Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 1998 ÇARŞAMBA
12 KULTUR
Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölüm Başkanlığı'nı Dr. Füsun Akatlı yapacak
Amaç gerçektiyatrocuyetiştirmek
ESRA ALİÇAVUŞOĞHJ
Ülkemizde her yıl tiyatro eği-
timi veren kurumlara bir yenisi
daha eklenıyor. Bunlardan bazı-
lan üniversite bünyesinde, bazı-
lan ise öze) kuruşlann desteğiy-
le açıhyor. tstek Vakfı Yeditepe
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fa-
kültesi Tiyatro Bölümücie bun-
lardan biri... Dr. Füsun Akath'nın
başkanhğuıda yeni bir anlayışla ya-
pılanan Yeditepe Üniversitesi Ti-
yatro bölümiinün öğre-
tim kadrosunda, dene-
yimli ve yaratıcı reji-
sörler, aktörler, tiyatro
bıliminin önde gelen
akademisyenleri yer
alıyor. Füsun Akatlı
bölümün amacını şöy-
le açıkhyor:tt
kafasını,
vücudunu, sesni uyum
içinde kullanabilecek,
kültürlü, sahneye hâ-
kim,gerektiğinde dans
edebilecek, şarkı söy-
leyebilecek gerçek ti-
>atrocuJar>«öştinnek.''
Yoğunlaştınlmış prog-
ramda; Ali Taygun, Arsen Gür-
zap, Cihan Ünal, Engin Cezzar,
Engin lludağ. Peter Goers, Seç-
Idn Sehi ve Füsun Akatlı bölümün
sürekli hocalan olacak. Prof. Dr.
Sevda Şener ve Prof. Dr. Metin
And, Ankara'dan konuk öğretim
üyesi olarak gelip verecekleri se-
minerlerle, programa akademik
destek sağlayacaklar. Çiğdem Se-
hşık, Talat Sait Halman ve Tunc
Yalman ise yılın belirli dönemle-
rinde dönüşümlü olarak atölye ça-
lışmalannı yürütecekler.
Tiyatro bölümünün efitim prog-
rarru lstek Vakfı'nın Acıbadern'de-
ki binasında gerçekleştirilecek.
4 vılhk tiyatro eğitim programı-
JL rogramda
hedeflenen,
tiyatro
kuramcılan
yetiştirmekten
çok oyuncu
ve sahne
insanı
yetiştirmek.
an alanlar başvurabilecekler. Ye-
tenek ve mülakat sınavında başa-
nlı olan 15 kişi bölümün öğren-
cisi olmaya hak kazanacak. Son
başvuru tarihinin 10 Temmuz ola-
rak belirlendigi bölümün vetenek
sınavı 13-14 Temmuz'da gerçek-
leştirilecek.
Füsun Akatlı ile bölümün amaç-
lan ve niteliğj üzerine konuştuk
-Yeditepe Üniversitesi Thatro
bölümüsizindenetiminizde yürii-
tülecek. Bölüm için öncelikk ne-
mmm___ leryapmayıplanlıyor-
stınuz?
FLSUN AKATLI-
Yeditepe Üniversite-
si'ndeiki yıl önceku-
rulmuş bir tiyatro bö-
lümü var. Fakat büyü-
yememiş ve yeterli ni-
teliğe ulaşamamış bir
bölüm bu. Şimdi bu
bölümü yeni bir prog-
ram \e kadroyla ade-
ta yeniden kurmayı
amaçlıyoruz. Progra-
mı özellikle dünya
standartlarını temel
alarak oluşturmayı
amaçladık. Belli başlı üniversite-
lerden; New York Üniversitesi,
Paris Konservatuvan ve Londra
Royal Academy of Dramatic
Art'ın yanı sıra, Ankara Üniver-
sitesi Dil Tarih Coğrafya Fakül-
tesinin ve Türkiye'deki dığer ünı-
versitelerin programlannı incele-
yerek en nitelikli programı öğren-
cilerimize sunmak ıçin çalışıyo-
ruz. Programda yer alan derslerin
gerektirdiği nitelikleri taşıyan ho-
calarla temasa geçtik ve onlarla an-
laşmaya vardık.
-Programı oluştururken neleri
gözönünde bulundurdunuz?
Programda hedeflenen; tiyatro
kuramcılan yetiştirmekten çok
Akatlı>etenekKoyıuıculannzor\«istiğirıisöylü\or.( KADt R TUGLA)
naÖSS sınavında 105 veüstüpu- \ oyuncu ve sahne insanı yetiştir-
mek... Kuşkusuz ışin kültür te-
melini oluşturmak ıçinteorik ders-
lere de ağırlık vereceğız. Ben de
sanat ve kültür felsefesindekı uz-
manlığımdan yararlanarakbubö-
lümdeki eğıtimm koordinasyonu-
nu sağlamayi üstleniyorum.Tiyat-
ronun ve sanatın felsefesinden ko-
puk olmayacak vereceğimiz eğı-
tım. Oyuncu eğitiminde çok önem
taşıyan bir takım teknik konular
da var. Bunlann içinde özellikle
bir tiyatrocu için gerekli olan be-
den ve ses eğıtiminin yanı stra ko-
nuşma becerilerinin kazandml-
ması ilk sırada yer alıyor. Bunlar
ağırlıkh olarak her günkü program-
larda yer alacak. Doğaçlama, ro-
le hazırlık ve oyunculuk, oyun-
culuk biçemleri, sahne bılgisi.
sahne tekniği, reji bilgisi dersle-
ri ise programın önemli bir bölü-
münü teşkil ediyor. Bunlann ya-
nı sıra tiyatro tarihi, Türk ve dün-
ya tıyatrosunun gelişimı de de-
taylanyla sunulacak öğrencilere.
Bir de dramın yapısı, dramatik
metinlerin çözümİenmesine yö-
nelık derslere yer vereceğiz. Prog-
ramı, uygulamalı ve teorik ders-
ler olarak iki grupta topluyoruz.
Biz bu eğitimle, bir tiyatrocunun
sadece konuşma ve oyunculuk ye-
tenegı kazanmasını de-
gil, vücudunu ve sesi-
ni bir enstürman gibi
kullanmasını da sağ-
layacağız.
-Peki gerek \etenek
gerekse mülakat sına-
vına girecek olan öğ-
rencilerde ne gibiözet-
likler anyorsunuz?
ÖSS sınavını kazan-
mış olan öğrenciler ye-
tenek smavına tabii tu-
tulacak. Yetenek sına-
\ ında, ögrencilerin bu
eğitimi alabilecek be- _ . _
den ve zihinsel yatkm-
lıklan olup olmadığrna bakaca-
ğız. Elbette tiyarroya karşı ilgi ve
sevgisi de olması gerekiyor. Bir ti-
yatrocu, bir sanatçı olarak yetişe-
cek insanın kültür seviyesi çok
önemli. Bız bunu eğitim sırasın-
da vereceğiz ama hiç olmazsa bu
alanla biraz alışverişi olmuş olma-
sı gerekiyor.
-Türkiye'de son Mİlarda kort-
servatuvann dışında bir çok özel
okul thatro alanında eğitim veri-
yor. Yeditepe Üniversitesi'nin bu
okullardan farklan olacak mı?
Amacımız konservatuvarlann
amacından çok farklı değil. An-
cak o amacı gerçekleştirmek için
gerekli olan donanımı her yönüy-
lekazandırmayı amaçlıyoruz. Bir
v ereceğimiz
eğitimle
mankenlikten
ve şarkıcıhktan
gelip
oyunculuk
yapan insanlan
kenara itmiş
olacaöız.
konservaruvar mezunundan bek-
lenilen herşeyi bir üniversite ola-
rak eğitim içinde kazandırmayı
hedefliyoruz. Sahnelerimizde gör-
düğümüz bazı genç sanatçılarda
diksiyon, ses ve beden kullanımı
ve dans yetenekleri açısından ba-
zı eksiklikler gözleniyor. Elden
geldiğince bu konularda daha ye-
terli mezunlar vermeyi amaçlıyo-
ruz. Diğer özel kurs niteliğinde ku-
ruluşlar çeşitlı atölye çalışmalan
yapıyorlar ve belli konulara ağır-
wm_^— lık veriyorlar. Biz ti-
yatroeğitimini tek ko-
nu ağırlıkh değil bü-
tünsel ve dengeli bir
bıçımde vermeyi
amaçlıyoruz.
-Tiyatroeğıtiminin
konservanıvarlann te-
kelinden çıkması, bu
alanda bir yozlaşma
yaratabilir mi sizce?
Bıryozlaşmayara-
tacagını düşünmüyo-
rum. Var olan yozlaş-
mış durumu; eğitim
^ görmemiş, başka
alanlardan, manken-
likten, şarkıcıhktan gelip oyun-
culuk yapan insanlan kenara ıtmek
mümkün olacak böylece. !şin eh-
li olan insanlann alana el atmala-
n sağlanacak. Yozlaşma değil, se-
viye yükselecek bana göre.
-Bolümden mezun olacak öğ-
rencüereöze) tr>atrolardabazıola-
naklar sağlanacak mı?
Henüz işin başmdayız. Şimdi-
lik böyle bir girişim yok ama ne-
den olmasın... Yeterli sayıda me-
zun \erdikten sonra belki üniver-
site bir tiyatro kurmayı düşünebi-
lir. Yetenekli oyuncu zor yetişi-
yor. Buradan mezun olacak kişi
özel tiyatrolardan binne başvur-
duğunda diğer adaylardan şanslı
olacak biçimde eğitim alacak.
Yasa tasarısında değişiklik
\ Sınırsız indirime
Maliye engeli
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür ve sa-
nata yapılacak destek ve yatınmlann vergiden mu-
af tutulmasmı öngören düzenleme Maliye Bakan-
lığı'ndan gen döndü. Birgrup sanatçının, yasalaş-
ması için geçen hafta Ankara'ya giderek Mesut
Yılmaz. Bülent Ecevit, Deniz BaykaL HikmetÇetin,
HüsamettinCindorukgıbıısımlerletemaslardabu-
lunduklan ve Gelir Vergisi Yasası'na bazı fıkrala-
nn eklenmesıni öngören tasannın, belirlenecek bir
vergi oranı üzerinden yeniden düzenlenmesine ka-
rar verildi. DTP Izmır milletvekili Genca> Gürün,
kültür ve sanata ilişkın maddi yardımlan kapsaya-
cak olan yasa tasansının, teknik değişikliklenn ya-
pılmasının ardmdan tekrar Meclis'e sunulacağmı
bıldirdi.
Gelir Vergisi'nin safi kazancm belirlenmesinde,
önergede yer alan faaliyetlerin matrahtan indirilme-
si önerisini Maliye Bakanlığı'nın kabul etmeuigi,
bunun üzerine yüzde 5'le sınırlı bir vergi indirimi-
nin gündeme geldiği öğrenildi. Vergi ındirimine
yönelık bu düzenlemenin de TBMM'de görüşülen
vergi tasansının "sigorta primi,teberru ve diğer in-
dirİınler'' başhklı düzenlemenin yer aldığı 46. mad-
desine eklenmesi ola-
sılığı belirdi.
Kültür ve sanat et-
kinlikleri için sponsor-
luk yapan özel ya da tü-
zel kişiliklere vergi in-
dinmi sağlanması ko-
nusunda TBMM'ye bu-
güne kadar CHP, DTP
ve her iki parti tarafın-
dan ortaklaşa hazırla-
nan 3 yasaönerisi veril-
di. Sanatçılar tarafın-
dan Meclis'e sunulan
öneride, GelirVergisi Yasası'nın 40. maddesinin 9.
bendine şu fıkralann eklenmesi istendi:
"Genel bütçeye dahildairelere. karma bütçeli da-
irelere,ü özelidarelerinevevaköyterebağışlanan kü-
rüphane, müze, sanat galerisi. kültür merkezi ve si-
nema. tiyatro, opera. bak ve sanatsal etkinliklcrin
saglandığı tesisler veya bu tesislerin inşası için ilgili
kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar;
Mevcut tesislerin faaliyederini d«am ettirebilme-
leri için yapılan her türlü nakdive ayni bağış ve >ar-
dımlar; Kültür Bakanlığı'nca da desteklenen ve>a
desteklenmesi u\gun görulen uluslararası sanatsal
organizasyonlara özel vetüzel kişilerce sponsor ola-
rak yapılan yardımlan Sinema. tiyatro, opera, ba-
k. klasik müzik, klasik Türk müziği. resim ve plas-
rik sanatlar alanındaki üretim \e etkinlikler ile bu
alanlarda kurulacak özel araşürma, eğitim ve uy-
gulama merkezlerine özel ve tüzel kişiler taranndan
yapılacak harcamalar; Türkiye geneünde arktolo-
jik kazılara özel ve tüzel kişilerce sponsor olarak ya-
pılan harcamalar."
Kanun teklifinin altında imzası bulunan millet-
vekilleri Gencaj Gürün, Ercan Karakaş, Bülent
Tanla. Yılmaz Karakoyunlu, Fikret Ünlü, Ali Din-
çer, Bülent Akarcah'ydı.
Gencay Gürün, Maliye Bakanlığı'nın vergi mat-
rahı üzerinden bir oranla indirim sağlanmasını is-
tediğini belirterek şunlan söyledi:
"Biz işin prensibini orta>a koymuştuk. Teknik
dtğişiklikler yapılması geretdyordu. Bizbuna da ra-
zıyız. İlk defa böyle bir şey olacak. Bu en aandan
bir başlangtçür." Gürün, teknik değişikliklenn ya-
pılmasırun ardından gelecek hafta içinde tasanyı tek-
rar TBMM'ye sunacaklannı bildirdi. Gürün, kül-
tür ve sanat etkinlikleri ile mekâna yönelik yatınm-
lan kapsayacak olan tasannın yasalaşması halinde
bütün harcamalar ve maddi yardımlann sponsor-
luk olarak değerlendirileceğini kayderti.
• Sanat
yatınmlannın
vergi
kapsamından
çıkanlmasına
ilişkin tasan
yeniden
hazırlanacak.
Toulouse Ulusal Oda Orkestrası'nın konserine Xavier Phillips solist olarak katıldı
6
Hepimizin ortak dili müzik'
ÖZLEMGÜLŞEN
lstanbul KüHür ve Sanat Vakfı tara-
fından düzenlenen 26. Uluslararası ts-
tanbul Müzik Festivali kapsamında.
Aya trinı Müzesi geçen akşam dünya-
ca tanmmış Toulouse Ulusal Oda Or-
kestrası'naev sahipliği yaptı. $ef Eıı-
derSakpınar'ın yönettiğı konsere Xa-
\ier Phillips (viyolonsel) solist olarak
katıldı. Barok müzıkten günümüz ya-
pıtlanna dek uzanan genış bir reperru-
vara sahip olan orkestra. konserde Ma-
uriceRa\eLGabrielFaure,Camflle Sa-
int-Saens,Jean FrancaivJacques Cas-
terede, Gabriel Pierne \ e Jean Yves
Daniel-Lesur'ün yapıtlannı seslendır-
di. Müzik direktörlüğünü \e şefliğim
Alain Mogla'nın üstlendiği orkestra.
1953 yılında lx»uis Auriacombe tara-
findan kuruldu. Kadrosunda 12 mü-
zisyen bulunan orkestraya ilk kez so-
list olarak katılan Xavier Phillips, 1989
yılında Paris Müzik Yüksek Konserv a-
ruvan'nda viyolonsel ve oda müziği
dallannda birincilik ödülünü aldı. Sa-
natçı. Belgrad yanşmasında ikincilik.
Ça> ko>ski yanşmasında özel ödülü ve
Rostropmiç yanşmasında da üçüncü-
lük \e özel ödülü kazandıktan sonra
1991 Helsinkı yanşmasında binncı ol-
du. Uluslararası kariyenne Christoph
Eschenbach''ın yönettiği Houston Sen-
fonı Orkestrası. Berlin Radyo Senfo-
ni. Bamberg Senfoni, Georges Pretre
yönetünindeki Zürih Opera Orkestra-
sı. Hamburg Senfoni Orkestrası ve Ma-
dûnir Fedossie>''in yönettiği Moskova
Radyo Senfoni Orkestrası eşliğindeki
konserlerle başladı. 1996 \ılında Viya-
na Musila erein'dakı konsenyle Avnı-
pa Kültür Ödülü'ne değer görüldü. Sa-
natçıyla konser öncesinde görüştük.
- İlk kezsolistolarak kanldığınız To-
ulouse Ulusal Oda Orkestrası hakkın-
daki görüşleriniz neler?
ef Ender Sakpmar'ın yönettiği, Toulouse Ulusal Oda
Orkestrası'nın Aya îrini'de verdiği konserin solisti
Xavier Phillips, orkestra cahşmalarmda farklı
sanatçılann yer almasmı olumlu buluyor.
PrtitÎPS- Orkestrada yer alan mü-
zisyenlerin hepsi kendi alanlannda ba-
şanlı ve genç sanatçılar. Aynca hepsi-
nın Fransız olmaması da topluluğa öz-
gün biryapı kazandınyor. Köklübir top-
luluk. Dünyanın birçok yennde farklı
solistlerle çahşmış olmalannın getirdi-
ği avantajlar var. Ben ilk defa onlarla
büiikte bir çalışma gerçekleştirmeme
karşın çok çabukbirbütünlük sağladık.
Ortak dilimiz müzikve hepimiz onu en
iyi biçimde yorumlamaya çahşıyoruz.
-ŞefEnderSakpmar'ın orkestrayı>Ö-
netmesini nasıl karşüı>x>rsunuz?
Sanatçının jıırtdışında da özellikle
Fransa'da pek çokbaşaniı çalışmaya im-
za attığıru biliyorum. Orkestra çalışma-
lannda farklı nefeslerin yer almasını
olumlu buluyorum. Türkiye'de Türk
bir şef tarafından konserin yönetilme-
si. seyırciyle de doğrudan bir bağlan-
tmm kurulmasmda daha yararh.
-Sofistolarak pekçokorkestrajiabir-
Kkte çalışıyorsunuz. Sizin kariyeriniz-
de bu çabşmalann sağladığı yararlan
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Farklı sanatçılarla bir araya gelerek
çalışmak. bana her zaman yeni görüş-
ler kazandınyor. Bugüne dek birlikte
konser verdığım her orkestranm üze-
rimde farklı bir etkısi oldu. Barok mü-
ziğinden günümüze dek pek çok yapı-
tı seslendırebilmek de sanatçı için bir
doyum noktası.
- Alberic Magnard'ın oda müziği
bcstelerinin yer aldığı ve ödül kazanan
ilk ka> dını/ilan sonra piyanist Hüse-
\in SermetileŞtıitke, Şostakmiç\v Pro-
kofief in sonatlarının yer aldığı bir
CD'niz çıktı. Hüseyin Sermet'le ortak
bir çahşmayı nasıl gerçekleştirdiniz?
lkimiz aynı ajansa bağlıydık. Ajans
aracılığıyla tanıştık. Onun çok yete-
nekli ve açık görüşlü bir sanatçı oldu-
ğunu düşünüyorum. Tartışarak, düşü-
nerek \e birbirimize fikir vererek or-
tak bir çalışma gerçekleştirdik. Aldı-
ğım tepkiler olumlu. Ben de hoş birça-
lışmanın sonucunda değerli bir ürün
verdiğimkı düşünüyorum. CD çalışma-
lanma devam edecegim. Kafamdaplan-
ladığım yeru çalışmalar var, ama henüz
netleştırmedım.
- İstanbul Uluslararası Müzik Festi-
vafi'ne katdmadanöncefesthal hakkın-
da bir öngörihe sahip miy diniz?
Evet. Adından sıkça bahsedilen ve
yurtdışında tanınan bir festival. Nite-
likli topluluklann ve sanatçılann kap-
samh bir yelpazede bir araya geldikle-
ri uzun süreli bir etkinlik.
- Son zamanlarda tarüşılan konu-
lardan bir tanesi de klasik müziğe kar-
şı olan ilginin azaldıfı...
Gittığim her ülkede konserlerde genç
se>ircı sayısınm fazla olduğunu görü-
yorum. Onlan klasik müzıkten uzak-
laştırmamak gerekiyor. Bunun ıçm de
nıtehğı \iiksek konserlenn sık sık ger-
çekleştinlmesi konusundane gerckiyor-
sa yapılmalı. Son dönemde klasik mü-
ziğın farklı biçimde yorumlanışlannı
dagörüyoruz. Müzikte çeşıtlilik olma-
h diye düşünüyorum. Ancak her mü-
zik çeşidinin belli bir yorumlama bi-
çimi var. Herkes iyi olanı dinleseydi kö-
tü örnekler de ortaya çıkıp çoğalmaz-
dı.
\
Concordia Topluluğu
Aya IriniMüzesi'nde
Kültür Servisi-
İstanbul Kültür ve
Sanat Vakfı
tarafından
düzenlenen 26.
Uluslararası
lstanbul Müzik
Festivali kapsamında bu akşam saat
19.00'da Aya İrini Müzesi'nde
Concordia Topluluğu'nun
(Ensemble Concordia) vereceği
konser izlenebilir. Hae-Sung Kang-
Serge Pataud (kemanlar). Pascal
Robault (viyola). Eric Pkard
(viyolonsel), Vicens Prats (flüt),
Pierre-François Roussillon (klarnet)
ve FrederiqueCambreling"in (arp)
yer aldığı topluluk; konserde
Camille Saint-Saens. Albert
RousseL Henri Dutilleuv. Claude
Debussy ve Maurice Ravel'in
yapıtlannı seslendirecek. Concordia
1HJSUMRASI
İSTMIUI
MİZJRFESTİMU
Topluluğu, Fransa'mn
en önemli
orkestralannın yanı
sıra Paris Orkestrası
ve Ensemble
Intercontemporain"de
yer alan, uluslararası
deneyime sahip altı müzisyenin bir
araya gelerek kurduklan bir grup.
Nadir yorumlanan, ancak saygın bir
repertuvara sahip olan Ensemble
Concordia; üçlüden altılı
formasyona, klasikten modern
müziğe kadar canlı ve geniş bir oda
müziği panoraması sunabilen ilk
Fransız grubu. Topluluk üyelerinin
her biri aynca solist olarak çeşitli
etkinliklere katıhyorlar. Ensemble
Concordia, Fransa'mn en önemli
konser salonlannda, ulusal
sahnelerinde ve festivallerinde
konserler veriyor.
DEFNE GOLGESÎ
TURGAY FİŞEKÇİ
Zakkum Vadisi
Muğla'dan Kale'ye saptığınızda 60 kilometre bo-
yunca sık çam ormanlan, yüksek dağlar, derin vadi-
ler içinde gittikten sonra Kurudere'ye vanrsınız.
Önce bu yolu açmayı düşünen, planlarını yapan,
sonra da onca zoriuklara karşın gerçekleşmesinde
payı olan Karayollarımız çalışanlannı bu yolu kulla-
nanlar adına kutlarım.
Kurudere, adı gibi suyu olmayan bir yataktır. An-
cak genişliğine bakınca dere demek olanaksızlaşır.
Yüz metreye varan genişliğiyle koca bir ırmak yata-
ğıdır burası.
Suyu ne zaman kurumuş, bu kuru yatakta onca bü-
yüklü küçüklü taşlann içinde zakkumlar ne zaman bit-
miş, bilmiyorum. Bıldiğim, bu kuru dere yatağının
bugun boylu boyunca zakkumlarla kaplı olduğu.
Geçenlerde buradan geçiyordum, gözlerime ina-
namadım. Çıldırmışçasına açmış zakkumlar, o koca
ırmak yatağını pembe bir denize çevirmişlerdi. Hafif
bir esinti bu çıçek denizini tatlı tatlı dalgalandınyor-
du. Bu olağanüstü görünüm, ırmak yatağına açılan
küçük dere yatacıklannın da aynı zakkum seli altın-
da kalışıyla tamamlanıyordu.
Birden buranın ünlü bir turizm merkezi olabtlece-
ğini düşündüm. Tıpkı Rodos'ta yaz aylarında kele-
beklere yuva olduğu için "Kelebekler Vadisi" olarak
anılan ve adaya gelen turistlerin görmeden yapama-
dığı vadi gibi.
Ülkemizin dillere destan doğal zenginlikleri yerii
yabancı herkesin bir yerinden ilgisini çekiyor. Bulun-
maz bir doğa parçastnın içinde yaşıyoruz ulusça. An-
cak bunun ne denli ayırdında olabildiğimiz kuşkulu.
Gazetemizin 24 Haziran günlü sayısında Can Ga-
zalcı imzalı "Türkiye Zengin Doğasmı Koruyamıyor"
başhklı haber, Orman Bakanlığı'nca yapılan bir araş-
tırmanın sonuçlannı iletiyordu: "Bitki ve hayvan tür-
leri açısından tüm komşulanndan zengin olan Tür-
kiye, doğal zenginliklerine sahip çıkamıyor. Yanlış
ilaçlama, orman yangınlan, sulak alanlann kurutul-
ması ve aşın avlanmayiızünden birçok canlı türüyok
olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor."
Yok olma tehlikesi bugün var olanlar için geçerli.
Ya yıllar boyu yok ettiklerimiz?
Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde açılan "Nuh'un Ge-
misi Beyoğlu'nda" sergisinı görenleriniz olmuştur.
Yüzyılın başında Istanbul'daki hayvan variığını ser-
gileyişiyle bulunmaz uyarıcılıkta bir etkinlikti. Kurba-
ğalıdere'de avlanmış o pelikanlar, kenti çevreleyen or-
manlarda yaşayan o ceylanlar, o ayılar, o binbir tür
yabanıl hayat şimdi nerede? Istanbul'un nüfusu o gün-
lerden bu yana on katına çıktı. İnsanlann çoğaldığı
yerde ne deniz kaldı, ne orman.
Almanya'ya dil okuluna gitmiştim bir süreliğine.
Aylardan mayıs olmuş, ancak bahar kendini bir tür-
lü göstermiyordu. Kara bulutlann, ışıksız günlerin
içinde gidip geliyorduk. Bir gün sınıfta, gelmeyen ba-
hardan, Almanya'nın o renksiz, soğuk doğasından söz
açıldı. Öğretmenimiz, "Öyle demeyin "dedi, "bilmem
nerdeki biryamaç, rüzgâr almadığından orada şef-
tali ağaçlan vardır. Çiçek açtıklannda çok güzel olur"
diye ülkesinde bulabildiği küçücük bir güzellikle bi-
ze karşı koymaya çalıştı.
Birçok şey varken değeri bilinmez de elden grtti-
ğinde ardından yanılır. Bu da insanoğluna özgü bir
garip davranış biçimi. Öyle bir ülkemiz var ki, son-
suz büyükJükte şeftalı bahçelerımız, dünyanın en gü-
zel kayısılan, en güzel incirleri, en güzel üzümlerinin
yetiştiği bağlarla dolu.
Bir yağma düzeni içinde yaşadığımız da bir başka
gerçek. Öyle bir yağma düzeni kı, güzellik falan gö-
zü görmüyor, önüne çıkanı yok edtp geçiyor. Gele-
cek kuşaklara ekilebilir toprak, bir parça temiz hava
kalabilecek mi belirsiz. Yeşil Bursa yok oldu. Ege
ovalan, Çukurova, Harran'da binbir sorun.
Sahip olmaktan çok değenni bilebilmekte iş. Bu-
nu yapamadığımız sürece eldekı güzelliklerin sonsuz
gönjnümü koca bir yanılgı olarak kalıverir ortada.
Imparatop Neron'un sarayı
ziyarete açılıyor
• Kültür Servisi - tmparator Neron'un Etomus Aurea
Sarayı restore edilerek ziyaretçilere açılacak. ltalya
Kültür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre saray
25 Haziran 1999 tarihinden itibaren ziyaret
edilebilecek. Halka kapalı olan sarayı 1980'lerin
başından bu yana yalnızca özel ziyaretçilerin
gezmesine izin veriliyordu. ,\raştırmacılar, restorasyon
çahşmalannı gerçekleştirebilmek ıçin MÖ 64'te çıkan
yangından sonra inşa edilen sarayı inceliyorlar.
Asım Bezipcî yarın anılıyor
• Kültür Servisi -1993 > ılında Sıvas Madımak
Oteh'nde karanlığı iste>en dincilerce yapılan saldında
yıtirilen 35 aydın anısına yann saat 12.00"de Asım
Bezirci'nin Zincirlikuyu'daki mezan başında bir
buluşma düzenleniyor. Bu yılki "Asım Bezırci
Araştırma. lnceleme ve Eleştiri Ödülü' vanşmasına
katılan yapular arasmda bir seçim yapılamadığı içm
ödül verilemedi. Ödül. Asım Bezirci'nin yapıtlannın
temelinde yer alan sosyalıst dünya görüşü \e nesnel.
bılımsel eleştiri anlayışını geliştirmek. bu nitelikleri
taşıyan araştırma ve eleştın çahşmalannı desteklemek
amacıyla kurulmuştu. Önümüzdeki yıl, ödül için son
katılma tarihi 1 Ocak 1999 olarak belirlendi. Aynntıh
bilgi için telefon numarası:f243 08 03)
K Ü L T Ü R İ Ç t Z t K
K Â M İ L M A S A R A C I