Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 HAZİRAN 1998 ÇARŞAMBA
12 KULTUR
Europa Galente, 26. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında Aya İrini'deydi
'Barok çok büyük bir diinya'
ESRA ALİÇA\ l'ŞOĞLU
İstanbul Kültür \e Sanat Vakfı tarafın-
dan düzenlenen 26. L luslararası Istanbul
Müzik Festivali dün akşam barok müzi-
ğin en ivi vorumcularından biri olarak
nıtelendırilen Europa Galante'yi ağırla-
dı Aya Irini'de. 1989 vılında topluluğun
birinci kemancısı da olan şef Fabk) Bion-
ditarafindan kurulan Europa Galante. ba-
rok müziğin çağımızda Italya'daki en
önemli temsilcisi olarak tanınıyor. Fabıo
Biondi ile topluluk \e barok müzik üze-
rine konuştuk.
- EuropaGalante'nin kuruluşunu kısa-
ea anlaor mısımz?
FABIOBIOVDI-Topluluğunkuruluş
aşaması çok hoş gel ıştı. Pans'tey dım. Les
Musıeiensdu Louvre'un birinci keman-
cısı. Italyan bır barok topluluğu kunnak
isteyip istemedığimi sordu Bunun üze-
rine çahşmalara başladık Opus I lOgru-
buyla aynı anda kuruldu topluluk.
- Barok müzik içinde sürekli bir arayıs
içindesiniz. Bunu gelişh'rirken nelerden
yarariannorsunuz?
Çok fazla cevap var bunun içın. Barok
müzığin ıçındeki arayış çok farklı. Bir
doktorunhergünyenı^eyleraraması.ye-
ni şeyler bulma>a çalışması gıbi bır şey.
ltalya'da barok müzik için çok fazla mal-
zeme \e olanak var. Çok güncel bir yanı
davarbumüziğın. Barok müzik caza çok
yakın. Çünküyorumlamaanındaçok faz-
la süsleyebıltyorsunuz. Bu olanak yapıta
büyük birderinlık kazandmyor. Yorum-
lama anındaki >aratma güdüsünden do-
layı birçok gencın de ılgısını çekıyor ba-
rok.
- Barok bir yapıtı yorumlamak için na-
sıl bir çahşma düzeni izliyorsunuz?
Çalışmanın ilk bölümü: müzikolojı ba-
kımındandenn veçok sıkı birçalışma ge-
rekririyor. Ikinci bölüm İtalya ya da Avus-
turya müziğınden özetlerçıkarmak. ken-
di kültürümüze ya da onlann kültürüne
en yakın olanı bulup ifade etmekten olu-
şuyor. Üçüncü bölüm ıse kişısel özellık-
lerimizı müzığe katarak en ıyi biçımde yo-
rumlamak... Müzığın içindekı düşünce-
yi günümüz ve kendı kişisel özellıklen-
mizle birleştirerek bır yorum oluşturma-
ya çalışıyoruz.
Bu bölümler içinde en zoru üçüncü bö-
lüm. Çünkü gerçek yorumu getirmişolu-
yorsunuz. En büyük tehlike bütün barok
guruplann yorumlan aynı biçimde yap-
ması. Bunu önlemek için çok çalışmak ge-
rekıyor. Herkes kendi yorumunu getir-
meli. •
- Repertırvarnıızın özellikle Barok dft-
nemden olusmasuıı açıklav abilir misiniz?
Kon>er.atu\arda Bach'ın birpassionu-
nu dınledim. Nicolas Fernando tarafın-
dan yorumlanmtştı. Daha önce bu biçım-
debiryonım dinlememiştim. Çok devrim-
UUSUIMMSI
İSTANBUL
MİZİK FESTİV
• Barok müziğin çağımızda İtalya'daki en önemli temsilcisi
sayılan Europa Galente'nin şefi Fabio Biondi, sonunda
modern ve barok arasındaki savaşın yavaş yavaş bittiğini
düşünüyor. Sanatçı tercihinin barok müziği, günümüz
enstrümanlanyla yorumlamak olduğunu, çünkü bunun
yoruma daha çok tat kattığını ifade ediyor.
cı \e degişik bıryorumdububenim için.
Ve neden böyle olduğunu düşünmeye
başladım. Birçok araştırma yaptım. mü-
zisvenlerle konuştum. Ve sonunda anla-
dım ki bu büyük bir tutku. Italyanlar için
17. ve 18. yiizyıl büyük önem taşıyor
Müzıkte çok tutkulu bir ülkeyiz. Müzik
dünyasındakı \aroluşumuz Monte\erdi
ile başlıyordıye düşünülüyorama Euro-
pa Galante olarak repertuvarımızın daha
eskiye dayandığmı göstermeye çalışıyo-
ruz.
fIk olmaktan mutluyuz
- Barok mü/iği post-romantik orkest-
ralar eşliğinde vorumlavan orkestralar
hakkında neler düşünüyorsunuz?
Sonunda modern ve barok arasındaki
savaşın yavaş yavaş bittiğini düşünüyo-
rum. Benim tercıhım barok müziği. gü-
nümüz enstrümanlanyla yorumlamak.
Çünkü bunun yorumadaha çok tat kattt- '
ğını düşünüvorum '
Barok bir sanatçının modern bır or-
kestrav la bir \ apıtı vorumlaması çok hoş.
Çünkü bu çok enteresan bır yorum geti-
rivor. Yorumun kalıtesi, dilın eüzellıâinı
ortaya çıkanr fakat bu enstrümanın yoru-
mu değildir. Bugün herkes Bach'ın mo-
dern vonımunu tercih ediyor.
- Bamk vapıtlarvönelen birşefin sahip
olması gereken özelHkler nelerdir?
Barok mü/ık çok büyük bırdünya. Bu
yüzden çok fazla doğaçlamaya yönelme-
mek gerek. Barok yapıtlar yotumlavan
bir şef bütün teksti tanımak, barok mü-
zik hakkında yeterlı bılgıye sahip olmak
zorunda. Fakat bunlann hepsı yorumcu-
nun vetenekleriyle ifade edilebilır.
Bır dinleyicı gelip. "Rad>oda bir mü-
zik dinledim ve kesinlikie Europa Galan-
te'nin olduğuna eminim" dediğınde çok
mutlu oluyorum.
- Europa Galante. İtahada barok mü-
ziğin yeniden doguşunun birsimgesi oldu.
Bu konuda neler düşünüyor?
İlk olmaktan çok mutlu> uz. Bugün tck
değılız artık ve bundan da çok mutluyuz.
Ûzcllığımiz bu pıste ilk gırı$ yapmış ul-
maınız. Bundandagururduyuyoruz. Vi-
valdi'nın 'Dört MevsinTını yorumlama-
mızdan sonra çok kışı aynı yapıt üzerın-
deçaliştı. ÖzellikleÇDçıktıktansonra...
Belkı çok cıddı çalışmalardeğildi ama sa-
nmmhepsıbizımbaşanmızavakınbırba-
şan beklivorlardı.
- Turkive'de gerçekleştirmeyi düşün-
düğünüz projeler \ar mı?
Gelecek >ıl istanbul'dabenı çok heye-
canlandıran bir projc gerçekle^tıreceğiz
Türk bir grııpla Vıvaldi'nin bıroperasını
yorumlamak istiyorum. Bu proje. Türk kül-
türü ile İtalyan nıüzığı arasında bır bağ
olu>turnıak içın ıvı bir çalı^ma olacak.
Ayrıca V i\ aldi nin operasını se) irci) e ta-
nıtmak içın çok lyı bır firsat olacağına ina-
nıyorum. Çünkü V ıvaldı'nın operaları
çok iyı tanınmiNor.
- Klasik müziğin bugünkü durumunu
değerlendirebilir misiniz?
Klasik müziği, rock \c pop müziklc
karşılaştıracak olursak... maale^ef marji-
nal bır durumda olduğunu dü^ünüyorum.
Klasik müzik ciddı biçimde yorumlanı-
yor ve genç jenerasyonu çok lyı ifade
cıiemıyor. K.lasık müzik çok genı$bırkıt-
leye ulaşamıyor. Artık konserlerde dcğı-
şik biçimde gi\inmek için çalıs.ı\orum, hâ-
lâ soııuca ulasjamadım. Güzel. şık vc ra-
lıat bır kryafet giyıp daha i>ı bır ımaj ya-
ratmaya çalısjiyorum
/^ABİOBtONDİ
Sürekli arayışlan ve yeni yaklaşım-
lanyla ülkesinin önde gelen müzisyen-
lerinden biri olan Fabio Biondi, önce
Salvatore Cicero. sonra Roma'da Ma-
uro Loguercio ile keman eğitimi gör-
dü. 12 yaşında RA1 Senfoni Orkestra-
sı eşliğinde verdigi ilk konseriyle ba-
şanlı uluslararası kariyerine ba^ladı.
16 yaşında Viyana Musikverein'daki
Bach yorumunda, Barok çağ keman
ve yayını yine Barok teknikle kullan-
dı. O döncmden itibaren La Capella Re-
al. Musica Antiqua. La Chapelle Ro-
yale ve Les Musiciens du Louvre gibi
tanınmış birçok toplulukla çalıştı ve
1989 yılında da Europa Galante top-
luluğunu kurdu. Biondi'nin hem ulus-
lararası repertuvara, hem de tanınma-
yan bestecileri yeniden keşfetmeye yö-
nclik müzikal gelişimi üç yüzyıllık
müzıgi içeriyoT. Bu gelışim, V rvaldi'nın
'Dört Mevsim'i, Corelli'nin 'Konçer-
to Grosso'lan. Haendel'in operalan ve
A^cariatti'nin oratoryolanndan Schu-
bert ve Schumann'ın sonatlanna ka-
dargenişbiryelpazeyi kapsayan kayıt-
larında da görülüyor.
17. vüzyıl İtalyan keman repertuvan-
nın da kayıtlannı gerçekleştiren Bion-
di bugün. sürekli araştırmayı bir üslup
haline dönüştürmüş bir sanatçı. Bu
yaklaşım, onun solist ve şef olarak Ac-
cademiadi SantaCecilia(Roma), Rot-
terdam Oda Orkestrası, Nice Operası,
Granada Orkestrası gibi topluluklarla
işbirliği yapmasına olanak tanıyor. Bi-
ondi; piyano-klavsen, piyano-forte iki-
lisi veya solist olarak La Gite de la
Musique (Paris), Hogi Hall (Tokyo),
Madrid Ulusa] Salonu ve VVigmore
Hall(Londra) gibi önemli konser salon-
lannda sürekli dinleyicisiyle buluşuyor.
Devrimci yaklaşım
Europa Galante topluluğu. gerçek-
leştirdiği ilk CD kaydından itibaren,
devrimci yaklasımı, İtalyan müziğini
serbest ve tutkulu çalışıyla pek çok
müzikseverin beğenisini kazandı. Top-
luluğun CD'leri Charles Cross Akade-
misi, Antonio Vivaldi Kayıtlan Ulus-
lararası Ödülü. yılın Diapason d'Or
Ödülü, RTL Ödülü, Plakseverler Bü-
yük Ödülü gibi birçok ödül aldı. Vival-
di'nin Dört Mevsim'inin yorumu bü-
yük sansasyon yarattı ve 1996'da Vi-
valdi'nin Konçertolan kaydı, altı ay
boyunca tüm Fransız müzik listelerin-
de birinci oldu.
Dylan Thomas
için festival
KültürServisi-tngilız şıinn-
de önemli bır yen olan ve he-
nüz 39 yasındayken yasammı yi-
tıren Dylan Thomas adına
Svvansea'de 24 Temmuz-24
Ağustos tarihlerı arasında bır
festnal düzenlenivor. Festı\al
kapsamında dört gün sürecek
olan "Dylan Thomas and HLs
Context' başlıklı uluslararası
birde konferans gerçekleştiri-
lecek. Aynca Thomas hayran-
lan ünlü şairin bir zamanlar
okul gazetesi çıkarttığı Swan-
sea Grammer School'da kalma
imkânı bulacaklar. Swansea
Meydam'nda şu sıralar Dylan
Thomas adına düzenlenen bır
sergi, izleyenlerin beğenisine
sunuluyor.
Bir zamanlar BBÇ radyosun-
da vaptığı şiir programiarı \e
kendi sesiyle doldurduğu şiir
kasetlerivle bü\ük ilgi topla-
yan Dylan Thomas. Ingiliz-
Amerikan edebi>atında hâiâ
önemli bır yere sahip. Yazdığı
şiirler kadarö> külen> le de bü-
yük ilgı toplaşan Thomas'ın.
'Deri Tkareti Serüvenleri" adlı
öykükitabı 1991 yılında Telos
Yayınları'ndan çıkmıştı.
1914 yılında Çvvmdonkin
Drive'da dünyaya geldi Tho-
mas. Gözden uzak yerlerde ya-
samayı sev iyordu v ebelki de bu-
nun için hayatının sonuna dek
gözlerden uzak yerlerde sür-
dürdü ya^amını. Doğduğu yer
olan Çsvmdonkın. festıvalin dü-
zenlendığı Swansea'ye olduk-
ça yakın. Thomas ilerkı dönem-
lerde yasamını Ne%vquay de sür-
dürdü. Newquay"de vasadıöı
dönemde yazdığı Fern HilTde
halasınınÇarmarthenşakınla-
nndaki FemhillÇiitliği'ndeço-
cukkengeçirdiğıyaztatillenni
anlatıyor. Newqııay'ın "L'nder
MilkVVbod'daki Llaregybsahı-
linı temsil ettiğı söv lenıyor. Bu
garip sahil ısmi Thomas'ın ya-
şadığı kasabalann ve köylerin
-Ferrysıde. Fishguard. Mumb-
les ve yaşamınm en mutlu gün-
lerini geçirdiği Laughame'nin-
birlesiminden oluşuyor
Thomas. Laughame'de Nor-
mandiyalılann saldınlanna kar-
şı korunmak için inşa edilmiş
olan kalenin doğu dusarında
•Portrait of The .\rtist as a \o-
ung Dog' adlı öykü kitabını ta-
mamladı. 1953 yılında New
York'ta ölen Thomas'ın cena-
zesı daha sonra bu kasabaya
getirilerek St. Martins K.ilıse-
sı'ne gömüldü.
Suansca've gerı dönecek
olursak D\ lan Thomas'ın ruhu-
nun bir zamanlar kendisınin de
üyesi olduğu Dylan Thomas
Tiyarrosu'nda yaşadığını düşü-
nebiliriz. Limanın kenannda
ise Dylan Thomas heykeli y ük-
seliyor Belkı de son şiirini yaz-
mak için kendisineesin kayna-
ğı anyor.
Thomas. BB( radyosundaki programlanyla ilgi toplamıştı.
ollyvvood'un
Oscar'lı
oyuncusu
Whoopi
Goldberg,
otobiyografik
özellikler
taşıyan
İlk kitabı
'Kitap'ta
sosyo-politik
gözlemlerini
mizahi
bir dille ve
sakıncasızca
dilegetiriyor...
Filminyapamadığını kitapyapıyor
Kültür Servisi - Hollyuood'un
basanlı kadın oyunculanndan VV'ho-
opi Goldberg' in otobıyografik özel-
likler taşıyan ilk kitabı "*Book"(Ki-
tap) Amerika \e Avrupa'dapiyasa-
ya çıktı. Mizahi bır bakış açısıyla
İcendi yaşamına ılişkın kimi itiraf-
larda bulunan ve sosyal gözlemle-
nni dile getiren Goldberg'in kita-
bı. ırkçıiık karşıtı kanıpaıi)a yürü-
tenlerdenKatolıkKılısesi'ne\aran
geniş bir yelpazede tepkı yarattı.
VVhoopi Goldberg'm 24 a>n mo-
nologdan oluşan "Kitap" adlı \a-
pıtı. VVTıoopi'nin ısminın naMİ VVho-
opi olduğundan BillClinton'ın cın-
sel tacizda\alarına. kadınlann kür-
taj hakkından Papa'nın açıklama-
lanna ve Amenka'da 'Afiikalı Ame-
rikalT olarak y asam deneyimlerine
daır ılginç gözlemlerden oluşuyor.
Eski bir "stand-up" komedveni
olan sanatçı standart film ansiklo-
pedilerinde yaşının 48 olarak gös-
terilmesine karşın asiında 42 yaşın-
da bugün. 1955 dogumlu. Gold-
berg. -Çok genç olduğum için kim-
se bana is vermiyordu, ben de yaşı-
maalOyıJt'kk>
rruştim"dı>ür Küçük
rollerle başladığı sinema kariyeri-
nin ilk yıllannda. Kaliforniya'da
devlet yardımıyla yaşayan bekâr bir
anneymiş Goldberg. ^yasınday-
ken doğurduğu kızı Vlexandra'nın.
15 yasındayken doğurduğu çocuk-
la bugün bir büşükanne... "Kadın-
larm kürtaj olma haklannı cçuikan-
lıklasa\unduğuma görc. kıanıın da
15 yaşında çocuk sahibi olma ar/u-
sunu savunmak zorunda olduğu-
mu düşündünı" diyor üniü sanatçı.
1984 yılında
u
\'iezun~ ve -Ça-
lısan KJZ" gibi filmlerın >önetme-
ni MikeNichols'un tek kişılik gös-
terısıni görüp Broaduay'de ış tek-
Iif ettiği Whoopi Goldberg. o gün-
den sonra yavaş yavaş ijöhret basa-
maklannı tırmandı. Steven Spiel-
berg'in "Mor VıBar" tllmiyle ilk bü-
\ ük çıkışmı > apan Goldberg. bugün
bir Oscar C*Hayalet"teki perfor-
mansı için). bırGrammv. ıkı Altın
Küre sahibi ve film başına altı mil-
yon sterlin istıvor. Goldberg'ın 1992
yılındagerçekleştırdiği komedi fil-
mi "Sister Act". 300 milyon dolar
gişe hasılatı elde etmişti...
Eleştirmenler. sosyo-politik göz-
lemlerini sert ama mizahi bır dille
aktarmaktan çekinmeyen Gold-
berg'in üslubunu. ünlü Amerikah
yazar Camille Pagliava benzeti-
yorlar. Paglia gıbi. Goldberg de *po-
litikdoğnı' söylemmdan pek haz-
zetmiyor. Ne\\ \brk'un kenar ma-
hallerinde büv üyen, genç yaşta uy uş-
turucu bağımlısı olan. ilk çocuğu-
nu genç yaşta bekârken doğuran.
derken Hollyvvood'un yaldızlı diin-
vasında kendini kanıtlavan sivah
bır kadın olarak Goldberg'm kıta-
bında da ortaya kovduğu scrt tavn
kimı kesimlerde ıse tepkı doğuru-
_\or.
•Kadına kur yaptnak yasal*
Amenka'nın BillClinton'ınözel
\ aşamıy la gereğınden fazlasıy la il-
gi lendiğinı belirten Whoopı Gold-
bery. "Çtinton'ın özel vasamı bizi il-
gilendirmemeli... Bir kadına kur
yapmak vasaldır. Kadınlar erkek-
İere >apmı>or mu?" diye soru>or.
Bırkaç kez c\ lenen \ e Ted Danson.
Tımothy Dalton gıbi ısımlerle ılış-
kıleri olan Goldberg. kadın-erkek
ılişkilerınededeğınivorkıtabında:
"Cinsel kimliklerimizm sosyolojik
anlamda şekillenisliğn le başa çıkma-
\a çalışıyoruz. Bütün mesele de bu-
rada. Kadınlann cinsel anlamda
pasifolduklan volundaki görüş. be-
ni çıiguıa ce\iri>or." Ancak Gold-
berg'm kıtabında özellikle tepki çe-
ken bölümler. dine ilişkin düşünce-
lenndeodaklanmış. Katolik bireği-
tımdcn geçen ünlü sanatçı. papanın
eşcınsellik ve diğer konularda va-
azvermesinı eleştiriyor: "Papakim
oluyor da bizlere bu konularda akıl
öğretiyor?'* Katolik Kılisesi'nin ah-
lak konusuyla ilgileneceğine yok-
sul ınsanlann sorunlanyla daha ya-
kmdan ilgilenmesı gerektığinı sa-
v unan Whoopı Goldberg. "Neden
Pieta he\ kelinisanpyoksullara des-
tek sağlamıvorlar?" dıye soruyor.
Be> az bır polısı öldürmekle suç-
lananeski Kara PanterMumiaAbu
Jamal'i destekledıği için çeşıtlı ke-
sımlerce eleştinlen sanatçı. kita-
bında "Afrikalı Amerikah" olarak
adlandırılmaktan ne kadar nefret
ettiğıni anlatıyor: "Banaistediğini-
zi söyleyin- Isterseniz küfiir edin.
Ama. Afrikalı Amerikah demeyin
bana. Böyte adlandınlnıak Ameri-
ka'da doğan \e \aşa>an bizJerle be-
yazlar arasında aynm >aratıyor. bi-
zi bölüyor... Amerikan topraklan
için bütün siyahlann yaptıkiannı
yok sayıyor™"
Onlü oyuncu 'Whoopi' ismini
nasıl aldığını da kitapta anlatılıyor:
"VırmiByaşjanmdayken überoİdu-
ğumuöğrertdiğimdeepey olaj yarat-
mıştim. Sürekli bağınp çağınyor,
boş yere gürültü patırtı vapıyor-
dunı. Arkadaşlannı bana V\ hopee
minderi gibisin demeye başlamış-
lardı. O günden beri adım VV hoopi
kaWı."( VVhoopee ınmderı. üzerine
oturuncagazsesiçıkaranbirtürşa-
kanesnesi.. )
VVhoopi Goldberg. "Kitap"adı-
nı verdiği vapıtının filmlerinin ya-
pamayacağı bir şeyi yaptığını söy-
lüyor: Gerçek VV'hoopı Goldberg'i
olabildiğince çıplaklıkla gözler
önüneseriyor...
DEFNE GÖLGESt
TURGAY FİŞEKÇİ
Ulaştırma Kongresi
Kent içinde de kentler arasında da bir yerden bir
yere gıdebilmenin çok yönlü bir eziyet olduğu top-
lumumuzda başta gelen sorunlardan biri de ulaşım.
Ulaşım ağlan, ülkelerın kalkınmalarında başta ge-
len etkenlerden bırı olması nedeniyle hemen her ül-
kede kamu tarafından planlanmakta ve gerçekleş-
tirilmektedir. Kara, demir, hava ve suyolu ulaşımla-
rı tümü birden geliştirilerek, yük olabildiğince dağı-
tılmakta ve bır alanda yoğunlaşması böylelikle ön-
lenmektedir.
Ülkemiz ise son kırk yıldır demiryollannı ve deniz
ulaşımını tümüyle bir kenara bırakarak, günümüz-
de karayollarının yetersizlik ve aşın yoğunluk nede-
niyle çökme noktasına geldiği bır aşamaya ulaş-
mıştır. Yalnızca kamyon sayımız on beş Avrupa Top-
luluğu ülkesindeki toplam kamyon sayısından faz-
ladır.
TMMOB Inşaat Mühendisleri Odası'nın düzenle-
diği 3-5 Haziran günleri yapılan 4. Ulaştırma Kong-
resi'ne sunulan bildiriler kitabını bu nedenle ilgiyle
inceledim.
Bildirilerde ülkemizin günümüzdeki ulaştırma so-
runları çeşitli açılardan ele alınıp irdeleniyor.
Kent içi ulaşım sorunları, ele alınan konuların ba-
şında: Yalnızca büyük kentlerimiz değil, orta ölçek-
li kentlerimiz de irdeleniyor. Kavşaklardaki trafik
akımlanndan, kentsel raylı sistemlerin gelişimine
dek bu alanda pek çok bildiri sunulmuş.
Bildiriler arasında en çok dikkatimi çeken İTÜ In-
şaat Fakültesi'nden Prof. Dr. Güngör Evren ilearaş-
tırma görevlısi Kemal Selçuk Öğüt'ün çalışmaları
oldu. "Ülkemizde Kentsel Raylı Sistemlerin Ge//ş/-
mi" adlı bildiride, büyük kentlerimızin ulaşım sorun-
ları çözülememişken, nüfuslan iki yüz bini geçen
yirmi bır kentimizin de raylı sistemlere gereksinim-
lerı olduğu saptanıyor.
Bu illerimizden Denizli, Elazığ, Sıvas, K. Maraş, Er-
zurum yaklaşık 50'şer; Kocaeli, Ş. Urfa, Malatya, Sam-
sun 60'ar; Antalya, Diyarbakır70'er; Eskişehir, Kay-
seri, Içel, G. Antep 80'er; Konya 90, Bursa 130,
Adana 140, lzmir250, Ankara350, İstanbul 880 ki-
lometre raylı sisteme gereksiniyor.
Bu illerimizin kaçında yerel yönetimlerin bu yön-
de hazırlıkları vardır bilemıyorum, ama bilimsel ger-
çekler ortada. Hele istanbulumuzda yıllardır süren
çalışmalara karştn daha yedi kilometrelik Taksim-Le-
vent arasındaki metro hattının bitirilememiş olduğu-
nu düşünürsek, kentin gereksinimi olan 186 kilomet-
relik metronun nasıl gerçekleştırileceğı başlı başına
birsorun.
Aynı çalışmadayeryüzündeki çeşitli kentlerde ula-
şımın nasıl otobüs, tramvay, hafif metro ve metro
arasında hemen hemen eşit paylara bölünerek ger-
çekleştirildiğı de sayılarla verilmiş.
Prof. Dr. Orhan Kuntay'ın, Trabzon ve Balıkesir
kentleri ulaşım planlarını irdelediği çalışması da yi-
ne benzer büyüklükteki illerimiz için ömek oluştu-
racak değerlendırmeler içermektedir.
Kongrede kent içi ulaşımlannın yanı sıra otoyol ça-
lışmalarıyla ilgili bildiriler, havatrafiği planlamalan ve
işletme sorunları, yol dayanıklılığı ve kaplama mad-
deleri, 21. yüzyılda uygulamaya konulacak akıllı yol
sistemleri vb. konularda çok ilginç bildiriler de su-
nuknuş. •
Görüldüğü gibi bilim adamlanmız kendi alanlann-
da ülke sorunları üstune kafa yoruyor; düşünceler,
çözümler üretıyorlar. Bütün bu çabaların ortada kal-
maması için elbet yerel ve merkezi yöneticilerin bu
çalışmalara kulak vermesi, dahası ortak çalışmala-
ra girilmesi gerekiyor. Bilimden uzak yaklaşımlann
ülkemızi yıllar içinde nerelere getirdiği ortada. Çö-
züm ise aklın ve bilimin aydınlığına dönüşte.
Hiçbir ülkenin, düşünce gücünü kenarda tutabil-
me lüksünün bulunmaması gerekir.
Türk ressamları Sydney'de
• Kültür Senisi - C'umhuriyetimizın kuruluşunun
7
5. yılı nedeniyle yurtdışı kutlamalan devam ediyor.
Turan Erol. Guma Ocaklı. Su Yücel ve Hatice
Öcal'ın resim sergisi dün Sydney Parlamentosu
Sergi Salonu'nda izleyicilerin beğenisine sunuldu.
Melbourneda çok ilgi gören serginin Sydney'de de
aynı ilgiyı görmesi bekleniyor.
Rengim Gökmen Milli Reasürans
Audrtopium'nda
• Kültür Senisi - Milli Reasürans Oda Orkestrası şef
Rengim Gökmen vönetiminde bugün saat 18.30'da bir
konser verecek. Milli Reasürans Auditorium'unda
gerçekleştiriiecek olan konserde .Bach'ın "Air\
Albinonf nin "Adagıo', Pachelbel'in 'Çanon ve Gigue.
Çaykovski'nin "VValtz'.Borodin'in "Nocturna'.Strauss'un
"Pizzıcato Polka'. Faure'ın 'Berceuse' ve Anderson'un
'Plink. plunk. plunk' adlı yapıtları yorumlanacak.
Galeri Pi'de özgün baskı sergisi
• Kültür Senisi - Galeri Pi'de Özdemir Altan.
Yurdaer Altıntaş. Mustafa Ata, Tomur Atagök. Cihat
Burak. Adnan Çoker. Tanju Demirci, Sinan Demirtaş.
Mehmet Güreli. Otto Herbert Harjek, Balkan Naci
Islimyelı, Mustafa Altıntaş. Tülin Onat ve Güngör
Taner'ın özgün baskılanndan oluşan sergi 5
Temmuz'a dek görülebilir. Aynı mekân içinde bulunun
Çaf e Pi'de de sergi süresince Sinan Demirtas'ın
katıîacağı özgün baskı tekniklerinden litografi ve
serigrafi üzerine söyleşilerdüzenlenecek.
K Ü L T Ü R » Ç t Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I