Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 HAZİRAN 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Datne Ninette de Valois Ingiliz ulusal balesinin kimliğini bulmasında da rol oynadı
Türk balesinin annesi 100 yaşındaKültiir Servisi - Ingilizler onu
Royal Optra House'un yorulmak
bilmez kinucusu olarak tanımlıyor.
Bizim içır ise Türk balesinin ku-
rucusu Dıme Ninette de Valois.
Bugün 10). doğum gününü kut-
Iuyor sanatçı.
1898 yılında lngiltere'de dünya-
ya gelen Dame Ninette de Valois
henüz on îltı yaşındayken Ingil-
tere sahne erinde ünlü bir dansçı
oldu. 1919da Royal Opera'nınbi-
rinci baleriniydi, 1923'te Diagi-
lev'in Rusbalesinekatıldı. Üçyıl
sonra. 28 >aşındayken Koreogra-
fik Sanatlar Akademisi'ni kurdu.
Dansçı, koreograf, öğTetmen ola-
rak yaptığı çalışmalar onun Ingi-
liz ulusal balesinin kuruculan ara-
sında yeralmasmı sağladı.
Balemizin kunıcusu
Dame Ninette de Valois kendi
ülkesindekı bu çalışmalann yanı
sıra elli yıllık bir geçmişe sahipolan
Türk balesinin de kurucusu. 1947
yıhnda birbaleokulu kurmak ama-
cıyla Muhsin Ertuğrul'un davetiy-
le Türkive'ye gelmiş ve Yeşil-
köy'de çalışmalanna başlamıştı.
Valois"nın Royal Opera House'un
eğitim programinı uyguladıği oku-
la 7-10 yaşlan arasındaki öğren-
cileralındı. Malzemelerin tngilte-
re"den sağlandığı okulda eğitim-
ci, uzman ve koreograflar da ln-
giltere "den gelmişti. Bir süre son-
ra Ankara">a taşman okul ilk me-
zunlannı 1957'de verdi. Bu genç
dançılann ilk gösterileri olan 'Bü-
yüleyen Aşk' Deviet Balesi "nin de
ilk gösterisi oldu.
Birmingham Royal Ballet, Va-
lois'ya ithaf ettiği bu haftaki prog-
ramında izleyicilerin her birine bi-
rerdilim doğum günü pastası ver-
di. Sanatçı için düzenlenen en
önemli etkinlikler ıse onun adına
balenin yöneticisi David Bintley'in
de onun doğum günü anısına ha-
zırladığı iki koreografi. Bintley,
yeni bir koreografinin yanı sıra
ame Ninette de
Valois ülkesi
tngiltere'deki bu
çalışmalann yanı sıra
elli yıllık geçmişe
sahip Türk
balesinin de
kurucusu.
1947 yıhnda bir bale
okulu kurmak
amacıyla Muhsin
Ertuğrurun davetiyle
Türkiye'ye gelmiş ve
Yeşilköy'de
çalışmalanna
başlamış.
Valois'nın Royal
Opera House'un
eğitim programını
uyguladığı okula
7-10 yaşlan
arasındaki öğrenciler
alınmış.
Malzemelerin
îngiltere'den
sağlandığı okula
eğitimci, uzman ve
koreograflar da
tngiltere'den gelmiş.
Bir süre sonra
Ankara'ya taşınan
okul ilk mezunlannı
1957'de vermiş.
De Valois'nın 1940 yıhnda sahne-
ye koyduğu 'The Prospect Before
Us' adlı yapıtı da yeniden yorum-
layarak "balenin geçmişi ve gele-
ceği arasındaki yaratıcı köprü"
olarak tanımladıgı Valois'ya duy-
duğu saygıyı dile getirmeyi amaç-
lıyor.
De Valois derin tecrübesiyle ba-
lenin durumunu degerlendirmesi
istendiğinde "Hiçbirzaman baJe-
nin şaşaalı günleri gerilerde kaklı"
türünde karamsar yorumlar yap-
madı. Hep geleceği düşünüyordu
o çünkü. Aşın yaşı nedeniyle ba-
leden uzaklaşmak zorunda kala-
na dek gerek Royal Opera House
gerek Birmingham Roval Bal-
let"teki etkinliklerini sürdürdü. Va-
lois son olarak geçen yıl temmuz
ayında Royal Bale Okulu'nun ga-
lasında çıkmıştı topluluk içine.
Dame Ninette de Valois kore-
ografilerinden çok, bir kurucu ve
yönetici olarak tanınıyor. Öte yan-
dan bugüne dek gerçekleştirdigi
110 koreografiyle Ingiliz ulusal
balesinin kendi kimliğini bulma-
sında çok önemli bir rol oynadı.
Yüzüncü yaşı kutiamalan nedeniy-
le çoğu unutulan bu koreografile-
rin yeniden canlandırılması bek-
leniyor.
Ingiltere'deki pek çok bale uz-
manı özellikle Royal Opera Ho-
use'un kendi ıçindeki sorunları
bıryana bırakarak De Valois "nın
koreografilerinin canlandınlıp kay-
dedilmesi vebunlanndünyayada-
ğıtılmasıyla ilgilenilmesi gerek-
tiğini savunuyorlar. RoyaJ Opera
House yetkilileri ise şimdilik sa-
natçınınyapıtlanndan bazı parça-
lan yeniden canlandırmakla yeti-
niyorlar. De Valois'ya ait olan ve
kaybolduğu düşünülen pek çok
koreografi. çok çeşitli kaynaklar-
da kayıtlı aslında. David Bintley 'in
yeniden sahneye taşıyacağı yapıt-
larla üzerindeki çalışmaları De
Valois"yla ilgili kaynak zenginli-
gini ortaya çıkardı. Bintley'in en
büyük yardımcıları, birzamanlar
ünlü koreografla çalışmış olan Pa-
mela May ve Jean Bedells adlı
dansçılardı.
58 yıl sonra yeniden izleyiciye
ulaşacak olan 'The Prospect Befo-
reUs' Dame Ninette de Valois'nın
komedi türündeki yapıtlanndan.
Pamela May ünlü dansçı ve kore-
ografla çalışmalannı anlatırken
De Valois'nın kendi koreografile-
rinde hep komik rolleri üstlendi-
ğini hatırlatıyor: "Bu zor rollerin
gerektirdiği zamanlamaya Uygun
bir dans yeteneği vardı." May'e
göre Valois'nın yapıtlan hep za-
manına göre yenilikçi çalışmalar-
dı.
ilk olarak 14 yaşındayken sah-
neye çıkan De Valois danstaki asıl
yetkinliğini Diagliev'in Rusbale-
siyleçalıştığı 1923-25 yıllanara-
sında kazandı. Ondan dansı, mü-
ziği, tasarımı ve tiyatroyu bir ara-
ya getirmeyi öğrendi. Yapıtlann-
da Nijinska. Massine ve Orta Av-
nıpa Dışav urumculan'nın etkile-
ri hâkımdi. Ilkçalışmalanndamo-
dern ve klasik yaklaşımlan ayır-
madı birbirinden. Ancak daha son-
rakı dönemlerde sınırlar daha be-
lirgin bir nitelik kazandı.
Ünlü dansçının bütün etkinlik-
leri boyunca en büyük çabası In-
gilizlenn kendi özelliklerini orta-
ya koydukları ulusal bir bale kur-
mak oldu. Peki lngilizlerbuyaşa-
yan efsanenin koreografilerini de
yaşatmayı sürdürecekler mi? Sa-
natçının vârisleri bunun ancak
onun koreografılerinde dans ede-
rek bir tarihi oluşturmuş olan dans-
çılann çalışmalanylaolabileceği-
ni söylüyorlar.
2. Ankara Öykü GünlerVnin Onur Ödülüyurtdışındayaşayan Demir Özlü'ye verildi
'Geîîçleftjanâiıâlkın ödülünü verdi'GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Demir Özlü yıllar-
dır yurtdışında yaşar, gezertozar; ancak
Istanbul'u hep yanında götürür. Istan-
bul'u anlatırken, hele anılara yolculuk
yaparken, gözleriyle sever Feriköy'ün
kaldınmlannı. kokusunu alır dostlarla
içilen öğle rakılannın... Onunla şimdi
Stockholm'ün. bir zamanlann bohem-
lerinin semti Söder'de (güney) 'Charles
Dkkens Bar'da otururken konumuz An-
kara. yazann Ankara'ya yıllar sonra ya-
pacağı yolcuiuk.
Demir Özlü'yü Ankara'ya götürecek
şey. yann sona erecek 2. Ankara Öykü
Günleri'nin Onur Ödülü'ne Iayık gö-
rülmüş olması.
Böyle bir ödülü nasıl değerlendiri-
yordu?
"Ankara'da bana uygun görülen ödüL
bir çeşit halkuı ödülü. Istelik geçen yıl
ilk kez Vüsat O. Bener gibi çok sev diğün,
saydığım, en başarüı öv kücülerimizden
birine verildi. Aynı ödülün bana uygun
göriilmesine biraz da bu nedenle sevin-
dim. Öykü sevgisi çevresinde buluşan
genç insanlann ödülünü bir halk ödülü
olarak kabul ediyorum. göneniyorum."
Demir Özlü. yurtdışına çıkıp Isveç'e
geldikten sonra Ankara'ya hiç gitmemiş.
Bayağı heyecanlanıyor Ankara'ya gi-
decek olmasından.
"Ellili vıllarda Ankara'va sık olarak
gkJerdim.Oyıllann.An-
karası, mimari olarak
çok güzel bir şehirdi.
Çünkü o Bakanhklar'da
otuz sonrası Alman mi-
marlann yapılarından
başka -örnegin Ankara
Gan Nurnberg'inkine
çok benzer- Türk mi-
marlannın da yapıları
vardı. Ankara Halkevi
binasından tutalım, Ye-
nişehir'deki birçok bi-
na>a kadar. Opera bi-
nası denetnesinden Va-
kıf Hanı'na kadar. An-
kara'da, çabşmava gel- * —*•«-- •
miş sanatçılar kaluiardı; ya da aktörler,
profesörler,febefeciler. L lustaki KarpiçM
de hahriıyorum. Onlar bir yana. Anka-
ra Gan'nda trenden indiğimde yirmi
yaşında. Zi>-a Gökalp Caddesi'nde Fila-
mingo Pastanesi'nin açıldığını du> muş-
tum. O zamanlar biz gençler Mavi der-
gisini çıkanyorduk. Seçilmiş Hikâyeler
dergisinde sanatyaalan ve dedikodula-
n vardı. Yirmi yaşında bir hukuk tale-
besi olarak ben hemen Flanıingo"ya git-
tim. Baküm az ilerideki masada N'urul-
lah Ataç oturuyor; tabii çok büyük bir
kültür adamı: ozaman da öyle>di. bu za-
man da öyle. Çünkü Türk dilini j eniden
kurmaya kalkjşmış. başarmış bir insan.
Çağdaş edebh ata büyük ctkisi var. Ab-
• "Geçen yıl ödül
ilk kez Vüsat O.
Bener gibi çok
sevdiğim,
saydığım, başanlı
öykücülerimizden
birine verildi. Aynı
ödülün bana uygun
görülmesine biraz
da bu nedenle
sevindim."
dülhak Şinasi Hisar'm dhan şürinden seç-
me beyitler olan bir kitabı çıkmıştı. Adı.
L
Aşk imiş her ne var ise âlemde'. Ataç,
onu eleştirmektevdi masasuıdaki bir ka-
dınla erkeğe. Ben ze\kle ve hayranlıkla
onu dinliyordum yandan, duvar dibin-
deki masadan.
Ankara entelijansiyesi yok oldu
O zamanki Ankara entelijansivesi.
çok parlak bir entelijansiyeydi. Sadece
gençler açısmdan değil, Ataç gibi önem-
li edebiyat adamlan > üzünden. Aynı /a-
manda çok keskin sosyal realist, sol Kay-
nak dergisi de çıkıyordu. Küçük bir der-
ghdi ama Avni Dökmeci adlı bir edebi-
yatseverin gayretiyle çıkıyordu. Bu der-
ginin bile, amatör sa>>
labilcceği halde, Türk
edebhatında az da oba
bir etkisi vardı."
Demir Özlü. şehirle-
ri mekânlanylatanıyan
bir sanatçı. Konuyu
edebiyattan mekânlara
getiriyorum. Anlatıyor:
"Trenden inilince he-
men Yenişehir'egidilir-
di. Venişehir o zaman
ağaçlı bul vanvla, vapı-
lannın mimarisiyle ve
hemen ortasındaki o ge-
niş birahanesiyle, çok
da güzel yemekler çı-
karan Piknik'iyle buluşma yeriydL Ora-
>a girtiğini/ zaman mutlaka bazı vazar-
lara, şairlere, kültür adamlanna rast-
lardınız. İçkiseverler de orava uğrarlar,
uzun süreotururlardı. Örnegin Can Yü-
cel. aktör Ayberk Çölok. AST açüdık-
tan sonra Güner Sümer. Asaf Çiğiltepe
ve diğerleri. Ama Piknik'ten sonra ha-
fif sola kıvnldığınızzaman Restoran Be-
kir di> e bir lokanta vardı ki bürokratla-
nn ve Ankara burjuv azisinin gittiği ver-
di. Bugün biri kalkar. Restoran Bekir'e
gitmemiş olan kişi Ankaralı degildir, de-
se, ben ona hak veririm.
Şehrin ruhunu böyleverter verir. Oza-
manki Ankaraentefijansiyesi bugün yok;
biliyorum. Ama belki \a\aş ya\aş bir ye-
nisi oluşuyordur. Ama şimdiki entelijan-
sive, ellili yıllardaki kadar eleştiriyi, hü-
morii de içeriyor mu, bunu görmek, bil-
mek isterim. Aşın ciddi bir entelijansi-
ye olmasın. Ondan biraz çekinirim.
Kırklı >ıllarda bambaşka bir entelijan-
shc vardı: tek parri dönemiydi.
Kültür Bakanlığı'nm Çeviri dergisi-
ni düşünürsek, o \ ıllarda Ankara'da çok
üretken bir entelijansive olduğunu görü-
rüz, Sabahattin Ali, Örhan Veli. Cahit
Sıtkı ve arkadaşlan. Melih Cevdet'ler
falan da oradavdı. Ama ellili vıllarda
Ankara"daki kültür hayatı çok daha de-
mokratikti."
Demir Özlü, Ankara da Filamingo
Pastanesi'nde Nurullah Ataç'ı, istan-
bul'da Park Otel'de Yahya Kemal'ı gör-
müş olmayı, yaşanmış ve unutulmamış
şeyler olarak yorumluyor.
"Altmışbir, altmış ikide Paris'te, Onat
Kutlar, Güner Sümer, Hüseyin Baş ve
benzeri arakdaşlaıia Sartr'e'ı Cezayir
savaşı sırasında FallstafT'ta görürdük.
Tanışmazdık. kendimizi tanıştırmazdık
da. Onun başka bir d ün> ası. arkadaşla-
n vardı. Bizler genç vazariardık sadece.
Şimdi Paris'te böyle yerleroraya sık gel-
miş olan yazarların adlanm, fotoğrafla-
nnı duvariara kazıvorlar. plaketlere ya-
Hvorlar. Bunlar güzel şevlerdir. Paris'te
bu biraz fazla yaptlıyor. İştc Ankara da
ellili vıllarda öyleydi. Eski Ankara'yı İs-
veç'teki vıllanmda çok özlemişimdir..."
Londra'da özel
feminist müzesi
Kültür Servisi-Feminizmin
ünlü kahramanlan uzun yıllar
kütüphanelerde okuyuculara
kapalı odalarda kaldıktan son-
ra, şimdilerde Londra'da özel
bir müzeye taşınıyorlar. The
Herritage Lottery, feminizm
hareketinin kadın kahraman-
lanyla ilgili her türlü bilgi ve
belgenin yer alacağı müze için
4 milyon pound bağışta bulu-
nacağını açıkladı. Millicent
Fawcett'in uzun yıilardır Lond-
ra Guildhall İ niversitesi'nde
sakJanan , 60 bin kitap, çeşit-
li kayıtlar ve belgelerin yer al-
dığı koleksiyonu müzenin te-
melini oluşturacak. Millicent
Fawcett koleksiyonunun bir
kısmı, 2 yıl önce ünivesitede
meydana gelen su baskını ne-
deniyle tahrip olmuştu. Ocak
ayından bu yana koleksiyo-
nun olası bir tehlikeye karşı
başka bir binaya taşınma ça-
lışmalanna başlanmıştı. 5 mil-
yon pounda malolması plan-
lanan taşınma çalışmalan, bek-
lenen tutan bürokratik engel-
lemeleri sonucunda 8 milyon
pounda çıkartılmıştı. Bu ne-
denle müzenin kurulması ve
koleksiyonun müzeye taşın-
ması ya2a ertelendi. Yetkili-
ler, varlıfından uzun süre ha-
berdar olunmayan bu koleksi-
yonun ilgi çekecegini belirti-
yorlar. 400 yıllık koleksiyon
yemek kitaplan, 17.yy cadı
mahkeme kayıtlan, 18. yy be-
bek bakımı kitaplan ve çeşit-
li belgeler içeriyor. Diğer dik-
kat çekici çalışma ise Josep-
hine Butter koleksiyonu. Bu
koleksiyonda da. 19. yy'da fa-
hişeük, tüm dünyada çocuk
tecavüzleri ile ilgili belgeler,
gazete makaleleri yer alıyor.
Favvcett koleksiyonunda ayn-
ca Marymflstonecraft. Chor-
lotte ve Emily Bronte, Geor-
geEİiot, Virginia Woolfgibi ya-
zarlann el yazısı ve birinci
basım kitaplan yer alıyor.
YapıKredi'deikincıperde...
Kültür Servisi - Birinci bölümü 17 Mayıs'ta
Grup Gündoğarken'in konseriyle başlayan
Yapı Kredi Sanat Festivali "98. haziran
konserleriyle devam ediyor.
Festivalin haziran ayı programı, bu akşam
Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu'nda,
Türk müziğinin önde gelen bestecilerinden
tlhan l smanbaş için düzenlenen 'İlhan
Lsmanbaş ve Şairieri Gecesi' ile başhyor.
10 Haziran Çarşamba akşamı, klasik müziğin
dâhi çocuğu olarak tanımlanan genç keman
ustası Vanessa Mae konuk oluyor festivale. Üç
yaşından bu yana keman çalan Mae. klasik
Batı müzigine getirdiği yenilikçi bakışla
tanınıyor. Mae. 'tekno-akustikfusion"
sözleriyle nitelendirdigi müziğini 'klasikten
daha yeni, poptan daha güçlü' olarak
tanımlıyor. 11 Haziran akşamı festival
kapsamında, kırk yıla yakın bir süredir
Afrika'nın rirmik mirasını başanyla işleyen
Randy VVeston'ı ağırlıyor Açıkhava Tiyarrosu.
1995 yıhnda çıkardığı 'TheSplendid Master
Gnavva Muskian of İVfarocco' ile Dünya
Müziği dalında Grammy ödülüne aday
gösterilen NVeston, yaşayan en güçlü caz
piyanist ve bestecilerinden biri olarak kabul
ediliyor. 12 Hairan Cuma akşamı ise Anadolu
pop müziğinin kurucularından Mogollar grubu
Açıkhava Tiyatrosu'nda hayranlarıyla
buluşuyor. Cahit Berkay, Engin Yörükoğlu,
Taner Öngür ve Serhat Ersöz'den kurulu grup.
son albümleri "30. Yıl'dan parçalann da yer
alacağı bir konser verecek.
13 Haziran akşamı David Clyton-Thomas
önderliğindeki The Blood, Sweat and Tears
topluluğu konuk oluyar festivale.
Gitar, davul \e bastan oluşan klasik rock
foımasyonuna saksofon, trompet ve trombonu
içeren nefeslileri katarak caz ve blues öğeleri
ile rock'ın yeni bir sentezini oluşturmak
amacıyla kurulan ve bu alanda başanlı
örnekler veren topluluk. beş dalda Grammy
ödülü sahibi.
Açıkhava'da panflüt sesleri...
14 Haziran akşamı ise panflütün usta ismi
George Zamfîr. topluluğuy la birlikte çıkıyor
Istanbullu müzikseverin karşısına. Dini
şarkıları, ninnileri ve cenazelerde söylenen
parçalan. hatta insan sesini bile müzigiyle
karşılayabilen Zamfir. Romen halk müziğini
en mükemmel biçimde yorumlayan sanatçı
olarak kabul ediliyor.
Festival. 20 Haziran akşamı AKM Konser
Salonu'nda yine bizden bir ustayı gündeme
getiriyor. Haziran ayı konserleri. besteci,
eğitmen ve yönetici Necil Kâzım Akses'in 90.
yaşı onuruna düzenlenen \e Akses'in
yapıtlarının seslendirıleceği saygı gecesi ile
son buluyor. Yapı Kredi Sanat Festivali, on
günlük kısa bir aradan sonra, 1 Temmuz'da
başlayacak olan konserlerdizisiyle sürecek.
Parliament'i
Murray açü
OZAN YAYMAN
İZMİR - tzmir Kültür
Sanat ve Eğitim Vakn ta-
rafından düzenlenen "Par-
u'ament Superband Jazz
Festival '98". ünlü tenor
saksofoncu David Mur-
ray'in, big bandı ve Izmir
Devlet Senfoni Orkestrası
eşliğinde verdiği konser
ile başladı.
Geçen yıl da uluslarara-
sı caz sanatçılannı konuk
eden Izmir, yine caz dün-
yasının önde gelen isim-
lerinı ağırlıyor. "Parii-
ament Superband Jazz
Festival '98" programında
David Murray'in yanı sı-
ra Roberta Flack,Jamaala-
deen Tacuma, Craig Har-
ris, Burhan Oçal, Barba-
ros Erköse ve Ray Char-
les da yer alıyor.
Izmir'de ilk kez geçen
yıl düzenlenen festivalin
ikincisi de yine büyük il-
giyle başladı. Kültürpark
Açıkhava Tiyatrosu'nda
düzenlenen etkinliğin açı-
lış konserinde sanatsever-
ler caz müziğinin ritmiy-
le coşkulu anlar yaşadı.
David Murray. ilk kez Pa-
ris'te gerçekleştirdiği ve
büyük beğeni toplayan.
caz ile klasik müziğin bir
arada yorumlandığı kon-
serinı, bu kez Izmirli mü-
zikseverlere sunarak mü-
zik kariyerine lzmir kon-
serini de ekledi.
"PaıüamentSuperband
Jazz Festivaf '98"in ıIk kon-
sennde sahne alan David
Murray, klasik müzik ve
cazı bir arada sunduğu
konserinde, 65 kişilik mü-
zisyen topluluğundan olu-
şan, tenor saksofoncular-
dan kurulu grubu ve İz-
mir De\ let Senfoni Or-
kestrası eşlik etti. Orkest-
rada yer alan tenor sakso-
fon sanatçılan da bireysel
olarak yorumladıkları eser-
lerde en az Da\ id Murray
kadar beğeni topladı. Kon-
serde orkestrayı. gelıştir-
diği işaret dili> le Şef Law-
rence Butch Morris yö-
netti. Murray. yeni olarak
adlandırdığı projesınde.
Duke Ellington ve Billy
Stranford ikilisinin eserle-
rini yorumladı.
Avangard cazı gelenek-
sel unsurlarla birle^tiren
David Murray genç yaşı-
na rağmen Grammy. Jazz-
par. Guttenheım Fellovvs-
hip gibi önemli ödüllere
sahip.
Nânm Hikmet anılıyop
• Kültür Servisi - Nâzım Hikmet, ölümünün 35.
yılında bugün Işçi Partisi Avcılar llçe Örgütü'nde
düzenlenecek olan bir toplantıyla anılıyor. Müzehher
Va-Nu, tbrahim Balaban ve Seyit Nezir'in konuşmaçı
olarak katılacağı toplantı saat 16.00'da başlayacak. •
Anma toplantısında Bengi Öz. Nâzım Hikmet'in
şiirlerini okuyacak. ardından Bekir Ünal akordion
dinletisi sunacak. (509 54 01)
Emre Kongar, AP-B Koleji'nde
• Kültür Servisi - Yenibosna Ar-El Koleji Kültür '
Merkezi, tiyatro, bale. konserler ve uluslararası
gösterilerin yanı sıra konferans programlanyla da
etkinliklerini sürdürüyor. Etkinlikler kapsamında
Emre Kongar. bugün saat 14.00'te Ar-El Koleji Kültür
Merkezi'nde 'Cumhuriyetimizin 75. Yılında Türkiye
- 21. Yüzyılda Türkiye' başlıklı bir konferans verecek.
Montand'la ilgili yeni iddialar
• Kültür Servisi r
Fransız şarkıcı ve aktör
Yves Montand'ın
ölümünün 9. yılında
Pere Lachaise
Mezarlığı"ndaki mezan
DNA testi için açıldı.
1991 yılında Aurore
Drossart, Montand'ın
kızı olduğunu iddia
ederek mahkemeye
başvurmuştu. Mahkemede de aile karşı çıksa da DNA
testi yapılmasına karar verilmiş ve Paris'teki Pere
Lachaise Mezarlığı'nda eşi Simone Sıgnoret ile
birlikte yattığı mezardan çıkanlmıştı. Ancak geçen
günlerde France Soir'da çıkan bir habere göre.
sanatçının vücudu formaldehit ile mumyalandığı,
dişlerinin kendine ait olmadığı ve testlerin yanlış
çıkabileceği belirtildi. Sanatçının eşi gazeteye vaptığı
açıklamada. araştırmacılan formaldehit kullandıklan
için suçladı. Test sonuçlan ise 30 Haziran'a dek
açıklanacak. Test sonuçlan olumlu çıkarsa Aurore
Drossart, Montand'ın resmi mırasçısı olmaya hak
kazanacak.
BUGUN
• AKSAMAT'ta saat 13.00 ve 17.30"da laser diskten
Barbara Streisand dinlenebilir.
• BORLSAN KLLTLTÎ \T SANAT MERKEZİ nde
saat 11.00-13.00 arası Gönül Paçacf nın Klasik Türk
Müziği Atölyesi. saat 14.00-16.00 arası Alaz Toker'in
katıldığı '20. Yüzvil Orkestra Yönetmenleri Işığında
Müzikte Yoruma Bakış", 15.00-17.00 arası Bora
Ayanoğlu'nun Ritm Srüdvosu. 16.00-18.00 arası Sarp
Maden ve Çağlayan Yıldız'ın katıldığı 'Caz
Gitannda Yeni Akımlar' başlıklı atölyeler yer alıyor.
2. ULUSLARARASI BODRUM ÇfVRE FİMLERt FESTİVALİ
BUGUN
• OASIS C1NE MARINE'de saat 12.00'de Naomi
Kavvase'nin yönettiği Suzaku. saat 15.00'te Nuri Bilge
Ceylan'ın yönettiği Kasaba adlı filmler izlenebilir.
• OASİS KÜLTLR MERKEZİ'nde saat 16.00-20.00
arası Yakoana, Kutuptan Kutuba. Dünya Raporu;
Varolmanın Bedeli, Kampanya, Tambopata'ya Dönüş
adlı kısa film ve belgeseller gösteriliyor.
• BODRUM KALESİ'nde saat 21,30'da Ciro
Cappellari'nin yönettiği Filamingo Zamanı adlı film
gösteriliyor.
YARIN
• OASIS CINE MARINE'de saat 12.00'de Aleksandr
Sokurov'un yönettiği Ana veOğul, saat 15.00'te Iara
Lee'nin yönettiği Sentetik Hariar adlı filmler
gösteriliyor.
• OASIS SERGİ MEKÂNI'nda saat 15.00'te Hülya
DeSerbilir'in çocuklarla yapacağı vvorkshop yeralıvor.
• OASIS KÜLTÜR MERKEZI'nde 16.00-20.00 arası
Çemobil Çanlan. Kırmızı ve Sivah. İlkçağ Yengeçleri,
Hipopotam Muhabbeti, Geüşme Süriiyor adlı belgesel
ve kısa filmler izlenebilir.
• BODRLM KALESİ'nde saat 21.30'da Frıdrik Thor
Frıdriksonun yönettiği Doğanın Çocuklan adlı film
gösteriliyor.