28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 1 Mayıs davasında tahliye • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara "da düzenlenen 1 Mayıs mitingi sırasında DHKP'C pankartı altında tek tip kıyafet giydikleri ıddiasıyla, Ankaral No'luDGM'de yargılanmasına başlanılan 18 sanık tahliye edildi. Bir sanık hakkında ise tutukluluğunun devamı yönünde karar verildi. Karadayı Hnlandiya'dan döndü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Finlandiya'da Cumhurbaşkanı Martti Ahtissari, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Gustav Hagglund ve bazı kuvvet komutanlanyla görüşmeler yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral lsmail Hakkı Karadayı yurda döndü. Kafkasya'da etnik çatışmalar • İstanbul Haber Servisi - Kafkasya'da yaşayan halklann tarihiyle ilgili araştırmalannı sürdüren Fahrettin Çiloğlu, son kitabı "Rusya Federasyonu ve Transkafkasya'da Etnik Çatışmalar"da, Rusya Federasyonu'nda yer alan Tataristan, Çeçenistan, Dağıstan gibi özerk cumhuriyetlerin, merkezi yönetime karşı mücadelelerini anlattı. TüPklye'den Suriye'ye uyarı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, Ankara'da temaslarda bulunan Suriye Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Adnan Omran'dan PKJC'ye sağlanan desteğe son verilmesini isterken konuk diplomat PKJC'yi desteklemediklerini öne sürdü. Suriyeli yetkililerin görüşmeler sırasında "Öcalan bizde bannmıyor" dedigi, buna karşın Ankara'nın tersi yöndeki kanıtlan ilettiği öğrenildi. dersi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Talim ve Terbiye Kurulu, 4 yıldır hazırlıklan süren Vatandaşlık ve Insan Haklan Eğitim Programı'nı onayladı. REFAHYOL döneminde programa konulmak ıstenen 'Peygamberin Veda Hutbesi' ve 'Medine Sözleşmesı'neyse yer verilmedi. Irtica ve terorizm konulannı içeren iç ve dış tehditlerin anlatılacağı programa, insanlığın ortak mirası, yurttaşlık haklan ve sorumluluklan. insan haklan ve etik konulan eklendi. Yırtdışı seçmenlep • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yurtdışında yaşayan 2 milyon 350 bin dolayındaki Türkiye yurttaşı seçmenin oy kullanma yöntemine ilişkin arayışlar sürerken Yüksek Seçim Kurulu (YSK.) Başkanı Tufan Algan "vekâletle oy" kullanma işlemine sıcak bakmadıklannı bildirdi. Idari peform gerekiyop' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz, Türkiye'nin çok acil bir idari reform gereksinimiyle karşı karşıya olduğunu belirterek yerel yönetimler reformunun yaşama geçirilmesiyle Türk idari sisteminin dinamik bir kimlik kazanacağını ve Türkiye'de demokTatik sistemin güçlendirilmiş olacağını söyledi. Pakistan'la ticari anlaşma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Pakistan'daki altyapı yatınmlannın Türkiyeli müteahhitlere yaptınlmasmı öngören anlaşma. Pakistanlı yetkililerle Uluslararası Müteahhitler Birliği (UMB) Başkanı Kadir Sever arasında dün imzalandı. Demokrasi ve Banş Mitingi'ne katılan onbinlerce kişi Sıvas katliamını protesto etti Gerîci kalkışma lanetlendiHaber Merkezi - Sıvas"ta 5 yıl önce şeriatçılar tarafından diri diri yakılan 37 kişi çeşitli kentlerde düzenlenen etkinliklerle anıldı. Etkinliklerde, 12 Eylürün, şeriatın palazlanmasının asıl sonımlusu olduğu dile getirildi. Gericilerin Sıvas'ta katlettiği aydınlan anmak amacıyla, 37 demokratik kitle örgütü ve 9 siyasi partinin öncülüğünde dün Ankara Tandoğan Meydanı'nda gerçekleştirilen Demokrasi, Banş ve Laiklik Mitingi'ne on binlerce kişi katıldı. "Sıvas'ın ışığı sönmeyecek", Taşizme karşı omuz omuza", "Sıvas'uı hesabı soruJacak", "Dersim, Gazi, Sıvas; tek yol faşizme karşı savaş" sloganlan atarak ilerleyen göstericiler çeşitli pankartlar taşıdılar. Yoğun güvenlik önlemi alınan mitingin başında devrim şehitleri ve Sıvas'ta katledilenler için yapılan saygı duruşu sırasında katledilen aydınlann adı okundukça göstericiler hep bir ağızdan "Yaşıyor" diye haykırdılar. Pir Sultan Abdal Külrür Dernegi Genel Başkanı Necati Yılmaz. Sıvas "ta insanlann öldürülmesine göz yuman ve katillerin elini sıkan tugay komutanını, olaylann ardından milletvekili seçilerek ödüllendirilen RP'li Belediye Başkanı Temel KaramoUaoğlu'nun yanı sıra Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i, dönemin Başbakanı Tansu Çiller'ı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın olaya yaklaşımlannı da unutmadıklannı söyledi. Yılmaz. "12 Eylülfaşist generalleri şeriaü bu noktaya getirmiştir" dedi. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri istanbul şubeleri tarafından Zincirlikuyu MezarlığYndaki Asım Bezirci'nin mezarı başında anma töreni düzenlendi. CHP, ÖDP, HADEP, İP, EMEP, SİP ve DBP il örgütleri, Semah Mezarlığın girişindeki semah gösterisinden sonra gnıp. Asım Bezirci'nin mezanna yürüyerek çelenk koydu. Bezirci'nin eşi Refika Bezirci. Sıvas katliamından bu yana ülkede hiçbir şeyin değişmediğini ve şeriata hâlâ ödün verildiğini vurguladı. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri İstanbul Şubeleri ve Alevi dernekleri, daha sonra Karacaahmet Mezarlığı'na geçerek Sıvas'ta yobazlar tarafından katledilen NesimiÇimen'in mezan • Şeriat özlemcilerinin Sıvas'ta katlettiği aydınlan anmak amacıyla çeşitli kentlerde anma etkinlikleri düzenlendi. Etkinliklerde 12 Eylül'ün, şeriatın palazlanmasının asıl sorumlusu olduğu dile getirildi. Kültür Vakfı. Cem Vakfı ve Alevi demeklerinin de destek verdiği Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki anma törenine yaklaşık 500 kişi katıldı. Anma sırasında çeşitli sloganlar atılırken Pir Sultan Abdal Kültür Dernegi adına konuşan Kadıköy Şube Başkanı Feti Bölükgiray. Sıvas'ın yangınının 'gözaltuıda kavıplarla. faili beUi cinayetlerie, köy boşaltmalaria. işkencelerle ve yargısız infazlarla' devam ettiğini söyledi. başında da tören düzenledi. CHP Kadıköy llçe Örgütü üyeleri dün Kadıköy'deki eski iskelede toplanarak Sıvas şehitlerini andı. CHP'li grup, katliamı alkışlarla protesto ederek ellerindeki karanfılleri denize attı. Bir grup kitle örgütü Karacaahmet Mezarlığı'nda anma toplantısı düzenlerken Sosyalist fktidar Partisi (StP) Beyoğlu llçe Örgütü de, Beyoğlu'ndaki SİP tlçe Örgütü önünde Sıvas katliamını protesto eden bir eylem yaptı. Bursa'da da. Hacı Bektaşı Veli Kültür ve Dayanışma Dernegi öncülüğündeki sıvil toplum örgütleri temsilcileri. Sıvas olaylannın 5. yılı dolayısıyla Orhangazi Parkı'nda basın açıklaması yaptı. Hacı Bektaşı Veli Kültür ve Dayanışma Dernegi Başkanı Süleyman Diyaroğhı tarafından okunan açıklamada, Sıvas'ta aydınlan yakan şeriatçılan açıkça sahiplenenlerin kendilerini demokrasi yanlısı gibi göstermeye çalıştıklanna dikkat çekildi. Bursa'da Akademik Odalar Birliği tarafından düzenlenen törende de Atatürk anıtına siyah çelenk bırakıldı. lzmir'de de Demokrasi Platformu'nu oluşturan meslek odalan, dernekler. siyasi partiler, çeşitli sivil toplum örgütleri, Pir Sultan Abdal Külrür Dernekleri, Alevi Bektaşi Dernekleri. ile çok sayıda yurttaş dün Cumhuriyet Alanı'nda bir araya geldi. Platform dönem sözcüsü ve Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Izmir Şube Sekreteri Burhan Kandemir, katliamın tarihe kara bir leke olarak geçtiğini belirtti. Izmit'te, Eskişehir'de. Antalya'da. Kayseri'de, Zonguldak'ta, Isparta'da ve yurdun çeşitli ilçelerinde düzenlenen etkinliklerde de 5 yıl önce gericilerin gerçekleştirdiği vahşet protesto edildi. Tepkiler Katliamın acısı dinmediHaber Merkezi - Şeriat özlemcilerinin Sıvas'ta kat- lettikleri 37 kişınin acısı dinmedi. Türkiye Barolar Bırlığı (TBB) irtıcacılann şeriat devleti kurma çabala- nnın sürdüğünü belirtırken, katliamda yaşamınıyitiren- lerin "aydınlanma meşale- ane" dönüştüğünü vurgu- ladı. CHP Genel Sekreten Adnan Keskin, kıyımın in- sanlık tarihinin en büyük ayıbı olarak tarihe geçtiği- ni söyledi. Sıvas katliamı- nın 5. yılı nedeniyle yapılan açıklamalarda laik rejimi korumadaki kararlılık ve ülkenin hedef olduğu irtica tehdidine dikkat çekildi. CHP Genel Sekreteri Keskin, dün düzenlediği basın toplantısında 5 yıl ön- ce Türkiye'yi "karanhğuı kör kuyusunda boğmak is- teyenJerin" gerçekleştirdik- leri eylemde 37 yurttaşın yaşamına son verdiklerini anımsatarak, "Bu otay in- sanlık tarihinin en büyük ayıbı olarak siyasi taıihte yer alacak" dedi. Keskin, 5 yıl geçmesine karşın hâlâ bütün yönleriyle açığa çı- kartılamamasının Türkiye Cumhuriyeti açısından u- tanç verici bir tablo olduğu- nu söyledi. CHP Grup BaşkanVeki- li Önder Sav, "Olay, mah- keme kararlanna da yansı- dığı gibi laikliğe. cumhuri- yete ve demokratik hukuk de\ letine başkaklındır. An- cak, bu e> lemin failleri top- lumun büyük kısnıının çok iyi bildiği gibi. yargı önüne getirilen 124 kişiden ibaret defüdir" dedi. CHP Sıvas Milletvekili Mahmut Işık. Sıvas yangı- nının ve benzeri tüm olay- lann insanlık dışı olduğunu belirterek, Türkiye'de arrık böyle olaylar yaşanmama- sım dilediğini söyledi. TBB Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada. Sıvas davasında ceza alanların sa- dece sahnenin önünde gö- rülen fedailer olduğu ve asıl tertipçilerin ortayaçıkanla- madığı kaydedilerek u On- lan yakan alevler laik cum- huriyetimize gönülden bağ- bolanlann etinde. bir aydın- lanma meşalesi otmuştur" görüşü dile getirildi. TMMOB Makina Mü- hendisleri Odası, gerici ve şeriatçı güçlerin, devletin güvenlik güçlerinin gözü önünde Madımak Oteli'nı ateşe verdiğini belirterek. dönemin iktadannın da A- az Nesin'i sorumlu tutan açıklamalarla katliamı meşrulaştırdığını kaydetti Eğitim-Sen Ankara 4 No'lu Şube Yönetim Kuru- lu Başkanı Ahmet Canan, "Geçen sürede çetelerde. kontrgerilla faaliyetierinde olduğu gibi Snas katliamın- da da piyonlar dışında > ar- gıönüne çıkanlan olmamış, gerçek sorumlular her za- manki gibi gizlenmişlerdir'" görüşünü dile getırdı. DlSK Yönetim Kurulu üyesi Çetin L'ygur, Sıvas'ta salt aydınlann değil insan- lığın yakıldığını vurguladı. TÜRMOB da, Sıvas'ta- yaşananlann, Atatürkçü, la- ik kesimlerin bırleşmediği takdirde ülkeyi nasıl bırteh- lıkenin beklediğini açıkça gösterdiği kaydetti. Grup Yorum, Özgürlük Türküsü, Ayşe Gülen Halk Sahnesi, Fotoğraf ve Sine- ma Emekçileri, Kültür Sa- natta Tavır Dergisi, Ayşe Nil Halk Kütüphanesi, Ok- meydanı Halk Kültür Mer- kezi ve tdil Kültür Merke- zi'nin açıklamasında, katli- amın aylar öncesinden planlı, "böLparçala^vönet" politikasınm bir ürünü ol- duğu öne sürüldü. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Başbakan, 'İrtica hâlâ birinci tehlike' sözünü eleştirdi Bir tartişmasma Yılmazda katıldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz. irticanın hâlâ birinci tehdit olduğu saptamasını dile getiren Genelkurmay Ikinci Başkanı Or- general Çevik Bir için "Türkiye'de bu tespiti yapması gereken kişiler var, yap- maması gereken kişiler var" dedi. Başbakan Yardımcısı BülentEcevit'in ardından Yılmaz da. Çevik Bir'in "trti- ca hâlâ birinci tehdittir ve Fazilet Partisi biziııı ankederimizde birinci parti ola- rak görünüyor" sözlerini eleştirdi. Yıl- maz, Bır'ın sözlerini nasıl değerlendir- diğinin sorulması üzerine, "Türkhe'de bu tespitleri yapması gereken kişiler var. yapmaması gereken kişiler var. Yapma- ması gereken kişilerböyle bir tespitte bu- lunuriarsa, ben onun üzerinde yorum yapmam" diye konuştu. Ecevit, önceki gün yaptığı açıklama- da. "irtjca korkusuyia yaOp irtica kâbu- suyla kalkarak laikiiğin konınamayaca- ğuıT belirterek. "FP'yi seçimkrüıı gaü- bi gösterenler, laiklik karşıtlanna morai veriyor. FP iktidara geliyor kehaneri, FP'deki çözülmeieri durdurabilir" diye konuşmuştu. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. Ecevit'in "irticayla mücadelede kullant- lan yöntemde yanhşlıklar bulunduğu" yönündeki sözleriyle polemiğe girmesi- nin devlet açısından yüz kızartıcı oldu- ğunu söyledi. Keskin. şöyle konuştu: "Başbakan yardımcısı olarak görevi, irtica ile mücadelede bugüne kadar uy- gulanan yanhş polirjkalan düzeltmektir. Yanhşı yapan kamu göre\lisi değil, o po- litikay ı belirleyendir. Sayın Ece\ it. bu yaklaşunı ile ne kadar akıllı bir soku ol- duğunu göstermektedir. İrtica ile dirsek teması yapan siyaset adamlannın yarat- oğı bu sıkıno. Ece\it'in manoğı ile çözül- mez. Bu, 'Şeriata karşı vürümek. dine karşı yürümektir' diyen siyaset adamla- nnuı yaratnğı bir tabk>dur." IRMIKI AYDIN ENGİN Biliyofum, şu yaz sıcağının boğuntusun- da "ûretim araçlannın mülkiyeti gibi" de- mir leblebi bir konuyu tartışmak hiç de ke- yifli değil. Peki yaz rerıavetinin umursamazlığında, Petrol Öfisi'nin kamu mülkü olmaktan çı- karılıp, haraç mezat satılmasını izlemek pek mi keyifli? Dün altını çizmeye çabaladığımızı, bu- gün bir kez daha yıneleyelim: Özelleştirme histerisine kendini kaptıranlarla, özelleş- tirmeyi bu ülkenin tahrip edilmiş ekonomi- sini düze çıkarmanın tek ve mutlak çaresi gibi gösterenlerle yargı önünde hesapla- şıp, hukuk düzleminde başan kazanmak mümkün ve önemli. Bir hukuksal kazanımı uygulamakta di- renç göstereceklere karşı siyaset düzle- minde kapışmak ve başa çıkmak mümkün ve önemli. Ama "öze/teşf/rme"yi herderde deva bir büyülü ilaç gibi yutturmak isteyen ekono- mi simyagerleriyle ideolojik düzlemde de hesapiaşmak zorunlu. Serbest piyasanın her şeyi düzenleye- ceğini, piyasanın doğal işleyişinin ekono- miyi yoluna koyup. refahı arttıracağını ha bire yineleyenlerin, aslında kapitalizmin doguş yıllarındaki vahşi dogasını çağnştı- ran bir "Altta kalanın canı çıksın" düzeni- ne övgü düzdüklerini bıkıp usanmadan sergilemek gerek. 12 Eylül'den bu yana medyanın bütün Hodri Meydan! olanaklan sonuna kadar kullanılarak, se- minerlerle, raporlarla, panellerie destekle- nerek bu ülkede serbest piyasa ekonomi- sine övgü üstüne övgü düzüldü. Şu kırk yıl- lık kapitalizmı boyayıp yeniden yutturma- nın akla gelen ve gelmeyen her yolu tam bir "özgüriük" içinde denendı. Dünyada sosyalizm kurma denemelerı- nin en kapsamlı örneklennden birini oluş- turan "1917modeli"ri\n çöküşü ve ulusla- rarası sermaye karşısında yenilgisi, Mark- sizmin mutlak yenilgisi olarak kavratılmak istendi. Tarihin sonuna gelindiğini iddia e- den uçuk-kaçık görüşler alelacele Türk- çeye çevrilip yayımlandı. 1989'dan sonra oluşan "Yeni Dünya Düzeni" (Pax Ameri- cana) ebedi bir düzen olarak selamlandı ve kutsandı. Bu toz duman arasında, özelleştirme re- çetesinin pazarlanması pek zor değildi. Ni- tekim iyi pazarlandı. Itirazlar, karşı çıkışlar medyada örülmüş suskunluk duvarlannda boğuldu. Tartışma -bilerek, bilmeyerek- çapsız politikacılann av alanına dönüşmüş kamu kuruluşları eksenine kaydınldı. İyi işletil- meyen, verimsiz, ülke ekonomisinin sırtı- na kamburgibi oturtulmuş, yağmalanmış, yağmalandığı için gırtlağa kadar borçlan- dırılmış, köfte, mercimek çorbası, ayran üretmek fılan gibi abuk sabuk alanlara ge- nişletilmış kamu işletmeleri örnek gösteri- lerek özelleştirmenin zorunluluğu ve kaçı- nılmazhğı kanıtlanmak istendi. iş kamu bankalannın dizginlerini ele ge- çirmiş it uğursuz takımının, mafya ile ortak- lık kurup kredi yağmalamasına, önceden kapatılmış dev boyutlu arsalarda dev bo- yutlu rant vurgunlarına vannca, sokaktaki adam -haklı ama yanhş- bir bıkkınlıkla "Bu pislik annmaz. Özelleştirilip kurtulalım" der oldu. Peki böylesine sakatlanmış, gerçekten ülke ekonomisinin sırtında birer kambura dönüşmüş, politika bezirgânlarının yağma alanı olmaktan kurtulamamış, delegeağa- larının beslendiği çöplüklere dönüşmüş kamu işletmeleriyle ilgili ortaya konabilen tek çare özelleştirme midır? Kamu işletmeleri gerçekten iyileştirile- mez, ülke ekonomisine katkı sağlayan canlı, üretken kuruluşlaradönüştürülemez mi? Buna olumsuz yanıt veımek, irsandan ve bilimden umudu kesmek demek. Kapi- talizm karşısında teslim bayrağı çeken bir yılgınhk demek. Kamusal mülkiyet, yani sağlanan yara- nn özel sektörün iradesiyte değil, kamunun iradesiyle, kamu çıkan için kullanma ola- nağının temeli niye bir kalemde silinip atıl- sın? Kamu mülkiyeti, politikacılann insafına terk edilmiş bırer devlet işletmesinden mi ibarettir? Örneğin "özerkleştirme", özelleştirme- nin karşısında bir seçenek olamaz mı? Devlet mülkiyetini tasfiye etmek, neden ille de özel mülkiyete geri dönüş anlamına gelsin? Şu bulanık "kamu" kavramının içi- ni dolduracak, kamu mülkiyetinin yaratıcı biçimlerini üretecek insan malzemesinden ve bilgiden gerçekten yoksun mu Türkiye? • • • Işte Marksistlerden, Kemalistlerden, hatta bu konuda epey yalpalamakta olsa- lar da sosyal demokratlardan yanıt bekle- yen sorular. Üstelik sosyalist sistem yıkıldıktan son- ra geçirdikleri toplumsal ve siyasal "şoku" yavaş yavaş atlatmakta olan Doğu ve Or- ta Avrupa ülkelerinde sürüp giden çok canlı tartışmalar ve deneyimler var. Bütün kanatları ile Türkiye solu, bu canlı tartışma- nın ve yürekli denemelerin bir halkasını ni- ye oluşturmasın? Önce kendimize bir "Hodri meydan" çekelim. Ardından şu özelleştirme histerisine ve bedavadan ka- zanılmış ideolojik zafere güvenip, köpek- siz köyde değneksiz dolanan liberal eko- nomi övgücülerine hep biriikte bir "Hodri meydan!" çekeriz... Hodri meydan! POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA ABD'de Laiklik... Mildred Rosario, ispanyol asıllı bir ABD yurtta- şı. Mesleği ortaokul öğretmenliği... Muhafazakâr Rosario kendisini şöyle tanımlıyor: "Yeniden doğmuş bir Hıristiyan" ABD'Iİ öğretmen, Isa'yı kurtancı olarak seçen ve 50 milyon üyesi bulunan birtarikatın üyesi... Rosario 9 Haziran günü, 29 kişilik sınıfta, ölen ar- kadaşlan için yas tutan öğrencilerle biriikte dua edi- yor... Bayan öğretmen "inancı olmayan" öğrencilere baskı yapmıyor, duaya zorlamıyor... Olayı bir öğrenci velisi duyunca Nevv York Eğitim Kurumu'na şikâyet ediyor. Kurum üç gün sonra ka- rarını veriyor: "öğretmen Mildred Rosario anayasayı ihlal etti- ği için görevinden atılmıştır..." Amerika'da günün konusu bu olay... Nevv York'un Cumhuriyetçi Belediye Başkanı, ki- mi politikacılar, tarikat liderleri, öğretmen Rosa- rio'yasahipçıktılar... öğretmen Rosario, Temsilciler Meclisi Cumhuri- yetçi Parti lideri Tom De Lay ile biriikte basın top- lantısı düzenledi. Rosario şöyle dedi: "Ben öğrencilerimi teselli etmek için dua ettim..." Bu köşede sık sık yinelediğimiz gibi, ABD'nin la- ik eğitim veren okullarında dua edilmesi Yüksek Mahkeme karanyla 36 yıldır yasak... Kimi Amerikan gazeteleri öğretmen Rosario'yu destekliyor, kimileri ise kınıyor... En çarpıcı yanıt ise rahip Barry Lynn'den geli- yor: "Rosario, ders vermesi için, yani öğretmen ol- duğu için ücret alıyor, vaaz vermesi için değil..." • • • Geçenlerde istanbul'da baroda bir toplantı dü- zenleniyor. Kimi avukatlar, bu toplantıda konuşu- yor... Konu: "Laiklik kavramı, başörtüsü, sank, cüp- pe..." Bir konuşmacı diyor ki: "Laiklik içi boş bir kavram..." Iki-üç yıldır bir moda başladı... Din bezirgânlarını savunmak artık ilerici-demok- rat anlamına geliyor; Abdullah Öcalan a övgüler yağdırmak, düşünce özgürlüğünün bir parçası ola- rak gündeme getiriliyor... Bir itirazımız yok!.. İsteyen istediğini yazsın, konuşsun!.. Kimse dü- şüncelerinden övgülerinden ötürü hapis yatmasın!.. Acabao arkadaş, "laikiiğin ne olduğunu" biliyor mu? Acaba o arkadaş. demokrasiyi kural tanımamaz- lık olarak mı görmek istiyor? ABD'de öğretmen Mildred Rosario'nun başına gelenler, Türkiye'de bir öğretmenin başına gelir mi? Türkiye'de "laik eğitim" veren öğretim kurumla- nnda bırakın dua etmeyi, okulların, üniversitelerin "mescitleri" hatta "camileri" var... Anayasaya göre din dersleri zorunlu okullarda... Kimi öğretmenler derslere dua okuyarak başlıyor, imam-hatip liselerinde kara çarşaflı bayan, takke- li, cüppeli erkek öğretmenler, yasadışı İBDA-C, Hiz- bullah, islami Hareket gibi terör örgütlerine "övgü- /er"düzüyortar... Ama bizim takkeli ve takkesiz liboşlarımız, söz- de insan haklan savunuculan, tıpkı avukat arkadaş gibi her yerde aynı şeyi söylüyorlar: "Laiklik kavramının içi boş..." ••• Laiklik içi boş bir kavram değil, demokrasinin güvencesidir. Laiklik, felsefi anlamda iman ve inanç yerineaklın egemenliğini kabul eden biranlayıştır... Aylardır Türkiye'de "füröan£ov"yapılıyor, başör- tüsü zulmünden söz ediliyor... Türkiye'de böyle bir zulüm var mı? Türkiye'de ibadet özgürlüğü yasak mı? istanbul Üniversitesi Çapa ve Cerrahpaşa Tıp fa- kültelerinde türbanlı kız öğrenciler uygulamalı der- se giımiyoriar, çocuk ihtisası yapan, karşı cinsten çocuklara "namahrem" diye, bakmıyor... Bugün "din bezirgânlan" özel kadın hastaneleri açıyorlar, Türkiye'yi ortaçağın karanlığına götürmek için her yolu deniyoriar... Laik demokratik düzen nasıl korunacak? ABD'de öğretmen Mildred Rosario, sınıfta dua okuduğu için görevine son verildi... ABD'de laiklik işte böyle!.. Ne diyorsunuz takkeli ve takkesiz liboşlar!.. Laiklik içi boş bir kavram mı? İstanbul Barosu'nun kimi yöneticileri de laikiiğin içi boş bir kavram olduğu görüşünde değiller mi? Baro yönetiminden istifa eden Başkan Yardımcı- sı Kâni Ekşioğlu, Sayman Burçin Aybay, üye Nur- han Atahan, Filiz Saraç şöyle seslenmiyorlarmı: "Baroyönetimi; Cumhurıyetin temelini oluşturan laiklik ilkesini zedeleyenlere karşı gerekli duyarlılı- ğı göstermiyor, yönetimdeki Çağdaş Avukatlargru- bunun aymazlığı bizi düşündürüyor." hckaya </ posta.cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI «COOOTL KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPLARI ; HlKMtTÇfflNKAVA SEVDANlNAIttESt BE1JJ DECD. 4. BASI 55C0OCÎ. SANCILIYIILAR KUJATIUHIJ SOKAKLAR 4. BASI 40C 0O0TL KUZU POSTUNDA KURT 2. BASI 8O0 30CTL ZAMBAK SANA DA BULA^TI KAN 2. BASI B0O0OOT. DİN BAROHÜMUH KAZLARI 2. BASI 9OC0COTL Â$IK KADIHLAR SOKAĞI 2. BASI $ERİAT PAZARI sonoocn E SEVDANIN ADRESİ BEUİ DEĞİL Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Caddesı No:39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul TeJ. (0212) 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle