Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10HAZİRAN1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Atatürk ve
İnönü'niin
büstüne saldırı
• Haber Merkezi-
Sınop'un Türkeli ılçesine
bağlı Gaziler ve Düzköy
ilköğretim okullannın
bahçesindeki Atatürk
büstleri. balyozla kınlarak
tahrip edildi. Durumun
güvenlik güçlerine
bildinlmesınden sonra
yapılan soruşturmada.
olayla ilgili olduğu
belirlenen Avni Kaya (19)
adlı bır kişı gözaltına
alındı. Balıkesir'in
Edremit ilçesine bağlı
Güre beldesinde ise
Atatürk'ün silah arkadaşı
ve Türkiye
Cumhuriyeli"nin ikinci
Cumhurbaskanı lsmet
İnönü'niin büstü, kimliği
belirlenemeyen kişi veya
kişiler tarafından çekiçle
kınlarak tahrip edildi.
Güre Belediye Başkanı
Kamil Saka, '"Kurtuluş
Savaşı kahramanlanna
duyduğumuz saygı gereği
Inönü'nün büstünü
yaptırmıştık. Saldırganlan
nefretle kınıyorum" dedi.
Savunması
evinde alınacak
• ANKARA(AA)-
Ankara l No'lu DGM'ce,
•'Dünya Banş Günü"
dolayısıyla l Eylül
1996'daAnkara'da
düzenlenen mitingteki
konuşmasında "halkı
sınıf, ırk ve bölge
farkhlığı gözeterek kin ve
düşmanlığa tahrik ettiği"
gerekçesiyle 1 yıl hapıs
cezasına mahkûm edilen
IHD Genel Başkanı Akın
Birdal'm. bu karann
Yargıtay'ca bozulması
üzerine yeniden
yargılanmasına başlandı.
Birdal'm a\ııkatı Sedat
Altıntaş, müvekkilinin
ameliyat olduğunu ve
uzun süre ayağa
kalkamayacağım
söyleyince savunmasının
mahkemece mahallinde
alınmasına karar verildi.
6 PKK'li
•••••• ••••••
olduruldu
• DİYARBAK1R
(Cumhuriyet Bürosu) -
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nden yapılan
açıklamaya göre, güvenlik
kuvvetlerince Siirt'in
Eruh ilçesi Milyanis
bölgesinde sürdürülen
operasyonlar sırasında
çıkan çatışmada 6 PKK'li
öldürüldü. Şırnak
yakınlanndaki Kelmehmet
Dağı bölgesinde
sürdürülen operasyonlarda
da 1 PKK'li sağ olarak
yakalandı. Hakkâri il
merkezinde ise örgütteri
kaçan 1 milıtan güvenlik
güçlerine teslim oldu.
Şevki Yılmaz'a
dava
• İstanbul Haber Servisi
- İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca, Rize
Milletvekili Şevki Yılmaz
hakkında, "Zafer
Çiçekleri" adlı bir kasette
"Cumhurbaşkanf na
hakarerte bulunduğu
TBMM'nin. hükümetin
ve askeri kuvvetlerin
manevi şahsiyetini tahkir
ve tezyif ettiği"
gerekçesiyle 6 yıldan 18
yıla kadar hapis cezası
istemiyle dava açıldı.
Davanın. görülmesine
önümüzdeki günlerde
başlanacak.
Başbakan Yılmaz, Meclis tatile girmeden seçim karan alınacağmı söyledi
^Uzlaşma hepimizi bağlar'ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Mesut Yılmaz.
CHP lideri Deniz Baykal ıle vardı-
ğı uzlaşmanın tek nedeninin Mec-
lis'i çahştırmak. dolayısıyla siste-
mi işletmek olduğunu belirterek
itirazlanna karşın, bu anlaşmanın
mutlaka yürüyeceğini bildirdi.
Yılmaz. Bakanlar Kurulu toplan-
tısının çıkışında, koalisyon ortak-
lanyla bir sorununun bulunmadı-
gını ve seçim karannın Meclis ta-
tıle girmeden alınacağmı söyledi.
Yılmaz. dün Başbakan Yardım-
cısı Bülent Ecevh ile birlıkte TB-
MM Başkanı Hikmet Çetin'i de
ziyaret ederek yeni genel kurul sa-
lonunun açılmasını istedı. Çetin.
teknık sorunlar gıderılır gıderil-
mez salonun açılacağını belirtir-
ken Yılmaz, yeni salonunun hız-
mete sokulmamasımn nedeninin
teknik değil. siyasi olduğunu öne
sürdü.
Yılmaz. dün partisinin Meclis
grup toplantısmda Baykal ile yap-
tığı görüşmeyle ilgili bilgi verır-
ken bu uzlaşmanın tek amacının
Meclis'i çalıştırmak olduğunu.
Meclis'in çalıştınlmasını sistemin
işletilmesiyle eşdeğer saydığını
bildirdi. "Meclis'içalıştıramazsak
o zaman Türkiye'ye başka elbise-
lerbiçilir" diyen Başbakan, hükü-
metin bir yandan bozulan siyasi
istikran ve devlette uyumu sağlar-
ken dığer yandan da köklü reform-
lan gündemine aldıgını bildirdi.
Yılmaz, Türkiye'deki asıl sorunun
Meclis'in çalıştınlabilmesi oldu-
ğunu belirterek "Gelmiş geçmiş en
uyumlu koalisyon hükümetiyiz.
Millete. ülke menfaaüan her şeyin
üstünde tutulursa koalisyonlann
korkulacak bir şey olmadığını gös-
terdik. Eğer koalisyon başanya
ulaşirsa o zaman yeni sistem ara-
yışına gerek kalmaz. Mesele hükü-
metin iyi niyetii, kararlı ve çalışkan
olmasıyla çözülmüyor. Parlamen-
tonun da hükümete ayak u>dur-
ması gerekiyor" dedi.
Mılletvekillerinin Meclis'e ek-
siksiz devam etmesini isteyen Yıl-
maz sözlerinı şöyle sürdürdü:
"Ortağıınız olan partiler de gerek-
li disiplini sağlamıştır. Ancak. Mec-
lis'in gündemi olağanüstü yüklü-
dür. Üç yüz küsur yasateklifi \e ta-
sansı var. Önümüzdeki süre de kı-
sıtiı. En fazla bir a> daha çalışabi-
liriz diye düşünüyorum. Bu bir ay-
lık süreyi çok iyi değerlendirmek
zonındayız. Bir aylık maratona
girmeliviz. Dünya Kupası'ndan. st-
caklardan etkilenmeden Meclis'e
devam edip bu yasalan çıkarma-
mız lazun."
Baykal ile görüşmesinin aynn-
tılan konusunda bılgi veren Yıl-
maz şöyle devam etti: "Biz hükü-
met olarak >asa çıkarmadan gö-
Milli Eğitim Bakanı Uluğbay devlet okullarını gelistireceklerini söyledi
6
Ozel okııllara teş\ik yok'
EBRUTOKTAR
ANKARA- Milli Eğitim Baka-
nı Hikmet Uhığbay, Fransa Ulusal
Meclisi'nin sözde Ermeni soykın-
mını kabul etmesine karşın, öğret-
men yetiştirmek üzere bu ülkeye
32 lisansüstüöğrenci gönderilme-
si karanndan vazgeçmeyecekleri-
nı bildırerek,*Ülke tarihini çokryi
bilen bu çocuklar. Türkiye aleyhi-
Detekvaniıtaruornlannönünege-
çecek. Bizjrtı elçimiz olacak bu ço-
cuklar, bizim iyi tanıtılmamızın
araa olacakiar"' dedi. Uluğbay,
özel okullara yönelik vergi indiri-
mini öngören Özel Öğretim Yasa-
sı Taslağı'nm gündemlerinde ol-
madığını belirterek, "Özel okufla-
ra aynca teşviğe gerek yok"' dedi.
Milli Eğitim Bakanı Hikmet U-
luğbay, bakanlığın gereksinim
duyduğu Milli Eğitim Akademi-
si'nin bir an önce yasalaşmasının
gerekliliğini söyledi. Kendisınden
önceki dönemde geliştirilen aka-
detni projesine bakanlığı döne-
mindc destek verdiğjni vurgula-
yan Uluğbay, sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Doğru yolda alınan karaıian
sürdürmek lazım. Ben bunu ol-
gunlaştırarak. sevk etme olanağı
buldum. Gündemin çok yoğun o(-
aıast nedeniyle akadenıi kurulma-
suu öngören tasannın Meclis tati-
le girmeden yasalaşması çok zor.
Ancak seçim hükümetinden önce
mutlaka yasalaşması gerekiyorT
Uluğbay, akademinin egitimin
gereksinim duyduğu bir altyapı-
nın zeminini sağlayacağını belirt-
ti. Uluğbay, bu yıl ilk defa lisan-
süstü eğitim için Fransa'ya gönde-
rilecek 32 ögrencinin, Fransa Ulu-
sal Meclisi'nin kabul ettiği sözde
Ermeni soykınmı yasa tasansına
karşın Türkiye lehine lobi çalış-
malan yapacağını söyledi. Fran-
sa'da 195 Türk öğretmeni de bu-
lunduğunu belirten Uluğbay, "Si-
yaset vaparken, o alandaki araçla-
n çok iyi kulianmak gerekir. Fran-
sa'da bulunan ögretmenlerle bu-
raya lisansüsrü eğitim için giden
öğrenciler, ülkemizin tarihini de
anlatarak, bizim elçimiz olacak-
hr" dedi. Uluğbay, buradaki öğ-
renci ve öğretmenlerin genel tarih
ve kültür bilgisiyle Türkiye'yi en
iyi şekilde tanıtacağını anlattı.
"Böylece btzim tekyanlı tanıtdma-
mız önlenerek,dc\ tctkrarası ilişki-
ler ryifcşecek" diyen Uluğbay. eğı-
rimin uzun dönemli getirisine dik-
kat çekti.
Ozel okullara teşv ik yok
Uluğbay, özel okullan teşviket-
meyeceklerini de açtkladı. Özel
okullara vergi indirimi öngören
Özel Öğretim Yasa Taslaği' nı gün-
demlerine almadıklannı bildiren
Uluğbay, öncelikli konularının
devlet okullanndaki kaliteyi yük-
Uluğbay
"Ortahalli
velilerin
çocuklanna
nitelikli eğitim
vermenin
yoflannı
anyoruz.
Devlet
okullarmda
niteiik her
geçengün
artacak.
Özei okııüara
teşvike gerek
yok" dedi.
seltmek olduğunu söyledi. Uluğ-
bay, "Özel okuflara aynca teşviğe
gerek yok. Ülkedeki okuUaşma
oranı >c öğrend sa>ısı arttıkca. özel
okullar için ortaya çıkan potansi-
yel böyûyor'' dedi. Uluğbay, 8 yıl-
lıkkesintisiztemeleğitimle 1 mil-
yon 300 bin ögrencinin daha-okul-
laştığma dikkat çekti.
Öğrermen sayısını arttırdıklan-
nı, ders programlannın içeriğini
de çağdaş bir anlayışla yeniledik-
lerini kaydeden Uluğbay, 2000 yı-
lına kadar ilkögretimdeki okullaş-
ma oranını yüzde 100'e ulaşdra-
caklannı bildirdi.
revde kalmak isteyebilirdik. CHP
için bu hükümeti düşürmek çok
risklidir. CHP bu hükümeti düşü-
rürse doğacak siyasi isrikrarsızh-
ğın vebali altında kalır. O nedenle
CHP hiçbir zaman hükümeti dü-
şürme>e cesaret edemezdi"
'Partili başbakan'
Yılmaz, Baykal ile yaptığı uz-
laşmaya göre kendisinin isitafa-
sından sonra kurulacak hükümetin
başbakanının bağımsız değil, par-
tili biri olacağını bildirdi.
Yılmaz, üstü kapah olarak hü-
kümet ortaklannı da uyararak
"Ortaklanmızm kaygılanna rağ-
men netkede Ba\ kal ile > aptığımız
mutabakat mutlaka \ ürüye-
cektir. En azından ben yüz-
de 100 bağlı olacağım. Or-
taklanmızm bazı kaygılan
olsa da. kerhen de destekle-
seler. neticede mutabakann
ana unsuıian hepimiz için
bağlayıcıdır" dedi.
Yılmaz. Bakanlar Kurulu
toplantısından aynlırken ga-
zetecilerın sorulan üzerine
Baykal'la vardığı uzlaşmay-
la ilgili olarak ortaklanyla
arasında bir sorun bulunma-
dıgını söyledi.
Bu konuya ilişkin Ece-
vit'in bugün açıklama yapa-
cağını kaydeden Yıİmaz,
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'ın -\lutabakaün3.
tarafı olmam" sözlerinin
anmsatılması üzerine. "Za-
ten kendisinin bu uzlaşma-
nın tarafı olmasını isteme-
dik. Sadece kendisinin bu
konudaki görüşünü alıpona
göre hareket etmeyi karar-
laşdrmışök" diye konuştu.
Seçim karannın Meclis
tatile girmeden alınacağmı
belirten Yılmaz, "Gündem-
deki bütün yasalan çıkanp
en sonunda seçim karannın
aknmasım öngördük" dedi.
DSP'den zoraki evet
Ecevıt önceki gün parti-
sinin başkanlık dıvanını,
dün de grup yönetim kuru-
lunu toplayarak son geliş-
melen değerlendirdi.
Ecevit. dün grup yöneti-
mıyle yaptığı toplantıdan
sonra "Erken seçime karşı
değiliz. tki seçimin bir arada
yapılması sıkıntılar doğura-
btlecekolsa da karşı değiliz"
dedi.
Baykal ın "2000 yıiında
seçim vapılsa, bunun yapıla-
cağı önceden belli oimaya-
cak mı" sözleri anımsatıla-
rak yöneltilen bır soruya
Ece\ it. "Sakıncalannşimdi-
den bazı ipuçlan görülmeye
başladı" yanıtını verdi.
Baykal, 'Mutabakatın Köşk'ten döneceğini düşünenler hayal kınklığına uğradı' dedi
'Başbakan tepldlere gereken tavrı ahr'
.ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal. Başbakan
Mesut Yılmaz'Ia vardıklan seçim uzlaşma-
sının bu kez işletileceği ve bu hafta içinde
uzlaşıtıa metnıni imzalayacaklannı umut
ettiğıni söyledi. Cumhurbaşkanı Süleyman
DemireTin son açıklamalarını memnuni-
yetle karşıladıgını bildiren Baykal. "Kim-
senin peşin uzlaşma tekUfetmesi. dayatma-
da bulunması söz konusu değildir. Meclis
seçim karan alacaktır. Başbakan istifa ede-
cektir. bu takdir kimsenin iznine bağlıdeğii-
dir, şahsi takdiridir" dedi
Baykal. dünkü grup toplantısmda son ge-
lişmeleri değerlendirirken ülkeyi rejim bu-
nalımından kurtarmamn yolunun sosyal de-
mokrasiyi güçlendirmek olduğunu vurgu-
ladı. "Biz 2 bloğun dışında, 3. yoluz" diyen
Baykal. "CHP'nin sabrı. tahammülü ve
vıırtseveriiği sayesinde bu hükümet bir yıl-
• Baykal'dan: "Cumhurbaşkanı'na peşin
uzlaşma dayatması söz konusu değil'
• "Başbakan'ın istifası kimsenin iznine bağlı
değildir."
dır işbaşında kaldı. Bu hükümet bu paıia-
mentonun en uzun süreli hükümeti haline
gelecektir'' diye konuştu. "Bu hükümet de-
vam etsin" demenin mümkün olmayacagı-
nı yineleyen Baykal. şunları söyledi:
"Bu hükümet başlangıçtaki umut ve he-
yecan odağı olmaktan çıktı. 5 kuruluş dcs-
teklerini çektiğini açıkladı. Bu durumda. bir
muhalefet partisi olarak bizim de böyle bir
hakkımız yok mu? Bu hükümeti taşıyın.
Beyler. yeter ikridara doyduk. bıktık, diye-
ne kadar. Siz de jjiriverin. CHP de bunlaıia
beraber eriyrversin. O zaman eriyen rejim
olur, sosvai devlet olur, Türkive'nin avdm-
lık geleceği olur. CHP'v i eritince laikliği sos-
yal devlerinasıl koruvacaksınız? CHP'yisa-
kınnıak bir yurt görevidir. Biz Türkiye'ye
erken seçim dayatması yapmıyoruz. Bizim
dışımızda bir hükümet seçeneği buluriarsa
devametsinler. Kimseye seçimempozeetme-
ye çalışmıyoruz. Artık sizi taşıyanııyoruz.
inin üstümüzden divoruz. Başbakan'ı bu
meseleyi anlamış gördüm. 60 nıihon insanın
önünde vardığımız sonuçlan ilan ettik. Bu
defa inşallah mutabakat işletilir."
Baykal. seçim karannın bu parlamento
dönemı içinde alınacağmı. \erel ve genel
seçimlerin 1999yılı nisanayındayapılaca-
ğını ve Başbakan Yılmaz'ın bu yıl sonun-
da istifa edeceğini söyledi. Baykal, "10 ay
önceden seçim karan aunır m\~ eleştirileri-
ne. "Anayasa söylemiş 10 ay sonra seçim var,
diye. O belediyeler için peki 2000 yıiında se-
çim yapacaksan, son yılı bunu bilerek geçir-
meyecek miyiz? Hükümetler, güçlerini hiç
düşmeyecekleri anlayışından mı alırlar"
karşılığını verdı. Seçime neden yeni bırhü-
kümetle gidilmesı gerektigine ilişkin olarak
da Baykal, "Reel koşullan bilenlerböyle bir
soru sormaz.Çünkü. adaleüi. güvenli birse-
çim istiyonız" dedi. Baykal. TBMM çalış-
malanyla ilgili olarak da "Herhangi bir ya-
sa çıksın diye özel bir tatebimiz yoktur. Tak-
dir hükümetindir. İrtkay la mücadele yasa-
lan diye anılan yasalan da değenendiririz.
Gerekli katkıyı veririz" dedi.
Seçim karannı TBMM'nin alacağmı vur-
guladı.
UZ YAZIIORHAN BİRGİT
Attı Balkan ülkesinin Dışişleri Baka-
nı, Ismail Cem'in ev sahipliğinde iki
gündür Istanbul'daydı.
Basın, dünyanın her tarafında kendi
değer ölçüleri içinde çalışır. Türkiye,
Bulgaristan, Arnavutluk, Yunanistan,
Yugoslavya Federal Cumhuriyeti, Ro-
manya ve Makedonya'nın katıldığı
"Güneydoğu Avaıpa Ulkeleri Dışişleri
Bakanlan" toplantısmda haberierin ib-
resi Yunanlı komşunun üzerindeydi.
Oysa, Balkanlar'ın tam ortasında
Kosova'yı bir cehennem ateşi içinde
bırakan etnik Sırp kuşatmasından ötü-
rü, medyanın Yugoslavya Federal
Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı'nı göz
önünden ayirmayacağı sanılırdı. Ama
söylediğim gibi, haberin ölçüleri baş-
ka olduğu için, Kirye Pangalos geldı
ve kameralann objektrflerinin tam orta-
sına yerleşti. Çünkü bu işi, yani bir ül-
kenin kamuoyunda haber olmanın
yöntemlerini çok iyi biliyor Yunanlı ba-
kan.
Bazen söverek başlıyor demeçleri-
ne. Bizi bir düşman kardeş gibi gördü-
ğünü saklamıyor. Bazen de bakıyor-
sunuz, Atatürk Havaalanı'nın iniş pis-
tinde duran uçaktan inmiş, elini kolu-
nu sallayarak giriş kapısından geçiyor.
Pasaportsuz konuğumuz oluyor. Pa-
saportunu almadan gelişinin nedenini
soran gazetecilere de Avrupa Konse-
Kapımız Komşuya Açık...
yi'ne üye ülkelere gidişlerinde Yunan
Dışişleri Bakanı olarak pasaport taşı-
madığı, Türkiye'nin de konsey üyesi
olduğu yanıtını veriyor.
Ne yaparsınız?
Komşu komşunun hatınnı sayarsa,
kaprisine de razı olur. Özellikle bizim gi-
bi. geleneklerinde komşu hatınna ağır-
lık tanıyan bir ülkenin insanlan için.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme-
mesi için cebinde devamlı "vefo" kar-
tı taşıyan da, iki komşu ülke arasında
vize uygulayan da Pangalos'un başın-
da bulunduğu bakanlık değil mi?
Türkiye, Yunanlı komşusuyla ger-
çekten dostça ilişkiler kurmak istese
de, pasaportsuz kapımızı çalacak ka-
dar kendisini bize yakın göstermek is-
teyen konuğumuz, "Ismail Cem ile iki-
li bir görüşme yapsak bile. aramızda-
ki sorunlan enine boyuna görûşeceği-
miz sanılmasın" sözleri ile böyle bir ko-
nuşmanın sınıriarını kendi ölçüleri için-
de tuttuğunu saklamıyor.
Oysa, Türkiye daha geçen hafta iki
ülke arasındaki "güven arttıncı önlem-
ler" paketini gündeme alarak Ege üze-
rinde askeri uçaklannın silahsız olarak
uçmasını sağlamış. Türk Dışişleri Ba-
kanı, konuk komşusuna bu iyi niyetii
yaklaşımımızı söyleyerek söze başla-
sa ve hemen arkasından Güney Kıbrıs
için alınan S-300 füzelerinin adaya
gönderikdiğini açıklayan Rus "Sevod-
niya" gazetesinin haberinin, tam bu
güven arttıncı önlemlerle çakıştığını da
sözlerine eklese, Pangalos acaba ne
yanrt verecek?
Gazeteler, Pangalos'un toplantının
ilk günü verilen yemekte, Kosova'da
Sırplann etniktemizliğini gizlemeye yö-
nelik sözleri için Yugoslavyalı bakanla
tartışmaya girdiğini yazıyorlar. Türkiye,
Yunanistan'ın diretmesine uysa da Ku-
zey Kıbns'ta konuşlandırdığı silahlı bir-
liklerini çekse, yani adayı tek taraflı ola-
rak askerden arındırsa, Kosova benze-
ri bir etnik temizliğin Kıbnslı Türkler için
kaçınılmaz olacağını Pangalos nasıl
reddedebilecek?
Onun için Yunan Dışişleri Bakanı,
Türk meslektaşı ile ikili bir görüşme ya-
pılırsa, iki ülke arasındaki konulann
masa üzerine gelmesini istememekte
haklıdır.
• • •
Ama, bir de talihin garip rastlantrsı-
na bakınız.
Komşu bakan, ülkemize pasaport-
suz gelebilecek kadar kendisini bize
yakın görüyor ve böyle bir yaklaşım
içinde bulunduğu için de ev sahipleri
kendisine sadece içtenlikle "hoş gel-
diniz" diye giriş kapısını ardına kadar
açıyoriar.
Aynı gün, İstanbul Emniyet Müdür-
lüğü'ne bağlı terörie mücadele ekiple-
ri, geçen hafta banliyö trenine bomba
koyarak on bir kişinin yaralanmasına,
bir kişinin de ölümüne yol açan bom-
bacı teröristleri yakalıyor.
Bununla Istanbul'a pasaportsuz ge-
lecek kadar kendisini bize yakın hisse-
den Yunanlı Dışişleri Bakanı'nın ne il-
gisi var, deyip geçebilir miyiz?
İlk bakışta "evet". Güvenlik güçleri-
mizin dünyanın hemen birçok yerinde
benzerierine rastlanılan birterörist gru-
bunu daha ele geçirmesini, olsa olsa
Bulgar, Arnavutluk, Makedonya, Ro-
men konuk dışişleri bakanlan da, on-
lara eşlik eden bu ülkelerin öteki görev-
lileri de salt bir başan örneği olarak kar-
şılariar.
Özellikle terörie savaşıma karşı ortak
önlemler alınan bir yeryuvarlağında.
üstelik birbirine komşu ülkeler arasın-
da. güvenlik örgütlerimizin kısa bir sü-
re içerisinde iz sürerek, eylemcileri ya-
kalamasından onlar da hoşnut olurlar.
Ama sevgili komşumuzun iri gövde-
li bakanı nasıl düşünmektedir, bu olay
karşısında? İstanbul polisine verdikle-
ri ifadede, bombacı eytemciler, bir sü-
re Yunanistan'da gördükleri eğitimden
sözediyoriar. Bomba yapmayı, kullan-
mayı. iz sürmeyi kendilerine Yunanlı
uzmanların öğrettiklerini anlatıyorlar.
Yunanlı Dışişleri Bakanı, umanm bu
uzmanlann kendi ülkesindeki terör ör-
gütlerinden birisinin üyeleri olduğunu,
hatta aranan kişiler arasında bulundu-
ğunu söyleyerek kaçamak yollara sap-
mayacak kadar dobracıdır.
Bu nedenle, tıpkı Kıbrıs'taki terör
yanlısı soydaşlanna arka çıkarken yap-
tığı gibi, hükümetinin kontrolü ve des-
teği altında kendi topraklarında eğiti-
len Türkiyeli teröristler için de bir kılrf
bulmaya çalışmadan. "Onlarbizim or-
tak amaçlanmız için çalışıyorlar" filan
der belki de.
Bilmiyonjm sevgili ismail Cem'in ak-
lına küçük bir sürpriz yapmak gelir mi?
Hani, konuk Pangalos'un özel gezl
programına, dilerse Yunanistan diplo-
malı PKK'li teröristlere "geçmiş olsun"
ziyareti için İstanbul Emniyet
Müdürü'nden bir randevu almayı öner-
mek gibi.
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Süleyman ve Hasan
Dört yaşındakı Süleyman Tamtürk, babasının
kolları arasında can verdi...
Baba Cavit Tamtürk, uzman çavuştu. Pusu, Ca-
vit'i ve iki uzman çavuşu da ölüme götürdü...
YerTunceli'nin Mazgirt ilçesiydi...
Birkaç gündür açıklama bekliyorum Insan Hakla-
n Savunuculanndan...
Ama 'tık'yok...
Dört yaşında bir çocuk ve üç uzman çavuş...
Bir pazar günü Mazgirt'in bir kilometre ötesinde
puşuya düşürülüp öldürüldüler...
Üstelik lojmanlara yakın bir marketten alışveriş ya-
pıpdönerken...
Terör kana doymak bilmiyor...
Kim kaybediyorterörden?
Halkımız...
Yağmuriu bir istanbul sabahında insanı kahreden,
yüreğini sızlatan haberlerie karşılaşıyorum...
On beş-on altı yaşlanndaki çocuklar yüzlerini gös-
termemek için çabalayarak televizyon kameralann-
dan kaçıyoriar...
Kim bunlar?
1 Haziran 1998'de Yeşılköy'de banliyö trenine
bomba koyanlart..
Bir işçi ölmüş, yine bir temızlik işçisi kadın ağır ya-
ralanmıştı...
Toplumtepkisizdi...
Belki de halkımız ölümlere alışmıştı artık...
Televizyonlarda, gazetelerde bu tür haberier sıra-
danlaşıyordu:
"Güneydoğu'da operasyon, 30 terörist öldü, 3
güvenlik görevlisi şehit düştü..."
Dört yaşındaki Süleyman'ı öldürenler, tren istas-
yonlarına bomba koyar.lar, kahvelerde oturan insan-
lan yaylım ateşine tutanlar, acaba kimlere hizmet
ediyoriardı?
Sabah Gazetesi'nde uzman çavuş Cavit'in eşi
Handan ve birkaç aylık ismihan'la birlikte çektirdik-
leri fotoğrafa bakîım...
O fotoğrafta,Süleyman yoktu!..
Sonra Akın Birdal'm kanlar ıçindeki görüntülerini
düşündüm...
Dedim ki:
"Bu kör terörün arkasmda hangi dış güçler var?"
Yağmurdindi...
Sıcakyinebastırdı...
Belki o saatlerde kan gölünden çıkar umanlar, ye^;:
ni eylemlere hazırianıyoriardı...
• • •
Banliyö treninde bombanın patlamasıyla ölen Ha-
san Sezer otuz dokuz, Malazgirt'te babasıyla birlik-
te yaşamını yitiren Süleyman ise dört yaşındaydı...
Hasan, Basın Dispanseri'nde laboranttı. Hasan
evli ve bir çocuk babasıydı...
Cağaloğlu'ndaki Basın Dispanseri'ne sadece
Cumhuriyet çalışanlan giderdi...
Arkadaşlara Hasan'ı sordum...
Şöyle dediler:
"Çok dürüst, bilinçli bir emekçiydi..."
Terör acımasızdı... Terör halkın ve demokrasinin
düşmanıydı...
Terör konusunda tüm ülkelerin 'Avrupa Insan Hak-
/a/7'kapsamındaulaştığı 'genelsonuç', Prof. Dr.Te-
kin Akıllıoğlu'na göre şudur:
"1 - Terör, bütün türleriyle insan haklan ihlalidir. Bu
nedenle terör örgütlerinin, insan haklan savunması
ardına sığmmalan geçerti değildir.
2- Uluslararası terör, devlet destekli ve bağımsız
terörolarak ikiye ayrılmaktadır. Devlet destekli terör,
bir başka devlet üzehnde kuvvet kullanımı yoluyla
müdahale türüdür.
3- Bağımsız terörün önlenmesi hakkında çok ta-
raflı antlaşmalarbulunmakla biriikte uygulaması do-
yurucu değildir.
4- Devlet destekli uluslararası terörün önlenmesi
hakkında Amerikan Devletler örgütü Kurucu Antlaş-
ması dışında birdüzenleme bulunmamaktadır. Ulus-
lararası Hukuk Komısyonu'nun antlaşma taslağı
(Draft Code) sonuçsuz kalmıştır.
5- Uluslararası terör, Avrupa Insan Haklan Sözleş-
mesi uyarınca devlet başvurusuna konu olabilir.
Özellikle karşı karşıya bulunduğumuz uluslararası
terör konusunda iç mevzuat hükümlerini gerekçe
göstererek önlem almayı ve yardımlaşmayı redde-
den Devletlerin Avrupa insan Haklan Sözleşmesi
hükümlerini (özellikle Sözleşme'nin 1 ve 17. mad-
delerini) ihlal ettikleri söylenebilecektir. Bu dunım ay-
nca BM Antlaşması'nın insan haklan konusunda iş-
biriiği öngören 56. maddesine de aykırıdır.
' 6- İç hukuk bağlamında terörie mücadele kapsa-
mında alınan tedbirterin terör tehdidi ile orantılı ol-
ması, sanık teröristler hakkında makul süre, savun-
ma hakkı, gibi sert haklara uyulması gerekmektedir."
• • •
Süleyman ve Hasan...
Onlar binlerce terör kurbanından sadece ikisi...
Geride kalanlar acaba ne düşünüyor kanlı terör
için?
İki kadın artık tek başına yaşam mücadelesi vere-
cekler...
Terörün düşmanı neydi?
Toplumun bireyleri ve demokrasi...
Terör nereden gelirse gelsın karşı durmak görevi-
mizdir...
Aynı sorumluluğu insan haklan savunuculannın
da duyması gerekmez mi?
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Ç A G D A Ş Y A Y I N L A R
HIKMITÇKI1NK.1VA
SEVDANlNADftESİ
BEllJDECn.
CAĞININ TANIĞIÜC YAZAR
2. BASI
IOC DO: T
L
KUBİLAY 0UYI VE TARİKAT
KAMPLARI
4. BASI
550 000 T
SANCILIYILLAR KUŞATILMIŞ
SOKAKLAR
4 BASI
« 0 0OC1
KUZU POSTUNDA KURT
2 BASI
8CC 000 TL
ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN
2. BASI
80COOOTL
DİN BARONUNUN KAZLARI
2. BASI
90COCST
Â$IK KADINLAR SOKAĞI
2. BASI
JEIİAT PAZARI
8OO0O0TL
SEYDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
Çağ Pazartama A.Ş Turkocağı Caddesı No:39/41
(34334) Cağaioğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96