24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Gene! Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü: HikmetÇe- tinkaya • Yazıişleri Müdürü: İbrahim Yıldu • Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz • Haber Merkezi Müdürii: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Es«r Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat: Cengiz Yüdırım 9 Ekonomi: Mehmct Saraç # Kültür Handan Şenköken # Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Düzeltme: AbduBah Ya/jo# Fotoğraf Erdoğao Köseoğlu •Bilgı-Belge: Edibe Buğra 9 \ un Haberlen: Mehnıel Faraç Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oklav Kurtböke. Hikmel Çetinkava, Şükran Soner, Ergun Balcı, fbrahim Vıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Hakan Kara. AnkaraTemsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: ]25,Kat:4, Bakanlıklar-AnkaraTel:4I95020(7hatl. Faks: 4195027 • Izmir Temsilcisi: Serdar Kızık. H. Ziya Blv. 1352 S.2 3Tel:441 1220. Faks:4419117* Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü C"d. 119 S. No: 1 Kat: 1. Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Mudürij: Cstün Akmen O Koordmatör: Ahmet korulsan # Muhastte: Biüent Y ener#ldare: Hüseyin Gûrer • Ijletme Önder Çeük • Bılgı- Işlcm: Nail İnal 0 Bılgısayar Sıstem: Miirüvet Çiler • Satıi: Fazilet Kuza MEDYA C: • Yöneıım Kurulu Başkanı - Genel Müdür: Gülbin Erduran 9 Koordinatör: Reha Işıtman • Genel Müdür Yardımcısı SevdaÇoban Tel: 514 07 53 - 51395 80-513 84 60-61, Faks: 5138463 tayımlavan ve Basan: Veni Gün Haber Aiansı. Basm ve Va>mcıtık AŞ- "ürkocağ'ı Cad. .19 41 Ogaloğlu 34334 lsı.'PK:246 Islanbul Tel: 10 212) 512 05 05 (20 hal) Faks: (0 212) 513 85 95 12HAZİRAN 1998 Imsak: 3.23 Güneş: 5.24 Öğle: 13.11 Ikindi: 17.09 Akşam: 20.43 Yatsı: 22.36 www.cumhuriyet.com.tr Ferguson İstanbul'da • İstanbul Haber Servisi - York Düşesi Sarah Ferguson, Türkiye'de inanılmaz sıcak bir tavırla karşılaştığını belirterek "Insanlan ve Istanbul'u çok sevdim" dedi. lşadamı Cem Uzan'ın davetlisi olarak önceki akşanı İstanbul'a gelen York Düşesi Sarah Ferguson, dün İC Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağiığı ve Hastalıklan KJiniği'ni gezdi. Beraberindeki Cem Uzan ve eşi Alara Koçibey Uzan ile hastaneye gelen Ferguson, yoğun bakım. kan hastalıklan ve nöroloji servislerini gezerek Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özdemir llter'den bilgi aldı. Pilav günii I İstanbul Haber Servisi - Saint Benoitlılar Derneği'nin geleneksel pilav günü 13 Haziran Cumartesi günü okul bahçesinde gerçekleşecek. Pilav gününe Fransa'nın tstanbul Başkonsolosu Eric Lebedel, Belçika'nın İstanbul Başkonsolosu Marc Van Den Reeck ve Vatikan'ın Ankara Büyükelçisi Monseigneur Marovitch'in yanı sıra okulun mezunlan katılacak. Kızılay ın 131. yılı • ANKARA (AA) - Türkiye Kızılay Dernegi. 131. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Kızılay Genel Başkanı Kemal Demir, bu yılın beş aylık döneminde yurtiçinde Batı Karadeniz'de meydana gelen sel felaketinin dışında, 6 sel, 3 heyelan ve 4 deprem felaketi meydana geldiğini, bu dönem içinde 458.2 milyar liralık yurtiçi yardım yaptıklannı bildirdi. Havası kirli iller • ANKARA (AA) - DİE. 1997-1998 kışsezonunda kükürtdioksit ve duman yoğunluklarını içeren çalışmasını açıkladı. Buna göre, ekim-mart ayları arasında ölçünı yapılan 10 il içinde Yozgat. kükürtdioksit konsantrasyonunun 364 metreküple en yüksek olduğu il olarak belirlendi. Yozgafı Balıkesır ve Kütahya 252 metreküp, Erzurum 216 metreküp ve Ağrı ise 209 metreküple izledi. Omurilik Felçlileri Derneği, 'bağımsız yaşam' için rehabilitasyon merkezi kuracak 6 Eve kapanmak istemiyoruz' FİGEN ATALAY Sığ suya balıklama atladı. Boynun- daki omurlardan biri kınldı. 19 yaşın- da geçirdiği bu kazadan beri, yani 15 yıldır tekerlekli sandalyeye ve annesi- ne bağımlı yaşıyor. Omurilik Feîçlile- n Derneği tkınci Başkanı Ramazan Baş'ın ve öteki omurilik felçlilerinin bu bağımlılıklarını en aza indirebilmek amacıyla "rehabilitasyon merken" ku- rulması için çalışmalar başlatıldı. Türkiye'de yaklaşık 25 bin omurilik felçlisi bulunduğu tahmin ediliyor. Bu rakama heryıl 1200 felçli dahakatılı- yor. Omurilik bir kez zedelendikten sonra tedavisi mümkün olmuyor. Ya- ni. omurilikleri trafık kazası ya da baş- ka bir nedenle zarar görenier. işlerini. öğrenim yaşamlannı bırakmak ve ai- lelerine bagımlı biçimde yaşamak zo- runda kalıyorlar. Kaldırımlar.taşıtlar. binalar da onlara göre olmadığı için yaşamın içine giremeden. evlerine ka- • İsviçre'deki 1850 omurilik felçlisinden yüzde 75'i her gün işe gidip geliyor. Türkiye'de ise 25 bin omurilik felçlisinden yalnızca yüzde 5'i çahşabiliyor. - panıyorlar. Omurilik felçlilerinin yaşam standardını yükseltmek amacıyla geçen günlerde "Omurilik Felçlileri Deme- ği" kuruldu. Derneğin en önceliklı amacı, omurilik felçlilerini olabildi- ğince ba|ımlılıktan kurtarmayı öngö- ren bir "rehabilitasyon merkezi"nin açılması. Dernek Başkanı İstanbul Üniversi- tesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu ve Ikinci Başkanı Ramazan Baş ileomurilik felçlilerinin sorunlan üzerine görüştük. 10 yıldır omurilik felçlileriyle bir arada olan Karamehmetoğlu, omuri- liklen zedelenenlerin ortalama altı ay hastanede kaldıklannı belirterek. "Ön- ce hastaneye biiyiik tepki gösteren bu hastalar, daha sonra hastaneden çık- mak istemiyorlar. Çiinkü, asıl sorunlar hastanedençıknktansonra basfayor" di- yor. Dernek başkanının verdiği birörne- ğe göre isviçre'deki 1850omurilik felç- lisinden yüzde 75'i her gün işe gidip geliyor. Türkiye'de ise 25 bin omurilik felçlisinden yalnızca yüzde 5'i çalışa- biliyor. Doç. Dr. Karamehmetoğlu'nun ver- diği bilgilere göre derneğin kurmayı amaçladığı rehabilitasyon merkezinde dört aşamalı bir rehabilite programı uygulanacak. llk aşama tıbbi rehabili- tasyon. Ikinci aşama mesleki rehabili- tasyon. Bu aşamada, mesleklerini kay- beden omurilik felçlilerine meslek ka- zandınlacak. Üçüncü aşama ekonomik rehabilitasyon. Hastaların. bu aşama- da gelir getiren bir iş sahibi olmaları amaçlanıyor. 'Dışan çıkma hakkT Son aşama sosyal rehabilitasyon. Bunların gerçekleştirilmesiyle omuri- lik felçlilen. Batı'da aynı durumdaolan hastalar için uygulanan "TheRightTo GoOutside" - Dışarı Çıkma Hakkına sahip olacaklar. Bu aşamalar içinde en zorunun sosyal rehabilitasyon olduğu- na dikkat çeken Karamehmetoğlu şu önerilerde bulunuyor: " İETTotobüslerinin orta kapısında- ki tutamak ve bu kapının hemen kar- şısındaki koltuk kaldmlırsa. tekerlekli sandaiyeti biri de yardımia bindiği oto- büste yolculuk edebilir. Kaldırımların ba/ılanna rampa yaptlıyor, anıa eği- min yüzde 8'i gecmemesi gerekmesine rağmen bazıyerierdej üzde 25'lereuJa- şabiliyor." Sahne bağımlıları Avnıpa şimdi tiyatro sahnelerinde fırtına gibi esen bu kadınlan konuşuyor. L zun bir aradan sonra Avrupa'da tiyatronun tekrar yükselen trende geçmesiyle seyirciyi yetenekJeriyle olduğu kadar güzeUikleriyle de biiv iileyen bu genç kadınlar. sahneye uyuşrurucu gibi bağimlı olduklannı söylüyoıiar. Annika Pages (büyük fotoğraı), Anne-Marie Bubke (küçük fotoğraflardan soldaki), Sylvie Rohrer (sağdaki küçük fotograf) konservatuvar ve yüksek tiyatro eğitimj almışlar. Son yıllardaki sahne performanslanv la tüm dikkatleri iizerlerine çeken genç ri\atnx'ular, tiyatronun korkunç emek ve özveri istediğini. bu nedenJe özel yaşamın neredey se söz konusu olmadıgını da belirtiyoriar. ,r Zorunlu kürtaja gözyaşı e-posta : tan (S prizma. net. tr Dtş Haberler Servisi - ABD Kongresi "nde tanıklık yapan 2 Çinli kadın. Pekin yönetimince yasaklanmış olmasına karşın ülkede zorunlu kürtaj ve kısırlaştır- ma uygulamalannın insanlık dışı boyutlarda sürdü- günü gözyaşlan içinde anlattılar. Kongredeki Cumhuriyetçi kanadın, Başkan BiU Cünton'ın ay sonunda yapması planlanan Çin ziya- reti öncesinde Pekin yönetimi aleyhinde sürdürdüğü kampanya çerçevesinde davet edilen Çinli kadınlar. Temsilciler Meclisi'nin alt komitesinde yönetimin reddettiği. ancak prarikte uyguJanmaya devam edi- len zorunlu kürtaj uygulamalarını anlattılar. Ünlü Çinli muhalifHarry Wu'nun eşlik ettiği kadınlardan 37yaşındaki GaoŞiaoDuan. 1984-1998 yılları ara- sında Planlı Doğum Bürosu yöneticisi olarak Çin'in tek çocuk kuralını ihlal eden kadınlann evlerini yık- tırdığını anlatırken çoğu zaman gözyaşlanna boğul- du: ~\ icdanım her zaman beni rahatsız edivordu. Tüm bu 14 yıi bmıınca gündüzteri bir canavardım. Bu ikili vaşama daha fa/la davanamadım." 24 yaşmdaki Zhou Shiu Yon ise 20 yaşından önce hamileliğın yasak olmasına karşın 19 yaşında hami- le kaldıfı için kelepcelerle hastaneye kürtaja götü- rüldüğünü ve operasyon gerçekleşene kadar orada sa- atlerce küçük bir odada kilit altında turulduğunu an- lattı. ABD Kongresi'nde ülketerindeki zorunlu kürtaj ve kısıria$&rma>i anlatan Çinli kadınlarsık sık ağladılar. (Fotöğraf: REUTERS) SÖYLEŞİ ATTİLAİLHAN Yağma mı Var? Ali Aslan'ın, Graham Ful- ler'e 'ilginç' sorusu şu: "-...Türkiye kendini bir ulus devtet olarak tanımlıyor. Bu da kimlik sorununun bir parçası mı?". Aslında pas, son derece usturuplu verilmiştir; cevap da, elbet o derece usturuplu geli- yor: "-...evet! Türkiye çok et- nik bir ülkedir ve bu gerçeği kabul etmelidir. Bu gerçeğin kabulü, daha gürbüz, çekici ve başanlı birTürk Devteti'nin başlangıcı olabilir" (Zaman, 23 Mayıs1998) Hadi üşenmeyelim, Mr. Ful- ler'in cevabını tahlile çalışalım; iki son derece önemli noktates- ptt etmiştir: 1 - 'Türkiye çok et- nik bir ülkedir ve bu gerçeğika- bul etmelidir'; yâni iddia ettiği gibi Türkiye bir ulus değildir, ulus olmadıgını kabul etmek zorundadır. 2- 'Bu gerçeğin ka- bulü, daha gürbüz, çekici ve ba- şanlı bir Türk Devleti'nin baş- langıcı olabilir'; yâni, mevcut Türk Devleti 'gürbüz, çekici ve başanlı' değildir 'etnik bö- lünmeyi benimsemek', 'yeni birTürk Devleti'nin başlangı- cı olacaktır. Şantaj kokusu yok mu? Hayli açık ve seçik: Özal'ın kabul ettiği 'Federasyon'fik- rinin nereden gefdiği de, '2. Cum- huriyetçilik humması'nm, nasıl başladığı da, mumaileyhin şu kı- sacık sözlerinden anlaşılıyor; Graham Fuller'e gore, Anado- lu'da bir ulus yaşamıyor; tek bir din geçerli değil; Sevres Anlas- ması'nın öngördüğü gibi, çeşit- li 'uluslar' yaşıyor; çok da din var, yaşanılan bunaiım süreci- nin sebebi de bu; demiş ki: "...Türkiye nüfusunun iç ya- pısı. Geçmişte genel olarak açıkça kabul edilmeyen bir şekilde, çok etnik görünüyor. Türkiye, çok etnik unsurlu, çok dinli bir toplumun sorun- lannı nasıl halledeceği soru- suyla uğraşıyor. Bir kimlik kri- zi döneminden geçiyor. is- lâm'ın rolünü, Aleviler gibi di- ni azınlıkların ve bazı etnik azınlıklann rolünü anlamaya çalışıyor. Türkiye'nin bu fikir- leri kanıksaması yıllar alabilir; ama, bunlann tartışılmasına izin vermezse, Türkiye siyasi manada asla tekâmül edeme- yecektir. Bence eğer Türkiye yumuşak bir şekilde gelişe- cekse, bu meselelerin devam- lı tartışılması elzemdir. Eğer Alevi kimliği tanınmazsa ve ifade özgürlüğü verilmezse ciddi bir kriz olabilir." (Zaman, 23Mayıs1998) Nasıl bir kriz dediniz mi, cevap VVashington'dan, Fuat Koz- luklu'nun haberinden geliyor: siyasi islâmi hareket radikalleşe- cek, bölücü Kürt hareketiyle bir- leşecek ve Türkiye'de iç savaş yaşanacak! Oraya grtmeye ne hacet, mumaileyh, aynı ihtimali örtülü birşekilde, AliAslan'ın 'us- turuplu' mülâkatında da söyle- miş: "...bugün Türkiye'nin istik- ranna karşı iki büyük tehdit, Kürt meselesinin ve islâm so- rununun kırtuplaştınlmasıdır. Mevcut politikalann (Kemalist ağırtığın demek ister) her iki me- selede de kutuplaşmayı artır- dığına inanıyorum. KutupJaş- ma arttıkça, Türkiye'nin istik- ran tehditattına girer" (Zaman, 23Mayıs1998) Bu cevapta, gizli bir şantajın kokusunu duymamak, acaba mümkün müdür? önasya'daki dev uyanıyor raham Fuller'in Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği- ni kesip biçerken, acaba unut- tuğu bir şey yok mu? Neden Anadolu ihtilâl ve Inkılâbı nın Osmanlı 'ümmetinden' nasıl bir 'millet' yarattığını biraz araştır- mıyor? Gâzi, 1925'te şöyle demişti: "...Milli Mücadeleyi yapan, mü- letin doğrudan doğruya ken- disidir. Milletin evlatlandır. Mil- li mücadelede şahsi hırs de- ğil, milli izzetinefs gerçek rti- ci güç olmuştur." TBMM'nin özgün niteliğini derseniz, daha 1920'de şu ilginç sözlerle tarif et- miştir: "...burada maksut olan ve yüksek meclisinizi oluştu- ran kişileryalnızTürk değildir, yalnız Çerkes değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Lâz de- ğildin fakat hepsinden oluş- muş Müslüman öğelerdin iç- tenlikli bir toplamdır: şu hal- de bu yüksek heyetin temsil ettiği, hukukunu, hayatını, şe- ref ve şanını kurtarmak için azmettiğimiz emeller, yalnız bir İslâm unsuruna art değil- dir, çeşitli İslâm öğelerinden oluşmuş bir kitleye arttir." Anadolu halkı, etnik ve cüni kö- keni ne olursa oteun, aynı bağım- sızlık tutkusu ve yükselmek ih- tirasıyla, 1920'li yıllarda 'sis- tem'le savaşmış; aynı zamanda, teokratik bir yönetimi tasfiye ede- rek, laik ve demokratik, 'ulusal' cumhuriyeti kurmuştur; nasıl Fransa, o toprakta yaşayan çe- şitli din ve etnik kökenli insanla- nn katılımıyla, krallığı tasfiye ede- rek, laik ve demokratik 'ulusal' cumhuriyeti kurduysa!.. ve bu- gün nasıl, hiç kimse çıkıp Fran- sa'ya, 'çok etnik' (Bask, Brö- ton, Raman, Alman, Italyan, vs) grup vardır, 'çokmezhep (Kato- lik, Protestan, Müslüman vs) bu- lunuyor' iddiasıyla; onu, bir 'kim- lik bunalımı' içinde, gosterme- ye kalkamazsa; aynı onun gibi, Türkiye'yi de böyle bir bunaiım içinde göstermeye kalkamaz! Zaten böyle bir bunaiım da yoktur, ama belirii bir süreden beri, Önasya'daki 'dev'in uyan- dığını farkedenler; nasıl bütün 19. yy boyunca, benzer 'buna- lımlar' icad edip, Şark Mesele- si'ni yarattılarsa, şimdi de aynı 'numarayı' denemektedirler açık açık, Ortadoğu'da, Balkanlar'a, Kafkaslar'a, Orta Asya'ya söz dinletebilecek, güçlü bir Türki- ye istemiyoruz diyemiyorlar; çe- şitli etnik, ya da dini azınlıkla- nn, bulanık suda balık avlama meraklısı takımı' ile işbiriiği ya- pıp, 'demokrasinin tekâmülü' bahanesini kullanarak, arzu- lanan bir bölünmenin' imkân- lannı hazıriryorlar. Sevres'in askıya alınmasıyla, 20')) yıllarda kursaklannda kalmış bir hevesi, böylece gerçekleş- tirecekler. Yağma mı var? http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN httpV/www.eda.tr/- bilgiyay/yazar/ailhan.htJm Ortaöğretim merkezi smavı yann yapılacak ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Ortaöğretim Ku- rumlan Öğrenci Seçme ve Yerleştirrne Sınavı yann ya- pılıyor. Öğrencilerin 12 ter- cih yapacağı sınavda. Türk- çe, matematik, fen ve sosyal bilgiler alanlanndan soru- lar sorulacak. 8 yıllık kesin- tisiz temel eğitim nedeniy- le lise önüne alınan ve mer- kezi olarak yapılacak sınav sonucunda, Anadolu, fen, Anadolu teknik, Anadolu meslek ve Anadolu imam hatip liselerine gidecek öğ- renciler belirlenecek. Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştir- me Sınav ı yann tüm il mer- kezleri, Lefkoşa, Riyad, Me- dine ve Cidde'de saat 10.00'da başlıyor. Kimlik kartı ve nüfus cüzdanı bu- lunmayan ve başvuru for- mu doğru kodlanmayan adaylar sınava alınmayacak. Temmuz ayının son haftasın- da açıklanacak sınav sonuç- larına itirazlar kabul edil- meyecek. Sınavda. Türkçe, matematik. fen ve sosyal bilgiler derslerinden soru- lacak sorularda. öğrencinin kavTam. ilke ve genelleme- leri kullanarak ilişkilendir- me-analiz etme becerileri test edilecek. Sınav sonu- cunda adayın "Fen Ağırlık- lı Toplam Stantart Puanı ve Toplam Ağuiıkh Puanı" ol- mak üzere iki puan türü he- saplanacak. Fen liselerine girecek öğrencıler. Fen Ağır- lıklı Toplam Standart Pu- anı'na göre belirlenecek. Anadolu, Anadolu imam ha- tip, Anadolu teknik ve Ana- dolu meslek liselerine gire- cek öğrenciler ise Toplam Ağırlıklı Standart Puan'a göre seçilecek. Sınav sonuçları, temmuz ayının son haftasında gön- derilecek "sınav sonuç be^ gea" ile duyurulacak. Kesin kayıt yaptırmaya hak kaza- nan adaylann adresli liste- leri ise okul müdürlükleri- ne posta ile gönderilecek. Kesin kayıt yaphrma hak- kı kazanan Öğrenciler, ka- yıtlannı 17-25 Agustos ta- rihleri arasında yaptıracak. Anında lvredıBu ay, Çarşı Kredi Kartı 'nızı başvurur başvurmaz ahn, avantajlarındanfaydalanmaya o an başkıyın. Çarşı Kredi Karü sahiplerinin Çarşı'daki aJışverişlerinde, isterlerse nakit ödevip %10 indirimden yararlandıklanm, isterlerse peşin fiyatma, peşinatsız. taksitle ödediklerini biliyorsunuz. Peki Haziran'da Çarşı'ya geldiğlnizde, bu karö anında alıp, o günkü alışverişinizi hemen onıuıla ödeyebileceğinizi biliyor musunuz? Ustelik bu ay Çarşı'ya gitmek îçin bir nedeniniz daha var. Çarşı, aynı gün içinde yapacağmız her onbeş müyonluk ahşveriş karşıhğmda, bir buçuk milyonkık bir aftfreriş çeki vermeye devam ediyor. DUNYASIBu kampanya 21 Hazîran 1998 tarÜune kadar geçerlicür. CARSIÇarşı'dan çıkmak istenüyorum!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle