Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 1998 PA2ARTES OLAYLAR VE GÖRÜŞLER İki Çağdaş Adam: Henry Ford ve Lord Keynes Prof. Dr. ERDOGAN SORAL 1 9 vuzvılın ıkıncı yarısında. •vığtnlaşma" ıle çokulusiu şir- ket kımlığını kazanan kapita- list firma. de\ letin de rüzgân- nı arkasına alarak dünya top- lam üretimini. asnn ılk v ansı- na göre ıkiye katliyordu. De\ let. bu dö- nemde dev araştımıacu yaratıcı ve yatı- nmagücüyle kapıtalist fîrmanın yanın- da ver almıştı. Ne var kı üretime koşul efektif talep yaratılamadığından fivatlar döngesel düşme eğılimine giriyor ve üre- timde giderek artan azalışlargözleniyor- du. Bu gelişmeyı önceden gören ve kök- lü önlemler alınmasını öneren birinci çağdaş adam Henry Ford'du. Ford salt öneride bulunmakla kalmamış, 1914 yı- luıda Vlichigan eyaletinin Deaborn ken- tinde bir yıl önce kurmuş olduğu mon- taj hattjnda çalışan işçilere sekizsaatlik çalışma karşılığında 5 dolar ücret öde- meje başlamıştı. Ford bunu acaba neden yapıyordu'1 Ford'un Tırmanınörgiitten- mesi' v a da "teknolojinin gelişmesi' ko- nusunda getirdıği \enılıklere,yerleşmiş eğılımlenn doğal uzantısı olarak bakıla- bılırdı Ömeğın. şırketbıçimınde'örgiit- lenme' daha önce olgunlaştınlmış ve 19. yüz\ıl bovunca ujgulanmiştı. Aynı şe- kilde Ford 'emek süreci' ile ılgili olarak bilinenin ötesinde biryenıye imza atmı- yor, işbölümünde daha önce gerçekleş- ririlmış olan rasjonelleşmenin dışında birşey yapmıyordu... Ford, hareketlı şe- ritle işi, yerinden kıpırdamak istemeyen işçının önüne taşıyarak üretkenlikteönem- lıartışlarsağlıyordu. Bırbakrmakendin- den önce bu alanda ılk. adımlan atrruş Tay- lor'u bır ölçüde de olsa tamamlıvordu 1911 yılında Tay lor "Bilimsd İş Yöntem- leri llkeleri' başlıklı kitabında görüşle- nnı üç noktada toplamıştır. • Aygıtia emek gücünün uyumunu sağlamak • Çalışma süresinin uzunluğunu betir- leyerek onu basit işlemlere avnştırmak. • Ücretleri vmmliliğe göre hesaplamak Taylor bu sislemde zaman kaybının önlenmesi. üretimin artması ve bu yol- la ışçilerin yaşam düzeylerınin yüksel- mesı gerçekJeşirdiye düşünüyordu. Tay- lor. kendilerini makinenin çarklan duru- muna sokan uygulamalan nedeniyie iş- çilerden gelen tepkıyi anlamıyor, kimse- nin onlardan 'iş sürecinı' düşünmelerini istemediğini. bu işı başkalannın yapo- ğmı ve karşılığında para aldığını söylü- yordu. Taylor sadece fıziksel çabaya dik- kat edıyor, sinirsel gerginliğin v e tekdü- zeliğiıı üretimi engelleyeceğine inanmı- yordu. Ford'un görüşlenni Taylonzm- den ayıran önemlı özellık vizyonuydu. Neydi bu v iz>on? "Kitle üretiminin. kit- letüketimn leözdeşleştiğini görüyor, etnek- gücünün yeniden üretimde yeni bir sis- temin oluşturulmasını kaçınılmaz bulu- yordu." (Harvey B.E.Sf. 148). Çünkü Ford'a göre rnodemistvepopülistyenitür bir demokratik topluma ulaşmak için emeğin yönetiminde ve denetiminde ye- ni bir akılcı politikanın, yeni bir estetik ve psikotojik yapının oiuşturulması ge- rekıyordu. Ford bu yeni tür demokratik toplu- mun, büyük şirketlerin elındeki gücün doğru kullanılması durumunda kolayca kurulabileceğine inanmaktadır. Montaj hattında çalışan işçilere sekiz saat çalış- ma karşılığında 5 dolar ödenmesinin ne- deni, ışçinın salt işin gerekli kıldığı di- sipline uyması içın değildi. Bu uygula- ma aynı zamanda işçilerin, kapitalist fir- ma tarafından pivasaya sürülmesi öngö- rütenkıtle üretimi' ürünlerinitüketmek için yeterli bir geüre ve boş zamana sa- hipoimalannıhedefliyordu. Eylemınar- dındaki \arsayım. ışçilerin paralannı har- carken akılcı davranacakJanydı. Ford, büyük şırketlerin gücünün kapitalist top- lumu düzenleyebileceğine çok inanmıs- tı. Büyük bunalım başlar başlamaz üc- retleri arttırdı. Ücret artışının efektif ta- lebi büyüterek piyasayı canlandıracağı- na ve iş dünyasının güvenını pekiştire- ceğine inanıyordu. Ama bu olmadı. Re- kabetin güçlü yasaları Ford'dan daha güçlü olduğundan ışçi çıkarmak ve üc- retleri düşürmek zorunda kaldı. Roose- velt yeni ekonomi politikası *New-De- al' aracılığıyla kapitalizmi kurtarmaya yö- nelirken, Ford'un büyük firmanın gü- cüyle yapmak istediğini. o, devletin ör- gütlü gücünü kullanarak başarmaktadır. İkinci Büyük EngeT Aşılması gerekli ikinci büyük engel. devlet müdahalesinin biçımlennde ve mekanizmalannda yatıyordu. Kapitalist toplumlan, devlet yetkilerinin nasıl ele alınması ve kullanılması konusunda ye- ni bir anlayışa taşımak dev eye hendek at- latmak kadar güçtü. Böyle bir noktaya gelmeleri içın 1929 bunalımını yaşama- lan ve kapitalizminyıkılmanın eşiğinden dönmesi gerekmiştır. Noksan tüketim kuramcılannınK.Marx'tanesinlenerek gelıştirdikleri kuramlardakı düğümü çö- zecek düzenleme Keynes'ten geliyordu. Kaynaklarının önemli bir kısmı 'dönge- sel nedenler'le üretim dışında kalmış noksan istihdamdaki gelişmişbirekono- mide efektif talebı arttırmak için akıkı bir para politikasıyla yapılacak yatırun harcamalannın makro-ekonomik den- geleri bozmadan GSMH'yi nasıl ve ne bü- yüUükte arttıracağı \e kısa dönemde ekonominin bunahmdan nasıl çıkacağı sis- tematik olarak Keynes'te kuramsallaşı- yordu. Bu noktada iki çağdaş adam. Ford ve Keynes el sıkışıyorlardı. Klasik ku- ramın birtemel paradıgması önemini yı- tiriyor. herarnn kendi talebini yaratma- yacağı gerçeği ekonomi yazınında yeni- den tartışmava açıbvordu. Bu vesileyle. klasik ekolün ünlü iktisatçısı Malthus tekrar anımsanıyordu. Malthus, soruna talep açısından bakmak gerektiğini ile- n sürüyordu. Değişim sonunda ne kadarmalın han- gi miktarda malla el değiştireceğı, taraf- lann elde etmek istediklen malı ne ka- dar arzuladıklanna veamlan mallann sağ- lanmasında karşılaşacaklan güçlüğün (kısıtlann) derecesine bağlıdır diyordu (*). Malın değışim değen üzerindeki klasik göriişe karşı tavır alan Malthus bu konuda şöyle demektedir: "Genelliklearz ve talebin birbirine eşit olacagı söj lenir. Anılan eşitliğin rekabete dayalı piyasa- larda, pıyasa mekanizmasının doğal iş- leyişi içinde oluşan otomatik dengelerde gerçekfcşeceği belirtilir. Mal arzında bir daralma fi>atlan yukseitip talebı azal- tacak, aksi durumda. düşen fiyatlar kar- şısında talep yükselecektir." Malthus'a göreduıumsanıldığı kadar yalındeğıl- dir. Talebi etkileyen faktörler ıncelendi- ğinde 'sonın''un çok yönlü olduğu an- laşıhr. (Malthus B.E.Sf. 63) Liberal kapıtaiist ekonominin özünde varlığı bilınen ikilem, birikimle bölii- şüm arasında düğümlenmektedır. 1929 dünya bunalımına yol açan ve bırıkım- le bölüşüm arasındakı dengesızlıkten kaynaklanan bu ikilemin arkasındaki ne- denler acaba nelerdir? Bu dengesizlık, lı- beral kapıtalızmin değışmez yazgısı mı- dır? Bu sorulann yanıtlannı arayan Key- nes, liberal kapitalizmin özündeki ikile- mi yakalamakta güçlük geçmedi. Ikile- mi çözmenin akılcı yolu, liberal kapjta- ttzmin devletgözetimineahnmasıdır. Üre- timin örgütlenmesini. emekgücünün ken- dinı >eniden üretmesini yönlendırmede piyasanın sıhirlı eline değil, devletin güç- lü bileğıne gereksinme olduğuna inan- maktadır. Ford'un v izyonuna katılıyor, ama çö- zümü Tırma'da değil, sosyal devlette buluyordu. Postmodernist öncülerin 'dü- zen'e degil 'düzensizliğe' dayanan ve ekonomıde değişinıi kuralsızlıkta (CHtsre- gulation) arayan görüşe uzak duruyordu. 'yarabcı yıkım'a karşı değildi, fakat 'bi- lim ötesi'nı düşünmüyordu. Liberal ka- pitalizmin devlet gözetimine alınması. iki- İemın çözülmesine ve dünya ekonomi- sinde yeni dengelenn kurulmasına kat- kıda bulunmuş, dünya kapitalizmi 1950'den sonra önemli bir gelişme sü- recinı yaşamıştır. Dünya kapitalizminin bu noktaya gel- mesi için ikinci Dünya Savaşı'nın ya- sanması, yaklaşık ellimiryon insanın ya- şamını yitirmesi, Avrupa'nın ekonomik ve sosyal yapılannın yok edilmesı ge- rekmiştir. Savaşın yıkıcı etkisiyle dün- ya üretiminde ve ticaretinde büyük da- ralmalar yaşanmış, savaşan taraflardan özellikle Avrupa ve Asya ülkelennde kıtlıkiann neden olduğu büyük enflas- yonlarla dünya ticareti adeta durmuştur. İkinci Dünya Savaşı esnasında ekono- mik ve askeri gücünü koruyan iki dev- let Atlantık ötesindedir. Kanada ve ABD'dir. Savaşın yıkıcı etkilerini ve bü- yük acılannı yaşamış ülkelerin çökmüş ekonomrlerini yeniden yaşama geçir- mek ve dünya ticaretini canlandırmak için ABD'nin öncülüğünde 1944 yılında Bretton-VVoods'ta bir konferans topla- nıyordu. Bu konferansa Türkiye de ka- tılmıştır. Bretton-Woods'ta alınan ka- rarlar iki grupta yer alır: - Üretimin arttınlması için 'dünyaeko- nomisi'nin yeniden örgütlenmesı. - Artan üretimin dünya pazarlanna sü- rekli akışını sağlayacak politika karar- lannın alınması. Bunun için uluslararası iki örgütün kurulmasına kararveriliyordu. Bunlar, gü- nümüzün Dünya Bankası ile Uluslarara- sı ParaFonu'dur(IMF). Savaşan ülkele- rin yıkılan altyaptlannın onanlması \<eser- maye mallan donanımının yeniden ku- rulması içın gerekli kaynaklar.gelıştın- lecek projeleı çerçevesinde kısmen dü- şük faizli kredi, kısmen hibeolarak bu ku- ruluşlar tarafından sağlanacaktır. Dünya tıcaretine yeniden ivme kazan- dırmak için dünya ekonomisinın üç önem- li sorununa çözüm getirilmek isteniyor- du. Acaba neydi bu sorunlar? • Uluslararası ödemeler dengesi so- rununu çözümlemek. • Dünya tıcaretindeki gelişmelere ko- şut olarak yeterli miktarda rezerv para sağlamak. • Anahtar para durumuna getirilen ABD Dolan'nın güvenilirliğini koru- mak. 'Bretton-VV'oods Uygulamalan ve Küreselleşmeye Açılan Kapılar' basiığinı taşıyan gelecek yazımızda kapitalist ekonomılerde gözlenen çıkar çelişkilen üzerinde durulacaktır. (*) R. Malthus: PrincıplesofPolitical Economy. sf. 61. ARADABtR ALEV COŞKUN Bergama ve KuvayıMilliye 15 Haziran, Kuvayı Milliye tarihimizde önemli bir gündür. Bundan tam 79 yıl önce bugün bir avuç Kuvayı Milliyeci, 1. Bergama Baskını'r» gerçek- leştırdi. Şımdı bu yurtseverhk ve kahramanlık öy- küsünü kısaca özetleyelim: 15 Mayıs 1919'da ışgalcı ve yayılmacı güçlerin desteği ve koruması altında Yunan askerieri izmir'e çıktı; Haziran 1919'un sonuna kadar tüm Ege'yi işgal etti. Yunan askeri güçleri 12 Haziran 1919 Perşembe günü sabaha karşı saat 03.00'te Ber- gama'yı birtabur piyade, bir süvari bölügü ve bir dağ bataryası ile işgal ettıler. Halka karşı zulüm ve işkence başlattılar. Özgürlük ve bağımsızlık âşığı olan Bergama halkına bu esaret pek acı geldi. flçeye bağlı kasa- ba ve civar köylerden gelen yurtseverler, gençler, köylüler, efeler bir milli kuvvet (Kuvayı Milliye gü- cü) oluşturdu. Işgalden hemen üç gün sonra 15 Haziran 1919 gecesi oluşturulan bu Kuvayı Milli- ye, Yunan işgal güçlerine saldırarak Bergama'yı kurtardı. Kozak efeleri, Bergamalı yurtseverler ve-Ayva- lık'ta bulunan komutan Ali Çetinkaya'nın gönder- diği Bınbaşı Cemal Bey ve müfrezesi bu saldın- da önemli rol oynadı. Bu çok kanlı ve çetin bir sa- vaştı. Ancak Yunan işgalcileri Ayvalık limanında- ki gemilerden takviye alarak tekrar Bergama'yı iş- gal ettiler. Halka karşı işkence ve zulüm son ker- teye dayandı. Bergamalı yurtseverler "Reddi llhak" (katılma- yı Red) heyeti, kurdular. Kuvayı Milliyecilerhiçyıl- madan Yunan işgal güçlerini sürekli taciz ettiler. Bu savaşlarda Ivrindi Cephesi'nde Kuvayı Milliye Komutanı Hacı Niyazi, Yüzbaşı Celal, Parti Peh- livan, Adalı Mehmet Efe, Ali Osman Efe, Ibra- him Efe, Molla Mehmet Efe, Köprülü Şerff Ali Efe, Yedek Subay Hıfzı Niyazi Bey, Jandarma Aziz ve Halit Bey çok yararlılıklar göstermişlerdir. Yunan işgali sırasında Bergamalıların gösterdi- ği kahramanlık, Ulusal Kurtuluş ve bağımsızlık sa- vaşındaki Kuvayı Milliye tarihimizin parlak sanife- lerindendir. Ulusal Bağımsızlık Savaşımızın temelinde Mü- dafaai Hukuk (Hakların Savunulması), Misakı Mil- li (Milli Sınırfarın Korunması) ve ulusal ve ekono- mik gelişmeniz için Istiklal-i Tam (Tam Bağımsız- lık) ilkeleri vardır. Bu ilkeler için çalışmak, bu ilke- lerı savunmak, gerekirse canını feda etmek, "Ku- vayı Milliye" ruhudur, Bergamalı Kuvayı Milliyecilerin torunlan son yıl- larda bıkmadan, usanmadan bir başka (Reddi ll- hak) direnişinin parlak ve somut sayfalarını veri- yorlar. Sefa Taşkınlar, Oktay Konyarlar, Saba- hat Hanımlar, Nesiihan Teyzeler, Bayram Ça- vuşlar, Muhtar Haydariar ve onlarla beraber sa- vaşan kadın-erkek isimsiz kahramanlar. Kuvayı Milliye ruhu ile ekonomik bağımsızlığın, çevre bilincinin, doğayı korumanın temel insan haklan savaşını veriyorlar. Aynen bundan 79 yıl ön- ce dedelerinin verdiği Bergama savaşları gibı. Yayılmacı işgal güçlerine karşı Ulusal güçlerin Kuvayı Milliye ruhu ileyaptıkları savaş, siyasal ba- ğımsızlık savaşıydı. Bu savaş zaferle taçlandı. Alatürk, daha sonra askeri zafer kadar önemli bir başka savaşa, ekonomik bağımsızlık savaşına yöneldi. Bu nedenle Atatürk: "Bundan sonra çok önemli zaferlere kavuşa- cağız. Fakat bunlar süngü zaferleri değil, ekono- mik ve bilim zaferleri olacaktır. Yeni Türkiye dev- leti bir ekonomi devleti olacaktır" demiştir. Günümüzün Bergama'daki kalpaksız Kuvayı Milliyecileri Atatürk'ün işaret ettiği, ekonomik ba- ğımsızlığın savaşını veriyorlar. Hukuk devieti olrna- nın savaşını veriyorlar. Yeni Dünya Düzeni'nin da- yattığı ekonomik yayılmacılığa karşı savaş veriyor- lar. Birinci Bergama baskınının 79. yıldönümünde, uğraşınız kutlu olsun, zaferiniz daim olsun Ber- gama'nın kalpaksız Kuvayı Milliyecileri... tSKENDERUN l.ASLİVE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1996/1820 Gaıp. Mustafa Gökçe Davacı Mehmet Gökçe ta- rafından açılan işbu gaıplık davası nedenıyle gaıplıfıne karar verilmesi istenen Mus- tafa Gökçe'nin MK'nin 32 maddesının 2. fıkrası gere- ğınce hayat ve mevatından malumatı olanlar varsa mah- kememızin 1996 1820 esas sayılı tiosyasma ilan tarihin- Jİen ıtıbaren bir ay içinde mahkememize bıldınlmesi. aksı takdirde gaıplık karan verilecegı hususu ilan olunur 25.5 1998 Basın: 25450 GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas- 1997/670 Davacı Istanbul ilı Gazıos- manpaşa ilçesi, Hürriyet Mah. cılf 009/1 i, s: 20. kü- tük 943 "te nüfusa kayıtlı 2. 10.1948 dogumlu Fatma Öz- türk tarafından davalı eşı 17 7.l950dogumluHalilÖz- türk aleyhıne açılan boşanma davasmda verilen ara karan geregınce: Istanbui, Gazios- manpaşa ilçesi. Sultançiftlı- ği. Uğur Mumcu Mah. Fatih Cad No- 61 adresinde iken adresı meçhul kalan davalı Halıl Öztürk'e dava dilekçesi ve duruşma günü teblig edı- lemedığinden. Davacı Fatma Öztürk tarafından verilen di- lekçe ıle davalının kusurlu hareketlen nedeniyle geçıne- medıklennı. bu nedenle bo- şanmalanna karar venlmesi- nı, yargılama gıderlen ile a\ukatlık vekâlet ücretlerinın davalı uhtesinde bırakılması- nı talep ettigı ve davanm du- ruşmasının 10.9 1998 günü saat 10.35'e bırakıldıgı HUMK'mn213. ve 509-510 maddeleri geregince davalı- nın özrii olmaksızın belli gün ve saane mahkemede hazır bulunmadığı ve kendisinı bır vekılle temsıl ettırmedıgi ak- dırde yargılamaya yokluğun- da devam edılecegi ve karar venleceği teblig yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 22.5.1998 Basm: 26147 İ Z M J R A S L İ Y E 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ EsasNo- 1997 279 Deâiş Karar No: 1997 184De"ğış Hâkım Sûmer Güner 14799 Y.l Müd • Abdullah Koldaş Davacı Esın Akyıldız vekılı Av Ca\ıt Yılmaz tara- fından karşı taraf Suat Akyıl- dız aleyhıne açılan ıhtar dava- smda Gereğı düsünüldü. Karşı taraf Suat Akyıl- dız'ın lzmır, Alsancak, 14 7 2 Sok. No. 46 K 2 Şentürk Naklıyat adresınden adres bı- rakmadan aynldığı ve buluna- madığından bahısle davacı vekılının bu şahsa gazete ile ılanen tebliğine karar venlme- sını talep etmiş olmakla. ye- nnde görüldüğünden, mahke- memızm 19 11.1997 lanh v e aynı sayılı karan ile davacı Esın Akyıldız ile karşı taraf Suat Akyıldız'ın müşterek ha- nesı olan Bodrum, Türkkuyu- su Mah Karamut Çıkmazı No: 11 adresine Suat Akyıl- dız'ın 1 ay ıçensinde dönme- si, aksı takdirde Esın Akyıl- dız'ın boşanma davası açmak- ta muhtanyetıne dair mahke- memızın 19 11 1997 tanhlı karannm Suat Akyıldıza teb- lığ yerine geçmek üzere (Suat Akyıldız'ın gazetede ilan tan- hınden ıtıbaren I a> ıçensinde müşterek haneye dönmesi) ilan olunur. 21 1 1998 Basın: 26367 ÇAUN DAVULLARI ve Müzik: AMMIM (Setomk Tûritûsû) TÜRKÜLER YOUADfM SANA Scz Mûzik K dûzenltme: ADNAN BlGil KARAHİSAR KA1ESİtNGEREK DÖNYA Scz ve Mûzik: BANU KIRBAĞ SEVDASEVDAÛSTÜNE Si? ve Müzfk ANONM OĞUL Söz *e MÜ8k MUSTAFA ATK3 (Oğulünnı ftır. P&t SULTAN ABOAl Müzik: BANU KIRBAS HAC1 AÜ OBASI Scz ve Mûzık ANOHIM {faduşia Tûfkisüj HELEYAR YUNUS MİSAÜ Söz ve Mûzık: ALM TTW US GÛLÛŞÛN KAUR BENDE s?r AHuer mıi • mok: SELDA BAĞCAH SöZKMûzik:AtlOMto ÖZGÜN MÜZİK YAPIM BASINVEHÂLKlAİLİŞIâER,MENA1ERUKVE0R6ANEASY0H Telî 0.212 - 527 6 1 1 2 İ ÇAYIRALAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No. 1997 304 Duruşma Gûnu. 7.9.1998 Mahkememize davacı Malmudurlüğü tarafından davalılar Bahnye Özdemır ve arkadaşlan alejıhne açılan tapu iptali \e tescıl da- vasının yapılan açık yargılaması sırasında venien ara karan gereğmce: Dava konusu Çayıralan ilçesi Çokradan kasabası hudutlan da- hilinde bulunan 4252. 4227.4248,4249 ve 4250 nolu parsellerde davalı olarak bulunan Çayıralan ilçesi Çokradan kasabasmdan Ab- dülvahap Şahmurat, Nezafıye Ozdemır. Hatem Uğuz. Nuray Cangul, Hüsne (Şahmurat) Avten. Gızem (Ayhan) Cangül, Fatma Can- gül. Gülhakiye Cangül. Nurda (Cangul) L'ğuz. Salıh Cangül. Latıfe Cangül. Aydın Cangül. MahmutÖzdemiradlarınaçıkartılan teb- ligatlann bila teblığ lade edıldıği. yapılan adres araştırmalannda da adreslen tespıt edilemedıgınden ılanen teblıgat yapılmasına ka- rar verılmış oiup, adı geçen davaiıİardan mahkememize yukanda esas numarası yazılı dosyasında duruşma günü olan 7 9 1998 tan- hınde bütün delillen ile bırlıkte duruşma salonunda hazır olmalan. olmadıklan veya kendilennı bır vekılle temsıl ettınmedıkeln tak- dirde yargılamaya yokluklannda devam oiunarak karar venlecegı 7201 sayılı teblıgat kanununun 28. 29 ve müteakıp maddeleri ge- regınce teblıgat yenne kaım olmak üzere ilan olunur 4 5 1998 Basın 21509 CUMHURİYETTEN OKURLARA ORHAIV ERİNÇ Genel Yayın Yönetmenimiz Oıtıan Erinç Istan- bul dışında bulunduğundan bu haftaki yazısını ya- yımlayamıyoruz. Cumhuriyet kitap kulübü TAKSİM Sergi Salonu HA2İRAN AYf ETKÎNLİKLERİ 76 Haziran Salı Saat:17.00-19 00 AYŞE KİLİMCİ 79 Haziran Cuma Saat:17.00-19.00 ATİLLA ATALAY 20 Haziran Cumartesı Saat'17 00-19.00 HÜNER TUNCER 21 Haziran Pazar Saat:17.00-19.00 METİN GÜR 26 Haziran Cuma Saat:-17.00-19.00 CEZMİ ERSÖZ ANMAGÜNLERİ 78 Haziran Perşembe Saat 18.00 CAHİT KÜLEBİ KoftvşiMcıfar: Soai Kırooren-îurgay Fişekci-Cekl Ülgen P.E.N YAZARLAR DERN EĞI katkılanyla... Adres: Istıklal Cad. (Aksanat Karşısı) Taksım Tel:252 38 81/82 AYDINLARIN BULUŞTUĞU YENIKAVŞAK ŞlMDİ KADIKÖVDE Benzersiziiği keşfe y-arayan kitaplar artık Kadıköy'de. Çelişkili düşiincelere dinginlik ve incelik getiren"Çağdaş Vayınlan"da Kadıköy'de artık. Yaşamı kısacık bir mum alevi olarak görmeyenler, As Eğlence Merkezi'nde önce Cumhuriyct Kitap Kulübü'ne geliyorlar. Üye oluyorlar, üyeliklerini yenileyip kitap alıyorlar. îndirimden yararlanıyorlar. "Cafe"de kahvelerini, çaylarını içerlerken kitapiannı okumaya başlıyorlar. Sonra dilerlerse sinemaya girip, güzeeel bir de film seyrediyorlar. Yahu bu insanlar, ana konularına ve sorunlarına hem açıklık, hem duyarlılık kazandırmayı ne de iyi biliyorlar! ECumhuriYet kitap kulübü AS EĞLENCE MERKEZİ (Moda Caddesı No:44) içındekı yeni "Kavşak" Pazartesı dışında her gün 09'dan 19'adekaçık. (Bekleniyorsunuz) "Hiçbir insan kendi başına bir ada değildir. Her insan anakaranın birparçasıdır." Böyle diyor John Donne. Peki, şimdi soruyoruz sizer'Neden herkes kitap kurdu değildir?" Yanıtlıyorsunuz hep birlikte:"Çünkü kitap kurdu olmak, aydın olmanın bir parçasıdır." 0 halde bugün hemen "Cumhuriyet Kitap KulübiTnü arayın. Üye olun. Binlerce "Kitap Kurdu" arastna siz de katılın. Yazarfarm koskocaman, kalın mı kalın duvarlar ardında çınlayan sesleri, sizin mhunuzda birleşsin, bütünleşsin. Yaşamtmz daha güzelleşsin, yüzünüz hiç asilmasın. Gözleriniz, Yaşama ,.^^- Artık Diirbünün Tersiyle Bakmasın. kitap kulübü "Aydınlann Buluştugu Kavşak" Tufkocağı Cad No. 39/41 (34334)Cağa!oğ1u/lstanbul T€(:(0212)514 01 96Faks:»212)51 4 01 95 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük Bizim Cazete Ülke sorunlarına ilışkın raporlarıyla, araştırmalarıyla. köşe yazılarıyla, tarafsız haberleriyle sıvıl toplumlann gazetesi. Düzenlı okumak içın abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75