19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 AĞUSTOS 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 22 yılın getirdiği olgunluğu kutlayan Montreal Dünya Film Festivali programıru açıkladı MontreaPde Bergman'a saygıGÖNÜL DÖNMEZ-COLtN MONTREAL - Ezeli rakıbi Toronto Uluslararası Film FestivaJi'ne oranla bi- raz geç kalmış olsa bile görkemli prog- ramını sonunda açıkiadı Kuzey Ameri- ka'nın en ünlü festivallerinden Montre- al Dünya Film Festivali. 22 yılın getir- diği olgunluğu kutlarken, bu yıl SO'li yaşlara merhaba demiş bir ünlüyü bas, İconuk seçmekten daha doğal ne olabi- lirdi. Bu çok ünlü konuğun festivale fi- ziksel varlığı ile katılıp katılamayacağı henüz kesin olmasa bile, gerek Montre- allikrin gerekse yabancı konuklann gün- Jerce ondan söz edecekleri kuşkusuz. Evet, tsveçli Ingmar Bergman'a kapsam- lı bir saygı bölümü hazırlamış Montre- al. Yazdığı, yönettiği birçok klasik fil- min yanı sıra, en son filmi "BirSoyta- nnın Karşısmda" da Amerika kıtasm- da ilk kez izleyici ile buluşacak. Berg- man "ın en çok sevdiği amcasının ölümün- den sonra bulduğu bu öyküde mühen- dis Carl Amca rolünü "Fanny üe Alexan- der", "tyi Niyeder" ve "Pazar Çocuk- lan*nda olduğu gibi yine Börje Ahfetedt üstlenmiş. Kapanış, Letouch'un son filmiyle Bergman'ın yaşamı ve yapıtlanna ışık tutan kendı filmı "Bir Soytaruıın Kar- şısuıda**nın yanı sıra aynı konuyu işje- yen ikinci bir film ise "Fanny ileAJeıan- der" filminin yapımcısı Jörn Donner'in 1997 yılında üç gün süren bir söyleşıye dayanarak yarattığı "Yaşam ve YapıÜar Üzerine Ingmar Bergman" belgesel fil- mı. Bergman'ın favon baş kadın oyun- culanndan Ingrid Thulin festivale katı- lıp rol aldığı ikı klasik film, "Gece Işı- ğı" (1962) ve " Yaban Çüekleri"ni tanı- tacak izleyiciye. daude Leiouch'un Kanada'nın Fran- sız kesimi Quebec, Italya ve Meksi- ka'nın yanında Türkiye'de de çekim yaptığı son filmi "RastianüJaryadaÇa- kışmalar" görkemli kapanış galasını kapmış durumda. Bir Kanada ve Fran- sa ortak yapımı olan bu filmde başrolü Festivalde Ingmar Bergman'a aynlan bölümün filmJerinden biri 'Fanny ile AJexander\ Italvan usta FeHini'nin 'Intervista'sı da festival progranunda yer alıyor. oynayan (Leiouch'un gerçek yaşamda eşi) AJessandra Marrines, peri masalı yaşamında eksikliğinin ayırdına vardı- ğı tek şeyı. sevgiyi aramak üzere dünya turuna çıkan ünlü bir dansçıyı canlan- dınyor. Montreal ve Toronto gibi birbirine yıllardır rakip iki ünlü festivalin bu yıl aynı ülkeyi odak noktası alması barda- ğı taşıran son damla olmalı. Festival yö- neticisi Serge Losique, Montreal'in 22 yıllık geçmışinde rüm dünya festivalle- rinden daha çok Japon filmi gösterdiği- ni savunuyor, ama bu yıl iki festivale baş- ka filmlerbulabilmek için Japonlarzor- lanmış olmalı. Yine de Shohei Imamu- ragibi ünlü biryönehnenı yakalayabil- miş Montreal. "Kara Yağmur" gibi filmlerle Ban 'da ününe ün katan Imamu- ra "Yılan BalığT ile 1997 yılı Cannes Fılm Festıvali'nde Altın Palmıye'yi Ab- basKiarostami'nın "KirazJann Tadı" fil- mi ile paylaştığından bu >ana Japon si- nemasını pek tanımayanlann bile liste- • 27 Ağustos-7 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan Montreal Dünya Film Festıvali'nde İsveçli yönetmen Ingmar Bergman'a kapsamlı bir saygı bölümü hazırlanmış. Claude Lelouch, Alain Resnais, Fellini de filmleri gösterilecek yönetmenler arasında. sinegirdi. Bu yıl Cannes'daödüllenme- yen "DoctorAkagr\ İ945 yılında Japon- lann teslim olduğu günün gecesi ufak bir balıkçı kasabasında geçıyor. Japon sineması bölümünde gösterile- cek dokuz filmden bir başka iîginci ise NobtıhikoObayashiımzalı "Sada" fil- mi. Sada'nın ismi 1936 Mayıs ayında sev- gılısini bogazlayıp cinsel uzvunu kesti- ği için yirmıncı yüzyıl suç tarihine ka- zılmıştı,amabizbuöyküyü NagisaOs- hima'nın "DuyuJar İmparatorfuğu" fil- mınden bılıriz. Obayashı'nın filmi bu tra- jik "kahraman*"ın öyküsünü güncel si- yasal kargaşalık ve artan mılıtanzm açı- sından yerine oturtmayı amaçlıyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da sinema- ya yeni atılanlar unutulmamış. Kanada- lı filmöğrencilerindenöl yapıtülkenin ufak sayılan film endüstrisinin doğru yolda oİduğunun bir yanıtı. Bu yıl kentlilerin dört gözle bekle- diklen programlardan biri festival boyu her gece ana caddeleri trafığe kapayıp sokak ortasında gösterilen filmler. Do- ğaldır ki para pul soran yok izleyiciden. Yalnız kendı iskemlenizi kendiniz getir- meniz salık veriliyor. Bu bölümün bazı filmleri: Claude Lelouch'un VkrtorHu- go'nun ünlü "Les Miserables" filmine güncel bir soluk getirdiği aynı adlı film, AJainResnais'nin Istanbul'dada izledi- ğimiz "Daha Önce Duyduk Bu Şarkı- yı" filmi, müthiş bir çevre filmi, "Mkr- rocosmos", "GizJer ve Yalanlar", "Ma- riusile Jeanette" ve ünlü ltaiyan usta Fel- lini'nin unutulmaz l4 Intervistarl sı. Festivale koşut giden market bölümü bu yıl zamana ayak uydurarak bir yeni teknoloji marketi hazırlamış. Seminer- lerden film onarma konusunu ele aJanı tanınmış Montrealli romancı Mordacai Rkhler'ın ünJü romanından 1974'te per- deye uyarlanan "Duddy Kravta'in ÇH raklığır> nı baş kadın oyuncusunun da eşliğinde onanImış olarak izleyiciye su- nacak. Kuzey Amerika'nın en başta ge- len sinema salonlannın sahibi zincirşir- ketler 21'inci yüzyılın multıplekslerini tartışacak. Film teknolojisinden çanak televizyonuna, ınternete her konuyu kap- sayan bir marketin de halka parasız açık olması, yöneticilenn her zaman dediği gibi Montreal Dünya Film Festivali'nın bir "halk" festivali olduğunu kanıtla- mayı amaçlıyor. 5 Eylül 'e dek sürecek olanfestival çerçevesinde 170 'in üzerinde gösteri sunulacak KûKürServisi-lngiltere'nın en önemli sanat etkinlikleri arasın- da yer alan ve uluslararası sanat camiasının büyük bir merakla izledigi Uluslararası Edinburgh Festivali dün elli ikinci kez bu- luştu sanatseverlerle. 5 Eylül'e dek sürecek olan festival çerçe- vesindekı gösteriler, oyunlar ve konserler dünyanın hemen her tarafindan birçok sanatseveri bir araya getirecek. Bu yılki festival- de müzık, tiyatro, opera ve dans alanlannda 170'in üzerinde gös- teri yer alıyor. Deneysel tiyatro çalışmalan- nın sunulduğu ve amatör birçok topluluğun gösterilerini sahnele- dıği Edinburgh Fringe Festivali ise 30 Ağustos'a dek izlenebile- cek. Edinburgh Festivali çerçevesin- de Verdi ve Schiller'in yapıtlan- na ağırîıklı olarak yer veriliyor. Yerdi'nın dört operası sahnele- necek olan festivalde 20. yüzyı- lın önemli koreograflanndan bi- ri olarak değerlendirilen Hans van Manen'in yapıtlan ve Sme- tana'nın operalan, senfonik şi- irleri, sanatseverlerin beğenisi- ne sunulacak. The Royal Opera Covent Gar- den, nıüzik yönetmeni ve orkest- ra şefi Bernard Haitink, Karita Viattila. Thomas Hampson ve şeçen >ıl Istanbul'da dinleme rakânı bulduğumuz DmhriHvo- rrtvskj- ile çıkacak festival izle- ^cilerinin karşısına. The Royal Dpera, Verdi'nin Schiller'in bir >>unundan etkilenerek oluştur- lîgu 'Don CarJos' operasını sah- uleyecek. Luc Bondy'nin sah- ıcye koyduğu yapıtta orkestra- n Bernard Haitink yönetecek. tîyal Opera aynca Elijah Mos- uıskj'nin sarıneye koyduğu 'I •asnadieri'operasını, Verdi'nin khiller'in •PassionandPölitics' dı oyunundan etkilenerek oluş- Lrduğu -Luisa Milter' operası- Liyorumlayacak. Rkhard Armstrong' un y öne- j;e|i Iskoçya Opera Orkestra- ıve Edinburgh Festival Koro- ı, 'Cknîuına d'Arco'yla izle- rılerin karşısına çıkacak. Verdi "nin operalanna paralel krak Citizen's Theatre Glas- w, Schiller'in 'The Robbers' dı oyununu sahneleyecek. Sk çok prömiyer var restıvalin dans bölümünde Av- ja'nın en yenilikçi dans top- «klanndan biri olarak değer- sdinleı Gelabert-Azzopardi Lns Topluluğu, Zumzum-Ka :nı \eidikleri gösteriyi suna- K. Cesc Gelabert ve Frederic nat'ın konseptini oluşturdu- Zumzum-Ka'nın koreogra- j CescCelaberf e, müzikle- 'Bir Yaz Gecesi RüyasT başladı & edinburgh Festivali 'nde koreografisini George Balanchine'in yaptığı 'Bir Yaz Gecesi Rüyası' balesinin Ingiltere prömiyeri gerçekleşecek. Shakespeare'in aynı adlı yapıtından uyarlanan balenin müzikleri Mendelssohn imzasını taşıyor. ri ise Pascal Comelade'ye ait. Edinburgh Festivali progra- mındaki en önemli etkinliklerden bin de Geor^Balanchine'ın ko- reografisini yaptığı 'Bir Yaz Ge- cesi Rüyası' balesinin fngiltere prömiyeri. Shakespeare'in 'Bir Yaz Gecesi Rüyası' adlı yapıtın- dan uyarlanan balenin müzikle- ri Felix Mendelssohn imzasını taşıyor. Pacıfıc Nortwest Bale- si'nin sahnelediği Bir Yaz Gece- si Rüyası. yurtdışında büyük bir başan olarak değerlendiriliyor. Bu > ıl birçok oyunun da prö- miyeri gerçekleştirilecek Edin- burgh Festivali'nde. Festival çer- çevesinde Viyana Josefstadt Ti- yatrosu, Peter Stein'ın yönettiği. Botho Strauss'un yazdığı 'Die ,4hnlichen' (Lookalikes) adh oyu- nunun İngiltere prömiyerini ger- çekleştirecek. Het Zuidelijk To- neel Tiyatrosu. Albert Ca- mus'nün 'Caügula'adlı oyunuy- la izleyicılerin karşısına çıkacak. Festivalin ilgi çekici oyunlann- dan biri de Vidy-Lausanne Tiyat- Mehmet Güler'den renk ziyafeti 'Çepeçevre', tuval üzerine yağlıbova. Kûttür Servisi- MehmetGüler' ın re- simleri 28 Agustos'adek Istanbul Men- kul Kıymetler Borsası Sanat Galeri- si'ndesergilenecek. Yapıtlannı üretir- ken "Önemli olan ne yaptığın degil, na- sıl yapöğm" ilkesinden hareket eden Güler, soyut resmin önemli temsilcile- rinden. Sanatçının resımleri zengin ve yoğun renk kullanımıyla dikkat çeki- yor. Yaşamını Almanya'da sürdüren sa- natçı, bu yaşamın getirilerini ve Ana- dolu motiflerini harmanlıyoryapıtlann- da. 1944 yılında Malatya'da dünyaya ge- len Güler, 1965 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nü bitirdi. Milli Eğitim Bakanlığı'ncaaçı- lan Avrupa sınavını kazandıktan son- ra ihtisas için yurtdışına gönderildi. 