Katalog

2 3 HAZİRAN 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA 15 ^ Bir sepgi Önce Ankara'da, sonra istanbul Beylerbeyi sarayı'nda açılan "Terörle Mücadelede Türk Silahlı Kuvvetleri" fotoğraf sergisi şimdi Ziraat Bankası'nın Beyoğlu'nda yeni açılan sanat galerisinde... Tünel'de, Isveç Konsolosluğu'nun karşısındaki sanat galerisindeki fotoğraflar, ırkçı ve bolücü terör örgütünün uluslararası bağlantılanndan Güneydoğu'daki katliamlarına dek gerçek yüzünü sergiliyor. "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz" derdi Uğur Mumcu... Terör ve terörle mücadele konusunda fikir sahibi olabilmek için yolu Istanbul'a düşenlerin ve Istanbul'da Beyoğlu'na çıkanların görmesi gereken bir sergi... ö M"Ü"RVLTK Deniz'e düşen, seçime sanlır. ömür E. Kurum Elektrorak posta; somQposta.cumhuriyetcom.tr ırnak özelinde, Güneydoğu genelinde dü- şünce jimnastiği yapıyoruz. Son 30 yıldır yö- re insanının kalkınması için hep halı tezgâ- hının başına oturtulmasını eleştiriyoruz. Şır- nak'taki son örnekte halı dokutacak eleman buluna- madığını görüyoruz. Şımak'ta özveriyle yatırım ya- pan işkadını Sema Küçüksöz arıyor ve anlatıyor: "Şımak'ta başka bir yatırım yapamazsınız. Çünkü enerji sorunu var. Bırakın sanayii makinesini asan- sör bile çalışmıyor Şımak'ta..." Ulusal enerji sistemi içinde olmasına karşın Şırnak, burnunun dibindeki santrallardan yeterli elektriği ala- mıyor. Voltaj düşük, elektrik sürekli kesiliyor. Şırnak Valisi Halil Ulusoy arıyor ve o da aynı so- runları anlatıncaya kadar beş kez telefon kesiliyor. Düşünüyoruz... Türk Silahlı Kuvvetleri, terörün üs- tesinden gelmenin teröristin üstesinden gelmek ol- madığını açıkhyor, sosyal ve ekonomik önlemlerin bir Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - SSK, mezarlığa haciz koydurmuş... "Mezarda emeklilik vakında cıkıvor olmalı..." Aşamaan önce alınması gerektiğini vurguluyor. Siyasi ikti- darlar ise Şırnak'a elektrik götüremiyor. Vali Ulusoy, büyük bir içtenlikle yeni sosyal heye- canlar yaratacak projeler üzerinde çalışıyor ama Şır- nak'taki halı tezgâhlarının başına oturacak eleman bulunamıyor. Yöre insanı henüz kilim dokuyor... Ne ki dokudu- ğu kilimin eni birbuçuk metreden başlıyor, bir met- rede bitiyor. Neredeyse bütün kilimleryamuk çıkıyor. Ama, herkes dokuduğu kilimi vilayete getirip para- sını alıyor. Defosuz kilim dokuyan, durup da "Be- nim kilimim daha kaliteli. Bana daha fazla para öde- meniz gerekir" demiyor. Kalitenin ayırdına varılamıyor. Kimse gocunmasın ama yöre insanı çok uzun yıl- lardan beri tüketmeye alıştığı ve alıştırıldığı için bir- şeyier üretmek istemiyor. Üretmek zor geüyor. Eğer, birşeyler üretecekse de yarıda bıraktığı eski yapısı- na dönmek, hayvancılık yapmak, tarım toplumu ol- mak istiyor. Tarım toplumu aşamasını tamamlamamış yöre in- sanından sanayi toplumuna geçmesini beklemek ta- bii ki zorlama oluyor, hayalcilik oluyor... Çözüm galiba, yörenin kaldığı yerden yeniden ta- rım toplumuna geçmesinde ve daha sonra sanayi toplumu aşamasına hazırlanmasındayatıyor. Hazır- lık için de örnek çalışmaların gösterilmesi gerekiyor. Düşünüyoruz... Boş duran halı tezgâhlarını ve Tür- kiye'deki yetiştirmeyurtlannı düşünüyoruz. Gençle- rin 18'ine geldiğinde kapı dışan edildiğini biliyoruz. Yetiştirme yurdundan çıkan gençlere örneğin Şır- nak'taki halı tezgâhlarında iş olanağı yaratılsa diyo- ruz. Vali Halil Ulusoy, "Neden olmasın" diyor. SESSİZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Magandalık KIROnik hastalığımız. Halkbilimini geliştirme yöntemleri Halkbilimine 27 yıl emek verdikten sonra Kültür Bakanlığı Halk Kültür- lerini Araştırma ve Geliştirme Ge- nel Müdürü'yken emekliliğini iste- mek zorunda bırakılmıştı Nail Tan... Nail Tan'dan boşalan yerin nasıl dol- durulduğuna bakalım şimdi: "Kapatılan Refah Partisi milletve- kili Metin Işık Demokrat Türkiye Par- tisi'ne geçmişti. Işık. Demokrat Tür- kiye Partisi'nden de istifa etti ve Fa- zılet Partisi'ne geçmesi söz konusu ol- du. Metin Işık'ın ağabeyi Ekrem Işık, Kültür Bakanlığı Sinema ve Telif Hak- ları Genel Müdürlüğü'nde daire baş- kanı olarak çalışıyordu. Metin Işık'ın Fazilet'egeçişini önlemek için ağa- beyinin unvanı yükseltildi. 14 Haziran'da Resmi Gazete'de yayımlanan bir kararname ile bu- güne kadar halkbilimine bir günlük hizmeti, yarım sayfalık araştırması ol- mayan Ekrem Işık, Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Mü- dürü yapıldı. Genel Müdür yapılırken de emeklilik dilekçesini peşinen ver- di. Bir ay sonra yüksek maaş ve ge- nel müdür unvanıyla emekli olacak; halkbilimine olmasa da kardeşi saye- sinde milletvekili transferine katkı sağ- lamış olacak." r PALAS PANDIRAS Postmodern Türk deyimleri serisi: "Ne iş olsa kaytannm." Mûfit Bozacı OKUR MEKTUPLARI İletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 tstanbul Bölüm Kapatmak Gericiliktir Rektör Osman Çakır"ın teklıfı doğrultusunda ve YÖK'ün onayıy- la Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psi- koloji Bölümü, bölümdeki öğrenci- lerin, öğretim elemanlannın ve bö- lüm başkanlannın tepkilenne rağ- men, bu yıl öğrenci almayarak ve AKTAŞ Aktaş Elektrik"ten olumlu bir yanıt alamadığım için sizlere bazı konulan açıklamak istiyorum. 1) Mayıs aymda iki kez fatura geldi.Niçin? 2) Yeni gelen fatura 10 Haziran 1998'de tanzim edılmiş. Ayın 30'una kadar yakmadığım elektiriğin parasını almak istiyorlar. Kaldı ki 20 Haziran'da bile sayaç 2490 KWSgösteriyor. Faturadabu rakam 2660 KWS. Nedenini sorduğumda tam yetkili bir kişi; 'Bunu avans gibi dûşünün. Bilgisayar böyle çıkardı. biz de nedenini biimiyoruz' Mehmet Yer bölümdeki me\cut öğrencıleri me- zun ederek kapatılacak. OMÜ Psi- koloji Bölümü. Türkiye çapında çok başanlı bir organızasyona 4. Ulusal Psikolojı Kongresi"ne mayıs ayında ev sahipliği yaptı ve misafir üniver- sitelerden çokça beğeni topladı. Bu bölümün. "Kadro vok" va da "Me- zunlar ış bulamıyor" gibi saçma sa- pan ve bölümdeki öğretim görevli- İeri ve öğrenciler tarafından redde- dilen gerekçelerle kapatılmasını an- lamak mütnkün değıldir. Son üç yıl- dır fakülte binncisi yetiştiren ve öğ- renci kongresınde çok iyi bir per- formans sergileyen psikoloji bölümü- nün bir eksikliği varsa giderilebilır. Kendı tercıhlenyle psikoloji bilimi- ni seçen öğrenciler. onun iş bulma vs. sorunlanyla mücadele edebılır. Acaba Rektör Osman Çakır psiko- loji. felsefe. sosyoloji gibi insani bı- lımlen gereksiz mi buluyor? Felse- fe ve sosyoloji bölümünün olmayı- şı bir eksiklik iken var olan psikolo- ji bölümünün kapatılması sadece 'düşüncesızlik'le ve cahillık'le açık- lanamaz. OMÜ'nün yarattığı genel çizgıye ters olarak ılerici çızgidekı bir bölümün bütün tepkilere rağmen kapatılmasının arkasında olsa olsa bir siyasi tercih bulunabilir. Bu tercihi bu yıl mezuniyet törenlerinde bö- lüm öğrencileri protesto ettiler. Hak- lılar. Bilıme \e özellikle psikoloji bilimine âşık bir insan olarak Tür- kiye'deki sayılı ve başanlı bölüm- lerden birisinin oldubittiye getirilip kapatılmasında "emeği" geçen her- kesı ben de kınıyorum. Bilımın top- lumsallaşmasının önüne konulan bu engel derhal kaldınlmalıdır. Kadro eksikliği varsa geliştirilmelidir. Ve bu yıl olduğu gibi gelecek yıllarda da ulusal öğrenci kongrelerinde OMC Psikoloji Bölümü çalışmalannı ser- gileyebilmelidır. \'e hesap sorulma- lıdır. Niçin psikoloji bölümü? Ersin Göker - ODTÜ Psikoloji Bölümü öğrencisi 11 yaşında bir klasik müzik meraklısı Merhaba. ben Gülriz Tunca, 11 yaşmdayım... Elimden geldiğince mü- zikle uğraşmaya ve piyano çalmaya çahşıyorum. Fakat okullanmızda mü- zik. resim gibi derslere hiç ağırlık verilmiyor. Matematik ve fen derslerini öğrenmemin dünyada yaşayabilmem için çok önemli olduğu öğretmenlerim tarafından her gün söyleniyor. ama ben yine de bir akşamda çözülmesi gereken 160 problemi çözmeden önce, beş on dakika piyano çalarak beynime yeni ve taze bir enerjı doldurmaya ça- hşıyorum. Piyano çahnadığım günler diğer derslerimi anlamam daha zor oluyor. Özellikle ders çalışırken ya daboş zamanlanmda klasik müzik din- letnek beni hem dinlendİTİyor hem de bazı konulan daha kolay kavrama- ma neden oluyor. Isterim ki okullanmızda gerçekten klasik (çok sesli) mü- zigin ne olduğu öğretüsin. Insanlara daha bebekken çok sesli müzik din- leülsin... Bunun olumlu etkisi mutlaka görülecektir. Fazıl Say Ağabeyime seslenmek istiyorum: Onun başlatmaya çahştığı çoksesli müziğin yaygınlaştınlmasf şavaşma ben de Akdeniz'den gücüm kadar bir cephe açmaya çahşıyorum. Özellikle benım yaşıtlanm, ablalanm, agabeylerim tarafından çoksesli müziğin sadece dinlenmesi değil, bu müzik- le uğrâşmalannı istiyorum. tlköğream okullannda arkadaşlanmın güzel sanat- laıia ilgilenmeleri ne kadar güzel olur. Gülriz Tunca / Mersin Gökçeada'da 'Rant' Yolları Gökçeada"da. Çanakkale ıli sınırla- n Kerısınde kalan, Türkıye'nın Ege Der.izı'ndekı tanhı \ e kültürel zengın- likJeriyle dıkkat çeken en büyük ada- sıdr. Adadakı köyler kentsel SİT ve di- ğerıraziler doğal SİT alanı ıçensinde- dir.Yapılanma ve her türiü oluşuma ka- paldır. Buna rağmen adanm muhtelıf yerennde ızınsiz yeni oluşumlar göz- İenTiektedır. Bu yeni oluşumlara ömek ola"ak, geçen hafta Bademlı Köy Oku- lu "nun altından başlayarak tepeye. ku- zeydoğu yönüne doğru açılmakta olan yob gösterebihriz. Bademli köy. konumu \e kültürel zeagınlikleri olan çe\resi ile bırlıkte mıılak korunması gereken tarihı bir köjdür. Köyün eski bağlık arazılerine doğru açılan yolun, bırkaç yeni arazı sahıbının arazılerine otomobıl ve kam- yonlar ile ulaşmak ıçın yıne o kişıler tarafından yaptınldığı ve herhangi bir resmı makamdan izinleri olup olmadı- ğı bılinmemektedir. Köyün ve arazıle- nnin doğal ve kentsei SİT alanı içen- sınde olduğunu belirtmiştik. SİT ala- nı ıçerisindekı yeni oluşumlara Yük- sek Anıtlar Kurulu karar verir. Bele- diye ve kaymakamhk ıse kurul karar- lan doğrultusunda denetleme yapmak zorundadır. Köyün doğal SİT alanına daha faz- la zarar vermeden bir an önce bu ça- lışmanm durdurulmasını ıstıyoruz. Gökçeada'yı Koruma Geliştirme ve Yaşatma Demeği HAYVANLAR İSMAH GILGEÇ ÇİZGtLİK KÂMlL MASARACl . . L . . . - . - HARBİ SEMİH POROY \ BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇI ( ne mûmkjûn MIRMIRLAR UĞLR DURAK AMA &EL. GbRKt... TARİHTE BUGÜN MC'MTAZ ARIKAH 23 Haziran BAT/RILAN REFAH GEMlSİf 134-1'pe 8U6ÜU, TÜRK BAMDtRALJ REPAH GE- Mİ£i,AKDENİZpB BİÜNMEYEN GÜÇLERCE 8ATlR.iL.pi.' TÜ&CİYE,JT. DÜMYA SAVAŞINPAU ÖMCE,İNCÎLTEE£'y£ 4- PENİ2ALTI iS/ulA/eLAM/Ş, SUKIAR/N TÜRK UMAMLARJMA İKİGİLÎ2J-BE. TAAAF/HPAH TESLİMİ KA8AIŞ.LAp~IBILMIÇri. AAJ- CAK.SAVAÇ BAÇlAy/MCA İHGİLİZLEG. SÖZÜ£- P-iNDB PUBMAK /£7£ME£>il£l?. 8AŞBAKAN £E- CBP PEJC£R V£ HÜKÜMETİ, P>EAJİZ4İ.T/lAeM ALIUP &ETİ/SİLMESİ GÖeEtfiUl, K&=AH tSEMİSİr. L£ &/p£CEK ASk£KJ PEE£OUELE(199IÇİÇÎ) VEI2OÎ. ANCAfC, MERSİSJ'OEN /SKEAJI>ERİYE 'YE HA/2EKET EPBN GEMİ,KAYNAĞl SlLihiMEYEAI &ft TOR.PİLLJB BAT/eiLPI.'GEMİPEN YALK1İZ- CA 23 MUŞİ KXt&TULABl'c£CEicTİE/., GÖRÜŞ İSMAİL SOYSAL* Kıbrıs'ın Jeostratejik Önemi Kıbrıs adası Roma, Bizans ve Osmanlı impa- ratorluklarızamanındaAnadolu veOrtadoğu'nun güvenliği bakımından, yaşamsal birönem kazan- mıştı. 18. yüzyıldan beri de Rusya'nın Akde,niz'e doğru inme emeli, hem Osmanlı Devleti ve Tür- kiye Cumhuriyeti, hem de Ingiltere, Fransa ve Ikinci Dünya Savaşı'ndan beri ABD'nin başlıca kay- gı kaynağı olmuştur. Kıbrıs'ın kuzeyindeki devletin güvenliği için önemli konumuna benzeyen başka örnekler de vardır: Ispanya'nın hemen doğusunda Balear adaları, Fransa'nın güneyinde Korsika, Italya'nın batısında Sardunya ve güneyinde Sicilya, Yuna- nistan'ın güneyinde Girit adası gibi. Bu adalar, halk- larının etnik kökenleri ne olursa olsun, bağlı ol- dukları kıta devletlerinin güvenliği için yaşamsal nitelikte üslerdir. Ege adalan ve 12 Ada ile zaten sanlmış bulu- nan Türkiye, "ENOSİS" parolasıyla Kıbrıs'ın bü- tününe sahip çıkmaya çalışan bir Yunanistan ile yaklaşık elli yıldır bir çekişme içindedir. Ankara, Kıbrıs sorununa 1959 yılında Zürih - Londra antlaşmalanyla bir çare bulunduğunu zan- netmiştir. AmaolaylarYunanistan'ın ENOSlS'ten vazgeçmeyeceğini gösterince, 1974 Temmu- zu'nda Ada'ya askersel müdahale etmek zorun- da kalmıştır. Zamanın Başbakanı Sn. Ecevit'in bu cesaretli ve çok yerinde girişiminden ve Kuzey Kıb- rıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanından sonra da Kıb- rıs Rumları ve Yunanlılar, ENOSlS'inden vazgeç- meyeceklerini göstermişlerdir. Türkiye'nin tutumuna karşı, ABD'nin kısa sü- ren silah ambargosundan başka, ciddi bir hare- ket olmamıştır. Ama Yunanistan Avrupa Birliği'ne üye olduktan sonra, bu örgütü emellerine alet et- meye başlamıştır. Üstelik, Lefkoşa hükümetiyle birlikte, Rusya'dan füze satın almak kararıyla ger- ginliği büsbütün artırmıştır. "Şimdi ne olacak" sorusuna kişisel düşünce- lerimle karşılık vermek istiyorum: 1. Yunanistan kendisini çıkmaza sokmuştur. Güvendiği Batı devletlerinin her zaman yanında olmayacağını er geç görecektir. ABD'nin Türkiye ile Yunanistan arasında "eşituzaklık" politikası gü- düyor görünmesi, sadece Yunan lobisini okşamak için olabilir. Aslında bugünkü "statüko"yu zımnen kabul ettiğini göstermektedir. Çünkü VVashington, Türkiye'nin önemli bir NATO üyesi olduğunun, ayrıca Ortadoğu ve Hazar havzasında güvenliğin ve petrol-gaz politikasının onunla işbirliğiyle sür- dürülebileceğinin bilinci içindedir. Ingiltere, Kıbrıs'ta üsleri bulunan bir devlet ol- masına karşın, 1960'tan beri garantör devlet sı- fatıyla gerginlikleri giderici bir rol oynamamıştır. Acaba 1968 başlarında "Süveyş'in doğusunda- ki bölgeyi terk etmesi" gibi, Kıbns'tan da çekil- meye kalkabilir mi? Sanırım böyle bir karar şa- şırtıcı olmaz. Belki de ABD'ye terk etmeyi düşü- nebilir. 2. Yunanistan'ın, Türkiye'nin Ada'ya yerleştir- diği silahlı kuvvetler bulundurduğu bahanesiyle, 1993'te Rum yönetimiyle bir Savunma Paktı yap- ması, daha sonra Rum devletini AB'ye üye yap- tırmaya kalkışmasıyla, üstelik Rusya'dan S-300 füzelerinin alınmasını istemesiyle yanlış ve teh- likeli bir yola girmiştir. Atina hâlâ Kıbrıs'ın bütününün ENOSlS'e kavuşacağını sanıyorsa, dünyadan haberi yok. demektir. Kanımızca, Ada'da bazı sınır düzelt- meleriyle iki ayrı devlete razı olmazsa, KKTC'nin Türkiye ile bütünleşmesi kaçınılmaz duruma gelecektir ve bunu kimse önleyemeyecektir. * Ortadoğu \e Balkan tncelemeleri Vakfi BULMACA SEDAT YAŞAYA\ SOLDAN SAĞA: 1/Yurdumuzda yetişen ve ku- rutulmuş yap- rakları enfiye gibi burna çe- kilenyadaemı- len bir ot. 2/ Başkalannın sırtından geçi- nen kimse... Bir soruekı.3/Yıl- 6 mazGüneyın. Fransa"da çev ir- diği son filmi. Hafıfsis.4/Bir tür bağımsızlı- 1 2 3 4 1 2 3 ğı olan büyük il. 5/ Es- ki dilde göz... Yunan mi- tolojisindekırtannsı.6/ Resim ve heykel sanat- 2 larında varlıklann biçi- mi... Bir dileği yerine . getirme. 7/ Dilbilgisın- deki sözcük türlerinden biri... Güneydoğu Ana- dolu'da. daha çok ka- j dmlann çeşitli yerlerine _ yaptırdıklan bir tür döv- me... Bir nota. 8/ Daha 9 çok gömlek yapmakta kullanılan çizgili ve ınce pamuk- lu kumaş... Dudak boyası. 9/ Afrika'da büyük bir çöl. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Çıkar sağlamak için dürüst olmayan yollara sapan, dü- zenbaz..2/ Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın bir şiir kitabı... Halk edebiyatında redife verilen ad. 3/ Büyük yapraklı birbitki... Birnota. 4/Kalabalık... Şırnak ilinin bir ilçe- si. 5/ "Sevda bir yana çeker kör olası - - - bir yana" (Bedri Rahmi Eyuboğlu)... Bir etkinliğin geçici olarak durdurulduğu süre. 6/ tlkel bir silah... Din işlerini dev- let işlerine kanştırmayan. 7/ Giysilerde içeriye doğru daral- tılarak dikıhniş bölüm... Radyumun simgesi. 8/ Andre Malraus'nun bir romanı... Mezopotamya'da kurulmuş eski uygarlık. 9/ Duman lekesi... Maden ya da kâğıt para üzerindeki kafa resmi. İSTANBUL İKİNCİ ASLİYE HLKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo- 1998 67 İstanbul Bü>Tİk;,ehir Belediye Başkanlığı vekili Av. Nurcan Şen tarafından davalı Mehmet Ince aleyhine açılan müdahale- nın men"i kal ecrimisil davasında: Da\ah Mehmet Ince'den alacağımız olan 72.000. 000- li- ra ecnmisil borcunun tahsili için taşınmazdaki \akı ınüdaha- lesinın kal yoluyla men'ine karar verilmesi talep edilmiş. da- va dilekçesi davalı Mehmet Incenin adresi meçhul olması se- bebı ile teblığ edilemediğinden dava dilekçesınin davalıya ila- nen tebhgıne karar verilmiş olup. ışbu ilanın nesır tarıhınden ıtıbaren 10 gün ıçerısinde da\aya cevap \ermeniz gerekngı. 17.9.1998 saat: 10.00'da mahkememızde hazır buîunmanız veya kendinizi bir vekil ile temsil ettirmeniz. aksi takdirde HUMK'nın 213 ve 377 maddesı geregince yargılamaya yok- luğunuzda devam edileceği ve hüküm verileceği ilanen teblıö olunur. Basın- 27743