28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
&AYFA CUMHURİYET 3TEMMUZ1998CUMA HABERLER Araştırmacı-yazar Aytunç Altındal, Nazi altınlannın kaçınlması olayına Papa XXIII. John da dahil birçok ismin kanştığmı ileri sürüyor 'Altmlarm hesabı ABD'den soruhnah' MtYASE İLKNUR Nazi altınlan konusu. ilk kez Cumhuri- yetçi Parti'ye mensup New York senatörü AMmse M. D'Amato'nun 4 Aralık I996'da yaptığı basın toplantısıyla gündeme geldi. Senatör, basın toplantısında kısa bir süre ön- ce Kongre'nin arşivinde bulduklan belgede, Nazilertarafından Yahudilerden gasp edilen altmlarm kaçınldığı ülkeler arasmda Türki- ye'nin de bulunduğunu açıkladı. Söz konu- su belgeye göre, I946'da Avusturya'daki Amerikan Başkonsülü General Laurence G. Fnınk tarafından dışişleri bakanı ve Kong- re'ye yazılmış gizli ve şifreli bir mesajda, Yahudilerden gasp edilmiş olan altınlann, başta tsviçre olmak üzere Türkiye, Portekiz, Isveç ve İspajıya'ya kaçınldığı rapor edil- miş. Bu belgeden yola çıkan Yahudiler, sa- vaş sırasmda kendilerinden gasp edilen altın- lann karşılığı olarak Isviçre'den 7 milyar do- lar, Türkiye'den de 800 milyon dolar talep ediyorlar. • Bu konu son zamanlarda Türkiye'de de sıkça tartışılmaya başlandı. Bu konuya iliş- kin olarak elinde ciddi belgeler bulunduğu- nu söyleyen araştırmacı-yazar Aytunç Altin- dal, Nazi altınlanyla ilgili çok çarpıcı ve 'skandaT diye nitelendirilecek ve birçok ül- keyi kapsayacak ciddi iddialarda bulunuyor. ABD'ninodönemdeki dışişleri bakanından. Papa XXIII. John'a. Kızılhaç'tan CIA'ya kadar uzanan zincirleme ilişkilerı isim, tanh ve belgelerin sıra numarasını vererek açık- layan Altındal'la yaptığımız söyleşi büyük tartışmalara yol açacağa benzıyor. Ancak kendisi bu konuyu herkesle tartışmaya ve elindeki belgelerle hesaplaşmaya açık oldu- gunu belirterek adeta meydan okuyor. - Nazi alünları konusunda Türİdye neye dayanarak suçlanıvor? ALTESDAL: Gerekçe olarak, savaş başla- madan önce Türkiye'nin rezen lerinde 27 ton altın varken 1945'te savaş bittiğinde re- zervlerindeki altmın 204 tona yükselmesini gösteriyor ve aradaki farkın Türkiye'nin Al- manya'ya sattığı krom cev herinin karşılıgın- da alınan Nazi altinlanyla oluşruğunu öne sü- rüyorlar. tşin ilginç tarafı. Türkiye "de de bu tezi savunan bir çe\ re var. Başta numaracı cumhuriyetçiler, Türkiye'nin savaş yıllann- da krom satıp altın alarak Nazilerle işbirliği yaptığını, hatta daha da ileri giderek kendi- İerine sığınmış olan bazı Yahudileri yakarak yok ettiklerini ıddia ediyorlar. - Bu iddialarda doğnıluk payı var mı. ya da olabilir mi? -Şimdi bu ıddialarayanıt vermek için bel- gelere bakmak, belgelere bakarken de Tür- kiye Cumhuriyeti devletinın arşivlerine da- yanmamak gerekiyor. Eğer bu belgelere da- yandığınızda malum iddia sahibi çevreler, hemen "bu belgeler sahte" deyip karşı çıka- caklardır. Öyleyse dogrudan doğruya Alman Dışişleri Bakanlığı'nın kendi gizli yazışma- lanndan bakmak gerekiyor. Almanya. savaş bitiminde koşulsuz olarak teslim olduğu için belgelerin tamamı da Rusya. Ingiltere ve ABD'ye teslim edilmiştir, Oyleyse bakaea- ğımızyer. Alman Dışişleri Bakanlığı'nın is- tihbarat daireleri tarafından hazırlanmış giz- li belgeleridir. Benim de sıze vereceğim bil- gilerin tamamı bu gizli belgelere dayanıyor. Sorunuzun yanıtına dönelim. Amerikalı- lann elinde böylesine önemli bir duyum ve belge olmasına rağmen bu iddia ne hikmet- se Nürnberg dunışmalan sırasında hiçbir şe- kilde gündeme getirilmedi. Nürnberg'dehep- si yargılandı bu adamlann. Yüzden fazla Na- zi idam ediidi. Hitlerdışında herkes oraday- dı. Tutanaklar burada. Bir tek kelime ile da- hi ne ABD'liler, ne Ruslar ne de İngilizler böyle bir konuyu gündeme getirmediler. Bu- rada biraz gariplik var. Demek ki ortada yüz milyonlarca dolan bulan bir altın kaçakçılı- ğı, daha dogrusu gaspı var ve bundan hiç söz edilmiyor. Hatta Propaganda Bakanı Josef Göbbds'in Arjantin'e diplomatık bagajla en az 20 milyon altın mark kaçırdığı hakkında ellerinde somut belgeler olduğu halde bunu da duruşmada Göbhels'e sormadılar? Arjan- tin'in bugün adı bile geçmiyor. neden? - Peki Nürnberg duruşmalannda günde- me gdmeven bu konu nedenşimdiortaya atü- dı? -Bakin, 1947'de mahkemeler bitti, idam edilenler ediidi, fakat ondan sonra 1971 yı- lına kadar bu defa da Nazilikten anndırma ve vakalanan Nazilerin idamı. ruruklanma- sı, müebbet hapse çarptınlması yaşandı. Fa- kat bu konu, 1971 'e kadar da gündeme ge- tirilmedi. tkinci hususagelecekolursak, Tür- kiye'ye yöneltilen suçlamalardan biri krom satma meselesi. Türkiye krom satıp karşılı- ğında Yahudı altını almış güya. Bu düpedüz yalan. Türkiye'nin Almanya'ya krom sattı- ğı doğru. Fakat Türkiye, Almanya'ya krom sattığı olayını nasıi bir prosedür içinde ger- çekleştirdi? Burası çok önemli. Atatürk'ün sağlığında, 1938 yılında Türkiye'nin, Alman hükümeti ile değil, doğrudan doğruya Krupp fırmasıvla imzaladığı bir anlaşma var. Tür- kiye. Knıpp firmasıy la savaştan önce bir an- laşma imzalıyor. Burada Türkiye, 20 tane sahra uçaksavar topu istiyor ve bedelini pa- ra ile ödemeye hazır olduğunu belirtiyor. Bi- rincisi. anlaşma savaştan önce yapılıyor; ikincisi, Alman devleti ile değil, Knıpp fir- masıyla yapılıyor; üçüncüsü, bedeli karşılı- ğında yapılıyor. Bedel olarak da Alman hü- kümeti Türkiye'nin istediği 20 sahra uçak- savar topu ile yüz bin adet merminin bedeli- ni 14 milyon mark olarak bildiriyor. Türki- ye anlaşmayı imzalıyor. Anlaşmaya göre, Al- manya teslimatı 9 Ekim 1941 'de yapmak zo- rundaydı. Topların ve mermilerin üretimine başlanıyor. 1939'da savaş çıkıyor, savaş çı- kınca Hitler. Türkiye'ye satışı durduruyor. Hitler, istenilen toplan ve mermilerini Tür- kiye'nin kendi saflannda savaşa girme koşu- luna bağlıyor. Bu görüşmeler sürüyor. O sırada Vbn Papen Ankara'da. Bu elim- deki Vbn Papen'ın hatıralan. orijinal. Ve so- Tt T" azi altınlan konusu A / ilk kez New York JL Y Senatörü Alfonse M. D'Amato'nun 1996'da gerçekleştirdiği basın toplantısında dıle geldi. Senatör. Kongre'nin arşivinde bulunan bir belgede Nazilerce Yahudilerden, gasp edilen altınlann kaçınldığı ülkeler arasında Türkiye'nin de bulunduğunu dile getirdi. Bu belgeden yola çıkan Yahudiler bu altınlann karşılığında tsviçre'den 7 milyar dolar, Türkiye'den de 800 milyon dolar talep ediyor. nuçta şuna geliniyor: Türkiye, 14 milyon al- tın markın bir kısmını avans olarak ödcmek ve karşılığında da toplann bir kısmını teslim almak istiyor. Alman hükümeti bu talebe 'pe- ki' diyor. Kalan 8 milyon Alman Markı ise 1943 yılmın 15 Ocak ile 31 Mart tarihlen ara- smda tesîim etmek kaydıyla 45 bin ton krom verilmesi konusunda anlaşmaya vanlıyor. Daha önce avans olarak verilmesi kararlaş- tınlan 6 milyon mark da Almanya'nın ihti- yacı olan bakır ve pamukla ödeniyor. Bunun üzerine 45 bin ton krom da eski an- laşma çerçevesinde Almanya'ya veriliyor ve karşılığında 12 Haziran 1942 'de gizli kaydıy- la Büyükelçi Numan Menemendoğiu'na lis- te veriliyor. Listede şunlaryeralıyor: 20 adet lCrupp sahra uçaksavar topu. 40 adet Bac- hummer Verein top mermisi ve 64 adet Sko- da dağ topu Türkiye'ye teslim ediliyor. Da- ha önceden anlaşmada yer alan 100 bin adet top mermisi vertlmiyor. 'Kaynak Türiaye'yi ilgUendirmez' Üçüncü bir husus daha var. Türkiye, Al- manya ile ticaret yapamaz diye bir BM ka- ran gibi bir karar yok. Zaten o tarihte Birleş- miş Milletler de yok. Böyle bir ambargo da yok. Dolayısıyla Türkiye bu alışverişi rahat- lıkla yapmıştır. Dördüncü bir husus ise; Al- manya'nın ödemelerini kimden, nasıl ele ge- çirdiği altınlarlayapacağı Türkiye'yi ilgilen- dirmez. Türkiye Almanya'ya diyemez ki: "Sen bana bir para verivorsun ama bunu kimden akhn bakahm." Eger böyle bir hak olsa o zaman Ingiltere de Çin ve Hindistan'ı soydu. O dönemde Ingiltere de Türkiye ile ahşveriş yapıyordu. O zaman tngiltere de Çin ve Hindistan'dan gasp ettiği altınlarla yapıyordu. Nazi katliamı kadar vahim bir katliamı kimse bilmiyor. Amerikalılann Kı- zılderilileri katlettiklenni biliyoruz. Ama ABD'de başka bir katliam daha var ki, bu hiç bilinmez. Amerikalılarda hiç yazdırmazlar. 1870 yılında bağımsızlık savaştnda Roya- listler, yani kralcılaryenildiler. Yenildilerde bu adamlara ne oldu11 Mallanna mülklerine ne oldu? 32 bin Royalisti Amerikalılar kes- tiler. Buolaydan sonra bir de "Choptheirhe- ads, keep their bodies" diye bilinen slogan kaldı günümüze. Bu sloganın Türkçesi "Baş- lannı uçurun, bedenlerini saklayın; bunlar kafalan 0e krala. bedenleri ile bize bağlı" de- diler. Çokmühimbirolaybu. Royalistlerçok zengin insanlardı. Bunlann altınlan ne oldu? - Türk bankalanna altın gönderildi mi? - Türkiye'de o sırada özel bankacılık yok. Yani birilennin getirip özel bankalara gizli- ce altın veya para koyması mümkün değil. Özel bankacılık bir tek Isviçre'de var. Dola- Parayı alan \'on Papen de Türkiye'de ilgili çe\ relere dağıtmış. Yaklaşık 870 İcişi. 5 Ara- lık !942tarihli ve î 700 sıra numaralı bu bel- ge Alman Dışişleri Bakanlığf nda mevcut. - Bunlann dışında Türkiye'ye sokulmuş Yahudi altını >ar mı? - Bu da var. Türkiye'ye gizlice kaçak ola- rak sokulmuş. Yahudilerden gasp edilmiş sa- dece altın değil. değerli taş, gümüş, ev eşya- sı, antika eşyalar ve mobilyalar var. Hem de tonlarca. Almanlar. Yahudilerin mallanna ef koyarken. kıymetli eşyalannı depoladılar. Tam Alman disiplini ile gayet güzel paketle- y ip trenlerle kaçırdılar. Esas kaçınlan büyük para burada. Bunlardan Türkiye'ye gelmiş olanlarelbette var. O yıilarda Istanbul ve An- kara bir casuslar cenneti. Oradaki listeden si- ze isimler saysam şaşar kahrsınız. Bir tane- sı mesela. AnceJoRoskaldidiye biradam. Bu AraşOrmacı-yazar Aytunç AJbndal, Nazi alünlany la ilgili ciddi iddialarda bulundu. yısıyla özel bankalara gelen altın ve parala- nn üzerine yatma da söz konusu değil. - Peki Türkiye'nin altın rezervlerindeki arüşa ne diyorsunuz? - Türkiye'nin altın rezervlerinin neye gö- re azalıp çoğaldığını kontrol eden büyük me- kanizmalar var dünyada. Bu kurumlar tara- fmdan günbegün kontrol ediliyor rezen ler. Dünya Bankası başta olmak üzere niçin bu- güne kadaro gruplardan binleri çıkıp da Tür- kiye altınını şu yoldan çoğalttı diye ıddiada bulunmadı da şimdi D'Amato bulunuyor 0 - Türkiye'ye Nazi alnnı gjrmedi mi? - Türkiye'ye Nazi altını girmiştir. Türki- ye'ye giren Nazi altınlan doğrudan Türki- ye'deki Alman Büyükelçiliği'ne intikal etti- rilmiştir. Yani Vbn Papen'e... Şimdi bir ra- kam verelim. 5 Aralık I942'de Von Papen'e "A 6154 sajilı" gizli yazışmaya binaen Ber- lin- Istanbul hattında sefer yapan bir trenin gizli bir bolümünde birseferde tam 5 müyon altın mark yollanmış. Altında Alman Dışiş- leri Bakanı Jahim Von Ribentrop'un imzası var. Karşılığında da alındı makbuzu var. - Bu paranın yollanma amacı ne? - Güneydoğu Anadolu'da Almanya'ya bağlı kukla bir Kürt devleti kurulması ama- cıyla yollanmış. Bu dönemde MüDer diye genç bir adam var ve bunun görevi de Tür- kiye'yi Almanlann safında savaşa zorlamak için "TürkiyeböJünüyor*havasını yaratmak. adam Vatikan'ın temsileisi ve dahasonra Pa- pa XXIII. John oldu. Türkiye'de Vatikan ve Katolik dünyası adına casusluk yapıyordu. Sadece o kadar da değil, gayet güzel Türkçe konuşuyordu ve Ceial Bayar' ı da ıdamdan bu adam kurtardı. En yakın adamı Celal Ba- yar'dı ve ıdamdan kurtardığında papaydı. Siyonizme karşı Yahudiler O sırada Istanbul \e Ankara'da kimisi Si- yonist. kimisi de Siyonizme karşı olan Yahu- diler \ardı. Bunlardan isimler veriyorum şimdi: Andor 'Bandi' Crosz diye bir adam var. Bandi. lakabı. Bu adam Macar Yahudi- si. fakat Nazilerin Istanbul'daki ajanı. Nazi- lerhesabma çalışıyor. Bu adam özellikle Ma- car Yahudilerinden alınarak kaçınlan altın- lann tstanbul'agetirilmesini ve İstanbul'dan da düny anın çeşitli merkezlerine götürülme- sini organize ediyordu. Adamın kendisi Ya- hudi. fakat Naziler hesabına çalışıyor. Diğeri ise Macaristan'daki Siyonistlerin lideri Rezso Kastner. Bu adam ise meşhur Eichmann \ar ya. Adolf Eichmann, onunla beraber çalışıyor. Buda Macaristan'daki zen- gın \ahudileri altın karşılığında tstanbul'a kaçırıyor. O sırada tstanbul'daki Jewish Agencyi'i yöneten Dr. Josef GoMin 16 Ma- yıs 1945 "te yazdığı 'gizfi' başhğını taşıyan ra- porunda. para karşılığı adam karçırma ola- yını ilgılilere ilermişti. Raporda deniyor ki; Yahudi-Siyonist Kastner, adam başı bin do- lar karşılığı altın alarak 1685 Macar Yahudi- sini kaçırdı Aynca. kalan 15 bin Yahudiyi kaçırmak için yine bu zenginlerden adam başı 1000'er dolar aldı. Goldin raporunda. Kastner'in paralannın bloke edilmesini ve savaştan sonra da idam edilmesini öneriyor ve ama şimdilik işlerine yaradığı için doku- nulmamasmı da belirtiyor. Yahudinin Yahu- diye attığı kazık bu. Bunlar masal değil. bel- ge - Kaçırma olayının İstanbul'daki ayağı kim? Organizasyonu kim yönetiyor? -Bırazdüşünün bakahm, kim yapmış ola- bilir? Ad gelemez aklınıza, hiç tahmin bile edemezsmiz. Daha fazla merakta bırakma- yıp söyleyelim; Kızılhaç. E\et, Yahudi al- tınlanyla adam kaçırma olaymı Kızılhaç'm Istanbul şubesı yönetmişti. Karşılığında da yüklü miktarda altın almışlardı. Yahudi altm- lannı cebe indirenler arasında Türklerde var. En meşhurolanınısize özel olarak söyledim. - Yahudi alünlannı cebe indirenler arasın- da ünKi Amerikalılar da var, değil mi? - Evet, evet... En çok götürenler Dulles kardeşler. O sırada 194O'Iı yıilarda bugünkü CIA'nın babası olanı OSS teşkilatının tsviç- re'deki temsileisi Allen Dulles var. OSS teş- kilatının aynı zamanda ikinci başkanı. Gizli olarak sık sık tstanbul'a gelip gidiyor. Aynı zamanda bu adam, Hitler'e en çok destek vermiş olan Kurt Shroeder Bank'ın da yö- netim kurulu başkanı. Hitler'e kımin nere- den, ne altın verip gittigini en çok bilen kişi. enatör D'Amato'nun gündeme getirdiği gasp edilen Nazi altınlannın, aralannda Türkiye'nin de bulunduğu ülkelere kaçınldığı yönündeki iddiaya, elindeki belgelerle yanıt veren araştırmacı-yazar Aytunç Altındal; Nazi altınlannın kaçınlması işine savaş sırasmda ABD Dışişleri Bakanı John Foster Dulles'tan kardeşi CIA Başkan Yardımcısı Allen Dulles'a, Kızılhaç'tan Papa XXIII. John'a kadar birçok etkili ismin ve kurumun bulaştığını öne sürdü. tşte bu Allen Dulles'in kardeşi kim dersi- niz° John Foster Dulles. O kim 0 ABD Dışiş- leri Bakanı. Şimdi anladınız mı bu konu ne- den Nürnberg Mahkemeleri sırasmda günde- me gelmedi. Biri Amerikan Dışişleri Baka- nı John Foster Dulles, öbürü daha sonra CIA'nın başı. tleride bu işler büyüsün daha nelerçıkacak. Sizgidin başkalanndan sorun altınlann hesabını; Almanlardan, Amerika- lılardan sorun. Şimdi bir başka anlaşmaya daha deginmek istiyorum. Ünlü AdolfEich- mann, bir Macar Yahudisi ve eskı bir Komin- tern ajanı olan JoeJBrand'ı kullanarak İstan- bul'da gizli bir anlaşma yaptırdı. Buna göre, Macaristan'daki 1 milyon Yahudi gaz odala- nna gönderilmeyecek, buna karşılık Jngilte- re ve Amerika, bu Istanbul Anlaşması çer- çevesinde Nazi Almanyası'na 10 bin ton yi- yecek vereceklerdi. Yıl: Nisan 1994. Bunun 5 bin tonunu Almanya'ya verdiler. Savaşı kim uzattırdı. onu kendilerine sorsunlar. Yi- ne Türkiye'ye dönelim. Türkiye'ye altın dı- şında değerli eşyalar da girdi. - Ne tür değerli eşyalar? -1933-45 yıllan arasında Türkiye'ye tren- ler dolusu, gemiler dofusu mal gelmiş. An- tikalar. gümüşler. tablolar, değerli taşlar vs. Bunlar Istanbul'da satılmış, likide edilmiş." - Peki Türkiye'ye girişte kontrol mekaniz- ması işlemiyor mu? Kolayea nasıl giriyor? -Diplomatıkpasaportlaginşyapılıyor. İs- tanbul ve Izmir'de tam 83 bin 300 Alman ve Alman Yahudisi yaşıyor. Bunlann kurduğu düzinelerle şirket var. 6 tane büyük basıme- \ i var; Almanca yayın basıyorlar. Hatta sah- te para basıyorlar Getirilen mallann paraya çevrildiğini söyledik. Paranın bir kısmı Al- manya'nın para ihtiyacını karşılamak üzere Bandi Grosz grubu tarafından Almanya'ya geri gönderilmiş. bir kısmı burada kalmış ve bu sefer de Yahudiler tarafından tsrail'e ka- çınlmış. tsrail de\ lerinin kurulması mesele- si için kullanılmış. O sırada buradaki Alman tstihbarat Teşkilatf nı HerbertRıttiingeryön- lendiriyordu. Bu adamın yönetimi sırasmda Istanbul'da özellikle Almanlar hesabına LudHİg Moyzish ve Bnıno WbhTtarafından bu paralar aktanldı. Bir kısmı da Ortado- ğu'da kullanılmak üzere Araplara aktanldı. Bu para operasyonunun kod adı 'Gerf- rud'du. Bunlan organize eden iki önemli ca- sustan biri Büro NW 7'nin başı Wilhelm Flügge. diğen ise en önemli şahıs olan Ba- ron RudolfSebottendorfTtu. Bu Baron için kısa bilgiler \ermek istiyorum. TC vatandaşı baron Bu adam aynı zamanda TC vatandaşı. 1911 'de Türk vatandaşhğına geçmiş bir Al- man baron. Hitler'i yeriştiren adam bu. Res- mi Alman tanhçileri bu adamın 1934'te Hit- ler tarafından öldürüldüğünü öne sürüyor- lar. İngilizler ise öldürülmediğini, 1934'ten 1945'e kadar lstanbul'da Nazilerin gizli is- tihbaratını y önettiğini belirtiyorlar ki dogru- su da bu. Benim bulduğum tarihe göre ise bu adam 1945'te deölmüyor, 1957'ye kadar Is- tanbul, Bahkesir \e Antalva'da yaşayarak Nazilerden kaçınlmış olan mallann likiditas- yonudu. dağıtımmı yapıyor ve 82 yaşınday- ken ölüyor. Yaşadığı dönemde 7 tane sahte ismi, üç ayn ülkeye ait pasaportu bulunu- yordu. Bu adamı kımse bulamıyor zaten. - Türkiye'ye girişte nakliye işini kim yapı- vordu? Türk firmaJan ya da TCDDkuiîanıl- dı mı bu işte? - Hayır. Alman firmalan yaptı bu işi. De- utsche- Levand. Atlas Levand. Schenkerund Co.A.G fırmaları kullanıldı. İşte bu Baron Sebortendorff. Adam Rudoif Giandek sahte adını kullanarak bu şirketlerle nakliye işini yürütüyordu. Mobılya işini yürüten Alman firmalan da vardı. Bir tanesi Julius K.f Gi- ebner fırması. Kaçak altın Türkiye'ye geldi- ğmde Sandal Bedesteni'nde Norbert Li- ebertztarafından paraya çevriliyordu. Türki- ye'den de bazı isimler yardımcı olmuş ama, Türklerin götürdüğü parayı loplasan hepsi 1 milyon dolan geçmez. - Nazi altınlan özellikle bu dönemde ve Türkiye'nin de adı kanştınlarak neden gün- deme getirüiyor? 'Sevr horlatılmak isteniyor' -NedeniSevrAntlaşması'nınhortlatılma- sı. Yahudilere tazminat meselesinin bugün- lerde gündeme getirilmesinin arkasında, Türkiye'nin şu veya buşeki lde birdolar cen- neti haline gelmesi yatıyor. Gerçekte eğer aranıyorsa.Yahudilerin aftm dişleri bile sökü- lerek gasp edilen altınlann hesabı önce Al- manlardan sorulmalı. Burada Türkiye'nin uluslararası platformda kredibilitesi düşü- rülmek isteniyor. Almanlann yoğun baskı- lanna rağmen A\ rupa'da sadece Yahudileri- ni vermeyen üç tane dev let var. Birincisi Da- nimarka; işgal altında olduğu halde Yahudi- lerini teslim etmedi. İkincisi Bulgaristan. üçüncüsü Türkiye'dir. Yahudisini vermemiş olan Türkiye'nin varlık vergisiyle onlan zo- ra sokruğu doğru. Ancak toplukıyım. öldür- me ve teslim etme olayı yok. New York'ta te- lefon rehberini açın. 1000'e yakın soyadı Türk olan var. Bunlar Türkiye'den verilen pasaportla giden Yahudiler. Halbuki adam tek kelime Türkçe bilmiyor. Polonya'dan, Macaristan'dan ya da Almanya'dan gelmiş, Türk dev letinin \ erdiği pasaportla başka bir ülkeye gidıp yerleşmiş, canını kurtarmış. Bu- nu yapan bir ülkeye Nazi altınlannı alıp sak- ladın. sonra da iç ettin diyorlar. Ödenmesi ge- reken bir şey varsa, Yahudilerin Türkiye'ye bitmeyecek olan bir minnet borcu var. - Bu tezin arkasında kimler var? -Birincisi Amerika. AB'dendeFransa ve Almanya"dan geliyor. Yahudiler de Türki- ye'ye bastırarak kendilerine Ortadoğu poli- tikasmda bağımlı kalmasını istiyor olabilir. - Bunu gündeme getiren Senatör D'Ama- to'nun rolü ne? - Bu profesör ABD'deki Yahudiler tara- fından para karşılığında tutuldu. Gizli değil, ABD'de bu iş böyle oluyor. ABD'de etkili bir senatör. Isviçre'nin seçilme nedeni de AB dışında olması. Ama Isvıçre bankalanna ger- çekten de gitmiş altınlar. O zaman tsviçre'de özel bankalar var. O nedenle o bankalara ya- tınlmış. Ancak 7 milyar dolar değil. Gittiy- se gittiyse 60-70 milyon dolar gitmiştir. New York'ta yayımlanan Jevvish Press gazetesi 'Yahudfleri Türkler kurtanhy Dış Haberler Servisi- New York'ta ya- yımlanan ve ABD'deki en etkili Yahudi gazetesi olan haftalık The Jewish Press gazetesi Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı sı- rasmda 100 bin Yahudinin Nazilerden ka- çınlmasında yardımcı olduğunu yazdı. Gazetede yer alan haberde savaş sıra- smda "tarafsK" olan tspanya'nın 40 bin Yahudi sığınmacıya yardım ettiği, Porte- kiz'in 5 bin Yahudinin ABD'ye kaçması- na izin verdiği, Isveç'in 7 bin Danimarka- lı Yahudi ile 30 bine yakın Macar Yahu- disini kurtardığı. Arjantın'in ise 25-45 bin Yahudiyi kabul ettiği de belirtildi. tsrail Başbakanı Benyamin Netanya- hu'ya ve Ortodoks Yahudiliğe yakınlığıy- la tanınan gazete aynı zamanda Türki- ye'ye karşı düşmanca yazılar yayımlayan ve özellikle Ermeni soykınm iddialanna sıkca yer veren bir organ olarak biliniyor. The Jewish Press gazetesi, ABD Eko- nomi Bakan Yardımcısı Stuart Eizenstat tarafından açıklanan hükümet raporuna dayanarak verdiği haberinde savaş sıra- sında taraf tutmadıklannı açıklayan bu ül- kelerin Almanya'ya ile ticaret yaparak si- lah üretimine katkıda bulunduklannı ve buna karşılık Nazilerin Yahudilerden zor- la gasp ettikleri altınlann kendilerine ödendiğini yazdı. Gazete, bu ülkelerin Al- manya'ya mal sevkiyatını kesmeleri ha- linde kendi ülkelerinin de işgal edilmesin- den korktuklan için ticareti sürdürdükle- rini belirtti. ancak her şeye karşın Yahu- dilerin kaçmalanna yardımcı olduklannı da vurguladı. ABD raporunda, Nazi Almanyası'nın silah üretiminde kullandığı kromun yüz- de 100'ünün Türkiye tarafından sağlandı- ğı. Portekiz ve Ispanya'nın da yine silah üretiminde kullanılan tungsten madenini sattıidan. tsveç'in de Almanya'nın demir ihtiyacını karşıladığı bildiriliyor. Arjantin ise aslında bir Nazi sempatiza- nı olduğu ve savaş döneminde sürekli ola- rak ticareti sürdürdüğü belirtiliyor. Rapo- ra göre bugün değeri 2.6 milyar doları aşan 300 milyon dolar tutanndaki külçe altın tsviçre bankalan yoluyla Almanya ile yaptıklan ticarete karşılık Portekiz, îs- panya. tsveç ve Türkiye'ye gönderilmiş bulunuyor. ANAP vergi görüşmelerinde protokolü çiğnedi Sosyal harcamalar vergiden düşürülemeyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Ydmaz ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "özel sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik harcamalannın vergiden düşürürniesi*1 konusunda vardıklan uzlaşma, TBMM Genel Kurulu'nda bozuldu. CHP'lilerin, ücretliler ve serbest meslek sahiplerinin kendilerine, eş ve çocuklanna ait özel eğitim ve sağlık giderlerinin vergiden düşürülmesi için verdikleri iki ayn önerge, "yeni bir madde oluşturulması" anlamına geleceği gerekçesiyle işleme konulmadı. Önerge sahibi A^an Hacaloglu "Maliye Bakanı isteseydi önergeler göriişülebilirdi. Bakan, Yılmaz-Baykal uzlaşmasını dikkate almamıştır; yapılan bütün ricalara rağmen bu konuya duyarsız kalnuştır" dedi. Tasannın, Kamu kuruluşlan. vakıflar ve kamu yaranna yönelik faaliyet gösteren derneklere yapılacak bağışlann vergiden muaf tutulmasına ilişkin 40. maddesine FP dışındaki partilerin ortak önergesiyle kültürel ve sanatsal faalıyetleri desteklemeye yönelik bağışlar da eklendi. Tasarının gayrimenkullerin rayiç bedel üzerinden vergilendirilmesini öngören 43. maddesi üzerinde iktidar ortaklan arasında görüş aynlığı çıktı. TBMM Genel Kurulu'nda dün gayrimenkullerin rayiç bedellerinin verılecek beyannameyle belirlenmesini v e daha sonra bu tutarlann her yıl yeniden değerlemeyle arttınlmasım öngören 43. maddesinin görüşülmesi sırasmda Başbakan Mesut Yılmaz. maddenin değiştirilmesi için devreye girdi. Ancak iç tüzük gereğince verilebilecek önerge sayısı tamamlandığı için ANAP'ın yeni önergesi işleme konulmayınca madde tasandaki haliyle kabul ediidi. Dün kabul edilen 48. maddeyle birlikte. vergi yasa tasansında görüşülecek 40 madde kaldı. Otomatik fiyatlandırma sistemi Yüksek zammı Akaryakıt İstikrar Fonu önledi ANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, uluslarararası piyasalarda petrol fiyatlannın düşük olduğu bir dönemde otomatik fiyatlandırma sistemine (OFS) geçmesine karşın, hükümetin fiyatlarda düşüş yaşanacağı açıklaması doğru çıkmadı. Avrupa'ya göre genel olarak akaryakıt fiyat seviyesi düşük olan Türkiye'nin, ttalya'yı baz alan OFS'yi yürürlüğe koyduğu ilk gün akaryakıt pompa fiyatlan yüzde 0.2-14.2 arasında artış gösterdi. Fiyatlardaki artışın daha da yüksek olmasının akaryakıt fiyat istikrar fonunun (AFtF) düşürülmesiyle engellendiği ortaya çıktı. Sınır ticareti, vergi uygulaması ve bayilerin kâr paylanna ilişkin tartışmalarla 1 Mayıs 1998 olan yürürlüğe giriş tarihi 2 ay ertelenen OFS'ye geçişin, Petrol Ofisi Anonim Şirketi'nin yüzde 51'lik hissesinin satış ihalesinin sonuçlandınldığı döneme denk gelmesi dikkat çekti. Yürürlüğe önceki gün giren OFS ile akaryakıt pompa fiyatlan yüzde 0.2 ile yüzde 14.2 arasında artış gösterdi. Petrol Ürünleri tşverenleri Sendikasf nın. daha önce bayi ve ana dağıtım kâr payının 9.6 cent olduğu gerekçesiyle bunun 6.5 cente indirilmesine karşı çıkması üzerine OFS'nin yürürlüğe girişinde bu oran yüzde 8.5'e çıkanldı. Benzinde kâr payı oranı bu şekilde düzenlenirken kalorifer yakıtında ana dağıtım ve bayi kâr payı 2 centten 2.5 cente yükseltildi. Gazyağında 6.5 cent, LPG'de 22 cent olan kâr payı aynı tutuldu. Karayolu taşıma ücreti yüzde 30, denizyolu na\ lunu da yüzde 35 olarak belirlendi. Rafineri çıkış fiyatlannda düşük oranlı ucuzlama yaşanırken bayi kâr paylanyla navlundaki artışlar nedeniyle pompa fiyatlannın yükseldiği belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle