15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 NİSAN 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOM BaKû-Ceyhan boru hatu • ANKARA (AA) - Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ön fîzibilite raporunda, Bakû-Ceyhan ham petrol boru hattı projesinin maliyetinin dünya fiyatlanyla 2.2 milyar dolara mal olacağı öngörûlüyor. Türkiye'deki boru hattı ihalelerinin, bu rakamın 1.6-1.7 milyar dolara düşebilecegini gösterdiği belirtüiyor. Postada otomasyon • ANKARA (AA)-Posta tşletmesi Genel Müdürlüğü, Türkiye'de bütûn il merkezleri dahil 265 merkezde bilgisayar ortamında havale ve çek hizmeti verirken, 293 merkezini daha otomasyona açmayı hedefliyor. Elektrik, su, telefon, doğalgaz, vergi, taksit, kira gibi periyodik ödemelerin. posta yoluyla gerçekleşmesi sağlanacak. Asya Krizi etkileri • ANKARA (AA) - Doğu Asya ülkelerindeki devalüasyonlann uluslararası ticaretteki etkilerinin, 1998 yıh ortalanna doğru görüleceği bildirildi. Dış ticaret Müsteşarlığı'nın dergisinde yayımlanan yazıda, Türk Lirası'run dolar karşısında reel olarak değer kazanması nedeniyle Türk ihracatçılann pazar paylannı kaybetme noktasına gelebileceği uyansında bulunuluyor. Yeni 20 dolarlar • WASHEVGTON (AA) - ABD'de sahte dolar basınuna savaş açan Hazine Bakanlığı ile Merkez Bankası, 100 ve50dolarlık banknotlann ardından yeni 20 dolarlık banknotlan da piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Banknotlar, 20 Mayıs'ta düzenlenecek basın toplantısında kamuoyuna tanıtılacak. Milyonlarca tütün ve pancar üreticisi trilyonlan bulan ürün bedelini alamadı Bayram çiftçiye zehir olduSADULLAH USUMİ Hükümetin ilgisizliği yüzün- den milyonlarca çiftçi Kurban Bayramı'na parasız girdi. Bir- çoğu ailelerinin ihtiyaçlannı karşılayamadı, kurban keseme- di. Bu arada evlerine bir kilo bay- ram şekeri götüremeyenler bile oldu. Başbakan Mesut Yılmaz, bay- ramdan birkaç gün önce "Çift- çilere olan borçlanmızm tama- mını ödedik" demişti. Buna rağ- men, milyonlarca pancar ve tü- tün üreticisinin devletten hâlâ 200 trilyon lira civannda alaca- ğı var!.. Sanayi Bakanı Yahm Erez de mart ayı ortalannda pancar be- dellerinin tamamını bayrama kadar ödeyeceklerini açıklamış- tı. Ne yazık ki bu söz de ortada kaldı. Milyonlarca pancar üreti- cisine 115 trilyon lirayı bulan alacağına karşıhk ancak üçte bi- ri ödenebildi. Hükümet, milyonlarca tütün üreticisine de acımadı. Şimdi onlar da parasızlıktan kıvranı- yor. Devlet Bakanı Eyûp Aşık, hem "Paralar peşin ödenecek" dediği halde sözünü tutmadı, hem de ocak ayı başında açıl- ması gereken Ege Ekici Tütün Piyasası'm 2 ay geciktirdi... Tabii, alım-satım işlemleri gi- bi ödemeler de gecikti ve bay- ramdan sonraya kaldı. Eğer pi- yasa ocak ayında açılmış olsay- dı, üreticiler hem tütünlerini za- manında teslim etmiş olacaklar- dı, hem de paralannı bayrama kadar alabileceklerdi. Şimdilik milyonlarca üretici- ye balya başına üç beş kuruş a- vans ödenmekle yetinildi... Üstelik, geri kalan alacaklan- Ürertikleri şekerin her eve girdiği pancar üreticUeri, bayramı parasız geçirmek zorunda kaldı. nın ne zaman ödeneceği de üre- ticilerebildirilmedi... Dünyanm en geri kalmış ülkelerinde bile böylesine bir işkence yaşanma- mıştır... Her yıl değişik mazeret Sanayi Bakanı Yahm Erez, son açıklamasında, pancar be- dellerinin tamamını ödeyeme- yeceklerini üstü kapalı da olsa itiraf etmek zorunda kaldı. An- cak bakan, açıklamasının arası- na bir de mazeret sıkıştırmaktan kendini alamadı. Bakana göre pancar ödemele- ri zaten her yıl nisan ayı sonuna kadar yapılırmış... Bu yıl da ni- san sonuna kadar bitirilecek- miş... Peki... Bu ödeme tarihini kim tespit etmiş? Devlet, pancar paralannı ödemek istemiş de üreticiler mi kabul etmemiş. Ey- lül aymdan itibaren teslim alma- ya başladığı pancarlann bedel- lerini nisan ayı sonuna kadar ödemeyen hükümet... Hatta, devlet yetkilileri hazır- ladıklan sözleşme metinlerine bile "Ödemeler, pancar tesli- minden Ud ay sonra başlar, nisan ayı sonuna kadar devam eder" kaydını koydurmuştur. Bu kay- dı koymak için devlet hiçbir üre- ticiye danışma gereği duyma- mıştır. Şeker Şirketi istediği ko- şullan bir kâğıda yazmış, ardın- dan da üreticilere imza ettiril- miştir. Bu kâğıdın adı da ''söz- leşme'' olmuştur. Milyonlarca üreticiden bir te- ki bile sözleşme adı verilen bu kâğıttan memnun değildir. Iste- yerek ve benimseyerek imza e- den bir tek üretici yoktur. Hep- si, birbirine bakarak ve de çare- sizlikten imza etmektedir. Pancar alıcısı tektir Aksi halde, pancar ekmesi ve- ya ektiği pancan satabilmesi mümkün değildir. Çünkü, üç özel fabrikanın bulunduğu il hu- dutlannm dışında pancann alı- Verimlilik düzeyi Türkiye'den 2.81 kat, ücret düzeyi ise 4.5 kat yüksek Avrupa'yla ücret uçurumu SERBEST DÖVİZ 8 NİSAN 1996 ABDDolan AlmanMarkı Isviçre FrangL Fransa Frang[ 248500 134750 163000 40200 HollandaFlorinı 119250 IngSizSterlini S.ArabRıyalı Avusturya Ştlır 100ttal. Lıretı ALTIN Cumhunyet Reşat 24 ayar attın 22 ayar bitez* 412000 66000 ı 19200 13600 16400000 18000000 2500000 2240000 SATIŞ 250000 135750 163500 41000 120500 420000 67000 19500 13900 16800000 19200000 2530000 2490000 ANKARA (AA)- Avrupa Birliği (,AB) ile Türkiye imalat sanayileri arasındaki ücret acığının, verimlilik açığından yüksek olduğu bildirildi. Milli Prodüktivite Merkezi'nin 37. Genel Kurul raporunda Türkiye'nin 1996 yıh başından itibaren Gümrük Birliği sürecine girdiği hatırlatılarak, hem bu sürecin hem de diğer küresel gelişmelerin ülke Sektör adı Gtda ürünleri TeKstil Giyim e$yası Ayakkat» sanayi Kağrt sanayi Lastik ürünler Demlr ve çelik Verimlilik düzeyi 2.39 1.50 14.91 2.93 1.82 1.41 1.44 Ucret düzeyi 5.46 4.53 &25 3.30 5.40 3.33 3.75 Toplam 23 sektör ortalaması 4.90 ekonomisinin dünya çapında rekabetini gerektirdiği belirtildi. Rapora göre, toplam 23 sektör ûzerinde Birlemiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü (UNIDO) verileri baz alınarak yapılan çalışmada, ortalama • Mili Prodüktivite Merkezi'nin araştırması, AB ile ücret düzeyi farkının verimlilik düzeyi farkından daha fazla olduğunu ortaya koydu. olarak AB verimlilik düzeyinin Türkiye'den 2.81 kat, ücret düzeyinin ise 4.50 kat yüksek olduğu belirlendi. Gıda ürünleri sektöründe, AB ülkelerinin verimlilik düzeyinin Türkiye'nin verimlilik düzeyinden 2.39, ücret düzeyinin ise 5.46 kat daha yüksek olduğu kaydedildi. Giyim Eşyası sektöründe ise AB verimlilik düzeyi Türkiye'nin 14.91 katı olarak saptanırken, sözkonusu sektördeki ücret düzeyinin 5.25 kat daha yüksek olduğu anlaşıldı. cısı tektir ve Türk Şeker'dir... Türk Şeker de bir devlet kuru- luşudur ve ne derse o olur... Daha açık belirtmek gerekir- se, devlet milyonlarca pancar üreticisinin yakasına yapışmış- tır. Kendi istediği koşullarda ha- zırladığı sözleşmeleri imzalatır. Pancan satm alacağı günleri ve alım-satım işlemlerini şirket tes- pit eder. Üreticilere pancarlann paralannı da devlet gene istedi- ği zaman öder... Devlet faiz ödemez Yeryüzünde böylesine alış- verişlerin yapılabildiği bir baş- ka ülke var mıdır? Hangi ülke- nin hükümeti, kendi yurttaşını böylesine yan aç, yan tok kul- lanabilir? Türkiye'de devlet bor- cunu ödemediği zaman bir tek kuruş faiz vermez... Ömeğin, milyonlarca tütün ve pancar üreticisine zamanında ödemediği 200 trilyon liraya ya- kın borcu için de bir lira faiz ödemeyecektir. Buna karşıhk, üreticiler, dev- lete olan borcunu bir gün bile geiktirseler çuvalla faiz ödemek zorunda kalırlar... Hatta mahke- me ve icra kapılannda süründü- rülürler... Sakarya Ziraat Odası Başka- nı Hikmet Karabayır, pancar üreticilerinin büyük bir mali kriz içine sürüklendiklerini be- lirterek şöyle diyor: "Pancar paralannın en son o- cak ayı içinde ödenmesi gerekir- di. Hükümetlerin üreticilerin parasını bu kadar geciktirmeye hakkı yoktur. Üstelik, yeni pan- car ekimi başlanuştır. Hatta ba- zı bölgelerde eldm bitmiştir. Üre- tici, geçmiş >ila ait pancar para- sını alamadığı için parasızdır. Ye- ni ekim için yaptığı mas- raflan yüksek faizli yeni kredüerle karşüamak zo- runda kalmıştır... Ne yazık Id mübarek Kurban Bay- ranu'nı da parasız geçir- mektedir-" Tütün üreticilerinin de durumu farklı sayılmaz. 1998 ürünü tütün ekimi için çalışmalar iki ay önce başladı... Hâlâ sürüp gidiyor. 1997 yıh ürünü tütünün parasmı daha alamadığı için, harcamalannı yüksek faizli kredilerle karşılama- ya çalışıyor... TEKEL ve- ya tüccar geciken tütün bedelleri için üreticiye fa- iz ödemiyor. Ancak üreti- ciler aldıklan krediler için yüzde iki yüzlere, hatta üç yüzlere varan faiz ödemek zorunda kalıyor... Hükümet, Kurban Bay- ramı'nı da çiftçilere zehir etti... BENCE BOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN DosyaNo: 1997/519 Davacılar Ercan Daylan, Sibel Daylan, Daylan Tekstil Turizm tnş. Emlak Tic. Ltd. Şti tarafından davalı Seteks Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine ikame olunan ipoteğin fek- ki davasında; davacı vekili müvekkillerden Ercan ve Sibel Daylan, Daylan Tekstil Ltd. Şti. lehine davalı şirkete Bolu Merkez Karamanlı Mah. Tekke yanı mevki 312 ada 23 parsel- deki inşaata ait (3) ve (4) nolu 1/2 oramnda malik olduklan taşınmazlan 1. derecede ve 4.000.000.000 TL.lik teminat ipoteği verdiklerini. daha sonra 3 nolu bağımsız bölümün ipoteğin tapudan terkin edildiğini. 4 nolu bağımsız bölüme ilişkin ipoteğin devam ettiğini belirterek davalınm müflis duruma düşerek sözleşme yükümlülüklerini yerine getireme- mesi ve sözleşmenin münfesih olması nedeni ile ve davalı şirkete de borcun olmamasının tespiti sonucu ipoteğin gereksiz hale gelmesi nedeni ile fekki ile tapudaki kayıttan terkini- ne karar verilmesıni talep ve dava etmiştir. Davalı Seteks Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti.nin Keresteciler Sitesi Selvi Sokak No: 17 Merter-lstanbul adresinden aynldığının bildirildi- ği, yeni adresinin de tespit edilemediği görüldüğünden dava dilekçesi mahiyeti, duruşma- nın 16/4/98 günü saat 10.00'da olduğu, ilan tarihinden itibaren 10 gün cevap sûresinin baş- layacağı, duruşmada kendisini bizzat ya da bir vekille temsil ettirmediği takdirde davanın yokluğunda devam edip neticelendirileceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 1846 ANKARA 13. İCRA HÂKİMLİĞİ'NDEN 1997/154 Davacı Nuran Koçoğlu vekili tarafından davalılar Ya- pı Kredi Bankası AŞ ve Murat Koçoğlu aleyhine açılan ve 1997/154 esas sayılı ile işlem gören istihkak davası- nın yapılan duruşmasında: Davalılardan Murat Koçoğ- lu'nun adresinin meçhul olması nedeniyle duruşma gü- nü tebliği edilememiş ve duruşma gününün ilanen teb- liğine karar verilmiş olmakla. Hâkimliğimizin 1997/154 esas sayılı dava dosyasının duruşmasının 28.4.1998 günü saat 10.30 olduğunun davalı Murat Ko- çoğlu'na tebliği yerine geçerli olmak üzere Türkiye'nin her yerinde neşrolunan gazetelerden birisi yoluyla da- valıya tebliği yerine geçerli olmak üzere karar verildi. Basm: 14436 NUSAYBİN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1966/30 Davacılar Bedri Ay, Selahattin Ay, Ahmet Ay, davalılar lskerder Altun, Şemun Budak, tliya Yiğit, Murat Şimşek, Hanna Toprak, Süleyman Acar aleyhine acmuş olduğu men-i müdahale davasının mahkememizde yapılan açık yargılamalan sırasında verilen ara kara- n gereğince; Davalılardan Şimun Budak mirasçılanndan; Rohum Budak, Hanimi Budak, Denho Budak, Meryem Budak, Hanna Budak. Maravgi Altun mirasçılanndan; Fikri Altun, Madlen Altun, Marugi Altun, Nisani Altun ve Nuriye Altun, dosyada bulunan adreslerine ve yapılan araştırmalarda adreslerinin tespit edilemediği, çıkanlan davetiyelerin de tebliğ de edilemediğinden dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen yapılmasına 12.1.1998 ta- rihli ara karanmızda karar verilmiştir. Davalılar Rohum Budak, Hanimi Budak, Denho Bu- dak, Meryem Budak, Hanna Budak, Fikri Altun, Madlen Altun, Marugi Altun, Nisani Al- tun ve Nuriye Altun'un duruşma günü olan 20.4.1998 günü saat 09.00'da duruşmada ha- zır bulunmâlan veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirilmesi için duruşma günü bildirir davetiye yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 23.2.1998 Basm: 14485 tZMİR 2. İS MAHKEMESt'NDEN 1991'866 es./1998/60 kr. Davacı SSK Gn. Md. tarafından davalılar Yücel Toprak, Bülent Bulut, SS Gûmüldür Arsa Ko- nut Yap. Kop. Mustafa llhan Gökler. Semıet Dinçer. Tedaş, 1374 Sk. No: 26/CD: 2 Alsancak, Iz- mir adresinde otunnuş. Selçuk Kuıt ve 1. Kordon 336/2 Izmir adresindefealiyetgöstermiş, Mola lnşaat San. Tur. AŞ aley hine açılan alacak davasında mahkememizce verilen 1.3.1998 tarihli ka- rar gereğince; 67.505.666.- TL peşm değerli gelir 112.200.- TL cenaze gideri ki toplam 67.617.866.- TL kurum zaranıun bağlanan gelirin 20.3.1991 onay cenaze giderinin 4.3.1991 öde- me tarihinden itibaren 11.1998 tarihine kadar % 30 yasal faiz, 11.1998 tarihinden sonrası için %50 yasal faizi ile birlikte TEK haricindekı davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kunıma verilmesine, davacı kurumun tazlaya ilişkin haklanmn saklı tutulmasına, TEK hakkında- ki davanın reddine, 2.434.244.- TL ilafli harcı ile 11.591.000.- TL yargılama giderinin TEK dışın- daki davalılardan a>Tica 2.702.357 TL avukatlık ücretinin de TEK dışındaki davahdan alınarak da- vacıya verilmesine, Yargıtay yolu açıX olmak üzere davahlann yokluklannda karar verilmiş, da- valılar Selçuk Kurt've Molla tnş. AŞ adreslerinden yapılan araştırmaya rağmen bulunamayıp du- ruşma günü de ilanen tebliğ edildiğinden iş bu karar ilanen tebliğ olunur. 23.3.1998 Basm: 14266 FATİH1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1996/766 Davacı Faruk Oruç tarafindan açıto gaiplik davasında; Hâkimliğimizin 1996/766 esas ve 1998/70 karar sayılı ve 18.2.1998 tarihli karan ile Bilecik, Merkez, fstiklal, Cilt: OO5'O2, Sayfa: 15, Kütük: 73'te kayıtlı Abdullah ve Fatma Mevhibe'den olma 1926 doğumlu Mehmet Muammer Oraç'un gapiliğine. bu karann 1965 yı'mdan itibaren hüküm ifade etmesine, alınması lazım ge- len 525.000.- TL harcm davacıdan tah>iline. yargılama giderlerinin davacı ûzerinde bırakılması- na dair temvizi kabil olmak üzere karar verilmiş olup. ilan olunur. 25.2.1998 Basm: 13912 TATVAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1997/72 / Karar No: 1998/24 Davacı Mehmet Aydın tarafından davalı Ahmet Yıl- dınm aleyhine mahkememizde açılan çek iptali davası- nın yapılan yargılaması sonucunda, davacı tarafindan tanzim edilerek davalıya verilen Tarvan Emlak Kredi Bankası şubesine ait 4840688 nolu 25.7.1997 tarihli 60.000.000.- TL miktanndaki ve 4840687 nolu 25.8.1997 tarihli 35.000.000.- TL miktanndaki çekler- den dolayı davacının borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş olup karar davalıya tebliğ edilemediğinden da- valıya 7201 sayılı yasanın 28. ve devamı maddelerine göre ilanen tebliği gerekmiştir. llandan itibaren 15 gün içersinde karar temyiz edilmediğinde karar kesinleşe- cektir, ilanen tebliğ olunur. 17.3.1998 Basın: 14412 SEFERİHİSAR SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN Sayı: 1997-17 Seferihisar Sulh Hukuk Mahkemesi'nce satışına ka- rar verilen Seferihisar ilçesi Düzce Köyü Ağaçeşmesi mevkiinde 106550 m2'lik tarla vasfındaki 738 parsel sayılı taşınmazm değeri 79.875.000.000.- TL konul- muştur. Taraflar Mehmet Gönenç, Nazire Gönenç, Ali Temizkul, Müşerref Kandemir, Zehra Evren, Ahmet Temizkul, Süleyman Avras, Selvet Özçelik, Abdullah Menteşe, Emine Gönç, Ayhan Tobra, Mustafa Uyar, Canser Saygılı, Server Tan, Yaşar Kurtuldu'ya iş bu kıy-met takdiri ilanen tebliğ olunur. Basın: 14271 İLAN Davacı Hazine vekili tarafından davalı Hacı Polat ve Ahmet Polat mirasçılan aleyhine açılan tespite itiraz dava- sının yapılan yargılama sonunda: Davalı mirasçılanndan Makbule Polat (Yıldız)'m tüm aramalara rağmen açık ad- resi tespit edilememiş, karar tebliğ ve temyiz dilekçesi teb- liğ edilememiştir. Bünyan ilçesi Samağır köyü Berdilik mevkii 106 ada 49 parsel numarah taşmmaz davalı Ahmet Polat mirasçılan adına tespit ve tesciline karar verildiğin- den, karar tebliği ve temyiz dilekçesi tebliğ yerine kaim ol- mak üzere ilanen tebliğ olunur. Basm: 9314 İZMİR ÜÇÜNCÜ İŞ MAHKEMESİ'NDEN 1998/248 Davacı SSK Genel Müdürlüğü vekili tarafından da- • valılar Ak Sigorta AŞ ve Yenice Köyü Araç-Kastamo- nu adresinde ikamet eden Mesut Çetinkaya aleyhlerine açılmış olan alacak davasının yapılan duruşmasında 38.127.360.- TL'nın davalı Mesut Çetinkaya'dan faizi ile birlikte tahsiline dair verilmiş olan 1997/294 esas, 1997/697 karar sayılı ve 10.12.1997 tarihli karar dava- cı SSK'nin temyiz etmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 23.2.1998 tarihli ilamı ile bozulup iade edilmesi üzerine, mahkememizce yeniden esas defteri- ne kaydedilip, duruşması 25.5.1998 günü saat 9.15'e bırakılmış bulunmaktadır. Adresi tesbit edilememiş bu- lunan davalı Mesut Çetinkaya'nın davalı olarak yukan- da yazılı gün ve saatte tzmir 3. tş Mahkemesi'nde ha- zır bulunması veya kanuni bir vekil göndermesi dave- tiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 17.3.1998 Basın: 14272 SAMSUN 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1997/1280 Davacı Hikmet Piyade tarafindan davalı Ömer Ayde- mir aleyhine Samsun Merkez Hasköy köyü, pafta 17, K. 2. B, ada 2687, parsel 4'te kayıtlı bulunan taşınmaz ûze- rinde bulunan ipotek alacağının terkini davasının yapılan açık duruşması sırasınca verilen ara karan gereğince; Davalı Ömer Aydemir bütün aramalara rağmen bulunup tebligat yapılamadığından davalı ömer Aydemir'in 14.5.1998 günü saat 09.00'da yapılacak duruşmada ha- zır bulundurması gereken belgelerle duruşmada hazır bulunması, bulunmadığı takdirde HUMK'nin 509. mad- desi gereğince gıvabmda duruşmaya devani olunarak ka- rar verilecektir. fşbu ilamn, ilan edildiği tarihten 7 gün sonra davalıya tebliğ edilmiş sayılacağı 7201 sayılı Teb- ligat Kanunu'nun 28 ve müteakip maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. 26.3.1996 Basın: 14581 KAYSERİ ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1997'415 Davacı Serpil Çatalkaya tarafından davalı Sabahat- tin Koray Çatalkaya aleyhine açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında verilen ara karan gere- ğince; Amasya ili, Göynücek ilçesi, Çulpara köyü, cilt 024, sayfa 026 ve kütük 34'te nüfusa kayıtlı Ismail ve Sevim'den olma 1964 doğumlu davacı Serpil Çatalka- ya tarafindan aynı yerde nüfusa kayıtlı Halil ve Sati'den olma Sabahattin Çatalkaya aleyhine açılan boşanma davasında dava dilekçesi davalı Sabahattin Çatalka- ya'ya adresi tespit edilip tebliğ edilememesi nedeniyle ilanen tebliğine karar verilmiş olup, davalı yukanda nü- fus kaydı ve kimliği yazılı Sabahattin Çatalkaya' nın yukanda esas numarası yazılı mahkememiz dosyasının 23.03.1998 tarihli onırumunda bizzat hazır olması ve- ya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde yargılamanın yokluğunda sürdürülüp bitirileceği ilanen tebliğ olunur. Basm: 5028 tZZETTİN ÖNDER Her Gün Bayram Olsa 28 Şubat 1998 Milli Güvenlik Kurulu kararlarından beri Türkiye, gericilik konusunda oldukça uzun süre- ceğe benzeyen bir tartışma ortamma girmiştir. Gerici- liğin ne demek olduğu ya da neyin gericilik, neyin ger- çekten ilericilik olduğu gibi burada beni aşan konula- ra girmeden, genelde ele alındığı ve anlaşıldığı biçimi ile Türkiye'nin gündemine yerleştirilen bu olguyu ser- maye dinamikleri açısından tartışmak istiyorum. Böy- leyalın birbakışaçısı, kuşkusuz, hiçbir biçimde bu çok karmaşık olgunun oluşumundaki diğer faktörleri dışla- mak anlamına gelmez. ••• Eğer sav doğru ise, Islami sermaye niçin gericiliği beslemektedir? Bunun için iki nedeni olduğu düşünü- lebilir. Birinci neden, halkın gelişmesini önleyerek, on- lar üzerindeki hâkimiyeti sürdürmek ve pekiştirmek, ikinci neden ise, varolan ve merkez sağ partilere oy ve- ren kesimin dışında bir siyasal taban oluşturarak, siya- sal sürece hâkim olmak biçiminde özetlenebilir. Baş- bakan olduğu dönemde Erbakan'ın kendi özel koru- malarını devreyesokması, varolan resmi kurumlan dış- lama anlamına gelmektedir. Bunun daha gerisindeki mantık ise, varolan ve kemikleşmiş siyasal tabanı dış- ladıktan sonra, şeklen ve görüntüsel yeni taban yarat- maktır. Eğer bu savlar doğru ise, bu akımın toplumsal açıdan samimi ve buna bağlı olarak da kendi içinde tu- tariı olduğu ileri sürülemez. Çünkü, böyie bir çabanın özünde halkı sömürerek, onun ûzerinde yükselmek mantığı saklıdır. Halkı sömürerek onun ûzerinde yükselmek modeli kapitalist modeldir. Türkiye'nin uygulayageldiği rnodel de zaten budur. Demek ki, Türkiye'nin şimdiye dek uy- guladığı model ile Islami sermaye olarak nitelendirilen kesimin uyguladığı model aynıdır. Bu durumda iki ser- maye kesimi arasındaki mücadele halka hizmet ama- cına değil, fakat kaynaklara hâkim olabilmek için siya- sal erki ele geçirme amacına yöneliktir. Bunun sonu- cunda da, her iki sermaye kesimi de ister istemez fark- lı siyasal ve dolayısıyla farklı sosyo-kültürel taban ya- ratma çabası içine girmektedir. Şu nokta açrktır ki, sermayenin çok çeşitli sıfatlan arasında hemen hepsi zamana ve yere göre değişken- lik gösterir nitelikte olduğu halde, tek bir sıfatı, daha doğrusu niteliği mutlaktır: Birikim yapmak! Bunun için de siyasal erki ele geçirmek kaçınılmaz bir gerekliliktir; Şimdiye dek elinden geleni ardına koymamış olan, buna rağmen kendisine laik (!) sıfatını hak gören ser- maye kesimi, halka, kendisi için gerekli olanın ötesin- de ne eğitim, ne de sosyal alanda fazla bir şey verme- den, onun sırtında yükselirken, gerici diye adlandınlan sermaye de bundan farklı bir şey yapmamaktadır. Her iki sermaye kesimi de, hemen her kapitalistin yaptığı gibi, eğitimi, teknik ve tek yanlı ideolojik boyutta almakr ta ve böylece kendi siyasal tabanını oluşturmuş ve oluşturma çabasını sürdürmektedir. Gerici olarak nite- lenen sermaye kendisine ne kadar emireri üretiyorsa, onun çok daha fazlastnı farklı görüntüde olarak, ken- disini laik gören sermaye kesimi de yapmıştır ve yap- maktadır. Eğer konumuz gericilik ise, ikisi de aynı öl- çülere göre aynı derecede gericidir. Bunun da ötesinde, kendisini laik olarak niteleyen sermaye, bugün gerici olarak nitelediği kesimi kendi eli ile oluşturduktan sonra, bununla da kalmayarak, etra- fa saçtığı ekonomik sıkıntılar ve sosyal normsuzluklar- la bu bebeği beslemiştir. • • • Türkiye'nin aldatmaca söylem ve eylemden kurtu- labilmesi, yaftası ne olursa olsun, sermaye mülkiyeti bi- çimini iyice atgılayıp, bu olguyu topkımun ve insanlığın gerçek yaran doğruttusunda dönüştürme gücüne ulaş- ması ileolasıdır. Böylesine kutsal bir yolculukta, değer- li meslekdaşım Prof. Ferhunde Özbay'ın, bütün kal- bimle katıldığım, kapitalist sistemin, özellikle post- mo- dern akımlar çerçevesinde, toplumdaki sınıf bilincini kazımaya yönelik olarak çeşitli kesimleri kültür veya kimlik arayışları içine ittiği görüşünün ayırdına vanlma- lı ve bu bilinçle söz konusu akımlann toplumdaki sınıf bilincini köreltmesi engellenmelidir. • • • Bayramlar, insanların birbirine karşı derin sevgi duy- duğu, birbiri ile kaynaştığı ve sosyal huzurun yaşandı- ğı günlerdir. Böylesi günlerin, sermayenin iç çatışma- sının sürdürüldüğü ve insanın metalaştırıldığı ortamlar- da, birkaç güne sıkıştınlmış ve göstermelik bir sosyal dengeleme aracı olmak yerine, devamh ve gerçek bir sevgi ve mutluluk ortamma dönüşmesi dileği ile!.. GEMLtK ASLhT HliaTC M4HKEMESİ'\DEN DosyaNo: 1997 1056 Davacı Ahmet Hulusi Aydın tarafından mahkememize açılan çek iptali davasının verilen ara karan gereğince; Da- vacı Ahmet Hulusi Aydın, Orhangazi Akbank Şubesi'nin 5.2.1998 keşide tarihli Mustafa Çiçek hesabından venlen 100.000.000 TL'lik. Gemlik Akbank Şubesi'nin keşidecisi Nizamettin Arslan olan. 5.2.1998 keşide tarihli 52.000.000. TL'lik çek, Gemlik Halk Bankası Şubesi'nin keşidecisi Fevzi Ersöz olan, 30.12.1997 keşide tarihli 5258051 seri no'lu 90.000.000 TL'lik çek, yine aynı banka- nm keşidecisi Şevket Meral olan, 30.1.1998 keşide tarihli ve 28.2.1998 keşide tarihli 0774277 ve 0774278 sen no'lu 25.000.000 TL'lik ve 30.000.000 TL'lik 2 çek, yine aynı bankanın keşidecisi Ismet Onay olan. 20.1.1998 keşide ta- rihli 3751889 seri no'lu 40.000.000 TL'lik çek. yine aynı bankanın keşidecisi Mehmet Erdoğan olan 15.4.1998 keşi- de tarihli 20.000.000 TL'lik çek ile Gemlik Yapı ve Kredi Bankası şubesinin keşidecisi Kamil Yaşar olan Şubat 1998 keşide tarihli 25.000.000 TL'lik çek, yine Yalova Garanti Bankasfnın keşidecisi Cihat Şenkul olan. 0149698 seri no'lu 5.1.1998 keşide tanhli 50.000.000 TLlik çek, yine Gemlik İş Bankası Şubesi'nin keşidecisi Sıtkı Yıldınm olan, 31.1.1998 keşide tarihli 30891 seri no'lu 40.000.000 TL'lik çeklerini kaybettiğini, çeklerin başkalan tarafindan kullanılması halınde madur olacağı ve çek bedelleri üze- rinden %10 teminat yatırdığından dava konusu çekleri elinde bulunduranlarm ilan tarihinden itibaren 3 ay içeri- sinde mahkememizin 1997/1056 esas sayılı dosyasına mü- racaat etmeleri, etmedikleri takdirde çeklerin iptaline karar verileceği ilan olunur. Basm: 15089 FETHİYE1. ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ'NDEN Davacılar Nuray Tok ve Hüseyin Tok vekilleri Av. Ley- la Uzun (Koparal) Av. Uzay Uzun tarafindan davalı, Hürri- yet Mahallesi, Bademci Sok. No: 134, Gaziantep adresinde ikamet ettigi bildirilen Adem Gül aleyhine açtığı çek iptali davasında Adem Gül'e. gösterilen adreste tebligat yapıla- madığı gibi adresi de tespit edilemediğinden dava dilekçe- sinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davalı Adem Gül duruşmamn talik edildiği 7.5.1998 günü saat 09.10'da da- valı sıfatı ile dinlenmek üzere Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1996 699 sayılı dava dosyasının duruşma- sında hazır olmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettir- meniz gerektiğine. işbu ilanımızarağmenbelirtilen duruş- ma gününde mazeretsiz olarak bulunmadığınız takdirde yoklugunuzda yargılamaya devam edilip karar verileceği hususu bilgilerinize tebliğ edilirken işbu ilanımız 7.11.1996 tarihli dava dilekçesi tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. (HUMK'nin 213 ve 377. mad.)Basın: 15103 BLAN Davacı Halk Bankası A.Ş. vekili tarafindan davalılar 1) Magosen İnş. Tur. San. Tic. A.Ş.. 2) Erkay Danışman- lık Mümessillik ve Tic. Lmt. Şti. 3) Ercan Bıyıklı aley- hine açılan itiraz davasının, davahlann adreslerine tebli- gat yapılamadığından 26.5.1998 günü saat 10.20'ye er- telenen duruşma gününün davalılara tebliği yerine geç- mek üzere ilan olunur. 23.3.1998 Basm: 14053
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle