Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1MAYIS1998CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Giineydoğu'daki son 14 yılın en büyük operasyonuna komuta eden 24 generalin ortak değerlendirmesi
4
HaIk PKK/ye eleman vermiyor'
MlSTAfA BALBAY
BİNGÖL/DtYARBAKIR - Güneydo-
ğu'da son 14 yılın en büyük operasyonu-
nu gercekleştiren güvenlik güçlerine ko-
muta eden 24 general, terörle ilgili ola-
rak yaptıklan ortak değerlendirmede,
PÜK'nin birinci gücünün propaganda.
ikıneisinin örgütlenme. üçüncüsünün de
silahlı güç oldugunu vurguladılar. Aske-
ri yetkiîiler, bölge halkının artık PKK'ye
çocuklannı vermediğini, terör örgütünün
askeri gücünü tstanbul ve İzmir varoşla-
nndan tamamladığını \wguladılar. Ope-
rasyonlar sırasında teslim olan terörist-
ler gazetecilerin sorulannı yanıtlarken.
dağdakı örgüt elemanlannın panik içın-
de dağıldığını söylediler.
Gazeteciler, önceki geceyi 16 bin ki-
lometrekarelik operasyon alanınm uç ka-
rakollannda geçirdiler. Operasyona ka-
tılan askerlerle birlikte helikopterle böl-
geye gıden gazetecıler. yer yer güvenlik
güçlerinin başındaki generallerle de soh-
bet ettiler. PKK'nin Amed eyaleti olarak
adlandırdığı bölgedeŞemdinSakık"ın üç
yıl süreyle kaldığı Çelesor \adisinin ya-
maçlanndakı mağaralar da gazetecilere
gösterildi. Vadınin karşısındaki tepeler-
de bulunan askerler gazetecilerin sorula-
nnı yanıtladı. Operasyona katıian asker-
ler arasında bir de kan-koca vardı. Gül-
hane Akademısi mezunu sağhk uzmanı
Yasemin l yuklu ile eşı Üsteğmen Tolga
L yuklu da askerlerle birlikte operasyon-
daydı. Kan-koca böyle bir operasyona
katılmakla gurur duyduklannı belırttıler.
Uyuklu ailesi operasyonun sonuna ka-
dar dağda kalacak.
Gazetecıler önceki akşam operasyon
bölgesini dolaştıktan sonra üçe bölüne-
rek geceyi geçirecekleri karakollara git-
tiler. Dün sabah da operasyon bölgesın-
denDiyarbakırageçtiler. 39 bin 500 gü-
venlik görevlisinin katıldığı Murat ope-
rasyonunu yöneten çeşitli rütbelerdekı
generaller de geceyi operasyon bölge-
sinde geçirdiler.
Genel değeriendirmeler
Generallenn bölgeye \e PKK'ye ilış-
kin genel değerlendirmeleri satır başla-
nyla şöyle:
- Bölge halkı artık terör örgütüne ele-
man vermiyor. Terör örgütünden çok as-
kere güveniyor. 1990'b yıllann başındaki
süreç durduruldu. halkın gii\enini >eni-
den kazaıuyoruz.
- Terör örgütünün en önemli gücü pro-
paganda. Gerek Türkiye'de gerek yurtdı-
şında bunu büyük ölçüde gerçekleştire-
bıliyorlar. Ikinci güçleri ıse örgütlenme.
Silahlı güç üçüncü sırada gelıyor. Bölge-
den eleman alamayınca istanbul ve tzmır
varoşlannayöneldi.
- BÖIge halkının de\ lete güvenmesi için
sadece askeri değil, ekonomik vc sosyal
alanlarda da yatınmlar şart Bu anlam-
da birinci sorun işsizlik.
- PKK artık kitlesel eylemleryapamı-
yor. Dağda üçlü-beşlı gruplarhalindeda-
ğınık durumdalar. Bölgenın durumu bu
tür dağınık muharebelere çok elverişlı.
- Bu operasyonda elde edilen başan,
etkisiz bırakılan terörist sayısıyla ölçüle-
mez.Sığınaklanntahribi.yiyecekstokla-
nmn de gecirilmesi, aynı /anıanda ileri-
ye dönük bir çalışmadır.
Generaller budeğerlendirmeyı yapar-
ken kimi askeri vetkihler de HADEP'ın
faalıyetlerine dıkkat çektiler. Bu konuda-
kı değerlendırme şöyle: "HADEPbirba-
kıma PKK'nin asker almadairesi gibi ça-
lışıyor. Ama PKK, HADEP'in çok güçlü
olmasını istemiyor. Çünkü kendisinden
daha giiçlü bir örgütienme olmasından
yana değil. Türkiye'de demokrankleşme-
nin başanya ulas.masını en çok askerler
ister. Ancak,en önemli insan hakkının da
yaşama hakkı okjuğunu unutmamak ge-
rekir." Murat operasyonunun önemli
merkezlerinden olan Kulp ilçesinde 7.
Kolordu Komutanı Korgeneral YaşarBü-
yükanrt gazetecilere bılgi verdı. Gazete-
ciler burada teslim olan terönstlerle de
bir süre sohbet ettiler. Kulp ilçesine ya-
kın vadilerden birinde terör örgütünün
takım komutanı oldugunu söyleyen Bü-
rüsk(Şimşek) kod adlı Feritİşcan. yara-
lı halde teslim oldugunu söyledı.
Meclis'te 3 bin
dolarlık mikrofon
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - TBMM Genel
Kurul Salonu ıhalesini
üstlenen MESA-NUROL
fırması. elektronik oylama
ve mikrofon sistemini
üstlenen taşeronu Sıemens
fırması üzerinden yüzde
15'lik komisyonla havadan
900 bin dolar kazandı.
Siemens firmasıysa
milletvekili mikrofonunu 3
bin 102. başkan
mıkrofonunun fiyatınıysa 3
bin342dolaramaletti.
Böylece mikrofonlar.
kamuoyunda yoğun
eleştıriîere yol açan 4 bin
860 dolarlık milletvekili
koltuğundan sonra en pahalı
kalemler arasına girdı.
Zekaı Şen, yılın
bilim adamı
• tstanbul Haber Servisi -
İstanbul Teknık Üniversitesı
(!TÜ) Meteoroloji
Mühendısligı Bölümü
Başkanı veîSKl
Başdanışmanı Prof. Dr.
Zekai Şen. Amerikan
Biyografı Enstitüsü
L'luslararası Araştırma
Kurulutarafmdan"1998
Yılınm Bilim Adamı"
seçıldi. İSKİ Basm
Bürosu'ndan dün yapılan
açıklamada, İSKİ
Başdanışmanlığı görevinı de
yapan Prof. Dr Şen'e venlen
bu ödülün sevinçle
karşılandığı belirtildi.
Çiller Hanvapd'da
konuştu
• BOSTON (Cumhuriyet) -
DYPGenel Başkanı Tansu
Çiller, Boston'da Harvard
Universitesi ile Dünya
Kadın Liderler Konseyi'nin
düzeilediği ""Dünya Kadın
Lidcler Zirvesi'nde dün bir
kontşma yaptı. Çiller
konu>masında. "Ben ve
eşimhakkındaCIA
ajankğındantutun,
uyuşurucu kaçakçılığına
kadar bir sürü ıddia ortaya
katıliı. Amsbu savlann
tümi bizim lehimize
sonuçlandrdedı.
AtatürK
Arışürnıa Birimi
• ttanbul Haber Servisi-
Çağtaş Yaşımı Destekleme
Deneği Autürk Araştırma
Birini, currhuriyetm 75. yılı
nedeıiyle hikuk, tarih,
felsrfe dallainda üç ayn
yanma dürenleyecek.
Yaramaya Latılmak isteyen
taril. edebi;>at, hukuk
ögreıimi gcren üniversite
öğrncileri.en az on kaynak
inceeyerekve en az on
dakılo sayfesmdan oluşan
arasırmaîanyla 15 Eylül'e
k a d r derneğe
baş-urabile:ekler. Yanşma
sonçları 2' Ekim
Hafası'ndc açıklanacak.
Dıst Sigorta
sıruftıpması
• NKABA (Cumhuriyet
BÜDSU) - Aıkara 2 No'lu
DCvl. Yiikeköğrenim
Yuıdışı Mızunlan Gençlik
v e Vayanışna Vakfi
CV'IVA) ilcbağlantılı olarak
E>o: Sigora AŞ'ye yönelik
b^a.5atüan s)ruşturma
sonaıda gczaitına alman ve
y e e k hâkınlik sorgulannın
aı-cndan setest bırakılan 10
î haJundaki karara,
-rı Kuhvlete Yüksel'ın
y a p ğ ı ıtirzı reddetti. Savcı
V^tiel, yartığı sorgunun
a-srcıdaıı tuuklama
ıstaıiy'.e ytdek hâkımliğe
s*e\- ettiğı 0 MÜSİAD
üiyıinın. yrdek hâkim Nuri
Oi.gür. uafından serbest
b»xıkıl-nalnnın ardından
k_a_ra :tıra etmiştı.
DTP lideri Cindoruk
'Hiikümet
ügörünmüyor
.\NK\R\ (Cumhuri-
yet Bürosu) - DTP Genel
Başkanı Hüsamettin Cin-
doruk CHP Genel Başka-
nı Deniz Baykal ile iktıdar
arasında önemli bir anlaş-
mazlık kalmadığını. ancak
seçıme yönelik bir hükü-
met değişıklıği görünme-
diğinı söyiedi. Hükümet
değışıkliğinin cumhurbaş-
kanına bağlı oldugunu
vurgulayan Cindoruk.
"Türkiye'nin bagımsız
başbakana ihtiyacı yok.
Baykal da bu konuda çok
ısrarü değil. Seçim hükü-
tnetini konuşmak da er-
kendir" dedı.
DTP Genel Idare Kuru-
lu (GİK), dün Cindoruk
başkanlığında toplandı.
Toplantı öncesındeaçıkla-
ma yapan Cindoruk. hükü-
met yönetıminin çok ciddı,
soğukkanlı hareket etmesı
gerektiğmı kaydederek
"Hükümet, kendi ilkekri-
ni, kuruluş nedenlerini,
program >e prutokolünü
savıuımak, uygulamak zo-
rundadır. Demokratik hü-
kümeüerdeçeşitli eleştirile-
re. tekliflene muhatapolun-
masınıçok doğal karşılıyo-
nız" dedi.
Türkiye'nin bagımsız
başbakana gereksinımınin
olmadığını anlatan Cindo-
ruk. hükümet ortaklannın
da bu konuda aynı göriişü
paylaştıklannı söyledı.
Baykal'ın bu konuda cid-
di ısrannın olmadığını
kaydeden Cindoruk, Bay-
kal'ın seçim tanhınin öne
alınması yönünde ısraret-
tiğıni belirtti. Seçımlenn 4
yılda bir yapılması gerek-
tıği görüşünü yıneleyen
Cindoruk. "Anayasa kura-
b koyaiım. tavir koymaya-
lun" dedi. Cindoruk. de-
rinden bakıldığı zaman.
Baykal ile hükümet arasın-
da önemli bir ihtilafın ol-
madığını ka> dederek. "E-
ğer Bay kal da bu bagımsız
başbakanhk flkrinden vaı-
geçerse. birseçim hüküme-
ti konuşmak için zaman er-
kendir. Seçim karan verile-
ceği zaman. seçim hükü-
nıetinin şartlan da konu-
şulur. Bunun için birseçim
hükümetinin şartiannı ko-
nuşmak vakitsizdir" dedi.
Cindoruk. liderler zirve-
sinde Baykal'ın desteğıni
çekmesi durumunda hükü-
metın tavnnm ne olacağı
konusunun gündeme gelıp
gelmediğme ilişkin soru-
ya. "Azınlık hükümetinin
düşürülmesi her zaman
mümkündür. Bay kal bunu
söylese de, söylemese de
hükümetin düşmesi olası-
dır. Bu hükümet kurulur-
ken bunu göze almışsınız.
Bay kal, dilediği zaman gü-
venoyu vermeme hakkına
sahiptir" yanıtmı verdı
REFAHYOL dönemın-
de cumhurbaşkanına baş-
bakan empoze edilmek is-
tendiğinı belırten Cindo-
ruk. "Biz koalisyon partile-
ri olarak Bay kal ile anlaş-
sak biie cumhurbaşkanı-
nın mutabakaü. göriişü
alınmadan bir hükümet
değişikliği gözükmüyor"
diye konuştu.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
1 Mayıs İşçi Bayramı kutlu olsun
CHP seçim pazarbgına hazırHaber Merkezi - CHP. hükümet ortaklan zır-
\esinden çıkan "Seçinıe evet, seçim hükümetine
hayır" karannın "resmen" ıletılmesinı beklıyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Türkıye'nın
önünü görebılmesi için önümüzdekı dönemede
iktidarla muhalefetm yeni bir ilişki içıne gırebil-
mesi gerektiğini belirtti. Baykal "Hükümetinbu-
nu anlaması gerekiyor. 23 Nisan buluşması bunu
gerçekleştirmeye yönelikti, ama hükümetin tered-
düüerinin kalkmadığını gördüm. 23 Nisan'da or-
taya çıkan çerçe\e işleyecek. İsö'krar siyasi yaşa-
mımıza kazandınlacaktır" dedı.
Baykal dün katıldığı Türk-Amenkan Işadam-
lan Derneği 14. Genel Kurulu öncesinde Atatürk
Havaalanfnda yaptığı açıklamada 23 Nisan'da
Başbakan Mesut Yümaz'la gerçekleştirdikleri bu-
luşmanın 3 noktayadayandığını söyiedi. Baykal.
görüşmede genel ve yerel seçimlenn birleştirıle-
rek 1999 bahannda yapılmasının. parlamento dö-
neminde geçmesi gereken yasalar konusunda hız-
lı davranılmasının ve seçimlere tarafsız bir baş-
bakan yönetimınde yenı bir hükümetle gıdılme-
sinin kararlaştınldığını belirtti. Hükümetin bu ko-
nuda tereddütleri oldugunu vurgulayan Baykal
şunları söyiedi: "Iktidannnekadariktidardaka-
lacağı belli olursa prestijli konuma gelir. Seçim
• CHP. hükümet ortaklan
zirvesinden çıkan "Seçime
evet. seçim hükümetine
hayır" karannın "resmen"'
iletilmesini bekliyor.
Baykal. Türkiye'nin seçimlere
gitmeden önce, yeni bir hükümete
ihtiyacı oldugunu yineledi.
ekonomisi uygulamasını olanaksız kılacak, ola-
naklann bir siyasi parti lehine kullanılmasını ön-
leyecek bir hükümet kunılmalıdırvebu hüküme-
tin başbakanı tarafsız olmalıdır."
Türkıye'nın seçimlere gitmeden önce yenı bir
hükümete ihtiyacı oldugunu savunan Baykal *Yıl-
ma/'la hemfikir kalmıştık. Ancak kişi, tarih \«
hangi partilerin hükümete katılacağı konuşulma-
dı. Bu konudaki anlaşmayı I Ekim'de başlavacak
yeni parlamento dönemine bırakhk" dıye konuş-
tu.
Baykal Türk-Amerikan Işadamlan Demeği'nın
Roche binasında yapılan genel kurulunda yaptı-
ğı konuşmada da Türkiye'nin hızla gelişen. deği-
şen ve büyüyen bir ülke oldugunu sövledi. Tür-
kıye'nın dünya gerçeğiyle yüzleştığinı v e hesap-
laştığını, her alanda küreselleşmenin etkisi altın-
da kaldığını kaydeden Baykal "Bu kadar büyük
değişimlere. bu kadar kısa sürede >e üstclik de ha-
zırlıksız yakalanan bir ülkede ekonomik, siyasal \e
toplumsal alanda istikrarsı/Jıkolur" dedı Butab-
lonun bir kaygı ve telaş nedenı olmaması gerek-
tiğini savunan Baykal. yüzeydeki bu kargaşanın
altında çok temel bir istikrarın ve dayanak nokta-
lannın oldugunu belirtti. Baykal "Türkiye pazar
ekonomisi. demokratik rejim \e laik devlet yapısı
konusunda temel tercihlerini yapmıştır. Bu konu-
larda bazı eksiklik >e aksamaiar olabilir, ama ka-
rarlarverilmtştir" dedı Yüksek enflasyonun ya-
pısal bir sorun oldugunu ve son yıllardakı hükü-
metlerın bu sorunu çözecek temel tercihi göste-
remedıklerinı öne süren Baykal, en temel konu-
nun bu iradeyi göstermek oldugunu ifade ettı.
Öte yandan Köy Hizmetlen'nde mevsimlik iş-
çı alımında yolsuzluk yapıldığı iddıalannı ince-
lemek üzere Diyarbakır'da bulunan CHP Genel
Sekreteri Adnan Keskin. DSP lideri Bülent Ece-
vit'in kendisine yönelik " Keskin sirkeküpüneza-
rar" sözlenni yanıtladı. Keskin, "Sosyal demok-
rat dünya görüşünü kendisine bir tercih olarak
seçmiş insanlar. toplumun ve halkın çıkarlan ge-
rektiriyorsa kendi küpünezarar verir, hatta küpü-
nüdeİarar"dedı.
IRMIKIAYDEV ENGİN
1976-1977-1978. Toputopu
üç yıl. 1 Mayıs, 75 yıllık Cumhu-
riyet tarihinde topu topu üç yıl
kutlandı.
Soğuk savaşın azgın yıllann-
da, beş-on işçinin kimselere
çaktırmadan bir araya geldiği;
tramvay duraklarına, üstlerine
berbat bir daktilo ile "Bütün
dünya işçileribirleşin!" yazılmış,
biraz sonra rüzgârın üfürüp gö-
türeceği, avuç içi kadar "pul
afişler" yapıştınlan, cesur ama
çocuksu eylemlerdi. Ya da Pa-
şabahçe sırtlanndatükenmeyen
bir umuda gözkırpan ateşlerya-
kılırdı. Polis yetişip söndürene
kadar ışıltısını karşı sırtlara,
emekçi semtlerine taşıyan ateş-
ler...
Bunlann, 1 Mayıs'ın coşkusu-
nu, onun "işçinin, emekçinin
bayramı" oldugunu kitlelerin bi-
lincinde tutuşturacak eylemler
olmadığı açık. Ama inadın, di-
rencin, boyun eğmeyışin eylem-
leri olduğu da açık.
Ertesi gün, Cibali'den, Paşa-
bahçe'den, Silahtar'dan, Istin-
ye'den, Kasımpaşa'dan adı ünü
duyulmuş, yani önceden fışlen-
miş işçi önderieri, daha önceki
'komünıst tevkıfatlan'nm birin-
de ya da tümünde Sansaryan
Bayramı Bayram Gibi Kutlamak
Hanı'ndaki tabutluklara konuk
edilmiş aydınlar, polisçe bir kez
dahatoplanırdı. Teksütunluk bir
habere bile konu olmayan bu
adsız kahramanlar falakadan
geçirilır, fişlerine yeni fişler ekle-
nir ve sızlayan bedenleri ve fa-
kat ağızlannın kıyıcığına yerleş-
tırdıkleri gururlu bir gülücükle si-
yasi şubeden çıkıp -eğer hâlâ
atılmadılarsa- işlerinin başına
dönerlerdi.
40 yıl. belki daha da uzun bir
dönem, böyle geçti. Acılarla,
korkularia ve ille de kınlmayan
bir ınatla...
1976'nın 1 Mayısı'nda rüzgâ-
nn yönü değişmişti. Şiirler bile o
rüzgârdan soz ediyordu: "Işçi-
den, işçiden esiyoryel!"
O gün, 1976 bahannda, 1 Ma-
yıs güneşi gördü. Bayramlık ur-
balannı gıymiş ışçiler, öğrenci-
ler. emekçiler, aydınlar Taksim
Alanı'na aktılar. Bayraklan, fla-
maları, şarkıları ve türküleriyle
Istanbul'un göbeğinde bayram
kurdular.
O gün doğan çocuklar, bugün
22 yaşında. Oğlanlar askerlikle-
rini yapıp iş güç sahibi bile oldu-
lar. Kızlann kimi eviendi, çocuk-
lan var. Onlara o günü, 1 Mayıs
1976'yı nasıl anlatmalı? O gün-
kü bayramın umutlar, tüm dün-
yayı değiştırebilecek umutlar ye-
şerten coşkusu nasıl aktanlma-
h?
Ya1 Mayıs 1977?
1976 bayramının görkemi yüz
binleri kıvandmr, ülkenin dört bir
yanında bir özgüven rüzgârı
eserken, erki, silahı ve karanlığın
gücünü ellerinde tutanlann ür-
küntüsü büyüdü. Bir yıl boyun-
ca hesaplaşmaya hazırlandılar.
Ince ve uğursuz hünerlerie do-
nanmış bir kara plan, 1 Mayıs
1977'de, aynı alanda, aynı bay-
ramı kanla boğdu: 36 emekçi öl-
dürüldü. Bayram yanda kaldı.
O acıyı, o yalnız kalleşlik kar-
şısında çaresiz kalan yiğitligin
taşkın öfkesini, bugünkü kuşak-
lara nasıl anlatmalı?
Ve ille de 1978ı anlatmamak
olur mu? 36 can yitirmiş işçile-
rin, emekçilerin, bir yıl sonra, ay-
nı alana, coşkulannı ve ınatlarını
katlayarak aktıkları o büyük 1
Mayıs 1978'i... Acısını umuduy-
la bastıran, ürküntüsünü "Bin
gün onursuzyaşamaktansa, bir
gün onuruyla yaşamak" diye si-
lip atan insan sellerinin aktığı
Taksim Alanı'ndaki o büyük bay-
ramı...
•••
Topu topu 3 yıl dedik: 1976-
1977-1978. Peki sonra?
Sonrasında, bayramı düzene
bir meydan okuma olarak yo-
rumlayan. meydan okuyanlaria
demokrasinin kuralları içinde
mertçe yarışmaktansa yasakla-
mayı yeğleyen, yasağa karşı çı-
kanlan copla, dipçikle, mermiy-
leezmeyi yol belleyenler, gün ışı-
ğındanürkenlerheri Mayıs'ıte-
rörün kol gezdiği korku günleri-
ne çevirmeye çabaladı. Büyük
ölçüde başarıya da ulaştı. İHe-
nüz yürüyemeyen çocuğunu
omzuna alıp bayrama koşacak
analan. babalan ürkütmek, bay-
ram alanlarından uzak tutmak
için ne gerekse fazlasıyla yapıl-
dı. İşçinin, emekçinin bayramı-
nı, daracık örgütlerinin sıdik ya-
nşı için bir fırsat olarak görenle-
rin de katkılanyla bayramı zehir
etmeyi becerdiler.
Bugün 1 Mayıs 1998. Hep bir-
likte göreceğiz, hep birlikte tanık
olacağız: Pusuda bekleyen "ka-
ranlığın güçleri" mi ağır basa-
cak, 1 Mayıs'ı bayram gibi kut-
lamak isteyen "ışığın güçleri"
mi?
Haydi sözümüzü sakınmaya-
hm. Sosyalizmin doğasında var
olan 'antimılitanzm'\ göz ardı
edip (belki de hiç bilmeyip) 1
Mayıs'ı, üniformalargiyip, asker
adımlanyla yürüyüp, kan kokan
sloganlar haykırarak kutlamayı
bu saatten sonra "çocukluk
hastalığı" ile filan açıklamak
mümkün değil.
Keza 1 Mayıs alanını "Bizim
örgüt sızinkinden daha kalaba-
lıktı... Bizim örgütün sloganlan
ötekilerin hepsinı bastırdı... Bi-
zim örgütün sloganlannı bastır-
mak isteyenleri pataklayıp dev-
rimci şiddet uyguladık..." gibi-
sinden yürekler acısı sidik yanş-
lannın alanına çevirmenin bu sa-
atten sonra ne hoş görülecek,
ne göz yumulacak yanı var.
1 Mayıs, bayramı bayram gi-
bi kutlayacaklara kutlu olsun.
Yann alanlarda yalnız onlann ye-
ri olsun!
POLflİKA GU1NLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
'Demokratlar...7
Şeriatçı gazetenin manşeti ilginç:
"Demokratlar birleşıyor..."
Tansu Çiller'den Recai Kutan'a dek irili ufaklı
'demokratlar' gazetenin sayfalarında boy gösteri-
yor...
Gazetenin haberine göre bizim demokratlar 'De-
mokratlar Biriiği' ya da 'Demokratlar Ittifakı' adı al-
tında toplanıyoriarmış...
Acaba 'Demokratlar Biriiği' hangi partilerden olu-
şuyor?
Fazilet Partisi, Doğru Yol Partisi, Büyük Birfik Par-
tisi, Milliyetçi Hareket Partisi vb.
Nasıl begendiniz mı?
Haberi okumaya başladım:
"Türkiye'nin siyasal gündemine oturan antide-
mokratik atmosferden rahatsız olan siyasi partilerin
ortaya attığı demokratik platformda bir araya gelme
projesinde önemli adımlar atılıyor. FP, DYP, BBP,
MHP, DP, YDP ve LDP'nin içinde yer aldığı hareke-
tin ilk semeresı TBMM'de irtica tasanlarına karşı or-
tak hareket edilmesı ile sergilenirken ittifakın önün-
deki diğeramaç ise ülkeyı seçime götürmek..."
Haberi okuyunca işi çözdüm!..
Günün modası şu:
"Irticayı desteklemekgünümüz Türkiyesi'nde 'de-
mokrat' anlamına geliyor..."
Günlerdir gazetelerde Recep Tayyip Erdoğan
'demokratlık' adına savunuluyor; kurban derilerinı
THY'nin toplaması 'faşıst devlet' suçlamasına neden
oluyor...
Demokrasiyi, faşizmi daha yeni öğreniyorlar...
Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılamaması, ışken-
celer, yargısız infazlar, gençlerimizin zindanlarda çü-
rütülmesi, Susurluk çeteleri, düşünceye kelepçe vu-
rulması demokrasi ayıbı değil mıdır?
Efendim tüm bunlar muhteremler için hiç önemli
değil!
En katıksız demokrat Tansu Çiller, Susuriuk çete-
leri için ne demişti:
"Vatan için kurşun atan da, kurşun yiyen de kah-
ramandır..."
Burada hesap ortadadır; devlet içindeki örgütlü
çete 'gerici-faşist' güçlerce korunup kollanmakta-
dır...
Bir demokrat ne yapar?
Bu çetelerin ortaya çıkması için çaba harcar!..
• • •
DSP lideri Bülent Ecevit, Fethullah Gülen'e gös-
terdiği hoşgörüyü, Nurcularla yaptığı uzlaşmayı CHP
lideri Deniz Baykal a neden göstermez?
Solun bölunmüşlüğü, Ecevit'in uzlaşmaz tutumu,
Türi<iye'de sahte demokratların çoğalmasına neden
olmuştur...
Sahte demokratlar bugün yeni bir oyunu tezgâh-
lamak için her yolu denemektedirler...
Işte 'demokratlar biriiği'bu oyunun birparçasıdır...
Yapılacak bir erken seçimde DYP, FP, MHP ve BBP
bir seçim ittifakı yapmak ıçın kolları sıvamışlardır...
Bu durum karşısında 'sol' ne yapacaktır?
DSP'nin CHP ya da İP. ÖDP gibi partilerle bir itti-
fak yapması düşünülemez...
O zaman ne olacaktır?
Aldığımız duyumlara göre DSP'nin ANAP'la bir se-
çim ittifakına gireceğidir...
Böyle bir durumda ise her şey altüst olacak hem
ANAP hem de DSP yıkıntıya uğrayacaktır...
• • •
Son günlerde Türkiye'deki yabancı gazeteciler
(Amerikalı ve Ingiliz) gazetelerine ilginç yorumlar ya-
zıyoriar...
Yabancı gazetecilerin ortak görüşünü şöyle özet-
leyebiliriz:
"Türkiye'de zinde güçler, Müslümanlaria ve Kürt-
lerie mutabakat yapmak zorundadır...."
Aynı görüşte olan bizim yazarianmız da var...
Ingiliz bir gazeteci, Türkiye'de bir gazetemizde de
'sapla samanı kanştıran' yazılar yazıyor...
Adı, Andrevv Finkel...
Kendısinı Iıberal demokrat' olarak tanıtıyor; yazı-
lannda 'tarikat şeyhleri'ne övguler düzüyor; Recep
Tayyip Erdoğan'ı 'demokrasi kahramanı' olarak gö-
rürken bakın ne diyor:
"Türkıye, Güneydoğu'dakı savaşı sona erdirme
yönteminin cezasını uluslararası platformda ödeme-
ye devam ediyor. Türkıye, sonuçta sadece şiddet
yanlısı kişileri değil, muhalefetı de bastırdı; arada ka-
lan köylülerin haklannı hiçe saydı..."
Finkel, önce şunu öğrenmeli:
"Türkıye ümmet toplumu değıldır. Laik devlette u-
lus vardır. Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur, tan-
rtnın değil. Onun için ulus tarıkatlaria bölünmez...
Siyasal Tslamın da Müslümanlıkla uzaktan yakından
ilişkisi yoktur. Laik demokratik devlette isteyen na
mazkılar, oruç tutar, ıstemeyen de kılmaz... PKK, Hiz-
bullah, İBDA-C ve Islami Hareket terör örgütleridir.
Bunlann yaptıklan eylemlerin hiçbirisi demokratik
hareket değildir. Elbet asker Güneydoğu 'yu kan gö-
lüne çeviren terörörgütüne karşı silahlı mücadeleya-
pacaktır. "
Son aylarda 'sahte demokratlar' ortalıkta dolaşma-
ya başladılar.
Günümüzde irticayı ve terörü destekiemek de-
mokratlık oluyor...
Türkiye, ne çektiyse 'sahte demokratlar'üan. 'sah-
te solcular'üan, 'sahte Atataürkçüler'den çekmedi
mi?
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A G D A S Y A Y I N L A R I
(AĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2 BASI
3O0 000TL
KUBİIAY OUYI VE TARİKAT
KAMPLARI
4. BASI
5ao co: TL
SANCILI YILLAR KUJATILMIŞ
SOKAKLAR
4 BASI
3JOCOÛTL
KUZU POSTUNDA KURT
2 BASI
600 000 TL
ZAMBAK SANA DA BUlAfTI KAN
2 BASI
600 000 TL
DİN BARONUNUN KAZLARI
2 BASI
6COCO0TI
Â$IK KAOINLAR SOKAĞI
2 BASI
8O0 0O0TL
$ERİAT PAZARI
6O0 0O0T.
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Caddesı No.39/41
(34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96