Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 NAY1S1998 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERtN DEVAM 17
TÜRKIYE
Istanbul
Edrne
Kocaeli
Ça*akkale
Izmr
Maiısa
Aycın
Dernzlı
PB
PB
PB
PB
A
A
A
A
19
24
23
20
24
24
23
24
Sinop PB 14 Adana A 20
Samsun Y 14 Mersın A 25
Trabzon Y 17 Diyarbakır PB 20
Gıresun
Ankara
_Y 14 Şanlıurfa PB 25
Y 19 Mardin PB 18
Eskişehir PB 21 Siirt
Konya
PB 20
PB 22 Hakkâri Y 16
Sıvas Y 16 Van Y 15
Zorguldak PB 14 Antalya A 24 Kars Y 15
Yurdun kuzeydoğu
kesımlen çok bulutlu,
Orta ve Doğu Karade-
nız, Iç Anadolu'nun
kuzeydoğusu ile Doğu
Anadolu'nun kuzey ve
doğusu yağmur yer
yer sağanak yağışlı,
diğer yerter az bulutlu
ve açık geçecek. Hava
sıcaklığı batıda bıraz
artacak doğuda de-
ğişmeyecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
PB
PB
Y
Y
Y
Y
Y
13
10
21
16
19
21
16
20
Münih Y 16 Zürih
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
Y
Y
PB
PB
Y
PB
24
20
19
18
25
21
20
21
Y 17 Şam
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahıre
B
Y
Y
Y
Y
Y
Y
A
1b
23
10
21
20
20
21
34
A 26
Parçalı bulutkj i Stslı Bulutlu
kÇokbuluttu Yağımtfu Karlı Sulukar , 3ok gunJtülu
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Rastlantıya şaşıracaksınız, ama gerçek:' Bölük
pörçük Türk solunun iki partisi; CHP ve DSP genel
başkanlan TV'lerden bakın, sorulan nasıl yanıtlıyor-
lar:
Ecevrt, Baykal'a "Bunalım ustası" diye yükleni-
yor
Baykal, elbette eski lıderinden aşağı kalmayacak
değerde bir tanımlamayla Ecevit'e sesleniyor.
"Bunalım kışkırtıcısı"'.
Bu ikiliden "halkın sosyal ve ekonomik haklarını
savunan birprogram" çıkarmaya çahşıyoruz. Ya da
birsöylediğini ertesi günü değiştiren veya seçimi ki-
şiselleştıren sağ parttlerie siyasal yaşamı düzene
koyacağımızı sanıyoruz. Olanaklı mı?
Kuşkusuz dikkatinizi çekiyor; erken seçim ve se-
çim hükümeti tartışmalan o hale girdi ki Ecevit "düş-
manına" inat hükümeti savunuyor.
Baykal ise öne sürdüğü kimi koşullan Başbakan'a
onaylatarak dolayiı yoldan Ecevit'i pes ettirmeye
çabalıyor.
Başbakan Yılmaz da zikzaklanyla tam anlamıyla
Allahhk!
Baykal'ın yerel ve genel seçimi aynı güne sığdı-
ran açıklamalanna Yılmaz, -Ecevit'le ağız birliği ya-
parak- bir iki gün örtce karşı çıkıyor.
ANAP grubu da aynı görüşü destekleyen bir bil-
din yayımlıyor.
Hatta ANAP grubu erken seçimi tümüyle defter-
den sildiğıni açıklıyor.
Bu gelişmeler üzerine Baykal'ın sinirleri geriliyor.
Yılmaz'a ve hükümete "hayatta başanlar" diyecek
kadar sertleşiyor.
Şimdi son gelişmelerin ışığında daha önceki söy-
lemlere bir göz atalım:
Zirve sözcüğünün anlam yitirdiği koalisyon ortak-
lan toplantılanndan sonuncusu 29 Nisan gecesi
Başbakanlık Konutu'nda yapıldı.
Önce Ecevit, Baykal'ı canevinden vuracağını var-
saydığı kararı açıkladı, seçim hükümetine "soğuk
baktıklanm" söyteyip geçti.
Hemen arkasından yorgun argın, yüz çizgileri düş-
müş görüntü veren Başbakanımız Yılmaz; gazete-
cilere ortaklarıyla aldıklan iki önemli karan duyurdu:
Anayasa yerel ve genel seçimleri biriikte yapma-
ya zorluyordu. 28 Mart bayram ise, seçimler 1999
yılının nisan ayına sarkabilirdi.
Nereden bakarsan bak!
Hukümetin bin sol, ötekı sağ iki partisi önceki
günler iki seçimin aynı gün yapılmasma karşı çıkı-
yordu ama.. bu saptamanın üzerinden 48 saat geç-
meden tam tersi bir karara varmakta beis görmü-
yorjardı...
Üstelik, bu açıklamaya göre, genel seçim erkene
alınınca o yıl yapılacak yerel seçimle birleştirilmesi
gereğini ifade eden anayasa hükmünü günler son-
ra farketmişterdi.
Ne ki, ortaya seçim hükümetiyle ilgili bir başka
gerçek çıktı.
23 Nisan "mutabakatrnda 1 Ekim'de hukümetin
istifasıyla bir bağımsızın başkanlığında seçim hükü-
meti kurulması "karara bağlanmamış"t\.
Yılmaz, seçim hükümetindeki bir başka sakınca-
yı Baykal'a duyurdu. Çankaya'nın bağımsız başba-
kanlığında bir seçim hükümetine onay ve olanak
vermediğini açıklamayı da ihmal etmedi.
Gerçi, TGRT'de Baykal da kabul etti: Başbakan'la
konuşmalannda ekım ayında "bir seçim hükümeti-
nin olabılirliği üzerinde eğilim saptamaları yaptıkla-
rını" irdeleyen söylemlercle bulundu.
Son siyasal olaylar değişık cephelerden renkli çiz-
giler de yansrtıyor.
örneğin, taaa ikinci vatanı ABD'nin Boston ken-
tinden Şaibe Hanım'ın sesi duyuluyor.
Son siyasal kargaşadan bağımsız yargıdan kur-
tuluş yolunu açacak bir sonuç çıkanma umuduyla,
Boston Dünya Sorunlan Konseyi'nce düzenlenen
toplantıda kişisel sorununa değiniyor.
Bakın ne diyor "Benim için tek çözüm yeni birse-
çimdir. Ümidim, seçimin 1998'deolmasıdır".
Böylece yazageldiğimiz varsayımları doğruluyor
ve Boston'dan itirafla bulunuyor.
1998'de yapılacak erken seçimin, "kurtuluşu ola-
cağını" kabul ediyor. Zira, biliyor ki, 1998 sonbaha-
nnda olası seçim ne soruşturma komısyonu bırakır
ortada, ne de şaibeli malvariığının yargıya gıtmesi
gerçekleşir.
"Demokrasi kahramanı" kesilen Şaibe'nin erken
seçim istemindeki kişisel gerçeği ve bu türden lider-
lerle...
... Ne hallerdeyiz, görüyor musunuz?
Sayıştay seçinıine tepki
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Mehmet Kamil
Muthıer'in, yaş haddinden
emekliye aynlmasma yakla-
şık 2 yıl bulunmasma karşın
parlamentoda ANAP, DYP
ve FP'nin ittifakıyla Sayış-
tay Başkanlığı'na getirilme-
si tartışmalara neden oldu.
Denetım Elemanlan Der-
neğı Genel Başkanı Hüseyin
Bölükbaşı İlnan. mevcut
adaylar içinde yapılan seçi-
min "ehvenişer'" niteliğinde
olduğunu belirterek "Bu tür
uygulamalar sadece Sayış-
tay'a özgü değU. Birçok ku-
rumda, bu şekilde, kisa süre
sonra görevden ayrdacak in-
sanlar göreve getiriliyor. Sık
sık bu görevlere kendi adam-
lannı getirmelerinin yolu
bu" dedi..
Adaylann belirlenmesi
aşamasında TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda ortak
hareket eden ANAP ve DSP.
genel kuruldaki seçimler sı-
rasında farklı ittifaklar için-
de yer aldılar. ANAP mıllet-
vekilleri FP ve DYP'hlerle
biriikte hareket ederken
CHP ile ittifak oluşturan D-
SP istediği adaylan seçtir-
meyi başaramadı.
TBMM Genel Kuru-
lu'ndaki seçimlerde ANAP.
FP ve DYP milletvekilleri-
ninoylanyla Sayıştay 1. Baş-
kanlığı'na seçilen Mutlu-
er'in yaş haddi nedeniyle 6
yıl görev yapamayacağı ve
iki yıl sonra başkanlıktan ay-
nlmak zorunda kalacağı bil-
dirildi.TBMM'de 15 Sayış-
tay üyeliği için yapılan se-
çimlerde de sağ ve sol parti-
ler hazırlanan anahtar liste-
ler doğrultusunda oy kullan-
dılar. tlk turda yeterli oyu
alarak seçilen 10 üyeden yal-
nızca 3'ünün DSP ve
CHP'nın desteklediği aday-
lar olduğu öğrenildi.
Jnssm Hakları da/ga dalga geliyorL
Mavıs'ı beklevin..
Siyasi vakıflara yasak geliyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hukümetin "irti-
caylamücadete" paketi ıçin-
de yer alan ve vakıflara de-
netim getiren yasa tasansı.
TBMM Adalet Komisyo-
nu'nda kabul edildi.
Türk Medeni Kanu-
nu'nda değişiklik öngören
tasarıya muhalefet eden
ANAP'lı Erkan Mumcu ise
komisyon üyeliğinden istıfa
etti. Istifasmın altında "DYP
ve FP ile biriikte hareket ct-
mesi nedeniyle. parti yöneti*
minin baskısınııT yattıği
savlanan Mumcu, iddialan.
"Ben istifamı 20 gün önce
verdim, Başkanlık Divanı
üyeliğim nedeniyle toplann-
lara doğru düriist katılamH
yordum. C\eliği de yerime
birisi bulununca avnlmak
üzere kabul etmıştim" diye-
rek yalanladı. ANAP Genel
Sekreteri de olan Mum-
cu'nun istıfası üzerine ko-
misyon üyeliğine seçilen
Afyon Milletvekili Nuri Ya-
buz'un ılk kez katıldığı top-
lantıda "cemaatteri destek-
leyTci" ya da "siyasi amaçh"
vakıf kurulamayacağını ön-
gören tasan kabul edildi.
Komısyonun dünkü top-
lantısında ANAP'lı Mum-
cu'nun desteğiyle tasannın
1. maddesi üzennde bir ön-
ceki toplantıda kabul edilen
önerge ile ilgili tekrir-i mü-
zakere (yeniden görüşme)
yapıldı.
Görüşmeler sonunda
CHP ve ıktidar partili üyele-
rin oylanyla, tasannın
"cumhuriyetin anayasa ile
belirtenen nitelikleriy le. ana-
yasada öngörülen temel hak
\e hürriyetlere veya hukuka.
ahlaka, milli birliğe ve milli
menfaatk-re ay kın veya belli
bir ırk ya da cemaat mensup-
lannı destekleykri vvva siyasi
niteukte amaç güden vakıf
kunılamaz" hükmünün ta-
sandaki biçimiyle kalması
kabul edildi. Tasan üzerinde
söz alan Dev let Bakanı Me-
tin Gürdere. birçok kamu
kuruluşunun "zorla" bağış
aldığına dikkat çekerek "Ba-
ğtşı vçrmedifinizde hizmeti
vermiyor. Aynca birçok ka-
mu kuruluşunda üst diizey
gorevliler vakıf kunıyor.
ömür boyu başında kalıyor.
Bir kamu kunıluşu vakfina
2^ trihon lira bağış yapmış,
bunlan önlemeye calışıyo-
nız" dedı.
Eski Devlet Bakanı Halil
Şıvgını da isim vermeden
eleştıren Gürdere, "Bir ba-
kan bakanken vakıf kurmuş,
bakanlık görevinden aynl-
mış, ama hâlâ o vakftn ba-
şında. Antalya'da bir beledi-
ye başkanı vakıf kurmuş,
adamın 2 kansı var. her biri-
nin altında bir Vtercedes var.
Bunlardoğru değir diye ko-
nuştu.
Tasan üzerinde FP'li Bü-
lent Annç'ın verdıği öner-
gevle, mahkemelerin vakıf-
lann tescili için aranacak ko-
şullar içinde yer alan "gû-
venlik kuruluşlanndan
görüş alınması" hükmü kal-
dınldı.
Türban ve şeriatçı kadrolara
• Baştarafı I. Sayfada
tıkleri bilgiler çerçevesinde gerek-
li önlemlerin alınması konusunda
görüş birliğıne vardı.
MGK bir yandan Gürüz'e irtica-
ya karşı yürüttüğü mücadele sıra-
sında desteğıni yınelerken, üniversi-
telerdeki irticaı kadrolar. şeriatçı ög-
renci yapılann tasfıyesi ile irticai
gelişmeleri besleyen altyapı koşul-
lannın iyileştinlmesi konusunda ge-
rekli çalışmalann yapılması için il-
gilileri uyarmayı kararlaştırdı.
YÖK Genel Kurulu'nda oybirli-
ği ile alman karar doğrultusunda kı-
lık kıyafet mevzuatı ÖYS kılavuz-
lannın açıklama bölümüne alındı.
Kılavuzda, ögrencilerin başörtülü
resimlerle kayıt yaptıramayacagı ve
diploma alamayacağı vurgulandı.
Genelkurmay yetkililerı toplantı-
da, üniversitelerdeki irticai akımlar.
özellikle tarikatçı yapılanmalar ko-
nusunda kurul üyelerine aynntılı bir
rapor sundular. Raporda. irticai ha-
reketlerin yoğun olarak yaşandığı
ünıversıteler ve etkin olan şenatçı
gruplar şöyle sıralandı:
Viimar Sinan: Nurcular etkin ol-
maya çalışıyor.
S. Demirel: İrticai unsurlann etki-
si artıyor.
Selçuk: Nakşibendileröğrenciler
arasında hâkim güç..
Akdeniz: Fethullahçılar ile Süley-
mancı gruplar etkili.
IÜ: Nakşibendiler en kalabalık Is-
lamcı grup.
100. Yü: Fethullahçılar etkili.
9EylülveEge: Nakşıbendiler. Is-
kenderpaşa dergâhı ve Fethullahçı-
lar.
Gazi: Nakşi ve Nurcu ağırlıklı.
Harran: Irticanın en yoğun oldu-
ğu üniversite.
Inönü: Fethullahçılar. Aczmendi-
lerve Nakşıler etkili.
İTÜ: Nakşibendiler etkinlik ka-
zanmaya çalışıyor.
Atatürk: Irticanın en etkin oldu-
ğu ünivereiteler arasmda yer alıyor.
Fırat: Aczmendiler ve Nakşiler
ağırlıkta.
Anadolu: Nurcular etkinlik ka-
zanmaya çalışıyor.
Marmara: Nakşi ve Nurcular et-
kinlik mücadelesı yürütüyor.
lludağ: Fethullahçılar etkin.
Cumhuriyet: Nakşibendi ve Fet-
hullahçılar etkin.
Boğazici: Islamcı gruplardan
Nakşiler ve Süleymancılar güçlen-
meye çalışıyor.
Sötçü İmam: İrticai faaliyetlerin
en güçlü olduğu üniversiteler ara-
sında ver alıvor.
Başbakan Mesut Yılmaz dan uyarı
'Atina düşmanca
tavırdan vazgeçmeli'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Başbakan IVIesut Yılmaz, Türkı-
ye'ye düşmanlık beslemek, kalkın-
masını engellemeye çalışmak ve P-
KK'yi desteklemekle suçladığı Yu-
nanistan'ı "gerginligisördünneter-
cihindetı vazgeçmesi" konusunda
uyardı.
Başbakan Yılmaz dün yaptığı ya-
zılı açıklamada. Yunanistan hükü-
metinin gerek Türkiye-AB ilişkile-
riyle, gerek Ege ve gerekse Türki-
ye'nin içişleri kapsamına giren ko-
nularla ilgili olarak hız verdiği gıri-
şimlerine dikkat çekti. Yunanistan
nükümetınin Türkiye'ye karşı bir
düşmanlık yörüngesinde düşünce
ve eylemde bulunduğunu belirten
Yılmaz, bu ülkenin stratejik amacı-
nın Türkiye'nin çok yönlü kalkınma
hamlelerinı engellemek. Batı'yla
ilişkılerini zedelemek olduğunu
vurguladı.
Başbakan Mesut Yılmaz, Ati-
na
1
nın yöntemlerini PKK desteğiy-
le Ege sorunlannın getirdigi gergin
ortamın canlılığını korumak olarak
açıkladı. Yılmaz açıklamasına şöy-
le dev am etti:
"Atina hükümetinin Türkiye'ye
karşı izlemeye devam etmekte ka-
rariı göründüğü düşmanca zihniyet
ve hasmane politikanın herkesce
tahmin edilcbilecek tehlikelerine işa-
ret etmek. Vunanistan'ı muhtemel
olumsu/ gelişmelerin ağır sorumlu-
luğundan u/nk durması hususunda
uyarmak bizim hem komşuluk hak-
kımız hem de banşcı dış politika ge-
k'negimizin doğal bir geregidir."
Atina'nın tepkisi
Öte yandan Yunanistan hüküme-
ti, Başbakan Yılmaz'ın yaptığı açık-
lamalan "kabul edilemez bir tah-
rik" olarak nitelendırdi. Hükümet
sözcüsû Dimitris Reppas. dün ak-
şam yaptığı açıklamada. Yılmaz'ın
açıklamalannın, 'bir kez daha Tür-
kiye'nin uluslararası yasal düzene
uyma kabiliyetsizliğini gösterdiğini'
öne sürdü.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
cilere bir karton gösterdi. Üzerinde alışık olmadı-
ğımız iki sembol vardı:
Artı ve eşit...
Anlamını açıkladı:
Daha çok üretim ve eşit paylaşım...
Özünde genel bir özlem. Yeryüzünde üretimin
daha çok olmasmı, paylaşımın daha eşit gerçek-
leşmesini kim istemez?
CHP'nin geçen salı günü yapılan grup toplantı-
sında da sözünü ettiğimiz sembolün kitabı dağı-
tıldı. Kitabın kapağında şunlar yazılı:
"Yeni bir dünya için yeni bir sosyal demokrasi.
Küresel gelişme. Cumhuriyet Halk Partisi."
Kitabı elime, Türkiye'yi 2000'li yıllara taşımaya
aday olduğunu açıklayan bir partinin önüne koy-
duğu hedefleri görme heyecanıyla aldım. 62 say-
falık kitapta yer alan düşünceler ve bunlann dile
getirildiği kentler sırasıyla şöyle:
ispanyol Sosyalist Partisi Genel Sekreteri Feli-
pe Gonzales ın 10 Ekim 1997'de Şili'nin başken-
ti Santıago'da yaptığı, "Ekonomik Büyüme ve
Sosyal Eşitlik" başlıklı konuşma.
Gonzales 22 sayfalık konuşmasında sermaye
hareketliliğınin baş döndürücü boyutlara ulaştığı-
nı vurguluyor, bunu; hükümetlerin manevra alanı-
nı da etkileyen bir gelişme olarak yorumluyor.
Sırada Baykal'ın, 9 Eylül 1996'da New York'ta
Sosyalist Enternasyonal (SE) Kongresi'nde yaptı-
ğı üç sayfalık konuşma var. Baykal, büyümenin ya-
yılmanın önemınden söz ediyor. Son paragrafı şöy-
le:
"Artık siyasal bir Rönesans başlatmanın zama-
nı gelmiştir. Bireyin, toplumun, dayanışmanın, ko-
lektif sorumluluğun ve siyasetın önemini yeniden
vurgulamak, öne çıkarmak zorundayız."
Tümce son derece anlamlı. Ama Rönesans de-
yince, "Abi esans mı dedın, esans yok ama hacı
yağı verelim" de diyebilecek bir toplum yapısıyla
karşı karşıya olduğumuzu düşününce...
Ardından Baykal'ın Roma'da SE Konsey Top-
lantısı'nda yaptığı konuşma geliyor. Dünyanın ge-
nel gidişini anlatıyor, Kıbns sorununun çözüm yol-
lartnı açıklıyor.
Baykal'a ayrtlan son bolüm, 12 Nisan 1997'de
Amsterdam'daki Hollanda Işçi Partisi'nin konfe-
ransında yaptığı konuşma. Baykal satın alma gü-
cündeki artışı vurguluyor, AB'ye üye olmamızdan
duyulan kaygıların gereksizliğinı açıklıyor.
Sonra, SE Başkan Yardımcısı Gro Harlem
Brundtland'ın Madrid konuşması, Avrupa Sosya-
list Partisi Başkan Yardımcısı Raimon Obiols'un
Costa Rica konuşması, Kanada eski Yeni Demok-
ratik Parti lideri Audrey McLanghlin'in Madrid ,
konuşması, Yeni Zelanda Işçi Partisi lideri Hellen'
Clark'ın Madrid konuşması yer alıyor. Ve kitap bi-
tıyor...
Roma var, Soma yok
Yeniden altını çızelım; CHP'nin tartışma zemini
yaratabilecek bir politika hazırlığı ıçine girmesi ger-
çekten güzel.
Ama Roma'dan yazı var, Soma'dan yok...
Sermaye dolaşımındaki baş döndürücü hızın
gündeme getirdigi sorunların sosyal demokrat
pencereden bakış açısı var, tencereden bakış açı-
sı yok...
Kitap genel olarak şu izlenimi veriyor:
Sosyal demokrat hareket küreselleşmeyi vazge-
çilmez bir olgu olarak kabul eder. Bunun, topluma
yansımalan konusunda yeni politikalar üretmeye
girişir.
Diyelim ki CHP bu değerlendirme zemininden
hareket edecek, o zaman şu soru akla geliyor:
CHP'nin Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunla-
ra ilişkin çözüm önenleri neler?
Bunlar için de kimi hazıriıklar yapıldığı, komis-
yonlar kurulduğu belirtiliyor. Dileriz o komısyonlar,
dünyadaki gelişmelerin yanı sıra Türkiye'nin karşı
karşıya bulunduğu durumu da dikkate alır.
Geçen cumartesi günü CHP'nin durumunu de-
ğerlendirirken, atılan adımların parti gemisinin yel-
kenini büyüttüğünü söyleyip vurgulamıştık:
Ama geminin yürümesi için sadece yelken bü-
yütmek yetmez, rüzgâr da gerekir.
Rüzgâr esmezse büyüyen yelken, gemiye yol al-
dıran güç değil, su aldıran yük de olabilir...
CHP toplumsal yaşamda, artı-eşitle daha çok
üretim, daha eşit paylaşımı öneriyor. Biz de bunun
parti içinden başlamasını öneriyoruz...
Tarih ıızaydan gözlenecek
H Baştarafı I. Sayfada
nlacak. Projelerin çalışma
süresi de tüm yıla yayıldı.
Devlet Tiyatrolan yurt-
dışı turnelerine aynlan
kaynak 136 milyardan 30
milyar liraya düşürüldü.
Y'urtiçi turnelerine 15 mıl-
yar lira verilirken turne et-
kinlikleri içinde yapılacak
konser ve gösterilerin büt-
çesi 100 milyardan 15 mil-
yar liraya: Opera ve Bale
Günleri içindeki konser ve
gösterilerin bütçesi de 75
milyardan 6 milyar liraya
ındirildi.
Karadeniz Yoku Gemi-
si'nin 29.4 milyar liralık
bütçesi de 10 milyar liraya
düşürülürken bazı projele-
rin bütçeleri şöyle belirlen-
di:
"75. Yü Türkiyesi Konu-
lu Prestij Kitapları (14^
milyar), 75. Yılda Türk
Müzeciligi Konukı CD-
Rom (7.5 milyar). 1998 Al-
manya Hoşgörü İçin Dans
Festivali'ne MDT'nin
•Post' eseriilekatılması(15
milyar), Atatürk Evle-
ri/Müzeleri Kataloğu (7.5
milyar), Atatürk ve Cum-
huriyet Konulu Yanşmalar
(18 milyar), Mudanya Mü-
tareke Evi Müzesi (2Ü mil-
yar), Müzeler Kataloğu
(7.5 milyar), 75. Yıl GAP
Kültür Cezisi (2^ milyar),
75. Yü Opera ve Bale Eser-
leri Beste Siparişi (30 mil-
yar), Roma Atatürk Mey-
danı'na Atatürk Anıtı (3
milyar),Türkmenistan Aş-
kabat Atatürk Anıtı (3Ü
mih/ar)."'
SİT alanlan
Koruma Kültürünü Ge-
lıştirme Etkinlikleri Proje-
si için 60 milyar liralık kay-
nak ayıran Kültür Bakanlı-
ğı, Doğal Anıtlann ve Do-
ğal StT Alanlannın Tanıtı-
mı projesinin bütçesini de
40 milyar lira olarak belir-
ledi.
Ülke genelinde bulunan
SİT alanlannın uydu ara-
cılığıyla haritasının çıkanl-
ması amacını taşıyan Tür-
kiye Kıyılan Koruma Mas-
ter Planı Envanter Proje-
si'ne de 150 milyar lira
kaynak aktarılacak. Pro-
jeyle toprağın 30-50 santi-
metre altındaki külKir var-
lıklan ortaya çıkanlabile-
cek.