Katalog

Cumhuriyel İmtivaz Sahibi: Berin Nadi GeneMavın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yavın K.oordınatoru HikmetÇe- tinka>a 9 Yazıislerı Mudunı Ibrahinı \ı\du • Sorumlu Mudur Fikret İlki/ # Haber Merkezı Muduru Hakan Kara 9 Gorsel Yonetmen Fikrel Eser Dı> Haberler Şinasi Danışoğlu 9 Irfıhbarat Cengiz \ üdınm 9 Ekonomı \lehmet Saraç 9 Kültür llandan Şenköken 9 Spor Abdülkadir V ücelman 9 MakaJeler Sami Karaöraı 9 Dua;ltnK Abdulah ^azKi9Fotoğrat Erdoğan Kös«oğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yun Haberien Mehmet Faraç Vavın Kurulu İlhan Selçuk (Bj,kan) Orhan Erinç, Okta> Kurtbökc Hikmet Çetinka\a, Şükran Soner. Ergun Balcı. İbrahim \ ıldız. Orhan Bursah. Vlustafa Balhav. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbaj VuturkBuK jnNo- ^S.lC^.Bakanlıklar-AnkardTel 41V5020 T haı). Faks 4I9502 7 9 Izmır TemMİcıs.) Serdar Kızık H Zıva Bh 1352 S 2 3 Tcl 4411220. Faks 44141 r 9 Adaha Temiilcısı Çetin Yiğenoğlu, lnonutd 119S No:l Kat:l. Te! 363 12 II. Faks 363 12 15 Muessese Muduru Cstün 4kmen • Koordınator Ahmet Korulsan 9 Muhasets Büknt VenertldK HüsfYİn Gürer • Işletme Öndcr Çelik • Bılgı- Isîem Nail İnal # Bılgısavar Sıstem Mürüvet ÇikrCSan; Fa/ilet Kuza MEDV\ C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Cûlbin Erduran 0 Koordînafor Reha Işıtman # Genel Mudur Yardımcısı Se\daÇoban Tel 514 CT 53 - 51395SO-513846CM>1.Faks 5138463 Yı>ıtnla\an ve Basan: Yenı Gun Haber Aıansı. Basın \e >. aymcılık A Ş TürkocagıCad 39 41 CağaloŞlu 34334 Ist'PK 246 Istanbul fel (0 212) 512 05 05 .20 haıl FA- » 2 1 2 ı < 23 HAZİRAN 1998 tmsak: 3 23 Güneş 5.25 Öğle. 13.13 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.47 Yatsı. 22.40 www.cumhunyet.com.tr Tenisçinin uzuntusu • Haber Merkezi - Fransız tenisçı Mary Pierce dün başlayan Wimbledon turnuvasının ilk maçında rakıbı Ukraynah Elena Tatarkova'ya 7-6 (7-4, 6-3) yenilınce üzüntüsünü gızleyemedi. Pierce en iyi kadın tenisçıler sıralamasında 11. durumda bulunuyor. (Fotoğraf: REUTERS) İstanbul Barosu'nda AT semineri • İstanbui Haber Servisi - istanbul Barosu Staj Egitim Merkezi "nce Avrupa Topluluğu'nun hukuki yapısını ele alan bir seminer düzenlendi. Seminerde "AT hukuk düzeni ve AT hukukunun kaynaklan'" konusunda açıklamalarda bulunan DPT Avrupa Bırlıği Müdürü ve AÜ Sosyal Bilgiler Enstıtüsü AT Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tuğrul Arat, Avrupa Topluluğu hukukunun üye ülkelerin hukuklanndan farklılık ıçerdiğini ve uluslararası bır örgüt olan AT'nin oluşturduğu bır hukuk düzeni olduğunu söyledı Stadyumda mezuniyet töreni • ESKİŞEHİR(AA)- Anadolu Üniversıtesi'nin mezuniyet töreni Eskışehir Atatürk Stadı'nda yapılacak. 28 Hazıran'da saat 19.00'da gerçekleştirılecek mezuniyet törenine 2 bin 500'ü aşkın yenı mezun ıle 15 bın civarında yakınının katılması bekleniyor. Törende şovmen Beyaz gösteri yapacak. ses sanatçısı Kubat konser verecek. Yurt başvurulam • ANKARA(AA)-Yüksek Öğrenım Kredı ve Yurtlar Kurumu'ndan öğrenım ve katkı kredisi almak ve kurum yurtlarında bannmak ısteyen ara sınıf öğrencilerinin başvurulan başladı. Halen bir y ükseköğretim kurumuna devam eden ön lisans ve lisans öğrencıleri. öğrenım ve katkı kredisi almak veya kurum yurtlannda bannmak ıcin 10 Temmuz'a kadar kayıt kabul bürolanna başvurabilecekler. Yurtlar, 14 Eylül I998'de hızmete açılacak. Öğrenciler, 1-18 Eylül arasında bannacakları belirtilen yurt müdürlüklerine istenen belgelerle başv uracaklar. Kadııta zina cezası • ANKARA(AA)- Anayasa Mahkemesi, kadına zinada verilecek cezayı düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 440. maddesımn iptal istemini bugün esastan karara bağlayacak. Yüksek mahkemenin erkeğe zinada ayncalık tanryan TCK'nin 441. maddesini iptal etmesinın ardından birçok yerel mahkeme, kadının zinasını düzenleyen ve 6 aydan 3 y ıla kadar hapıs cezasını öngören TCK'nin 440. maddesinin anayasanın "eşitlik" ılkesine aykın olduğu gerekcesiyle itiraz yoluyla iptalini istemişti. Su kesintisi • İstanbui Haber Servisi - Büyükçekmece- Bahçelievler ana isale hattının Yenibosna mevkiınde meydana gelen anza nedeniyle bazı semtlere 12 saat süreyle su verilemeyecek. Çarşamba günü saat 12.00'ye kadar su alamayacak semtler şunlar: Yenibosna. Mahmutbey, Kocasinan, Şırinevler, Bağcılar. Bahçelıevler ve Güngören. Endüstri atıklanyla kirlenen nehir suyu, çeltik üretiminde yüzde 25'lik ürün kaybına yol açtı Ergene nehir değîl zehirERDALOZCAN ÇORLL - Ergene Nehn'nın tarımsal amaçlı kullanılmasının Trakya topraklan için büyük risk oluşturduğu bildınldi. İs- tanbul Unıversıtesı Edebıyat Fakültesi Coğ- rafya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. İsnıail Akova. nehir sulannın kullanılma- sı sonucu celtıkte ürün kaybının yüzde 25'e ulaştığına dikkat çektı Akova, "Er- gene Nehri'ndeki kiıieticilerin bugün için bitki havan üzerinde olumsu/ bir etkisi ol- mamasına rağmen, önlem alınmazsa gele- cekte bu kirliliğe bağlı canlı yaşamın zarar görmesi söz konusudur" dedı "Ergene Nehri'ndeki Kirlenme ve Ta- nın Arazileri Üzerindeki Etkisi" konu- sunda bır araştırma yapan Yrd. Doç. İs- mail Akova, Ergene Nehn çevresinde bu- • Ergene Nehri suyunun tanm alanlannda kullanılmasının büyük risk haline geldiği belirtildi. Çeltik üretiminde büyük ürün kaybına yol açan nehir suyunun, önlem alınmaması durumunda canlı yaşamı olumsuz etkileyeceği savlandı. Çorlu'dan Ergene'yi besleyen derelerin aşırı kirlenmesinın Ergene Nehn'nden akan suyun tanm amaçlı kullanımını ola- naksız hale getırdiğını belirten Akova, ne- hır ve çevresindeki canlılann yaşamının da tehlike altında olduğunu bıldirdi. Isma- il Akova şu bilgileri verdı "Ergene Nehri suyunun içinde bulunan kirleticüerin zaman içinde toprakta birik- tiği, bugün için bitki hayatı üzerinde olum- suz bir etkisi olmamasına rağmen, önlem alınmazsa gelecekte bu kirliliğe bağlı can- lı havatının zarar görmesi söz konusudur. Nehrin kirlenmesinde valmzca sanavi te- lunan 133 köydeki 36 bın 210 hektarlık tarım alanının su kirlılığı nedeniyle tehli- ke altında olduğunu söy ledi. Söz konusu arazılenn sulamasuyugereksınimini çev- redekı fabnkalann atıklan nedeniyle kir- lenen nehırden karşıladığını belirten Ako- va. sözlennı şöyle sürdürdü: Canb yaşam tehlikede "Çorlu deresi vasıtasıv la gelen kirletici- lerin de katılımıv la havza tupraklannda ve akarsuda ciddi kirk-nme probtemlerinin or- tava çıktığı görülnıektedir." Özellikle son yıllarda Çerkezköy ve sislerinin atıklan rol oynamaz. Endüstri- yel aüklann vanı sıra tanm sektörünün gir- di olarak kullandığı çeşitli gübreler ve ilaç- iann gerekü öiçülerin üzerinde kuUanılma- sı sonucu; öncelikle toprakta, daha sonra dasuda birikmevapnğı saptanmıştır. Nü- fusu hızla artan Ergene hav zasındaki yer- leşim verlerinin atık sulannın arıtılnıadan Ergene'ye verilmesi, kirliliğini arttıran önemli bir faktördür." Yrd. Doç. Dr. Ismaıl Akova. Ergene Nehn'nın suyunun tanm arazilennde kul- lanılması sonucu, 1996vılındaUzunköp- rü'de 13 bin dekarlık tanm alanında yapı- lan çeltik zıraatında ürün kaybının orta- lama yüzde 20-25 oranında gerçekleştığı- ni bildirdı. Akova, bu oranın ilen dönem- lerde yüzde 56.1 e kadar yükseldiginin belırlendiğinı söyledı. Uludağ'da yürüyüşün tadıbaşka Kariann erimesi ile biriikte bambaşka bir çehme büriinen L ludağ. yeni açılan trekking parkurlan ile doğa vüriivüşünü sevenler için yeni seçenekler sunuyor. Doğaseveriere değişik tatlar sunan l'ludağ'da yedi değişik yürüyüş parkuru bulunu\or. L ludağ'ın veni çehresini tanıfmak ve doğaseveriere farklı bir hafta sonu vaşatmak amacıvla vapılaıı Lludağ Doğa N ürüvüşü'nün bu vıl ikincisi gerçekJeşririldi. Geleneksel hale gelen yürüvüşün organizasyonunu Safari Halkla tlişkiler firması gerçekleştirirken, sponsoriuklannı Ağaoğlu ve Beceren otelleri, sporcular için özel olarak geliştirilen gözJükleri ile ünlü Fransı/ Bolle firması ve sporcu içeceği Multikraft \apri. İlk gün 1150 metre v üksekJikte bulunan Hanlar Mevkii parkurunda vüründii. İkinci gün ise sise rağmen Bakacak Tepe parkurunda vürüven doğaseverier farklı ve doğa ile iç içe bir hafta sonu geçirmenûı kevfini vasadı. 1998'in büyük koşusu henüz bitti. Geçen pazargünü her dört ev- den birinde heyecan doruktaydı. O evlerin kapılanndan çok erken saatlerde çıkan kızlar, erkeklerge- leceklerini belirleyecek zorlubirya- nş için topluca sınava gırdiler. Sı- nava giren genç insan- lar aynı yaşlardaydı- lar.. amabaalannınbir burun hatta iki burun başlangıç avantajları vardı. Pek çok açıdan bu sınav yılkıya bıra- kılmış atlarla, yerlenn- de duramayan kühey- lanlar arasında yapılan bır yanşa benziyordu. Böyle bir at yarışı, arunda yasaklanır ama, her yıl olduğu gibi bu yıl da ÖYS'yi kimse- ler durdurmadı. Daha uzun yıllar da kimse- ler durdurmayacak. Daha uzun yıllar, daha uzun >ıl- lar Ingilizce dersleri ögretmen v ok- luğundan boş geçen Şımaklı öğren- ciler, Ingilizce eğitim yapan Robert Lisesı çıkışlı öğrencilerle aynı sı- navagirecekler. V'an'da, Yozgafra. Kjrşehır'de bır kimya laboratuva- nnın ne bıçim bır şey olduğunu bilmeyen öğrenciler. her bın en son teknıkle donatılmış çeşıtlı la- boratuv arlarda eğıtım gören Semi- ha Şakır Lisesi öğrencilenyle kım- ya ve fizik alanlannda aynı kukar- da koşacaklar. Daha uzun yıllar. her alanda ol- duğu gıbı eğitim alanında da eşit- sizlik sürüp gider. ta ki. her bıreye daha yaşama başlarken eşit koşul- lar ve eşit fırsatlar yaratan bir eği- tim sistemı. bır ekonomik sistem Büyük koşunun ardından yörgun atlar için Yenî bir hayal kur! 1ŞIL ÛZGENTÜRK ı>oz50,a holınaıl com kurulana dek. Pekı hiçbır teselli'yok mu° 01- maz olur mu' 1 Bırincısı ülkemız çok genç bir ülkedir ve henüz ke- sın sınırlarla aymlmış bır kast sis- temı yaşama geçmemiştir. Ne de- mek bu? Diyelim kı, Isv içre"de ya- şıyorsunuz, bu düny'anın en gelış- mış ülkesinde sızın y aşam çızgınız dahadoğdugunuz gün belırlenır. Iş- çı. teknisyen çocuğuy.sanız herkes ıçm zorunlu olan temel eğıtımden geçer.. ardından. bır ış alanında uz- manlaşmak için meslek okuluna gıdersınız. Yok avukat. hakım. dok- tor, mühendis çocuğuy sanız gene aynı temel eğitimden geçer, daha sonra lise karşıtı olan bırokula gı- der, daha sonra da ünıversıtede okursunuz. Ünıversıtelenn büyük çoğunluğu vakıfüniversıtelendir ve yüksek eğıtım paralıdır. Bu ola- nakları ve sınırlan belırlenmiş ya- şam çızgisine itiraz eden ya da bu- nun dışma çıkmaya çalışan pek ol- maz.Çünkü ay nı ülkelerde bir tek- nisyenle. bir mühendisin yaşam koşulları arasında pek büyük bir fark yoktur. Oradakı ışçi de yılın altı haftasını ısterdenızkıyısında, ıster kayak yaparak geçırir, mü- hendis de. İşte bizim farkım ız. artı ya da ek- sımız burada başlar. Bizde, alt sos- y al smıflardan gelen bırkışı de ge- rek rastlantılar gerek kendi bece- nsinın yardımıyla en üstlere sıçra- yabilir. Bızde ılkokul dıplomalı. ama yurtdışına önemli mıktarda ıhracat gerçekleştıren ışadamlan- na; eski birtezgâhla işe başlayıp o küçük atölyeyi binlerce işçinin ça- lıştığı fabrikalara çeviren mühen- dislere; yazlık evlerin bahçelennı düzenlemekle işe başlayıp en bü- yük zıraat çiftlikferinı kuran bah- çıvanlara: köfte ekmek satarak en lüks lokantalarla rekabet eden tü- kürük köftecilerine çok sık rastla- nır. Buna karşılık yıllarca kımya la- boratuvarlannda dirsek çürütüp. bır tatil yöresınde bar ışletenlere, jeolojı okuyup. daha sonra evde yaptıgı otantık reçelleri otellere sa- tarak geçınenlere; avukat cüppesı- ni çıkanp takı ışine soyunanlara da bizim ülkemizde rastlanır. Dok- torluk yapmayıp fılm yönetmenı olanJar. işletme okuyup, yazarlık ya- panlar bizim ülkemizde pek boldur. Sözün kısası bu genç ülke hâlâ pek çok sürpnze açık bır ülkedir. Belkı tüm olumsuz koşulianna rag- men böylesine çekicı olması bu nedenledir. Bu ülkede insan her an yenı bır hayal kurabılır. Bu hayali gerçekleştirmek de kişinin beceri- sine. disiplımne. yaşama sevinci- nebağlıdır. Bütün bu akıl vermelerden son- ra kendi yaşadığım bır örnekten söz etmek ıstıyorum. Beş yıl önce bır arkadaşımın oğlu iktisatçı olmak istıyordu ama, puanları tutmadı. Çocuk karalar bağladı. yaşama küs- tü O sırada ' % ne yapsak, ne etsek" derken benım ve annesınin aklına Eskışehir Anadolu Cniversıtesi Sı- nema Bölümü geldı. Onun bu ko- nuda en ufak bır fıkn ve isteği yok- tu. Sınemacılık onun ıçın itibarlı meslekler arasında değildı. Bizim üstelememizle okulun yetenek sı- nav lanna hazırlandı. Onunla, "Se- naryonasılyazılır?" -En önemli si- nema akımlan nelerdir"_ bır haf- ta bunlan çalıştık. Sınav ı kazandı, okula gırdı. şımdıierde hayatından çok hoşnut. tkı kısa film yanşma- smda bınncılik kazandı veyaşamı- nı televızyon programcısı olarak sürdürüyor. Bugün yataktan keyıflı kalkm. Kırlara. denız kıyısına gıdın. Bü- yük koşuyu. sınav ı bır an unutun ve bır soru sorun kendınıze: "Ben bu hayatta gerçekten ne yapmak istijorum?" Bu sese ya- nıt vermekten korkmayın. Içiniz- dekı ses, misyoner olmak istediği- ni bıle söyleyebilir. Bu da bir ya- şam biçimidir. Yanıtınızdan kuşku duymayın. korkmayın. Bu zor işte hepınıze kolay gel- sin. Bodrum'da bir kültür ve saııat kalesi • Bodrum Kalesi. içindeki arkeoloji ve sualtı arkeoloji müzelerinin yanı sıra, pek çok külrürel etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Müze Müdürü Alpözen, sergi ve gösteri taleplerinin çoğunu karşılayamadıklannı belirtiyor. OLCAY AKDENİZ Bodrum Kalesi, kente gelen yabancı turisderin en çok rağbet ettikleri mekân. BODRUM - Türk ve dünya kamuoyunda "deniz, kum ve güneş" imgesinden önce, "iç- ki, dans ve müzJk" katkılı sınırsız geceleriy- le tanınan Bodrum'da. bu imgelerin gölgesin- de kalsa da önemli kültür ve sanat etkinlik- lerinin gerçekleştiği Bodrum Kalesi var. Dünyanın en ünlü sualtı arkeoloji müzele- rinden birisi olmanın haklı gururunu yaşayan kale. bır zamanlar mahzen olarak kullanılan sanat galensıyle de pek çok sanatçının eser- lerini sanatseverlerle buluşfuruyor. Dış kale ile iç kale arasında yapılan 'Açıkhava Tiyat- rosu' ise pek çok konsere ve tiyarro gösteri- mine mekân oluyor. Sanatçılar, eserlerinı ser- gileyebilmek için en az bir yıl önce Bodrum Müze Müdürlüğü'nden sıra almak zorunda kalıyorlar. Bir yılda 300 bin dolayında yerli ve yaban- cı turistin zıyaret ettıği Bodrum Kalesi için- deki arkeoloji ve sualtı arkeoloji müzelerin- de farklı biryaklaşımla "yaşajan müze" ıl- kesine uygun bir sergileme ve tanıtma yön- temı uygulanıy or. Buna göre orta avluda oluş- turulan bır ortaçağ dükkânında. o çağın giy- silen içindeki müze görevlileri ziyaretçilere ıçki sunarlarken Ingiliz Kulesi ise tam biror- taçağ dekorasyonu içinde Yeniçerilerin ve şövalyelerin ziyaretçilere şarap sunduklan bir mekân haline getirilmiş durumda. Bodrum Kalesi'nin son 20 yıldaki gelişi- mine dikkat çeken Müze Müdürü Oğuz Al- pözen şunlan söylüyor: "Bodrum yalnızca deniz, içki ve gece yaşantısı değildir. Bod- rum'da bir de çok önemli kültürel etkinlikle- rin düzenlendiği Bodrum Kalesi gibi bir kül- tür ve sanat merkezi vardır. Bize gelen sanat- çılann sergileme taleplerini karşılayamıyo- ruz. Sanatçılanmız en az bir yıl önceden ser- gileme sırası alıyorlar. Aynca pek çok tiyatro gösterimine ve konsere de mekân sağlıyoruz. Bodrum'a günübiriik uğrayan yabancı tu- ristler gece yasantısına degil. Bodrum Kale- si'ne geliyoıiar. Bodrum'a kimse haksızlık et- mesin. Bodrum'un dünyaca ünlü bir müzesi ve çok önemli kültür ve sanat ctkinliklerine mekân olan bir kalesi var." Lüks otomobilden daha pahalı At fîyatlan 30 milyan aştı • Tanm tşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün bu yıl satışa çıkardığı Arap atlarının fiyatı, 3.1 milyar lira ile 30.3 milyar lira arasında gerçekleşti. TlGEM. at yetiştiriciliğinden geçen yıl 803.7 milyar lira kâr etti. ANKARA(AA)-Türki- mesi'ndeise30Haziran'da. ye'de at yanşlannda dağı- tılan ikramiye toplamı art- tıkça, yarış atlarının fiya- tı da artıyor. Arap atı yetiştiriciliği konusunda Türkıye'deki tek uzman kuruluş olan Tarım Işletmeleri Genel Müdürlüğü'nün (TlGEM) son yaptığı ıhalede, bir Arap atının satış fiyatı 30.3 milyar liraya kadar çıktı. TlGEMyetkıIilennden edınılen bılgıye göre Ha- ziran ayı başında Eskışe- hir Anadolu ışletmesınde 48 Arap atının satışı için yapılan ihalede, atlann sa- tış fiyatı 3.1 milyar lira ile 30.3 milyar lira arasında değıştı. Ortalama satış fi- yatı 9.21 milyar lira olur- ken satışlardan toplam 444 milyar lira gelir elde edil- dı. Işletmede, 1 ile2.5yaş arasındakı taylar. ıhale ile satışa sunulmuştu. Karacabey Tanm Işlet- 1996doğumlu25tayve26 ıle 11 yaşlan arasındaki 6 damızlık kısrak, açıkart- tınna usulüyle satılacak. TtGEM, Eskişehir Ana- dolu, Bursa Karacabey ve Adana Sultansuyu ışlet- melerinde ürettiği atlan yılda iki kez satışa çıkan- yor Uretim fazlası atlar her yıl işletmelerde satılırken. yanş atı olarak yetıştırilen angajmanlı atlar, eylül- ekım aylannda, .\nkara ve İstanbul hipodrumlannda alıcılara sunuluyor. TİGEM, geçen yıl 138 baş at satışından 871 mil- yar 840 milyon lira gelır el- de ederken, at yanşlann- da kazanan atın yetıştirici- sıne ikramıyeden verilen yüzde 20'lik primlerden de TlGEM 1996'da 58 mil- yar 389 milyon lira, 1997'de ise 182 milyar 583 milyon lira pay aldı. Amac Akkuyu'ya yakıt mı? Gökova'da yeni sorun: Uranyum ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - 8. Cumhur- başkanı Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde temeli atılan Gökova'dakı Kemerköy Termik Santra- lı'nın "devletsım" kapsa- mında olduğu öne sürüldü. Ören Beledıye Başkanı Kâ- am Turan, "TAEK Baş- kanı Emın Özbaş santra- lın asıl kuruluş amacının Akkuy u 'ya kurulması dü- şünülen nükleer santrala yakıt temini olduğunu, an- cakekonomik İHJİunmadı- ğuıdan vazgeçiidiğini söy- lüyor. Madem bu projeden vazgeçUdi, santraldan ne- den vazgeçmiyorlar? Eko- nomik bulmadıklan uran- yumla bizleri baş başa bı- rakıyorlar" dedı. Turan, Kemerköy Sant- ralı'nın kapatılmamasının altında yatan nedenin *dev- let sım" olduğunu belir- tirken uranyum temin edıl- mesiyle ilgili proje uzman- lann yaptıklan açıklamay- la da doğrulandı. Çekmece NükJeer Araş- tıhna ve Eğitim Merkezi Müdürü Dr. Reşat Uzmen. nükleer santrala yakıt temın etmek için projeler bulun- duğunu, atık kül barajlan- nm etüt edıldığinı belırte- rek "Nükleer güç santral- lannın yakıtlannı kendi- miz temin etmeve çalıştık. Bu amaçla 1977'de nükle- er yakıt teknolojisi bölü- mü kuruldu" dedı İTÜ Nükleer Enerji Ens- titüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Şarman Gencay da Ya- tağan Termik Santrah'ndan bir yılda çıkan kül atığı içindeki uranyumla bin me- gavatlık 4 nükleer reaktö- rün çalıştınlabileceğini vurgulayarak "Bizim kö- mürierimKdiinyadaen faz- la urany um içeren kömiir- lerdir" diye konuştu. TE- AŞ Nükleer Santrallar Da- ıresi Başkan Yardımcısı Lürfü Sarıcı ise külden uranyum elde etmenın gün- demde olduğunu. ölçüm- lerin TAEK tarafından ya- pıldığını söyledi. 6 Tîcari evlilik' padadı ANK\RA(L'BA) - Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu tarafından yapılan araştırmaya göre. 1990 yılından itiba- ren yurtdışına giden Türk erkekJeri. gittik- leri ülkede kalabil- mek için, yabancı bir kadınla evlenme yo- luyla o ülkedeki kalı- cı ikametlerini sağla- ma yoluna başvuru- yorlar. Ticari evlilik denen bu evlilik türünde I997yılında, 1990'a göre yüzde 60'lık bir artış ya^andı. Eşleri ticari evlilik yapan kadınlann ise yüzde 70'inin, koca- lannın bir yabancıy- la evli olduğunu ka- bul etmediği ve imam nikâhiıdaolsa"esas" eşin kendileri oldu- ğunu düşündükleri belirlendi. e-posta : tan (« prizma. net. tr