19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef İmrivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetraenı Orhan Erinç #Genel Yaym Koordınatonr HikmetÇe- tinkaya • Yazııjlen Muduru Ibrahim Yıldız • Sorumlu Mıidıir- Fikret flktz # Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu # Istıhbarat Cengiz Yıldınm # Ekonomı Mehmet Saraç • Kultur Handan Şenköken 9 Spor \bdülkadir V ücefanan • Makakler Sami Karaören • Duzehme AbduOah Vaacı#Fotoğraf ErdoğanRöseoğlu •Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen MehmM Faraç Yayın K.uru!u tlhan Selçuk (Ba$kanl. Orhan Erinç, Okta) Kurtböke lliknıet Çetiokaja, Şükran Soner, Erguo Balcı, tbrahim \ ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav Hakan Kara. Ankara Temsılcıst. Mustafa Balbav Atatürk Buhan \'o 125,Kaf4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Bh 1352 S 2 3 Tel 44İİ220, Faks 441911 7«Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğtu, InonüCd 119S.No.l Katl, Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Muessese Muduru Üstün Akmen # Koordınatör Ahmel Korulsan # Muhasebe Büfcnt Yener«ldare Hüsevin Cür.r• Işlettne Önder (>lik• Bıigı- lşlem. Nsil tnal 9 Bılgısa>ar Sıstem Mürmet Çiter#Sanş FaziktKuza MEDVA C: • Yonetım Kıu Başkanı - Genel Mudur Gül Erduran # Koordınatör R Işıtman • üenel Mudür Yardımt SevdaÇoban Tel 514 07 5 5139580-5138460-61.Faks 5138- V ayııtılavan ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın \e Yayuıcılık \ Ş Turkocafc Cad 39 4! Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 120 hatl Faki <0 212) 513 85 95 18AGUSTOS 1998 tmsak: 4.32 Güneş: 6.09 Öğle: 13.15 tkindi: 17.01 Akşam: 20.07 Yatsı: 21.38 www.cumhuriyet.com Cindy ile seks • Çeviri Servisi - 32 yaşındakı top model Cindy Cravv ford, hayatının geri kalan kısmına yön verebilmek ıçin aradığı fırsatı ele geçirdi. Önümüzdeki sonbaharda Amerikan televizyon kanalı ABC'de başlayacak olan "Cindy Crawford'la Seks" adlı talk-show'u hazırlayıp sunacak olan güzel model. bu ışın kendisı ıcın bıçilmış kaftan olduğunu söylüyor. Gençler ve Seks. Ünlüler ve Seks. Medya ve Seks gıbı ana bölümlerde hazırlanan programda, sadece stüdyo çekimleri yer almayacak. Crawford bir üniversite kampusunda ya da kalabalık caddelerde Amerikan haikıyla cinselliğı tartışacak. Onarım içîn kullanılıyor • ANKARA (ANKA)- Meclis'e bağlı saraylann gezi biletleriyle kafeteryalardaki çay, kahve satışından elde edilen milyarlarca lira, yine yıkılma noktasına gelen saraylann onanmı için kullanılıyor. Saraylarda 1997 yılında gezi biletlerinden 411 milyar lıra. 10 ayn kafeteryanın satışlanndan da 65 milyar lira gelir elde edildiği bildirildi. Aynca 8 ayn hediyelik eşya satış reyonundan da toplam 16 milyar 456 milyon lira gelir sağlandı. Bu arada 1997 yılında Mılli Saraylar Dairesı'ne bağlı Yıldız Çini ve Porselen Fabrikası satışlanndan 168 milyar 16 milyon lira, Hereke Halı Fabnkası satışlanndan da 10 milyar 954 milyon lira kâr elde edıldigi bildirildi. Öliiler kazanamaz • İSTANBLL(AA)- Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün "Kazanmak içın ölmek gerekmez" adlı broşüründe doping ve doping etkisi yapan ılaçlann özellıklerine yer verildı. Uzmanlar, sporda kazanmak uğruna alınan doping amaçlı ılaçlann ölüm nskı ıle bırlikte zehirleyici etkısine dikkat çektiler. Broşürde, sporcunun perförmansını arttirmak için aldığı ilaçlann birdoktor tarafından, tıbbi amaçla ve dogru olarak alınmadığı takdirde çok zararlı olabileceğine işaret edildi. 'Canavarıma dokunma' • ÖSTERStND (Cunıhuriyet)- Isveç'in kuzey kentlennden Östersund'da Storsjö gölünde, su canavan arayan meraklılar polise şikiyet edildi 15tekneve eko araçlanyla suyun derinliklerinde iri bir varlık saptayan Jskoçyalı canav ar uzmaaı Adrian Shıne başkanhğındaki ekip, yaratığın bir çeşit balık olabıleceği ihtimali üzerinde dumyor. İşyerimfe çiçek • AMSTERDAM (AA) - tşysrinde çiçek ve benzeri bittiler bulundurulrri2sının, çalşanpersorelin iş verimhliğıni aitırdığı sajtandı. ABD'de yapılan biraraştırmaja göre çiçek ve ;eşitli bitkı'erin bulunduğu orjmda çal şatt kişiler bu ortama sahp olmayar kişilerle karşılaştınldığında, yüzde 12 Dranmda ckha fazla vetimli oluvoıiar. Büyükşehir Belediye Başkanı Ozfatura'nın dolgusu, yol yerine yeşil alana hizmet edebilir Izmir'i Kordon-Park kurtaracak OKTAY EKtNCİ Yerel seçimlerin takvimi belli olunca, bırçok belediye başkanı da "yarıın kalan" projelerinı ta- mamlama yanşına girdi. Bunlardan biri de Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura ve tamamlamak için yerinde duramadıgı en ün- lü projesi ise şu aklı başında herkesi çileden çı- kartan "Kordonyolu" operasyonu. . Bu projeye "operasyon" dememin nedenını artık herkes biliyor. Özfatura, gerekli yasal ku- rallara uymadan ve hatta proje hakkında açılan iptal davalan bile sürerken "fiili durum" yarat- mak ve hedeflediği kıyı yolu için "geridönülnrez" bir noktaya gelinmesini sağlamak üzere, herke- sin şaşkın ve tepkili bakışlan arasında "deniz dolgusunu" gece-gündüz denmeyen bir kaçak çalışmayla hızla tamamlattı. Ardından bu "geri alınamaz" durumdaki dol- gu alanınınhiçdeğilse"KurtuluşSavaşımız"da- ki anılan da taşıyacak bir "tarih ve rekreasyon alanı" şeklinde tzmir'e kazandınlabilmesi yönün- • Eğer Özfatura, kent tarihine ' Izmir'in tarihsel kıyı kültürünü betona gömen' bir başkan olarak geçmek istemiyorsa mimarlann duyarlı çözümünü fırsat bilmeli ve kaçak doldurduğu alanın 'Kordon-Park' olması projesine destek vermeli. deki Koruma Kurulu'nca veri len "SİT" karan da siyasi baskılarla durdurulup Kurul Başkanı Doç. Dr. Numan Tuna görevden alınınca, Burhan Oz- fatura'nın cesareti daha da arttı ve "Buyolu mut- laka açacağız" demeye başladı.. Oysa ki şu anda hâlâ sürmekte olan davalar. Kon- donyolu projesınin lehine sonuçlansa bile. Alsan- cak'tan Cumhuriyet Meydanf na gelip dayanan dolgu şeridinin daha ileriye devamı yine yasal ola- rak mümkiin değil. Çünkü Kordon'un bu bölümü, Konak Meyda- nı ve çevresini de kucaklayarak daha 1994 yılın- da "tarihiSİT" ilan edilmişti. Belediyenin bu SİT karanna karşı açtığı iptal davası da sonuç verme- miş, Kordon'un SİT alanı olması Danıştay kara- nyla da kesinleşmişti. Yani kısaca, Kordonyolu projesinin yasadışı dol- gu operasyonu, şimdi, yürürlükteki bir SİT en- geliyle karşı karşıya. Özfatura'nın bu engeli aşa- bilmesi ve dolgu yolu tamamlayabilmesi ise 2863 sayılı Koruma Yasası varken ve SlT'i savunan ku- rul üyeleri görevde olduğu sürece olanaksız gö- rünüyor. Kurtuluş projesi lşte böylesı biraşamada artık yapılrnası gere- ken ise Koruma Kurulu'nun iptal edilen ikinci SlT karanndakı tarih ve rekreasyon alanı önerisinin bir "kurtuluş projesi" olarak yaşama geçirilme- si. Nitekim Mimarlar Odası kmir Şubesi de ay- nı düşünceyi somuta dönüştürmek üzere *yeşfl abn' ağırlıklı bir kıyı projesi geliştirdi. Kordonboyu'nun Cumhuriyet Meydanı ile Al- sancak arasındaki dolgu şendini şimdiki yol ku- şağıyla da birleştirerek Izmir'e geniş bir kıyı ve dınlence alanı kazandırmayı sağlayacak olan pro- je. yine lzmir'e kimlık veren değerler arasında- ki "Kûltüqjark"tan sonra belki de ikinci bir kent uygarliğı olarak "Kordon-Park"ını yaratacak. Böylece gelecek kuşaklar da Özfatura'nın ken- te karşı saygısızlığını değil, lzmir'e duyarlı çev- relerin bu saygısızlığı nasıl "etkisiz"kılmayaça- lışıp duyarlı bir projeyle "onarmava" çabaladık- lannı görecekler. Aslmda, sadece bu son neden bile Özfatura'nın yolda dirermesinden vazgeçip mimarlann park önerisine destek vermesi için bulunmaz bir fır- satı da göstermiyor mu? Elbette tarihe. Izmir'in tarihsel kıyı kültürünü betona gömen bir başkan olarak geçmek istemiyorsa... Zoro'nun maskesiCatherine Zeta^Jones. başroliinü Antonio Banderas'la pa> laştığı 'The Mask of Zoro' (Zoro'nun Maskesi) adlı filmk bü\ iik ilgi topiadı. Zeta-Joncs 90'larda İngiltere'de televizvonlarda gösterilen 'The Darling Buds of Ma>' adlı dizideki cüretkâr pozİanyla dikkat çekmişti. Sanatçı şu günlerde Londra'da 'Entrapment' adlı filnıde rol ahyor. Film, sanat hırsızlannuı vaşamını işliyor. Program, öğrencilere ekonomiyi ve iş dünyasını tanıtıyor 6 Genç Başarı' Türkiye'de • 1919 yılında kurulan ve kâr amacı gütmeyen ekonomi eğitim kurumu olan "Uluslararası Genç Başan" kuruluşu, Genç Başan programlannı halen 103 ülkede uyguluyor. Bu programlara ABD'de 2.5 milyon, ABD dışında ise 800 bin öğrenci katılıyor. FİGEN ATALAV Tüm dünyada öğrencilere ekonomi- yi ve iş dünyasını tanıtmayı amaçlayan "Genç Başan Programrnın Türki- ye'de ilk uygulandığı okul olan Özel lzmır Amenkan Lısesı'nde olumlu so- nuçlaralındı. Programın yaygınlaşma- sı içın Milli Eğitim Bakanlığı ve iş dünyası temsilcileriyle görüşmeler sü- rüyor. "Genç Başan" Türkiye Koordinatö- rü MeralÇavuşoğlu ile "Amwa>" Pa- zarlama ve Halkla Ilışkıler Müdünl Candan Çorbacıoğlu'nun \erdikleri bilgiye göre. Genç Başan Programı, öğ- rencilerin, "sorumlulukduygusu taşı- yan vatandaş >« üretici kişiler olmala- n için gerekli bilgi ve becerileri elde et- mderini, meslek alternatiflcrini incele- meleriııivtögrenrfielerini,digerkişiler- le bir takım anlav ışı içindeça- lışma\ı öğrenmelerinJ, eğitim ve işverindekj başan arasın- daki üişldyi anlamalannı sağ- lamayTamaçlıyor. 1919 yılında kurulan ve kâr amacı gütmeyen ekonomi eği- tim kurumu olan "Uluslara- rası Genç Başan" kuruluşu, Genç Başan programlannı halen 103 ülkede uyguluyor. Bu programlara ABD'de 2.5 milyon, ABD dışında ise 800 bin öğrenci katılıyor. Önü- müzdeki beş yıl içinde prog- rama katılan öğrenci sayısı- nın 25-30 milyona çıkması amaçlanıyor. Programlar, üye ülkelerde çocuk ve gençlerin aşağıda- kı konularda bilgı almasını hedefliyor: "Pivasa ekonomilerinin önemi, iş dünvasının küresel ekonomi içindeki rolü. iş dün- yasının çevre ve sosjal sorun- lara taahhüdü. iş dünvasınıa ahlaki bir şekilde çalışma>a taahhüdü, işyerinde eğitimin önemi, ekonominin kişinin geleceğindeld önemB etkisi" Programlar. ılk \ e ortaöğretım, lise, üniversite ve genç yetışkin seviyelen içın hazırlanıyor. Öğrencilere ekono- mik toplum bilgılermin verildiği ıl- köğretım programlannı n konu başlık- lan. "Biz", "Ailemiz". "Toplumumuz'*, "Şehrimiz", "Bölgemiz", "Clkemiz", "Dün>amız n dan oluşuyor. Orta dereceli programlar, hem eğı- timin ve okula devam etmenın önemı- ni vurguluyor, hem de öğrencilere eko- nomik kavramlan tanıtarak iş dünya- sı hakkında bilgı veriyor. "Kişisel Eko- nomi". "Girişim", "Uluslararası Pa- zarlar", "Okula Devam Etmenin Eko- nornisi". bu programın konulanru oluş- turuyor. "Sınıfdışı yaşam ile baglantının ku- nılmasuu" amaçlayan lise programla- rı. "öğrencilerin. toplumda >e iş dün- yasında lider olabilmeleri kadar etkin ve üretici birer çalışan kişi olmalan için gerekli bilgi, beceri ve davranış biçim- lerini öğrenmelerine yardımcı olma>ı" hedefliyor. Genç Başan nın Türkiye de yaygın- laşması amacıyla Mılli Eğitim Bakan- lığı ile görüşmeler sürüvor. Ağustos ayında Türkçe ve lngılızce öğrenim veren yaklaşık 30 okulun öğretmenle- n eğıtimden geçirilecek. Nas ıl uygulanıyor? Öncelıkle okullardaki öğretmenler programm uygulanmasının koordinas- yonu ve derslenn verilmesi konusun- da eğitıliyor. Öğretilen konularla ilgıli uzman- lar, ışadamları ve profesyonel yönetı- ciler gıbi ekonominin ve ış dünyasınm ıçinden gelen kışilerden ofuşan gönül- lüler ise sınıf içinde. dışında, işyerle- rinde verdikleri derslerle, öğrencilerin edindikleri teorik bilgileri gerçek ya- şam koşullan içinde anlamalanna yar- dımcı oluyorlar. Yeni rama vt>lkpn F r a n s ı z B r u n o bulunduğu yelkenli, San Francisco'daki Golden Gate adlı köprünün alnndaki bitiş çizgisini geçerken görülüyor. Fransız kaptan, Japonva'da Ybkohama'dan başladığı volculuğu 14 giin, 17 saat, 24 dakika ve 50 saniyede bitirerek yeni bir rekora imza atrı. Daha önceki rekor 16 gün, 17 saat, 21 dakikavla ABD'li Sete- ve Fosset'e aitti. (Fotoğraf: REUTERS) IŞILOZGE.NTURK Burada anlattığım hayat hikâyesini özellikle ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner ve her şeyin özelleştirilmesini ölümüne savunan diğer ekonomistlerin ve 'Yeni Dün- ya Düzeni' adı altında sömürünün en yoğun biçimini ısraıia görmemezlikten gelen yeniza- man ideologlannın okuması gerekmektedir. Çünkü cebinde milyahan, Gold kartları, özel sağlık sigortalan bulunan bu mutlu azınlık için her şey fazlasıyla toz pembe. Bu toz pembe sanal dünyada yaşayanlar az sonra hikâyesi- ni anlatacağım birannenin çaresizliğini bilim- kurgu filmiya da gene sanal birgerçeklik ola- rak algılayabilirler. Bu bir özür olmaz. Sevgi günlerdiruykusuz. Günlerdirağzınabir lokma girmedi. Dört çocuğundan biri ağır has- ta. Kızı. KIZ on dokuzunda. Geçen yıl liseyi bi- tirdi. Gerçekçi birkızdı. Üniversiteyı filan düşün- medi. Üniversitenin onun için imkânsız olduğu- nu ortaokulu bitirdiği gün anlamıştı. Kimdi o, so- rusunun yanıtını çok erken vermişti. Babası o sı- ralardört çocuğunu kansının eline bırakmtş, baş- ka birkadına gitmişti. Babası onlan diri diri top- rağa gömmüş. ölüye saymıştı. Babası "Beniba- banız bUmeyin artık*' dıye haber bile >ollamıştı. lşte en çok bu söz üzenne dellenmişti Sevgi. "Beni babanızbilme>in arük." "Tamam,tamam", demiştı Sevgi. "Bundan böyle baba lafi edilme- yecek bu evde. Kan kussanız kızılcık şerbeti içrim. diyeceksiniz!" "Tamam" demışlerdi çocuklar ve o günden sonra kimse babadan söz etmemişti. Sevgi'nın bıldığı hiçbirişyoktu. Gaziantep'ten Isranbul'a gelin gelmiş. yıllarca sadece evinden. çocuklanndan sorumlu olmuştu. Ama iş başa düşmüştü artık, Sevgi bıldiği tek namuslu işi yapmaya koyuldu. Evlere temızliğe girmeye baş- ladı. Bellerini biraz doğrultunca da sığındıklan akraba ev inden çıkıp Küçükçekmece'de suyu ol- mayan, elektnğı kaçak. rutubetli bir evin ikinci katına taşındılar. Çok geçmeden belalar birbiri ardından gelme- Çaresidiğin kıskacmda ye başladı. Önce bü>ük oğlan yaşına başına bak- madan yan evde oruran on beşinde bir kızı ka- çırdı. Kızı elınden tuttu, annesinin çantasından aşırdığı parayla otobüs bileti aldı, Gaziantep'e da- yının yanına gittiler. Sevgi gene dellendi. Kızın ailesi "Bize para verirsen şikâyetçi olmayız" de- diler. Sevgi temizlığe gittıği evlerden yüz elli milyon toplayıp kızın ailesine verdi. Çok geçme- den deoglanla kız geri döndüler. Aşklan bitti. Olan- lar Sevgi'ye oldu. Borç üstüne borç yapmaya başladı. ikinci bela vakit geçirmeden kapıyı çaldı. Il- kokula giden küçük oğlu içinde kaynar su bulu- nan kovay ı bir ayak darbesiyle devirdi ve iki aya- ğı birden birinci derecede yanık oldu. Sevgi tam bir ay oğlanı sırtında taşıyarak okula götürdü. Bu bir ay içinde işe gidemedi. Borçlanmaya devam etti. Ev sahibinin kapıya geldiği gün Sevgi "Artık öbemdekurtulsam" diye düşünmeye başladı. Ev sahibi "ev i sattığını, üç ay sonra evi boşaltmalan gerektiğini" söyleyip gitti. Ev sahibinin ardından Sevgi'yi bir gülme krizi tuttu. Nedensız. nıçin- sizdelilergıbi gülmeye başladı. Kendıni tutamı- yordu. Hiç durmadan gülüyordu. Bir saat. belki iki saat aralıksız güldü. Kasıklan çatlarcasına ağnmaya başladı, yüzü çarpıldı. o gülmesine de- vam etti. Neden sonra pestil gibi yere serildi. Bir süre öyle hareketsiz yattı. Sonra sürüne sürüne gitti, masanın üstünde duran küçük aynayı aldı, uzun uzun yüzüne baktı. Gene gülmeye başladı. Şuh kahkahalar arasında "anam, anaırT dedı kendı kendine. "Orospuluk bileyapamam artık, kim benim yüzüme bakar?" Çocuklar eve geldiğinde Sevgi'yi yan baygın taşlann üstünde yatarken buldular. Korktular. Tan- nya dua ettıler, analan bir an önce ayağa kalksın diye. Sevgi bir süre yattıktan sonra ayıldı. Çocuk- lar çok sev ındiler, hele kızın sevıncı görülmeye de- ğerdi. çünkü o gün şeytanın ayağını kırmış, otobüs garajında kendine bir iş bulmuştu. Tek başına bir kulübede oturacak, bılet satacaktı. Bu kez sevmç- ten dellendi Sevgi. Hemen hesap kitap yapmaya baş- ladı. Kızı altmış milyon alacaktı, kendı yüz milyon topluyordu. Çok geçmez daha ıyi bir eve çıkar, her şeylerini alabilırlerdi. Birkaç gün se\-indirik oldu Sevgi, ama çok sür- medi. Bir gün temizlığe gittiğı eve telefon geldi. Kızı kulübede bayılmış. uzun süre ayılmayınca hastaneye götürülmüştü. Sevgi fırladı gitti. Kı- zını hastanede yatağın içinde kıpırtısız yatarken buldu. Kız pek hayırlı görünmüyordu. Doktor- lar bir yığın tahlil sonucu kızda kemik erimesi ve astım buldular. Mutlaka hastanede yatıp bir süre kontrol altında tutulması gerekiyordu. Bu da en ucuzundan 150 milyon demekti ve bu para Sev - gi'de yoktu. Bulacağı bir yer de yoktu. Çaresiz kızını eve çıkardı. Boynunu eğip babaya haber saldı. Babadan ses çıkmadı. O zaman sevgi muh- tara gitti yeşil kart çıkarmak ıçin, orada "baba- nın ölmüş olması ya da sizin aynunış olmanız ge- rek" dediler. Sevgi beş yıldırkocasından ayn ya- şıyordu. ama resmen aynlmamışlardı. Yeşil kart da alamadı. Eve döndü. Kızı sürekJi yan baygın yatıyordu. Eğildi ya- nağını okşadı, "Bir şey ister misin" diye sordu. Kız ölgün bir sesle, "tavuklu pilav" istedi. Sev- gi çantasına uzanıp, para cüzdanını çıkardı, için- deki paraya baktı. Tavuk almaya yetmezdi. Ka- sap da, market de veresıyeyi kesmişti. Çaresiz- lik içinde kızına sımsıkı sanlıp ağlamaya başla- dı. Kız öylece. yan baygın yatıyordu. ısoz50@ hotmail.com. Greenpeace Gökova Santralı'n afişli protesto OZANYAYMAN ÖZCANÖZGÜR MİLAS/ÖREıN-Greeı peace üyesi 17 kışı. yasad şı santrallan protesto etme amacıyla Gökova Termi Santralı önünde mahkem kararlanndan oluşan 80 mei re uzunluğunda afiş açtı. Mi las-Bodrûm kav şağında ye rel eylemcilerle buluşan Gre enpeace üyelen önce Ören'ı sokulmadı vejandarma tara fından önleri kesilen eylem cilenn araçlan arandı, bazı eş yalanna el konuldu. Ancal daha sonra gelen bir telefor üzenne eylemciler serbesi bırakıldı, eşyalan gen venl- di. Önceki gün Bodrum'a ge- len Greenpeace'in Sirius ad- lı gemisi halkın ziyaretıne açılırken, Greenpeace üyesı 17 kişi Gökova Termık Sant- ralı önünde eylem gerçek- leştirmek için harekete geç- ti. Mılas-Bodrum kav şağın- da yerel eylemcilerle buluşan Greenpeace üyelerinin önü Yenıköy jandarması tarafın- dan kesildi. Ören'e sokul- mak istenmeyen eylemcile- rin, araçlan arandı, araçtan çı- kan pankart, mahkeme karar- lan ve adaleti temsil eden bir teraziyejandaıma tarafından el konuldu. Ancak daha son- ra gelen bir telefon üzenne eylemciler bırakıldı ve mal- zemeleri gen verildi. Daha sonra Greenpeace üyeleri yere! eylemcilerle bir- likte Gökova Termik Sant- ralı önünde mahkeme karar- lanndan oluşan 80 metre uzunluğunda bir afiş açtılar. Aynca, eylemcılerden bir ba- yan elındekı adaleti sembo- lize eden terazi ile afişin önünde yer aldı. Terazinin bir kefesinde enerji ve çev- re bakanlannın fotograflan, diğer kefesinde de 'hukuk' yazılı kart bulunuyordu. Te- razinin ağır olan kefesi ise fo- toğraflann yer aldığı kefey- di. GAP'a beş milyon fidan dikilecek CELAL YILMAZ İZMİR - Dünyanın en bü- yük ağaçlandırma projesi ve öğrenci kış kampı GAP'ta gerçekleşecek. Istanbul Tek- nık Üniversitesi (İTÜ), Is- tanbul Üniversitesi (IC), Ge- nelkurmay Başkanlığı ve GAP Idaresi Başkanlığı "nın işbirliğivleyaşama geçirile- cek olan "Ûniversite Genç- liği ve Mehmetçik El Ele" projesi kapsamında GAP bölgesine 5 milyon fidan di- kilecek. ITÜ ve lÜ'den 4 bin öğrenci, TSK'den de bin Mehmetçiğin katılacağı or- ganizasyon, bu yönüyle de dünyanın en büyük "öğren- ci k^ kampı" olacak. Projeyı geliştiren ve di- rektörlüğünü de üstlenen İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Duman. 1994 yılında Gelibolu'da da benzeri bir proje uyguladıklannı belir- terek "Geübolu Şehitliğini Ağaçlandırma Etkinliği" kapsamında ve 1500 üniver- siteli gencin katılımıyla 300 hektarlık alana 300 bin fidan dikildiğıni anımsattı. Prof. Dr. Duman'ın verdi- ği bilgilere göre, GAP Böl- gesi'nde 5-20 Kasım 1998 ta- rihJeri arasında gerçekleşti- rilecek proje, 75 kilometre- karelik alanda uygulanacak. Yer seçiminde ve tahsisinde Orman Bakanlığı v e DSİ Ge- nel Müdürlüğü destek sağ- layacak. Genelkurmay Başkanlı- ğı'nca "Üniversite Gençliği ve Mehmetçik El Ele" adı verilen proje Kara Kuvvet- leri Komutanlığı koordina- törlüğünde. 2. Ordu Komu- tanlığı tarafından planlana- cak ve >r ürütülecek. Buamaç- la 2. Ordu Komutanlığı bün- yesinde 'GAP BölgesiAğaç- landırma Koordinasyon ve İşbüiiği Kurulu' adıyia bir ekip oluşturulacak. Bu ekip. hem üniversite yetkılileri ve hem de askeri makamlarla gerekli koordineyi sağlaya- cak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle