Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5TEMMUZ1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
liftehavuzlar
laırasına
leıram edildi
İKAYSERİ(AA)-
.tanbml Kadıköy'de
'evrimci Sol üyesı
ebarıat Karataş, Eda
üksel ve Taşkın
sta'nın ölümüyle
)nuç lanan operasyona
îtılan 21 güvenlik
ârevlisinin yargılandığı
; kamuoyunda
Çiftehavuzlar Davası"
larak bilinen davaya,
ayseri 2. Ağır Ceza
lahkemesi'nde devam
iildi. Davalı
.ukatlanndan Ilhami
elekçi'nin katıldığı
jruşmaya. davacı
aıkatlarıyla tutuksuz
ırgılanan 2\ polis
lemuru katılmadı.
uruşmayı. Ankara ve
tanbul'dan gelen
ıklaşık 20 kişilik bir
-up da izledi.
iazetecilere
GM'den yasak
I DİYARBAKIR
umhuriyet Bürosu) -
iyarbakır Devlet
üvenlik Mahkemesi'ne
ızetecilerin girişi.
ışsavcılık tarafından
ısaklandı. Yasağın
.•rekçesi açıklanmazken
lliye binasında bulunan
: gazetecilerin
jllandığı basın odasının
ı kapatıldığı öğrenildi.
enzer bir yasak da
mir Emniyet
üdürlüğü'nce getirildi.
mir"de asayiş şubesinin
ıpısına asılan bir
ızıda, gazetecilerin içeri
remeyecekleri
lyuruldu. /zmir
azeteciler Cemiyeti
ısağa tepki gösterdi.
NAP'tan Cem'e
leştiri
A.NKARA
umhuriyet Bürosu) -
NAP Bitlis Milletvekili
amran Jnan, partisinin
up toplantısında,
ışişleri Bakanı Ismaıl
;m'i eleştirdi.
inyanın hiçbir yerjnde
zdigı makalelerle
>mşu ülkelere kafa
tan bir Dışişleri Bakanı
ılunmadığını söyleyen
an. Cem'in yazdığı
akalelerde kullandığı
şlıklan da "hafif"
arak değerlendirdi.
aplan'a
4 ay hapis
ANKARA
umhuriyet Bürosu) -
<ıt gazetesı yazan
şar Kaplan ve
.zıişleri Müdürü Murat
ılıbey, Genelkurmay
ikeri Mahkemesi'nce
stlık-üstlük
jnasebetlerini
delemeye. amir ve
mutanlara karşı güven
isini yok etmeye matuf
ırak alenen tahkir ve
:yif edici fiil ve
karerte bulunmak"
;undan 14 ay hapis
jasına çarptınldı.
lıbey'in cezası para
^asına çevrildi.
pian'ın ise cezasının
"aya
• nlemeyeceğine ve
elemeye yer
nadığına karar veren
nelkurmay Başkanlığı
keri Mahkemesi.
jllu kaldığı günlerin
rKÛmiyetinden
»ümesini kararlaştırdı.
Yasama organına ait olan özelleştirmelerle ilgili
düzenleme yetkisinin yürütme organına
devredilmesinin anayasaya aykın olduğu vurgulandıDanıştay
yasasız yetkiye itiıaz ettiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ener-
ji sektöründeki özelleştirmelerin dayandı-
ğı 3096 sayılı yasayla ilgili anayasaya ay-
kın lık itirazı Anayasa Mahkemesi'ne teb-
iiğ edildi. Danıştay Idari Davalar Genel
Kurulu'nun itiraz başvurusunda. yasama
organına ait olan özelleştirmelerle ilgili
düzenleme yetkisinin yürütme organına
devredilmesinin anayasaya aykın olduğu
vurgulanırken 'tekedeşmeden üike güven-
li0ne. değer tespitinden uyulması gereken
genel ilkelere' kadar pek çok konuda dü-
zenleme bulunmadıgına dikkat çekildi.
Danıştay tdari Davalar Genel Kurulu.
3096 sayılı 'şirkedere görev verflmesi' hak-
kındaki 3. maddesinin anayasanın 5 mad-
desine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle
incelenmesi ve yürürlüğü durdurma istem-
li karan Anayasa Mahkemesi Başkanlığı,
Başbakanlık ile Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'na dün tebliğ etti. 3096 sayılı
yasanın, anayasanın 'devletin temel amaç
vegörevlerini' düzenleyen 5. maddesi 'ya-
sama yetkisi'ne ilişkin 7. maddesi. •miilki-
yethakkı" başlıklı 35. maddesi. tekelleşme
hakkındaki 167. maddesi ile tüketfciierin
korunması'na ilişkin 172. maddesi acısın-
dan incelenmesi istendi.
Maddenin iptal edilmesi durumunda bu-
güne kadar gerçekleştirilen yaklaşık 45 iş-
lemin olumsuz etkileneceğine dikkat çeki-
liyor. Anayasa Mahkemesi "ne yapılan baş-
vuruda incelenmesi istenilen konular.
Elektrik Mühendisleri Odası'nın bugüne
kadar gerçekleştinlen ihalelerin iptali ve
yürütmeyi durdurma istemiyle açtığı dava-
lann da gerekçesini oluşturuyor. Danıştay
Idari Davalar Genel Kurulu'nun, idarenın
takdiryetkisinin sınırlannm. şirketlerle ya-
pılacak şözleşmelerle degil. yasada açık
şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguladı-
ğı 1998/396 sayılı gerekçeli karanndaki
saptamalan şöyle:
- Elektrik hizmetleri konusunda verile-
cek görev lendirme kararlannın. görev ver-
me sözleşmelerinin v e işletme hakkı dev ir-
lerinin anayasal ilkelere bağlı kahnarak ya-
pılması zorunludur.
- Özelleştirme. devletleştirme işleminin
tam tersi bir uygulamadır. Yasama organı-
nın bu konuda düzenleme yapması gere-
kir. Yasama organının. bu yetkisini yürüt-
me organına terk etmesi Anayasa'nın 7.
maddesine aykıdır. Yasama organı yasada
temel kurallan koyarak yetkinin ölçü ve
sınırlarını belirleyerek bu yetkiyi yürütme
organına devredebilir.
- 3096 sayılı yasanın 1. maddesinde, Ba-
kanlar Kurulu'nca yabancı şirketlerin gö-
revlendirilmesi olasıdır. Elektrik üretim.
iletim ve dağıtimı gibi stratejik konulann
yabancılara gördürülmesi ülke yararı ve
güvenliği açısından zararlıdır. Yasada ya-
bancı şirketlere görev verilmesine ilişkin
karşılıklılık ilkesi gözetilerek yapılacak
uygulama ve sınırlara ilişkin düzenleme
yoktur.
- Anayasa'nın 167. maddesinin öngör-
düğü üzere tekelleşmenin önlenmesine
ilişkin düzenlemeler yoktur. Yani görev-
lendirme sonucunda kamu tekeli yerine
özel tekeller gelecektir. Devletin kanşma
olanağı ortadan kalkacaktır. Denetim ilke
ve yöntemleri belirlenmemiştir.
- Yasanın 2. maddesi sadece yetkilen-
dirmeden söz ediyor. Yasayla belirlenecek
konuların yönetmeliğe, bakanlık takdirine
ve uygulamalara bırakıiması doğru değil-
dir.
- Yasanın 3. maddesi, bakanlığın görev -
li şirketle Bakanlar Kurulu karan içinde
belirlenen çerçeve içinde sözleşme akde-
dileceğini öngörüyor. Bu çerçevenin han-
gi unsurları içereceği yasada belli değil.
Oysa bunların en önemü güvenceler oldu-
ğu ortada. Yasada devredilecek işletme
haklarına ilişkin ne bedel tespitleri ne de
genel ilkelere yer verilmemiş.
Kosova sorunu ele alınacak
Demirel'den
Arnavutluk'a
banş gezisi
MUSTAE4 BALBAY
TİRAN - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel' in iki
günlük Tiran gezisi dün baş-
ladı. Gezinin gündeminde
Kosova sorununun barışçı!
bıçimde çözümlenmesi ve
Türkiye-Arnavutluk ilişkile-
rinin geliştirilmesi var. De-
mirel, Amavutluk Cumhur-
başkanı Recep Meidani ile
yaptığı resmi görüşmede.
" Kosova'da uluslararası top-
lumun üzerinde mutabık ka-
lacagı bir çözüm istiyoruz"
dedi.
Arnavutluk Dışişleri Ba-
kanlığı'ndan yapılan açıkla-
maya göre Meidani görüş-
mede. Demirel"den Arnavut-
luk Silahlı Kuvvetleri'nin
yapılandınlmasında Türki-
ye'nin yardımını istedi.
Demirel'in iki günlük ge-
zisine Dışişleri Bakanı Is-
mail Cem. Çalışma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanı Nami
Çağan, gençlik ve spordan
sorumlu Dev let Bakanı Yü-
cd Seçkiner ile işadamlann-
dan oluşan bir heyet eşlik
ediyor. Demirel. uçakta ga-
zetecilerin sorularına.
"Gündemimi/ Amavutluk.
Yapacağımız ikili görüşme-
lerönem taşıyor" karşılığını
vermekle yetindi.
Demirel. Meidani ile yap-
tığı baş başa göriişmenin ar-
dından Tugaylar Sarayı'nda
Arnavutluk Başbakanı Fatoş
Nano'yu kabul etti. Akşam
onuruna verilen yemekte ko-
nuşan Demirel, şunlan söy-
ledi:
"Tüm uyanlara rağmen
Kosova'da insanlığa karşı iş-
lenen bir suç olan efnik te-
mizüğin tekrarianmava baş-
landığı görülmektedir. Bu
defa uluslararası toplum da-
ha dikkatlidir. Türkiye ulus-
lararası toplumun üzerinde
mutabık kklacağı her türlü
banş misyonuna katılmaya
hazırdır. Kosova halkının
korkudan ve baskıdan uzak
bir niçimde yaşaması için ge-
rekli koşullar mutiaka yara-
üJacaknr."'
Arnavntluk hükümetinin
Kosova sorununu diyalog
yoluyla çözümleme çabala-
nnı takdirle karşıladıklannı
ve desteklediklerini vurgu-
layan Cumhurbaşkanı De-
mirel. "Bugün bölgemiz hız-
b değişimlere sahne olmakta.
üzücü olav larcereyan crmek-
tedir. Türkiye bölge halkının
güvenlik ve huzunınu etkile-
yen olavlann bir an önce or-
tadan kalkması için ulusla-
rarası toplumun konuyaeğiJ-
mesini ısraria takip etmekte
ve desteklenıektedir" dıvc
konuştu.
Demirel, Arnavutluk
Halk Meclisi Başkanı İsken-
derGjinusi ile yaptığı görüş-
mede de Bosna Hersek'te
yaşanan acı olaylann Koso-
va'da da yaşanmaması ge-
rektiğini belirtti.
Demirel. bugün de güne
Arnavutluk eski Cumhur-
başkanı Sali Berişa ile kah-
valtı yaparak başlayacak ve
.Amavutluk parlamentosun-
da konuşacak. Ortak anlaş-
malann imzalanmasından
sonra Türkiye'ye dönecek.
Yakın geçmişteki Türkiye
Amavutluk ilişkileri 1995'te
canlandı. 1996'dadagelişti.
Ancak bankerler krizinin
patlaması ile birlikte Arna-
vutluk'un içine gırdiği kriz
yüzünden canlılığını yitirdi.
Türkiye'de halen 3 milyona
yakın Arnav ut kökenli yurt-
taş bulunuyor.
Bu durumun da katkısıy-
la iki ülke ilişkileri kriz dö-
neminin sonrasında yeniden
canlandı. Türkiye ile Arna-
vutluk arasında askeri ve
ekonomik alanda pek çok iş-
birliği anlaşması bulunuyor.
Arnavut askerleri ve polisle-
ri belli gruplar halinde Tür-
kiye'de eğitim görüyor.
Türkiye. Arnavutluk'un
dış ekonomik ilişkilerinde
üçüncü sırada bulunuyor.
Birinci sırayı Italya. ikinci
sırayı ise Yunanistan ahyor.
Ecevü'ten Yücelen'eTİyaret
Cazeteci Fikret Bila'nın sağlık durumunun iyiye
gHtiği befirtildi. tstanbul İ'niversitesi Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi Nöroşirürji Ana Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Cengiz Kudav. önceki gün ameliyat
edilen gazeteci Fikret Bila'nın bilincinin yerinde
olduğunu söv ledi. Bila'nın her tüıiü soruya
yazıyla yanıt verebildiğini anlatan Prof. Kuday,
Biia'nın bir an önce iyileşmek
istediğini yazıyla kendisine aktardığını kaydetti.
Avnı kazada yaralanan Devlet Bakanı Rüştü
Kaam YüceJen Ue ANAP Karabük Milletvekiü
Şinasi Alöner'in sağlık durumunun iyi olduğu ve
önümüzdeki cuma günü taburcu edilebilecekleri
kaydedildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit,
YücelenM ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini
iletti. (Fotoğraf: AA)
Erzurum'un Aşkale ilçesi Tokca koyüne saldırı düzenlendi
PKK 5 yurttaşı öldürdüHaber Merkezi - TSK, PKK'nin
Sıvas'ın Divriği ilçesinde 4 kişinin
katledilmesı eyleminin ardından De-
li, Çengel ve Munzur daglannı kap-
sayan geniş çaplı operasyon başlat-
tı. Teröristler önceki gece de Erzu-
rum'un Aşkale ilçesi Tokça köyüne
düzenledikleri saldında 5 kişiyi öl-
dürdüler,
Bingöl Doğanevler köyüne saldı-
n girişiminde bulunan üç PKK'li öl-
düriilürken Güneydoğu'da sürdürü-
len operasyonlarda bir güvenlik gö-
revlisi şehitoldu. PKK'nin son 1 haf-
tadır gerçekleştirdiği "vur- kaç" ey-
lemleri emniyet birimleri tarafından
bölgede yerleşmeyi hedefleyen de-
ğil. propaganda yapmaya ve korku
yaratmayayönelikçabalarolarakde-
ğerlendirildi. Yetkililerson eylemle-
rin örgütün marjinalleştiğinin gös-
tergesi olduğunu söylediler.
PKK'nin önceki gece Divriği'nin
Çayözü köyünde 4 yurttaşı katlet-
mesinin ardından bölgede geniş çap-
lı bir operasyon başlatıldı. Operas-
yonlar Deli. Çengel ve Munzur dağ-
lannı kapsayan geniş bir alanda yü-
rütülüyor. Divriği'dekatledilen Z«ki
Boztepe, Recep Türkmen. Sinan
Türkmen ve Feriba Türkmen'in ce-
nazeleri ise otopsilen olay yerinde
yapıldıktan sonra ilçe merkezine ge-
tirildi. Cenazeler ülu Cami'de öğlen
kılınan namazdan sonra topraga ve-
rildi. Törene, ölenlerin aiîeleri, ya-
kınlan, Vali Yardımcısı MustafaGü-
ler. Kaymakam Hasan OzyigJt ve di-
ğer yetkililer katıldı.
Erzurum'un Aşkale ilçesi Tokça
köyüne önceki gece gelen ve sayıla-
rı belirlenemeyen PKK'liler köy hal-
kından birini yanlarına çağırarak ko-
ruculara ait silahların kendilerine
teslim edilmesini istediler. Silahlann
teslim edilmemesi üzerine de yanla-
nnda rehin tuttuklan köy muhtan M
Hanifi Polat (37) ile ail'e fertlen Ali
Haydar Polat (40). Osman Polat
(22). Zafer Polat (17). Nevin Polat
(18) ve Adem Polat a (17) uzun nam-
lulu silahlarla ateş ettiler.
Köy muhtan ve diğer aile fertleri
olay yerinde öldü. Adem Polat vara-
landı. Görgütanıklannın anlatımın-
dan köyde telefonlann kesik olduğu
da ortaya çıktı. Baskın haberini gü-
venlik güçlerine bildiren ErdaJ Polat
şunlan anlattı: "Köyegelirkenöldü-
riilen Ali Haydar PÖlat'ın telefon fa-
turasını getiriyordum. letefonlanrruz
kesik. Kesikolmasına rağmen telefo-
numuza 26 milyon liralık fatura geii-
>or."
Güvenlik güçlerinin saldın olabi-
leceği yönünde kendilerini uyardı-
ğını anlatan diğer görgü tanıklan da
"Köyden yardım bekledik, ama hiç
kimse gelmedi" dediler.
OHALden yapılan açıklamaya
göre ise bölgede düzenlenen operas-
yonlar sırasında çıkan çatışmalarda,
Van'da 4, Bingöl'de 3. Tunceli'nın
Hozat ilçesi Karabakır köyünde 2,
Hakkâri'nin Yüksekova ilçesi Kan-
dil Dağı bölgesinde 2, Diyarbakır'ın
Lice ve Şırnak'ın Beytüşşebap ilçe-
lerinin kırsal kesimlerinde de 1 'er
olmak üzere 13 PKK'li öldürüldü.
Çıkan çatışmalarda bir güvenlik gö-
revlisi de şehit oldu.
ÜZ YAZIIORHAN BİRGİT
Hemen bütün baş ve köşe yazarlan-
, Dir renkli gazoz firmasının çağnlısı
rak 1998 Dünya Futbol Karşılaşma-
'rın final töreni için Paris'e gittiği bir
ıda. Fenerbahçe Kulübü'nün eski
ş;anı Ali Şen, Sabah gazetesinin
itü üst manşetinde Cumhurbaşka-
ın geleceğe yönelik planlannı açıkla-
Cumhurbaşkanı, 2000 yılında görev
ei dolduktan sonra aktif politikaya
up donmeyeceği ile ilgili bir soruyu
isvi bitince de emekli olmayacağını"
/syerek yanıtlıyor.
Z>rnireî'in, parlamentonun seçtiği
•nurbaşkanlığı düzenini, doğrudan
Cuya halkın oyu ile seçilmiş ve yetki-
"jttınlarak aynı zamanda Bakanlar
rlu'nu yöneten başkanlığa dönüş-
fek istediği biliniyor.
_un bir süreden beri kendi düşünce
-astıği içinde oluşturup geliştirdiği
teğın karşısında olanlar da, destek-
ıler de zaman zaman görüşlerini
jyorlar. İki gün önce de değerii bir
adamı, Prof. Dr. Bülent Tanör, sis-
i Türkiye için diktatörlük anlamına
;eğini anlatıyordu.
•Tiirel-Ali Şen arasında dünkü Sa-
gazetesinin birinci sayfasında yer
görüşme, yazarın da altını çizerek
cliğı gibi, diplomatik, yani bir baş-
•yiş ile kaçamak yanıtlar yerine Çan-
nın bugünkü sahibinin belki de ilk
Demirel'in Dönüşü Üzerine Varsayım
kez çok açık olarak ileriye yönelik niyet-
lerini kapsıyor.
Türkiye cumhurbaşkanları içerisinde,
bugüne kadar bir tek Ismet Inönü, Çan-
kaya'dan aynldıktan sonra eylemli siya-
seti sürdürmüştür. Yalnız unutulmaması
gereken, 1924Anayasası'nınyürürlükte
bulunduğu o yıllarda, yani 1960 öncesin-
de de cumhurbaşkanları, Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafindan, ama milletve-
killeri arasından seçiliyordu. Cumhur-
başkanı seçilen kişinin milletvekilliğin-
den aynlması gibi bir koşul olmadığı için
de seçimi yitirmesi halinde pariamento-
daki üyeliğini sürdürmesi doğaldı.
Inönü, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde
genel başkanlığını yaptığı CHP iktidarı
kaybedince, görevini yeni Cumhurbaş-
kanı Bayar'a devretti ve Malatya millet-
vekiü olarak aktif politikada kaldı.
1961 Anayasası, cumhurbaşkanları-
nınTBMM üyeliği ileilişkisini kesti. 1982
aynı düzeni korudu.
O zaman 2000 yılında Çankaya'daki
görev süresini dolduracak olan Demi-
rel'in önünde, ya 2002 yılında yapılacak
bir genel seçime hazırlanmak ya da da-
ha önce cumhurbaşkanlığından aynla-
rak ilk genel secimler için alanlara çık-
ma yollanndan birisini seçmesi gibi iki
seçenek bulunuyor.
2000 yılında Çankaya'yı boşaltması
bir anayasa emri olan Demirel, sade
yurttaş olarak aktif politikaya atıldığı tak-
dirde, iki yıl önce seçilmiş bir parlamen-
tonun iş başında olduğunu unutmamak
gerekiyor. Bir başka deyiş ile o parla-
mento, bugün tartışması sürdürülen ilk
genel seçimde iş başına gelen Mec/is
olacaktır. Böyle bir Meclis'in oluşturul-
masında Çankaya'daki kişinin ağırtığı ol-
malıdır ki anayasada gerekli değişiklik
yapılsın ve Demirel'in istediği başkanlık
sistemi 2000 yılından önce gerçekleşsin.
Böyle bir agıriığı sağlamanın görünen
iki yolu var:
Demirel, seçim kampanyası başlama-
dan önce cumhurbaşkanlığmı bırakır ve
bir siyasi partinin başında alanlara ine-
rek söylemlerini eyleme dönüştürmek
için kolları sıvar. Ya da önümüzdeki ge-
nel seçimlerde oluşacak olan parlamen-
tonun yapılanmasında, kendı beklentile-
nne destek verecek bir oluşum göre-
mezse, cumhurbaşkanlığı görevi sona
erer ermez, eylemli siyasette yerini alır.
Ancak bu eski kıdemli siyaset adamı
da yeni genel seçimin tabloyu değiştir-
meyeceğine olan inancını Ali Şen'e en-
jekte ediyor.
O zaman da ilk genel seçimlerde olu-
şacak Meclis'i, yeni bir genel seçim ile
karşı karşıya kalması gibi biremrivakinin
bekleyeceği şimdiden ortaya çıkıyor.
Başkanlık sistemi için Demirel'in yü-
rüttüğü kampanyaya bugüne kadar De-
mokratik Türkiye ve Fazilet partileri des-
tek verdi. DYP kısmi destekçi oldu.
Demirel, yeniden aktif siyasete döne-
cekse, bu kez daha iddialı bir biçimde ve
12 Eylül'den sonra parçalandığından şi-
kâyetçi olduğu sağı birleştirmeyi de he-
deflerinin ilk sırasına almayı isteyecek. O
zaman en yakın hedef olarak Tansu Çil-
ler'den anndınlmış bir DYP'yi oluştur-
mak, bu oluşuma DYP'yi bütünleştirerek
rüzgâr sağlamak ve o rüzgârla yelkeni-
ni doldurmak...
Böylece, 75 yıllık cumhuriyetin alıştı-
ğı ve uyguladığı sistemi kökten değişti-
recek önerisi için taban oluşturmaya ça-
lışmak.
Bütün bunlar, siyasette emekli olma-
maya kararlı olduğunu açıklayan Süley-
man Demirel'in önümüzdeki günlerdeki
gündeminin neler olabileceği üzerinde
bir varsayım.
Belki de bir ölçüde kurgu-politik bir
filmin senaryo taslaklarıdır.
Böyle bir senaryonun Türkiye'ye ne-
ler getireceği ve neleri götüreceği bu-
günden düşünülmelidir.
Özellikle Cumhurbaşkanı, niyetlerini
açıklayan dostu Ali Şen'in yazısında yer
alan şu pâVagrafla ilgili düşüncelerini de
berraklaştırmalıdır.
"Demirel gidişattan memnun değil,
siyasisistemin ttkandığını görüyor. Yeni
genel seçimin tabloyu değiştirmeyece-
ğine inanıyor ve emekli olunca da siya-
setten aynlmayacak. Anayasa iki türlü
değişir. Ya ordu idareye el koyup ana-
yasayı değiştirir veya seçilmiş milletve-
killerimizin pariamentosu. Ordu idareye
el koymak istemiyor, ama Türkiye 'nin
geleceğinden endişeli, hükûmetkanun-
lan çıkarsın istiyor. Yani halk ne istiyor-
sa ordu da onu istiyor."
Bu görüş, siyasi yorumculuğa soyun-
makta olan deneyimsiz bir yazara ait ise
fazlaca önemi yok. Ama Çankaya görüş-
melerinden sonra evsahibinceAli Şen'in
üzerinde bırakılan bir izlenim ise...
Ülkeyi bir kez daha, hem de güçlen-
dirilmiş başkanlık sistemi ile yönetmeye
talip olan Süleyman Demirel'i yeni dü-
şünceleriyle bize tanıttığı için Fenerbah-
çe Kulübü'nün eski başkanına kocaman
bir gazetecilik başan madalyası vermek
zorunlu oluyor.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Hükümet...
Hükümet sıkıntılı günlergeçiriyor...
DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk,
"yüzde 40" için bastınyor, Başbakan Yardımcısı
Bülent Ecevit, memur zammı konusunda ısrarlı
görünüyor...
Acaba TBMM'de hava nasıl?
Başbakan Mesut Yılmaz hakkındaki gensoru,
Turizm Bakanı İbrahim Gürdal için Meclissoruş-
turmaönergeleri, Mustafa Kalemli'nin genel ku-
rul yolsuzluğu, DYP'Iİ Bahattin Şeker'le ilgili as-
kerlikten kaçma sahteciliği gündemi oluşturu-
yor...
Yılmaz-Ecevit ilişkileri hangi çizgide?
Eskisi gibi!..
Sanınz iki lider, Fethullah Gülen'i korumayı
sürdürüyor...
Ecevit'in CHP'ye karşı olan tavrı da eskisi gibi;
CHP adını duyunca sinirleri geriliyor; Deniz Bay-
kal konuşunca hop oturup hop kalkıyor...
Tüm bu olup bitenler karşısında DSP milletve-
killeri ne yapıyor?
Onlar kuzu kuzu' oturuyor, grup toplantıların-
da liderierini isteseler de istemeseler de alkışlıyor-
lar...
DSP'liler, şeriata karşı dimdik ayaktalar!..
Ben de zaman zaman soruyorum:
"DSP gerçekten emekten yana ve tarikatlara
karşı birparti mi?"
Hiç sanmıyorumL
DSP içinde, Mümtaz Soysal gibi 'demokratik
sol'a gönül vermiş milletvekili sayısı az değil; an-
cak DSP'li milletvekilleri sindirilmiş; içlerine 'bir
daha seçilememe' korkusu girmiş...
Hani bir DSP milletvekili çıkıp şöyle konuşsa ne
olur acaba?
"ANASOL-D iktidan şeriatçılara ödün veriyor,
tarikat şeyhleri şıhlan, hükümet üzerinde etkili
oluyor..."
O milletvekilinin hemen defteri dürülür...
• • •
Hükümet memur maaşlarına zammı tartışırken
Başbakanlık Takip Kurulu, devlet içindeki irtica-
cı kadrolaşmayı mercek altına alıyor mu?
Işte bazı örnekler:
"• Diyanet Işleri Başkanlığı Yüksek Din Kurulu
üyeleri arasında Mısır El-Ezher Üniversitesı'nde
öğretim görevlisiyken yasadışı şeriatçı Müslü-
man Kardeşler örgütü'ne üye olduğu için Mısır
hükümeti tarafından ülkeden çıkanlan birkişi de
bulunuyor.
• Bazı daire başkanlan, Atatürk posteri yanı-
na kasten Nakşibendi şeyhiyle birlikte çekilmiş
fotoğraflannı asıyor.
• Bazı Diyanet müfettişleri, irticai faaliyette bu-
lunan görevlileri koruyor.
• Istanbul II Müftüsü, bir yandan irticayla ya-
pılan mücadeleyi destekler gibi görünürken öte
yandan irticai örgütlenmeyi destekliyor. Bu ko-
nuda birçok örnek BTK'de bulunuyor.
• Bazı imamlann devletmemuru olmasına kar-
şın izinsiz olarak Arap ülkelerine gittiği, yine Is-
tanbul Üsküdar Ünalan Camii Imamı Ahmet Ün-
lü ömeğinde olduğu gibi, izinsiz Kuran kursu aç-
mak dahil, her türlü irticai faaliyetin içinde oldu-
ğu, bazılannın ise Türk Silahlı Kuvvetleri'ne 'Şey-
tanın askeri" d'ediği saptanmıştır.
• Malatya Akçadağ CamiiImamı Ali Seydi Dö-
ver'/n 'Ordu dinsizdir, Müslümanlığın şartı... par-
tili olmaktır' dediği; Yazıhan, Pötürge, Diyadin,
Antakya, Saimbeyli gibi birçok il ve ilçe müftü-
sünün irticai faaliyetleh desteklediği ya da göz
yumduğu; Batman'da görevli birçok müftünün,
imamın, vaizin ve müezzinin şeriatçı Hizbullah
örgütüyle ilişkili olduğu, bazılannın evindeki ara-
malarda Hizbullah 'a ait silah ve doküman bulun-
duğu tespit edilmiştir.
• Kilis 'te olduğu gibi, bazı müftülük binaların-
da Atatürk köşesi yok. Kadrosuz olarak görev
yapan bazı kişiler, devlet ve laiklik aleyhine vaaz-
lar vermekte, Ankara Kocatepe Camii'nde rast-
landığı gibi 'namaz kılmayanlar öldürülmeli' de-
mektedir."
• • •
ANASOL-D hükümeti ipin ucunu kaçırmış du-
rumda...
4 bin 500 şeriatçı vakıf, yoksul öğrencileri av-
cunun içine almış, onları kendi yurtlarında barın-
dırıyor, 'başörtüsü 'nü siyasal amaç olarak kulla-
nıyor...
Salt tarikatlar değil, Hizbullah, İBDA-C, Islami
Hareket gibi yasadışı dinci terör örgütleri de ar-
tık yurt açabiliyor...
Süleymancıların 800, Nurcuların 1500 yurdu
varTürkiye'de...
Istanbul'dan Ankara'ya, Antalya'dan Gazian-
tep'e dek her ilde ve ilçede 'tarikatyurtları' açılı-
yor...
ANASOL-D hükümeti ise bugünlerde "memur
zammı "nın yüzde 20 mi yoksa 40 mı olmasını, ka-
sım ayında erken seçim yapılıp yapılmayacağını
tartışıyor...
hckaya(a posta.cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
İHD çalışma raporu
Uç ay içinde 4 bin
kişi işinden atıldı
İstanbul Haber Servisi -
Insan Haklan Derneği
(IHD) Çalışma Yaşamı
Komisyonu'nun
hazırladığı rapora göre
Türkiye'de nisan-
haziran ayı boyunca 83
kişi iş kazasında
yaşamını yitirdi. Üç
aylık dönem boyunca 4
bin 175 kişinin işten
atıldığı. 3 kişinin de
işsizlikten dolayı intihar
ettiği bildirildi.
İHD Çalışma Yaşamı
Komisyonu, yaptığı
açıklamada. çalışma
yasamında nisan-
haziran ayında
gerçekleşen ihlalleri
duyurdu. Komisyonun
hazırladığı rapora göre
kamu emekçilerine 3
bin 514 dava açıldı.
Bunlardan 192'si ceza
aldı. 83 kişi iş
kazasında yaşamını
yitirdi. 4 bin 175 kişi
işten atıldı, 54 toplu
gösteriye toplam 23 bin
935 kişi katıldı. 3 kişi
işsizlikten dolayı intihar
etti.
Komisyonun hazırladığı
raporda, 88 işçinin
gözaltına alındığı, 6
işçinin de işverenler
tarafından dövüldükleri
kaydedildi. Raporda I
işçinin de MHP'li
ülkücüler tarafından
öldürüldüğü, 5 sendika
şubesinc de baskın
yapıldıği kaydedildi.