18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23HAZİRAN1998SALI HABERLER İllkede Gündem'in bombalanması • İSTANBUL (AıNKA)- Basın Konseyi, Ülkede Gündem gazetesinin Batman bürosunun bombalanmasını kınadı. Basın Konseyi Genel Sekreteri Nilüfer Yalçın yaptığı yazılı açıklamada, gazete bürosuna bomba atan zıhniyetın, ıletişim özgürlüğü, insan haklan vedemokrasiyi hazmedemeyen zihniyet olduğunu vurguladı. Açıklamada. "Bilınmelidir ki geçmişte de bu tür saldırgan tutumlarla medya sindirilmek istenmiştir, ancak basanya ulaşmamjştır" denildi. Denizkurdu-98 tatöikati • LEFKOŞA(AA)- Denizkurdu-98 tatbikatı kapsamında, Gazimagosa Limanf nı ziyaret eden Fatih fîrkateyTii, Piyale Paşa muhribi ve iki denizaltı dün KKTC'den a>Tildı. Gemiler, 17 Haziran Çarşamba günü, Gazimagosa Limanı'na demiratmıştı. Tatbikat kapsamında. aynı gün Gime Limanı'nı ziyaret eden 3 hücumbotla iki denizallı da önceki gün demiralmıştı. Helikopter duştu ı ANKARA (AA)- Ankara Büyükşehir Belediyesi'nın Belko işletmesıne ait Bel-206 Jet-Ranger tıpı 1980 model ve pilot Yüksel Koçar yönetimindeki helikopter, kalkışı sırasında yükselemeyerek piste düştü. Ankara'yı tanıtıcı bir belgesel film çekimi için kullanılacak helikopterde yönetmen Ceylan Ede ve kameraman Ömer Faruk Karacan'ın da bulunduğu öğrenildi. Hafif yaralanan yönetmen Ede. Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne kaldınlırken pilot Koçkar ise olayın nedeni konusunda herhangi bir açıklama yapmadı. Sezgin Polonya'ya gitti • ANKARA (AA) - Başbakan Yafidımcısı ve Milli Savunma Bakanı tsmet Sezgin, resmi ziyaret için özel bir uçakla Polonya"ya gitti. lsmet Sezgin, hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, iki ülke arasında var olan potansiyelin her alanda işbirliğine dÖnüştürülmesinin ortak bir arzu olduğunu belirtti. Sezgin, Türkiye'nin, NATO'nun genişlemesi kapsamında da Polonya'yı bir an önce müttefikler arasında görmek istediğini kaydetri. • Büyükelçiler GAP'ta • ŞANLIURFA(AA)- Avusturya ve Belçika'mn Ankara büyükelçileri Raph Scheider ile Alexis Brouhns, GAP'ta inceleme yapmak ve görüşmelerde bulunmak üzere Şanlıurfa'ya geldiler. GAP ile ülkelerinin yakından ilgilendiğini vurgulayan büyükelçiler. bölgede gerek kamu gerekse özel sektör yatınmlan için işbirliği yapmayı amaçladıklannı kaydettiler. Sapık ve cüppeye gözaltı • NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Nevşehir ve Hacıbektaş ilçesinde sank ve cüppeyle gezen 2 kışi gözaltına alındı. Nevşehir Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, Yenimahalle semtindeki Fatma Hatun Kardeşseven Camii yanında seyyar satıcılıîc yapan Ali Göğüş'ü (23) sank ve cüppeli olarak yakaladı. Hacıbektaş ilçesinin Killik köyü yakınlanndaki Çilehane mevkiinde de sank ve cüppeyie gezen Yücel Savaş (30) adlı şahıs, bölgede devriye görevi yapan jandarmalar tarafından vakalandı. Cumhurbaşkanının 5 yıllık bir süre için iki turlu yöntemle halk tarafından seçilmesi düşüncesini dile getirdi yetkisiistediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur- başkanı Süleyman Demirel. sivası sistemin da- ha iyi işlemesı için yapılabilecek düzenlemele- re işaret ederken, cumhurbaşkanına parlamen- toyu fesih yetkisi \erilmesini istedi. Cumhur- başkanımn 5 yıllık bir süre için iki turlu >ön- temle halk tarafından seçilmesi düşüncesini di- le getiren Demirel, yerel seçimlerin de iki tur- lu yapılması gerektiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Demirel. Ankara Genç Işa- damlan Derneği'ncedüzenlenen "Yönetim Sis- temleri. Türkiye'de Yapılması Gereken fdari Düzenlemeler, Devletin Yeniden Örgiitlenmesi" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkı- ye'nin laik, demokratik olarak ayakta durması gerektiğini söyledı. "Türkiye'nin hiriik içinde yoluna devam etmesi buna bağhdır" dıyen De- mirel. huzur. dırlik. düzen ve bölünmez bütün- lüğe sahıp çıkılmazsa. dığer sorunlann çözüle- meyeceğini söyledi. Türk ekonomisının kabuğunu kırdığını, Türk ginşimcisınin dünya ile bütünleşmede öncü ro- lü oynadığını kaydeden Demirel. "Ekonomide küreseüeşmenin bir ideoloji degil. bir olgu oMu- ğunu Türk girişimctsi çok iyi anlamışbr" görü- şünü dile getirdi. Güdümlü olmak yerine de- mokratik; hissi ve yıkıcı olmak yerine de yapı- cı olmayı öneren Demirel şöyle konuşru: "Bu toplantıda dile gcfirdiğiniz konuşma, hissi ve tahrip edici olmava yakındır. Bu tarnşına siva- setçüerlede vardır ama.. ileriye götürülürse hal- kı da rahatsız edivor. Halk. çaresi olmavan reçe- teleri kabul etmez. Halka çare teklif ediyorsamz, tutariı olmalıdır. "Kokmuş sıstem. çöksün de kurtaralım' arayışı olmaz. Alünda kahrsınız." Parlamentonun hükümet çıkaramadığı ve hü- kümetlerın 8-10 ayda bir değiştiğı zamanlarda sıkıntılann var olduğunu anlatan Demirel, bu durumda, dığer ülkelenn ırtifaklarla sorunlan- nı çözdüklennı söyledı. Demırel. ıttifak halin- de seçime gidilmesi durumunda halkın kımın başbakan olacağını bılmesı gerektiğini belirte- rek. "Bu olmazsa halkın sisteme olan gfiveni sarsüıyor'" dedi. Konuşmasında başkanlık sis- temine de değinen Demirel, bu durumda baş- bakan arama külfetinin ortadan kalkacağını ifa- de ederek, "Cumhurbaskaıu- başbakaıun seçj- mi, netfcede halkın oyu ileoluyor. lpi halkın eün- de olan bir durum meydana geliyor" diye ko- nuştu. Demirel, 65 milyonluk Türkiye'de "a- dem-i merkeziyetçiliğe'" gitmek gerektiğini ifa- de ederken. "Eyalet sistemine mi gidiyoruz, Tür- kiye bölünecek mi.. kuşkulanndan kurtuuna- mızlazun" görüşünü dile getirdi. Mahallı idare seçimlerinin mutlaka iki turlu yapılması gerektiğini ıfadeeden Cumhurbaşka- nı, "Çünkü yüzde 21-22 o\ aJan belediye baş- kanlan halkın çoğunluğunu arkalannda hisse- dememektedûier. Beledive başkanlannın mut- laka halkın yüzde 50'sinden fazlasının desteği- ni arkalannda hissetmeleri gerekmektedir" di- ye konuştu. Demırel. cumhurbaşkanının halk tarafmdan seçilmesi durumunda da seçimin iki turlu ya- pılması, cumhurbaşkanının da 7 yıl olan görev süresinin 5 yıla çekılmesı gerektiğini söyledı. Demirel, "*Parlamentoyu fesih müessesesi işler hale getirilerek. anayasal geleneğimize uygun bir şeldlde bu yetki cumhurbaşkanına verilme- lidir" dedı. Susutiuk yenibvrşeyyok DYP Şanburfa MiDetvekili Sedat Edip Bucak ile eski Özel Harekât Dairesi Başkamekiü Ibrahim Şahin'in de aralannda bulunduğu 15 sanıklı Susuriuk davasına devam edildi. Dokunulmazlığı kaldınlan Bucak, rahatsızüğııu belgeleyen bir rapor; tbrahim Şahin de "can güvenliğTni gerekçe gösteren dilekçe göndererek duruşmaya katılmadı. Her iki saıuğın duruşmalardan vareste tutulma istemleri reddedildi. İstanbul 6 No'lu DGM'de görülen davava uvuşturucu kacakçılığı davasından turuklu sanık \aşar Öz, özel timde görevli polis memurian Avhan Çarkın. Oğuz Yörulmaz. Ercan Erso>, Ayhan Akça, Zha Bandırmalıoglu, Sanjer'de öldürülen Ömer Lütfu Topal'ın iş ortaklan Ali Fevzi Bir ve Sami Hoştan ile Bucak'ın şoförü Abdülgani Kızılkaya kâbldı. IMahkeme heyeti, duruşmayı 10 Ağiıstos'a erteledi. (Fotoğraf: KEREM 1LGAZ) Türkiye'deki gelişmelerin, solda daha güçlü bir işbirliğini zorunlu kıldığı bildirildi Solda seçiııı ışbirliği tarbşıldıİstanbul Haber Servisi - Sol partıler arasındaki iletişimin ve ışbirliginin sağlanj *. temeller ûzerine oturtulması ve gelişririlmesi gerektiği savunularak "Türkiye'deld gelişmeler, solda daha sıkı bir güçbirligini zorunlu kılıyor" denildi. Banş Partisi (BP) istanbul ll Örgütü'nce düzenlenen "Demokrasi, Cumhuriyet, Sol ve Seçim İşbirliği r ' konulu söyleşi önceki gün BP M Merkezi'nde yapıldı. CHP tl Başkan Yardımcısı Orhan Duran, partisinin seçimde işbirliğınin karşısında olmadığını. fakat, işbirliginin koşullannın iyi belirlenmesi gerektiğini söyledi. Duran "Sol partilerin birbirlcrini yemeyi bırakarak sağ kanatta giderek artan köktendinci akımın üzerine gjtmesi gereldyor'' dedi. Bîriik tartışılsın' Duran, solun, ülkeyi daha iyi bir noktaya getirmek için mutlaka iktidan ele geçirmesi gerektiğini belirtti. ÖDP ll Yönetim Kurulu üyesi Hasan San da solda birlik toplantılannın daha sık yapılması gerektiğini belirterek "CHPeUndeki giicü yeterince kullanmıyor. Fakat CHP içinde çok bâşanh çalışmalar >apanlar da var" diye konuştu. BP 11 Başkanı Mahmut Ali Kaşifoğlu ise Türkiye'de çoğulculuğu siyasete taşımak gerektiğini söyledi. Kaşifoğlu "Bizim oy kaygunız yok. Ama banştan w '• ' * gidişaftan yana kaygıbyız" şeklınde konuştu. Demokrasi veBanşPartisi(DBP)ll Başkanı Fehinı Işjjc da, ülkede birajeyJeri değiştirecek en büyük gücün CHP'nın elinde olduğunu söyleyerek şimdiki hükümetın haJkın iradesini yansıtınadığını ifade etti.-v Emeğin Partisi (EMEP) II ' Başkanı Mehmet Kınçaslan ise sol ittifaklan yalnız solculukta değil, taleplerde de birleştirmek gerektiğini savundu. CHP Cenel Başkanı Baykal, yüzde 20 zamma razı olmayacaklarını söyledi Memur maaşlannda son haftaANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. memur maaşlanna yapıl- ması öngörülen zam ora- nının enflasyona göre be- lirlenmesi gerektiğini belirterek "Hükumet yüzde 20 emıtvakish le bu işi kap«tamaz" dedi. Baykal, TBMM Araştirma Komisyo- nu'nun Genel Kurul Salonu ile iîgili olarak hazırladıgı raporia ilgili adli mekanizmanın bir an önce işletilmesi gerektiğini vurgula- dı. Baykal, Cumhuriyet'e yaptığı değerlen- dirmede, memur maaş zammı konusunda son haftaya girildiğini vurgulayarak son bir aydır konuyu sürekli gündemde tutmaya gayret ettiklerini, kamuoyunun da büyük il- gi gösterdiğini kaydetti. Baykal şu görüşle- ri dile getirdi: "Yapdan taroşaıalar tsığında öyle yüzde 20 crvannda bir arnşla idare etmenin müm- kün olmadığı artık anlaşilmıştır. Bunu orta- ya koymajı başardık diye düşünüyorum. Hükümet öyte yüzde 20 emrivakisiyk bu işi kapatamaz. Enflasyon oram ve önümüzde- ki döneme ilişkin değerlendirmeler bunu açıkça ortaya koyuyor. Enflasvonun alanda memum ezdirmek niyetinde değflierse cid- di bir arüş vermek zorundalar. Umuyorum hükümet kendi içinde de bunu yeniden bir değerlendirmeye tabi rutacaktır. 1 Tem- muz'da ilan edilmesi beklenen ücret arüSL enflaşyon karşısında anlamlı birdüzejdeor- taya çıkacakür" Çok partili komisyon Baykal, gelecek hafta görüşülecek önem- lı bir konunun da TBMM Araştırma Ko- misyonu'nca hazırlanan genel kuruJ salonu raporu olduğunu anımsattı. Komisyonun TBMM Başkanlığı'nı isim- lerle birîikte suçlu bulduğuna dikkat çeken Baykal, bunun siyasi bir suçlama olmadığı- nı belirtti. Baykal, "Bu çok partili bir komis- yon. Öyle parti tercihine göre snasi bir suç- bma olmadığı anlaşuryıtr. İlk kez TBMM'de böyle bir olayın >apıldığL bütiin partilerin temsilcüerinden oluşan bir komisyonb tes- pit cdiliyor. Bu cumhuriyet tarihinin en önemli obyıdır'' diye konuştu. Araşürma raporunun biran önce savcılığa gönderilroe- si gerektiğini belirten Baykal, kamırvieda- nıru yaralayan bir durum oluştuğunu, par- lamentonun konuya sahip çıktıgmı kamu- oyuna göstermesi açısından adli mekaniz- manın işletilmesi gerektiğini söyledi. Baykal, önce teknik koşullann yerine ge- tirilmesı gerektiğini belirtti. TBMM Başkanı Hikmet Çetin de yeni genel kurul salonunun açılmasıy la ilgili ola- rak Cumhuriyet'in soruiannı yanıtlarken "Salonda baa eksikh'lder olduğu açık. Bun- lan bir kayıt, dipnot koyarak anaylayabiii- rim. Ancak bunun hukuki geçeruiiği var mı yok mu baktyorum" dedi. Çetin, Meclis Genel Kurul Salonu'nun yenilenmesi ile ilgili usulsüzlük iddialannı araştıran komisyon raporunu Ankara Cum- huriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Çetin, Buigaristan gezisi için İstanbul*a hareke- tinden önce konuya ilişkin başkanlık yazı- sını imzatadı. Rapor, ekleriyle birîikte Çe- tin'in imzasını taşıyan bir üst yazıyla öğle- den sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na iletildi. Meclis Araştırma Komisyonu raporunda, genel kurul salonunun yenilen- mesi ile ilgili usulsüzlük iddialan konusun- da eski TBMM Başkanı Mustafa KaleralL dönemin Genel Sekreteri Necdet Basa. Ge- nel Sekreter Yardımcısı Fahri Köprülü. Tek- nik Daire Başkanı MehmetMısırh ile döne- min Emlak Konut Genel Müdürü ve diğer yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulması kararlaşünlmıştı. SIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR Türkiye, dört bir yandan kuşa- tılmış olmanın sıkıntısını yaşıyor. Fransa'da Ermeni tasansı, Car- diff'teYunan engeh, Kıbns'a yer- leştirilecek S-300 füzeleri, 25 Haziran'da toplanacak Avrupa Konseyi PariamerrterterAsamb- lesi'nde gündeme getirilmesi beklenen "KürtKonferansı" son. dönemde baş ağntan sorunlar- dan bazılan. Buna Suriye, Iran, Kafkaslar ve Rusya ile ilişkiler eklenince daha da sıkıntı verici birtablo çıkıyor ortaya. Bütün bu manzaraya, siya- setteki tıkanıklık, düşünceye yö- nelik yargı karariarı ve tutukla- malar da eklenince, işlerin gide- rek zoriaştığını söyfemek abart- ma sayılmaz. Böyle bir tabloyla yüz yüze bulunan siyasi seçkin- ler, yani parti liderieri ne yapı- yoriar dersiniz? Içeride kuru sı- kı demeçler, şoven-milliyetçiliği okşayan açıklamalar dışında, ciddi bir çaba göstermiyorlar. Mesut Yılmaz-Deniz Baykal zirvesinın yarattığı sonuç, bütün bu tablo içinde ne anlam rfade ediyor? Baykal, Mesut Yılmaz'ı Nisan 1999'da zoraki bir seçime Sosyal Demokrasinin Krizi "ikna etmekten çok mutlu. Me- sut Yılmaz ise, CHP çelmelerin- den bir süre kendini kurtardığı için rahatfamış gözüküyor. İki li- derin erken seçim karan, hemen bütün çevrelerde endişeyle kar- şılanıyor. Örneğin, şimdiki seçim kanu- nuyla seçime gitmenin tabloyu değiştirmeyeceği kamuoyu yoklamalarından anlaşılıyor. Ya- ni 1999 seçimleri -bugünkü manzara değişmezse- yeni bir siyasi kriz yaratmaya hazır gö- rünüyor. Yeni bir DYP-FP koalis- yonu ihtimali, şimdiden iç den- geleri tamamen altüst edebile- cek bir sonuç olarak kabul edi- liyor. Baykal-Yılmaz görüşmesi, seçim yasasında bir değişiklik içeriyor mu? Buna ait bir haber işitmedik. Deniz Baykal, sosyal demok- rat bir lider olduğu iddiasında. Geçen gün DTP lideri Hüsa- mettin Cindoruk, ilginç bir açıklama yaptı. Dedi ki, Ragıp Duran'ı hapse gönderen yasa- lan, yani düşünce özgürlüğüne yönelik yasalan çıkaracağımızı koalisyon protokolüne yazmış- tık. Bu iki lider, neden böyle bir değişiklik üzerinde anlaşmıyor- lar ve protokollerine yazmıyorlar. Cindoruk gibi muhafazakâr bir liderin bile, "düşünceye özgür- lük" konusunda adım atılmasını istediği koşullarda Baykal ne- den sessiz kalıyor? Meclıs'te hükümet tasansı olarak gün- demde bekleyen küçük bir de- ğişiklik önerisi, Baykal'ın ilgisini çekmiyor ve böyle bir tasanyı yasalaştırmak için kılını kıpırdat- mıyor. Türkiye'de bütün siyasi akım- ların kriz içinde olduğu gerçek. Ancak solun ve özellikle sosyal demokrasinin krizi iseoJağanüs- tü boyutlarda. Demokrasi, insan haklan veözgüriükleronlann ne- redeyse ilgi alanının dışına çık- mış durumda. Türkiye'nin kuşa- tılmış ruh haline bir çıkış yolu gösteremedikleri gibi, yükselen milliyetçi dalganın peşinetakıla- rak prim toplayacaklannı sanı- yorlar. Avrupa Biriiği'ne giriş süreci, Türkiye'nin önlem almasını ge- rektirecek bir yığın sorun birikti- riyor. Örneğin, eylülde Alman- ya'da iktidara gelmesi beklenen sosyal demokratlarla ilişkiler ne boyutlarda? Türkiye'deki sosyal demokrat partiler böyle bir so- nuca ne kadar hazıriıklılar? Çün- kü Fransa, Ingirtere veABD gibi Batı'nın güçlü devletleri, Türki- ye'nin bu sürece dahil edilme- sinden yana açık tavır alıyoriar. Burada yaplması gereken, on- lann ellerini güçlendirecek, yeni adımlaratmak. Meclis'te bekle- yen Türk Ceza Yasası'nın birkaç maddesinde iyileştirmeler ön- gören tasan, bir tutamak olabi- lir. Yann Almanya'da sosyal de- mokratlann iktidara gelmesiyle birîikte, Türkiye özgürlükler ko- nusunda daha da zorlanacak. Çünkü onlar bu konuda daha eleştirel ve dikkatli bir tutum alı- yorlar. Alman sosyal demokratlan, Türkiye'nin sürece dahil edilme- sini isteyen en etkili siyasi güç- lerden. Ama koşullan olduğu da bir gerçek. Türkiye'ye haydi di- yecekler ve demokrasi paketle- rini açması için geçmişten daha fazla zoriayacaklar. Deniz Bay- kal, Almanya'daki sosyal de- mokrat kardeş partinin liderine o zaman ne diyecek? Bu yasa- lann çıkması için gayret göster- diğini iddia edebilir mi? Zaten etse, şu andaki tasan Meclis'ten bir saat içinde geçebilir. Ama yapmıyor. Böyle sosyal demokrasi olur mu? Yann seçim meydanlann- da, hangi temalaıia milletin kar- şısına çıkacaklar? özgürlükler- den söz edecekler mi? Ettikleri zaman ne kadar inandıncı ola- caklar? Türkiye'desiyasi kimlik krizte- ri yaşanıyor. Ne liberali liberal, ne sosyal demokratı sosyal de- mokrat olan garip bir parlamen- ter rejim içinde yaşıyoruz. Si- yasetçiler dışanya kızıp içeride şaşkınlık üretmekten öteye gidemiyorlar. Yerel Demokrasi Programı Türkiye KEÎ ülkelerine model ARMETŞEFİK TRABZON - Avrupa Konseyi ve Trabzon Valı- liği'nin işbirlığıyle Avru- pa Konseyi Yerel Demok- rasi Programı - Yerel Özerklik Şartı Konferansı toplandı. Karadenız çevre- sinde Avrupa Konseyi'ne yeni gıren Türkiye ile bir- îikte yedi ülkenın katıldığı konferansta, Avrupa Kon- seyi yerel özerklik şartı. yeni üye olan ülkelenn bu şarta uyumu ve Türki- ye'nın bu ülkeler için bir model olup olmayacağı tartışılacak. Konferansın ılk günün- de, Avrupa Konseyi'ne üye bütün ülkeler için stan- dart bir yerel yönetim mo- delinin belirlenmesinin yanlış sonuçlar doğuraca- ğı. her ülkenin kendı ko- şullanna göre bu şartı ya- şama geçirmesinin daha doğru bir yol olacağı vur- gulandı. Dün başjayan ve yann sona erecek konferansa, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri adına Yerel De- mokrası Programı Uygu- lama Bölüm Başkanı Ek- hart Müller, Trabzon Vali- sı ve Avrupa Konseyi Ye- rel Yönetimler Türk Dele- gasyonu Başkanı fsmet Gürbüz Civelek. Gürcis- tan'a bağlı Acaristan Öz- erk Cumhuriyeti Cumhur- başkanı Aslan Abaşidze , Avrupa Konseyi uzmanla- rı, Buigaristan. Ermenis- tan, Gürcistan. Moldova. Romanya. L'krayna, Rus- ya ve Türkiye'den delege- lerkatıldı. Türkiye örnek ülke Açılış konuşmasını ya- pan Avrupa Konseyi Yerel Demokrasi Programı Uy- gulama Bölüm Başkanı Ekkhart Müller, demokra- sinin en önemli unsurunun tabandan katılım olduğu- nu, özellikle Atatürk Tür- kiye'sinin Orta ve Doğu Avrupa ülkelerindekı yerel yönetimler için iyi bir ör- nek oluşturabıleceğini söyledi. Avrupa Konse- yi'ne aday olan ve üye olan ülkelerin mutlaka yerel Özerklik Şartı'nı ımzala- ması ve uygulaması gerek- tiğini belirten Müller. Do- ğu ve Orta Avrupa ülkele- rini kastederek şunlan söy- ledi: "Merkezi yapıdan ade- mi merkezi >apı\a geçmek zor ve zaman alabilir. Bu- rada dikkatli bir vol i/le- mek durumundayız. Barı Avnıpa'nın modelini do- ğuya uvgulamada ciddiso- nuçlar olabilir. Sorunlar olübilir. Çünkü bu ülkele- nn vapılan farklıdır. Tür- kiye'nin jeopoiirjği \e ken- dinden özgü gelişmesi bu ülkeler için ilginç örnek oluşturacaknr." Acanstan Özerk Bölge- si Cumhurbaşkanı Aslan Abaşidze de büyük siyasal değışimlerin olduğu coğ- rafyada yerel düzeyde öz yönetımlerin ışlemediğini, çünkü kendi kendine yö- netim geleneğınin olmadı- ğını söyledi. Abaşidze, Gürcistan'ı örnek vererek "Abhazya, Güne> Osetva sorunu çö- zülmeden siizgelimi Gür- cistan'da verel düze> de ge- lişme beklemek \anlış oiur. Ancak biz buna rağmen Acara'da iyi bir model oluşturmaya çalışıvoruz" dedi. Üniter yapı Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Komitesi Türk Delegasyonu Başkanı ve Trabzon Valisi lsmet Gür- büz Civelek de "Türkiye yerel demokraside nereye kadargidilirseorava kadar gitmek istemektedir. An- cak bunun bir şarb vardır. O da Türkiye'nin üniter bir devlet olarak kalmash dır. Hem yerellik ve hem üniteriiğin kesinükle birbi- riv le uvum içinde geleceği- neinannoruz" diye konuş- tu. Toplantıda konuşan Trabzon Belediye Başkanı • Asım Aykan da demokra- sinin çoğulcu ve katılımcı unsurlan taşımadan ciddi bir anlamı olmayacağını belirtti ve bu unsurlann toplumsal vaşama aktanl- ması konusunda büyük ça- ba harcadıklannı söyledi. Konferansın ilk günün- de yerel özerklik şartının onayı ve uvgulamadaki sorunlan tartışıldı. Aşık önergesi görüşülecek Meclis 'Yeşil'i tartışacak ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - İnsan Hakla- n Demeği Genel Başkanı Akın Birdal'a düzenlenen suıkastın yani sıra bırçok faili meçhul cinayetten so- rumlu tutulan "Yeşl" kod adlı Mahmut Yıknnm. bu kez TBMM Genel Kuru- lu'nda tartışılacak. DYP nin. "Yeşil kontrolü- müzalnnda" açıklamalan nedeniyle ANAP'lı Devlet Bakanı Eyüp Aşık hakkın- da verdiği gensonı önerge- sinin ön görüşmeleri bu- gün gerçekleştirilecek. DYP, Susuriuk sanıkla- nndan Elazığ milletvekili Mehmet Agar'ın tepkileri nedeniyle bir ara gen çek- meyi düşündüğü önerge- nin görüşülmesinde karar kıldı. CHP'nin Başbakan Mesut Yıbnaz'la varılan uzlaşmaya uygun olarak iktidarla birîikte hareket etmesi beklenen önerge, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldmm'ın ilk kez Mec- lis'te açıkça tarhşılmasma zemm hazırlayacak. DYP'nin önergesinde, Eyüp Aşık'm bir süre ön- ce "Yeşil kontrolümüz al- ünda ve sağ" şeklinde söz- lerine dikkat çekilerek, il- gili makamlara bilgi ver- memesinin suç oluşturdu- ğu v urgulanıyor. FP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz ise Susur- iuk konusunda en çok ko- nuşan ve duyarlılık göster- diğini iddia eden partinin CHP olduğuna dikkat çe- kerek "Şimdi CHP'nin sa- mimiyeti, dürüstiüğü test edilecek. Yann (bugün). bu konuda ne kadar hassas ol- duğunu görvceğiz"' dedi. Onergeye. DYP ve FP destek verirken, iktidar ka- 'nadının yani sıra CHP'nin de ret oyu kullanması bek- leniyor. Kulislerde CHP'- nin, hükümet üzerinde et- kınliğini koruyabilmek amacıyla önergeyi günde- me aldırabileceği, ancak gensoruya ret verebilece- ğine dikkat çekiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle