Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 1998 ÇARŞAMBA
8 DIŞ HABERLER
Pakistan'da
KARAÇİ/LAHOR (AA)
- Pakistan'ın büyük liman
kenti Karaçi'de göçmen
gruplar arasında siyasi
nedenlerle çıkan
çatışmalarda hayatını
kaybedenlerin sayısı 14'e
yükseldi. Polis, son olarak
önceki gece motosikletli
saldırganlann, köktendici
lslami Cemaat militanlanna
düzenledikleri saldında,
parti üyesi 2 kişi ile yoldan
geçen 1 kişinin öldüğünü, I
parti üyesinin de ağır
yaralandığını bildirdi. Kentin
değişik kesimlerinde dün
meydana gelen silahlı
çatışmalarda 11 kişinin
öldüğü bildirilmişti.
KerbasçTye
destek
• TAHRAN (AA) - Iran
Içişleri eski Bakanı Ali
Muhammed Beşareti,
yolsuzlukla suçlanan Tahran
Belediye Başkanı
Gulamhüseyin Kerbasçi'ye
verdikleri izinlerin yasal
olduğunu söyledi.
Kerbasçi'nin dün sabah
yapılan dördüncü
duruşmasmda tanıklık yapan
Beşareti, şimdiye kadar
kimsenin kendisini
mahkemeye çağırmadığmı
belirterek "Geçen üç
duruşmada birçok kez adım
geçtiği için bugün ben
kendim gelerek, kendi
isteğimle tanıklık
yapıyorum" dedi. Beşareti,
yolsuziuk olduğu iddia
edilen harcamalann
yapıldıgı, belediye
müdürlerine ait ve
Kerbasçi'nin izniyle
kullanıian banka
hesaplannın açılmasıyla
ılgili olarak verdikleri bütün
izinlerin yasal olduğunu
kaydetti.
Carleonalara
darbe
• PALERMO(AA)-
Italya'da mafya ile mücadele
eden güvenlik güçleri, mafya
bölgesi Sicilya'nm başkenti
Palermo'nun ünlü Corleone
ailesine bir darbe daha
indirdi. Polis, bölgede dün
sabah erken saatlerde
Corleone ailesinin 22
üyesinin, mafya ile işbirliği,
cinayet, gasp ve uyuşturucu
kaçakçıhğı suçlanndan
tutuklandığını belirtti.
Bçibey
sopgulandı
• BAKÜ (AA) -
Azerbaycan'ın eski
Cumhurbaşkanı ve Halk
Cephesi Partisi (AHCP)
Genel Başkant Ebulfez
Elçibey, Haydutluk ve
Terörizmle Mücadele
Teşkilatı'na (HTMT)
çağnldı. Elçibey, HTMT'ye
çağnlışını iktidann "yeni
oyunu" olarak
değerlendirdi. Elçibey,
görüşme sırasında Habib
Velyiyev adında bir kişiyle
yüzleştirildiğini ve daha
önce hiç tanımadığı bu
kişinin kendisini tanıdığını
ileri sürerek, koruması
Mehmedov'u Türkiye'ye
kaçıracağı yolunda asılsız
iddialarda bulunduğunu
kaydetti. Elçibey'in özel
koruması Gabil Mehmedov,
ruhsatsız silah taşıdığı
gerekçesiyle aynı tarihte
gözaltına alınmıştı.
Kudüs sopunu
BM'de
• NEVV YORK (AA) -
BM Güvenlik Konseyi,
Arap ülkelerinden gelen
talep üzerine, bugün Kudüs
ve işgal altındaki Arap
topraklan konusunda özel
bir toplantı düzenledi.
tsrail hükümetinin 23
Haziran'da, Kudüs
belediyesinin yetkilerini,
kentin müslümanlann
yaşadığı doğu ve kuzey
kesimlerini de kapsayacak
şekilde genişletme karan
alması, konunun Güvenlik
Konseyi'ne getirilmesine
neden oldu.
Ruslap GÜPCÜ
sınıpından
çekilecek
• TtFLİS (AA) -
Gürcistan sınıriannda
görev yapan Rus Sınır
Birlikleri'nin aşamalı
olarak geri çekileceği
açıklandı. Gürcistan
Dışişleri Bakan Yardımcısı
Mihail Ukleba, konuya
ilişkin anlaşmanın, dün
Moskova'da parafe
edildiğini bildirdi..
Ukleba, yaptığı
açıklamada, 3 bin askerin
aşamalı olarak çekilmesinin
ardından, bu bırliklere bağlı
taşınmaz mülkün aşamalı
olarak Gürcistan'a
verileceğini, söyledi.
Acil erken seçim çağnsında bulunan îsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'yu ağır bir dille eleştirdi
Weizman: Bibi beni kandırdı
Ezer VVeizman
israil
Dış Haberler Servisi - tsrail Cum-
hurbaşkanı Ezer VVeizman, Başba-
kan BenyaminNetanyahu'yu "ayak-
lanyerebasmamak" ve Filistinliler-
le başlatılan banş sürecinde kendisi-
ni sürekli aldatmakla suçladı.
Pazartesi günü erken seçım çağn-
sında bulunan Weizman, dün lsra-
il'ın en büyük gazetesi Yedioth Ah-
ronoth'un İcendisiyle yaptığı söyleşi-
de, Netanyahu'ya yönelik eleştirile-
rınin dozunu arttırdı.
Söyleşıde Benyamin Netanyahu'ya
takma adıyla hitap eden VVeizman
"Bibi. gerçeklerden uzakta. kendi
dünyasında yaşıyor. tsrail ulusu. baş-
bakanlannın ülkeyi nereye götürdü-
ğünü bilmiyor. Çok hatah davranı-
yor" dedı.
Israil'in 1979'taMısır ilebanş an-
laşması imzalanmasında rol oynayan
VVeizman, başbakanlığageldiği 1996
yılmdan beri Netanyahu ile banş sü-
• Israil Başbakanı'm 'kendi dünyasında
yaşamakla' suçlayan Cumhurbaşkanı Weizman,
Netanyahu'nun banş süreci konusunda da
kendisine sürekli yalan söylediğini ifade etti.
reci konusunda anlaşmazlıklara dü- sınıra da>andım" diye konuştu.
şuyor.
Weizman'm siyasi konumu, ken-
disinin bir seçim tarihi saptamasma
olanak tanımıyor. Ancak İsrail halkı
tarafmdan se\ilen Cumhurbaşka-
nf nın pazartesi günü erken seçimle
ılgili sözleri, Netanyahu'nun gide-
rek aşınan siyasi güvenilirliğine bir
darbe daha ındirmiş oldu.
Başbakan Netanyahu ise. VV'eiz-
man'ın erken seçim çağnsını, 2 bin
yılına kadar görevinde kalmaya nıyet-
lı olduğunu söyleyerek yanıtladı.
Vv'eizman. Yedioth Ahronoth gaze-
tesine verdiği demeçte "Bibi benibir,
iki kez değil, çok kez kandırdı. Arnk
Ezer Weızman, sağ kanatm görev
sınırlannı aştığı seklindekı eleştirile-
rini yanıtiarken "Benden,hükümetv«
başbakan adına diptomatik görevler
yüriitmenii isterierken siyasete çok
fazla bulaşüğımı düşünmüyorlardı
herhaMe" dedi.
Netanyahu'nun banş süreci konu-
sundaki tutumunu eleştiren VVeizman
gecmişte, nkanan süreci canlandırmak
ıçin Filistin lideri Yaser Arafat, Mı-
sır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek
ve Ürdün (Cralı Hüseyin ile buluş-
muştu.
ABD'nın Batı Şeria'nm yüzde
13'ünü Filistin Ozerk Yönetimi'ne
devretmesi önerisine, güvenlik ge-
rekçeleriyle direnmeye devam eden
Başbakân Netanyahu ise pazartesi
günü yaptığı açıklamada, tsrail'in
"anlaşmaya varmaya yakın olduğu-
nu" ancak Filistin'in güvenlikle ilgi-
li sözlerini yerine getirmediğini öne
sürdü.
VVeızman. kendisiy le yapılan söy-
leşıde. Netanyahu'nun bu açıklama-
lanna yönelik olarak da "İsraiLdışpo-
litikada giderek daha fazla şalnı/Jığa
mahkum edffiyor" diye konuştu.
Halk erken seçimden yana
Yedioth Ahronoth gazetesi. söyle-
şiyle aynı gün, erken seçimle ilgili bir
kamouyu yoklamasının sonuçlannı da
yayımladı. 507 kişiyle yürütülen ça-
lışmanın sonuçlanna göre Israıllile-
rin yüzde 50'si erken seçim istedik-
lerinı söylerken yüzde 39u. erken
seçime karşı çıktığını ifade etti.
Savunma
stratejisi
yenileniyor
• Savunma Bakanlığı, haberalma teşkilatı
uzmanlan, ekonomistler, bilim adamlan ve
akademisyenlerden oluşan bir grup,
Ortadoğu'da meydana gelen değişiklikleri
hesaba katan yeni planı hazırlamak için 90
gün boyunca kapalı kapılar ardında çalıştı.
Dış Haberler Servisi - Is- fez Savaşı ile Mısır ve Ür-
raıl'in. Soğuk Savaş'ın so- dün'le yapılan anlaşmalar
naermesinive Ortadoğu'da- da dahil olmak üzere So-
ki yeni gelişmeleri göz önü- ğuk Savaş sonrasında mey-
ne alarak savunma strateji- dana gelen radikal değişik-
sinde önemli değişiklikler likleri dikkate alıyor. Ha-
gerçekleştirmeyi planladığı aretz'in haberine göre. 15-
bildirildi. 20 yıl sonrasını hesaba ka-
israil'deyayımlananHa- tarak şekillendirilen yeni
aretz eazetesi, Savunma Ba- ulusal savunma stratejisi ile
kanı fzakMordehay'ın "ye- ilgili "öngörüler" kitle im-
ni ulusal savunma strateji- ha silahlan, uzun menzillı
sınin temel öngörüleri" ile balistik füzeler gibi tehdit-
ilgilı aynntılı bir belgeyi lerçelealıyor. Arapülkele-
onayladıgını kaydetti. nnin ordulanna göre tek-
Gazete, savunma bakan- nolojik bir üstünlüğe sahip
lığından üst düzey yetkili- olan tsrail'in savunma stra-
ler, haberalma teşkilatı Mos- tejisi. kuruluşundan bu ya-
sad'tanveıç haberalma teş- nacaydırmapolitikalanüze-
kilatı Shin Beth'ten uzman- rine kurulmuş durumda. As-
lar ile ekonomistler, bilim ken eğitime önem veren Is-
adamlan ve akademisyen- rail, hava gücünü de sürek-
lerden oluşan yaklaşık 90 li acil bir müdahaleye hazır
kişilikbirgrubun.ocakayın- tutuyor.
dan beri yeni savunma stra- İsrail eski Genelkurmay
tejisi üzennde çahştığını be- Başkanı Dan Şomron, yeni
lirtti. L'zmanlar grubunun. planla ilgili olarak radyoda
çalışmalannı tsrail'in mer- yaptığı konuşmada "Buça-
kezinde, kapalı kapılar ar- bşma.taltfkseyeneklerirm-
dında gizli olarak yürüttü- zedokunmadan,uzunvade-
ğü ifade edildi. li stratejik seçeneklerinûn
Yeni savunma planı, K.ör- etkfle\ecek" dedi.
ABD Başkanı Bill Ointon ve eşi Hillar>, Şangay Kürüphanesi'nde, düşünce ve inanç özgiirtüğünü savunduk-
lan için hapis cezası alan birçok bilim adamı \e sanatçının da söz aldığı bir söyleşiye karıldı.
Clinton Tayvan'ı kızdırdıDış Haberler Serviâ - ABD Başka-
nı Bill Clinton. dün VVashington'un
Tayvan'm bağımsızlığınt destekleme-
diğinı açıkladı. Çın zıyareti süren Clin-
ton, Çin'in "çok yakında" Dünya Ti-
caret Örgütü'ne katılabileceğini de ifa-
de etti.
Dün Pekin'den Şanghay'a geçen Bill
Clinton, cumartesi günü Çin Devlet
Başkanı CiangZemin ile yaptıklan gö-
rüşmede Tayvan konusundaki "yanlış
anlaşılmalan" gıderdıklerint kaydede-
rek "Bu görüşmede Taysan politika-
nun bir kez daha dilc getirme şansım
oldu. Biz Tayvan'm bağıınsızlığını, 'iki
Çin' fıkrini ya da "bir Ta>>an veya bir
Çin' önerisini desteklemiyonız" dedi.
Clinton, Şanghay'da katıldığı yu\ar-
lak masa toplantısında
<
*Tayvan'ın,ege-
men devleüerin kahldığı herhangi bir
uhıslararası örgüte girmesine de inan-
• Çin'in, Dünya Ticaret Örgütü'ne girmesini
desteklediğini belirten ABD Başkanı, Tayyan'ın
bağımsızlığına ise karşı olduklarını bildirdi;-'• $ * f
mıyoruz" diye konuştu. ABD Başka-
nı, Çın ile Tayvan'm bırleşme sürecı-
nin banşçıl bir şekilde diyalog yoluy-
la halledilmesi gerektiğini sözlerine
ekledi. 1949'da ıçsavaşın sonaermesi
üzerine Tayvan'a kaçan mılhyetçiler,
Tay\an' ın bağımsız bir ülke olarak ta-
nmması geTektiğini savunurken Pekin
yönetimı, adayı Çin'in bir eyaleti ola-
rak kabul ediyor.
Clinton'ın açıklamalanndan sonra
ABD savunma bakanlığı da VVashing-
ton'un Taipei hükümetine Stinger fü-
zeleri satmaplanını ertelediğini bildir-
di. Tayvan yönetimı ise, ABD ve Çin'in
Tayvan'ın geleceği konusunda söz söy-
leme hakkına sahıp olmadığmı öne sür-
dü. Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Roy
Wu "ABD ve Çinli komünistler. bizün
içişlerimi/le ilgili ikili görüşmeler > üriit-
mek konumunda olmadıklangibi böy-
le bir haklan da yoktur" dedi.
Dünya Ticaret Orgûtü
ABD Başkanı. Çin'in, "çok yakın-
da" Dünya TicaretÖrgütü'ne de (DTÖ)
girebileceğini. ancak bunun için önce-
likle ticaretin daha fazla serbestleştiril-
mesi gerektiğini söyledi. Radyodan
Çin halkına seslenen Clinton "Çin'in
DTÖ'ye girmesinin çokönemliolduğu-
nu düşünüvorum. çünkü Çin ekono-
mik bir güçtür ve bu güç Ueride daha
da büvüvecektir" dedi
EDİKULE ZİNDANLARIND
vvashington'da yine gerilim tırmandı
Seks skandalının
kilit ismijüri önünde
Gershvvin
Beethoven, Brahms. Dvorak, Bizet, Strauss, Lloyd VVeber, Morricone
Avrupa Gençlik Senfoni Orkestrası (Tempo de Toulouse)
Şef: Marc Ursule
Piyano: Mehveş Emeç6 Temmuz 1998, Saat: 21.00
Kapılar saat 18.00'de acılacak ve CflFE ERESIN TAXIM hizmetinizde olacakbr.
Konserden önce CD dinletisi "Klasik müzikle cazın bulusması". Sunan: Vefa Ciftcioğlu
Biletler: AKM (0 212) 25156 00), Vakkorama (Taksim. Suadiye. Akmerkez)
Ankara Fransız Kültür Merkezi'nin işbirliği ile
De^remant AEOOSPATIALE THOMSON
H A K A N E R O O C K N P R O D U C T I O N S
• ABD Başkanı Bill
Clinton'ın koltuğunu ciddi
biçimde sarsan stajyer kız
skandalını ortaya çıkartan
Linda Tripp dün ifade verdi.
Dış Haberier Servisi - ABD ve dünya
kamuoyunun gündemini aylardır işgal
eden Beyaz Saray'daki seks skandalının
kilit ismi Linda Trip, dün Büyük Jüri
önünde ifade verdı. Tripp'in ifadesinin
ABD Başkanı Bill Clinton ile Beyaz
Saray stajyeri Monica Lewinsky arasında
cinsel ilişki olup olmadığmı ve
Başkan'ın Levvinsky'i mahkemede yalan
ifade vermeye teşvik edip ermediğini
aydmlatacağı belirtildi.
Tripp, mahkeme öncesinde Amerikan
Washington Post gazetesine verdigi
demeçte. Lewinsky'i yönlendirdiği
iddialannı yalanladı. Büyük jürinin
önünde gerçeğı söyleyeceği anı
heyecanla beklediğini söyleyen Tripp,
Lewinsky ile konuşmalannı Paula Jones-
Clinton davasının içine çekilmeye
çalışması olasıhğına karşı kendini temize
çıkarmak için banta aldığını kaydetti.
Linda Tripp. arkadaşı Monica
Levvinsky'nin Başkan ile ilişkilerini
kendisine anlattığı telefon konuşmalannı
gizlice banda kaydetmiş ve bu kayıtlan
da Özel Savcı Kenneth Starr'a vermişti.
Seks skandalı, Starr tarafından
Whitewater emlak-siyaset skandalı
çerçevesinde soruşturuluyor. Monica
Levvinsky, Clinton'a cinsel taciz davası
açan Paula Jones'un avukatlanna yazılı
ve yeminli ifade vererek ABD Başkanı
ile cinsel ilişkide bulunmadığını
kaydetmişti. Clinton da Jones'un
avukatlanna yeminli ifade vermiş ve
Monica Lewinsky ile cinsel ilişkide
Linda Trip
bulunmadığını söylemişti. Clinton'ın
yeminli iken yalan söylediği ve
Levvinsky"den yalan söylemesini
isteyerek olayı örtbas etmek için adaletin
akışını engellediği öne sürülüyor. Özel
Savcı Starr'ın bu iddialan kanıtlaması,
Başkan Clinton'ın
görevden uzaklaştırılmasının yolunu
açacak. Öte yandan. Tripp'in, Başkan
Clinton'ın öne sürdüğü gibi kendisine
karşı düzenlenen sağ kanat bir
kampanyanın parçası olup olmadığı,
başkalannca kullamhp kullanılmadığı
sorulan halen açığa kavuşturulamadı.
BIÇAK SIRTI
EROL IVlANtSALI
Türkiye'yi Pazarlayanlar
Brüksel'de yeni hazırlanan bir rapor, Avrupa Birliği
tekstil sanayiinin, bazı ülkelere karşı korunması ge-
rektiğini vurguluyor. Bu ülkeler Hindistan, Pakistan,
Mısır, Çin, Endonezya ve Türkiye. ABD 1997'de ve
1998'de bu ülkelere anti-damping vergisi koymuştu.
Aynca 1.1.1996'dan itibaren, Türkiye'nin birçok ülke-
den ittıal ettiği tekstil girdilerine hem Türkiye zorunlu
olarak vergi koydu, verginin yanında, Türkiye "kota
sistemine" sokuldu, bu bir. 1995'in Ekim ayında AB
Komisyonu, AB Pariamentosu'na sunduğu Türkiye ra-
porunda şöyle diyordu: 6 Mart gümrük birliği belge-
sini onaylayın, merak edecek bir şeyyok, duyarlı sek-
törümüz olan tekstilde, kendimizi koruma mekaniz-
malanmız vardır. Çok doğaldı, çünkü Türkiye ile iliş-
ki düzeni tek yanlı kurulmuştu; hem Türkiye AB'nin
getireceği kurallara uyacak hem de üçüncü bir ülke
gibi işlem görecekti? Burada niyetim tekstilin sorun-
larını anlatmak değil, söylemek istediğim, Türkiye'nin
kurduğu sistem ile AB'nin Türkiye'yi nereye oturttu-
ğunu göstermektir.
1996'nın başından beri uygulamaya giren gümrük
birliği belgesi, anlamak istemeyenlerin bile anlayabi-
leceği bir açıklıkta gösterdi ki;
- AB yapmak istemediği, kendisine zararlı gördü-
ğü her şeyi, "tekyanlı" olarak değiştirebilir, çünkü ku-
rulan sistem buna uygundur, kuşkusuz yaînızca AB
için. Anti-damping vergisi koyabilir (koydu da), bir
gerekçe bulup deniz ürünü ithalini yasaklayabilir (ya-
sakladı), hatta isterse, tekstile "kota" getirebilir. Bu-
nu ben söyiemiyorum, kendileri, raporlannda yazıyor-
lar.
- Türkiye AB'nin gözünde kurumsal olarak, her-
hangi bir "üçüncü ülke" konumundadır. Özel ilişkiler
kurduğu bir üçüncü ülke. Bana inanmayanlar, bunu
Brüksel'deki bürokratlara doğrulatabilirler. Sormaya
bile gerek yok, 2.5 yıllık uygulama bu gerçeği zaten
ortaya koydu. Türkiye 6 Mart belgesi ile hiçbir yere
girmedi, sadece "AB kararianna tekyanlı" uymayi ka-
bul etti. 1995'tekı siyasılerin "yalan çığlıklannı" hattr-
layalım, Türkiye'yi Avrupa'ya soktuk demiyortar mıy-
dı? Aslında yaptıklan, "AB'yi Türkiye'ye sokmaktı",
hem de bir sömürgeye sokar gıbı. Bazılan hâlâ işin
farkında değil: Türkiye yükümlülüklerini yerine getir-
sin, ekonomik mevzuatı tamamlasın.. işler AB ileyo-
luna girer diyorlar. Evet Türkiye eksiklerini tamamla-
sın; rekabette, diğer konularda, ulusal çıkartara ya-
rarlı olan, piyasa ekonomisindeki aksaklıklan azaltan
ünlemleri alsın, bu çok yerinde olur, ama bunu, söz
verdik, istedikleri her şeyi yapalım, iç piyasayı "AB'nin
tekeline sokacak" düzenlemeleri de yapalım dersek
etmalarla armutlan kanştınmış oluruz. Altyapı düzen-
lemeleri ayn şeydir, AB'ye yeni ayrıcalıklar tanınma-
sı, apayrı bir şeydir. Tipik uygulamasını ilaçta, patent
konusunda görüyoruz. Herkes bunu hak, hukuk me-
selesi sanıyor. Hayır efendim: 4-5 büyük AB fırması-
nın Türk pazannı tamamen ellerine geçirmeleri, yerli
sanayii ortadan kaldırmalan için yapılmış olacaktır. 4-
5 firma, her şeyin patenti bende, sen hiçbir şey üre-
temezsin, ancak ben üretir ve pazarlanm diyorlar. Şu-
nabenziyor: Bir Türk dönercisinin, Frankfurkt'ta, New
York'ta, Tokyo'dadöneryaptp satamazsın, patenti ben-
dedir, ya ben üretirim, ya da bana haraç vereeksin de-
mesi gibi bir şey. Bu düpedüz, Ç.U.Ş.'lerin, ekono-
mik güçleri yanına, "kanuni tekel gücünü" de kata-
rak piyasayı tamamen ellerine geçirmeleridir. İşin da-
ha da komik yanı, bu tür tekelci uygulamalann, "pi-
yasa ekonomisinin ve rekabetin gereğiymiş gibi'' su-
nulmalandır.
- Bunlann içerde bazı işbirlikçileri var, Türkiye'nin
değil, kendi bireysel çıkarlarının kaygısı içindeler,
Ç.U.Ş. 'lerin Türkiye'de önünü açmak istıyorlar.
- Bizim bürokrasiye çengel atmışlar, içerde birileri
onlarayardım ediyor. Çok masum ifadelerle, aman so-
run çıkmasın, ne isterierse yerine getirelim diyenler.
Farkında mı değiller, yoksafarkında olmak istemiyor-
lar mı, o da ayn bir konu, Osmanlıdan beri süren has-
talıklanmızdan biri bu.
TBMM'nin "eksik" araştırma raporu
TBMM'de kurulan, "Türkiye-AB İlişkilerini Araştır-
ma Komisyonu" raporunu yayımladı (S. Sayısı, 632,
TBMM). Rapor, benim yazının başlannda değindiğim
önemli ve kntik konular dışında her şeyi aynntılı ola-
rak incelemiş. Her şeyin ayrıntısına girmiş ama, ger-
çekten araştnlması gereken noktalan pas geçmiş. Tam
üyelik olmadan gümrük birliği düzeni ile ilişki kurma-
nın doğuracağı ekonomik ve siyasal sonuçlann ne ola-
cağı araştınlmamış: Türkiye'nin dış ticaret politikası-
nın, "dışardan alınan karartaria" yürütülme zorunlu-
luğunun ne anlama geldiği hiç ele alınmamış; ileriye
yönelik projeksiyonlar pas geçilmiş. Raporun dörtte
üçü, herkesin bildiklerinin tekran olan metinler, tarihi
bilgi. Koskoca TBMM'nin raporu, sanki Meclis'i ya-
nıltmak için yazılmış.
Bu araştırma komisyonunun mevcut yapılanmada-
ki aksaklıklan, 6 Mart belgesindeki "mandacı" mad-
deleri incelemesi beklenirken, 1995'teki tutum tekrar-
lanmtş. Üstelik, araştınlması gereken konular, çağn-
lıp dinlenen uzmanlann bazıları tarafından üyelere su-
nulmuştu. Hemalde iyi anlatamamışız!
Türkiye'nin gerçek sorunlannın nerede yattığını, bu
olay bile göstermiyor mu?..
KOSOVA
ABD diplomasisi
tedirgin ediyor
Dış Haberier Servisi -
ABD'nin Birleşmiş
Milletler'deki yeni
Büyükelçisi Rkhard
Holbrooke'un. KLosova
konusunda Belgrad ve
Priştine'de yürüttüğü
temaslar, Kosova
sorununa çözüm
getirmek için bir araya
gelen Temas Grubu
üyeleri arasında
gerginlik yaratıyor.
6 üyeli Temas
Grubu'na yakın bir
Batılı diplomat "Bir
şevleri kknşbrdığı kesin,
ancak bizi
a\ dınlatnııyor bu da
insanlan üzüyor" diye
konuştu.
Avrupalı yetkililerinin,
özellikle ABD'nin
Kosova'nın
bağımsızlığı için
savaşan Kosova
Kurtuluş Ordusu
(UCK) militanlan ile
yaptığı görüşmeler
konusunda
bilgilendirilmemekten
rahatsızlık duyduğu
ifade ediliyor.
Bazı diplomatlar,
silahlı örgütlerle
konuşmanın
dıplomatik açıdan
yanlış olduğunu
savunuyor. Reuters
haber ajansına konuşan
bir NATO yetkilisi,
Türkiye'nin, PKK ile
böyle bir görüşme
yapılmasına tepki
göstereceğine işaret
ederek
"Müttefıklerimizin
çoğu için bu çok
rahatsız edici bir
durum" dedi.