24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 1998 ÇARŞAMBA 8 DIŞ HABERLER Pakistan'da KARAÇİ/LAHOR (AA) - Pakistan'ın büyük liman kenti Karaçi'de göçmen gruplar arasında siyasi nedenlerle çıkan çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısı 14'e yükseldi. Polis, son olarak önceki gece motosikletli saldırganlann, köktendici lslami Cemaat militanlanna düzenledikleri saldında, parti üyesi 2 kişi ile yoldan geçen 1 kişinin öldüğünü, I parti üyesinin de ağır yaralandığını bildirdi. Kentin değişik kesimlerinde dün meydana gelen silahlı çatışmalarda 11 kişinin öldüğü bildirilmişti. KerbasçTye destek • TAHRAN (AA) - Iran Içişleri eski Bakanı Ali Muhammed Beşareti, yolsuzlukla suçlanan Tahran Belediye Başkanı Gulamhüseyin Kerbasçi'ye verdikleri izinlerin yasal olduğunu söyledi. Kerbasçi'nin dün sabah yapılan dördüncü duruşmasmda tanıklık yapan Beşareti, şimdiye kadar kimsenin kendisini mahkemeye çağırmadığmı belirterek "Geçen üç duruşmada birçok kez adım geçtiği için bugün ben kendim gelerek, kendi isteğimle tanıklık yapıyorum" dedi. Beşareti, yolsuziuk olduğu iddia edilen harcamalann yapıldıgı, belediye müdürlerine ait ve Kerbasçi'nin izniyle kullanıian banka hesaplannın açılmasıyla ılgili olarak verdikleri bütün izinlerin yasal olduğunu kaydetti. Carleonalara darbe • PALERMO(AA)- Italya'da mafya ile mücadele eden güvenlik güçleri, mafya bölgesi Sicilya'nm başkenti Palermo'nun ünlü Corleone ailesine bir darbe daha indirdi. Polis, bölgede dün sabah erken saatlerde Corleone ailesinin 22 üyesinin, mafya ile işbirliği, cinayet, gasp ve uyuşturucu kaçakçıhğı suçlanndan tutuklandığını belirtti. Bçibey sopgulandı • BAKÜ (AA) - Azerbaycan'ın eski Cumhurbaşkanı ve Halk Cephesi Partisi (AHCP) Genel Başkant Ebulfez Elçibey, Haydutluk ve Terörizmle Mücadele Teşkilatı'na (HTMT) çağnldı. Elçibey, HTMT'ye çağnlışını iktidann "yeni oyunu" olarak değerlendirdi. Elçibey, görüşme sırasında Habib Velyiyev adında bir kişiyle yüzleştirildiğini ve daha önce hiç tanımadığı bu kişinin kendisini tanıdığını ileri sürerek, koruması Mehmedov'u Türkiye'ye kaçıracağı yolunda asılsız iddialarda bulunduğunu kaydetti. Elçibey'in özel koruması Gabil Mehmedov, ruhsatsız silah taşıdığı gerekçesiyle aynı tarihte gözaltına alınmıştı. Kudüs sopunu BM'de • NEVV YORK (AA) - BM Güvenlik Konseyi, Arap ülkelerinden gelen talep üzerine, bugün Kudüs ve işgal altındaki Arap topraklan konusunda özel bir toplantı düzenledi. tsrail hükümetinin 23 Haziran'da, Kudüs belediyesinin yetkilerini, kentin müslümanlann yaşadığı doğu ve kuzey kesimlerini de kapsayacak şekilde genişletme karan alması, konunun Güvenlik Konseyi'ne getirilmesine neden oldu. Ruslap GÜPCÜ sınıpından çekilecek • TtFLİS (AA) - Gürcistan sınıriannda görev yapan Rus Sınır Birlikleri'nin aşamalı olarak geri çekileceği açıklandı. Gürcistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Ukleba, konuya ilişkin anlaşmanın, dün Moskova'da parafe edildiğini bildirdi.. Ukleba, yaptığı açıklamada, 3 bin askerin aşamalı olarak çekilmesinin ardından, bu bırliklere bağlı taşınmaz mülkün aşamalı olarak Gürcistan'a verileceğini, söyledi. Acil erken seçim çağnsında bulunan îsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'yu ağır bir dille eleştirdi Weizman: Bibi beni kandırdı Ezer VVeizman israil Dış Haberler Servisi - tsrail Cum- hurbaşkanı Ezer VVeizman, Başba- kan BenyaminNetanyahu'yu "ayak- lanyerebasmamak" ve Filistinliler- le başlatılan banş sürecinde kendisi- ni sürekli aldatmakla suçladı. Pazartesi günü erken seçım çağn- sında bulunan Weizman, dün lsra- il'ın en büyük gazetesi Yedioth Ah- ronoth'un İcendisiyle yaptığı söyleşi- de, Netanyahu'ya yönelik eleştirile- rınin dozunu arttırdı. Söyleşıde Benyamin Netanyahu'ya takma adıyla hitap eden VVeizman "Bibi. gerçeklerden uzakta. kendi dünyasında yaşıyor. tsrail ulusu. baş- bakanlannın ülkeyi nereye götürdü- ğünü bilmiyor. Çok hatah davranı- yor" dedı. Israil'in 1979'taMısır ilebanş an- laşması imzalanmasında rol oynayan VVeizman, başbakanlığageldiği 1996 yılmdan beri Netanyahu ile banş sü- • Israil Başbakanı'm 'kendi dünyasında yaşamakla' suçlayan Cumhurbaşkanı Weizman, Netanyahu'nun banş süreci konusunda da kendisine sürekli yalan söylediğini ifade etti. reci konusunda anlaşmazlıklara dü- sınıra da>andım" diye konuştu. şuyor. Weizman'm siyasi konumu, ken- disinin bir seçim tarihi saptamasma olanak tanımıyor. Ancak İsrail halkı tarafmdan se\ilen Cumhurbaşka- nf nın pazartesi günü erken seçimle ılgili sözleri, Netanyahu'nun gide- rek aşınan siyasi güvenilirliğine bir darbe daha ındirmiş oldu. Başbakan Netanyahu ise. VV'eiz- man'ın erken seçim çağnsını, 2 bin yılına kadar görevinde kalmaya nıyet- lı olduğunu söyleyerek yanıtladı. Vv'eizman. Yedioth Ahronoth gaze- tesine verdiği demeçte "Bibi benibir, iki kez değil, çok kez kandırdı. Arnk Ezer Weızman, sağ kanatm görev sınırlannı aştığı seklindekı eleştirile- rini yanıtiarken "Benden,hükümetv« başbakan adına diptomatik görevler yüriitmenii isterierken siyasete çok fazla bulaşüğımı düşünmüyorlardı herhaMe" dedi. Netanyahu'nun banş süreci konu- sundaki tutumunu eleştiren VVeizman gecmişte, nkanan süreci canlandırmak ıçin Filistin lideri Yaser Arafat, Mı- sır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve Ürdün (Cralı Hüseyin ile buluş- muştu. ABD'nın Batı Şeria'nm yüzde 13'ünü Filistin Ozerk Yönetimi'ne devretmesi önerisine, güvenlik ge- rekçeleriyle direnmeye devam eden Başbakân Netanyahu ise pazartesi günü yaptığı açıklamada, tsrail'in "anlaşmaya varmaya yakın olduğu- nu" ancak Filistin'in güvenlikle ilgi- li sözlerini yerine getirmediğini öne sürdü. VVeızman. kendisiy le yapılan söy- leşıde. Netanyahu'nun bu açıklama- lanna yönelik olarak da "İsraiLdışpo- litikada giderek daha fazla şalnı/Jığa mahkum edffiyor" diye konuştu. Halk erken seçimden yana Yedioth Ahronoth gazetesi. söyle- şiyle aynı gün, erken seçimle ilgili bir kamouyu yoklamasının sonuçlannı da yayımladı. 507 kişiyle yürütülen ça- lışmanın sonuçlanna göre Israıllile- rin yüzde 50'si erken seçim istedik- lerinı söylerken yüzde 39u. erken seçime karşı çıktığını ifade etti. Savunma stratejisi yenileniyor • Savunma Bakanlığı, haberalma teşkilatı uzmanlan, ekonomistler, bilim adamlan ve akademisyenlerden oluşan bir grup, Ortadoğu'da meydana gelen değişiklikleri hesaba katan yeni planı hazırlamak için 90 gün boyunca kapalı kapılar ardında çalıştı. Dış Haberler Servisi - Is- fez Savaşı ile Mısır ve Ür- raıl'in. Soğuk Savaş'ın so- dün'le yapılan anlaşmalar naermesinive Ortadoğu'da- da dahil olmak üzere So- ki yeni gelişmeleri göz önü- ğuk Savaş sonrasında mey- ne alarak savunma strateji- dana gelen radikal değişik- sinde önemli değişiklikler likleri dikkate alıyor. Ha- gerçekleştirmeyi planladığı aretz'in haberine göre. 15- bildirildi. 20 yıl sonrasını hesaba ka- israil'deyayımlananHa- tarak şekillendirilen yeni aretz eazetesi, Savunma Ba- ulusal savunma stratejisi ile kanı fzakMordehay'ın "ye- ilgili "öngörüler" kitle im- ni ulusal savunma strateji- ha silahlan, uzun menzillı sınin temel öngörüleri" ile balistik füzeler gibi tehdit- ilgilı aynntılı bir belgeyi lerçelealıyor. Arapülkele- onayladıgını kaydetti. nnin ordulanna göre tek- Gazete, savunma bakan- nolojik bir üstünlüğe sahip lığından üst düzey yetkili- olan tsrail'in savunma stra- ler, haberalma teşkilatı Mos- tejisi. kuruluşundan bu ya- sad'tanveıç haberalma teş- nacaydırmapolitikalanüze- kilatı Shin Beth'ten uzman- rine kurulmuş durumda. As- lar ile ekonomistler, bilim ken eğitime önem veren Is- adamlan ve akademisyen- rail, hava gücünü de sürek- lerden oluşan yaklaşık 90 li acil bir müdahaleye hazır kişilikbirgrubun.ocakayın- tutuyor. dan beri yeni savunma stra- İsrail eski Genelkurmay tejisi üzennde çahştığını be- Başkanı Dan Şomron, yeni lirtti. L'zmanlar grubunun. planla ilgili olarak radyoda çalışmalannı tsrail'in mer- yaptığı konuşmada "Buça- kezinde, kapalı kapılar ar- bşma.taltfkseyeneklerirm- dında gizli olarak yürüttü- zedokunmadan,uzunvade- ğü ifade edildi. li stratejik seçeneklerinûn Yeni savunma planı, K.ör- etkfle\ecek" dedi. ABD Başkanı Bill Ointon ve eşi Hillar>, Şangay Kürüphanesi'nde, düşünce ve inanç özgiirtüğünü savunduk- lan için hapis cezası alan birçok bilim adamı \e sanatçının da söz aldığı bir söyleşiye karıldı. Clinton Tayvan'ı kızdırdıDış Haberler Serviâ - ABD Başka- nı Bill Clinton. dün VVashington'un Tayvan'm bağımsızlığınt destekleme- diğinı açıkladı. Çın zıyareti süren Clin- ton, Çin'in "çok yakında" Dünya Ti- caret Örgütü'ne katılabileceğini de ifa- de etti. Dün Pekin'den Şanghay'a geçen Bill Clinton, cumartesi günü Çin Devlet Başkanı CiangZemin ile yaptıklan gö- rüşmede Tayvan konusundaki "yanlış anlaşılmalan" gıderdıklerint kaydede- rek "Bu görüşmede Taysan politika- nun bir kez daha dilc getirme şansım oldu. Biz Tayvan'm bağıınsızlığını, 'iki Çin' fıkrini ya da "bir Ta>>an veya bir Çin' önerisini desteklemiyonız" dedi. Clinton, Şanghay'da katıldığı yu\ar- lak masa toplantısında < *Tayvan'ın,ege- men devleüerin kahldığı herhangi bir uhıslararası örgüte girmesine de inan- • Çin'in, Dünya Ticaret Örgütü'ne girmesini desteklediğini belirten ABD Başkanı, Tayyan'ın bağımsızlığına ise karşı olduklarını bildirdi;-'• $ * f mıyoruz" diye konuştu. ABD Başka- nı, Çın ile Tayvan'm bırleşme sürecı- nin banşçıl bir şekilde diyalog yoluy- la halledilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. 1949'da ıçsavaşın sonaermesi üzerine Tayvan'a kaçan mılhyetçiler, Tay\an' ın bağımsız bir ülke olarak ta- nmması geTektiğini savunurken Pekin yönetimı, adayı Çin'in bir eyaleti ola- rak kabul ediyor. Clinton'ın açıklamalanndan sonra ABD savunma bakanlığı da VVashing- ton'un Taipei hükümetine Stinger fü- zeleri satmaplanını ertelediğini bildir- di. Tayvan yönetimı ise, ABD ve Çin'in Tayvan'ın geleceği konusunda söz söy- leme hakkına sahıp olmadığmı öne sür- dü. Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Roy Wu "ABD ve Çinli komünistler. bizün içişlerimi/le ilgili ikili görüşmeler > üriit- mek konumunda olmadıklangibi böy- le bir haklan da yoktur" dedi. Dünya Ticaret Orgûtü ABD Başkanı. Çin'in, "çok yakın- da" Dünya TicaretÖrgütü'ne de (DTÖ) girebileceğini. ancak bunun için önce- likle ticaretin daha fazla serbestleştiril- mesi gerektiğini söyledi. Radyodan Çin halkına seslenen Clinton "Çin'in DTÖ'ye girmesinin çokönemliolduğu- nu düşünüvorum. çünkü Çin ekono- mik bir güçtür ve bu güç Ueride daha da büvüvecektir" dedi EDİKULE ZİNDANLARIND vvashington'da yine gerilim tırmandı Seks skandalının kilit ismijüri önünde Gershvvin Beethoven, Brahms. Dvorak, Bizet, Strauss, Lloyd VVeber, Morricone Avrupa Gençlik Senfoni Orkestrası (Tempo de Toulouse) Şef: Marc Ursule Piyano: Mehveş Emeç6 Temmuz 1998, Saat: 21.00 Kapılar saat 18.00'de acılacak ve CflFE ERESIN TAXIM hizmetinizde olacakbr. Konserden önce CD dinletisi "Klasik müzikle cazın bulusması". Sunan: Vefa Ciftcioğlu Biletler: AKM (0 212) 25156 00), Vakkorama (Taksim. Suadiye. Akmerkez) Ankara Fransız Kültür Merkezi'nin işbirliği ile De^remant AEOOSPATIALE THOMSON H A K A N E R O O C K N P R O D U C T I O N S • ABD Başkanı Bill Clinton'ın koltuğunu ciddi biçimde sarsan stajyer kız skandalını ortaya çıkartan Linda Tripp dün ifade verdi. Dış Haberier Servisi - ABD ve dünya kamuoyunun gündemini aylardır işgal eden Beyaz Saray'daki seks skandalının kilit ismi Linda Trip, dün Büyük Jüri önünde ifade verdı. Tripp'in ifadesinin ABD Başkanı Bill Clinton ile Beyaz Saray stajyeri Monica Lewinsky arasında cinsel ilişki olup olmadığmı ve Başkan'ın Levvinsky'i mahkemede yalan ifade vermeye teşvik edip ermediğini aydmlatacağı belirtildi. Tripp, mahkeme öncesinde Amerikan Washington Post gazetesine verdigi demeçte. Lewinsky'i yönlendirdiği iddialannı yalanladı. Büyük jürinin önünde gerçeğı söyleyeceği anı heyecanla beklediğini söyleyen Tripp, Lewinsky ile konuşmalannı Paula Jones- Clinton davasının içine çekilmeye çalışması olasıhğına karşı kendini temize çıkarmak için banta aldığını kaydetti. Linda Tripp. arkadaşı Monica Levvinsky'nin Başkan ile ilişkilerini kendisine anlattığı telefon konuşmalannı gizlice banda kaydetmiş ve bu kayıtlan da Özel Savcı Kenneth Starr'a vermişti. Seks skandalı, Starr tarafından Whitewater emlak-siyaset skandalı çerçevesinde soruşturuluyor. Monica Levvinsky, Clinton'a cinsel taciz davası açan Paula Jones'un avukatlanna yazılı ve yeminli ifade vererek ABD Başkanı ile cinsel ilişkide bulunmadığını kaydetmişti. Clinton da Jones'un avukatlanna yeminli ifade vermiş ve Monica Lewinsky ile cinsel ilişkide Linda Trip bulunmadığını söylemişti. Clinton'ın yeminli iken yalan söylediği ve Levvinsky"den yalan söylemesini isteyerek olayı örtbas etmek için adaletin akışını engellediği öne sürülüyor. Özel Savcı Starr'ın bu iddialan kanıtlaması, Başkan Clinton'ın görevden uzaklaştırılmasının yolunu açacak. Öte yandan. Tripp'in, Başkan Clinton'ın öne sürdüğü gibi kendisine karşı düzenlenen sağ kanat bir kampanyanın parçası olup olmadığı, başkalannca kullamhp kullanılmadığı sorulan halen açığa kavuşturulamadı. BIÇAK SIRTI EROL IVlANtSALI Türkiye'yi Pazarlayanlar Brüksel'de yeni hazırlanan bir rapor, Avrupa Birliği tekstil sanayiinin, bazı ülkelere karşı korunması ge- rektiğini vurguluyor. Bu ülkeler Hindistan, Pakistan, Mısır, Çin, Endonezya ve Türkiye. ABD 1997'de ve 1998'de bu ülkelere anti-damping vergisi koymuştu. Aynca 1.1.1996'dan itibaren, Türkiye'nin birçok ülke- den ittıal ettiği tekstil girdilerine hem Türkiye zorunlu olarak vergi koydu, verginin yanında, Türkiye "kota sistemine" sokuldu, bu bir. 1995'in Ekim ayında AB Komisyonu, AB Pariamentosu'na sunduğu Türkiye ra- porunda şöyle diyordu: 6 Mart gümrük birliği belge- sini onaylayın, merak edecek bir şeyyok, duyarlı sek- törümüz olan tekstilde, kendimizi koruma mekaniz- malanmız vardır. Çok doğaldı, çünkü Türkiye ile iliş- ki düzeni tek yanlı kurulmuştu; hem Türkiye AB'nin getireceği kurallara uyacak hem de üçüncü bir ülke gibi işlem görecekti? Burada niyetim tekstilin sorun- larını anlatmak değil, söylemek istediğim, Türkiye'nin kurduğu sistem ile AB'nin Türkiye'yi nereye oturttu- ğunu göstermektir. 1996'nın başından beri uygulamaya giren gümrük birliği belgesi, anlamak istemeyenlerin bile anlayabi- leceği bir açıklıkta gösterdi ki; - AB yapmak istemediği, kendisine zararlı gördü- ğü her şeyi, "tekyanlı" olarak değiştirebilir, çünkü ku- rulan sistem buna uygundur, kuşkusuz yaînızca AB için. Anti-damping vergisi koyabilir (koydu da), bir gerekçe bulup deniz ürünü ithalini yasaklayabilir (ya- sakladı), hatta isterse, tekstile "kota" getirebilir. Bu- nu ben söyiemiyorum, kendileri, raporlannda yazıyor- lar. - Türkiye AB'nin gözünde kurumsal olarak, her- hangi bir "üçüncü ülke" konumundadır. Özel ilişkiler kurduğu bir üçüncü ülke. Bana inanmayanlar, bunu Brüksel'deki bürokratlara doğrulatabilirler. Sormaya bile gerek yok, 2.5 yıllık uygulama bu gerçeği zaten ortaya koydu. Türkiye 6 Mart belgesi ile hiçbir yere girmedi, sadece "AB kararianna tekyanlı" uymayi ka- bul etti. 1995'tekı siyasılerin "yalan çığlıklannı" hattr- layalım, Türkiye'yi Avrupa'ya soktuk demiyortar mıy- dı? Aslında yaptıklan, "AB'yi Türkiye'ye sokmaktı", hem de bir sömürgeye sokar gıbı. Bazılan hâlâ işin farkında değil: Türkiye yükümlülüklerini yerine getir- sin, ekonomik mevzuatı tamamlasın.. işler AB ileyo- luna girer diyorlar. Evet Türkiye eksiklerini tamamla- sın; rekabette, diğer konularda, ulusal çıkartara ya- rarlı olan, piyasa ekonomisindeki aksaklıklan azaltan ünlemleri alsın, bu çok yerinde olur, ama bunu, söz verdik, istedikleri her şeyi yapalım, iç piyasayı "AB'nin tekeline sokacak" düzenlemeleri de yapalım dersek etmalarla armutlan kanştınmış oluruz. Altyapı düzen- lemeleri ayn şeydir, AB'ye yeni ayrıcalıklar tanınma- sı, apayrı bir şeydir. Tipik uygulamasını ilaçta, patent konusunda görüyoruz. Herkes bunu hak, hukuk me- selesi sanıyor. Hayır efendim: 4-5 büyük AB fırması- nın Türk pazannı tamamen ellerine geçirmeleri, yerli sanayii ortadan kaldırmalan için yapılmış olacaktır. 4- 5 firma, her şeyin patenti bende, sen hiçbir şey üre- temezsin, ancak ben üretir ve pazarlanm diyorlar. Şu- nabenziyor: Bir Türk dönercisinin, Frankfurkt'ta, New York'ta, Tokyo'dadöneryaptp satamazsın, patenti ben- dedir, ya ben üretirim, ya da bana haraç vereeksin de- mesi gibi bir şey. Bu düpedüz, Ç.U.Ş.'lerin, ekono- mik güçleri yanına, "kanuni tekel gücünü" de kata- rak piyasayı tamamen ellerine geçirmeleridir. İşin da- ha da komik yanı, bu tür tekelci uygulamalann, "pi- yasa ekonomisinin ve rekabetin gereğiymiş gibi'' su- nulmalandır. - Bunlann içerde bazı işbirlikçileri var, Türkiye'nin değil, kendi bireysel çıkarlarının kaygısı içindeler, Ç.U.Ş. 'lerin Türkiye'de önünü açmak istıyorlar. - Bizim bürokrasiye çengel atmışlar, içerde birileri onlarayardım ediyor. Çok masum ifadelerle, aman so- run çıkmasın, ne isterierse yerine getirelim diyenler. Farkında mı değiller, yoksafarkında olmak istemiyor- lar mı, o da ayn bir konu, Osmanlıdan beri süren has- talıklanmızdan biri bu. TBMM'nin "eksik" araştırma raporu TBMM'de kurulan, "Türkiye-AB İlişkilerini Araştır- ma Komisyonu" raporunu yayımladı (S. Sayısı, 632, TBMM). Rapor, benim yazının başlannda değindiğim önemli ve kntik konular dışında her şeyi aynntılı ola- rak incelemiş. Her şeyin ayrıntısına girmiş ama, ger- çekten araştnlması gereken noktalan pas geçmiş. Tam üyelik olmadan gümrük birliği düzeni ile ilişki kurma- nın doğuracağı ekonomik ve siyasal sonuçlann ne ola- cağı araştınlmamış: Türkiye'nin dış ticaret politikası- nın, "dışardan alınan karartaria" yürütülme zorunlu- luğunun ne anlama geldiği hiç ele alınmamış; ileriye yönelik projeksiyonlar pas geçilmiş. Raporun dörtte üçü, herkesin bildiklerinin tekran olan metinler, tarihi bilgi. Koskoca TBMM'nin raporu, sanki Meclis'i ya- nıltmak için yazılmış. Bu araştırma komisyonunun mevcut yapılanmada- ki aksaklıklan, 6 Mart belgesindeki "mandacı" mad- deleri incelemesi beklenirken, 1995'teki tutum tekrar- lanmtş. Üstelik, araştınlması gereken konular, çağn- lıp dinlenen uzmanlann bazıları tarafından üyelere su- nulmuştu. Hemalde iyi anlatamamışız! Türkiye'nin gerçek sorunlannın nerede yattığını, bu olay bile göstermiyor mu?.. KOSOVA ABD diplomasisi tedirgin ediyor Dış Haberier Servisi - ABD'nin Birleşmiş Milletler'deki yeni Büyükelçisi Rkhard Holbrooke'un. KLosova konusunda Belgrad ve Priştine'de yürüttüğü temaslar, Kosova sorununa çözüm getirmek için bir araya gelen Temas Grubu üyeleri arasında gerginlik yaratıyor. 6 üyeli Temas Grubu'na yakın bir Batılı diplomat "Bir şevleri kknşbrdığı kesin, ancak bizi a\ dınlatnııyor bu da insanlan üzüyor" diye konuştu. Avrupalı yetkililerinin, özellikle ABD'nin Kosova'nın bağımsızlığı için savaşan Kosova Kurtuluş Ordusu (UCK) militanlan ile yaptığı görüşmeler konusunda bilgilendirilmemekten rahatsızlık duyduğu ifade ediliyor. Bazı diplomatlar, silahlı örgütlerle konuşmanın dıplomatik açıdan yanlış olduğunu savunuyor. Reuters haber ajansına konuşan bir NATO yetkilisi, Türkiye'nin, PKK ile böyle bir görüşme yapılmasına tepki göstereceğine işaret ederek "Müttefıklerimizin çoğu için bu çok rahatsız edici bir durum" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle