Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetîmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yonetmenı. Orhan Erinç
• Genei Ya>m Koordınatöru HikmetÇe-
tinkava • Yazıışlen Mudunj lbrahim
Yıldız • Sorumlu Mudur Fikret İlkiz
• Haber Merkezı Müdürû Hakan Kara
0 Gorsel Yönetmen. Fikret Eser
Dı$ Haberier Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbaraı Cengiz
V ıldınm 0 Ekonomı Mehmer Saraç 0 KuJtur
Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücebnan
0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme Abdııllah
Vaacı0 Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yurl Haberlen Mehmet Faraç
Yavın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Okta>
Kurtböke. Hikmet Çerinkaya,
Şükran Soner. Ergun Balcı.
Ibrahim V'ıldız, Orhan Bursail.
Mustafa Balba\. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbav AtatürkBulvan No:
125,Kaf4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195O20(7hat), Faks.
4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kıak, H Zıya
BK 1352 S 2<3Tel 4411220, Faks 44191170Adana
Temsjlcısı Çetin Vigenoğtu. fnönü Cd 119 S No I Kat: I,
Tel 363 12 11, Faks 363 12 15
Müessese Mudurü C'jffin Akmen #
Koordmatör \hmet Korulsan O
Mıiıasefce Büteıt Yener«ldare Hüse>in
Gûrer • Işletme Önder Çelik • Bıigı-
Işlem >»U Inal • Bılgısa\ar Sıstem
MQrii>et ÇDer • Sanş Fadkt Kuza
MEDVA C: • Yonetım Kı
Başkanı - Genel Mudur Gü
Erduran 0 Koordınator F
Işıtman 0 Genel Mudur Yardırr
Se>daÇoban Tel 514 07
513<)580-51384«Wl.Faks 5131
\a>ımla>an \e Basan: Yenı Gün Haber -\jansi Basın ve Yayıncıhk A Ş
TüAücağı Cad 39 41 Cagaloğlu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95
19AĞUSTOS 1998 Imsak: 4.33 Güneş:6.10 Öğle: 13.15 İkindi: 17.01 Akşam: 20.06 Yatsı: 21.36 www.cumhunvet.corr
Camel-Trophy'de
2. etap
• Spor Servisi - Arjantin
ve Şılı'de bu yıl 19.'su
gerçekleşririlen Camel-
Trophy 98'de ikınci etap
tamamlandı. Türkiye'nin
de >eraldığı 20 ekibin
Futalenfu Nehri'ndeki
büyük mücadelesinde
Kutlu Torunlar ve Mehmet
Gürs'ten oluşan Türk ekibi
2. etapta 5. sırayı alırken,
kayak yanşmasında Italya
ile binnciliği paylaştı.
100 yıllık arşîve
sahip çıkıldı
• istanbul Haber Servisi -
Kadıköy Nemzade Sokak
58,1 numarada oturan Fatıh
ve Sönmez Ozanoglu
kardeşlere aıt dergi, kitap ve
birçok önemlı belgelerden
oluşan arşive Kadıköy
Beledıvesı sahıp çıktı.
Basında "çöp e\' diye yer
alan bu konuttan çıkan
belgelenn önemlı birarşiv
oldugu anlaşıldı
Hipertansiyon
haritası
• ANKARA(ANKA)-
Sağlık Bakanligı. Türkiye
nüfiısunun yüzde 15-
20'sınde görülen \e her
geçen gün saygınlaşan
hipertansiyon hastalığının
hantasını çıkarmak için bir
çalışma başlattı. 1.520
personel tarafından
yürütülecek çalışma
kapsamında hastalıgın
görülme oranı, bölgelere
göre değışkenliğının
belırleneceğı bildirildi.
Prof. Dr Ahmet Cemil
Kozlu. hıpertansıyonlu
erkeklenn yüzde 35.
kadınlann da >üzde 45'inin
kalp knzine aday oldugunu
vurguladı.
Başvuru için
son gün
• A\KARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Mıllı Eğıtım
Bakanlığı'nın (MEB) açtığı
34 bın 213 öğretmen
kadrosu için başvurular.
bugün sona erecek.
Başvurular. MEB tarafından
optik okuyucu ile
değerlertdirilecek ve
atamalar bılgısayarla
gerçekleştırilecek. Eğitim
Sen'in yaptığı araştırmaya
göre ögretmenlenn yüzde
7
0"ı geçmmek için bir ek iş
yapıyor Genellikle rehber
ögrermenlerle din dersi
öğretmenleri ek iş yapmıyor.
Dalyan'a arıtma
tesisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Dahan-
Köyceğız'de Almanya'nın
maddi desteghle yapılacak
2 antma tesısinin temeli,
Başbakan Mesut Yılmaz'ın
katıîımıvla bugün atılacak.
Alman Federal Cumhuriyeti
Büyiikelçıliği'nden yapılan
açıklamava göre Alman
hükümetı antma tesıslerinin
yapımınına 35 milyon mark
hibede bulunduğunu
belırterek projeler ile
Kövceğiz Gölü'nün ve
Dal_\an Sazlığı'nın atık su
yükünden kurtulacağı
kaydedildi.
Hem marka hem
TV programı
• Haber Merkezi -
Benetton'un spor gıyim
markası "Playhfe" ile aynı
adı taşı\an teleuz>on
programı ağustos ayından
itibaren spor kanalı
Eurosport tarafından tüm
A\ rupa'da da yayımlanmaya
başladı
FDA'nın tavsiyesi
• ANKARAflJBA)-
Amenkan Ulusal Gıda ve
llaç İdaresı (FDA)
tarafından yapılan son
araştırmaya göre aspirinin
kalp krızı ve ınmeyı
engelledığı resmen
açıklandı. FDA tarafından
yapılan araştırmaya göre
bugüne kadar felç
vakalannda sadece erkekler
için doğrulanan aspınnin
olumlu etkisınin kadmlar
üzennde de olduğunun
kanıtlandıöı bildirildi.
Nükleer santral için müteahhit firmalara verilen uluslararası taahhütlerin açıklanması istendi
Akkuyu ve Bergama gîzleniyor• TMMOB îkinci Başkanı Celal Beşiktepe, hükümetle
Eurogold firması arasındaki anlaşmanın 10 yıldır
gizlendiğini belirterek Bergama ve nükleer santralla ilgili
taahhütlerin açıklanmasını istedi. TEAŞ Nükleer
Santrallar Daire Başkanı Lutfi Sancı, tahkim koşullannı
açıklayamayacağını söyledi.
CEM ULUTAŞ
Türk Mimar ve Mühendis Odala-
n Birliği (TMMOB) tkinci Başkanı
Celal Beşiktepe, hükümetin, nükleer
santral için müteahhit firmalara ve
uluslararası finans kuruluşlanna han-
gi taahhütleri verdiğini açıklaması-
nı istedi. Türkiye Elektrik Üretım AŞ
(TEAŞ) Nükleer Santrallar Daire
Başkanı Lutfî Sancı ise tahkim ko-
şullannı açıklayamayacağını söyle-
di. Sancı, nükleer santrala karşı çı-
kan meslek örgütü TMMOB'nin bu-
güne kadar bir işe yaradığına tanık ol-
madığını öne sürdü.
TMMOB tkinci Başkanı Celal Be-
şiktepe, Bergama'da siyanürle altın
madeni işletecek olan Eurogold ile
Türk hükümeti arasında yapılan söz-
leşmenin 10 yıldır açıklanmadığına
dikkat çekerek "Danıştay'ın \erdiği
kesin karariara karşın Eurogold git-
miyor. Bunun sım açıklanmayan söz-
leşmede olsa gerek. Şimdi de nükle-
er santralı yapacak firmaya verile-
cek taahhütler beili değü" dedı.
Celal Beşiktepe, Enerjj Bakanlığı
yetkililerinin açıkladığı gıbı Akku-
yuUaanahtarteslımı bir nükleer sant-
ral yapımı söz konusu olmadığını,
yapımcı firmanın aynı zamanda sant-
ralı işleteceğini iddıa ettı. Hüküme-
tin, müteahhit firmanın nükleer sant-
ralın fınansmanı ıçın uluslararası tah-
kim koşulunu kabul ettiğine işaret
eden Beşiktepe. yapılan ihalenınger-
çekte yap-işlet- devret modeliyle ol-
duğunu söyledi. Bugerçeğingizlen-
diğini savunan Beşıkîepe, savını şöy-
le gerekçelendirdi: "Müteahhif fir-
manın aynı zamanda işjetki ofması fir-
mayla inıtiya/ $ö/ieşme$i \apma an-
lamına geiir. Ancak inıtiya/ sözleş-
melerinde uluslararası tahkim, idari
yargılanıa> ı diizenleven Anavasa'nın
155. maddesine avkındır. Hükümet
bu yasal engeli gizlilikyoluvla aşma-
va çalışı\or."
Nükleer ve MAI
Celal Beşiktepe. nükleer santral
yapımının, bir süredir gündemde olan
ve küresel kapıtülasyonlarolarak ni-
telenen Çok Taraflı Yatınm Anlaşma-
sı'yla (MAI) bırleşen taraflan oldu-
ğunu belirtti. Beşiktepe şöyle devam
ettı:
"TEA.Ş anahtar teslimi nükleer
santralyaptlacakdrvor.Oysa biz onun
böy le olmadığına inanıyoruz. Vap-iş-
tet-devret modeliyleyapacaklarama
böyle değfl gibi göstermejeçahşıyvr-
lar. Şimdi Türkiye mevcutenerji sant-
raDannı özefleştüirken,yerli vtyaban-
atekeflerepeşkeş çekerken, biz Tür-
ki>e"de teknolojisini bilnıediğimiz. ta-
mmadığımız, işletmesi konusunda
herhangi bîr bilgiye sahip ounadığı-
mız nükleer santralı nasıl işletece-
ğjz?"
TEAŞ Nükleer Santrallar Daire
Başkanı Lutfi Sarıcı ise TMMOB
İkınci Başkanı Beşıktepe'nin kuşku-
lannı doğrular bıçimde ihaleye gi-
ren firmalardan "üdyılişletmegaran-
tis'ahndıgını''söyledi. Yaklaşık 30 uz-
manın Türk mühendis ve teknisyen-
ler yetişinceye kadar iki yıl süreyle
nükleer santralı işleteceklerini belir-
ten Sancı, tahkim ve diğer koşullan
içeren bilgılerin ihaleye katılan fir-
malara şartname olarak satıldığını. bu
nedenle bu bilgileri açıklayamaya-
cağını belirtti. Sancı. şartnamenin
"ihaleve katılan firmalardan alına-
bileceğinr söyledi.
Sancı, nükJeer santrala karşı çı-
kan TMMOB 'ye de üye olmadığını,
bu kuruluşun, şimdiye kadarherhan-
gi bir şeye yaradığına tanık olmadı-
ğını savundu. Sancı, TMMOB'nin
nükleer santralla uğraşmak yerine
üyelerinin mesleki çıkarlannı savun-
ması gerektığini söyledi.
IAEA al^ ediyor
Sancı, Kocatepe Camii'ni yapa-
bilen Türkiye'nin, nükleer santral ya-
pamaması için bir neden olmadığını
söyledi. Uluslararası Nükleer Ener-
ji Ajansı'ndan (IAEA) Türkiye'ye
gelen bir heyete ev sahipliği yapan
Lutfi Sancı, heyeti Ankara'daki Ko-
catepe Camıi 'ne götürdüğünü anlat-
tı. Heyettekilerin camiyi görünce şaş-
kınlıklannı gizleyemediklerini ve
kim tarafından yapıldığı sorulannı,
"Türk mühendis ve mimarlan tara-
fından" biçiminde yanıtladığını ak-
taran Sancı. IAEA yetkilılerinın "Siz
o zaman nükleersantralyaparsuuz"
sözlerinden gurur duyduğunu söy-
ledi.
Aiolis kentlerinin metropolisi olan Kyme, müzenin hizmete girmesivle önemli bir turizm merkezi olacak.
Aııtilv Kyme'ye müze
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR - Antık dönemde Ege'nin
Aiolia diye adlandınlan bölgesinın
başkenti Kyme'den çıkan çok sayıda-
ki buluntunun sergilenebilmesi için
Aliağa Belediyesı öncülüğünde ve
ltalya Catanıa Üniversitesi'nin des-
teği ile müze inşa ediliyor. Ege ada-
lanndakilerle birlikte sayılan otuza
ulaşan Aiolis kentlerinin metropolisi
olan Kyme. müzenin hizmete açılma-
sıyla Ege'de yeni bir turizm merkezi
oluşturacak.
Adını Amazonlar'dan alan Kyme,
kendi döneminde, Batı Anadolu'nun
en büyük lımanına sahip olması. de-
niz tıcaretindeki üstünlüğü. zenginlı-
ği, mücevherata düşkünlüğüyle tanı-
nıyor. Kymeliier ise antik yazarlann
aktardığına göre. "safhklarr ile ün sal-
rruşlar. Izmir-Aliağa karayolundan ay-
nlan toprak biryolla ulaşılabılen. sa-
nayi kuruluşlannın arasına sıkışıp kal-
mış Kyme, günümüzde pek tanınmı-
yor.
Anuk dönem yazarlanndan Strabon,
"Coğrafya" adlı eserinde Kyme'yi,
"Aiolis kentlerinin en iyisive en büyü-
ğü" diye tanımlar. Kymelıler'ın. akıl-
sızlığından dolayı alay konusu oldu-
• Antik Kyme kazılanndan
çıkan buluntulann
sergilenmesi amacıyla Aliağa
Belediyesi ve Italya'nın
Catania Üniversitesi'nin
işbirliğiyle müze yapım
çalışmalan başladı. 1500
metrekarelik bir alan üzerinde
iki katlı olarak inşa edilecek
müze sekiz ayda
tamamlanacak.
ğunu belirten Strabon, "Baalannın
anlattığına göre,kuruluşundan ancak
300yıl sonraBman verğsi ahnmaya baş-
lanmıştır ve bundan önce halk bu ge-
lirden yararlanmanııştır. Bu nedenle
deniz kiNisında bir kentte yaşadıkla-
nnı geç öğrenmiş bir halk olarak ün
kazandılar" der.
Kyme antik kentinde 1986'dan bu
yana kazı çalışmalannı yürüten Ital-
yan Catania Ünrversitesi'nden Prof. Dr.
Sebastiana Lagona, İÖ 8-6. yüzyıl
arasında Batı Anadolu'nun en büyük
limanma sahip olan kentin, Prehisto-
rik dönemde de yerleşim merkezi ol-
duğunu gösteren ipuçlan verdiğini
söylüyor. Kentin en parlak dönemıni
yaşadığı Helenistik dönemde deniz
ticaretinde de ileri düzeyde olduğunu
belirten Prof. Dr. Lagona, Roma dö-
neminde ise Kyme'nin, gelişen Efes'in
gölgesınde kaldığını kaydediyor.
TaJanın izleri
ttalyan kazı ekibının, geçen yıl aç-
tıgı tümülüsün boş çıkması. Kyme'nin
uğradığı talanın oldukça gerilere git-
tığı'ni gösteriyor. Lagona, tümülüs ka-
zısında bulunan ve İÖ 4. yüzyıla ta-
rihlenen anıt mezara ılışkin "Yapıola-
rak mükemmefliği ve tarihlendirilme-
si. 1800'lü yıUann ikinci yansında
Kyme'den çalınarak Brirish Muse-
um'a ve diğer kolekshonlara saülan
harikulade mücevherieri akla getir-
mektedir" yorumunu yapıyor.
Catania Üniversitesi'nin parasal
kaynak sağladığı, Aliağa Belediye-
si "nin arazi verdiği müzenin sekiz av
sonra tamamlanması öngörülüyor.
1500 metrekarelik bir alan üzerinde
iki katlı ve toplam 969 metrekarelik
kullanım alanı olan müzede, sergile-
me, restorasyon, depo ve büro bölüm-
leri ile bir toplantı salonu yer alıyor.
Aliağa Belediye Başkanı Hakkı L1-
kü, müze tamamlandığında Kyme'nin
bölgede önemli bir turistik merkez
haline geleceğini vurguluyor.
Ekonomide payı artıyor
Uzakdoğu'da
seks sektörü
e-posta : tan (a prizma. net. tr
MANlLA (AFP)- Endo-
nezya, Malezya, Filipinler
ve Tayland'ın gayri safı yur-
tiçi hasılasının yüzde 2 ila
14'ünü seks endüstrisinden
elde edilen gelirin oluştur-
duğu bildirildi.
Uluslararası Çalışma Ör-
gürü'nün (ILO) dört ülke-
deki fuhuş sektörü üzerine
yaptığı araştırma, milyon-
larca insanın geçimini bu
sektörden sağladığını orta-
ya koydu.
1993-94 yıllannı kapsa-
yan araşttrmaya göre, Endo-
nezya'da 140-230 bin, Ma-
lezya'da 43-142 bin, Fili-
pinler'de 100-600 bin, Tay-
land'da 200- 300 bin kadın
fahişelik yapıyor.
ILO'nun kadın işleri
programı sorumlusu Lin
Lim, 1980'liyıllardayaşa-
nan ekonomik durgunluk
nedeniyle üretim ve hizmet
alanlanndaki işlerini yiti-
ren ve ailelerini geçindir-
mek zorunda olan kırsal ke-
simden kadınlann büyük
bir bölümünün fahişeliğe
yöneldiğini belirtti.
Müşteriler yerii
ILO araştırması, yoksul-
luğun, erkeklenn fahişeler-
le para karşılığı ilişki kur-
malannın önünde bir engel
oluşturmadığını da ortaya
çıkardı.
Lim. basında çok abar-
tılmasına karşın seks turiz-
minin bu ülkelerdeki seks
endüsrrisine çok önemli bir
katkjsının olmadığını, müş-
terilerin çoğunluğunun yer-
li erkekier olduğunu söyle-
di.
YAŞAMI VE SANATI ELE ALINACAK
Nail Çakırhan günü
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - Gökova-Akyaka'yı Se-
venler Derneğı tarafından dü-
zenlenen "Nail Çakırhan Gü-
nü" etkJnlikJeri bugün gerçekleş-
tıriliyor.
Etkinlikte, Türkiye'de mimar
olmadan mımarlık unvanını ta-
şıyan tek isım olan, Nâzun Hik-
met'in hapishane arkadaşı Nail
Çakırhan'ın yaşamı ve sanatı
ele alınacak.
Gökova-Akyaka'yı Sevenler
Demeği Başkanı Heike Thol-
Schmitz'in verdiği bilgiye göre,
"Nail Çakırhan ve Sanatı" baş-
hklı etkinlik, "Çakırhan Mima-
risi FotografSergisi"nin açılışıy-
la başlayacak.
Gökova-Akyaka Köyü'nde
Nail Çakırhan-Halet Çambel
Kültür ve Sanat Evi'nde saat
17.30'da yapılacak sergi açılışı-
nın ardından saat 19.00'da Yü-
celen Otel'de "Nail Çakırhan ve
SanaO" konulu söyleşi gerçek-
leştırilecek.
Açılış konuşmasını Heike
Thol-Schmitz'in, sunuculuğunu
Gazeteci-Yazar Şadan Gökova-
lı'nın yapacağı söyleşiye konuş-
macı olarak gazetemiz yazan Ü-
han Selçuk. Yazar Oktay Akbal.
Tiyatro Sanatçısı Ekin Duru, Ya-
zar Nursd DurueL MimarlarOda-
sı Genel Başkanı ve Gazeteci-Ya-
zar Oktav Ekinci Turizmci Ham-
di Yücel Gürsoj', Sinema Yönet-
meni AüOzgentürk. eski Bayin-
dırlık ve tskan Bakanı Erman
Şahin, emekli Öğretim Üyesi
Prof. Dr. İVIîna L'rgan, eskı Içiş-
leri Bakanı Teoman Cnüsan ka-
tılacak. Etkinlik, yerel sanatçılar-
danHüsnüÖzbugin'in
u
Nafl Ça-
kırhan Şürlerinden Ezgüer" ko-
nulu müzik dinletısi ve Mimar
ErtuğrulAladağ'ın "NaUÇakır-
han Mimarisi" konulu saydam
gösterisi ile sona erecek.
PMO Cenel Başkanı Uy
'Bergama
Türkiye'ye
örnek olmalı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
TMMOB Peyzaj Mımarlan Odası Ger
Başkanı Betül L'yar. Bergama köylüsünı
bilincınin ve direnişinin tüm Türkiye'
örnek olması gerektiğıni söyledi. Uy;
u
Bergama'daki köylü bilind bu ülkenin b
tün talanlannın \aşandığı verlere önderol
cak bicimdegel4miş. Oradaki köviülerck
bu ülkenin öğreneceği çok ş«y var" ded
Uyar, çevreci örgütler, sivil toplum ö
gütleriyle dünyanın çeşitli ülkelerinde
gelen gençlerin katıldığı 6-9 Ağustos t
rihleri arasında gerçekleştirilen "Bergam
Buluşması"nı değerlendirdı. Bergama'c
"müthiş bir direniş" gözlemlediklenı
vurgulayan Uyar, duyarlı bir gençlik k<
siminın oluşmasından büyük mutlulu
duyduklanru söyledi. Uyar. çevre katliam,
na karşı duyarlı dünya gençlerinin Berga
ma'da bır araya gelmelerini, Bergama in
samnın kültürel, çevTesel v e insanı değer
lerine hep birlikte sahip çıkmalannı soı
derece anlamlı bulduklannı kaydetti.
Orada kaldıklan süre içinde, Eurogoh
maden alanına gittiklerinı belirten Uyaı
fotograf çekmek istediklerinı ancak kapı
daki görevülerin kendılerine pek çok pü
rüz çıkardıklannı anlattı. Uyar, "Kapıdi
'Hoşgeldıniz' yazılıbirtabeiavardıams
onun gerisinde hiçbir hoşluk yoktu" dedi
'Etkinlikleri gençler örgütiedi
5
Gençlerin, orada kaldıklan 10 gün bo-
yunca tüm etkinlikleri kendilerinın örgüt-
lediğini anlatan Uyar, "Bergama köylü-
sünün direnişi ile bürünieşen bu gençlik pa-
noraması. ülkemizde ulusal değerieri me-
talaştıran transnasvonel serma\e talanla-
nna karşı,diri bir karşıduruşun sormıt bir
örnegiydi ashnda" diye konuştu.
PMO'nun "ÇevTe Talanlan" üzerine
bir forumu olduğunu belirten Uyar, forum-
da siyanürün toprakta yarattığı ölümcül kir-
lenmenın yeşil dokuyu da hızla ölüme
terk edeceğinin vurgulandığını ve 1998
uluslararası düzlemde okyanus yılı ilan
edildiğıni belirtti. Son dönemde yaşanan
çevTe talanlanna karşı yurttaşlan duyarlı
olmaya çağıran Uyar, "Biz yaşadığımız
coğrafy-alanntüm yeşflleriniyok edecekge-
rek merkezi ve yerel si>asi iktidariann ulu-
sal ölçekteki talanlanna, gerekse trans-
nasyonel sermayeye ve yerii işbirtikçileri-
ne \e peşkeş çekilmesine karşı diri durma
kararlıiığında\u" görüşünü dıle getırdı
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Anlayana, Sivrisinek Saz...'
7' Cumhuriyet dönemi, 'devletçi' değil,
'milliyetçidir'; çünkü, 'antilemperyalist'ti; 'ha-
sım', Yunus Nadi Bey'egöre, 'dışarda emperyalizm,
içerde kapitalizm' ama; Izmir Iktisat Kongresi,
Türkleri 'Mazlum (proleter) Millet' addetmiş; bütün
halkın katılacağı bir 'Sa'y Misak-ı Millisi' ılân etmiş-
tir: Sa'y, emek anlamına geldiğine göre; bu, her iki
sektörün, halkın denetiminde geliştireceği, 'planlı'bk
'kalkınma' pro/eksiyonu idi.
Yâni Cumhuriyet, 'özel sektöre' kapalı değildi;
ondan, çok şey de bekliyordu; şaşılacak şey mi, ha-
yır: Ulusal Demokratik Devrim, kapıyı önce burju-
vaziye açar, öyle de yaptı; 30'lu yıllarda, 'kamu ön-
cülüğündehızlısanayileşme'iormü\ür\ünge\\şi; 'ulu-
sal' tüccar ve sanayicinin (burjuvazinin), 'atılımdan'
vazgeçtik, hiçbir varlık gösteremeyişi üzerinedir. 'Kar-
ma Ekonomi', disiplinli bir kalkınma reçetesi olmuş-
tu; Türkiye'yi -biraz Duverger, biraz Keynes- bu re-
çetenin Türkiye yaptığını, sanınm, kimse inkâr ede-
mez.
Tuhaftır ama, uygulamanın hazin ve talihsiz bir
'oligarşiye' dönüşmesi (Bürokrasi + Burjuvazi); 'tek
parti' döneminden çok, devr-i dil- ârâ-yı demokra-
side vukubulmuştur; nasıl ki, içine yuvarlandığımız
rüşvet, irtikâp, irtişâ. îşret ve sefâhat curcunasının,
başlangıcı, Yeni Dünya Düzeni'nin başlangıcı gibi
görünmektedir; yâni 'Özelleştirme' ve 'Küresel-
leşme'nin!
MesaJ, Gâzl'nin mesajıdır!..
Cihet-i Askeriye, ("özelleştirme ve Türk Silahlı
Kuvvetleri") 'ideolojikdayatma'saydığı liberal-
liğe karşı çıkarken, 'devletçi'den çok, 'milliyetçi'dü-
zeydedir; bir manada, Tuğ. Gnl. (E) Servet Cömert,
neticede, Cumhuriyet 'Was«J/'diyebileceğimiz, 'Kar-
ma Ekonomi'den yola çıkmış; kitabının, 'sonuçlar'
bölümündeki şu satırlar, bunu göstermiyor mu:
"...özelleştirmeye, evet; ancak yarattığı ve ya-
ratacağı bu tür piyasa ekonomisinin, başıboşlu-
ğuna hayır!.. Özelleştirmeye, evet; ancak, bir da-
ha yerine koyamayacağımız değerlerin ve kuru-
luşların, yabancı sermayenin kontrolüne girme-
sine, hayır!.."
"...hiçbir yabancı kuruluş ve sermayeden, Tür-
kiye'nin savunmasını isteyemeyiz; yabancı ser-
mayeden, Türkiye'nin zenginleştirilmesini, hal-
kımızın refahını talep edemeyiz. Küreselleşme'nin
dünya ekonomik seyrinin uzağında kalamayız
ama (Lütfen, buraya dikkat) uluslararası sermaye-
nin, küreselleşmenin en etkili silahı olarak kul-
lanılabileceğini ve bu güçlü sermayenin, patro-
nun/patronlannın bilinçli ekonomik krizleryara-
tabileceği gerçeğinden hareketle, o girdabın için-
de savrulan bir yaprak olmama basiretine sahip
olmalıyız..." (Milliyet, 29 Temmuz 1998).
Sizce, açıklama gerektiriyor mu; bence, hayır! Ci-
het-i Askeriye'nin bu kuşku ve kaygılan, Gâzi Mus-
tafa Kemal Paşa'nın, 20'li yıllardaki kuşku ve kay-
gılannın, tıpatıp aynıdır; sadece şu sözlerini hatırla-
mamız, kâfi:
"...geçmişte, özellikle Tanzimat Devri'nde 'ec-
nebi sermayesi', memlekette 'müstesna' birye-
re sahip oldu. Ve bilimsel anlamda denilebilir ki,
devlet ve hükümet 'ecnebi sermayesi'nin jan-
darmalığından başka bir şey yapmamıştır. Artık
her uygar devlet gibi, yeni Türkiye de bunu ka-
bul edemez. Burası esir ülkesi yapılamaz" (Şu-
bat1923).
'özelleştirme ve Türk Silahlı Kuvvetleri' kitabının
ana mesajı; anlaşılıyor ki, Gâzi'nin 'mesay/'ndaki, o
Müdafaa-i Hukuk 'reddi'nin, dosta düşmana kar-
şı, tekranndan ibarettir.
Yâni, '/<e/na//sf'tir!
UNCTAD Raporu doğrulamıyor mu?
Acaba rastladınız mı? O TV söyleşisinde, UNC-
TAD'ın 1997 Raporu'ndan söz etmiştim; sebe-
bi belli: 'Sistem'in, YDD'nin temeli saydığı, 'özel-
leştirme' ve Küreselleşme'yı; BM'nin 'resmi' bir ku-
ruluşu, ilk defa 'alenen' yerıyordu; hem de nasıl, ne-
rede uygulamaya konulduysa, orada rezâletin paça-
dan aktığını, siyasi iktisat dengesinin bozulduğunu,
iddia ederek!
UNCTAD'a bakılırsa, 'Özelleştirme' ve 'Küresel-
leşme' 'makasın ağzınıaçıyor'zengini daha zengin-
leştirip, uluslararası sermayeye kul ederek; yoksulu
daha yoksullaştınp, sosyal devletin imkânlanndan yok-
sun kılarak KIT'lerin yerini, 'ecnebisermaye'dene-
timindeki 'özel tekeller' alıyor; bunlar, 'vahşi liberal'
olduklan için de, işsizlik yükseliyor; bunun nasıl iki
taraflı bir sosyal yozlaşma ve patlamaya neden ola-
cağı açık açık belirtilmiş! Bir bakıma, Cihet-i Aske-
riye'nin kuşku ve kaygılan, o raporda da dile getiril-
miş, evet!
Tedbirier de öneriyor, ha! Hele bu tedbirierin baş-
ta geleni, 'devleti küçültme' meraklısı şaşkınlann,
dudaklannı uçuklatabilir; zira önerilen şey, kolu ka-
nadı kesilip kuşa döndürülmüş olan devletin pe-
kiştirilmesi ve otoritesinin güçlendirilmesi; çün-
kü, devleti küçülteyim derken, 'makasın ağzını açı-
yor', toplumu birbirine karşı iki kampa bölüyoruz. Bu-
nun Türkiye'deki kanrtı, Devlet Istatistik Enstitü-
sü'nün geçen yıl verdiği rakamlar değil midir:
• Nüfusumuzun yüzde 5.1 'inin (yâni 3.500.000 ki-
şinin) kafa başına yıllık geliri, 22.344 dolar düzeyin-
dedir.
• Ülkemizde 12.500 kişi dolar milyoneridir.
• Ülkemizde 2.000 ailenin ortalama yıllık geliri,
100 milyar TL'yi buluyor.
• Aile başına toplam servet, 3 trilyon lira.
• 2.000 ailenin toplam serveti, 6 katrilyon lira.
Makasın ağzı alabildiğine açılmış! Büyük çogun-
luk, işsizlik, sosyal güvencesizlik, fırsat eşitsizliği ve
yolsuzluklar nedeniyle, derin ve kalın bir yoksulluk
içinde çırpınıyor. 'KeyfiyeV, UNCTAD Raporu'nun
tespitlerini doğruladığı kadar; onerdiği 'tedbirierin'
zorunluluğunu da gündeme getiriyor. Hem de, âcil
olarak! Yoksa, 'sosyalpatlamalann'eli kulağındadır!
lyi de, Cihet-i Askeriye'nin, Harp Akademileri
Komutanlığı'nca yayınladığı, "Özelleştirme ve Türk
Silahlı Kuvvetleri" adlı kitabın, söylemeye çalıştığı ne?
Anlayana, sivrisinek saz...
httpV/ www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://vwyw.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htim