1976 yılında Almanya-Kessel Güzel Sanatlar Akademisf nde eğitimini ta- mamlayarak Türkiye'yedöndü. Sanat- çı 1977 yılından beri Almanya'nın Kes- sel kentinde serbest sanatçı olarak ça- lışıyor. KavaOzsezgin,Güler'in sanatını de- ğerlendirirken şu ifadelere yer venyor: '•GünümuzBatısanatınınkarmaşıkvc çok yönlü etkileri ortasında, bu etkile- re peşin bir >argı> la kapalı olmaksızm, onlan aşacak bir doğrulfuda çaba gös- tenneyi, Mehmet Güler örneğinde ol- duğu gibi ancak özgün arayışlann itici gücüne bağlayabiliriz." Renkçiliği ve resimlerindeki plastik boyutla kendisi- ne özel bir yer edinmiş. olan Mehmet Güler, bugüne kadar çeşitli ülkelerde katıldığı çok sayıda serginin yanı sıra yüze yakın kişısel sergi açtı. NkholasDrake, ÎMKB'nin sergi için hazırladığı kataloğun giriş yazısında, Mehmet Güler'in Kişotvari bir ide- alizm ile 50 yıllık bir yeldeğirmenine meydan okuyan son dönem ressamlar- dan biri olduğuna deginiyor. Drake şöy- le devam ediyor sözlerine: "Güler tu- vaünebaşka bir duvarlılıkla >akJaşıyor. Çokkültürlülüğü TUrk kökenlerden Al- man eğitimine uzanıyor. Bu tarza olan eğilinıi Alman ressam Anselm Kıefer'in yeni soyut dışavurumculuğu ile uyum gösteriyor." rosu'nun sahnelediği Jean Ract- ne'in 'Phedre'sı. Oyunu Luc Bondy yönetmış. Festival kapsamında söyleşi- ler ve çalışma programlan da yer alıyor. Profesör Stephanie Jor- dan'ın katılacağı -Balanchine'in Koreografileri", Eva \an Schra- ik'in katılacağı "Hans van Ma- nen'in Koreografileri'', Profesör Peter France'ın katılacağı "Jean Racine'in Trajedileri" başlıklı söyleşiler bunlardan birkaçı. Edinburgh Oniversitesi işbirli- ğiyle de Pierre Boulez'in önü- müzdeki yüzyıl müziği ile ilgili görüşlerini aktaracağı birsöyle- şi gerçekleştirilecek. tlkkez 1948 yılında Edinburgh Festivali'ne katılmıştı Boulez. Boulez ayn-, ca Ensemble Intercomporain'i yönetecek. 26 yıl sonra Bertin Filarmoni Uluslararası Edinburgh Festi- vali kapsamında gerçekleştirile- cek çalışma programlanndan il- ki Profesör David Kimbeü'in yö- neteceğı, Verdi ve Schillerope- ralannı inceleyen çalışma. Dr. Lesley Sharpe. Prof. Peter Jo- nes'un da katılacağı çalışmada Verdi ve Schillerarasındaki ben- zerlikler, bestecinin oyunlann hangi yönünden etkilendiği, oyunlann konulan, karakterler, bestecinin sosyal ve ahlaksal gö- rüşleri incelenerek Verdi opera- larının gelışimi gözler önüne se- rilecek. Bu çaJışmalar kapsamında Çek müziğinin miman olarak kabul edilen Smetana'nın operalan. senfonik şiirleri incelenecek. Pro- fesör Jan Smaczny'nin yönete- ceği çalışmada Smetana'nın 19. yüzyıl romantizmınde farkJı bir yer edinmek için verdiği müca- dele konu edilecek. Berlin Filarmoni Orkestrası da 26 yıl aradan sonra yine Edin- burgh Festivali'nde. Claudk) Ab- bado'nun yöneteceği orkestra Rihm,Schumann ve Brahms'ın yapıtlannı yorumlayacak. Soprano Lisa Milne, geçen yıl- larda Istanbul'da dinleme imkâ- nı bulduğumuz bariton Bryn Ter- fel de piyanist Mokolm Marti- neau'nun eşliğinde izleyicilerle buluşacak. Çek Filarmoni Orkestrası, Sir Charies Mackerras yönetiminde iki kez konser verecek. 6 yıl ara- dan sonra tekrar Edinburgh Fes- tivali'ne katılan orkestra, Sme- tana'nın yapıtlannı yorumlaya- cak. Genç Çek müzisyenler Pe- ter Mikulas (bas). Ivan Zenaty (keman). Jiri Barta (çello) ve Jitko Cechova (piyano), Smeta- na'nın lirik oda müziği yapıtla- nnı yorumlayacak. BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURDAKUL 'Korkarım Ataç'ı Okumayanlapdan..' Nurullah Ataç'ın (1898-1957) yetiştiği yıllar "yeni", "yenileşme", "yenilik"gibi Osmanlıcada pek kullanıl- mayan kavramlar, düşün ve edebiyat gündemine be- lirieyici güç olarak girmişti. Yeni şiir, yeni dil, yeni insan, yeni nesil.. Değişmekte olan bir toplumun iç dinamiğindeki tepkileri/amaçlan simgeleyen Yeni Hayat, Yeni Mec- mua, Yeni Mektep, Yeni Felsefe vb. gibi kitap ve der- gi adlannda o dönem kullanıldı ilk kez. Kurumları yıpranmış olan eskiye, dayatılmakta olan alışılmışa, Tann buyruğu sayılmak istenen gelenek- lere karşı okumuş orta tabakanın yarattığı bu başkal- dırı rüzgânnın uzağında kalmadı Ataç. Yazarlığının ilk dönemi sayabileceğimız 1930'lu yıllarda şiirini, öykü- sünü, romanını, tiyatrosunu, resmini arayan kuşağı- nın yarattığı sıçramalann da uzağında kalmadı... Etkilendi ve etkiledi onlan. Eskinin değerlerinden kopmadan. Asım Bezirci'nin Bilimden Yana k/tabında "diya- lektiği kavrayan az sayıda yazar" arasında bulunma- sı bu özelliğinden ötürüdür. Sözünü ettiğim yıllarda Sami. N. Özerdim'ın sap- tadığı 1500 yazı, ofuşum dönemindekı Cumhuriyet ede- biyatna geniş ölçüdeki katkısını kanıtlar sanıyorum. Bu yazılanndan seçtiğim "Kültürve Cemıyet", "Es- kiEdebiyatımız", "Harp Edebiyatı", "ilen Geri ve Ede- biyat", "Yine Divan Edebiyatı", "Hümanizma", "77- yatroveRoman", "TiyatroDili", "Türkçe", "Kadın Er- kekMüsavatı", "Ortaçağ", "DilÜzerineDüşünceler" gibi başlıklar Ataç'ın değişen toplumla birlikte deği- şen adam kimliğıni koyar ortaya. Halit Ziya, Hüseyin Cahrt, Reşat Nuri gibi eski- lerin yanı sıra Nâzım Hikmet ve Sabahattin Ali'yı de degerlendiren yazılan bu dönemin ürünleri arasında- dır. Özellikle Şeyh Bedrettin Destanı'nı eleştirirt<en Nâ- zım'ın şiirde yarattığı sıçramayı okuyacağımız satır- larta nitelemesi edebiyatın bilirkişilerınden biri oldu- ğunu gösterir Ataç'ın. "Sihirbazlık... Işte Nâzım Hikmet'in baş vasfı. Her şairin baş vasfı olduğu gibi. Onu okurken veya din- lerken, içinde yaşadığımız âlemın bütün nazanyele- riyle berabersilinıverdığine şahit oluyorsunuz. Orta- dayalnız Nâzım Hikmet, onunyarattığı âlem kalıyor." En özel şiir sorunlanndan en genel kuramlara ka- dar uzanan geniş uğraş alanında edebiyatımızın çağ- daşlaşmasına katkıda bulunmak... Ataç'ın otuz yılı aşan yazarlık yaşamının bizde bı- raktığı ızlenim böyle ıfade edilebilir. Edebiyat adamı kimliğiyle düşün adamı kimliği bir- likte gelişmiştir onun. Bu nedenle toplumsal olgula- nn temeline inerek olabildiğince somut sonuçlan ara- mak düşün adamı kimliğinin işlevi gibi görünür. Gerçeğe varmak için sorar ve kuşkulanır. Karşıtlannca en çok eleştınlen, dılin özleşmesi sa- vaşımında da o soran, araştıran, bulduğu sonuçlan gizJemeyen aynı düşün adamı çıkar karşımıza... "Dil devrimı buyrukla olmuş. Bu söz de doğru, söyieyenlerin sandıklanndan çok daha doğru. Buy- rukla oldu dil devrimi. Bütün devrimler buyrukla olur. Kimin buyruğu ile? Bu toplumun buyruğu ile. Bu toplum, Türkulusu, dilini değiştirme gereğtni yıllar- dıriçinde duyuyor. TürkçenınArapça, Farsça sözcük- leri bırakmasına, kendı köklennden yeni sözleryap- masına, kendı kendine gelışmesıne çalışanlar hep o buyruğu duymuş olan kimselerdır. Dil devrimını Ata- türk buyunmadı, Atatürk de toplumun buyruğuna uydu. Atatürk adına bağlandığımız devrimlerin hep- si de bu toplumun buyruğu ile olmuştur." • • • Ataç'ı anlamayanlar olduğu gibi bulunduğu yerde görenler de vardı kuşkusuz. Anlamayanlar toplumsal gelişmenin gerisinde taban teptiler yıllarca. Ne eski- nin değerini algılayabiliyoıiardı, ne de yeninin. Eski uygariıklann beşığınde yetışmiş gibi köku ger- çekten "mazide olan âti"ydi Ataç. II. Dünya Savaşı yıllannda, faşizme inat, çağdaş hu- manizmayı simgeley_en "İnsan" dergisini birlikte çıkar- dıklan Hilmi 2ya Ülken, şöyle vurguluyor Ataç'ın düşünür kimliğini: "Batı düşüncesindekiidealizamanzaman Platon, Augustinus, Rousseau gibi filozoflar oldu, ama her zaman Montaigne olarakkaldı. Deneme türiinün ku- rucusu olan Montaigne. Öz düşüncesı Doğu hüma- nizminden Batı hümanizmıne geçmektı." Ölümünden biryıl sonra kurduğum yayınevi ve der- giye onun adını vermenin temelinde bu düşün ada- mı kimliğine duyduğum saygı vardır. O yıllar dilimizden düşmeyen sözlennden bin "Kor~ kanm roman okumayanlardan"dıAtaç'ın. Yüzüncü ya- şında bu tümcesinden esinlenerek şöyle noktalamak istiyorum yazıyı: Korkanm Ataç'ı okumayanlardan. 'Barış İçin Bin Çizgi Ver!' • Kültür Servisi - Karikatürcüler Derneği ve Izmir Yazıbaşı Belediyesi "Banş İçin Bir Çizgı Ver!" "Benden Selam Söyle Akdeniz'e" başlıklı bir karikatür sergisi düzenliyor. Bütün karikatür sanatçılannın katılımına açık olan sergi, Yazıbaşı Belediyesi'nin her yıl düzenlediği şenlik kapsamında 28 Ağustos'ta açılacak. Aynı karikatürler daha sonra Karikatürcüler Derneği'nin 1 Eylül Dünya Banş Günü'nde düzenleyeceği sergide yer alacak. San Seöastian'da halyan komedileri • Külriir Servisi - Uluslararası San Sebastian Film Festivali bu yıl, 1945-1960 yıllan arasında çekilmiş Italvan komedi filmJerinden oluşan bir retrospektife yer verecek. 'Hunger, Humor and Dreams" başlıklı retrospektifte, içlerinde Luigi Comencini ımzalı ve başrolünde Gina Lollobrigida'nın oynadığı 1953 yapımı 'Bread- Love and Dreams'. Federico Fellini'ye ait 1952 tarihli 'Lo sceicco bıanco' ve 1953 tarihli 'I vitelloni'nin de bulunduğu toplam 26 film gösterilecek. Festival yetkilileri bu retrospektifle, ltaiyan komedi filmlerinin, sıradan insanlann yaşamlanndaki güliinç aynntılara eğilimleri ve eleştirel yaklaşımlanndaki ustalığa dikkat çekmek istediklerini belirtiyorlar. Festivalde gösterimler 16- 27 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Gelecek yılki San Sebastian Film Festivali'nde de 1960-1980 arasında çekilmiş ttalyan Filmleri'ne yer verilecek. Sophia Loren'in kalbi tekledi • Kûmır Servisi - ltaiyan oyuncu Sophia Loren geçirdiği kalp rahatsızhğı nedeniyle Nevv York'taki Cornell Hastanesi'ne kaldınldı. Loren'in kalp damarlannda bir sorun olduğu açıklandı. Carlo Ponti, eşi Loren'in Californıa'dan Nevv York'a yaptığı uçak yolculuğu sırasında rahatsızlandığmı ve doktor tavsiyesi üzerine bir ay dinleneceğini belirrtı. Ponti, Loren'in estetık amelıyat geçinrken rahatsızlandığı konusundaki iddialan ise reddetti. Loren, 3 Eylül'de Venedık Film Festivali'nde kariyer ödülüyle onurlandınlacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle