Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18AĞUSTOS1998SAL
HABERLER
Karatepe yine
AİHM'ye başvurdu
• KAYSERİ(AA)-Eski
Kayseri Büyükşehır
Beledıyesı Başkanı Şükrii
Karatepe. ikıncı kez Avnıpa
Insan Haklan Mahkemesı'ne
bas.vuruda bulundu. Daha
önce Ankara DGM'nin
verdiği hapis cezasının
kaldınlması ıçın Avrupa
Insan Haklan Mahkemesı'ne
başvuran Karatepe,
avukatlan aracılığıyla bu kez
de Anayasa Mahkemesı'nın
hakkında verdıği 5 yıllık
siyasi yasak karannın
kaldınlması ıstemınde
bulunuyor. Karatepe'nin
başvurusunda, tazmmat
talebinin ileri bir tarihte
bildirileceğı belirtildi.
Cezasıni çekmek üzere nisan
ayında Kayseri'nin Yahyalı
ilçesindeki cezaevıne giren
Karatepe. daha önceki
başvurusunda hapis cezasının
kaldınlmasını ve devletin
kendisme 8 milyon Fransız
Frankı tazminat ödemesini
istemişti.
DnŞûrasıTuzugu
değiştirildi
• ANKAÎU(AA)-Dın
Şûrasf nda. Mılli Güvenlık
Kurulu Genel Sekreterliğı ıle
Turizm Bakanlığı da temsıl
edilecek. Dın Şûrası
Tüzüğü'nde Değışıklik
Yapılmasına Dair Tüzük.
Resmı Gazete'nın dünkü
sayısında yayımlandı. Dın
Şûrasf mn, ""bilimsel
yeterlikleri ve dini
hizmetleriyle tanınmış olan
bilim ve din adamlannın
katıiımıyla Dıyanet Işlen
Başkanlığf nca yürütülen
hizmetlerin geliştırilmesı
konusunda görüşlerini
almak" olan amacı, bu
hizmetlenn gelıştirilmesi için
"görüş oluşturmak" olarak
değiştirildi.
lizam-ı Âlem
ordusu
• ANKARA (AA)-CHP
Erzincan Mılletvekilı
Mustafa Kul. Nızam-ı Âlem
Ocaklan'nın. Kosova
Kurtuluş Ordusu'nu
güçlendırmek gerekçesiyle
ordu kurma çabalannı
TBMM gündemine getirdı.
Kul. Dışişlen Bakanı Ismail
Cem tarafindan yanıtlanması
istemıyle TBMM
Başkanhği'na sunduğu soru
önergesinde Nizam-ı Âlem
Ocaklan'na bugüne kadar 2
bin 500'ü aşkın gönüllü
başvunı olduğunu belırterek,
"Beş bin kişilik bır ordunun
silahlı eğitim alması ülkemiz
açısmdan potansıyel bır
tehlike oluşturmayacak
mıdır" diye sordu.
AIUAPve
seçmen ppofili
• ANKARA(ANKA)-
Seçım karannın
alınmasından sonra seçımlere
yönelik çalışmalara hız veren
ANAP'lılar. seçmen profılıni
belirlemeye çalışıyorlar.
ANAP Genel Merkezi
tarafindan öncelıkle büv'uk
kentlerde yaptınlan anket
çalışmalannda. partilenn oy
oranlanndan çok seçmenlenn
çeşitli konulardakı görüşlen.
partilere ve liderlere bakış
açılan araştınlıyor.
Çalışmada sekız yıllık
eğitim, enflasyon ile
mücadele, yolsuzluklar,
irtica, başörtüsü gibı
konularda seçmenın görüşü
soruluyor. Ankette. seçmenin
diğer siyasi partiler
hakkındakı düşünceleri.
kendisine yakınlık
değerlendirmesı saptanırken
kararsızlar yelpazesınm
giderek genişlemesınin
nedenleri de araştınlıyor.
Anketten çıkacak eğilımlerın.
ANAP'ın seçim stratejisi
belirlenırken göz önünde
bulundurulacağı belirtildi.
PKK operasyonu
• \AJN(AA)-Van'da
gerçekleştirilen operasyonda.
PKK'nin Iran'daki "Kelereş"
kampına göndenlmek üzere
olduklan belirtılen bin bayan
10 kişi yakalandı. Bır bayan
ve beş erkeğin. asken ve
siyasi eğitim amacıyla
PKK'nin "Kelereş" kampına
gönderileceği ıhbannı
değerlendıren Van Emruyet
Vfüdürliiğü Terörle Mücadele
Şubesi ekiplen. Apo kod adlı
Emın Bakır'm Karşıyaka
MahallesiŞenlerll.
Sokak'takı evine baskın
düzenledi. Baskında. Emin
Bakır (53), Fanz Kaymaz
1,19), NazimGetiren(19),
Ercan Çi\ak (17). Çetın Bilge
• 16). Mehmet Demirsoy (18 K
Şengül Kaya (14), Sebahattın
Ba>er(29). Nişan Bakır (51)
tle AbdulbakiBakır(53)
»özaltma alındılar.
EskiAnadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen açıköğretimin isim
babası. Onu ilkyeşerten, geliştiren, toplumyararı açısından yaygınlaştıran da o
Açıköğretim, devrimin 7. halkası
M
a\ i ladın. birçam türüdür.
Fıdesi az bulunduğundan
epey pahalıdır. Çok nazlı-
dır. narindır. Ama bır de toprağını
se\dı mı, serpıldı mı tutamazsınız
onu.
Anadolu Ünıversıtesı personeli-
nin ve öğretım üyelerınin. akşa-
müstleri yorgunluklannı giderdik-
leri kampus ıçinde bulunan "Japon
bahçesi"ndekı ma\ ı ladın gözümü-
ze çarpmıştı. "Ne güzel de büyü-
müş!" diyecek olduk. öyküsünü an-
lattılar:
"Yıllar önce bu mavi ladin bir fir-
tına sonrası devrilmişti. Yılmaz Ho-
ca( Yılmaz Büyükerşen) tekbaşına
ilgilendi onunla. Çam, yaşayayım
mu öleyim mi gibi oldu önceleri. A-
ma öyle özenle bakıldı ki, kendisini
se>enleri utandırmadı. vurdu gitti
gökyüzüne doğru..."
Bu öyküyü nıye dıllendirdik ki?
Şundan: Prof. Büyükerşen. açıköğ-
retimi tıpkı o çam gibı yalnızca ilk
yeşerten değil. geliştiren. toplum
yararı açısından yaygınlaştırandı
da. Mavi ladinin olduğu gibi, açı-
köğretimin öyküsü de vardı. Söz
Büyükerşen'de:
"1966'da İngiltere'deydim. O ta-
rihlerde İngiliz İşçi Partisi. açık iini-
versite sisiemini önermişti. 1968'de
de uygulamaya geçtiler. 1970 başla-
nnda Türkiye'ye döndüğümde, bu
konuda bir makale j azdım, Prof. Dr.
Kemal Karhan ile Prof. Dr. Yusuf
Vardar da aynı yönde yazılarla açı-
köğretime destek veri\orlardı. Her
nedense üniversitelerden tepki al-
dık. Ama, yine de 1971'de Eskişehir
İktisadi ve Ticari İlimler Akademi-
si'nde televizyon ile eğitim için bir
stüdyo kurduk. 1973'te cumhuriye-
rin kuruluşunun 50. yıidönümü ne-
deniy le üniversitclere kaynak akta-
nlmıştı. Bize gönderilen ka\ nak ile
Fransa'dan ithal ettiğimiz 3 kamera
ile bir Tele\iz>onla Eğitim Enstitü-
sü kurduk. 1974 yılında Ecevit hü-
kümetinin Milli Eğitim Bakanı
Mustafa Üstündağ idi. O dönemde
CHP, üniversiteye giremeyen öğren-
ci kalmavacagını \aadinde bulun-
muştu. Ama iktidara geldiklerinde
gördüler ki, mevcut ünhersitelerde-
ki öğrenci sayısını arttırmak olası
değil. Benden açık ünhersite için bir
rapor istedüer. "Açık ünıversite ku-
runuz. bız talibız' dedim. Üniversi-
telerarası Kurul, önerimize onay
veımedi. Bunun üzerine Ece\it hü-
kümeti bakanlığa bağlı Mektupla
Eğitim' adı altında bir kuruluşoluş-
turdu. Muhalefet, bu girişime karşı
çıktı. CHP'nin ardından gelen ko-
alisyon iktidannda AP'li Milli Eği-
tim Bakanı Alı Niaılı Erdem,binler-
ce öğrencivi karşısına alamayacağı-
nı görünce Yay-Kur adı> la TRT ara-
cılığıyla uzaktan eğitim programını
başlattı. Bu uygulama ile başa çıka-
mayınca, akademi olarak programı
doralmamıaönerdiler." Yasa çıka-
nn, açık üniversıteyı açın, kabul
edelim' dedik. Olmadı, 2 yıl içinde
Yaj-Kur eridi."
Oykünün. 12 Eylül sonrası
Y'ÖK'ün kuruluşu ile bırlikte deva-
mı var. Dinleyelım:
" YÖK'ten briflng istcdiJer. Zaten
biz o aralar Televizyonla Eğitim Fa-
kültesi oluşturmuştuk. Adını Açı-
köğretim Fakültesi vaptılar ve acele
10 bin öğrenci almamızı istedüer. O
gündür bugündür bu sa>ı arttı. 30,
50,150 bin derken 500 bine ulaştı."
Bugün "İletişim Bilimleri Ensti-
tüsü"nün müdürlüğü görevıni üst-
lenen Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen,
yıllar önce atılmış bir adımın vardı-
ğı boyutlar karşısında övünüyor
övünmesine de, bu uvgulamanın
Türkıye'de yetennce anlaşılmadığı,
hatta küçümsenmeye kalkışıldığı
kanısında. Oysa ona göre, "Açıköğ-
retim Fakültesi" Türkıye Cumhurı-
yetı'nın eğitim alanında yapılan 6
büyük girişime eklenen yedinci hal-
kası. Nedir o 6 adım? Harf devrimi,
halk okullan. öğretmen okullan,
Köy Enstitüleri. halkevleri \e Ata-
türk'ün üniversite reformu.
Prof. Büyükerşen "in sav lanna ka-
• Eski Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Yılmaz Büyükerşen'e göre, "Açıköğretim
Fakültesi", Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim
alanında yaptığı harf devrimi, halk okullan,
öğretmen okullan, Köy Enstitüleri, halkevleri ve
Atatürk'ün üniversite reformu gibi 6 büyük
atılımının 7. halkası.
•Açıköğretim sistemi, yeni ufuklar peşinde.
"Yaşam boyu eğitim" ilkesinden hareketle trafik
eğitimi, ilkyardım programları açmayı düşünüyor.
İsim babası
Bugün 500 bin
öğrenciye
eğitim olanağı
tanıyan
açıköğretim,
eğitimde
fırsat eşitliği
sağlıyor.
Anadolu
Üniversitesi'nin
açıköğretim
açısından
yarım
milyonu aşan
insana,
eğitime
yaptığı
hizmetin
karşılığında
istedikleri
denizde damla
sayılabilir.
Açıköğretim,
uzaktan
öğretimin
Türkiye'deki
isim babası
kuşkusuz eski
Anadolu
Üniversitesi
Rektörü
tılmamak olası değil. Her ne kadar
Türkiye'de "açıköğretim" görmez-
likten gelinse de, Anadolu Üniver-
sitesi Açıköğretım Fakültesi, dün-
yadakı en büyük 10 üniversite ara-
sına girmiş bile.
Yanlıj algılamalar
ve doğrular
Anadolu Üniversitesi Açıköğre-
tim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali
EkremÖzkul. Pro/. Büyükerşen "ın
kaygılanna büyük ölçüde katılıyor:
"Uzaktan eğitimin, geleneksel eği-
tim kadar etkili olamay acağı. öğren-
cilerin destek görmediği, yalnız bıra-
kıldığı gibi düşünceler bizce yanlış.
ı
Bir kere, u/aktan eğitim, kendi ken-
dine öğrenme değildir. Öğrenci, öğ-
renme sürectnde yalnız değildir. Öğ-
renci ve öğreticilerin yer aldığı bir
organizasyon söz konusudur. Bir
başka yanlış algılama da. uzaktan
eğitimin laboratmar gibi. ders ma-
teryalleri 0bi. danışmanlık gibi ge-
leneksel eğitim araçlanndan yoksun
olduğudur. Oysa. uzaktan eğitim
teknolojisi, geieneksel eğitim araçla-
nnı ortadan kaldırnıaz, aksine ileti-
şinı teknolojisi aracılığıyla bunlan
bir araya getirir."
Bugün 500 bin öğrencıye eğitim
olanağı tanıyan açıköğretimin Tür-
kiye açısından fırsat eşitliği sağla-
dığı savunuluyor. Bunun gerekçesi-
Yılmaz.
Büyükerşen'dir.
nı Prof Özkul şöyle özetlıyor:
"Öğrencilerin yüzde 75'i orta alt
ve alt gelir gruplannda yer alıyor.
Yüzde 30'unun yerleşim yeri ilçe ve
kövler. Bu açıdan bakıldığında, açı-
köğretim fırsat eşitliğini sağlıyor. Ay-
nca sistemde yer alan öğrencilerin
yüzde 77'si çalışıyor. Öğrencilerin
yüzde 6O'ı 24 yaşından. büyük ve
yüzde 45'i evli. Dolaytsıyla eğitim ça-
ğını geçmişlere hizmet götürüyomz.
Dahasu açıköğretimde fiziksel en-
gelliler de eğitim görüyor. Bu sayı
vaklaşık 17 bin 500 dolaylannda-
dır."
Bır de sistemin "zorunluluk" bo-
yutu var ki, onu da görmezlikten
gelmek olası değil. Geçen yıl yak-
Anadolu Üniversitesi seramik atölyesi.
laşık 1 milyon 400 bin kişi yükse-
köğretim sınav ına gırmış. Bır prog-
rama yerleştırilenîerın sayısı 421
bin. Bunlardan 178 binı açıköğre-
tim öğrencisi. Demek ki. binlerce
öğrencinin açıkta kalmaktan kurtul-
ması. eğitim hakkından yararlan-
ması açısından açıköğTetimin bir
"zorunluluk" olduğu ortada.
Anadolu Üniversitesı'nirı açıköğ-
retim sistemi içinde üç fakülte var:
Açıköğretim. Işletme ve Iktisat Fa-
kültesi. Açıköğretim Fakültesi'nın
2 yıllık önlisans programları şun-
lar:
"Sosyal bilimler. ev idaresi, ma-
halli idareler. dış ticaret, iş idaresi.
halkla ilişkiler, satış yönetimi, muha-
sebe, turizm ve otelcilik, bankacılık
ve sigortacılık, büro yönetimi, sağlık
kurumlan işletmeciliği, hemşirelik,
ebelik, sağlık memuriuğu."
tktisat Fakültesi'nin "maliye, ik-
tisat kamu yönetimi, çatışma ekono-
misiveendüstrijel ilişkiler"; lşletme
Fakültesi'nın de "muhasebefinans-
man, pazarlama, yönetim ve organi-
zasyon,işletme"başlıklannı taşıyan
4 yıllık programları da açıköğretim
sistemi içinde yerini alıyor.
öğretmenlere ve
yurtdışına hizmet
Açıköğretim sisteminin verdiği
hizmetler bununla sınırlı kalmıyor.
Özellikle 8 yıllık zoruniu temel eği-
timin devreye girmesi ıle birlikte.
sınıf öğretmenliğı yerine branş öğ-
retmenliğinın öne çıkması. ilkokul
'5ğretmenlennıneğitilmesinidebe-
rabennde getiriyor. tşte bu noktada
yine açıköğretim sistemi devreye
giriyor. 25 bine yakın öğretmen,
branş öğretmeni olarak yetiştınlme-
ye başlanmış. Bir başka program,
Diyanet Işleri Başkanlığı ile diğer
kamu kuruluşlanndaki din hizmet-
leri sınıfında çalışan imam-hatip Ii-
sesi mezunlanna eğitim verilmesi-
ni içeriyor.
Batı Avrupa ülkelerindeki 1200
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı da
açıköğretımden yararlanıyor.
Yeni ufuklar
Açıköğretim sistemi. bu prog-
ramlara ek yeni ufuklar peşinde.
"Yaşam boyu eğitim" ilkesinden ha-
reketle trafik eğitimi. ilkyardım
programlan açmayı düşünüyor.
Türk cumhunyetlerine ulaşmayı he-
defliyor. Ancak, hem bugünkü so-
rumluluklannı yürütmek hem de
düşlerini gerçekleştırebılmek için
önündeki engellerin kaldırılması.
hatta yeni olanaklara kav uşmak ge-
rekiyor.
Anadolu Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Engın Ataç. açıköğretim-
den yararlanan öğrencilerle bire bır
ilişkiye geçmenin önemine değinir-
ken bir anlamda isteklerini dile ge-
tiriyor:
"Açıköğretimdeki eğitim sistemi-
ni yeniden gözden geçirmek gereki-
yor. Artik kitapla \e tele\izyonla eği-
tim büyük ölçüde geride kalıyor. İn-
ternet'le, video konferans sistemiy-
le eğitime geçmek, teknotojik geliş-
meleri yakalamak gerekiyor. Uydu
kanalıvla TRT'den günde en az 3-4
saat canlı yayın yapabilmeliyiz. Ay-
n bir kanal veremiyoriarsa üniver-
sitemizin uyduya çıkmasına olanak
sağlanmalı. Böylece açıköğretim öğ-
rencileri>le bire bir ilişkimiz kuru-
labilecek."
Söz teknolojik gelişmelerin açı-
köğretime uygulanmasmdan açıl-
mışken birkaç örnekle konuyu ir-
delemekte yarar var:
Sözgelimi: öğreten, yani verici ile
aracı arasındaki iki yönlü iletişim
olanağı şöyle sağlanabiliyor Bası-
lı materyaller, radyo ve televizyon
yayınları gibi araçlar artık, farklı
mekânlardaki kişilerle kablo, mik-
ro dalga ya da uydu aracılığı ile iki
v önlü olarak ve çok daha ekonomik
bıçimde birleştirilebiliyor. Sanal sı-
nıflar, değişik mekânlardaki kişile-
re yüz yüze eğitim olanağı verebi-
liyor.
Diğer yandan, Internet yoluyla
öğrenciler. tüm kütüphanelere, uz-
manlara, elektronik ılan tahtalanna
evlerinden ulaşabiliyorlar.
Örnekleri çoğaltırsak, telekonfe-
rans yoluyla, televizyon ve telefon
kullanılarak görüntülü ve iki yönlü
ders sunumu gerçekleşebiliyor. Ya
da Internet'te sanal bıyoloji labora-
tuvarına gınlebiliyor, kurbağa de-
neyleri yapılabiliyor.
Bır açıköğretim öğrencisinden
kıtap, harç vs. dahil yılda 100 dola-
ra yakın bir para aldıklannı anım-
satan Rektör Ataç, bu denlı ucuz bir
eğitim sisteminin. bu konuda bilgi
birikimı ve donanımı bulunan Ana-
dolu Üniversitesi dışında hiçbirku-
rum tarafindan sürdürülemeyeceği-
nin altını çiziyor ve ekliyor:
"Düşünün, Türkiye'nin 78 mer-
kezinde yıl sonlannda sınav yapıyo-
ruz. 125 bin kişiye görev veriliyor.
Bütün üniversitelerden 600 ogretim
üyesi. sisteme katkıda bulunuyor ve
en önemlisi 500 bine yakın öğrenci-
miz \"ar." Böylesi bir organizasyo-
nun geliştirilmesı. yürütülmesi için
Anadolu Üniversitesi açıköğretim
sisteminin istekleri var mutlaka.
Neler bunlar? Özetleyelim:
- Öğrenci sayılan, yurtiçi ve yurt-
dışı örgütlenme \e akademik danış-
manlık hizmetleri dikkate alınarak
kadro, mekân satınalma ve kirala-
mada, ders ücreti konulannda ola-
nak sağlanması gerekiyor. Özellikle
Doğu \e Güneydoğu bÖlgesinde bü-
rolann uygun hale getirilmesi için
mutlaka destek verilmelidir.
- Anadolu Üniversitesi açıköğre-
tim sisteminin yurt genelındeki et-
kinliğini arttırmak için sürdürülen
çalışmalara yerel yönetimlerel ver-
melidir. Bu kapsamda, il merkezle-
rinde bulunan bürolann işlevleri ye-
niden tanımlanarak bunlann açı-
köğretim sistemindeki öğrencilerin
bir araya geldiği birer uydu kampu-
su ya da "Açıköğretim Eğitim ve Uy-
gulama Merkezleri" durumuna dö-
nüştürülmesi planlanıyor. Ancak,
bu tür merkezlerin oluşturulması, il
özel idarelerinin ve yerel yönetim-
lerin arazı tahsisi ve bina yapımı ko-
nulannda katkı vermesine bağlı.
- Uzaktan eğitimin kitle iletişim
araçlarının kuUanılmasını gerektir-
mesi nedeniyle, bu araçlan ellerin-
de bulunduran TRT, ulusal TV \e
yerel TV kanallan ile Türk Telekom
ve Posta tdaresi'nin uzaktan eğitim
konusunda Anadolu Üniversitesi ile
eşgüdü m içinde bir çalışma yapma-
lanna olanak sağlayacak yasal ve
idari düzenlemelerin yapılması ve
üniversiteye yayın olanaklannm ta-
nınması gerekiyor.
- Mıllı Eğitim Bakanhğı'nın öğ-
retmen alımında açıköğretim fakül-
telerınin mezunlannı kapsam dışı
bırakması, sistemin saygınlığını
olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle
"sınıföğretmenliği" alımlanndaaçı-
köğretim yapan fakülteden mezun
olan ve pedagojik formasyon alan
öğrencılere yasal haklan olan baş-
vunı ve yanşma şansının tanınma-
sı zoruniu görünüyor.
Anadolu Üniversitesi'nin yanm
milyonu aşan insana, eğitime yap-
tığı hizmetin karşılığında istedikle-
ri çok mu? llgili ve yetkililerin, üni-
versıtenin geçmiş 40 yıllık hatınnı
kırmayacaklanna inanıyoruz.
BÎTTS
ORAL ÇALIŞLAR
Bu yazı yazıldığı sırada Mehmet Ağar'ın
oğlunun düğününe kimlenn katıldığını tam
olarak bılmek mümkün değildi. Ancak şu
ana kadar yalanlanmadığına göre eski ve
yeni cumhurbaşkanlan Kenan Evren ve Sü-
leyman Demirel, nıkâh şahıtlerı olarak ge-
lınle damadın yanına oturmuş olacaklar. (Son
dakika: Demirel nıkâha katılmadı. Birçıçek-
le Ağar'ı kutladı. Onun yenne Demırel'e ya-
kınlığıyla bılinen Nevzat Ayaz tanıklık ettı.)
Ertuğrul Özkök'un yazdığına göre Rah-
mi Koç başta olmak üzere birçok işadamı,
üst düzey general de düğünün şeref konuk-
lan ıçındekı yerlerını aiacaklar. Sanınm çete
davasından yargılanan Ibrahim Şahin ve
Özel Tım'cı arkadaşları da orada olacaklar.
Veli Küçük orada olacak mı bilemiyorum,
doğrusu Oral Çelik'ı de merak ediyorum.
Ertuğrul Özkök düğün töreniyle ilgili yazı-
sında, bu düğüne katılacak olanlann listesi-
nın, devletin tepesinde bır uzlaşmayı ifade
ettiğıni belırttı. Ozkök dıyor kı. devletin tepe-
sinde bır barış oluyor, bır uzlaşma sağlanı-
Susurluk'un Tanıklan...
yor. Özkök'un duygulannı anlıyorum da, dev-
letin tepesinde bu konuda ne gibi bır anlaş-
mazlık vardı diye merak ediyorum.
Susurluk olayı patlak verdiğinden bu ya-
na devletimızin tepesı tam bir anlayış içinde
hareket ettı. Gazetecilerin yırtınırcasına or-
taya serdıklen gerçekler karşısında bile an-
layışlı(!) tutumfarını değiştirmediler. Cumhur-
başkanı Demirel bu konuda devletin genel
eğilimini yansıtan açıklamalaryaptı. Dedi ki,
"Böyle şeylerle devleti yıpratmayın, devlet
suç ışlemez, suç işleyeni de korumaz." O-
nun bututumu, mahkemelerimizevegüven-
lik güçlerımize de ışık tuttu. Haklarında ka-
nıtlara dayalı çeşıtlı ıddialar öne sürülen çe-
te mensuplarına karşı güvenlik güçleri ve
yargı kurumlan, Cumhurbaşkanı'nın yol gös-
tencıliğinde olgun davrandılar. Hıçbirinı uzun
süre cezaevınde tutmadılar Çoğunu görev-
lerınden bile almadılar, hatta teffi ettirdikleri
deoldu...
Ağar'ın oğlunun düğünü, bana, Evren'in
1980 öncesine ılişkın anlattığı bir olayı anım-
sattı. Evren, anılannda kontrgerilla tartışma-
lanna değınıyor ve bu konuda Demirel'le bır
anısını aktanyordu. Kenan Evren, Genelkur-
may Başkanı ıken Özel Harp Daıresi konu-
sunda çok sayıda ıddıa ortaya atılması üze-
rine dönemin başbakanı Süleyman Demi-
rel'e gittığıni ve bu konuda bır önlem almak
istediğını aktarır. Özel Harp Dairesi'nin, ülke-
nm içişlerınde kullanılmaması gerektiğinı
söyler. Demirel ıse 'Boşverkullanılsın' anla-
mına gelecek bır tepkı gösterir. Kenan Evren
bu anısını aktardıktan sonra, "Bu konuşma
ikimiz arasında geçtiği için kanıtlamam
mümkün değil" diye vurgulamayı da ıhmal
etmez.
Bu düğünün dikkat çekici isimlerınden bi-
rısi de sanınm emekli Yarbay. eski Özel Harp
Dairesi Özel Birlikler Komutanı Korkut Eken
olacak. Korkut Eken, Susurluk sonrası yap-
tığı bir açıklamada, Abdullah Çatlı yı 12 Ey-
lül öncesi de kullandıklannı belirtmişti. Çat-
lı'nın Abdi Ipekçi cinayeti, 7 TİP'linin hun-
harca öldürülmesi olaylanndaki rolü düşü-
nüldüğünde, bu cinayetlerle devle.t ıçındeki
bazı güçler arasındaki bağlantı gündeme
gelmişti.
Susurluk sonrası ortaya çıkan gerçeklerin
ışığında, Türkiye'nin adım adım 12 Eylül'egi-
dişi de bu düğünün öndegelen konuklannın
ilgialam içindeydi. Türkiye, 1977'de CHP'nin
yüzde 41.8 oy alması üzerine darbe eğik
düzlemıne girdi. Çünkü, Türkiye'nin ABD
kampından kopması gibı bir endişe başla-
mıştı VVashıngton'da. Bunu engellemek ve
solu ezmek amacıyla bir darbeye, ülkücüler
de kullanılarak sürüklendik. Bu darbe hangı
merkezlerde nasıl hazırlanmıştı, bu amaçla
kaçaydınımızın öldürülmesi için karariaralın-
mıştı, az çok tahmin edebiliyoruz ama net
olarak bılmiyoruz. Çünkü Susurluk orta yer-
de duruyor.
Devlet büyüklenmizin şahitliğinde, üst dü-
zey ışadamlanmızın, bürokratlanmızın, çete
sanıklarının alkışlan arasında gerçekleşen
bu düğün sanki "Bir Dakika Karanlık" ey-
lemleri sırasında "Susma, sustukça sıra sa-
na gelecek" diyenlere bircevap niteliği taşı-
yor. Turkıye, çeteden hesap soramayınca,
düğün törenleriyle onlan kutluyor. Mehmet
Ağar'ı kutluyorum. Düğünün seçkin davetli-
terini ve tanıklarını kutluyorum. Genç evlile-
ri kutluyorum.
Bütün bu olanlar, hepimizin gözü önünde
oluyor. Düğün töreninin arkasındaki tarihi
yazsak, bıze "Burası muz cumhuriyeti mi"
diyesorabılirler. Ben nezamandır, dünyanın
bır yerınde böyle bir soruyla karşılaşırsam ne
cevap vereyım diye düşünüyorum.
Sızce ne cevap vereyim: Türkiye bir muz
cumhuriyeti mı?