Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&AYFA CUMHURİYET 3TEMMUZ1998CUMA
HABERLER
Araştırmacı-yazar Aytunç Altındal, Nazi altınlannın kaçınlması olayına Papa XXIII. John da dahil birçok ismin kanştığmı ileri sürüyor
'Altmlarm hesabı ABD'den soruhnah'
MtYASE İLKNUR
Nazi altınlan konusu. ilk kez Cumhuri-
yetçi Parti'ye mensup New York senatörü
AMmse M. D'Amato'nun 4 Aralık I996'da
yaptığı basın toplantısıyla gündeme geldi.
Senatör, basın toplantısında kısa bir süre ön-
ce Kongre'nin arşivinde bulduklan belgede,
Nazilertarafından Yahudilerden gasp edilen
altmlarm kaçınldığı ülkeler arasmda Türki-
ye'nin de bulunduğunu açıkladı. Söz konu-
su belgeye göre, I946'da Avusturya'daki
Amerikan Başkonsülü General Laurence G.
Fnınk tarafından dışişleri bakanı ve Kong-
re'ye yazılmış gizli ve şifreli bir mesajda,
Yahudilerden gasp edilmiş olan altınlann,
başta tsviçre olmak üzere Türkiye, Portekiz,
Isveç ve İspajıya'ya kaçınldığı rapor edil-
miş. Bu belgeden yola çıkan Yahudiler, sa-
vaş sırasmda kendilerinden gasp edilen altın-
lann karşılığı olarak Isviçre'den 7 milyar do-
lar, Türkiye'den de 800 milyon dolar talep
ediyorlar. •
Bu konu son zamanlarda Türkiye'de de
sıkça tartışılmaya başlandı. Bu konuya iliş-
kin olarak elinde ciddi belgeler bulunduğu-
nu söyleyen araştırmacı-yazar Aytunç Altin-
dal, Nazi altınlanyla ilgili çok çarpıcı ve
'skandaT diye nitelendirilecek ve birçok ül-
keyi kapsayacak ciddi iddialarda bulunuyor.
ABD'ninodönemdeki dışişleri bakanından.
Papa XXIII. John'a. Kızılhaç'tan CIA'ya
kadar uzanan zincirleme ilişkilerı isim, tanh
ve belgelerin sıra numarasını vererek açık-
layan Altındal'la yaptığımız söyleşi büyük
tartışmalara yol açacağa benzıyor. Ancak
kendisi bu konuyu herkesle tartışmaya ve
elindeki belgelerle hesaplaşmaya açık oldu-
gunu belirterek adeta meydan okuyor.
- Nazi alünları konusunda Türİdye neye
dayanarak suçlanıvor?
ALTESDAL: Gerekçe olarak, savaş başla-
madan önce Türkiye'nin rezen lerinde 27
ton altın varken 1945'te savaş bittiğinde re-
zervlerindeki altmın 204 tona yükselmesini
gösteriyor ve aradaki farkın Türkiye'nin Al-
manya'ya sattığı krom cev herinin karşılıgın-
da alınan Nazi altinlanyla oluşruğunu öne sü-
rüyorlar. tşin ilginç tarafı. Türkiye "de de bu
tezi savunan bir çe\ re var. Başta numaracı
cumhuriyetçiler, Türkiye'nin savaş yıllann-
da krom satıp altın alarak Nazilerle işbirliği
yaptığını, hatta daha da ileri giderek kendi-
İerine sığınmış olan bazı Yahudileri yakarak
yok ettiklerini ıddia ediyorlar.
- Bu iddialarda doğnıluk payı var mı. ya
da olabilir mi?
-Şimdi bu ıddialarayanıt vermek için bel-
gelere bakmak, belgelere bakarken de Tür-
kiye Cumhuriyeti devletinın arşivlerine da-
yanmamak gerekiyor. Eğer bu belgelere da-
yandığınızda malum iddia sahibi çevreler,
hemen "bu belgeler sahte" deyip karşı çıka-
caklardır. Öyleyse dogrudan doğruya Alman
Dışişleri Bakanlığı'nın kendi gizli yazışma-
lanndan bakmak gerekiyor. Almanya. savaş
bitiminde koşulsuz olarak teslim olduğu için
belgelerin tamamı da Rusya. Ingiltere ve
ABD'ye teslim edilmiştir, Oyleyse bakaea-
ğımızyer. Alman Dışişleri Bakanlığı'nın is-
tihbarat daireleri tarafından hazırlanmış giz-
li belgeleridir. Benim de sıze vereceğim bil-
gilerin tamamı bu gizli belgelere dayanıyor.
Sorunuzun yanıtına dönelim. Amerikalı-
lann elinde böylesine önemli bir duyum ve
belge olmasına rağmen bu iddia ne hikmet-
se Nürnberg dunışmalan sırasında hiçbir şe-
kilde gündeme getirilmedi. Nürnberg'dehep-
si yargılandı bu adamlann. Yüzden fazla Na-
zi idam ediidi. Hitlerdışında herkes oraday-
dı. Tutanaklar burada. Bir tek kelime ile da-
hi ne ABD'liler, ne Ruslar ne de İngilizler
böyle bir konuyu gündeme getirmediler. Bu-
rada biraz gariplik var. Demek ki ortada yüz
milyonlarca dolan bulan bir altın kaçakçılı-
ğı, daha dogrusu gaspı var ve bundan hiç söz
edilmiyor. Hatta Propaganda Bakanı Josef
Göbbds'in Arjantin'e diplomatık bagajla en
az 20 milyon altın mark kaçırdığı hakkında
ellerinde somut belgeler olduğu halde bunu
da duruşmada Göbhels'e sormadılar? Arjan-
tin'in bugün adı bile geçmiyor. neden?
- Peki Nürnberg duruşmalannda günde-
me gdmeven bu konu nedenşimdiortaya atü-
dı?
-Bakin, 1947'de mahkemeler bitti, idam
edilenler ediidi, fakat ondan sonra 1971 yı-
lına kadar bu defa da Nazilikten anndırma
ve vakalanan Nazilerin idamı. ruruklanma-
sı, müebbet hapse çarptınlması yaşandı. Fa-
kat bu konu, 1971 'e kadar da gündeme ge-
tirilmedi. tkinci hususagelecekolursak, Tür-
kiye'ye yöneltilen suçlamalardan biri krom
satma meselesi. Türkiye krom satıp karşılı-
ğında Yahudı altını almış güya. Bu düpedüz
yalan. Türkiye'nin Almanya'ya krom sattı-
ğı doğru. Fakat Türkiye, Almanya'ya krom
sattığı olayını nasıi bir prosedür içinde ger-
çekleştirdi? Burası çok önemli. Atatürk'ün
sağlığında, 1938 yılında Türkiye'nin, Alman
hükümeti ile değil, doğrudan doğruya Krupp
fırmasıvla imzaladığı bir anlaşma var. Tür-
kiye. Knıpp firmasıy la savaştan önce bir an-
laşma imzalıyor. Burada Türkiye, 20 tane
sahra uçaksavar topu istiyor ve bedelini pa-
ra ile ödemeye hazır olduğunu belirtiyor. Bi-
rincisi. anlaşma savaştan önce yapılıyor;
ikincisi, Alman devleti ile değil, Knıpp fir-
masıyla yapılıyor; üçüncüsü, bedeli karşılı-
ğında yapılıyor. Bedel olarak da Alman hü-
kümeti Türkiye'nin istediği 20 sahra uçak-
savar topu ile yüz bin adet merminin bedeli-
ni 14 milyon mark olarak bildiriyor. Türki-
ye anlaşmayı imzalıyor. Anlaşmaya göre, Al-
manya teslimatı 9 Ekim 1941 'de yapmak zo-
rundaydı. Topların ve mermilerin üretimine
başlanıyor. 1939'da savaş çıkıyor, savaş çı-
kınca Hitler. Türkiye'ye satışı durduruyor.
Hitler, istenilen toplan ve mermilerini Tür-
kiye'nin kendi saflannda savaşa girme koşu-
luna bağlıyor. Bu görüşmeler sürüyor.
O sırada Vbn Papen Ankara'da. Bu elim-
deki Vbn Papen'ın hatıralan. orijinal. Ve so-
Tt T" azi altınlan konusu
A / ilk kez New York
JL Y Senatörü Alfonse M.
D'Amato'nun 1996'da
gerçekleştirdiği basın
toplantısında dıle geldi.
Senatör. Kongre'nin arşivinde
bulunan bir belgede Nazilerce
Yahudilerden, gasp edilen
altınlann kaçınldığı ülkeler
arasında Türkiye'nin de
bulunduğunu dile getirdi.
Bu belgeden yola çıkan
Yahudiler bu altınlann
karşılığında tsviçre'den 7
milyar dolar, Türkiye'den de
800 milyon dolar talep ediyor.
nuçta şuna geliniyor: Türkiye, 14 milyon al-
tın markın bir kısmını avans olarak ödcmek
ve karşılığında da toplann bir kısmını teslim
almak istiyor. Alman hükümeti bu talebe 'pe-
ki' diyor. Kalan 8 milyon Alman Markı ise
1943 yılmın 15 Ocak ile 31 Mart tarihlen ara-
smda tesîim etmek kaydıyla 45 bin ton krom
verilmesi konusunda anlaşmaya vanlıyor.
Daha önce avans olarak verilmesi kararlaş-
tınlan 6 milyon mark da Almanya'nın ihti-
yacı olan bakır ve pamukla ödeniyor.
Bunun üzerine 45 bin ton krom da eski an-
laşma çerçevesinde Almanya'ya veriliyor ve
karşılığında 12 Haziran 1942 'de gizli kaydıy-
la Büyükelçi Numan Menemendoğiu'na lis-
te veriliyor. Listede şunlaryeralıyor: 20 adet
lCrupp sahra uçaksavar topu. 40 adet Bac-
hummer Verein top mermisi ve 64 adet Sko-
da dağ topu Türkiye'ye teslim ediliyor. Da-
ha önceden anlaşmada yer alan 100 bin adet
top mermisi vertlmiyor.
'Kaynak Türiaye'yi ilgUendirmez'
Üçüncü bir husus daha var. Türkiye, Al-
manya ile ticaret yapamaz diye bir BM ka-
ran gibi bir karar yok. Zaten o tarihte Birleş-
miş Milletler de yok. Böyle bir ambargo da
yok. Dolayısıyla Türkiye bu alışverişi rahat-
lıkla yapmıştır. Dördüncü bir husus ise; Al-
manya'nın ödemelerini kimden, nasıl ele ge-
çirdiği altınlarlayapacağı Türkiye'yi ilgilen-
dirmez. Türkiye Almanya'ya diyemez ki:
"Sen bana bir para verivorsun ama bunu
kimden akhn bakahm." Eger böyle bir hak
olsa o zaman Ingiltere de Çin ve Hindistan'ı
soydu. O dönemde Ingiltere de Türkiye ile
ahşveriş yapıyordu. O zaman tngiltere de
Çin ve Hindistan'dan gasp ettiği altınlarla
yapıyordu. Nazi katliamı kadar vahim bir
katliamı kimse bilmiyor. Amerikalılann Kı-
zılderilileri katlettiklenni biliyoruz. Ama
ABD'de başka bir katliam daha var ki, bu hiç
bilinmez. Amerikalılarda hiç yazdırmazlar.
1870 yılında bağımsızlık savaştnda Roya-
listler, yani kralcılaryenildiler. Yenildilerde
bu adamlara ne oldu11
Mallanna mülklerine
ne oldu? 32 bin Royalisti Amerikalılar kes-
tiler. Buolaydan sonra bir de "Choptheirhe-
ads, keep their bodies" diye bilinen slogan
kaldı günümüze. Bu sloganın Türkçesi "Baş-
lannı uçurun, bedenlerini saklayın; bunlar
kafalan 0e krala. bedenleri ile bize bağlı" de-
diler. Çokmühimbirolaybu. Royalistlerçok
zengin insanlardı. Bunlann altınlan ne oldu?
- Türk bankalanna altın gönderildi mi?
- Türkiye'de o sırada özel bankacılık yok.
Yani birilennin getirip özel bankalara gizli-
ce altın veya para koyması mümkün değil.
Özel bankacılık bir tek Isviçre'de var. Dola-
Parayı alan \'on Papen de Türkiye'de ilgili
çe\ relere dağıtmış. Yaklaşık 870 İcişi. 5 Ara-
lık !942tarihli ve î 700 sıra numaralı bu bel-
ge Alman Dışişleri Bakanlığf nda mevcut.
- Bunlann dışında Türkiye'ye sokulmuş
Yahudi altını >ar mı?
- Bu da var. Türkiye'ye gizlice kaçak ola-
rak sokulmuş. Yahudilerden gasp edilmiş sa-
dece altın değil. değerli taş, gümüş, ev eşya-
sı, antika eşyalar ve mobilyalar var. Hem de
tonlarca. Almanlar. Yahudilerin mallanna ef
koyarken. kıymetli eşyalannı depoladılar.
Tam Alman disiplini ile gayet güzel paketle-
y ip trenlerle kaçırdılar. Esas kaçınlan büyük
para burada. Bunlardan Türkiye'ye gelmiş
olanlarelbette var. O yıilarda Istanbul ve An-
kara bir casuslar cenneti. Oradaki listeden si-
ze isimler saysam şaşar kahrsınız. Bir tane-
sı mesela. AnceJoRoskaldidiye biradam. Bu
AraşOrmacı-yazar Aytunç AJbndal, Nazi alünlany la ilgili ciddi iddialarda bulundu.
yısıyla özel bankalara gelen altın ve parala-
nn üzerine yatma da söz konusu değil.
- Peki Türkiye'nin altın rezervlerindeki
arüşa ne diyorsunuz?
- Türkiye'nin altın rezervlerinin neye gö-
re azalıp çoğaldığını kontrol eden büyük me-
kanizmalar var dünyada. Bu kurumlar tara-
fmdan günbegün kontrol ediliyor rezen ler.
Dünya Bankası başta olmak üzere niçin bu-
güne kadaro gruplardan binleri çıkıp da Tür-
kiye altınını şu yoldan çoğalttı diye ıddiada
bulunmadı da şimdi D'Amato bulunuyor
0
- Türkiye'ye Nazi alnnı gjrmedi mi?
- Türkiye'ye Nazi altını girmiştir. Türki-
ye'ye giren Nazi altınlan doğrudan Türki-
ye'deki Alman Büyükelçiliği'ne intikal etti-
rilmiştir. Yani Vbn Papen'e... Şimdi bir ra-
kam verelim. 5 Aralık I942'de Von Papen'e
"A 6154 sajilı" gizli yazışmaya binaen Ber-
lin- Istanbul hattında sefer yapan bir trenin
gizli bir bolümünde birseferde tam 5 müyon
altın mark yollanmış. Altında Alman Dışiş-
leri Bakanı Jahim Von Ribentrop'un imzası
var. Karşılığında da alındı makbuzu var.
- Bu paranın yollanma amacı ne?
- Güneydoğu Anadolu'da Almanya'ya
bağlı kukla bir Kürt devleti kurulması ama-
cıyla yollanmış. Bu dönemde MüDer diye
genç bir adam var ve bunun görevi de Tür-
kiye'yi Almanlann safında savaşa zorlamak
için "TürkiyeböJünüyor*havasını yaratmak.
adam Vatikan'ın temsileisi ve dahasonra Pa-
pa XXIII. John oldu. Türkiye'de Vatikan ve
Katolik dünyası adına casusluk yapıyordu.
Sadece o kadar da değil, gayet güzel Türkçe
konuşuyordu ve Ceial Bayar' ı da ıdamdan bu
adam kurtardı. En yakın adamı Celal Ba-
yar'dı ve ıdamdan kurtardığında papaydı.
Siyonizme karşı Yahudiler
O sırada Istanbul \e Ankara'da kimisi Si-
yonist. kimisi de Siyonizme karşı olan Yahu-
diler \ardı. Bunlardan isimler veriyorum
şimdi: Andor 'Bandi' Crosz diye bir adam
var. Bandi. lakabı. Bu adam Macar Yahudi-
si. fakat Nazilerin Istanbul'daki ajanı. Nazi-
lerhesabma çalışıyor. Bu adam özellikle Ma-
car Yahudilerinden alınarak kaçınlan altın-
lann tstanbul'agetirilmesini ve İstanbul'dan
da düny anın çeşitli merkezlerine götürülme-
sini organize ediyordu. Adamın kendisi Ya-
hudi. fakat Naziler hesabına çalışıyor.
Diğeri ise Macaristan'daki Siyonistlerin
lideri Rezso Kastner. Bu adam ise meşhur
Eichmann \ar ya. Adolf Eichmann, onunla
beraber çalışıyor. Buda Macaristan'daki zen-
gın \ahudileri altın karşılığında tstanbul'a
kaçırıyor. O sırada tstanbul'daki Jewish
Agencyi'i yöneten Dr. Josef GoMin 16 Ma-
yıs 1945 "te yazdığı 'gizfi' başhğını taşıyan ra-
porunda. para karşılığı adam karçırma ola-
yını ilgılilere ilermişti. Raporda deniyor ki;
Yahudi-Siyonist Kastner, adam başı bin do-
lar karşılığı altın alarak 1685 Macar Yahudi-
sini kaçırdı Aynca. kalan 15 bin Yahudiyi
kaçırmak için yine bu zenginlerden adam
başı 1000'er dolar aldı. Goldin raporunda.
Kastner'in paralannın bloke edilmesini ve
savaştan sonra da idam edilmesini öneriyor
ve ama şimdilik işlerine yaradığı için doku-
nulmamasmı da belirtiyor. Yahudinin Yahu-
diye attığı kazık bu. Bunlar masal değil. bel-
ge
- Kaçırma olayının İstanbul'daki ayağı
kim? Organizasyonu kim yönetiyor?
-Bırazdüşünün bakahm, kim yapmış ola-
bilir? Ad gelemez aklınıza, hiç tahmin bile
edemezsmiz. Daha fazla merakta bırakma-
yıp söyleyelim; Kızılhaç. E\et, Yahudi al-
tınlanyla adam kaçırma olaymı Kızılhaç'm
Istanbul şubesı yönetmişti. Karşılığında da
yüklü miktarda altın almışlardı. Yahudi altm-
lannı cebe indirenler arasında Türklerde var.
En meşhurolanınısize özel olarak söyledim.
- Yahudi alünlannı cebe indirenler arasın-
da ünKi Amerikalılar da var, değil mi?
- Evet, evet... En çok götürenler Dulles
kardeşler. O sırada 194O'Iı yıilarda bugünkü
CIA'nın babası olanı OSS teşkilatının tsviç-
re'deki temsileisi Allen Dulles var. OSS teş-
kilatının aynı zamanda ikinci başkanı. Gizli
olarak sık sık tstanbul'a gelip gidiyor. Aynı
zamanda bu adam, Hitler'e en çok destek
vermiş olan Kurt Shroeder Bank'ın da yö-
netim kurulu başkanı. Hitler'e kımin nere-
den, ne altın verip gittigini en çok bilen kişi.
enatör D'Amato'nun
gündeme getirdiği
gasp edilen Nazi
altınlannın, aralannda
Türkiye'nin de bulunduğu
ülkelere kaçınldığı
yönündeki iddiaya, elindeki
belgelerle yanıt veren
araştırmacı-yazar Aytunç
Altındal; Nazi altınlannın
kaçınlması işine savaş
sırasmda ABD Dışişleri
Bakanı John Foster
Dulles'tan kardeşi CIA
Başkan Yardımcısı Allen
Dulles'a, Kızılhaç'tan Papa
XXIII. John'a kadar birçok
etkili ismin ve kurumun
bulaştığını öne sürdü.
tşte bu Allen Dulles'in kardeşi kim dersi-
niz° John Foster Dulles. O kim
0
ABD Dışiş-
leri Bakanı. Şimdi anladınız mı bu konu ne-
den Nürnberg Mahkemeleri sırasmda günde-
me gelmedi. Biri Amerikan Dışişleri Baka-
nı John Foster Dulles, öbürü daha sonra
CIA'nın başı. tleride bu işler büyüsün daha
nelerçıkacak. Sizgidin başkalanndan sorun
altınlann hesabını; Almanlardan, Amerika-
lılardan sorun. Şimdi bir başka anlaşmaya
daha deginmek istiyorum. Ünlü AdolfEich-
mann, bir Macar Yahudisi ve eskı bir Komin-
tern ajanı olan JoeJBrand'ı kullanarak İstan-
bul'da gizli bir anlaşma yaptırdı. Buna göre,
Macaristan'daki 1 milyon Yahudi gaz odala-
nna gönderilmeyecek, buna karşılık Jngilte-
re ve Amerika, bu Istanbul Anlaşması çer-
çevesinde Nazi Almanyası'na 10 bin ton yi-
yecek vereceklerdi. Yıl: Nisan 1994. Bunun
5 bin tonunu Almanya'ya verdiler. Savaşı
kim uzattırdı. onu kendilerine sorsunlar. Yi-
ne Türkiye'ye dönelim. Türkiye'ye altın dı-
şında değerli eşyalar da girdi.
- Ne tür değerli eşyalar?
-1933-45 yıllan arasında Türkiye'ye tren-
ler dolusu, gemiler dofusu mal gelmiş. An-
tikalar. gümüşler. tablolar, değerli taşlar vs.
Bunlar Istanbul'da satılmış, likide edilmiş."
- Peki Türkiye'ye girişte kontrol mekaniz-
ması işlemiyor mu? Kolayea nasıl giriyor?
-Diplomatıkpasaportlaginşyapılıyor. İs-
tanbul ve Izmir'de tam 83 bin 300 Alman ve
Alman Yahudisi yaşıyor. Bunlann kurduğu
düzinelerle şirket var. 6 tane büyük basıme-
\ i var; Almanca yayın basıyorlar. Hatta sah-
te para basıyorlar Getirilen mallann paraya
çevrildiğini söyledik. Paranın bir kısmı Al-
manya'nın para ihtiyacını karşılamak üzere
Bandi Grosz grubu tarafından Almanya'ya
geri gönderilmiş. bir kısmı burada kalmış ve
bu sefer de Yahudiler tarafından tsrail'e ka-
çınlmış. tsrail de\ lerinin kurulması mesele-
si için kullanılmış. O sırada buradaki Alman
tstihbarat Teşkilatf nı HerbertRıttiingeryön-
lendiriyordu. Bu adamın yönetimi sırasmda
Istanbul'da özellikle Almanlar hesabına
LudHİg Moyzish ve Bnıno WbhTtarafından
bu paralar aktanldı. Bir kısmı da Ortado-
ğu'da kullanılmak üzere Araplara aktanldı.
Bu para operasyonunun kod adı 'Gerf-
rud'du. Bunlan organize eden iki önemli ca-
sustan biri Büro NW 7'nin başı Wilhelm
Flügge. diğen ise en önemli şahıs olan Ba-
ron RudolfSebottendorfTtu. Bu Baron için
kısa bilgiler \ermek istiyorum.
TC vatandaşı baron
Bu adam aynı zamanda TC vatandaşı.
1911 'de Türk vatandaşhğına geçmiş bir Al-
man baron. Hitler'i yeriştiren adam bu. Res-
mi Alman tanhçileri bu adamın 1934'te Hit-
ler tarafından öldürüldüğünü öne sürüyor-
lar. İngilizler ise öldürülmediğini, 1934'ten
1945'e kadar lstanbul'da Nazilerin gizli is-
tihbaratını y önettiğini belirtiyorlar ki dogru-
su da bu. Benim bulduğum tarihe göre ise bu
adam 1945'te deölmüyor, 1957'ye kadar Is-
tanbul, Bahkesir \e Antalva'da yaşayarak
Nazilerden kaçınlmış olan mallann likiditas-
yonudu. dağıtımmı yapıyor ve 82 yaşınday-
ken ölüyor. Yaşadığı dönemde 7 tane sahte
ismi, üç ayn ülkeye ait pasaportu bulunu-
yordu. Bu adamı kımse bulamıyor zaten.
- Türkiye'ye girişte nakliye işini kim yapı-
vordu? Türk firmaJan ya da TCDDkuiîanıl-
dı mı bu işte?
- Hayır. Alman firmalan yaptı bu işi. De-
utsche- Levand. Atlas Levand. Schenkerund
Co.A.G fırmaları kullanıldı. İşte bu Baron
Sebortendorff. Adam Rudoif Giandek sahte
adını kullanarak bu şirketlerle nakliye işini
yürütüyordu. Mobılya işini yürüten Alman
firmalan da vardı. Bir tanesi Julius K.f Gi-
ebner fırması. Kaçak altın Türkiye'ye geldi-
ğmde Sandal Bedesteni'nde Norbert Li-
ebertztarafından paraya çevriliyordu. Türki-
ye'den de bazı isimler yardımcı olmuş ama,
Türklerin götürdüğü parayı loplasan hepsi 1
milyon dolan geçmez.
- Nazi altınlan özellikle bu dönemde ve
Türkiye'nin de adı kanştınlarak neden gün-
deme getirüiyor?
'Sevr horlatılmak isteniyor'
-NedeniSevrAntlaşması'nınhortlatılma-
sı. Yahudilere tazminat meselesinin bugün-
lerde gündeme getirilmesinin arkasında,
Türkiye'nin şu veya buşeki lde birdolar cen-
neti haline gelmesi yatıyor. Gerçekte eğer
aranıyorsa.Yahudilerin aftm dişleri bile sökü-
lerek gasp edilen altınlann hesabı önce Al-
manlardan sorulmalı. Burada Türkiye'nin
uluslararası platformda kredibilitesi düşü-
rülmek isteniyor. Almanlann yoğun baskı-
lanna rağmen A\ rupa'da sadece Yahudileri-
ni vermeyen üç tane dev let var. Birincisi Da-
nimarka; işgal altında olduğu halde Yahudi-
lerini teslim etmedi. İkincisi Bulgaristan.
üçüncüsü Türkiye'dir. Yahudisini vermemiş
olan Türkiye'nin varlık vergisiyle onlan zo-
ra sokruğu doğru. Ancak toplukıyım. öldür-
me ve teslim etme olayı yok. New York'ta te-
lefon rehberini açın. 1000'e yakın soyadı
Türk olan var. Bunlar Türkiye'den verilen
pasaportla giden Yahudiler. Halbuki adam
tek kelime Türkçe bilmiyor. Polonya'dan,
Macaristan'dan ya da Almanya'dan gelmiş,
Türk dev letinin \ erdiği pasaportla başka bir
ülkeye gidıp yerleşmiş, canını kurtarmış. Bu-
nu yapan bir ülkeye Nazi altınlannı alıp sak-
ladın. sonra da iç ettin diyorlar. Ödenmesi ge-
reken bir şey varsa, Yahudilerin Türkiye'ye
bitmeyecek olan bir minnet borcu var.
- Bu tezin arkasında kimler var?
-Birincisi Amerika. AB'dendeFransa ve
Almanya"dan geliyor. Yahudiler de Türki-
ye'ye bastırarak kendilerine Ortadoğu poli-
tikasmda bağımlı kalmasını istiyor olabilir.
- Bunu gündeme getiren Senatör D'Ama-
to'nun rolü ne?
- Bu profesör ABD'deki Yahudiler tara-
fından para karşılığında tutuldu. Gizli değil,
ABD'de bu iş böyle oluyor. ABD'de etkili bir
senatör. Isviçre'nin seçilme nedeni de AB
dışında olması. Ama Isvıçre bankalanna ger-
çekten de gitmiş altınlar. O zaman tsviçre'de
özel bankalar var. O nedenle o bankalara ya-
tınlmış. Ancak 7 milyar dolar değil. Gittiy-
se gittiyse 60-70 milyon dolar gitmiştir.
New York'ta yayımlanan Jevvish Press gazetesi
'Yahudfleri Türkler kurtanhy
Dış Haberler Servisi- New York'ta ya-
yımlanan ve ABD'deki en etkili Yahudi
gazetesi olan haftalık The Jewish Press
gazetesi Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı sı-
rasmda 100 bin Yahudinin Nazilerden ka-
çınlmasında yardımcı olduğunu yazdı.
Gazetede yer alan haberde savaş sıra-
smda "tarafsK" olan tspanya'nın 40 bin
Yahudi sığınmacıya yardım ettiği, Porte-
kiz'in 5 bin Yahudinin ABD'ye kaçması-
na izin verdiği, Isveç'in 7 bin Danimarka-
lı Yahudi ile 30 bine yakın Macar Yahu-
disini kurtardığı. Arjantın'in ise 25-45 bin
Yahudiyi kabul ettiği de belirtildi.
tsrail Başbakanı Benyamin Netanya-
hu'ya ve Ortodoks Yahudiliğe yakınlığıy-
la tanınan gazete aynı zamanda Türki-
ye'ye karşı düşmanca yazılar yayımlayan
ve özellikle Ermeni soykınm iddialanna
sıkca yer veren bir organ olarak biliniyor.
The Jewish Press gazetesi, ABD Eko-
nomi Bakan Yardımcısı Stuart Eizenstat
tarafından açıklanan hükümet raporuna
dayanarak verdiği haberinde savaş sıra-
sında taraf tutmadıklannı açıklayan bu ül-
kelerin Almanya'ya ile ticaret yaparak si-
lah üretimine katkıda bulunduklannı ve
buna karşılık Nazilerin Yahudilerden zor-
la gasp ettikleri altınlann kendilerine
ödendiğini yazdı. Gazete, bu ülkelerin Al-
manya'ya mal sevkiyatını kesmeleri ha-
linde kendi ülkelerinin de işgal edilmesin-
den korktuklan için ticareti sürdürdükle-
rini belirtti. ancak her şeye karşın Yahu-
dilerin kaçmalanna yardımcı olduklannı
da vurguladı.
ABD raporunda, Nazi Almanyası'nın
silah üretiminde kullandığı kromun yüz-
de 100'ünün Türkiye tarafından sağlandı-
ğı. Portekiz ve Ispanya'nın da yine silah
üretiminde kullanılan tungsten madenini
sattıidan. tsveç'in de Almanya'nın demir
ihtiyacını karşıladığı bildiriliyor.
Arjantin ise aslında bir Nazi sempatiza-
nı olduğu ve savaş döneminde sürekli ola-
rak ticareti sürdürdüğü belirtiliyor. Rapo-
ra göre bugün değeri 2.6 milyar doları
aşan 300 milyon dolar tutanndaki külçe
altın tsviçre bankalan yoluyla Almanya
ile yaptıklan ticarete karşılık Portekiz, îs-
panya. tsveç ve Türkiye'ye gönderilmiş
bulunuyor.
ANAP vergi görüşmelerinde protokolü çiğnedi
Sosyal harcamalar
vergiden düşürülemeyecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Mesut Ydmaz ile CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal'ın "özel sağlık,
eğitim ve sosyal güvenlik harcamalannın
vergiden düşürürniesi*1
konusunda
vardıklan uzlaşma, TBMM Genel
Kurulu'nda bozuldu. CHP'lilerin,
ücretliler ve serbest meslek sahiplerinin
kendilerine, eş ve çocuklanna ait özel
eğitim ve sağlık giderlerinin vergiden
düşürülmesi için verdikleri iki ayn
önerge, "yeni bir madde oluşturulması"
anlamına geleceği gerekçesiyle işleme
konulmadı. Önerge sahibi A^an
Hacaloglu "Maliye Bakanı isteseydi
önergeler göriişülebilirdi. Bakan,
Yılmaz-Baykal uzlaşmasını dikkate
almamıştır; yapılan bütün ricalara
rağmen bu konuya duyarsız kalnuştır"
dedi. Tasannın, Kamu kuruluşlan.
vakıflar ve kamu yaranna yönelik
faaliyet gösteren derneklere yapılacak
bağışlann vergiden muaf tutulmasına
ilişkin 40. maddesine FP dışındaki
partilerin ortak önergesiyle kültürel ve
sanatsal faalıyetleri desteklemeye
yönelik bağışlar da eklendi.
Tasarının gayrimenkullerin rayiç bedel
üzerinden vergilendirilmesini öngören
43. maddesi üzerinde iktidar ortaklan
arasında görüş aynlığı çıktı.
TBMM Genel Kurulu'nda dün
gayrimenkullerin rayiç bedellerinin
verılecek beyannameyle belirlenmesini
v e daha sonra bu tutarlann her yıl
yeniden değerlemeyle arttınlmasım
öngören 43. maddesinin görüşülmesi
sırasmda Başbakan Mesut Yılmaz.
maddenin değiştirilmesi için devreye
girdi. Ancak iç tüzük gereğince
verilebilecek önerge sayısı tamamlandığı
için ANAP'ın yeni önergesi işleme
konulmayınca madde tasandaki haliyle
kabul ediidi. Dün kabul edilen 48.
maddeyle birlikte. vergi yasa tasansında
görüşülecek 40 madde kaldı.
Otomatik fiyatlandırma sistemi
Yüksek zammı Akaryakıt
İstikrar Fonu önledi
ANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye, uluslarararası piyasalarda
petrol fiyatlannın düşük olduğu bir
dönemde otomatik fiyatlandırma
sistemine (OFS) geçmesine karşın,
hükümetin fiyatlarda düşüş yaşanacağı
açıklaması doğru çıkmadı. Avrupa'ya
göre genel olarak akaryakıt fiyat
seviyesi düşük olan Türkiye'nin,
ttalya'yı baz alan OFS'yi yürürlüğe
koyduğu ilk gün akaryakıt pompa
fiyatlan yüzde 0.2-14.2 arasında artış
gösterdi. Fiyatlardaki artışın daha da
yüksek olmasının akaryakıt fiyat
istikrar fonunun (AFtF) düşürülmesiyle
engellendiği ortaya çıktı.
Sınır ticareti, vergi uygulaması ve
bayilerin kâr paylanna ilişkin
tartışmalarla 1 Mayıs 1998 olan
yürürlüğe giriş tarihi 2 ay ertelenen
OFS'ye geçişin, Petrol Ofisi Anonim
Şirketi'nin yüzde 51'lik hissesinin satış
ihalesinin sonuçlandınldığı döneme
denk gelmesi dikkat çekti. Yürürlüğe
önceki gün giren OFS ile akaryakıt
pompa fiyatlan yüzde 0.2 ile yüzde
14.2 arasında artış gösterdi.
Petrol Ürünleri tşverenleri
Sendikasf nın. daha önce bayi ve ana
dağıtım kâr payının 9.6 cent olduğu
gerekçesiyle bunun 6.5 cente
indirilmesine karşı çıkması üzerine
OFS'nin yürürlüğe girişinde bu oran
yüzde 8.5'e çıkanldı.
Benzinde kâr payı oranı bu şekilde
düzenlenirken kalorifer yakıtında ana
dağıtım ve bayi kâr payı 2 centten 2.5
cente yükseltildi. Gazyağında 6.5 cent,
LPG'de 22 cent olan kâr payı aynı
tutuldu. Karayolu taşıma ücreti yüzde
30, denizyolu na\ lunu da yüzde 35
olarak belirlendi. Rafineri çıkış
fiyatlannda düşük oranlı ucuzlama
yaşanırken bayi kâr paylanyla
navlundaki artışlar nedeniyle pompa
fiyatlannın yükseldiği belirtildi.