Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 TEMMUZ 1998 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 17
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
bul eden Genelkurmay karargâhına sesleniyor.
Gericı yayın organlan da Orgeneral Bir*i eleştirir-
ken, gerçekte tek hedefleri olan Silahlı Kuvvetler'i
vurmaya çalışıyor.
Tuhaf değil mi? Böylece, iki ayn kimlik birbirinden
ayn gerekçelerle bir noktada buluşuyor.
Gericilikle asla bağdaşmayacağı bilinen Ecevit'le
gericilik şamptyonlan, askerierin irticayı "gereğin-
den fazla abarttığım" kendilerine ozgü değişik anla-
tım biçimlenyle sergiliyoriar.
Bu yargıyı kanrtlamak için son üç günün gelişme-
lerine bir göz atmak yeterli.
Orgeneral Bir, tartışmayı açan sözleri 29 Haziran
Pazartesi gecesi, BİOEM için verilen akşam yeme-
ğinde söylüyor. 30 Haziran Salı günü "FP'nin birin-
ci parti, irticanın da birinci tehdit" olduğu Bir'in de-
meci olarak basında yer alıyor.
1 Temmuz Çarşamba: Şeriatçı Akit gazetesi bu de-
meci yazmıyor ama, "Herderde deva: Irtica" büyük
manşetiyle çık/yor. Ikinci manşet daha ilginç: Her
tüıiüyalan, talan, hırsızlık, rüşvet, peşkeş veyolsuz-
luk 'irtica ile mücadele' kılıfı altında yapılıyor" diyor.
Amaçlan açık: Irtica odaklan, laiklik ve laikJikle il-
gili dirençli savaşımlan ve savaşan kurumlarla kişi-
leri gündemden çıkarmak istiyoriar.
Zira, 28 Şubat sürecini devreden çıkardıklan ve la-
ikliği pekiştirecek önlemleri engelleyebildikleri süre-
ce irticaya yönelişte hayli mesafe alacaklannı biliyor-
lar.
Gözlemi sürdürelim: Akit'in saldırgan yayınıyla ay-
nı gün; 1 Temmuz'da Ecevit, irtica "kâbusundan" söz
ediyor ve bu türden yaklaşımlann "laiklik karşıtlan-
nın saflannı sıklaştıracağını, laikliğibenimseyenlerin
moralini bozacağını ve karşıtlanna da moral verece-
ğini" söylüyor.
Ecevit'in kuşkusuz içtenlikle dile getirdiği kimi ola-
sı kaygılar; 2 Temmuz'da Akit'in büyük manşetinde
şöyle yankı buluyor "Ecevit 'bile' isyan etti".
Akit, Ecevit sanki laiklik karşrtlannın avukatlığını ya-
pıyormuş gibi bir hava basıyor.
Doğrudan Genelkuımay'ı veTSK'yi karşılanna al-
ma cesaretini gösteremeyen şeriatçı basınrn, hatta
kimi siyasetçilerle partilerin yanı sıra, köktendinci
Yeni Şafak da ordu-sivil yönetimin arasını açmaya
çalışanlara katılıyor: Manşeti "Çevik Birkrizi".
Herkesin bildiği
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. İrticanın birin-
ci tehlike olduğu Çevik Bir'e özgü bir icat mı? Yok-
sa tümüyle TSK'nin benimsediği, MGK metinlerine
geçen bir karariılığın, bir karann ifadesı mi? Yanıt:
Evet!
Bu kararve karariılık değişti mi, değiştirildi mi? Ha-
yır!
öyleyse?.. Orgeneral Bir'in sivil kesimlerin oy kay-
gılanndan kaynaklanan irticayla mücadeleyi kızağa
çekmeye çabaladıklan bir sırada "binnci tehlikeyi"
anımsatmasına bu denli alınganlık neden?
İrticayla mücadelede devleti kaygılandırması ge-
reken "kadrolaşmanın önlenmesine ve Islami ser-
mayenin denetim altına alınmasına" değinmenin
"her dindarı potansiyel mürteci göstermekle" ne il-
gisi var?
FP'nin "hâlâ birinci parti" konumunda olduğunu
kamuoyu araştırmalanna dayanarak söylemek şa-
yet "laikliği benimseyenlerin moralini bozuyorsa"
vay halimize! Yandı grtti keten helvam!
İrticayla mücadele öyle bir savaşımın adı ki; ka-
ramsarlığa kapılmadan, ama sonuç alıncaya kadar
laik cephede inatla vuruşmaktır.
Üstüne üstlük; FP'nin birinci parti olduğunu sade-
ce Genelkurmay'ın yaptırdığı kamuoyu araştırmala-
n söylemiyor.
RP'nin kapatılmasından bu yana geçen sekiz ay-
da hemen her on beş günde bir yayımlanan araştır-
malar aynı işareti veriyor.
RP'den doğma FP çoktaaan bu işareti gerçek ka-
bul etmiş olmalı ki, taze liderlen Recai Kutan, "ya-
pılacak seçimin sonucuna herkesin razı olması ge-
rektiğini" vurgulayan demeçler veriyor.
"Iktidar bizimdir" demeye getiriyor, FP'yi sandık-
ta yenilgiye uğratmak elbette yadsınması olanaksız
bir istek. Ne ki kaygı şu: Öteki partilerdeki bu gidiş-
le, ama nasıl?
Soylenenlerden fazla alınganlığa ve sertliğe kapıl-
mamak gerekiyor.
Orgeneral Bir'in FP'nin birinci parti olduğunu söy-
lemesi, irticayla mücadele yasalarının Meclis'te ta-
kılmasına değinmesi birbirine koşut öğeler olarak
acaba, geleceğe dönük bir uyan niteliğinde görüle-
mez mi? Kabul edilemez miydi?
İrticanın legal ve illegal ortaklannın büyük hedefi;
devletin sivil ve askeri yöneticilerini birbirine düşür-
mek ve... TSK'yi içinde bölmektir.
Laik cumhuriyeti ezmeyi amaçlayan bu irticai ger-
çek bir an olsun unutulmamalı...
Hükümette zaııı çatlağıI Baştarafi 1. Sayfada
oranında arttınlacağı güvencesi ven-
lirken, ANAP'ın DSP ve DTP'nin gö-
rüşünü almadığı ortaya çıktı. Yıl-
maz'ın yüzde 20'lik zam kararını
DTP'nin imzalamaması durumunda
"memuriara 0 zam verilmiş" olacağı
sözlen hükümet ortakları DSP ve
DTP'nin tepkısine yol açtı. Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit, hiçbır şeye
angaje olmadıklannı belirterek zam
oranının Bakanlar Kurulu'nca belir-
lenecegini söyledi. DSP'nın de bu ko-
nuda bir çalışma yaptırdığını kayde-
den Ecevit. memuru enflasyona ezdir-
meme sözünün arkasında olduklannı
bildirdı.
Memurlara yüzde 40 oranında zam
isteyen Cindoruk. dün başkanlık diva-
nı öncesi gazetecılenn sorulannı ya-
nıtlarken. "enflasyon karşısında ücret-
tilerin haklannın korunmasınr karar
altına alan hükümet programının uygu-
lanmasını istedı. Cindoruk şunlan söy-
ledi: "Elimizde 6 a> lık gecici sonuçjar
var. Buna görc haziran avı enflasyonu-
nun en düşük vıizde 75 olacagı görüiii-
yor. Bu nedenle yüzde 20"\e takılı kaJ-
mak vanlışnr. BLdmki bir dayatma de-
ğiL, haklı bir taJebi hiikümetin taruş-
ması isteğidir. Kı$ gelecek, kömür mas-
rafi, okul masrafı oiacak. Bu duruma
sosyal hukukdevleti açısından bakmak
gerekir. MiIletveküİ maaşlannda yüzde
20 ile yetinebüirsiniz, ama memur ve
emekli için bu yeterli ounaz."
ANAP'ın yüzde 20 oranında ısrar
edeceğını sanmadığını söyleyen Cin-
doruk, "Birsorunla karşılaşmayız. Ba-
kanlar KuruhTnun iınzası gerekiyor"
dedi. Cindoruk. memur maaşlannda
lyileştinne yapılacağı konusunda ga- •
ranti verdi. Cindoruk. partisinin genel
ıdare kurulu'nda alınan 7 maddelık ka-
rarlanndan bınnın olmaması durumun-
da hükümetten çekilecekleri yönünde-
ki açıklamasının anımsatılması üzeri-
ne, "O kadar kan söylemedik. 'Hükü-
metteki durumumuzu gözden geçiri-
nz' dedik. Memuru, işciyi emckfht du-
hı 6 ay süreyle sıkıntrya düşürmemeli-
yiz" dedi.
Bunun kaynaklannın bulunacağını
beliıten Cindoruk, devletin gerekirse
başka harcamalardan vazgeçmesi ge-
rektiğini söyledi. IMF'yle yapılan an-
laşmada, TBMM'de görüşülmekte
olan vergi tasansının indirim oranlan-
nın 1 Ocak 1999'da yürürlüğe girecek
ve geriye yürümeyecek şekilde yasa-
laştınlması hükmü karmaşa yarattı.
Geçici maddeyle 1998 yılı için gelir
vergisi alt diliminin yüzde 25'ten yüz-
de 20'ye, üst diliminin yüzde 55'ten
yüzde 45'e indinlmesi öngörülüyor.
Gerçekte memur maaşlanna yansıma-
sı yüzde 2'de kalacak olan vergi indiri-
miyle yüzde 10'luk lyıleşme sağlana-
cağı açıklamalanyla yüzde 20'lik ma-
aş artışını kabul ettirmeye çalışan Ba§-
bakan Yılmaz, IMF anlaşmasıyla ver-
gi indınmınm gelecek yıia bırakılaca-
ğı öngörüsüne ılışkın sorulara, "Yûz-
de 10'hık vergi indiriminin.vüzde5'i bu
yıL yüzde 5'i de önümüzdeki yıl olarak
düzenlenebilir" yanıtını verdı.
Maliye, Hazine ve Devlet Planlama
Teşkilatı, IMF'yle yapılan anlaşma çer-
çevesınde maaş artış hesaplamalannda
yüzde 20'yı baz alıyor. Ekonomi bü-
rokratlan, yüzde 20 zamla yıl sonunda
memur maaşlannın bütçeye ne kadar
yük getıreceğıni belirlerken Maliye Ba-
kanlığı, bu konuda daha esnek bir tavır
takınarak Bakanlar Kurulu'nun yüzde
20'lik zammın bırkaç puan arttınlma-
sı olasılığma göre alternatıf hesapla-
malaryaptı. Maliye Bakanlığı, memur
maaşlanna yapılacak yüzde 1 'lik bir
artışın bütçeye 15tnlyonliralıkyükge-
.tireceğini. bu durumda yüzde 20'lik
zammın faturasının 300 trilyon lira ola-
cağını belirledi. Yapılan hesaplamala-
ra göre, yedek ödenekteki 375 tnlyon
lira ile birlikte 1998 bütçesinde 3.5 kat-
rilyon lira olarak saptanan personel
ödeneği, yıl içinde öğretmenlere yapı-
lan ek zam nedeniyle yüzde 20'lik
zammı dahi karşılayamayacak. Bu
amaçla, yedek ödenekte diğer giderler
için aynlan para da personele aktanla-
cak. Memur maaşlanna yapılacak yüz-
de 20'lik zamla birlikte İ 998'de perso-
nele yapılacak toplam ödeme, 3.6 kat-
rilyon lira dolayında oiacak.
• Baştarafı 1. Sayfada
zenlemeleri ıçeren ikinci
maddesini de dün görüştü.
FP ve DYP'liler sık sık söz
alarak ve önergeler vererek
engelleme yaparken Komis-
yon Başkanı AtiHaSav'la da
tartıştılar. FP'li Malkoç,
"ANAP'lılara sözüm yok,
ancak CHP'lilerin bu tasa-
nyı desteklemesi zoruma gi-
diyor. Çünkü bir süre sonra
hedef alınan kitle kendi yan-
daşlan oiacak" dıyerek
CHP'Ii üyelere tepki göster-
di. CHP'h Seyfî Oktay ise
bu tür düzenlemelere aslın-
da karşı olduklannı belirte-
rek "Ancak özgüıiüklerden,
demokrasiden vararlanarak
sinsice demokratik, laik, sos-
yal hukuk devletini vıkmaya
yönelik davranışlara da kar-
şıyız" dedi.
ANAP'lı Nejat Arseven
"hukukun tahrip edüdiğuıi"
öne süren FP'lilere "Siz dev-
leti tahrip ettiniz" diye tepkı
gösterdi Önergelerle tasarıda
değişiklik yapmaya çalışan
FP'lıler başanlı olamayınca
alt komısyon kurulmasını is-
tediler, ancak bu önerileri de
reddedildı. Daha sonra yapı-
lan oylamada madde kabul
edilirken oylama sırasında sa-
lonu terk edip terk etmeme
konusunda FP'liler arasında
tartışma çıktı. Malkoç'un
önerisıyle bazı FP'li üyeler
salonu terk etmek için ayağa
kalkarken Mehmet Ali Şahin
"Nereye gküvorsunuz,oturun.
Her şeyin bir adabı var. Bura-
sı komisyon" dıyerek arkadaş-
lanna çıkıştı.
Yürütme maddesinin kabu-
lünden sonra Komisyon Baş-
kanı Atilla Sav, tasannm tü-
münü oylamak istedi. TBMM
Genel Kurul çalımalannın
başlamasına bırkaç dakika
kalmış olmasına karşın FP ve
DYP'liler, oylama yapılama-
yacağı ve toplantının tatil
edilmesı gerektiğinı öne sür-
düler. hırazlan dikkate alma-
yan Sav, oylamaya geçti ve ta-
sannm söz konusu maddesı
kabul edildi.
FR/KNS/K 9B
Ç£YRIKFIMAl
ITAIYA - FRAMSA
OÛNTA KUPASI FVTIOl KAtŞILAŞMASI 2 2
ÇEYREK FİNAİ
BREZİLYA - DANİMARKA
Erbakan 2 fifünle kurtuldu
• Baştarafı 1. Sayfada
manın Yüksel'den devralınması üzennede
Ankara DGM Başsavcılığı'nagiderek ifa-
de vermişti. Dosyayı inceleyen Başsavcı
Volkan takipsizlik karannda, "konuşma-
nın üzerinden 30 Mayis 1998 gününe kadar
5 vıJlık bir zaman geçtiğini ve soruşturma-
ya konu olan suçun zamanaşımının da ilgi-
li maddeye göre 5 yıl olduğunu anımsata-
rak, /amanaşımı süresi üzerinden 2 gün
geçmesi nedeniyle soruşturma sonunda ta-
kipsizlik karan verdiğini'" bildirdı.
Volkan, takipsizlik karanna gerekçe ola-
rak aynca, TCY'nin "yabancı memkket-
te devlcte karşı işlenen suç" fıilini düzen-
leyen 4. ve "yabancı memlekette Türk'ün
ijJedigi suç" hükmünii içeren 5. maddele-
rini gösterdi.
Volkan, Erbakan hakkında, partisinin 13
Nisan 1994günkügruptoplantısındakiko-
nuşmasında, "geçiş dönemi yumuşak mı
oiacak,sert mi oiacak?Tatlı mı oiacak, kan-
lı mı oiacak" ifadeleri nedeniyle hazırlanan
fezlekeyi, milletvekilliğınin düşürülmesin-
den sonra işleme koymuş ve yaptığı ince-
leme sonunda bu konuşmanın grup top-
lantısında, yani Meclis çatısı altında yapıl-
dığını gerekçe göstererek. "yasama doku-
nulmazbğı kapsamında" değerlendirmiş-
ti.
G U N D E M MüSTAFA BALBAY
Kredide...
en düşük
ınıza
banka
• Baştarafı I. Sayfada
önce Yazıcı ve Zaimoğlu'na değine-
lim. Yüce Meclis'in çatısı altında her
kim ki, bir partiden "istifa" karan alır, ön-
ce "istifade"yi düşünür, tartar, uygun-
sa dilekçeye imzasını atar.
Yazıcı 12 Eylül sonrasında Bursa'da
DYP'nin kurucu il başkanlığını yaptı. Ar-
dından, istifa(de) edip, ANAP'a geçti.
1980'li yılların ikinci yansında tunzm ya-
tınmlanna damgasını vuran, koylann ki-
ralanmasıydı. Harita açılmış, Ege'de
koylara el koya koya işaretlemeler ya-
pılmıştı. Yaztcı'nın payına düşen de
Marmaris ve Fethiye'den iki koy olmuş-
tu. Özellikte Fethiye'dekinin görünü-
müne diyecek yoktu. Önde koyu mavi
deniz, arkada koyu yeşil çamlar... Işte
Katrancı Koyu....
Bir yaz günü Özal ve beraberindeki-
ler koya geldiler. Burada çadır kuran ta-
tilciler girmesine izin vermediler. Yazıcı
burayı alamadı ama, öteki yerlerden is-
tediğini kopardı...
Aradan yıllar geçti... Bugün Antalya
bölgesinde yine benzer turizm alanla-
nnın dağıtımı söz konusu. Başbakan
Mesut Yılmaz'a gerektiğinde uçak da
veren turizmcilerden Yalçın Sünnetçi-
oğlu Antafya Belek'ten bir yer almanın
keyfiyle felekten geceler çalarken Ibra-
him Yazıcı umduğunu buiamadı. Turiz-
me âşık olan, ülkeye döviz gelsin diye
çırpınan, Hazine arazilerinin değerien-
mesi, mavi koylarda binalann yüksel-
mesi için bu yerieri mülkiyetine geçir-
me özverisi gösteren Yazıcı, doğal ola-
rak buna kahroldu.
Ve bu sürecte ANAP'tan istifa etti.
Yazıcı ve Zaimoğlu önceki gün Çil-
ler'le Bilkent'teki konutunda gorüştük-
ten sonra DYP'ye girdi. Şu sözler Za-
imoğlu'nun:
"Bugüne kadar Mesut Yılmaz'a kar~
şı çıkmadık, bir hata yapmadık... Bizi
anlayan, dışlamayan, siniheri bozulma-
yan, bozulsa da bizi suçlamayan birli-
derie beraber olmak için DYP'ye geç-
tik."
Zaimoğlu bu sözlerin aröından yüzü-
ne derin bir karariılık maskesi geçirerek
haykırdı:
"ölümüne kadar beraberiz..."
Daha sonra söz alan Yazıcı da, "Za-
imoğlu'ndan daha heyecanlıyım" deyip
devam etti...
Ne siyasi tavır, ne parti ilkesi, ne ülke
sorunlanna çözüm önerisinde farklı ba-
kış... iki milletvekilinin ANAP'tan
DYP'ye geçmesine neden olan genel
başkanın artık kendilerini "sevmiyor"
olması. Bu durumun çok güzel yorum-
lan olur ama, hunu okura bırakalım!
Turizm alanlanndan pay dağıtımı
ANAP'ta büyük tartışma konusu oldu.
Araziler biraz daha küçültülüp daha çok
kişinin pay alması düşünüldü, yine de
olmadı. DYP konuyu Meclis'e getirdi.
Her nedense (!) Turizm Bakanı sorum-
suz bulundu, hakkında soruşturma
açılmaması karan çıktı. Yılmaz sorum-
lu bulundu, soruşturma açılması kabul
edildi. DYP, hem turizm alanlanndan
payma düşen milletvekilini aldı hem de
Yılmaz hakkında soruşturma açılması
gündeme geldi. Neydi o özdeyiş:
"Dinsizin hakkından imansız gelir..."
Döner Meclis...
TBMM'nin 20. dönem dönekrasisine
damgasını vuran kişi Kubilay üygun
oldu. "Döner Kubi"n\n Meclis'teki öm-
rü elverdiği sürece geçmeyeceği parti
yok. Parti değiştiren milletvekilleriyle il-
gili çeteJe iyice kanştı. Ancak, RP'nin
FP'ye dönüşümünü saymazsak son
2.5 yılda 250'yi aşkın parti değiştirme
töreni yapıldı.
Bunun temelinde yatan nedenlerin
başında, genel başkanlık sistemi geli-
yor Milletvekili, tabanına saygısıyla de-
ğil, genel başkanına kaygısıyla hareket
ediyor. Bugüne dek dönenlerden biri-
nin bölgesinden seçmenler çıkıp, Tür-
kiye çapında sesini duyurup şunu söy-
lemedi:
"Dönemezsin arkadaş, biz oylanmı-
zı sana verirken fırsatbuldukça dön di-
ye vermedik. Vicdanını değil cüzdanı-
nı dinle diye vermedik."
Neden demedi?
Nedenlerin başında seçmenin de
milletvekiline yabancılaşması geliyor.
Genel başkan listeyi yapıyor, listeye
giren ona tapıyor. Meclis'e girip başka
listeler görünce, sapıyor...
Buna kılrflar uydurup kıvıracaklanna
her dönüşte açıkça haykırsalan
"Eyhalkım, nimetlersalkım salkım..."
ye
ılan
Bireysel Kredi, Banka Kartı ve Kredi Kartlarında
en hesaplı banka VakıfBank'tır.
Çünkü VakıfBank, her türlü kredilendirmede en düşük
faiz oranına imza atılan bankadır.
VakıfBank Bankomat ve Kredi Kartları, sadece
alması değil, ödemesi de kolay kredi kartlarıdır.
Yurt içinde ve dışında yapacağınız tüm
harcamalar için rahat rahat kullanabilirsiniz.
Biliyor musunuz?
• Banka kartı kredistnde en hesaplı banka,
VakıfBank. Çünku, Bankomat T' kartınız,
en duşuk faiz oranıyla kredi kullanraanızı
sağlar. Aynca, faizlerini odediğiniz sürece,
ömıir boyu kredjlendinoe olanağı sunar.
• Kredi kartmda en hesaplı banka, VakıfBank.
Çünkü, VakıfBank Kredi Kartlan, en düşük
faiz oranıyla kredi kullanmanızı sağlar.
Üstelik gecikme faizi almadan. Aynca,
VakıfBank Kredi Kartlannın, asgari odeme
limitleıi de son derece du^uktür.
• Bireysel kredkk en hesaplı banka, VakıfBank.
Çünku, istediğiniz bireysel krediyi. en düsük
faiz oranıyla kullanırsınız. Taksitlendinneyi
bütçenize gote siz yapanuuz.
• Bireysel kredide ihtiyacınıza en uygım kredi
limitini sunan banka, VakıfBank.
• Otomobil, konut, evlilik gibi... her türlü
bireysel kredi ihtiyacınıza tam cevap veren
banka da VakıfBank.
VakıfBank" 2 1. Y ü z y ı I B a n k a c ı h ğ ı "