22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 HAZİRAN 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kumfnıf'dan Yılmaz'a SOPU • Haber Merkezi-CHP Antalya Milletvekili Bekir Kumbul, Başbakan Mesut Yilmaz'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlıği'na. turfanda meyve ve sebze üreticilerinin durumu hakkında bir soru önergesi verdi. Kumbul, geçen yıJdan bu yana tohum, gübre ilaç gibi girdilerde yüzde 150 ile 300 arasında artış olduğunu, buna rağmen zirai kredi faizlerinin geçen yıla oranla 20 puan birden arttınldığını kaydetti. Kumbul, "Eğerbunun nedeni enflasyonu aşağıya çekmeye ba|Ianıyorsa üreticinin emeğinin maliyetinin aşağıya düşürülmesi haksızlık değil midir?" diye sordu. Cindopuk'tan Çiller'e suçlama • KtLtS(AA)- Gaziantepte bulunan DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ve eşi Özer Çiller hakkında ağır ilhamlar bulunduğunu belirterek "Aklanmayan genel başkanın konuşmaya hakkı yoktur" dedi. Çiller'in Yüce Divan'a çıkması gerektiğini belirten Cindoruk, DYP liderinin seçim koşuluyla hükümete destek vermesi için de şunlan söyledi: "Hani doktorlar, bazı ümitsiz hastalar ıçin 'ne yerse yesin' derler. Sayın Çiller de ne derse dersin. onun dediği ile bir şey olmaz. Evvela kendisini, kocasını, paçasını kurtarsın." Aşfk'a Yeşif gensonusu • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - DYP, Devfet Bakanı Eyüp Aşık'ın.'Yeşıl' kod adlı Mahmut Yıldınm'la ilgili çelişkılı açıklamalannı Meclis gündemine getirdi. DYP, Aşık'ın, 'Yeşil'in yerinin bilindiği, kendi kontrolleri altında olduğu' yönündeki açıklamalanna karşın cumhuriyet savcılıklanna ve yetkililere bilgi vermeyerek suç işlediği savıyla hazırladığı gensoru önergesini dün TBMM Başkanlığı'na verdi. Çiller: İttifak düşünmüyopuz • ŞEREFLİKOÇHİSAR (AA) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, dün Ankara'nın Şereflikoçhisar ilçesinde partisince düzenJenen mitingde konuştu. Çiller, "Bizi darağacına götürseler. yine sizin hakkınızı savunmaktan vazgeçmem" dedı. Çiller, seçim ittifakıyla ilgili olarak. "Biz kimseyle itrifak düşünmeden tek başımıza iktidar diyonız' diye konuştu. Amasya • AMASYA (AA)- Amasya Genelgesi'nin 79. yıldönümü, 12-22 Haziran arası etkinliklerle kutlanacak. Bugûn, Saraydüzii'ndeki Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasıyla başlayacak etkinliklerde halk konserleri, sergiler, konferanslar, tiyatro ile çeşitli yanşma ve gösterilerin yanı sıra geleneksel olarak düzenlenen "Kiraz Festivali" de yer alıyor. Aynca. 22 Haziran 1919 tarihinde yayımlanan Amasya Genelgesi'nin anısına yaptınlan Milli Hâkimiyet Parkı'nın açılışı nedeniyle tören dûzenlenecek. ÜPtin İSUPP'ÎP • STOCKHOLM(AA)- Avrupa Parlamento BaşkanJan Konferansı nedeniyle Isveç'in başkenti Stockholm'de bulunan TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Isveç Dışışleri Bakanı Lena Hjelm Wallen ve Parlamento Birinci Başkan Yardımcısı Anders Björck ile görüştü. Çetin görüşmeleriyle ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada. Wallen ve Björck'a. Türkiye'nin .Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini ve gelinen noktadaki güçlükleri aılattığını söyledi. Adalet Komisyonu'nda Akit gazetesinde teşhir tartışıldı; Anayasa Komisyonu 3. kez ertelendi TBMM'de irtica kavgasıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Akit gazetesinin, telefon numaralannı vererek hedef gös- terdiği TBMM Adalet Komisyo- nu'nun ANAR DSP ve CHP'li milletvekilleri ile FP'li milletve- killeri arasında sert tartışmalar yaşandı. Memurlann meslekten çıkanlmalanna ilişkin tasannın TBMM Anayasa Komisyo- nu'ndaki görüşmeleri de "ilgfli" hiçbirbakanın katılmaması üze- rine 3. kez ertelendi. Adalet Komisyonu'nun dün- kü toplantısında Komisyon Baş- kanı ve DSP Kütahya Milletve- kili Emin Karaa, kamuoyunda "irticayla miicadele vasalarT di- ye bilinen tasanlar için "kabuT oyu kullanan milletvekilleri hak- kında Akit gazetesinde. "Dikta Rejimin Taşeronlan" diye başlık atilarak hedef gösterildiklerini belirtti. Akit gazetesinin, millet- vekillerinin iş ve ev telefonlan- nın da yer aldıgı habennin foto- kopilerini komisyon üyelenne dağıtan Karaa. konu hakkında TBMM Başkanlığı'na bir yazı yazdığını bıldirdi. CHP Kırklareli Milletvekili İrfan Gürpınar da. şeriatçı gaze- tenin 5 Haziran'daki yayınının ardmdan çok sayıda tehdit ve kü- furtelefonu aldığını, ancak gaze- teyi aramasına karşın bir muha- tap bulamadığını kaydetti. Bu sırada bir milletvekilinin, telefonlann u demokratik tepki" için verildiğini söylemesi üzen- ne Komisyon Başkanı Karaa. "Madem demokratik tepki için verildi. o zaman hayır diyenlerin de telefonlan verilseydi" dedı. FP Malatya Milletvekili Fik- ret Karabekmez'in. "Siz de bi- zim telefonlarımızı verin, bizi de rahatsız etsinler" sözleri üzerine Karaa. "Telefonlanmızı siz mi verdiniz" diye sordu. ANAP Kayserı Milletvekili İbrahim Yılmaz, "Kimse bizi oyumuzdan dolavı rahatsız ede- mez. Hiçbir akıl ve vicdan sahibi bunuyapama/" dedi. ANAP İs- ı tanbul Milletvekili BiilentAkar- calı'nın. FP'lileri""küçük işler" yapmakla suçlaması üzerine, FP Ankara MilletvekHi Rıza Ulu- cak, "Sana ne oluyor, sen ne bi- çim konuşuyorsun, terbiyesiz" diye bağırdı. Akarcalı ise "Terbiyesiz sen- sin. Ne mal olduklan göriilüyor" karşılığını yerdi. FP Ankara Mil- letvekili Ömer Faruk Ekinci, Akarcalı"ya, "Sen daha küçük- sün, sen aşağılıksuı, karıncadan da küçüksün. sen kim oluyor- sun?"diye bağırdı. Ekinci'ye "Ben Allah'ınkulu- yum" yanıtını veren Akarcalı, "Senin ağzın şeytanın ağzT de- di. Ulucak ise "Şeytamn yanın- daki sensin" karşılığını verdi. Tamşmaların yoğunlaşması ve ses tonlarının yükselmesı üzerine Emin Karaa, toplantıya 5 dakika ara verdıgini açıkladı. Bakanlar topu birbirine aüyoriar TBMM Anayasa Komisyo- nu'nda, bazı eylemlere katılan memurlar ile dahiliye memurla- nnın meslekten çıkanlmalan ve daha sonra hiçbir kamu kurulu- şunda çalışamamalannı öngören tasan üzerindeki görüşmeler de üç haftadırtamamlanamadı. Ko- misyonun dünkü toplantısına hiçbir bakan katılmazken, Içişle- ri Bakanlığı'ndan 3, Adalet Ba- kanlığf ndan I bürokrat gönde- rildi. Komisyon üyeleri, "siyası muhatap" istedikleri için görüş- meler dün yine ertelendi. Anayasa Komisyonu Başkanı AtillaSav, lçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu nun yurtdışında bu- lunduğunu, yerine Adalet Baka- nı OltanSungurlu'nun gelebile- ceğinin belırtildiğini vurgulaya- rak. "Ancak, Adalet Bakanı da çok önemli bir toplantısı oldu- ğundan katdamayacağııu bildir- di" açıklamasını yaptı. ANAP'lı komisyon üyelennden Nejat Ar- seven, "Konunun muhatabı as- lında Devlet Bakaıu Hikmet Sa- mi Türk, o çagnlsın" diyerek to- pu DSP'li bakana attı. DYP'li Mehmet Sağlam, "Bu tasanyı ha/ıriayan bakanın komisyona muhatap olması lazım" dedi. CHP'li Se>fiOktay da, hüküme- tin tasanlanna sahip çıkmasını istedi. Oktay. "Bu tasan bura- dan geçse biie,demek ki genel ku- ruldan geçmeyecek" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART G a z e t e c i R a g ı p D u r a n da c e z a e v i n e g i r i y o r Başesgioğlu, Batı'nın kaçakçılann adını Türkiye'ye vermediğini söyledi 6 Avrupa yardımcı olmuyor' FUAT KOZLUKLU NEVV YORK - lçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu. Türkiye'de ele geçinlen uyuşturucunun Av- rupa'da yakalanan uyuşturucu- nun yüzde 60'ına, tüm dünyada yakalanan uyuşturucu miktannın ise yüzde 40'ına tekabül ettiğini bildirdi. New York'taki BM uyuşturucu zirvesinde Türkiye'yi temsil e- den Başesgioğlu, zirvenin ardın- dan Amerika-Türk Gazeteciler Derneği"nin düzenlediği sohbet toplantısına katıldı. Terör örgütü PKK'nın Avru- pa'da uyuşturucu trafiğini yön- lendiren büyük bir şebekeye sa- hip olduğunu belirten Başesgioğ- lu, örgütün son zamanlarda ka- çak yoldan Avrupa ülkelerine mülteci götürme ışıne de el attı- ğını ve söz konusu mültecilen tehdit yoluyla kurye olarak kul- landığının tespitedildiğini söyle- di. Türkiye'nin uyuşturucu kaçak- çılığında Ortadoğu'da bir transit yol olarak değerlendirildiğini be- lirten Murat Başesgioğlu, "Ge- çen yıl operasyonlarda eie geçiri- len uyuştunıcu maddeler, Inter- pol rakamlanna göre. Avrupa'da e\e geçiriJenlerin jüzde 60'ına, dünyadakilerin ise yüzde 40'ına tekabül etmektedir" dedi. Başesgioğlu. uyuşturucu ka- çakçılığı ile terorizmin iç içe ol- duğunu savunarak Banlı ülkeleri uyuşturucu ışine kanşanlarla ilgi- li bilgı vermemekle suçladı. 'Bilgi vermiyoriar* Başesgioğlu. "Açık açık bilgi verin diyoruz. Onlar bize baa ki- şikri,sığuımacıdırdi>e \ermiyor- lar. PasifdavTanıyorlar*" diye ko- nuştu. Bakan. "YeşiT kod adlı Mah- mut Ytldınm'ın, İHD Genel Baş- kanı Akın Birdal'a düzenlenen saldınyla birlikte hayatta olduğu- nun ortaya çıktığını belirtti. Sohbet toplantısının ardından Cumhurijet'ın sorulannı yanıt- layan Murat Başesgioğlu. Avdın- Iık dergısinde yayımlanan Yeşıl röportajı ile ilgili olarak yorum yapmaktan kaçındı. . Başesgioğlu konuyla ilgili şun- lan söyledi: "Şunu divebilirim; aranan, hakkında gı>abi tutuklama kara- n bulunan herkesi yakalayıp ada- lete teslim ermek güvenlik güçle- rinıizin görcvidir. Akın Birdal ola- yının a\ dınlatılması çok önemli bir konudur. Türkiye'de bu saldı- n olur olmaz herkesin zihninden şöyle bir çağnşım geçtiğini biliyo- rum; Bu olav da öncekıler gibi geç aydınlatılacak. Devlet ile devletin kurumlan ile irtibatı var mı?..' Olavın a\dınlatılması hem dc\ lcti hem de kurumlan töhmet amndan kurtarnııştır." Emniyetin elindekı silahların orduya teslim edilip edilmeyece- ği ile ilgili soruya da Başesgioğ- lu şu yanıtı verdi: "Ortada sıkınü yok. Devletin kurumlan kendi aralannda gö- riişüp belli bir mutabakata vanr- lar. Bu talep edilen silahlardan 'ağırsilah' dediğimizsilahlanbiz emniyet olarak vermevi taahhüt ettik Makineli tüfekler konusun- da tereddût var. Yani zırhh araç- lar üzerinde ve korumada, yol gü- venliğindeelzem olan silahlar var. Prensip olarak şunlan şunlan ve- rebiliriz diye cevabımızı verdik. Ancak henüz silahlar teslim edil- miş değil." Edırne'de sanatçı Muazzez Er- so> 'a yönelik saldınyla ortaya çı- kan cezaevlerindeki durumu da Içışlen Bakanı şöyle değerlendir- di: "Siyasilerin.ideolojiksuçlula- nn yatmış olduğu cezaevlerinde çok ciddi problemlerimizvar. Bir- çokeylemin cezae>inden planlan- dığını, \ ürürüldüğünü, telefon ko- nuşması vapıldığını bilivoruz. Bu dev letin çeşitli kademelerinde çok sıkçadilegetirildi. Yeni fizfld şart- lar varatmamız lazım." Yolsuzluk Kalenıli'ye istifa çağrısı ANKARA (Cumhurivtt Bürosu) - TBMM Genel Kurul Salonu Yolsuzlu- ğu'nu Araşnrma Komisyo- nu hazırladığı raporu Mec- lis Başkanlığı'na sundu. Muhalefet partileri FP ve DYP, komisyonun genel kurul yolsuzluğunun baş sorumlusu olduğu gerek- çesiyle hakkında suç duyu- rusu karan aldığı eski ba- kan ve ANAP Kütahya Milletvekili Mustafa Ka- lemli'ye istifa çağnsında bulundular. FP'li Lütfii Esengün, Kalemli'nin isti- fa etmemesi halinde ANAP'ın ihraç mekaniz- masını çalıştırmasını ister- ken, DYP Grup Başkanve- kilı Mehmet Gözlükaya, suçlular cezalandınlma- dıkça, salona girmeme dü- şüncesınde olduklannı söyledi. Lütfü Esengün, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, eski TBMM Başkanı Kalem- li'nin görevini suiistimal ederek, ihaleye fesat karış- tırdığının araştırma komis- yonu raporuyla ortaya ko- nulduğtınu bildirdi. Bunun yüz kızartıcı bir suç olduğunu vurgulayan Esengün. "Bu, millervekili seçilmeye engel oluşturan bir suçrur. Bu durumda Kalemli'nin hemen millet- vekilliğinden istifa ermesi gerekir. Genel kurul salo- nunun vapımı sırasında volsuyJuk vapılmışdr" diye konuştu. Kalemli'nin mil- lervekilliğinden istifa et- mesi ve yargı önüne çıkma- sı gerektiğini sav unan Esengün, "Burada ANAP'ın tavn da önemli- dir. ANAP Kalemli'vi ihraç etmediği takdirde bütün bu yolsuzluklan ve suçlan be- nimsemiş olacaktır" dedi. DYP Grup Başkanvekili Gözlükaya da dün düzenle- diği basın toplantısında. TBMM Genel Kurul Salo- nu Yolsuzluğunu Araştır- ma Komisyonu'nun, Mec- lis'i 15-20milyondolarci- vannda zarara uğrattığı ge- rekçesiyle Kalemlı hakkın- da suç duyurusunda bulun- ma karan aldığına dikkat çekti. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr Bu pazar biz medya çalışan- lannın şenliği var. Bir sokak şenliği. Görmüş geçirmiş "Ba- bıâli"rim göbeğinde, Nuruos- maniye Caddesi'nin yaya yolu olarak ayrılmış bölümünde pa- zar günü saat 15.00'ten başla- yıp yoruluncaya dek şenlikli bir gün ve gece yaşayacağız. Yani bu bağlamda "aile ıçi" bir toplantı. Ama Türkiye'de, medya amelesi artık küçük çaplı bir ordu kadar kalabalık- laştı. Duymayan olur, şenliği ka- çırır, "Abi niye haber vermedi- niz" diye de su koyverir endişe- siyle bugünkü Tınvık'a konu ol- du. Hani ola ki kimi medya ça- lışanlan, öteki "normal" insan- lar gibi hafta sonu tatil yapma fırsatı bulursa programlannı bu- günden düzenlesinler diye dü- şündük... Bayram değil, seyran değil, bu şenlik, üstelik "sokak" şen- liği nereden çıktı, diyenlere ve- rilecek çok anlamlı bir yanıt yok. Bir arada olmak istedik. Hepsi bu. Artık bir arada deği- liz ve bir arada olmak istedik... Yazının ve şenliğin başlığı (motto) iyi anlatıyor Bir Zaman- Bir Zamanlar Bir Aradaydık... lar Bir Aradaydıkl.. Gerçekten, biz gazeteci mil- leti bir zamanlar bir aradaydık. Istanbul vilayetinin Babıâli nam semtinde, kimimiz derme çat- ma, kimimiz biraz daha hallice binalarda çalışırdık. Henüz plazalann icat edilme- diği günlerdi. Sirkeci'den yayan yapıldak yokuşu tırmanırken biriikte, bir arada olurduk. Han- gi gazetede ne olmuş, kim ki- min için ne demiş gibi keyifli ve "yararlı" meslek dedikodula- nyla beslenirdik. Dahası, akşamüstü işten çı- kınca Babıâli'nin göbeğindeki bizim Gazeteciler Cemiyeti'nin en üst katındaki lokalde bulu- şur, biraydı, bir duble rakıydı, fındıktı, fıstıktı derken birbirimi- zi görürdük. Birbirimizi görme- nin ne kadar önemli olduğunu kavramaksızın görür, konuşur, dertleşirdik. Görürdünüz de ne olurdu, demeyin. İyi olurdu. Orneğin hani bugün yerierde sürünen "medya ahlakı" (etik) var ya, o günlerde kendiliğin- den işleyen bir meslek içi dene- time çarpardı. Asparagas ha- ber yapan muhabirin medya plazalarının camlannın ardına saklanma şansı yoktu. Bir baş- ka meslektaşın, dudağının kıyı- cığından fırlatıverdiği ayıplayıcı gülücük. asparagasçıyı, yaptı- ğına yapacağına pişman eder- di. Sabıka kaydı kabaran. loka- le geldiğinde, yokuşu tırman- dığında selamlaşacak arkadaş kıthğında kıvranmaya başlardı. Gazetecilik yerine iş takipçi- liği, ihale komisyonculuğu, pat- ron yardakçılığını yeğleyenler, meslektaşlarca küçümsenme- yı somut yaşayacağını, etinde, kemiğinde duyacağını bilirdi. Yani bir zamanlar bir araday- dık; birbirimizi görürdük ve iyi olurdu. Haymr. geçmişe özlem (nos- talji) duyup, geçmişi gerçeğın- den saptırıp, palavra bir "Babı- âli tablosu" çizmeye çabalamı- yorum. "Babıâli'de lağımlar açıktan akar" diyen o eski "meslek özdeyişini" yaşadım, gözledim, doğruluğuna tanık oldum. Ama lağımlar hiç-ol- mazsa "açıktan" akıyordu. Şimdiyse plazalann gümüş rengi camlannın ardına "gizlen- m/£"akıyor. Medya çalışanlarının ekono- mik örgütlenmesinin Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın (TGS) hem içinden hem dışın- dan dinamitlenmesi, medyada sendikasızlaştırma saldırısının en azgın boyutlardayürütülme- si, büyük ölçüde medya emek- çilerinin birbirlerinden kilomet- relerce uzağa serpiştirilmişlikle- rinden. plazalann duvarlarmın ardına hapsedilmişliklerinden, birbirlerini göremez hale geti- rilmişliklerinden güç aldı. Medya çalışanlannın demok- ratik örgütü Türkiye Gazeteci- ler Cemiyeti'ni (TGC) bir emek- li gazeteciler örgütüne dönüş- türmeye çabalayanlar, bu pa- ramparçalılıktan güç aldılar. TGC'nin demokratik nrtelik ve etkinliğini koruyup pekiştirebil- mek, o yüzden bu kadar zor ol- du. Gazetelerde, televizyonlar- da, radyolarda bu meslek için alın teri döken, çoğunluğu genç gazetecilerin oîuşturduğu Ga- zeteciler Meclisi girişiminin dü- zenlediği sokak şeniiği, işte bu yüzden hep bir araya gelip eğ- lenmekten biraz daha derin bir içerik ve anlam taşıyor. Bu Tırmık'ı okuyup, "Kendi aranızda toplanıp eğlenip, has- ret giderecekmişsiniz. İyi de.. bundan biz okuyuculara ne? Ne diye okutuyorsun bunları bize" diyeceklere gelince... Bir: Hakhsınız.! Iki: Bize emanet edilmiş şu köşeyi, yılda bir kez de meslek içi iletişim amacıyla kullanalım; siz de hoş görüverin... Üç: Birbirini görmek, yılda bir kez bile olsa bir araya gelmek, omuzlaşmak gazeteciler için pek yararlıdır. Birbirini görüp, bir arada eğlenip aptes tazele- yen gazeteciler daha iyi haber, daha iyi TV programı, daha iyi radyo yayını demektir. Yani so- nuç size de yarayacak... POLtTİKA GÜINLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kamp... Hümyet gazetesı. Tempo dergısinın kapak yaptığı 'Sılahlı Kuran Kursu' habenne 'İşte Sanklı Kamp' baş- lığıyla tam sayfa ayırmış... Fotoğraflarabaktım... Bir pazar günü pıknık yapan 'Kuran kursu öğrenci- fen'ni anımsatıyordu fotoğraflar... Piknik tüpleri. plastık su bıdonları, çaydanlıklar çi- menlerin üzerindeydi.. Yaşlan 15-18 arasındaki takkeli ve sanklı gençlerin elinde bir iki pompalı tüfek vardı... Bana kalırsa burası bir kamp yen degıldı. Ancak fo- toğraflar ve haber, 'tarkatlann hâlâ görev başında'o\- duklannı kanrtlıyordu.. Sabah 'şeriatçı gazetelere' bir göz attım... Binnci sayfalannı 'başörtulü kızlara' ayırmışlardı. On- lara göre başörtulü kızlann maruz kaldığı zulüm toplu- mu çıldırttyordu. Kamuoyu toplumsal banşımızı bozan yasakçı zihniyetin artık son bulmasını istiyordu... Bir başka dinci gazete, polısı askere karşı kışkırtma yöntemini sürdürüyor ve şöyle diyordu: * "Batı Çalışma Grubu polisı de fişliyor..." Şeriatçı basın tam gaz gıdiyordu. .. Nurculann 'malumgazetesi' ise Elmalı Erkek Öğren- ci Yurdu'nun el ilanlannı ekıyle birlikte dağıtıyordu... Yurt, Istanbul Kartaldaydı... Konforiu yatakhaneler. okullara servıs olanağı bu yürttaydı. Üstelik yurt Kartal Anadolu Imam- Hatip ü- sesi'ne, Köy Hizmetlen Anadolu Lısesı'ne 5 dakika uzaklıktaydı... Tempo dergisini okuyunca nedense aklıma 'Nur Kampları' geldi... 197O'lı yıllarda bu kamplan kuran kişi Fethullah Gü- len değil miydı? 199O'lı yıllarda Nurcular bakanlardan, valilerden destek alarak kamu kuruluşlannı kiralayıp buralan 'Nurkamplan'na dönüştürmemişler miydi? Oyun kuralına göre oynanıyordu; tarikat şeyhleri 1998 Türkiyesi'nde 'tüıtan eşittır din' propaganda- sıyia sıyasettekı egemenliklerinı sürdürmek istiyorlar- dı... Korkut Özallar, Aydın Menderesler, Mehmet Ke- çeciler kısaca ANAP, DYP, FP, MHR BBP ne yazık ki DSP lıderi Bülent Ecevit de 'türban eşittir dın' sloga- nını bir tankat şeyhını koruyup kollayarak destekliyor- du... • • • 8Ağustos1975... Tam 23 yıl önce Ege'de dağlara kamplar kurulmuş- tu... O yıllarda 'Nur kamplan'na gırmıştim... Dedım ya Tempo'dakı haberı okuyunca, Nur kamp- lannıanımsadım... Kaz Dağı'ndakı kampta bir çocukla konuşmuş, ne yapmak istediğıni öğrenmiştim... "Adın ne senin?" Kara gözleri oynuyor Hiç yabancılık çekmıyor. Bizi kamp yönetıcilerinden sanmış olacak ki yanıtladı he- men: - AJi Acar... "Nerelisin?" - Antalya'nın Serik ılçesınden. "Okula gıttin mı hıç?" -Gittım... Beşi bıtirdim. "Başka okula?" - Kuran okudum... "Burada dtnlenıyorsunuz değil mi?" — -. •: •• Birlikte yürüyoaız kuçuk Alı Acar'la. Zeytin dolu ka- safann bir kısmı yolun ortasında. Araç tekrar gelıp yük- leyecek. Ali'nin elinde bir kitap var. Nurculukla ilgili Said-i Nursi'nin bir kitabı. Kendi savunmasıyla ilgili bir kitap bu... "Neleryapıyorsunuz kampta?" - Kitap okuyoruz... Ilim oğrenıyoruz... "Aferin sana..." - Ilim öğrenip... Sustu. Kara gözleriyle bakındı sağa sola. "Sonra.. "dedım. "Ilimöğrendıktensonran'apacak- sınız?" Beyaz gömleğının yakası kırliydı. - Kâfirleri öldüreceğız... "Kim bu kâfirier?" - Namaz kılmayanlar, açık saçık gıyınenler. Onlar kâ- fır hep. Hepsi kâfir. Camılen kapatacaklar Müslüman- lanöldürecekter. Ama biz ılim öğrenince soracağız hep- sine... "Demek kampta bunlan öğreniyorsunuz?" - Evet.. • * • Başta Kanal-7 olmak üzere şeriatçı televızyonlar, radyolar, gazeteler üç-beş kız milrtanı öne çıkanp bir- kaç avukatı yanlarına alarak ortalığı bırbınne katıyor- lar... Bu eylemlerin arkasında kımler var? Tarikatlar ve Fazılet Partisı... Ikinci cumhurıyetçıler. takkeli ve takkesiz liboşlarda bu eylemin destekçılen... Istanbul Ünıversitesı'nde bınlerce öğrenci okuyor, eylem yapanlann sayısı ise 50-60'ı geçmryor... Bakın bir tarikat şeyhı yakın çevresme ne diyor "Türban yasağı bizim karşımıza gelen en büyük ni- mettir. Anadolu halkınıyanımıza çekmede daha iyi f\r- sat bulamayız..." Ardından ekliyor tarikat şeyhi: "Hatta bukonuda akıtılacakbirdamla Müslüman ka- nı bize binlerce mümın ve zaman kazandıracaktır..." Oyun kuralına göre oynanıyor... Ne yazık kı ANASOL-D iktidan da bu eylemlere ça- naktutuyoıi.. hckaya (â posta. cumhuriyet com. tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Ç A G D A S Y A Y I N L A R I ÇAĞfMIH TAHIĞI ÜC YAZAR 2 BASI <•: :oc -. KUIİUrOUriVETAUKAT KAMPURI 4. BASI 550 V, T. SANCILI YtLLAR KUŞATILMIŞ SOKAKLAR 4 BASI KUZU POSTUNDA KURT 2 BASI ZAMMKSANADABU1A$TIKAIİ 2. BASI 90000CU DİN BARONUNUN KAZURI «IK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI 80C5001 SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL 1 aocMcn Çağ Paza-tama A.Ş Türkocağı Caddesı No:39/41 (34334) Cağaloğlu-lslarbul Tel: (0212ı 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle