18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 HAZİRAN 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Güneydoğuda operasyon • DİYARBAKIR (Cumhurivet Bürosu) - Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sürdüriilen operasyonlarda 18 PKK'li ölü, beşi sağ ve ikisi de teslim olmak üzere toplam 25 terörist etkisiz hale getırildi. Operasyonlarda dört güvenlik görevlisi de şehit oldu. Olağanüstü Hal Bölge Valilığı'nden yapılan açıklamaya göre Hakkâri ve Şırnak illeri arasında bulunan Çeleberektepe bölgesinde 16, Diyarbakır'ın Lice ilçesi Çeperköyü lcırsahnda 1, Tunceli'nin Çemişgezek ilçesi Anıl köyü kırsalında da 1 olmak üzere, toplam 18 PKK'liöldürüldü. Şırnak'ın Güçlükonak ilçesi iie Tunceli'nin Çemişgezek ve Pertek ilçelerinde beş terörist yakalanırken, örgütten kaçan iki terörist de Şırnakın Beytüşşebap ve Van'ın Gürpınar ilçelerinde güvenlik kuvvetlerine teslim oldu. 'TKfde para sıkıntısı yok' • MERSİN (Cumhurivet) - lçel Konut Yapı Kooperatifleri Birliği'nin (Içel-Koop) Genel Kurulu'nda konuşan Türkkent Genel Başkanı Oğuz Soydan, " Hükümetler dar gelırlilere konut üreten- yapı kooperatiflerine destek vermelidir. Bugün yeterli düzeyde olmasa da hükümetler Toplu Konut Idaresi aracılığıyla kooperatiflere kredi vererek destek olmaktadır. Devletin konut üretiminden çekilerek kredileri kooperatiflere aktarmasıyla konut üretimleri daha da hızlanacaktir. Toplu Konut Idaresi'nde para sıkıntısı yok. 1 Temmuz 1998 tarihinden itibaren krediler ödenmeye başlanacaktır" dedi. Konuşmalann ardından yapılan ve tek liste ıle gidilen seçimler sonunda lçel- Koop Genel Başkanlığı'na Hasan Güzel getirilirken yönetim kurulu ise Muslüm Kul, Sedat Erdal, Muhsin Yılmaz ve Hasan Çınar'dan oluştu. EceviTe plaket • ANKARA (AA) - Basbakan Yardımcılığı Basın Müşavirliği'nden yapılan açıklamaya göre. Basbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, bugün Türkiye Esnaf ve Sanatkârlan Konfederasyonu'nu (TESK) ziyaret edecek. TESK, Batı Karadeniz Bölgesi'nde meydana gelen sel felaketinden zarar gören esnaf ve sanatkârlann sorunlanna gösterdiği ilgi ve çözümler dolayısıyla Ecevit'e bir şükran plaketi takdim edecek. Ecevit'in ziyaretine katılacak olan Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan ile Türkiye Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen'e de aynı nedenlerle birer şükran plaketi verileceği bildirildi. SSK tfavaları • ANKARA (AA) - Damştay. Sosya! Sigortalar Kurumu'nun (SSK), taraf olduğu davalan kaybetmesi halinde. davacılann yatırdığı yargılama harçlannı ödemesi gerektiğine karar verdi. Danıştay Içtihatlan Birleştirme Kurulu, Danıştay'ın bazı daireleri ile tdari Dava Daireler Genel Kurulu'nun aynı konuda kararlar arasındaki farklılıklan giderdi. Yargılama gideri olarak davada haklı çıkan arafa ödenmesi gereken miktar içinde yargılama harçlannın da bulunduğuna dikkati çeken Kurul. SSK'ye karşı açılan ve Kurum ıleyhine sonuçlanan davalarda önceden alınan başvurma ve ilan jarçlannın (varsa yürütmenin durdurulması larcının) davada haklı ;ıkan davacı tarafa iade îdilmesi gerektiğine karar verdi. Basbakan Yardımcısı Ecevit, Cumhuriyet'e Yılmaz-Baykal uzlaşmasını değerlendirdi 'Itiraz edemediğmıiz garip anlaşma'• Ecevit, "Bizi bağlamayan, ama itiraz edemediğimiz bir anlaşma söz konusu. Hükümeti terk etme yetkisi Basbakan'da olduğu için bir şey yapamıyoruz. Gerçekleştirilmesi elinizde olmayan konuda yazıh anlaşma garip" dedi. ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Basbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, Basbakan Mesut V ılmaz ıle CHP Genel Başkanı Deniz BavkaTın uzlaşmasının protokole dönüştürülmesiyle ilgili olarak. "Koalisyon ortaklan arasında bir protokol var. Protokol üzerine protokol olmaz. Bu. hükümet ortaklannı da bağlamayan bir anlaşma, ama hükümeti terk etme vetkisi Başbakan'da olduğu için itiraz edemiyoruz* Gerçekleştirilmesi elinizde olmavan konuda yazüı anlaşma garip" dedi. Seçım konusunda son sözün Meclis'te olduğunu vurgulayan Ecevit, yeni bir hükümet \e erken seçimle ülkede ışlerin duracağına dikkat çekti. Yılmaz ile Baykal'ın seçim uzlaşması, bugüne dek protokole bağlanamadı. Hükümet ortaklan da, ANAP da "Protokole gerek yok" derken; protokol tartışmalannın, bu hafta gündemini de belirlemesı beklenıyor. Basbakan Yardımcısı Ece\it. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. Yılmaz- Baykal uzlaşması ile iç siyasette yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. llkbaharda yerel seçimin zorunlu olduğunu. ancak Yılmaz-Baykal uzlaşmasına dayalı hükümet formülünün nasıl işleyeceğini kimsenin bilemeyeceğini anlatan Ecev ıt, "Seçim sürecine girildi, bu takvinı işlivor ve geri dönülemez. Ama, hükümet konusunda bir şe> söylemek olanaksız. Seçim konusunda bile son söz Meclis'in" dedi. Seçim konusunda muhalefet partilerinin de ağırlığının olacağına dikkat çeken Ecevit, FP'nin zamana gereksinimi olması nedeniyle erken seçime sıcak bakmadığını. DYP'nin ise istese de istemese de seçim yönünde olumlu oy kullanacağinı söyledi. Yılmaz-Baykal uzlaşmasına göre 3-4 aylık ve "düşük profiUi" yenı bir hükümetin öngörüldüğüne dikkat çeken Ecevit. şu görüşleri dıle getirdı: "Yani işler duracak, seçimden sonra da birkaç a\ duracak, yeni hükümet arayışlan olacak. Yani Türkiye'nin birkaç ayı heba olup gidecek. Bu arada muhalefet partileri Meclis'teki volsu/Juk nedeniyle salona girmek istemiyorlarmış gibi görünüyor. Oysa asıl nedeni parmak izi vermek istemiyoriar, çünkü oylamalar sırasında engelleme yapılamayacak. O engelleme silahını ellerinde rutmak istiyorlar. Bu durumda Meclis'in çalışması da tıkanacak demektir. Biz, Haller Yasası'ndan sonra, vergi reformunu çıkarmaya çalışacağız. Ondan sonra bu Meclis fazla bir şey yapamaz. Çünkü sürekli engelleneceğiz." Uzlaşmanın yazılı bir metne dönüştürülmesi hazırlıklannı da değerlendiren Ecevit, bunun bir anlaşma olduğunu, protokol olarak kabul edilemeyeceğını söyledi. Ecevit, " Koalisyon ortakları arasında bir protokol var. Protokol üzerine protokol ounaz. Bu bir anlaşma ve hükümet ortaklannı da bağlamayan ama hükümeti terk etme yetkisi Başbakan'da olduğu için itiraz edemiyoruz. Basbakan kendi yetkisini kuUanıyor. Yazılıya dökecekler mi, dökmeyecekler mi bilmiyorum. Gerçekleştirilmesi elinizde olmayan konuda yazılı anlaşma garip. Hükümet değişikliği. Yılmaz-Bav kal'ın üzerinde mutabakatta kalacaklan bir hükümet, başbakanın atanması, bunlar kendi ellerinde değil ki" diye konuştu. Ecevit. Meclis'in tatile girmesinden önce irtica yasalannın bir kısmının çıkanlabileceğini belirtirken. vergi reformunun vasalaşmasının ardından uygulanmasına ağırlık verilıtıesi gerektiğini söyledi. Ecevit, "Meclis'te ne kadar zaman kaybediliyor görüyorsunuz. Onun için Meclis'in gündemini fazla dokJurmayı doğru bulmuyonım" dedi. Ecevit. POAŞ'ın özelleştinlmesi konusunda özel bir ınceleme yaptıracağını belirterek, "Özelleştirmeler konusunda kokular akiıkça üzerine gidiyoruz. Bu konuda duyarhlık, çok sağlıku. Fakat bir de ilke olarak özelleştirmeye karşı çıkanlar da var, onlar bir kulp takıyoıiar. Hepsinin üıcelenmesi gerekiyor" diye konuştu. 'Hükümet değiş tokuşu ile gündem değiştiriliyor' SAMSUN (Cumhurivet) - Özgürlük ve Dayanışma Partisi Samsun ll Başkanı avukat Seiçuk Aksoy. ülkeyi yönetenlerin "hükümet değiş tokuşu" ile gündemı değiştirmeye çalıştıklannı ve toplumu oyaladıklannı söyledi. Aksoy, "Asıl yapmalan gereken, siyasi partiler ve seçim yasasını değiştirmek. barajı kaldırarak toplumun her kesiminin temsil edilmesini sağlamak ofanahdır" dedi. Ülkede yolsuzluklann, hırsızlıklann, uyuşturucu ve silah ticaretinin. kara para aklamanın, şiddetin. cinayetin, Susurluk çetelerinin ardı arkasının kesilmediğıni belirten Aksoy, özelleştirme adı altında yağmaların sürdüğünü de vurguladı. Aksoy, "Solu, sosyalisderi, muhalifleri seçimlere sokmamak için ayak oyunlan yapmanın var olan sonınlan çözmeyeceğini" söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Demirel, "Her şeye rağmen demokrasimizin başı suyun üzerindedir" dedi. GöçmenlerAmıpa kapüannda ötiiyor ÜMİTOTAN İZMtR-Onlar, umuda. kurtuluşa. daha ıvı bir yaşama ulaşmak için yollara döküldüler. Kimi- leri kuraldıktan, kimilen şıddetten, kimileri kim- yasal bombalardan kaçtı... "El kapuan"na dayandıklannda düşleri kâ- busa döndü. Ortalarda kaldılar: yme açtılar; yı- ne ölüm korkusuyla yüz yüzeydiler... Her Sığınmacı ve Göçmenler Günü'nde ölüm listesi biraz daha kabanyor. Göçmen ve Sığın- macılarla Dayanışma Örgütü'nün v enlerine gö- re son beş yılda valnızca Avrupa kapılannda 1021 göçmen yaşamını yitırdı. "Bugün daha insancıl bir göçmen poütikası içinlobiolusturacaksüreklie\ lemin başlangıcı ve ölümeyokuluklann, korkulu mevsimkrin kınan- dığı gündür. Binden fazla ölüm karşısında sessiz kalmayarak içinizden gelen duv gu ve düşüncele- riniziAvrupa Pariamentosu milİetvekillerine gön- deria_" Merkezı Hollanda'da bulunan Göçmen ve Sı- ğınmacılarla Dayanışma Örgütü'nün (UNITED) kampanya sorumlusu Saskia Daru, yaptığı çağ- nyla "el kapılarTnda tüm ınsanlık umutlannı, bazı zamanlar yaşamlannı yitiren göçmenlere destek olmamız için bizi de yardıma çağınyor. 1993 yılından bu yana ırkçılık. yabancı düş- manlığı, göçmen ve sığınmacı sonınlan konula- • 'Umut yolculuğu'na çıkanlar, ölümden kaçıp ölüme yakalanıyorlar. Onlar için kimse bir şey yapmıyor. Göçmenlerle Dayanışma Örgütü UNITED sizi yardıma çağınyor. nnda voğun çalışmalar yürüten UNITED şem- sıyesi altında toplanan 1600 sivıl toplum örgü- tü. AvTupa Birliği üyesı ülkelerle kapılarında göçmenlerin yığıldıği ülkelerin şetkililerine "Po- iitikrtlümlereson verilmes için katkıda bulunun" çağnsıyla kampanya başlattı. UNITED Basın Sözcülüğü'nce >apılan açıklamada, aralannda Türklenn de bulunduğu 63 ülkenın insanlannın yabancı ellerde yaşamlannı yıtırdiğı. bırçok in- sanın gördüğü kötü > aklaşım nedenıy le canlan- nakıydığı belirtıldı Avrupa'yı umut kapısı olarak gören 280 Uzak- doğulu, Malta yakınlannda gemilerinin devril- mesiy le yaşamlannı y itırdiler. Son dört v ıl için- de ABD - Meksika sınınnda 1185 göçmen ve sı- ğınmacı yaşamlanndan oldular... Ölümler toplu olunca haber olabiliyordu. Tek tek. ancak öyküleri ıncelendığınde acı dolu ölümlerden kımseler haberdar olamıyor; "el ka- puarTnda sayı her geçen gün kabanyordu... Dünyada "el kapüan"nda bekleşen göçmen sayısı 22 mılyon olarak açıklanıyor. En çok göç- men 3.7 milyon ile Filıstm'den. Ikinci sırada 2.6 milyonla Pakistan yerahyor. Bu ülkelen Bosna Hersek, Kosova, Liberya ızlıyor. ABD'nin Mek- sika smın da ölüm kapısı olarak listelere geçi- yor. Avrupa Birliği'nin ve ABD'nin göçmen poli- tikasını değiştirmesi istenıyor. Bu politıkanın Türkıye'ye de zarar verdiği beliniliyor. Türki- ye'yi atlama tahtası olarak kullanan ölüm tacir- lennin, umuda > olculuğa çıkanlan perişan ettik- leri vurgulanıyor. 16 Haziran. Uluslararası Sığınmacı Göçmen- ler Günü... Umuda, güzele. tokluğa varmak için yola çıkanlann ölümle noktalanan yasamlan si- zi de sarsıyorsa. yılda bir kez de olsa küçücük bir şey yapın. Elınize kâğıdı kaiemi alın. Sankı o umut yolculuguna siz çıkmışsınız gibi. sanki ölümlerle siz burun buruna gelmişsıniz gibi ya- zın: içinızi dökün. Tüm dünyayı daha insancıl bir göçmen polıtikası için yardıma çağınn. Nereye mi eöndereceksiniz? İşte size adres- ler: • European Parliament: Comıssıon of Cıvıl Liberties and Internal Affairs Rue Wietz B-1047 Bruxelles Belgium • Council of Justice and Home Affairs c.o Gen. Sec. Council Rue de la ioi 70 B-1048 Bruxelles Belgium SB1 Vergi refofmu tasansma bu hafta başlanması bekleniyor Hükümet öncelikli gündemi belirleyecek ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - CHP'nin de des- teğiyle TBMM'yı çalıştır- mak isteyen hükümet bu hafta öncelikli tasanlan be- lirleyecek veyenı genel ku- rul salonunun hizmete so- kulması girişimlerinı sür- dürecek. FP ve DYP milletvekil- leri yeni genel kurul salo- nuna oturmayacaklannı bildirirlerken, CHP de ye- ni salonun bu aşamada açılmasına karşı çıkıyor. Basbakan Mesut Yılmaz da, bugün ANAP grup baş- kanvekilleriyle bir araya gelerek Meclis'te öncelik- li olarak görüşülecek yasa tasanlannı belirleyecek Basbakan Yılmaz'ın ta- limatları doğrultusunda. Meclis'in yaz tatiline ka- dar öncelikleçıkanlmasını istedikleri tasanlan belir- leyecek olan ANAP grup başkanveki 1leri. önerilerinı önce ortaklanna, daha son- ra da CHP grup başkanve- ki llenne iletecekler. Van- lacak uzlaşma doğrultu- sunda da. TBMM Danışma Kurulu toplantıya çağnla- rak ortak öneri burada su- nulacak. tktidar partilerinin aynı zamanda bu toplantıda, Meclis'in çalışma saatlen- nin uzatılması önerisini de getirmesi bekleniyor. Vergi tasansı Hükümet ortaklan, ver- gi reformuna ilişkin yasa tasansının görüşmelerine bu hafta başlanmasını amaçlıyor. Vergi tasansının ardın- dan, öncelikli olarak güm- rük. ithalatta haksız reka- betin önlenmesi ve akredi- tasyon kurulunun kurulu- şuna ilişkin yasa tasanlan- nın ele alınması bekleni- yor. Halen plan bütçe komis- yonu alt komisyonunda gö- rüşülmekte olan yerel yö- netimler tasansının da Meclis tatile girmeden çı- kanlması planlanıvor. Öte yandan, yeni genel kurul salonuna geçip geç- meme tartışmalannın bu haftaya damga vurması bekleniyor. ANAP, bu haf- IRMIKIAYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr Bizim yasalanmıza göre "hal- kı askeriikten soğutmak" suç. Türkiye'nin kapısını tıklatıp durduğu Avrupa Birtiği'nde pek öyle değil. Bunun anlamı, Avru- pa Birliği ülkelerinde, "halkı as- kerlikten soğutmak serbest" demek değil. Ama örneğin Fe- deral Almanya, Hoilanda, Lüksenburg, Belçika ve Dani- marka, Ingiltere yasalarında böyle bir suç tanımlanmıyor. Is- panya, Fransa, Italya'da böyle bir suç tanımı var. Ancak ko- şullara bağlanmış. Yunanistan, Portekiz ve (aday üye) Avustur- ya'yı ise bilmiyorum. Türkiye ne bir Avrupa Birliği (AB) üyesi, ne de görünür bir gelecekte üye olacak. Dolayı- sıyla konuyu AB örneği bağla- mında tartışmanın anlamı yok. Ama Avrupa Birliği'ne katıl- maktan yana olanlann, AB üye- liğinde kaçınılmaz olan yasala- nn uyumlaştırılması sürecinde bu gerçeğı bir yeıiere not et- melerinde yarar var. Geçelim ve Türkıye'ye döne- Halkı Askerliğe Isıtmak lim. Yasada suçun "halkı asker- likten soğutmak" diye tanım- lanması, ister istemez bir kar- gaşaya yol açryor. Orneğin, çağımızın önemli düşünce akımlarından birini, "antimilitarizm"\ benimseyen- lerin de, hukuk biraz zorlanarak bu yasa kapsamına sokulması zor değil. "Antimilitarizm", temel ola- rak sorunların askeri yöntem- lerle çözülmesine karşı çıkmak, ülke yönetiminde askeri güçle- rin, iktidarı seçilmış sıvıl siya- setçilerle paylaşma eğılimlerine itiraz etmektir. Demokrasi düz- leminde kalındığı sürece buna kimsenin karşı çıkmayacağını varsaymak hakkımız olsa ge- rek. Demokrasiyi bir yük gibi kavrayan ve gerekirse askıya alınabileceğini baştan kabul edenlere ise zaten bizim söyle- yecek sözümüz yok. insanlık henüz, orduların ge- reksiz olduğu, silahlı çözümle- rin aslında çözüm olmadığının kavrandığı bir uygarlık aşama- sına ulaşmış değil. Bu verıdır. Verili durum çerçevesinde "an- timilitarizm" düşüncesini "Or- du dağıtılsın" gibi bir ütopyaya taşımak, ayağı yerden kesik bir tartışmaya girişmek demek ve çok şey söyler görünüp hiçbir şey söylemeyen bir lafazanlık- la eşdeğer. Ama ülkenin her sorunu için silahsız çözümler önermek, ba- rışçıl çözümlerın her zaman var olabileceğıni, yoksa var edile- bileceğini savunmak ne suçtur ne de halkı askeriikten soğut- maktır. Tutarlı bir antimilitarist, askeri çözümlerin son çare ve becerilebilırse hiç başvurulma- ması gereken bir çare olduğu- nu düşünür ve öyle davranır. Örneğin barut fıçısından farksız, hemen bütün komşula- n tepeden tırnağa silahlanmış ve silahlanmakta olan bir Orta- doğu ülkesinde, yurt bir silahlı saldırıya uğradığında, ülkeye bir komşu ülke tarafından bir koşul, (herhangi bir koşul) "zor" kullanılarak dayatılmak istendi- ğinde, tribüne çıkıp seyirci ol- mayı yeğleyene "antimilitarist" değil, olsa olsa yurt sevgisin- den nasipsiz bir korkak denir. Ama komşularla ya da baş- ka ülkelerde çıkan ve çıkabile- cek herhangi bir sorunu, siya- sal düzlemde ve barışçı yön- temlerle çözmek için bütün ça- releri sonuna kadar kullanmayı bir yaşam ilke.si olarak benim- semeyen; ülke içinde yöneti- min ancak ve ancak demokra- tik ve sivil güçlere ait olduğu gerçeğini her koşulda savun- mayana da antimilitarist den- mez. • • • Şimdi serinkanlılıkla ve ala- bildiğir.e nesnel kalarak sorgu- layalım: Türkiye'de antimilita- rizmi benimseyen, bu görüşle- rini açıklayan politikacıların, ay- dınlann, yurttaşlann tepesinde, Türk Ceza Yasası'nın 155. maddesinin "Demoklesin kılı- cı" gibi sallanmadığını söyle- mek mümkün mü? Bu satırlann yazarı, "antimi- litarizmi", kendi dünya görüşü- nün temel bileşenlerinden biri olarak benimsiyor. Yasada ta- nımlanan "suç"un tersinin, ya- ni "halkı askerliğe ısıtmak"\n pek de banşçıl ve hatta demok- ratik bırtutum olmadığını düşü- nüyor. Ama şimdi o, Türk Ceza Ya- sası'nın 155. maddesinin, sivil kişilerin de askeri mahkemede yargılanmasına olanak veren özelliğinin daha da pekiştirdiği "yanlış bir yasa maddesi" ol- duğunu yazmaya kalktığında ürküyorsa, bu onun aşın ev- hamlı biri oluşundan mıdır, yok- sa ürküntüsünün nesnel bir temeli var mıdır? ta yenı genel kurul salonu- nun hizmete açtlması ve vergi tasansının yeni genel kurul salonunda görüşül- meye başlanması için gin- şimlerini sürdürecek. FP ve DYP'li milletvekillerinin ise yeni genel kurul salonu- nun tam olarak hizmete gi- rebilmesini önlemek için parmak izlerini vermeye- cekleri belirtildi. Koltuklar sorun DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Mehmet Gölhan, dün düzenlediğı basın top- lantısındagazetecilenn so- rulannı yanıtlarken. "Şah- sen ben o koltuklara nasıl oturabiieceğimi hesap ede- miyorum'' dedi. Halk aç susuzken, küçük birazınlığıntanesi 1.5 mil- yar liraya malolan koltuk- lara oturma hakkı olraadı- ğını savunan . Gölhan, "DYP'U mületvekillerinden hiçbirinin oturmavacağı kanaatindeyim. \a koltuk- lann bedelini milletvekille- ri olarak biz ödevelim, va orurnıavalım"" diye konuş- tu. CHP yöneticileri de TBMM Genel KurulSalo- nu'nun eksiklikleri gideril- meden hizmete açılmasına karşı olduklarını bildirdi- ler. Anayasa komisyonu 18 Haziran Persembe günü toplanarak gündeminde bulunan irtica ile mücade- le kapsamındaki yasa tasa- nlannı ele alacak. tlgili bakanın hazır bu- lunmaması nedeniyle üç kez toplantısı ertelenen anayasa komisyonunun gündeminde, irtica ile mü- cadele kapsamında Devlet Denetleme Kurulu'na va- kıflara denetim yetkisi ve- ren, bölücü ve yıkıcı faali- yette bulunan. cumhuriye- tin temel ilkelerini değiş- tirmeyi hedefleyen me- murlann kadrolannın fes- hedilmesini ve irticai faali- yette bulunan vali ve kay- makamlann meslekten çı- kanlabilmelerini öngören üç ayn tasan yer alıyor. Tüm Yargı-Sen raporu 'Sistem, çeteleri ve karanlık güçleri koruyor' • Tüm Yargı-Sen'in raporunda, infaz koruma memurlan ve cezaevinde bulunan diğer üye personelin olayla ilgili olarak herhangi bir suça katılmadıklan, görevlerini zamarunda yerine getirdikleri, firar olayını zamanında ilgililere bildirdikleri belirtildi. Haber Merkezi -Tüm Yargı- Sen tarafından hazırlanan Edirne Yart Açık Cezaevi ile ilgili raporda. tüm sorunlann sistemden kaynaklandığı vurgulanarak "Sistem çetelcri, karanlık güçleri ve mafyayı koruyup kollajnaktadır" denildi. Raporda. yan açık ve açık cezaevlerine gönderilen hükümlülerin incelenmesinin geüşigüzel kâğıt üzerinden yapıldığı ve suç aynmı yapılmadığı vurgulandı. Edirne Yan Açık Cezaevi 'nde son günlerde yaşanan olaylar ve sanatçı Muazzez Ersoy'un kurşunlanması üzerine Tüm Yargı- Sen bir soruşturma başlattı. 'Cezaevi personeü suça katdmadı' Tüm Yargı-Sen Genel Başkan Vekili Mehmet Çankçı, soruşturma sonunda ön raporun tamamlandığını belirtti. Raporda, infaz koruma memurlan ve cezaevinde bulunan diğer üye personelin olayla ilgili olarak herhangi bir suça katılmadıklan, görevlerini zamanında yerine getirdikleri, firar olayını zamanında ilgililere bildirdikleri belirtilerek sendika üyelerinin olaylardan sorumlu olmadıklan vurgulandı. Raporda şu görüşe yerverildi: "Ceza infaz ststeminin tıkandıgı, yan açık ve açık cezaevlerine gönderilen hükümlüierin incelenmeden, geüşigüzel kâğıt üzerinde müşahadeye rutularak çok uzun cezalarla gönderildikleri. hiçbir suç aynmı yapılmadığı, sosval ve kültürel yapılan dikkate aiınmadıgı gerçeği bir kez daha ortaya çıkmışür. Sorun sistemdedir. Sistem her gün binlerce suçlu üretmektedir. Sistetn çeteleri, karanlık güçleri ve mafyayı koruyup kollamaktadır." Raporda "Dost düşman herkes şunu iyi bümetidir ki bizim üyelerimizin 'gözleri' mahkûmlann ceplerinde değil, devletin Adalet Bakanhğı'nın bütçesindedir" denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle