceği kaygı-
laruu düe getiriyor~
- Tıpatıp aynı tablo çık-
mayacak. Açıklanmayan,
birtakım kurumlann yaptır-
dığı kamuoyu yoklamalan
var. Onlar DSP'nin birinci-
liğe tırmandığını gösteriyor.
Son bir kamuoyu yoklama-
sında yüzde 18'in üstünde
dönüyordu. Bu kamuoyu
yoklamalan gerçeği tam
yansıtmaz. Ama genelde
edindiğim izlenim, DSP'nin
birinciliğe doğru tırmandı-
ğını gösteriyor. Şu sırada ke-
sin birinci olmuştur dene-
mez ama tırmanıyor. Bu,
tabloda önemli bir değışıklık
sağlayacak. Aynca, Türkiye
bir süre daha oylann dağıl-
masına kendisini alıştırmalı.
Halk istediği gibi oyunu kul-
lanır. Kimsenin buna tepki
göstermeye hakkı yoktur. A-
man halk oylannı istediği gi-
bi kullanamasın diye seçim
sistemine birtakım kısıntılar
getirmeye kimsenin hakkı
yok. Bugün Hindistan'da 18
partili koalisyon var, kimse
de seçim sistemini değişti-
relim, demiyor. Biz de hal-
kın eğilimlerini göz önünde
tutmalıyız. Halk şu aşamada
oylannı dağıtmakta yarar
görüyor. Biz olabildiğince
toparlayalım diye çaba gös-
tereceğiz. Ama paniğe ka-
pılmamn gereği yok.
YAZII ORHAN BİRGİT
Amerika Birfeşik Devletleri yurttaşla-
rnı birebir, öteki ülkelerdeki insanlan da
öolaylı olarak iigilendiren bir olay "bizim
saatimizle" dün sabaha doğru yepyeni
bir görünüm aldı. Başkan Clinton, Be-
\aı Saray stajyerlerinden Monica Le-
vinsky ile olan "cinsel ilişki" söylenti-
terinı 23 kışilık büyük jüri ve bağımsız
savcı Kenneth Starr'ın önünde kabul
etmekle kalmadı; televizyonlara çıktı ve
cört dakikalık bir konuşma yaparak
•Halkımı ve hatta kanmıyanılttım. Bun-
dan dolayı büyük üzüntû duyuyorum"
dedi.
Clinton'ın. yeminli ifadesinde, yedi ay-
can beri sadece kendi kamuoyunu de-
çıl, hemen bütün dünyayı da yakından
gilendiren bu skandalı üstlenirken özel
•ayatını iigilendiren sorulan "dürüstlük-
Byanıtladığını" söylemesi, elbette ken-
;isı adına olumlu bir gelişmedir. Kamu-
syunun içine sindirmesi zor da olsa, o-
tun da dediği gibi "Başkanlann da özel
layatlan vardır. Kişiliklerin tahrip edil-
nemesı ve özel hayatlara saldmlması-
ıa son verilmesinin zamanı gelmiştir."
Amerikan Başkanı, bu sözleri söyle-
likten sonra özel avukatının aracılığı ile
vionica Levvinsky olayının Birfeşik Dev-
Btler bütçesine 40 milyon dolara mal
•Iduğu hatıriatmasını yaptırarak bu ko-
udaki defterin kapatılmasını istiyor ve
-şi ile kızını alarak iki haftalık bir tatile
ık-nak, boylece gözlerden uzaklaşmak
Kamuoyu Bastmnca...
yolunu seçiyor.
Ama, Amerikan halkı ve temsilcileri-
nin, başkanın peşini bırakmaya niyetle-
ri olmadığı da anlaşılıyor. Amerikan ka-
muoyunun yüzde 73'ü başkanlan ile
Monica arasında cinsel ilişki olduğuna
inanmış. Gerçi bunlardan yüzde 68'lik
bir oran, kabahati genç kızda buluyorve
yüzde 38, asıl sorumluluğun Clinton'da
olduğuna inanıyoriarama, başkanın asıl
sorunu birebir hesap vereceği ABD Par-
lamentosu ile. Senatoda çoğunluğu da
ellerinde tutan muhalefetin niyeti belli.
Adalet Komisyonu Başkanı Hatch, baş-
kanın samimi itirafı ile kazanmâyı umdu-
ğu kamuoyunu tahrik etmek için "Konu
seks değil; iktidann kötüye kullanılma-
sıdır" diyor ve ekliyor:
"Itiraf, 7ayönceyapılsaydı, kabul gö-
rûrdü."
Başkanın yasama meclisindeki soru-
nu, sadece Cumhuriyetçilerle sınırlı de-
ğil. Demokrat temsilciler arasından da
kendi başlarını sıkıntıya soktuğu için
Clinton'a karşı hoşnutsuzlukduyanlann
olduğu anlaşılıyor.
Böylece, Amerikan kamuoyunda
Clinton'ın halkagerçekleri söylemediği-
ni ve görevini kötüye kullandığını söyle-
yenlerin, başkanın görevden alınmasını
isteyebilecek bir rüzgân Temsilciler
Meclisi gündemine getirmesı halinde
olacaklar sıralanmaya başlıyor.
En başta da görevden alınan başka-
nın ömür boyunca kamu haklarını kul-
lanmaktan yasaklanması gibi Erba-
kan'ın Erbakancılann da kulaklarını çın-
latacak olasılıklar gündeme geliyor.
•••
Ama bir şey tartışmasız olarak gün-
demin birinci sırasındaki yerır.i doldur-
muş oluyor: Clinton'a geri adım attıran
şey, Amerikan kamuoyunun o fazla his-
sedilmeyen. görünmeyen baskısıdır.
Adamın önünde bir kez daha başkan
seçilebilme olasılığı yoktur. Yeniden va-
li de olmayacaktır. Fakat, başkanhktan
düşürülmüş olmanın yüzde bir ihtimali
bile Clinton'ı, halkını ve hatta kansını ya-
nılttığı yolunda ifade vermeye zorlamış-
tır.
Peki ya bizimkiler ve bizim kamuoyu-
muz?
Işte çok yakın bir örnek olarak anne-
sinden edindiği servetin bir "çıkın"dan
çıktığını söyleyenlerimiz. Amerika'daki
mal bildirimini, ikide bir düzelterek bi-
çimlendirenler...
Örtülü ödeneğin, kendisine emanet
edilmiş bir "beytülmal" olduğunu akılla-
nnın ucuna bile getinneden harcamak-
tan çekinmeyenler. Hatta, o paradan ki-
şisel giderlerini de partilerinin seçim gi-
derterini de kullanabileceklerini sanan-
lar...
Her seferinde bütün bu olaylar için
başka başka açıklamalar yaparak "ikti-
darlannı kötüye kullananlar; "halktmıya-
nılttım" bile demeyenler.
Niçin, Başkan Clinton yedi ay diren-
dikten sonra geri adım atmayı erdem
olarak görüyor da bizim Amerikalımız,
başka bir rota izliyor?
Çünkü VVashington'da Beyaz Sa-
ray'da, eşini doğru yola getirmek için
erdemli bir uğraş veren bir Bayan Hil-
lary var.
Ankara'da Bilkent konutlannda ise
tam terşine, olayı çıkmaza sokmak is-
teyen Özer Bey. Ve ABD Temsilciler
Meclisi'nde başkanın siyaset arkadaş-
lan olan Demokratlar, dünkü açık söz-
lülüğünü bile yeteıii bulmayarak sesle-
rini yükseltirken; bizim Doğru Yol'cular,
adaylık hesabından başka bir şey dü-
şünmüyorlar.
• • •
Türk kamuoyu da elbette yakın bir za-
manda, kendi politikacılannın ve yöne-
ticilerinin üzerinde görünmeyen bir bas-
kı grubu olarak gerçek ağırlığını duyu-
racaktır.
Ömek mi?
Önceki akşamki düğüne katılım ola-
yını bu sabah gazetenizden ve başka
gazeteterden iyiden iyiye değerfendire-
rekokursanız, bu iyimserliğimi paylaşır-
sınız.
Cumhurbaşkanını, son dakikada da
olsa Çiftehavuzlar'daki düğüne gitmek-
ten ajıkoyan görünmeyen güç, o sessiz
ve gösterişsiz kamuoyu değil midir?
Hükümetin ANAP'lı ve DSP'li bakan-
lannı da dört, üç, iki ve tek yıldızlı komu-
tanlannı da. Dahası, geleceklerini söy-
tedikleri halde Büyük Kulüb'ün masala-
nndan beşte birini boş bırakan öteki
çağnlıları da.
Mehmet Ağar, sanınm ilk kez önce-
ki gece, oğlunun mürüvetini tatmak is-
teyen bir baba olarak öncelikli işinin
hakkındaki suçlamalardan aklanma ol-
ması gerektiğini düşünmüştür. Sanınm,
bugün de öncelikle bu aklanmanın yo-
lunun bir an önce yargılanma olacağını
bilerek harekete geçmek olacaktır.
Dansı, bin dereden su getirerek ko-
misyonlara bile gitmekten kaçınan,
meşruiyet tartışmalan açan ve dahası
kocasına biledokunulmazlık zırhı giydir-
meyi düşleyen hanımın aklının başına
gelmesine.
Faks: 0212-677 07 62.E- Maihrobir-
grtfn hurriyet com.tr
POLİTtKA GÜINLUGU
HtKMET ÇETİNKAYA
İşsizlik, Yoksulluk...
Rusya tüm dünyayı sarstı...
Rublenin değeri düştü, dış borçlar 90 gün sü-
reyleertelendi...
Acaba sıra şimdi Çin'de mi?
Arkadaşımız Ergin Yıldızoğlu, dünkü yazısın-
da olayın altını şöyle çiziyordu:
"Rusya 'daki devalüasyondan bu kadar korkul-
masının iç nedenini görebilmek için Asya 'da Tay-
land, Endonezya, Güney Kore gibi ülkelerin ba-
şına gelenlere bakmak gerekli..."
Türkel Minibaş da Çin'in, ABD Başkanı Clin-
ton'ı kırmızı halılarla karşıladığına değinip şöyle di-
yor:
"Uluslararası kredi değerlendirme kurumlarına
bakıhrsa Çin'in finans sistemi sallanıyor... Kamu
bankalan iflasla karşı karşıya..."
Şimdi bir soru:
"Acaba bu krizlerden Türkiye etkilenir mi?"
Ekonomistlerin yanıtı şu:
"Etkilenir ama Türkiye'nin ekonomik dinamiz-
mi bunu atlatır..."
Elbet aklımıza "Bizim ekonomik dinamizmimiz
nedir" sorusu geliyor...
Rusya'da enflasyon yüzde 15 dolayında, Tür-
kiye'de ise yüzde 90'larda...
Son iki günde dolar 6 bin lira yükseldi... •'*•
Hükümet önlem almazsa dış ticaret dengesi
Türkiye aleyhine gelişmez mi? Rusya'da karriu
ihalelerini alan Türk müteahhitler alacaklanriın
ödenmesinde önemli güçlükle karşılaşmaz 'rrlı?
Bavul ticareti, Rusların Akdeniz'de tatil yapmamâ-
ları sıkıntı yaratmaz mı? ' ;.'^
Maliye Bakanı Zekeriye Temizel, tüm bu so.ru>
lara şu yanıtı veriyor: ' ' '
"Biz uluslararası bir kuruluşa güveniliriiğiriiifö
bul ettirmiş bir ülkeyiz. Rusya'da ekonomik'jyjt
nalımın bizde fazla etkisi olmaz..." W&
Tüm bunlar olup biterken benim de aklımşı gp
soru geliyor: UJA
"Globalleşme, serbest pazar ekonomisı çĞHür
yormu?" ,?,:;•,
• • • "•«*•'.
Bir ülkenin ekonomisinin IMF'ye bağımlı olrr^a'j
sı teslimiyetçilik değil midir? ",'i'\
IMF anlaşmasını imzalayan Endonezya'nıri.esj
ki Devlet Başkanı Suharto, iktidarı yitirirken gy^rfj
de 500'den fazla ölü, binlerce yaralı bırakmadı fji\?
Güney Kore'nin fotoğrafına bakalım: ; , ; ^
İşsizlik ve yoksulluk... l,{!.^
Sendikasızlaştırma...
IMF, Meksika'yı 1982yılından beri kurtanyor,
Güney Kore'yi kurtardığı gibi... .„
Borç batağına düşen bir ülkeye yardım elini uza,-
tıp, onu ayağa kaldınyor... ,( ı .,j_
IMF daha neler yapıyor? ,,...,5
Sermaye hareketlerini destekliyor; ithalata prirn
veriyor...
Ya sonuç alınamazsa neler oluyor?
Fatura, IMF programlarını uygulayan hükümetr
lere çıkıyor... .. .
Meksika'da 1982-1992 yıllan arasında yaşa^
nanlar IMF'nin gerçek yüzünü ortaya koyuyordu...
Meksika'da o yıllar bugün Sudan'da görüldu-
ğü gibi ölümler olmuştu...
Çocuk ölümlerinin o yıllar üç kat arttığını, reel as-
gari ücretin yüzde 50 azaldığını, yoksulluk sıntna*-
tında yaşayan nüfusun toplam içindeki oraninın
yüzde 50'den yüzde 75'e yükseldiğini biliyor muy-
dunuz?
Hiçbir siyasal iktidar IMF'ye hesap soramaz...
Iflasın eşiğine gelen işletmeler ucuza kapatıhr,
sömürü acımasızca işler...
Yapısal uyum programlarının amacı da budur
zaten...
• • •
Rusya'da ekonomik bunalım, Türkiye'yi etkiler
mi?
Şöyle deniliyor:
"1991 Körfez Savaşı 'ndaki kadar etkilemez..."
Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin açıklaması da
şöyle:
"Burada çok önemli nokta, bizim istikrar prog-
ramı uygulamamızı, daha disiplinli hale getirme-
miz lazım..."
Enflasyonu yüzde 90'larda olan Türkiye'de da-
ha disiplinli bir ekonomik program uygulanabilir
mi?
Sekiz ay sonra Türkiye'de seçim var...
Fındık, tütün, pamuk, buğday, üzüm, incir, ay-
çiçeği taban fiyatları ne olacak?
Popülist bir politika uygulanacağı ortada...
O zaman ne yapacağız?
Türkiye yoksulluğa alışmış bir ülke; genç nüfu-
sun çoğunluğu işsiz...
Radikal sağ niçin güçleniyor?
Hükümet Türkiye'de 'irtica ve teröre' sağlıklı
bakabiliyor mu?
Zor günler bizi bekliyor... . '..
hckaya(n posta.cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A G D A S Y A Y I N L A R
ÇAĞIHIN TAH'ĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
400 000 TL
KUBİLAY 0UYI VE TARİKAT
KAMPLARI
4. BASI
5 5 C 3 C C 1
SANCILI YILLAR KUJATIUHIJ
SOKAKLAR
4. BASI
«OM0TL
KUZU POSTUNDA KURT
2 BASI
SCtOffi".
ZAMBAK SANA DA BULASTI
2. BASI
8CC 500 TL
PİH BARONUNUN KAZLARI
2. BASI
30COOOT
_ •<..
Â$IK KADINIAR SOKAĞI bw
2. BASi , „ . .
JERİATPA2ARI ;"'
SCC » 0 TL ' ' •'
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DE&İL
... 1 3CCC0C-L " , '
Çağ Pazariama A.Ş. Turkocağı Caddesı No:39/4i"v'
(34334) Cağatoğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96'."' [
.;-"F,H
§'
ITJ<1
y
"Ti:jrıl