Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 HAZİRAN 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Yekta Kara önümüzdeki sezon da dünya standartlanna uygun yapıtlar üreteceklerini söylüyor
'Biz evrensel sanat yapıyoruz'ESRA ALİÇAVUŞOĞHJ
Başan, alkış ve hüzünle kapadı bu yıl
perdelerini tstanbul Devlet Opera ve
Balesı... iDOB'un, büyük bir başanyla
Danimarka'da sahneledigi 'Carmen'
operasıylaaçtıgı sezon, son olarak 'Tos-
ca'da olaganüstü etkileyici bir perfor-
mans sergileyen primadonna Zehra Yü-
dız'ın çok genç yaşta ölümüyle sarsıl-
dı. Ancak her şeye karşın izleyıciler
temsılleri hiç aksamadan izleme olana-
gı buldular.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi. 5. As-
pendos Uluslararası Opera ve Bale Fes-
tivali kapsamında cumartesi günü daha
önce 1. Aspendos Festivali'nin açılışın-
da sergılenen G. Puccini'nin son opera-
sı olan 'Turandot'u sahneledi. Konuk or-
kestra şefi Ivan Anguelov'un yönettiği
operada Turandot rolü içın özel olarak
Metropolitan Opera"dan davet edılen ve
dünyanın 23 ülkesinde Turandot'u yo-
rumlamış olan Amerikalı soprano Cat-
herineKelly rol aldı. IDOB, yann akşam
da Aspendos'ta P.İ.Çaykovski'nin 'Uyu-
yan GüzeT balesıni de sahneleyecek.
IDOB Müdürü ve Genel Sanat Yönet-
meni Yekta Kara Aspendos Festivali'nin
henüz çok genç olmasına karşın bu sü-
re içinde çok büyük bir ihtiyacı karşı-
ladıgım belirtıyor. Aspendos Festiva-
li'nin uzun vadede ülkemizde de opera
turizminin gerçekleşmesine büyük kat-
kı sağlayacağını söyleyen Kara, yaban-
cı seyircının her geçen yıl artacagı gö-
rüşünde. 5. Aspendos Uluslararası Ope-
ra ve Bale Festıvali"nde 'Turandot' ve
'Uyuyan Güzel'in sahnelenmesinı ise
şöyle açıkhyor: " l/hıslararası bir festi-
valde Türkçe oynamamak gerekiyor. Biz
İstanbul Opera ve Balesi olarak Türkçe
oyunla hiç gitmedik Aspendos'a. Seyir-
cinin yüzde altmışından fazlası yabancı
ise orada bir Türk operası oj namak çok
doğru bir seçim olmayabilir. Ancak da-
ha uzun süreli bir festival olsa elbette
Türk bestecilerden de örnekler sahnele-
mek gerekir. Aspendos çok büyük bir me-
kân, bu mekânda zengin kadrolu, büyük
prodüksiyoniann yer alması zorunlu."
Batilı anlamda bir
repertuvar anlayışı
Yedi ay boyunca gösterilerini Istan-
bul'da Atatürk Kültür Merkezi'nde ke-
sintisiz olarak sahneleyen ÎDOB, tur-
nelerle birlikte toplam löOgösteriyi iz-
leyicilere sundu. Yekta Kara, bir sezon-
da 1-60 göstenyi izkyicitere sunroanın
Batı standartlannda da çok yüksek bir
rakam oldugunu söylüyor. "Biz eşza-
manlı olarak bir çok opera ve bale su-
nuyonız izleyicimize. Sadece bir yapıtı
sahneley ip, belli bir süre oynayıp, onu re-
pernnardan kaJdırmak yerine birçok
kez oynamayı yegliyoruz. famamen Ba-
tılı anlamda bir repertuvar anlayışımız
'L)u\anGüzel'-AgnesOaks,ThomasEdur 'Tosca'-Zehra Yıldız "Turandot'- Erol Uras
• Üç yıldır sezonu Danimarka'da açan İDOB, bu yıl 20 yapıtla, yaklaşık 150 bin kişinin
izlediği 160 gösteri gerçekleştirdi. Önümüzdeki dört ay içinde iki yurtdışı turne
düzenlemeyi planlayan IDOB, ekim ayında ise 'Cumhuriyet KonserlerT yapacak. Batilı
anlamda bir repertuvar anlayışıyla, dünya standartlanna uygun yapıtlar üretmek için
çalıştıklannı belirten Yekta Kara, kendi mekânlannı aşarak, sokaktaki insanı da içine alan
bir etkinlik yapmayı planlıyor.
var. Örneğin bu sezon boyunca
modern dans gösterisi> le birlikte
tam 20yapıt sergüemişiz. Bu hem
kadro hem de mekân açısından bi-
n son derece zoıiayan bir durum.
Gercektenbüyükbirözveriylebu
sistemi sürdürmeye çauşıyoruz.
Çünkü dünyanın bütün büyük
operalannda geçerli olan bu tür
repertuvar sistenudir."
Bu yıl yaklaşık 150 bin kişi ta-
rafından ızlenen gösterilerde bü-
tün opera ve bale çalışanlan tam
kadro olarak çalışmış. (stanbul-
lu sanatseverler tarafından büyük
ilgiyle karşılanangösterilerinbi-
letleri aylarönceden satılıyor. Iz-
leyicilerbilet bulmakta hayli zor-
lanıyor ancak bu durum opera ve
baleye gösterilen ilginin her ge-
çen gün arttığının da göstergesi.
Sezona yeni prodüksiyoniann
ilki G. Puccini'nin 'Tosca'sıyla
başlayan İDOB, Francesco Cı-
lea'nın 'Andriana Lecouvreur'u
ile sürdürdü. tstanbul Devlet Ope-
ra ve Balesi 'Gündoğarken' adlı
modern dans göstensı, uzun yıl-
lar sonra tekrar sahnelenen B.
Smetena'nın Satılmıs. Ntşanlı" operası
ve sezon sonunda klasik bale repertu-
vannın en görkemli yapıtlanndan biri
olan Çayko\ski'nin 'L'yuyanGüzel'ıy-
le yeni prodüksıyonlardizisini noktala-
dı. Bunun yanı sıra repertuvarlannda
yer alan ve seyircinin büyük ilgisini ka-
zandıgı için yerini koruyan yapıtlar da
İDOB Genel Sanat Yönetmeni ve Müdürü Yekta Kara.
sahnelenrne^Ptevam ettı. 'AidaVNa-
bucco'. 'Carmen'. 'Kral ve Ben'. 'Si-
hirli Flüt' ve 'Turandot'ta rekorseviye-
de temsıller yaptı IDOB. 'AMa', 'Car-
men', 'Kral ve Ben', "Sihirli Flüt' 40,
'Nabucco', 'Kuğu Gölü' ve "Turandof
30 kez izleyıcinin karşısına çıktı.
Tüm ekibin uzun soluklu \e özverili
çalıştıklannı vurguluyor Ka-
ra ve ekliyor: "Biz 38 yülık
bir kurumuz. İzieyk-i sadece
sahne Uzerindeki olavı izliyor.
Bunun gerisinde; sanatçılann
yanı sıra atölye çalışanlannın,
teknik ekibin ve idari perso-
nelin çok büy ük katkılan var.
İslanbul'a yaraşan yapımlar
sunmak için büyük emek ge-
rekiyor. Temsülerin bu say>
lara ulaşmış olması tamamen
profes.vonelce çahşıldığının en
büyük kanıtı. Sadece bir kaç
prodüksiyonla sezon geçirmek
bize göre değil. İDOB artik
belli kriterieri aştı."
Avrupa'nın bir çok ülke-
sinde rastlanılartm aksine
İDOB'un ızleyıcisinin büyük
çoğunluğunugençleroluştu-
ruyor. Aslında ülkemizde sık-
lıkla tartışılan opera ve bale-
nin gelecegine ilişkin en
önemli yanıt da izleyici sayı-
sı ve niteliğiy le verilmiş olu-
yorböylece. "Opera ve bale-
nin geleceğinin en büyük gü-
vvnccsini genç izleyici kitlesi
oluşturuyor. Geleceğe umutla bakıyo-
nım. Bunun temel nedeni de kuşkusuz
bu genç izleyici topluluğu. Onlar var ol-
duğu sürece, onlann beğenisine, çagdaş
taleplerine uygun prodüksiyonlar üret-
tiğimi/ sürece sanıyorum desteklerini
bizden esirgemiyecekler. Opera ve bale-
nin yannlan çok daha aydınhk olacak.
Hitchcockfllmleriyeniyorumlanylagündemde
Kültür Servisi-Alfred Hhchcockölümü-
nün on sekızınci yıiında Hollyvvood'da ye-
nıden keşfedilıyor. Bugünlerde 'düşlerdün-
yası'nın en gözde yönetmeni. Steven Spiel-
berg, James Cameron ya da Quentin Ta-
rantino değil; teknik dehası ve şüphe yarat-
ma konusundaki yeteneğıyle bir efsane ha-
line gelen Alfred Hitchock. Önümüzdeki
sezon en az altı Hitchcock klasiği yenı yo-
rumlanyla buluşacak ızleyicilerle.
llk olarak Michael Dougias ve Gvvyneth
Paltrovv'un başrollerini üstlendıklen 'APer-
fect Murder' gınyor göstenme. Fılmdekı
pek çok öğe 1954 yapımı 'Dial M for Mur-
der'la örtüşüyor. 'SapûV (1960), 'Öldüren
Hatıralar' (1945), 'Arka Pencere' (1954),
'39 Basamak' (1935) ve Kelepçeli Âşık'
(1955) yeniden çekilecek olan diğer film-
ler.
Filmlerin yeniden ele alınması Hollywo-
odu ikiye ayırdı. Kimıleri klasik Hıthchock
geriliminin modern sinema yöntemleriyle ye-
niden ele alınacak olmasının heyecanına ka-
pılırken. bir başka grup ünlü tngiliz yönet-
menin mezannda rahat bırakılması gerek-
tığini savunuyor. 1959 yapımı Hitchcock
ımzalı korku fılmi 'Gizli Teşkilat'ta rol al-
mıs, olan Martin Landau. "Kim bir Hitch-
cock fîlmini Hitchcock'tan daha hi çekebi-
lir ki? Bu eğilinıler sinema dünyasının arnk
>«ni hiçbir şey çıkartamadıgını gösteriyor"
yorumunu yaptı.
Bir de bu filmlerin dogrudan Hitchcock
yapıtlanndan yola çıkıp çıkmadığı tartış-
ması var. 'Dial IVf for .Vİurder' adlı filmde
kansını öldürtmenin yolunu arayan Ray Mil-
land rolünü canlandıran Michael Dougias,
Alfred Hitchcock ölümünün 18. vılında Holhvvood'da \eniden keşfediliyor.
'A Perfect Murder'ın Hitchcock'un filmi> -
le bir ılgisi olmadığını savunuyor. Dougias.
filmde Frederick Knott'un o>-unundan yo-
la çıkıldığını iddia edıyor. Öte yandan eleş-
tirmenler. filmde Hitchcock'tan yola çıkıl-
dığı konusundagörüşbirliğı içinde. Lzlaş-
tıklan bir başka nokta da büyük düşkınklı-
gı yaratan 'A Perfect Murder'ın Hitchcock'a
hiç birşey katmadığı ve orijinale göre çok
za>ıf bir yapım olduğu.
'Öldüren Hanralar' için de benzer tartış-
malar söz konusu. Ingrid Bergman'ın, am-
nezı hastalığına yakalanan hastası Gregor>
-
Peck'e âşık olan bir psikişatristi canlandır-
dığı fılmın yeni vapımciü Sidnev Shein-
berg. fılmı 'Öldüren Hatıralar'dan farklı
bir film olarak gösterme çabası ıçındc *"İki
film arasındaki tek ortak nokta. ortada bir
psiki\atrist \e amnezi hastasının olması."
Son olarak 'Benden Bu kadar" adlı fılmı
çeken Gus Van Sant ise çekeceğı 'Sapık'ta
dogrudan Hıtchcock'un volunu ızleyeceği-
ni söylÜNor. Filmde Mnce Vaughn ve Anne
Heche rol alacak. Gus Van Sant fıimle ılgı-
li olarak yaptığı açıklamada. Hitchcock hay-
ranlannın neden endışelendiğıni anlamadı-
gını, en ufak aynntıya dek orijinal filme
bağlı kalacağını söylüvor. 'Sapık'ın yeni
versıyonun tek farkı renkli çekilecek olma-
sı Hitchcock da filmi renkli çekmek iste-
mış. ancak sansür kurulunun bu durumda
kanlı sahnelerden daha çok etkilenecegini
düşünerek vazgeçmışti.
Ote yandan film şirketlen >aklaşıkelli yıl
önce Ingiltere'yi terk ederek Hollywood'a
>erleşen yönetmenın esrar ve ölüm kokan
sahnelennın bugün de salonlan dolduraca-
gına emınler. 'Arka Pencere'nın önümüz-
deki yıl Hitchcock'un yüzüncü dogum yı-
lına yetiştirilmesi bcklenıyor. Film aynca
attan düşerek felç kalan ünlü Superman yıl-
dızı Christopher Reeve için de gösterişlı bir
dönüş olacak Ree\e, filmde 'Arka Pence-
re'de James Stewart' m canlandırdığı, geçir-
dığı bir kaza nedeni>ledaıresine kapanmak
zorunda kalan ve dürbünle dışanyı gözler-
ken karşı apartmanda işlenen bir cinayetı fark
eden bir fotoğrafçıyı canlandıracak.
Geçen >ı! Hitchcock'un 'ÖlümKorkusu'
adlı Fılminin yeni yorumunu ızleyen James
Katz durumu değerlendınrken: "Hhchcock'u
vcnidcn çekiyoıiar, çünkü hâlâ ilgi u\andı-
n\or. Ancak hâlâ ilgi uvandıran filmleri ne-
den >enidençekmegereğidu\u>orlar?'' yo-
rumunu yapmıştı. Hitchcock'un da yeniden
yapımlara ilke olarak karşı olmadığını ha-
tırlatmaktavarar var. Sanatçı 1956 yıiında,
1934'te çektıği 'Çok Bilen Adam' adlı fil-
mıni venıden çekmiş. "Birincisi yetenekli
bir amatör. ildncisi de bir profes>r)nel tarafin-
dan çekildi" \orumunu yapmıştı.
Toulouse Ulusal Oda Orkestrası Aya İrini'de
Kültür Senisi - Toulouse Ulusal
Oda Orkestrası. 26. l luslararası İstan-
bul MüzikFesth'ali kapsamında bu ak-
şam saat 19.00'da Aya lrini Müze-
si'nde bir konser verecek. Şef Ender
Sakpınar'ın yöneteceği konsere Xavi-
er Phillips (viyolonsel) solist olarak
katılacak. Orkestra konserde Maurice
RaveLGabrid Faure,Camilk Saint-Sa-
ens, Jean Françak.JacquesCasterede,
Gabrid Pîerne v e Jean Yves Daniel- Le-
sur'ün vapıtlannı seslendirecek.
Louis Auriacombe tarafından 1953
yıiında kurulan Toulouse Ulusal Oda
Orkestrası, bugün dünyanın en iyı top-
luluklanndan biri olarak anılıyor. Sa-
dece yaylı çalgılardan oluşan, kadro-
sunda 12 müzisyen bulunan v e müzık
direktörlüğü ile şeflığıni Kemancı Ala-
in Moglia'nın yaptığı orkestra, konser
programlanna koşut olarak farklı çal-
gılarla da desteklenıyor.
Barok müzıkten günümüz yapıtla-
nna dek uzanan genış bir repertuvara
sahip olan Toulouse Ulusal Oda Orkest-
rası her yıl 80'den fazla konser venyor
ve orkestranın 30'dan fazla kaydı bu-
lunuyor. Konserlenne sık sık tanınmış
sanatçılan konuk eden orkestra, ulus-
lararası festivallere de katılıyor.
1953'ten 19Tedekorkestrayıyö-
neten Aunacombe'u GeorgesArmand.
Bojidar Bratoev v e Augustin Dumây
izlemiş. 1992 \ ılından bu yana göre-
vi Moglia üstlenıyor. Moglia. bir dö-
nem Pans Orkestrası'nın bırinci ke-
mancılığını üstlenmiş olmasının ya-
nısıra. Ensemble Intercontemporain
ile %e Jean-Claide Malgoire ile de ça-
lışmış.
Ankara Devlet Konsenatuvan'nın
pıv ano v e kompozisyon bölümlerinden
mezun olan Sakpınar. dört vıllık eğı-
tımini Paris'te sürdürdü. Dervaux.Fer-
rara ve Giulini gıbı ünlü şeflerle ça-
lıştı. Sakpınar. halen Türk çağdaş bes-
tecilerini kapsayan bir dizi kayıt pro-
jesi üzerinde çalışmakü.
Konsenn solısti olan Phillips. ulus-
lararası alanda birçok ödülün sahıbı.
Phillips. 1996 yıiında da Avrupa Kül-
tür Ödülü'nü kazandı. Phıllips'ın pı-
>anıst Hüse>in Sermet ile birlikte ka> -
dettığı bir CD'si de vavımlandı. Konserin solisti Ender Sakpınar, solist ise \arvier Phillips.
Elbette her şey bu kadar pembedeğil. Alt
vapıya ilişkin problemlerimiz var ama
bunlann iyi niyette çözülebileceğini dü-
şünüyorum."
Henüz çok genç olan Türk opera ve
balesi, 400 yıllık geçmişe sahip Batı
opera ve balesiyle kıyaslandığında on-
lardan hiç de geri kalmadıgını sahnele-
digi yapıtlann niteliğiyle gösteriyor.
"Biz henüz çok genç bir kurumuz.
400 yıllık geçmişle karşılaştınldığında
ne kadar az süredir bu işin içinde oldu-
ğumuzu görebiliriz. Bu kadar kısa bir sü-
re içinde, sıfır noktasından bugüne gel-
miş olmamızla gurur duv mamız gereki-
yor. Bunu başarmış başka bir ülke yok
dünv^da."
Üç Danimarka turnesi
Danimarka'ya üç kez çagnlan İDOB
ilk kez 1994'te 'Turandot'u sahneledi.
Ardından 'Salome* ve bu yıl 'Carmen'...
Yekta Kara, bu tür çağrılann laf olsun
diye yapılmadığını, uzun araştırmalar so-
nucunda bir ülkeye çağnldıklannı vur-
guluyor "Danimarka, seyirci beğenisi-
nin çok yüksek olduğu bir ülke. Çok ba-
şanlı prodüksivonlar izliyorlar. her şevi
görmüşier, talepleri çok > üksek._ Onla-
ra bir işi begendirmek çok zor. Ama sa-
nıyorum bu zoıiuğun üstesinden geldik.
Kaliteden emin olduktan sonra size çağ-
nda bulunuv orlar. Dostluk ya da hoşluk
olsun diye değil."
Yekta Kara. yurtiçi olduğu kadar yurt-
dışında da başan kazanmanın kendile-
ri için çok önemli oldugunu vurguluyor.
"Biz evrensel sanat üretiyoruz. Sadece
dört duvar arasına kapanarak işi çok
iyi yapöğımız iddiasıyla var olamavız.
Bunu uluslararası standartlara uygun bir
şekikle dünyaya göstermemiz gerekiyor.
Öte yandan opera ve baleyi ülke gene-
linde daha çok yaygmlaştırmak için de
elimizden gelen çabayı göstermek zo-
nındayız. Buna yönelik çabalarımız var
önümüzdeki sezon."
Doğu ve Günevdoğu Anadolu
turneteri, Eskişehir'de temsiller
İDOB. opera ve balenin ülke genelin-
de yaygınlaştınlması amacıyla sonbahar-
dan itibaren yurt genelinde Dogu ve
Güneydoğu Anadolu'yu da kapsayacak
tumeler düzenlemeyi planlıyor. Bunun
dışında yakın bölgelerde örneğin Eski-
şehir'de süreklilik içeren temsiller veri-
lecek. Buturnelerdüzenlenirken lstan-
bul'daki temsiller de aksatılmadan sü-
recek. Geçmiş yıllarda eleman sıkıntı-
sı n'edeniyİe sezon'içinde turnelere ye-
terince yer veremeyen İDOB, bu yıl ka-
zanılan yeni kadrolarla taze kan da sag-
lamış oldu.
İDOB önümüzdeki dört ay içinde iki
yurtdışı turne düzenlemeyi planlıyor.
Ekim ayında ise Cumhunyetin 75. yılı
kutlamalan çerçevesinde 'Cumhuriyet
^ ^ ^ ^ ^ Konserleri' yapacak. Yek-
^ ^ ^ ^ ^ ta Kara, kendi mekânlannı
aşarak, sokaktaki insanı da
içine alan bir etkinlik yap-
mayı planlıyor.
İDOB 1998-1999 sezo-
nunu Sefanan Ada'nın'\Ia-
vi Nokta'sıyla açacak. Bu,
'Mavi Nokta'nın tstan-
bul'daki ılk seslendirilişi
olacak. Ardından müzikal
çalışmalan bir süredir dev-
let sanatçısı Leyla Gencer
denetiminde sürdürülen
'İtalya'da bir Türk Opera-
sı' da seyirciyle buluşacak.
Yaratıcı kadronun tümünün
Italya'dan getirilecegi ope-
ranm orkestra. koro ve so-
listleri ise İDOB kadrosu
ile oluşturulacak. Esenn re-
jisör ve dekoratörü Ital-
ya'nın en önde gelen sa-
natçılanndan Pier Luigi Piz-
zi olacak. 'Carmina Bura-
na'yı balesiyle yapmayı
planlayan kurum. bunlann
yanı sıra sekiz tane daha
yeni prodüksıyona da imza
atacak. Bu kentte yaşayan
her kesimden her yaştan iz-
leyiciye hizmet sunmak zo-
runda olduklannı söyleyen
Kara; "Onlara opera ve ba-
leyi sevdirmek zorundayız.
Bu yüzden çokgeniş bir yel-
paze sunmak için çauşıyo-
ruz. Bizim repertuvanmız
tek boyutlu değil" diyor.
Çocuklara v e henüz ope-
ra ve baleyle tanışmamış iz-
leyicilere de olanak tanıyan
yapıtlara yer vermeye çalı-
şıyor İDOB. Ama bunu ger-
çekleştirirken kaliteden
ödün vermemeyi de en bü-
yük amaçlan olarak görüyor.
"Popüüzmin çukuruna düş-
memck gerekiyor. Tamamen
dünya standartlanna uygun
yapıtlar üretmek için çalışı-
yoruz. Vurtdışından getir-
diğimiz sanatçılann kalite-
sine büyük özen gösteriyo-
ruz."
Sponsorlann Türkiye'de
kalıcı işlere yatınm yapma-
lannın daha yararlı olacağı-
nı savunuyor Kara. Yurtdı-
şından getirilen yabancı
gruplara yönelik harcama-
ların yanı sıra Türk sanatı-
na ve Türk sanatçılanna yö-
nelik kalıcı çalışmalara kat-
kıda bulunmalan gerektiği-
ni de ekliyor sözlerine.
Nicole Kidman
tiyatro sahnesinde
• Harrison Ford,
han Reıtman'ın
yönetmenligıni yaptığı
'6 Gün 7 Gece' adlı
filmde Anne Heche vf
David Schvvimmer'la
birlikte rol alıyor. Bir
uçak kazasından sonra
kurrulan iki yolcunun
başından geçenleri
konu eden film,
agustos ayında
Fransa'da gösterime
gırecek.
• Martin
Campbell. Antonio
Banderas, Anthony
Hopkins ve Cathenne
Zeta- Jones'un
başrolleri paylaştıklan
'Zorro'nun Maskesi'
adlı fılmin çekimlerini
tamamladı. Film
önümüzdeki sezon
izlenebilecek.
• Nicole Kidman
tiyatro sahnesinde ..
Avustralya dogumlu
sanatçı, eylül ayında
Londra Covent
Garden'daki Donmar
NVarehouse
tiyatrosunda 'The Blue
Room' adlı oyunda rol
alacak. Schnitzler'in
sahneye koydugu
oyunun yazan David
Hare.
• Treat vvilliams.
uzun bir aradan sonra
'Okyanusta BirÇığlık'
adlı filmle
beyazperdeye geri
döndü. Yönetmenliğini
Stephen Sommers'in
yaptığı filmde
Williams'ın yanı sıra
Famke Janssen ve
Anthony Heald rol
alıyorlar.
• Jeanne
MoreaU, Serge
Elleinstein'ın kasım
ayında çekimlerine
başlanacak olan ilk
uzun metrajlı filmi
'Perdıdo'da rol alacak.
• Steven
Spielberg, yeni
fılminin senaryosunu
Arthur Golden'ın
'Memoires d'une
geisha' adlı yapıtından
yola çıkarak
oluşturacak. Yapıt. 9
yaşında köle olarak
satılan küçük bir Japon
kızın öyküsünü
anlatıyor.
• Bob Dylan m
oğullan sanat
dünyasmda
ısimlerinden söz
ettirmeye başladılar.
'VVallflovvers' isimli
albümüyle iki Grammy
ödülü kazanan
Jacob'dan sonra Jesse
Dylan da sinema
yönetmenliğine
soyundu. Jesse. Steven
Spielberg'ün şirketi
Dreamworks için 'The
House of the Dead'
adlı bir film çekecek
Jesse'in projeleri
arasmda Columbia
Film Şirketi için
çekecegi 'Newerwhere'
isimli bir çalışma ve
Evel Knievel'in
yaşamını konu alacak
bir film yer alıyor,
• Ewan
MCCregor. bir ay
sonra Irlanda'da
çekimlerine başlanatak
olan 'Nora' adlı fitrr.de
rol alacak. Pat
Murphy'nin
senaryosunu yazıp
yöneteceği filmde
Susan Lynch de rol
alacak.
• Charlie
Chaplin'in torunuve
Michael Chaplin'in
kızı Carmen Chaplir
yönetmen Stephane
Giusti'nin Barselona'da
çektıği yeni filmınde
başrol oynuyor.
'Pourquoı pas?" isimli
filmde dıger önemli
rollerı Johnny Hallyday
ve Assumpta Serna
üstlenıyorlar
• Jennlfer Jason
Leigh. ılk kez bir
Broadvvay müzikalinde
başrol oynayacak.
Leigh. 'Cabaref adlı
müzıkalde Natasha
Richardson'dan boşalan
rolü ağustos başında
devralacak
• Barbara
Slnatra, kısa bir >ıire
önce şitırdığı kocası
Frank Sınatra için bir
sergı açtı. Los
Angeles'la açılan
sergıde sanatçının
resımleri ve çeşitlı
eşyalan sergilenıyor.
• Nikita
Michalkov, Rus
sinemasıyla ılgılı umut
verici açıklamalarda
bulundu. Rus
Sinemacılar Birligı
Başkanı Michalkov.
1996yılında
ülkelerinde 20 film
üretilmişken. bu
sayının 1997 yıiında
53'eçıktığını. 1998 yılı
içinde 70 filme
ulaşmayı
hedeflediklerini belırtti.
• Brad Pİtt, Yedi
isimli filmınde rol
aldığı yönetmen David
Fincher'ın yeni filmi
'Fight Club'da da
başrolü üstlenıyor.
Filmde. Edvvard Norton
ve Helena Bonham
Carterda ro! alıyorlar.
• Cörevimiz
Tehlike 2 > ı John
Woo yönetecek. Birincı
filmin devamı
niteliğinde olmaktan
çok benzeri olacağı
söylenen filmin başrol
oyuncusu \e yapımcısı
y ine Tom Cruise.
• Liz Taylor, film
setlerine geri dönüyor.
Dürrenmatt'ın
romanından yola
çıkarak senaryosunu
JohıjSasano'nun
yazdığı filmin
yönetmenliğini büyük
bir ihtimalle Arthur
Penn üstlenecek.
Filmin çekimlerine
sonbaharda başlanacak.
• Macaulay
Culkin anık büyüdü.
Holly\vood'un çocuk
yıldızı olarak ünlenen
Culkm. 'Party
Monstar' adlı filmde
homoseksüel katil
Michael Alig'i
canlandıracak.
Culkin'in bir sonraki
filmi içın de anlaşma
yaptığı belirtiliyor.
Filmin adı "The Body
Piercer'
• Kate vvinslet,
Jane Campion'un
yönetmenliğini
üstleneceği "Holy
Smoke' adlı
filmde rol alıyor.
Bu ay çekimlerine
başlanan film. bir aşk
öyküsünü konu
ediyor.