18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZİRAN 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Datne Ninette de Valois Ingiliz ulusal balesinin kimliğini bulmasında da rol oynadı Türk balesinin annesi 100 yaşındaKültiir Servisi - Ingilizler onu Royal Optra House'un yorulmak bilmez kinucusu olarak tanımlıyor. Bizim içır ise Türk balesinin ku- rucusu Dıme Ninette de Valois. Bugün 10). doğum gününü kut- Iuyor sanatçı. 1898 yılında lngiltere'de dünya- ya gelen Dame Ninette de Valois henüz on îltı yaşındayken Ingil- tere sahne erinde ünlü bir dansçı oldu. 1919da Royal Opera'nınbi- rinci baleriniydi, 1923'te Diagi- lev'in Rusbalesinekatıldı. Üçyıl sonra. 28 >aşındayken Koreogra- fik Sanatlar Akademisi'ni kurdu. Dansçı, koreograf, öğTetmen ola- rak yaptığı çalışmalar onun Ingi- liz ulusal balesinin kuruculan ara- sında yeralmasmı sağladı. Balemizin kunıcusu Dame Ninette de Valois kendi ülkesindekı bu çalışmalann yanı sıra elli yıllık bir geçmişe sahipolan Türk balesinin de kurucusu. 1947 yıhnda birbaleokulu kurmak ama- cıyla Muhsin Ertuğrul'un davetiy- le Türkive'ye gelmiş ve Yeşil- köy'de çalışmalanna başlamıştı. Valois"nın Royal Opera House'un eğitim programinı uyguladıği oku- la 7-10 yaşlan arasındaki öğren- cileralındı. Malzemelerin tngilte- re"den sağlandığı okulda eğitim- ci, uzman ve koreograflar da ln- giltere "den gelmişti. Bir süre son- ra Ankara">a taşman okul ilk me- zunlannı 1957'de verdi. Bu genç dançılann ilk gösterileri olan 'Bü- yüleyen Aşk' Deviet Balesi "nin de ilk gösterisi oldu. Birmingham Royal Ballet, Va- lois'ya ithaf ettiği bu haftaki prog- ramında izleyicilerin her birine bi- rerdilim doğum günü pastası ver- di. Sanatçı için düzenlenen en önemli etkinlikler ıse onun adına balenin yöneticisi David Bintley'in de onun doğum günü anısına ha- zırladığı iki koreografi. Bintley, yeni bir koreografinin yanı sıra ame Ninette de Valois ülkesi tngiltere'deki bu çalışmalann yanı sıra elli yıllık geçmişe sahip Türk balesinin de kurucusu. 1947 yıhnda bir bale okulu kurmak amacıyla Muhsin Ertuğrurun davetiyle Türkiye'ye gelmiş ve Yeşilköy'de çalışmalanna başlamış. Valois'nın Royal Opera House'un eğitim programını uyguladığı okula 7-10 yaşlan arasındaki öğrenciler alınmış. Malzemelerin îngiltere'den sağlandığı okula eğitimci, uzman ve koreograflar da tngiltere'den gelmiş. Bir süre sonra Ankara'ya taşınan okul ilk mezunlannı 1957'de vermiş. De Valois'nın 1940 yıhnda sahne- ye koyduğu 'The Prospect Before Us' adlı yapıtı da yeniden yorum- layarak "balenin geçmişi ve gele- ceği arasındaki yaratıcı köprü" olarak tanımladıgı Valois'ya duy- duğu saygıyı dile getirmeyi amaç- lıyor. De Valois derin tecrübesiyle ba- lenin durumunu degerlendirmesi istendiğinde "Hiçbirzaman baJe- nin şaşaalı günleri gerilerde kaklı" türünde karamsar yorumlar yap- madı. Hep geleceği düşünüyordu o çünkü. Aşın yaşı nedeniyle ba- leden uzaklaşmak zorunda kala- na dek gerek Royal Opera House gerek Birmingham Roval Bal- let"teki etkinliklerini sürdürdü. Va- lois son olarak geçen yıl temmuz ayında Royal Bale Okulu'nun ga- lasında çıkmıştı topluluk içine. Dame Ninette de Valois kore- ografilerinden çok, bir kurucu ve yönetici olarak tanınıyor. Öte yan- dan bugüne dek gerçekleştirdigi 110 koreografiyle Ingiliz ulusal balesinin kendi kimliğini bulma- sında çok önemli bir rol oynadı. Yüzüncü yaşı kutiamalan nedeniy- le çoğu unutulan bu koreografile- rin yeniden canlandırılması bek- leniyor. Ingiltere'deki pek çok bale uz- manı özellikle Royal Opera Ho- use'un kendi ıçindeki sorunları bıryana bırakarak De Valois "nın koreografilerinin canlandınlıp kay- dedilmesi vebunlanndünyayada- ğıtılmasıyla ilgilenilmesi gerek- tiğini savunuyorlar. RoyaJ Opera House yetkilileri ise şimdilik sa- natçınınyapıtlanndan bazı parça- lan yeniden canlandırmakla yeti- niyorlar. De Valois'ya ait olan ve kaybolduğu düşünülen pek çok koreografi. çok çeşitli kaynaklar- da kayıtlı aslında. David Bintley 'in yeniden sahneye taşıyacağı yapıt- larla üzerindeki çalışmaları De Valois"yla ilgili kaynak zenginli- gini ortaya çıkardı. Bintley'in en büyük yardımcıları, birzamanlar ünlü koreografla çalışmış olan Pa- mela May ve Jean Bedells adlı dansçılardı. 58 yıl sonra yeniden izleyiciye ulaşacak olan 'The Prospect Befo- reUs' Dame Ninette de Valois'nın komedi türündeki yapıtlanndan. Pamela May ünlü dansçı ve kore- ografla çalışmalannı anlatırken De Valois'nın kendi koreografile- rinde hep komik rolleri üstlendi- ğini hatırlatıyor: "Bu zor rollerin gerektirdiği zamanlamaya Uygun bir dans yeteneği vardı." May'e göre Valois'nın yapıtlan hep za- manına göre yenilikçi çalışmalar- dı. ilk olarak 14 yaşındayken sah- neye çıkan De Valois danstaki asıl yetkinliğini Diagliev'in Rusbale- siyleçalıştığı 1923-25 yıllanara- sında kazandı. Ondan dansı, mü- ziği, tasarımı ve tiyatroyu bir ara- ya getirmeyi öğrendi. Yapıtlann- da Nijinska. Massine ve Orta Av- nıpa Dışav urumculan'nın etkile- ri hâkımdi. Ilkçalışmalanndamo- dern ve klasik yaklaşımlan ayır- madı birbirinden. Ancak daha son- rakı dönemlerde sınırlar daha be- lirgin bir nitelik kazandı. Ünlü dansçının bütün etkinlik- leri boyunca en büyük çabası In- gilizlenn kendi özelliklerini orta- ya koydukları ulusal bir bale kur- mak oldu. Peki lngilizlerbuyaşa- yan efsanenin koreografilerini de yaşatmayı sürdürecekler mi? Sa- natçının vârisleri bunun ancak onun koreografılerinde dans ede- rek bir tarihi oluşturmuş olan dans- çılann çalışmalanylaolabileceği- ni söylüyorlar. 2. Ankara Öykü GünlerVnin Onur Ödülüyurtdışındayaşayan Demir Özlü'ye verildi 'Geîîçleftjanâiıâlkın ödülünü verdi'GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Demir Özlü yıllar- dır yurtdışında yaşar, gezertozar; ancak Istanbul'u hep yanında götürür. Istan- bul'u anlatırken, hele anılara yolculuk yaparken, gözleriyle sever Feriköy'ün kaldınmlannı. kokusunu alır dostlarla içilen öğle rakılannın... Onunla şimdi Stockholm'ün. bir zamanlann bohem- lerinin semti Söder'de (güney) 'Charles Dkkens Bar'da otururken konumuz An- kara. yazann Ankara'ya yıllar sonra ya- pacağı yolcuiuk. Demir Özlü'yü Ankara'ya götürecek şey. yann sona erecek 2. Ankara Öykü Günleri'nin Onur Ödülü'ne Iayık gö- rülmüş olması. Böyle bir ödülü nasıl değerlendiri- yordu? "Ankara'da bana uygun görülen ödüL bir çeşit halkuı ödülü. Istelik geçen yıl ilk kez Vüsat O. Bener gibi çok sev diğün, saydığım, en başarüı öv kücülerimizden birine verildi. Aynı ödülün bana uygun göriilmesine biraz da bu nedenle sevin- dim. Öykü sevgisi çevresinde buluşan genç insanlann ödülünü bir halk ödülü olarak kabul ediyorum. göneniyorum." Demir Özlü. yurtdışına çıkıp Isveç'e geldikten sonra Ankara'ya hiç gitmemiş. Bayağı heyecanlanıyor Ankara'ya gi- decek olmasından. "Ellili vıllarda Ankara'va sık olarak gkJerdim.Oyıllann.An- karası, mimari olarak çok güzel bir şehirdi. Çünkü o Bakanhklar'da otuz sonrası Alman mi- marlann yapılarından başka -örnegin Ankara Gan Nurnberg'inkine çok benzer- Türk mi- marlannın da yapıları vardı. Ankara Halkevi binasından tutalım, Ye- nişehir'deki birçok bi- na>a kadar. Opera bi- nası denetnesinden Va- kıf Hanı'na kadar. An- kara'da, çabşmava gel- * —*•«-- • miş sanatçılar kaluiardı; ya da aktörler, profesörler,febefeciler. L lustaki KarpiçM de hahriıyorum. Onlar bir yana. Anka- ra Gan'nda trenden indiğimde yirmi yaşında. Zi>-a Gökalp Caddesi'nde Fila- mingo Pastanesi'nin açıldığını du> muş- tum. O zamanlar biz gençler Mavi der- gisini çıkanyorduk. Seçilmiş Hikâyeler dergisinde sanatyaalan ve dedikodula- n vardı. Yirmi yaşında bir hukuk tale- besi olarak ben hemen Flanıingo"ya git- tim. Baküm az ilerideki masada N'urul- lah Ataç oturuyor; tabii çok büyük bir kültür adamı: ozaman da öyle>di. bu za- man da öyle. Çünkü Türk dilini j eniden kurmaya kalkjşmış. başarmış bir insan. Çağdaş edebh ata büyük ctkisi var. Ab- • "Geçen yıl ödül ilk kez Vüsat O. Bener gibi çok sevdiğim, saydığım, başanlı öykücülerimizden birine verildi. Aynı ödülün bana uygun görülmesine biraz da bu nedenle sevindim." dülhak Şinasi Hisar'm dhan şürinden seç- me beyitler olan bir kitabı çıkmıştı. Adı. L Aşk imiş her ne var ise âlemde'. Ataç, onu eleştirmektevdi masasuıdaki bir ka- dınla erkeğe. Ben ze\kle ve hayranlıkla onu dinliyordum yandan, duvar dibin- deki masadan. Ankara entelijansiyesi yok oldu O zamanki Ankara entelijansivesi. çok parlak bir entelijansiyeydi. Sadece gençler açısmdan değil, Ataç gibi önem- li edebiyat adamlan > üzünden. Aynı /a- manda çok keskin sosyal realist, sol Kay- nak dergisi de çıkıyordu. Küçük bir der- ghdi ama Avni Dökmeci adlı bir edebi- yatseverin gayretiyle çıkıyordu. Bu der- ginin bile, amatör sa>> labilcceği halde, Türk edebhatında az da oba bir etkisi vardı." Demir Özlü. şehirle- ri mekânlanylatanıyan bir sanatçı. Konuyu edebiyattan mekânlara getiriyorum. Anlatıyor: "Trenden inilince he- men Yenişehir'egidilir- di. Venişehir o zaman ağaçlı bul vanvla, vapı- lannın mimarisiyle ve hemen ortasındaki o ge- niş birahanesiyle, çok da güzel yemekler çı- karan Piknik'iyle buluşma yeriydL Ora- >a girtiğini/ zaman mutlaka bazı vazar- lara, şairlere, kültür adamlanna rast- lardınız. İçkiseverler de orava uğrarlar, uzun süreotururlardı. Örnegin Can Yü- cel. aktör Ayberk Çölok. AST açüdık- tan sonra Güner Sümer. Asaf Çiğiltepe ve diğerleri. Ama Piknik'ten sonra ha- fif sola kıvnldığınızzaman Restoran Be- kir di> e bir lokanta vardı ki bürokratla- nn ve Ankara burjuv azisinin gittiği ver- di. Bugün biri kalkar. Restoran Bekir'e gitmemiş olan kişi Ankaralı degildir, de- se, ben ona hak veririm. Şehrin ruhunu böyleverter verir. Oza- manki Ankaraentefijansiyesi bugün yok; biliyorum. Ama belki \a\aş ya\aş bir ye- nisi oluşuyordur. Ama şimdiki entelijan- sive, ellili yıllardaki kadar eleştiriyi, hü- morii de içeriyor mu, bunu görmek, bil- mek isterim. Aşın ciddi bir entelijansi- ye olmasın. Ondan biraz çekinirim. Kırklı >ıllarda bambaşka bir entelijan- shc vardı: tek parri dönemiydi. Kültür Bakanlığı'nm Çeviri dergisi- ni düşünürsek, o \ ıllarda Ankara'da çok üretken bir entelijansive olduğunu görü- rüz, Sabahattin Ali, Örhan Veli. Cahit Sıtkı ve arkadaşlan. Melih Cevdet'ler falan da oradavdı. Ama ellili vıllarda Ankara"daki kültür hayatı çok daha de- mokratikti." Demir Özlü, Ankara da Filamingo Pastanesi'nde Nurullah Ataç'ı, istan- bul'da Park Otel'de Yahya Kemal'ı gör- müş olmayı, yaşanmış ve unutulmamış şeyler olarak yorumluyor. "Altmışbir, altmış ikide Paris'te, Onat Kutlar, Güner Sümer, Hüseyin Baş ve benzeri arakdaşlaıia Sartr'e'ı Cezayir savaşı sırasında FallstafT'ta görürdük. Tanışmazdık. kendimizi tanıştırmazdık da. Onun başka bir d ün> ası. arkadaşla- n vardı. Bizler genç vazariardık sadece. Şimdi Paris'te böyle yerleroraya sık gel- miş olan yazarların adlanm, fotoğrafla- nnı duvariara kazıvorlar. plaketlere ya- Hvorlar. Bunlar güzel şevlerdir. Paris'te bu biraz fazla yaptlıyor. İştc Ankara da ellili vıllarda öyleydi. Eski Ankara'yı İs- veç'teki vıllanmda çok özlemişimdir..." Londra'da özel feminist müzesi Kültür Servisi-Feminizmin ünlü kahramanlan uzun yıllar kütüphanelerde okuyuculara kapalı odalarda kaldıktan son- ra, şimdilerde Londra'da özel bir müzeye taşınıyorlar. The Herritage Lottery, feminizm hareketinin kadın kahraman- lanyla ilgili her türlü bilgi ve belgenin yer alacağı müze için 4 milyon pound bağışta bulu- nacağını açıkladı. Millicent Fawcett'in uzun yıilardır Lond- ra Guildhall İ niversitesi'nde sakJanan , 60 bin kitap, çeşit- li kayıtlar ve belgelerin yer al- dığı koleksiyonu müzenin te- melini oluşturacak. Millicent Fawcett koleksiyonunun bir kısmı, 2 yıl önce ünivesitede meydana gelen su baskını ne- deniyle tahrip olmuştu. Ocak ayından bu yana koleksiyo- nun olası bir tehlikeye karşı başka bir binaya taşınma ça- lışmalanna başlanmıştı. 5 mil- yon pounda malolması plan- lanan taşınma çalışmalan, bek- lenen tutan bürokratik engel- lemeleri sonucunda 8 milyon pounda çıkartılmıştı. Bu ne- denle müzenin kurulması ve koleksiyonun müzeye taşın- ması ya2a ertelendi. Yetkili- ler, varlıfından uzun süre ha- berdar olunmayan bu koleksi- yonun ilgi çekecegini belirti- yorlar. 400 yıllık koleksiyon yemek kitaplan, 17.yy cadı mahkeme kayıtlan, 18. yy be- bek bakımı kitaplan ve çeşit- li belgeler içeriyor. Diğer dik- kat çekici çalışma ise Josep- hine Butter koleksiyonu. Bu koleksiyonda da. 19. yy'da fa- hişeük, tüm dünyada çocuk tecavüzleri ile ilgili belgeler, gazete makaleleri yer alıyor. Favvcett koleksiyonunda ayn- ca Marymflstonecraft. Chor- lotte ve Emily Bronte, Geor- geEİiot, Virginia Woolfgibi ya- zarlann el yazısı ve birinci basım kitaplan yer alıyor. YapıKredi'deikincıperde... Kültür Servisi - Birinci bölümü 17 Mayıs'ta Grup Gündoğarken'in konseriyle başlayan Yapı Kredi Sanat Festivali "98. haziran konserleriyle devam ediyor. Festivalin haziran ayı programı, bu akşam Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu'nda, Türk müziğinin önde gelen bestecilerinden tlhan l smanbaş için düzenlenen 'İlhan Lsmanbaş ve Şairieri Gecesi' ile başhyor. 10 Haziran Çarşamba akşamı, klasik müziğin dâhi çocuğu olarak tanımlanan genç keman ustası Vanessa Mae konuk oluyor festivale. Üç yaşından bu yana keman çalan Mae. klasik Batı müzigine getirdiği yenilikçi bakışla tanınıyor. Mae. 'tekno-akustikfusion" sözleriyle nitelendirdigi müziğini 'klasikten daha yeni, poptan daha güçlü' olarak tanımlıyor. 11 Haziran akşamı festival kapsamında, kırk yıla yakın bir süredir Afrika'nın rirmik mirasını başanyla işleyen Randy VVeston'ı ağırlıyor Açıkhava Tiyarrosu. 1995 yıhnda çıkardığı 'TheSplendid Master Gnavva Muskian of İVfarocco' ile Dünya Müziği dalında Grammy ödülüne aday gösterilen NVeston, yaşayan en güçlü caz piyanist ve bestecilerinden biri olarak kabul ediliyor. 12 Hairan Cuma akşamı ise Anadolu pop müziğinin kurucularından Mogollar grubu Açıkhava Tiyatrosu'nda hayranlarıyla buluşuyor. Cahit Berkay, Engin Yörükoğlu, Taner Öngür ve Serhat Ersöz'den kurulu grup. son albümleri "30. Yıl'dan parçalann da yer alacağı bir konser verecek. 13 Haziran akşamı David Clyton-Thomas önderliğindeki The Blood, Sweat and Tears topluluğu konuk oluyar festivale. Gitar, davul \e bastan oluşan klasik rock foımasyonuna saksofon, trompet ve trombonu içeren nefeslileri katarak caz ve blues öğeleri ile rock'ın yeni bir sentezini oluşturmak amacıyla kurulan ve bu alanda başanlı örnekler veren topluluk. beş dalda Grammy ödülü sahibi. Açıkhava'da panflüt sesleri... 14 Haziran akşamı ise panflütün usta ismi George Zamfîr. topluluğuy la birlikte çıkıyor Istanbullu müzikseverin karşısına. Dini şarkıları, ninnileri ve cenazelerde söylenen parçalan. hatta insan sesini bile müzigiyle karşılayabilen Zamfir. Romen halk müziğini en mükemmel biçimde yorumlayan sanatçı olarak kabul ediliyor. Festival. 20 Haziran akşamı AKM Konser Salonu'nda yine bizden bir ustayı gündeme getiriyor. Haziran ayı konserleri. besteci, eğitmen ve yönetici Necil Kâzım Akses'in 90. yaşı onuruna düzenlenen \e Akses'in yapıtlarının seslendirıleceği saygı gecesi ile son buluyor. Yapı Kredi Sanat Festivali, on günlük kısa bir aradan sonra, 1 Temmuz'da başlayacak olan konserlerdizisiyle sürecek. Parliament'i Murray açü OZAN YAYMAN İZMİR - tzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakn ta- rafından düzenlenen "Par- u'ament Superband Jazz Festival '98". ünlü tenor saksofoncu David Mur- ray'in, big bandı ve Izmir Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde verdiği konser ile başladı. Geçen yıl da uluslarara- sı caz sanatçılannı konuk eden Izmir, yine caz dün- yasının önde gelen isim- lerinı ağırlıyor. "Parii- ament Superband Jazz Festival '98" programında David Murray'in yanı sı- ra Roberta Flack,Jamaala- deen Tacuma, Craig Har- ris, Burhan Oçal, Barba- ros Erköse ve Ray Char- les da yer alıyor. Izmir'de ilk kez geçen yıl düzenlenen festivalin ikincisi de yine büyük il- giyle başladı. Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'nda düzenlenen etkinliğin açı- lış konserinde sanatsever- ler caz müziğinin ritmiy- le coşkulu anlar yaşadı. David Murray. ilk kez Pa- ris'te gerçekleştirdiği ve büyük beğeni toplayan. caz ile klasik müziğin bir arada yorumlandığı kon- serinı, bu kez Izmirli mü- zikseverlere sunarak mü- zik kariyerine lzmir kon- serini de ekledi. "PaıüamentSuperband Jazz Festivaf '98"in ıIk kon- sennde sahne alan David Murray, klasik müzik ve cazı bir arada sunduğu konserinde, 65 kişilik mü- zisyen topluluğundan olu- şan, tenor saksofoncular- dan kurulu grubu ve İz- mir De\ let Senfoni Or- kestrası eşlik etti. Orkest- rada yer alan tenor sakso- fon sanatçılan da bireysel olarak yorumladıkları eser- lerde en az Da\ id Murray kadar beğeni topladı. Kon- serde orkestrayı. gelıştir- diği işaret dili> le Şef Law- rence Butch Morris yö- netti. Murray. yeni olarak adlandırdığı projesınde. Duke Ellington ve Billy Stranford ikilisinin eserle- rini yorumladı. Avangard cazı gelenek- sel unsurlarla birle^tiren David Murray genç yaşı- na rağmen Grammy. Jazz- par. Guttenheım Fellovvs- hip gibi önemli ödüllere sahip. Nânm Hikmet anılıyop • Kültür Servisi - Nâzım Hikmet, ölümünün 35. yılında bugün Işçi Partisi Avcılar llçe Örgütü'nde düzenlenecek olan bir toplantıyla anılıyor. Müzehher Va-Nu, tbrahim Balaban ve Seyit Nezir'in konuşmaçı olarak katılacağı toplantı saat 16.00'da başlayacak. • Anma toplantısında Bengi Öz. Nâzım Hikmet'in şiirlerini okuyacak. ardından Bekir Ünal akordion dinletisi sunacak. (509 54 01) Emre Kongar, AP-B Koleji'nde • Kültür Servisi - Yenibosna Ar-El Koleji Kültür ' Merkezi, tiyatro, bale. konserler ve uluslararası gösterilerin yanı sıra konferans programlanyla da etkinliklerini sürdürüyor. Etkinlikler kapsamında Emre Kongar. bugün saat 14.00'te Ar-El Koleji Kültür Merkezi'nde 'Cumhuriyetimizin 75. Yılında Türkiye - 21. Yüzyılda Türkiye' başlıklı bir konferans verecek. Montand'la ilgili yeni iddialar • Kültür Servisi r Fransız şarkıcı ve aktör Yves Montand'ın ölümünün 9. yılında Pere Lachaise Mezarlığı"ndaki mezan DNA testi için açıldı. 1991 yılında Aurore Drossart, Montand'ın kızı olduğunu iddia ederek mahkemeye başvurmuştu. Mahkemede de aile karşı çıksa da DNA testi yapılmasına karar verilmiş ve Paris'teki Pere Lachaise Mezarlığı'nda eşi Simone Sıgnoret ile birlikte yattığı mezardan çıkanlmıştı. Ancak geçen günlerde France Soir'da çıkan bir habere göre. sanatçının vücudu formaldehit ile mumyalandığı, dişlerinin kendine ait olmadığı ve testlerin yanlış çıkabileceği belirtildi. Sanatçının eşi gazeteye vaptığı açıklamada. araştırmacılan formaldehit kullandıklan için suçladı. Test sonuçlan ise 30 Haziran'a dek açıklanacak. Test sonuçlan olumlu çıkarsa Aurore Drossart, Montand'ın resmi mırasçısı olmaya hak kazanacak. BUGUN • AKSAMAT'ta saat 13.00 ve 17.30"da laser diskten Barbara Streisand dinlenebilir. • BORLSAN KLLTLTÎ \T SANAT MERKEZİ nde saat 11.00-13.00 arası Gönül Paçacf nın Klasik Türk Müziği Atölyesi. saat 14.00-16.00 arası Alaz Toker'in katıldığı '20. Yüzvil Orkestra Yönetmenleri Işığında Müzikte Yoruma Bakış", 15.00-17.00 arası Bora Ayanoğlu'nun Ritm Srüdvosu. 16.00-18.00 arası Sarp Maden ve Çağlayan Yıldız'ın katıldığı 'Caz Gitannda Yeni Akımlar' başlıklı atölyeler yer alıyor. 2. ULUSLARARASI BODRUM ÇfVRE FİMLERt FESTİVALİ BUGUN • OASIS C1NE MARINE'de saat 12.00'de Naomi Kavvase'nin yönettiği Suzaku. saat 15.00'te Nuri Bilge Ceylan'ın yönettiği Kasaba adlı filmler izlenebilir. • OASİS KÜLTLR MERKEZİ'nde saat 16.00-20.00 arası Yakoana, Kutuptan Kutuba. Dünya Raporu; Varolmanın Bedeli, Kampanya, Tambopata'ya Dönüş adlı kısa film ve belgeseller gösteriliyor. • BODRUM KALESİ'nde saat 21,30'da Ciro Cappellari'nin yönettiği Filamingo Zamanı adlı film gösteriliyor. YARIN • OASIS CINE MARINE'de saat 12.00'de Aleksandr Sokurov'un yönettiği Ana veOğul, saat 15.00'te Iara Lee'nin yönettiği Sentetik Hariar adlı filmler gösteriliyor. • OASIS SERGİ MEKÂNI'nda saat 15.00'te Hülya DeSerbilir'in çocuklarla yapacağı vvorkshop yeralıvor. • OASIS KÜLTÜR MERKEZI'nde 16.00-20.00 arası Çemobil Çanlan. Kırmızı ve Sivah. İlkçağ Yengeçleri, Hipopotam Muhabbeti, Geüşme Süriiyor adlı belgesel ve kısa filmler izlenebilir. • BODRLM KALESİ'nde saat 21.30'da Frıdrik Thor Frıdriksonun yönettiği Doğanın Çocuklan adlı film gösteriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle