15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 NİSAN 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 2005 yılmda tamamlanması beklenen GAP'ın bugüne kadar ancak yüzde 4O'ı gerçekleştirildi 32 rnüyar dolar aramyorBANU SALMAN ANKARA - Temeli 1936 yılmda, Ata- tûrk zamanında Elektrik tşleri Etüt tda- resi'yle atılan Güneydoğu Anadolu Pro- jesi (GAP), sulama ve hidroelektrik sant- ral yapımından "topyekün sosyo-ekono- mik kalkmma" hedefine yöneldi. Reel olarak gerileyen GAP'a yönelik kamuya- tırınüan, 1995 yılından itibaren göreceli iyileştirmelere karşın 1990 yılı düzeyini yakalayamadı. GAP'ın tamamlanması için 32 milyar dolar gerekiyor. GAP, 1968'de MasteT Plam'mn ardın- dan 1977'de Aşağı Ftrat Havzası ile Dic- le Havzası projelerinin birleştirilmesiyle bütünlük kazandı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki faaliyetlerde koordinasyon sağlama görevinin Devlet Planlama İeş- kilatı'na (DPT) verilmesi, 1989 yılmda GAP Idaresi'nin kurulması ve 2005 yılı- • GAP'la bölgede sulu tarım ve sanayi ürünlerinin üretimine yönelimle beraber gelişmeler yaşanmasma karşın, hedefler öngörülen zamanda ve tam olarak gerçekleştirilemedi. Reel olarak gerileyen GAP'a yönelik kamu yaünmlan, 1995 yılından itibaren göreceli iyileştirmelere karşvn 1990 yılı düzeyini yakalayamadı. GAP'ın tamamlanması için 32 milyar dolar gerekiyor. na kadar uzanacak GAP Master Planı'yla projeler geliştirildi. Bu planla, kalkınma stratejisi "GAP Bölgesi'nde ihracata dö- nük tanma dayalı bir sanayi yapısının kurulmasına" dayandınldı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'yle diğer bölgeler ara- sındaki gelişmişlik farkınm kapatılması amacını gûden GAP, 2000'li yıllara doğ- ru "sürdürülebilir kalkınma" yönünde değişim göstermeye başladı. GAP'la bölgede sulu tarım ve sanayi ürünlerinin üretimine yönelimle beraber gelişmeler yaşanmasına karşın, hedefler öngörülen zamanda ve tam olarak gerçek- leştirilemedi. Türkiye'de özellikle 1980'lerden sonra egemen olan devletin küçültülmesi anlayışmın yansıması sonu- cunda kamu yatınmlannda reel olarak azalma görülürken, bölgeye özel sektörün gelmesi de sağlanamadı. Hükümetlerin Güneydoğu'da ardı ardına açıkladığı eko- nomikpaketler ve siyasi kaygılarlatemel- leri atılan yatınmlann sonu gelmezken, girişimcilere yönelik nakdi teşvikler de amacına ulaşamadı. Genelkurmay Başkanlığı, terörün mar- jinal düzeye indirildiği, artık ekonomik gelişimin sağlanması gerektiği vurgusunu yapıyor. Ancak GAP Idaresi'nin 1997 Fa- aliyet Raporu'nda bugüne kadar yüzde 40'hk bölümü bitirilebilen GAP'ın, ta- mamlanması için 32 milyar dolar kaynak gerektiği belirtildi. Raporda, GAP'a bu- güne kadar 1 katrilyon 693 trilyon lira ya- tınm yapıldığı kaydedildi. GAP Idaresi'nin, DPT yıllık yatınm programlanndan derlediği GAP'a aynlan yatmm ödenekleri tablosuna göre, 1998 yılı sabit fıyattanyla 1990-1998 dönemin- de Türkiye'de yatınmlara aynlan toplam ödenek miktan 15 katrilyon 792 trilyon li- rayken;GAP'taburakam 1 katrilyon 185 trilyon lira oldu. GAP'a aynlan yatınm ödenekleri, 1990 yılından itibaren 1995 yılına kadarreel olarak düşüş gösterirken, bu dönemden sonra gerçekleştirilen artış- lara karşın 1997 yılı itibanyla 1990 yılı- nın gerisinde kalıyor. GAP'taki kamu ya- tınmlanna \998 yılmda özelleştirme öde- neği de dahil edilerek 168 trilyon 563 mil- yar liralık kaynak aynldı. GAP Idaresi'nin 1997 Yılı Faaliyet Raporu'na göre fiyat- larla 566 milyar 189 milyon lira harcama karşıhğında 1990 yılından beri 28 proje yaşama geçirildi. Uygulama çalışmalan sürdürülen ve yüzde 55'i tamamlanan 26 proje için 1997 sonuna kadar toplam 2 trilyon 269 milyar lira harcama yapıldı, Ayru dönemde, 1 trilyon 75 milyar liraya ulaşan fıziki yatınmda ancak yüzde 36 oranmda gerçekleşme sağlanabildi. Sula- ma projelerinin 1997 sonu itibanyla ancak yüzde 9'u bitirilebilirken, yüzde 11 'i in- şaat aşamasında kaldı. GAP bölgesinde, 1997 progranunda olmasma karşın, 31 projenin ihalesi bile gerçekleştirilemedi. Bircok kişi gözaltına alındı THK'nin adını kullanıp deri toplamak istediler Haber Merkezi - Kur- ban Bayramı'nın ilk günü tüm yurtta sakin geçti. Kur- ban derileri Türk Hava Ku- rumu'nun kamyonlanyla makbuz karşılığı halktan toplanırken, THK adını kullanarak bağış toplamak isteyen bazı kişiler yurttaş- lar tarafından Emniyet Mü- dürlüğü'ne ihbar edildi. Yurtta gün boyu yapılan de- netimlerde. kurban derile- rini toplamaya çalışan on- larca kişi gözaltına alındı. Kayseri'de polis ekipleri Türk Hava Kurumu dışında vakıf, dernek ve cami adı- na kurban derisi toplanma- sına izin vermedi. Kayseri'de bazı camile- rin din görevlileri, sabah namazı sırasında yaptıklan konuşmalarda, kurban de- rilerinin camilere ve cami yaşatma derneklerine geti- rilmesi çağnsında bulundu- lar. Bu çağnyı öğrenen polis ekipleri, cami önlerinde ön- lem alarak deri toplanması- na engel oldu. Bu arada ge- çen yıllarda kurban derisi ve bağırsak toplayan çok sayıda vakıf, dernek, Kuran kursu ve öğrenci yurdu da polis tarafından göz hapsi- ne alındı. Vakıf ve dernekyönetici- leri, deri toplamamalan için polis tarafından uyanl- dılar. Poüsin yaptığı tüm uyanlara rağmen Ziya Gö- kalp Mahallesi'nde deri toplayan Abdülkadir Gey- lani Cami Yardımlaşma ve Yaşatma Derneği Başkanı Suayip Öztürk, topladığı 11 kurban derisiyle yaka- landı. THK yetkilileri, yurt geneünde kurban derisi ile ilgili her türlü şikâyet ve başvunılann THK Genel Merkezi'ninO312 31O48 40 numaralı telefonuna ya- pılabileceğini belirttiler. Adalet Bakanlığı'na bağ- lı ceza infaz kurumlannda- ki rutuklu ve hükümlüler için Kurban Bayramı dola- yısıyla yapılacak açık gö- rüş bugün başladı. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu imzasıyla Cumhuriyet Baş- savcılıklan'na gönderilen genelgeye göre Kurban Bayramı dolayısıyla yaptı- rılacak açık görüşten, "Ra- mazan Bayramı'nda veri- len açık görüşten sonra fi- rar eden veya firara te- şebbüs edenler, cezaevi idaresine karşı lsyan edenler, siyasi hükûmiü ve tutuklu olanlar" yarar- lanamayacak. Açık görüş Ankara, Istanbul, Izmir, Adana, Mersin, Bursa, An- talya, Gaziantep ve Diyar- bakır kapalı cezaevlerinde bugün başlayıp 9 ve 10 Ni- san tarihlerinde devam ede- cek. îzmir'de kurban derisi toplamak için sokak sokak dolaşan THK, büyük kesim merkezlerinden de yurttaş- lardan makbuz karşıhğında kurban derilerini aldılar. Bu arada THK adını kullana- rak kurban derisi toplamak isteyen bazı kişiler yurttaş- lar tarafından emniyet mü- dürlüğüne bildirildi. MARTININ BAYRAMI - Kurban Bayramı'nın ilk gününü en sevinçli geçirenlerden biri de Boğaz'da işkembenin üzerinde yü- zen bu martıydı. Boğazm sulanna sorumsuzca atılmış bir kurban işkembesi, akıntının etkisiyle Fatih Köprüsü'nden Boğaz Köp- rüsü'ne doğru yüzüyor. Boğaz'da azalan balıkların çöplüklere ve simitlere alıştırdığı martılardan biri de bulduğu bu bayram ni- metinin üzerine binmiş; hem gezinti yapıyor hem de bindiği işkembeyle çatlarcasına midesini dolduruyor. (HATİCE TUNCER) Yaşlı kent îstanbul'a bayram soluğu İstanbul Haber Servisi - Kurban Bayra- mı'nm ilk günü tstanbul'da, kentin normalde yogun olan merkezleri, alışılmışın dışında sa- kindi. Her zaman ve her mevsimde kalabahk olan Taksim Meydanı, dün, gevşeyen beledi- ye denetimlerinin de etkisiyle ayakkabı boya- yan ve midye satan çocuklara ve onlann seçi- ci olmayan müşterilerine mekân oldu. Tabii çarşı izinlerini alabilen askerlere de... Kenti- çi yollannın trafiği de çok uzun mesafelerin, makul sürelerde katedilebileceği ender za- manlannı yaşadı. Yollardaki bu boşluğu lüks otomobilleriyle tehlikeli gösteriler yapmak için 'değerlendiren' sorumsuz gençler de ek- sik olmadı. Uzun süren tatil nedcniyle oto- mobilleriyle kent dışına gidenlerin yanı sıra, kentte kalanlann kurban kesmek üzere evde kalmalan, akraba ve yakın ahbaplarla bay- ramlaşmalan, sokaklann, caddelerin soluk al- masını sağladı. Insanlar, iş, ulaşım, para ka- zanma kaygılannı bir kenara bırakıp, evleriy- le ve birbirleriyle ilgilenmenin telaşını yaşa- dılar. Kuruçeşme'de kurulan portatif mHii lu- napark ise sabırsız çocuklanrı anne-babalan- nı sürükleyerek buraya getirmesine neden ol- du. En önetnli hareketlilik ise, kentin en büyük kurbanlık satış ve kesim yerlerinden Yediku- le sahili ile diğer satış ve kesim noktalannda oldu. Bir metropol kentte kurban kesme gibi gelenekleri sürdürmenin zorluğunu da yaşa- dı insanlar. Kurbanlıklannı bayramdan önce alıp muhafaza edebilecekleri yerleri olmadı- ğmdan, insanlar aynı gün satın alıp, aldıklan yerde de kestirmeyi tercih ettiler. Başka seçe- nekleri de yoktu zaten. Belediyelerin belirle- diği yerlerde kurban kestirip, parçalanmış et- lere dönüşen koyunlan ya da daha büyük hay- vanlan evlere taşımak da sıkıntılı bir işti. Ki- mileri dini vecibelerini yerine getirmenin ra- hatlığıyla, hoşgörüye sığınarak kurbanlannı yine de evlerinin önünde kestiler. Kurban ke- siminin en profesyonel, en hijyenik koşullar- da yapıldığı yerler ise Türk Hava Kurumu'na (THK) tahsis edilen geçici merkezlerdi. Ör- neğin Eyüp'teki THK kesim yeri, het şeyin bir sistem vçinde yapıldığı, çevreye hiçbir zarann verilmediği seyyar bir merkez haline getiril- mişti. Yurttaşlar aldıklan hayvanlan getiriyor, THK görevlileri koyunlann üzerine geliş sı- rasına göre bir numara yazıyor, sırası gelen koyunlar 10 taneyi aşmayacak şekilde ayak- lanndan bağlanarak kesim yapılan yere doğ- ru sıralanarak yatınlıyor... Kurbanlıklann yaş- lı sahipleri düşünülmüş. Kesim süresince otu- rup dinlenebilecekleri sandalyelerkonulmuş. Tecrübeli kasaplar özel bıçaklan ve elektrik- li testereleri ile koyunlan büyük bir ustahkla kesiyorlar. Aynlan deri ve bağırsaklan bağış- layan yurttaşlara birer makbuz veriliyor. De- ri ve bağırsaklar açıkta fazla bekletilmeden THK kamyonlanna yerleştiriliyor. Diğer ke- sim yerleri ise tek tek kasaplann çahştığı, da- ğınık ve kötü kokuların yayıldığı bir görünüm sergiledilcr. ODP'nin halk kampanyası sürüyor tstanbul Haber Servisi - Özgürlük ve Dayanışma Partısi'nin (ÖDP) bir süre önce yurt çapında başlattığı "Tuz koktu! Artık halk konuşacak" kampanyası hızla devam ediyor. Kampanya çerçevesinde ev ve işyer- lerini ziyaret eden ÖDP temsilcileri, kahve toplantılan düzenleyip, halk kürsüleri oluş- turuyor. Türkiye'nin genel meselelerinde halkın tamamen devre dışı bırakıldığmı vurgulayan ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, Meclis'in Saylan y dan Time'a tepki İstanbul Haber Servisi - Çağ- daş Yaşamı Destekleme Denıeği Genel Başkanı Prof. Dr. Tfirkân Saylan, Time dergisinin 20. yûzyı- lmeneüdli l00kişiliğianketinin20 kişilik "LiderJer ve Devrimciler" kategorisinde Atatürk'e yer ver- memesini "tüm dünyayla alay et- mek" olarak değerlendirdi. Saylan, Tımc dergisinin bu tutumunun *t»- rihsel gerçekleri bilmemek" anla- mına geîmeyeceğini belirteTek "Bugüne dek ciddi sandığımız ba dergi, başta kendisi olmak üzere tüm dünyaylaalayetraekistemis- tir" dedi. Saylan, "Batı dünyasınm, eline firsat geçince ne denii çifte stan- dart uyguladığının ve gerçekleri saptırdığının", Time'm bu tutu- muyla açıkça ortaya çıküğım vur- guladı. geniş halk kitlelerinin iradesini temsil ede- mediğini savundu. Uras "Bugün halka hiç- bir şey danışılmamaktadır. Halk hiçbir konuda söz sahibi değildir" diye belirtti. Uras, toplumun uzun zamandan beri yaşa- dığı karanlıktan tek çıkış yolunun demok- ratikleşmenin tüm alanlarda gerçekleşmesi olduğunu ifade etti. Türkiye'yi adil ve de- mokratik bir seçime hazırlamak için parti- ler arasında seçim ittifaklannı serbest bıra- kan, baraj oranlannı indiren bir Seçim ve Si- yasi Partiler Yasası'mn hızla düzenlenme- sini isteyen Uras şöyle devam etti: "Bugün teknokratlar hükümeti gibi ara rejim modellerinden uzak durularak, halkiradesinin yeniden devreye sokulma- sı yoluyla Meclis'in yenilenmesi ve toplu- mun bütün kesimlerinin iradelerinin temsil edilmesinin imkânı yaratılmalıdır. tstikrara giden yol esas buradan geçer." Uras, ÖDP'nin örgütlü olduğu 59 ilden 55'inde kampanyanın kamuoyu açıklama- sıyla başlatıldığını belirterek, çahşmalann haziran ayında tamamlanacağını kaydetti. Kampanya kapsamındaki tüm ilçe merkez- lerine ÖDP imzalı "Şimdi halk konuşuyor kampanyası başlıyor" yazılı pankartlar asıldığını söyleyen Uras yerel örgütlerin gerçekleştirecekleri çalışmalan şöyle anlat- tı: "Ev ve işyerlerinde yüzyüze anket ya- pılıyor. Anket sonuçları kampanyanın so- na ermesiyle kamuoyuna açıkJanacak. Mahallclerde kahve toplantılan düzen- leniyor. Yurttaşlarla nasıl bir Türkiye'de yaşamak istedikleri konusunda sohbet- İer yapıbyor. İlçe merkezlerinde masa açar gibi izinle halk kürsüleri oluşruru- luyor. Kürsüde yurttaşların konuşması sağlanıyor. Kampanya içinde merkezi ey- lemler de yapılacak. Eylemlerin konusu Susurluk olacak." YEPYENI BİR KAMPANYA DAHA Kendinize ve/veya Sevdiklerinize MÜZÎĞİN USTALARI Dizisinden Bir ve/veya birkaç adet armağan edin COMPACT DISC 600.000 TL Cumhuriyet ». kitap kulübü Taksim Strai Salonu - Istiklol Coddesi (Aksonoi Karşısı} Tel:252 38 81/82 C ^ U Sergi Saionu - TûrkKOğt Coddeû Ha:39/41 Tei:514 0196 m 7 b i Kurban keserken gözünü kaybetti İstanbul Haber Servisi - Içişleri Bakanlığı'nın kur- ban derilerinin yalnızca Türk Hava Kurumu tarafın- dan toplanabileceğine dair yayımladığı genelgeye kar- şın Istanbul'un çeşitli semt- lerinde şeriatçı dernek, va- kıf, Kuran kurslan, televiz- yon ve benzeri kuruluşlar ile Ümraniye'de yapımı süren Abdülhamit Han Camisi ile Eyüp Nişanca Camisi'nin de aralannda bulunduğu ba- zı camiler kaçak deri topla- mayı sürdürdü. İstanbul Emniyet Müdür- lüğü'ne bağlı ekipler, yasa- dışı deri toplayan kişiler hakkında işlem yaptılar. THK yetkilileri, kaçak deri toplayanlann kamyonetler- le dolaşmadıklannı, telefon- la bildirilenadreslerden de- rileri aldıklannı söylediler. Deri sanayicileri de yaptık- lan açıklamada, THK dışm- da hiçbir kurumdan deri al- mayacaklannı belirttiler. Bu arada lstanbul'da kurban ke- simleri sırasında kaza sonu- cu el ve ayaklannı kesen, kurbanlıklardan darbe alan 403 kişi hastanelere başvur- du. Göztepe SSK Hastane- si'ne başvuran Tahsin Kı- nık adlı yurttaş ise kurban- lık hayvanınm darbesi sonu- cu sol gözünü kaybetti. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Atatürk ve Din!•• Fransızların sevdiğim bir lafı var.. "l'lerin üze- rine noktalannı koymak" derler.. Nokta nedir ki! Ama noktalannı koymazsanız, 'i' kendisi olamaz, 'i' olamaz. Bir dinsel bayramı yaşarken, Atatürk ve din konusuna -bir kez daha- değinmenin tam zama- nı olduğunu düşünüyorum. Yani noktalan koy- manın tam zamanı. Noktalan yobazlann gözlerine sokmak gereki- yor. Hem sağın yobazlarının.. hem de 'kendini sol- da sanan' yobazlann.. • • • Çok ilginç bir şekilde. sağın ve solun yobazla- n, 'Atatürk ve din' konusundaki yorumda bulu- şuyorlar: - Laiklik Hıristiyanlık ile bağdaşır, ama Islam ile bağdaşmaz.. Atatürk dine karşı idi.. Herkesin yapması gereken temel bir 'tercih' var. Ya dini se- çeceksiniz ya da laikliği! Sağ yobazlara göre, en büyük düşman laikler değil.. "öen Müslümanım ve aynızamanda da la- iklikten yanayım" diyenler. Sol yobazlara göre de dinciler içtenlikli ve tu- tarlı.. Ama hem dine saygılı hem de laik oldukla- rını öne sürenler, ya içtenliksiz ya da tutarsız.. He- le hele böyle bir tutum kendini Kemalist sayan birilerinden geliyorsa, ona yönelik hakaretlere bir de 'cehalet' (yani bilgisizlik) ekleniyor. Ünlü ruhbilimci Adorno'nun Ikinci Dünya Sa- vaşı sonrasında ABD'de yaptığı, çok önemli bir araştırmavardır. Faşizmin temelindeki 'otoriterki- şiliği' aydınlatmak amacıyla yaptığı bir araştır- ma.. O araştırma, faşizmin insansal tabanındaki ruh- sal bozukluğun en çarpıcı belirtisıni şöyle tanım- lar: - Bir şey ya iyidir ya kötüdür.. Ya siyahtır ya be- yazdır.. Başka seçenek yoktur... • • • Prof. Yaşar Nuri Öztürk de suçlulardan (!) Hem Islamı seviyor, hem Atatürk'ü, hem de la- ikliği.. Üstüne üstlük, Türkiye'de Islamı en iyi bi- len ilahiyatçılardan da birisL Şöyle diyor: "Atatürk, dine karşı olanlar tarafından dine kar- şı gösterildi, ama dinin gerçeğine karşı olanlar ta- rafından da dine karşı gösterildi. Dinden rahatsız olanlar da dinin gerçeğinden rahatsız olanlar da Atatürk'ü buna paravan yapmak istediler.. Türki- ye'nin tahribi için, dincilerde dinsizlerde, dini kul- lanmaktadıriar." Ve"Atatürk dine karşı mıydı?" sorusunu yanıt- lıyor. "Atatürk'ün hurafe dinciliğini yıktığını herkes biliyor. Yıktığı hurafenin yerine konması gereken gerçekdinin en ciddi ilk adımını attı. Elmalı'ya tef- siriniyaptırdı. O tefsirden bir şikâyetiniz varmı?.. Atatürk dine nasıl bakıyordu? Elmalı'lı tefsiri na- sıl bakıyor idiyse öyle bakıyordu... Arkasından ikinci büyük adımı attı. 12 ciltlik Buhari tercüme ve şerhiniyaptırdı.. Atatürk, yıkılması gereken hu- rafenin yerine neyin konması gerektiğini tespit etti ve bunun ilk adımını attı. Biz, arkasını getire- medik." Ya Atatürk'ün çok önem verdiği 'Türkçe ibadet' konusu? "Anadilde ibadet tartışılıyor. Tartışmalıyız.. Arapça dışında dil bilmeyen birAllah'a yakarma- nın ortaya çıkardığı çarpıklığın aşılması lazım!.." • • • Laikliği zorunlu kılan koşullar Islam dünyası için de geçerii midir? Laiklik ile bağdaşma açı- sından, Hıristiyanlık ile Müslümanlık arasında te- mel bir aynm var mıdır? Atatürk Türkiye'de de- ğil de Iran'da ya da Arabistan'da doğmuş olsay- dı, devrimini aynı boyutlarda yapabilir miydi? Kitaplarım, konuşmalarım ve yazılarım, ou so- rularınsomutyanıtlanyladolu. 'Sosyalizm, Kema- lizm ve Din' konusunu kafalarında yan yana ge- tiremeyen bağnazlar için, Alpaslan Işıklı'nın -özel yazılmış- kitabı da var. Kafaları karışık olanlar, 'otoriter kişiliğin' cen- deresinden kurtulamayanlar, ne söylerlerse söy- lesinler.. Atatürk'ün dine karşı olduğu değil, din- de reform yapmak istediği açıktır. 'Aydınlanma' ile dine saygının bağdaşmayaca- ğını sananlar ya bilgisizdir ya aptaldır, ya da ay- mazdırL Batı'da Aydınlanma Çağı düşünürleri- nin büyük çoğunluğu ne dinsizdi, ne de Allah'stz- dı. Dinin sosyolojik bir olgu ve psikolojik bir ge- reksinme olduğunu en iyi kavrayanların başında ise Atatürk geliyordu. Tıpkı Atatürk'ü en iyi anla- mış birkaç isimden birisi olan Hasan Âli Yücel gibi.. Neredeyse bir_ 'Mevlevi dervişi düzeyinde' dindar olan Hasan Âli Yücel gibi! Ve Mustafa Kemal, cumhurbaşkanı seçildik- ten sonra TBMM'ye teşekkür konuşmasını şu sözlerle noktalamıştı: "... Ancakböylelikle ve Allah'ınyardımıyla, ba- na verdiğiniz ve vereceğinizgörevleri iyibir biçim- de yapabileceğimi umanm." Tüm okuriarımın bayramını en iyi dileklerimle kutluyorum! İlk konser 19 Nîsan'da Uyuşturucuyla savaş sanatla yapılacak tstanbul Haber Ser- visi - Bakırköy Ruh ve Sitür Hastalıklan Hasta- nesi, uyuşturucuyla sa- vaşı sanatla bütünleştiri- yor. Hastanenin yeni kam- panyasmda, gençlere Atatürk bilinci ve uyuş- turucu ka\Tamlan sanat- la birlikte verilecek. Ba- kırköy Ruh ve Sinir Has- talıklan Hastanesi'nin uyuşturucuyla savaş kampanyasında besteci Tuluyhan Uğurlu görev alıyor. Atatürk bilinci-genç- lik ve uyuşturucu kav- ramlanmn sanat ve eği- timle bütünleştirileceği kampanyada, Uğurlu, "Mustafa Kemal Ata- türk Senfonisi" piyano uyarlamasını seslendire- cek. tlki 19 Nisan tarihinde Atatürk Kültür Merke- zi'nde verilecek olan konserin ikincisi ise 23 Nisan günü hastanede tekrarlanacak. Nisan, mayıs ve hazi- ran aylannda devam ede- cek olan kampanya çer- çevesinde aynca şu üni- versitelerde de konserler tekrarlanacak: . Ege. Yıldız Teknik, Koç, Boğaziçi. Gazian- tep. Erciyes, Karadeniz Teknik, Trakya, Süley- man Demirel, 19 Mart üniversiteleri.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle