Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 NİSAN 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cumartesi
Anneleri
• Istanbul Haber Servisi
-Cumartesi Anneleri,
gözaltında kaybedilen
yakınlannın hesabını
sormak için dün 154. kez
Galatasaray Lisesi'nin
önünde oturdu. Kayıp
yakınlan adına yapılan
açıklamada. Neslihan
Uslu. Hasan Aydoğan,
Metin Andaç ve Mehmet
Mandal'dan yaklaşık bir
aydır haber alınamadığı
belirtilerek "Yaşama ve
adil yargılanma hakkı
için, gözaltında kayıplara
son verilmesi için.
kayıplann akıbetlerinin
ortayaçıkması \e
sorumlulann hesap
vermesi için hex
cumartesi günü burada
olacağız" denildi.
1 Mayıs
afişlerine
engelleme
• İstanbul Haber Servisi
-DlSK.Türk-lş. Hak-lş
ve KESK
konfederasyonlannın
oluşturduğu 1 Mayıs
Düzenleme Komitesi
hazırlıklarını sürdürürken
1 May\s afişlerini asan
ÖDP ve EMEP üyelerinin
polis tarafından
engellendiği ve gözaltına
alındıklan bildirildi.
Emeğin Partisi (EMEP)
Istanbul tl
Başkanlığı"ndan yapılan
yazılı açıklamada,
1 Mayıs öncesi emekçi
semtlerinde "kimlik
kontrolü" adı altında
panzerlerle terör
estirildiği öne sürüldü.
Açıklamada. bildiri
dağıtan ve afiş asan
40"tan fazla parti üyesi ve
yöneticisinin nedensiz
yere gözaltına alındıgı
kaydedildi.
'Teröple
Mücadelede
TSK' sergisi
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Genelkurmay'ın PKK'nin
bölgedeki katliamlanyla
TSK'nin operasyonlannı
içeren "Terörle
Mücadelede TSK" sergisi
dün Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel
tarafından açıldı. Kuvvet
komutanlan. bakanlar ve
çok sayıda askeri
yetkilinin katılımıyla
açılan sergide PKK'den
ele geçirilen belge ve
askeri malzeme izlenime
sunuldu. Sergiyle ilgili
bilgi veren Genelkurmay
Genel Sekreteri
Tümgeneral Erol
Özkasnak, PKK terör
örgütünün çöküş
sürecinde olduğunu
söyledi.
Göçmen
dernekleri
• İstanbul Haber Servisi
-Türk cumhuriyetlerinin
koordin asyonundan
sorumlu Devlet Bakanı
Ahat Andican, dün ANAP
Istanbul tl Başkanlığı'nda
Türk göçmen dernekleri
temsilcileriyle bir toplantı
yaptı. Andican, siyasi
gelişmeler nedeniyle
Türkiye'ye göç etmek
zorunda kalan soydaşlara
belediye ve hazine
arazilerinden toplu konut
amacıyla yer aynlacağını
söyledi.
Istanbul'da su
kesintisi
• Istanbul Haber Servisi
- ISKl'den yapılan yazılı
açıklamada, Omerli
Tasfıye Tesisleri'nde
yapılacak iyileştirme
çalışmalan nedeniyle.
Istanbul'un Avrupa ve
Anadolu yakasındaki bazı
semtlere 28 Nisan günü
saat 08.00'den itibaren 24
saat süreyle su
verilmeyeceği bildirildi.
34 demokratik kitle örgütünden, ulus devleti yok etme çabalarma karşı dayanışma çağnsı
'Kemalizın geleceğîn önciflüğüdür'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 34 de-
mokratik kitle örgütü. "siyasal çürümüşlük,
ırkçı-şeriatçı ideoiojinin egemenleşmesi, akıl
dışı arayışlar, yolsuzluklar ve ulus devleti yok
etme çabalanna" karşı dayanışma çağnsmda
bulundu. Devletin yansızlığını yitirdiği. de-
mokrasinin temelini oluşturan emek-seımaye
dengesinin yok edildiği. sosyal deviet anlayı-
şının giderek terk edildiği, "para en yüce de-
gerdir" politikasmın yerleştirildiği vurgula-
nan bildıride. çözümün "Kemalizm ilkeleri"
olduğu kaydedildi. Bildiride. "Kemalizm ne
Atatürk'ün bekçiliğidir, ne de 1920 koşullann-
da yapümış olanlann toplamıdır. Kemalizm
'demokratik toplumcu" bir öze sahip. "sürek-
li devnmcilık' ilkesine dayalı bir çağdaşlaşma
ideolojisidir. Kemalizm 'geleceğın öncülü-
ğü'dür. Gün, karankğa karşı güçlerin örgüt-
lenmesi ve dayanışması günüdür" denildi.
"Demokratik Toplumcu Çağn" başlıklı bil-
diri şöyle:
Ülkede durum
1- Toplumumuz, cumhuriyet tarihinin bel-
ki de en önemli bunalımıyla karşı karşıya bu-
lunmaktadır. Laik demokratik cumhuriyet teh-
dit altındadır. Bu geçici değil. yapısal bir bu-
nahmdır.
Bunalımla savaşmak durumunda olan dev-
iet kurumlannın çoğu yozlaşmıştır. Deviet ya-
pısındaki hastalıklan gidermek görevindeki
siyasal partiler ıse tabanlarından ve dolayısıy-
latoplumdan kopmuşlardır. Partiler de-
mokrasisi liderler rejimine. daha doğru-
su genel başkanlar diktatörlüğüne dö-
nüşmüştür. Kitlelerde giderek yaygınla-
şan umutsuzluğun nedeni bu çıkmazdır.
Ortaya çıkan bu olumsuz tablo içinde-
ki en önemli umut ışığı ise, devletten ve
siyasal partilerden kesilen umutlarsonu-
cu, sayılan hızla çoğalan "sivil toplum"
örgütleridir.
2- Bugünkü yapısal bunalım. büyük
ölçüde "Atatürk'e evet, Kemalizme ha-
yır" diyen bir zihniyetın. toplumumu-
zun son yanm yüzy ılında egemenleşme-
siyle oluşmuştur:
Devletin ve eğitimin laik yapısı bo-
zulmuştur. Eğitimin paralı duruma dö-
nüşmesiyle fırsat eşıtliği daha da zede-
lenmiş; toplumsal uçurumlar daha da
büyümüştür. Sosyal deviet ilkesinden
uzaklaşırken doğan boşluktan dinci va-
kıf ve dernekler yararlanmışlardır. Ba-
ğımsız yargı ve özerk üniversite gibi, de-
mokrasinin gelişmesini kolaylaştıracak
olan kurumlar yozlaştınlmış ve yıpratıl-
mıştır. Korkusuz yaşama özgürlüğüteh-
dit altındadır.
Toplumumuzun büyük özverileri ile
oluşturulan kamu işletmekri yozlaştınl-
mış, deviet sırtından yeni zenginler tü-
retmenin aracı olarak kullanılmıştır. Tür-
kiye dünyada gelir dağılımı en bozuk on
altıncı ülke konumuna düşerken; eme-
ğin, gerçek üreticinin ulusal gelirden al-
dığı pay çok azalmış. sermaye gelirleri
sağlıksız boyutlarda artmıştır. Toplum-
sal dengesizliklerı azaltacak olan plan-
lama ve "sosyal devlet" anlayışı giderek
terk edilmiştir. Para "en yüce değer" ya-
pılmış. ahlaki değerler çürümüştür. Bu
çarpıklıklara karşı oluşan tepkilerden.
şeriatçı akımların yararlanması yolu
açılmıştır.
Irkçı-şeriatçı bir ideolojikkarışım, gi-
derek dev letin önemli kurumlannda ege-
menleşmektedir. Deviet yansızlığını yi-
tirmiş. herkesin devleti olma özelliğin-
den uzaklaşmıştır. Demokrasinin teme-
lini oluşturan emek-sermaye dengesi
yok edilmiştir.
çöziime giden yol
3- Gerek Türkiye'de gerekse dünyada.
çağımızın gerekleri. "demokrasi" ve
"hakça toplum" isteklerinin bir arada
karşılanmasını zorunlukılmaktadır. De-
mokratik toplumcu bu çerçeve. sağlıklı.
huzurlu. insan onuruna yakışır bir top-
lumsal düzenın önkoşulu olmaktadır. Ne
demokrasiyi erteleyerek ya da demokra-
siden vazgeçerek toplumsal adalete ula-
şılabilir; ne de sosyal deviet anlayışı bir
kenara bırakılarak, gerçek, kalıcı ve ka-
tılımcı bir demokrasi kurulabilir.
Liberalizmin ve sosyalizmın -tarihsel
koşullar içinde oluşan- bu sentezi,
2000'li yıllara damgasını vuracak olan
ideolojidir. Amaç, üreten ve hakça pay-
laşan bir toplum ve o toplumun koşulla-
rına uygun bir sosyal hukuk devletidir.
4- Toplumu yeniden esenliğe çıkar-
mak ve ülkeyi üçüncü bin yıla hazırla-
mak için, devleti hastalıklanndan ann-
dırmak gerekmektedir. Bir zamanlarkit-
leleri peşinden sürükleyen birçok ide-
oiojinin çekiciliğini yitirdigi. ırkçı ve şe-
riatçı eğilimlerin karanlıklan çağrıştırdı-
ğı bir ortamda, hakça bir düzenin yolu-
nu açacak Kemalizm, öncelikle Türki-
ye'nin bugünkü koşullannda, yeniden
güncellik ve çekicilik kazanmıştır.
1923 Devrimi'nin laiklik. cumhuri-
yetçilik ve ulusçuluk ilkeleri, liberalizm-
den ve Fransız devriminden esinlenmis,-
tir. Halkçılık, devletçilik ve devrimcilik
ise, bir bütün olarak sosyalizm yani top-
lumculuk çerçevesi oluşturmaktadır. Ke-
malizm. demokratik toplumculuğun
Anadolu koşullannda oluşan ve geliş-
mekte olan ülke gereksinmelerini de kar-
şılayan özgün bir modeldir.
Kemalizmin ilkeleri
5- "Ulusçuluk", ırk ya da din değil, bin
yılda oluşmuş bir kültür ortaklığı üzerin-
de yükselir. Etnik "altkimlik"leri. yurt-
taşlık bağıyla oluşan ulusal "üst kimli-
ğin" doğal parçalan sayar. Bu topraklar
üzerinde yaşayan herkesin. ulusun eşit
haklara sahip bireyleri olduğu ilkesine
dayanır. "Tambağımsızlıgr. uluslarara-
sında eşıtliği ve "Yurtta banş, dünyada
banş" anlayışını savunur.
"Devletçilik". özel girişimi "esas" kabul e-
der. ama toplumun genel yararının gerektirdi-
ği her noktada devleti görevli sayar. Bu çer-
çeve içinde de\ let ne kutsaldır ne de ideolo-
jik bir öğedir. Sadece dengeli. sağlıklı, huzur-
lu bir topluma ulaşmada etkili ve vazgeçile-
meyecek bir araçtır.
"Halkçılık". emeği yüce değer sayar. Top-
lumsal ayncahklara ve bir seçkin -halk ikile-
mine karşıdır. Sosyal adaleti öngörür. Mutlu
azınlıklann olduğu yerde, mutsuz çoğunluk-
ların oluşacağına: dolayısıyla da toplumsal
kinlerin. haksızlıkların. çatışmalann kaçınıl-
mazlaşacağına v e toplumsal banşın olanaksız-
laşacağına inanır.
"DevrimcUik". değişen koşullara en çağ-
daş. en ileri çözümler üretmeyi gerektirir. Ge-
tirilmiş olan en ileri çözümlerin bile. zaman
içinde. değişen koşulların gerisinde kalarak
eskiyebileceği bilincinden kaynaklanır. Genç-
liği. toplumun en bağımsız. ilerive \e değişi-
me en açık kesimi olarak. sürekli devrimcili-
ğin idealist gücü sayar.
"Cumhuriyetçilik". katılımcı. siv il toplum-
cu bir demokrasi demektir. Kadın haklarından
Köy Enstitülerine. toplumu oluşturan en ge-
niş kesimleri etkin ve etkili kılmak için. geç-
mişte en ileri adımlan atmakla yetinmemiştir.
Türk Dil ve Tarih Kurumlarından Anadolu
Ajansi'na, üretim ve tüketim kooperatiflerin-
den Türk Eğitım Derneği'ne. hatta özerk bir
TRT'nin temellerine kadartüm "siviltoplum"
tohumlarının. dev let dışında örgütlenmenin
temellerini de atmıştır. Halkevlerini sivil. ka-
tılımcı toplumunuvaratmanın bir demokratik
eğitim aracı olarak kullanmıştır.
"Laiklik" ise. bir anlamda tüm diğer ılke-
lerin önkoşuludur. Inançlara saygılı. ama dı-
nin siyasal ya da kişisel çıkarlara alet edilme-
sine karşıdır. Hem toplumda farklı inançlara
sahip kesimlerin banş içinde yan yana yaşa-
malarının: hem de çagın değişen koşullannm
getirdiği sorunlara, aklın ve bilimin ışığında
çözüm arama yolunun açık tutulmasınm gü-
vencesini oluşturur.
Kemalizm. ne Atatürk'ün bekçiliğidir. ne de
1920 koşullarında yapılmış olanlann topla-
mıdır. Kemalizm "demokratiktoplumcu"1
bir
öze sahip. "sürekli devrimcilik" ilkesine da-
yalı. bir çağdaşlaşma ideolojisidir. Kemalizm
geçmişin bekçiliği değil. "geleceğin öncülü-
ğü"dür.
Cündemdeki sorunlar
6- Bugün Türkiye'nin gündeminde. özel
önem laşıvan ve ideolojik düzevde tartışılan.
net çözümler üretilmesi gereken sorunlar bu-
lunnıaktadır. Güneydoğu sorunu. özelleştir-
me. küreselleşme. kadın sorunları ve çevre
kirliliği bu açıdan önceliğe sahip görünmek-
tedir.
Etnik sorunlann çözümü. ulus dev leti yık-
maktan geçmez. Ulusu oluşturan tüm birey-
lerin eşit hak ve özgürlüklere kavuşturulma-
smdan. bölgeler ve sınıflar arası aşın denge-
sizliklerın giderilmesinden ve yerel demokra-
si anlayışının güçlendirilmesinden geçer.
Farklılığı kurumsallaştırma yönündeki her
adım. sadece ülkenin geneline değil. özellik-
\e de Güneydoğu halkına zarar verecektir.
Toplumda etnik farklılıklan kurumsallaştıran
model. Balkanlar'da yerini bir kan gölüne terk
etmiştir. Yaşadığımız tarih. benzerliklen ku-
rumsallaştıran Atatürk'ün haklılığını kanıtla-
mıştır.
Küreselleşme gerçeğini kabul etmek başka-
dır. ulusal çıkarları Yeni Dünya Düzeni'ne fe-
da etmek başkadır. Ulusal deviet, Yeni Dün-
va Düzeni içinde. egemen güçlerin karşısın-
daki tek engeli oluşturması açısından da
önemlidir. Bir nokta gözden uzak tutulmama-
lıdır: Atatürk dönemi. kapıların dünyaya ka-
patıldığı değil açıldığı. Türkiyenin bölgesi
ile \e dünya ile bütünleştıği. eşit uluslar ara-
sındakı bir küreselleşmenin ülkemız tarafın-
dan sav unulduğu. çok başanlı v e onurlu bir ör-
nek oluşturmuştur.
Özelleştirme. sadece "sosyaldeviet"i değil,
a> nı zamanda "ulusal deviet"i de yok etmenin
bir aracı olarak kullanılmak istentnektedir.
Özelleştirmeyi nıeşru kılabilecek tek neden,
"toplumun ortakyaran"dır. Bu ortak yarann
da üç olasılığı bulunmaktadır: Zarardan kur-
tulma. daha ileri bir teknolojiye geçme. eko-
2. Ehl-i Beyt Kıuiütayı başladı
Ehl-i Be\1 Vakfi tarafından düzenlenen "2. Ehl-i Beyt Kurultajı",
Hoüda> Inn Oteli'nde dün başladı. Scmah gösterilerinin ardından.
savgı duruşu ve tstiklal Marşı'nın okunnıasıyla açılan kurultay-
da^Divan Başkanlığı'na Fermani Altun seçildi. Kurultayın açıİış
konuşmasını yapan Altun, kurultaydan çıkacak en önemli kara-
nn "dünya ehlibeyt birliği"nin kurulması olacağını söyledi. Altun,
.Ale>i küİtürünün öğretümesi amacıyla. "Ehl-i Beyt Üniversitesi"
kurulması çalışmalannın sürdüğünü kaydetti. EhH Beyt Vakfi
Başkanı Turabi ()/toprak da. amaçlannın banşık bir hayat dü-
zenini dünya insanlığjna yaymak olduğunu söyledi. Devletin din
işlerine kanşmaması gerektiğini kay deden Ö/toprak. de>let büt-
çesinden din adamlanna ve dini topluluklara y apılan v ardımı eleş-
tirdi. Kurultayda söz alan yerii ve yabancı kuruluş temsilcileri de,
ehlibeyi felsefesi üzerine görüşlerini dile getirdiler. Türkiy e'den 270
kuruluş ve bilim adanunın yanı sıra 43 ülkeden 105 temsilcinin
katıldığı kurultay, bugün çalışmalanna dt^am edecek. Kurultay
çahşmalannı. 27 Nisan Pazartesi günü açıklanacak sonuç bildir-
gesiyle tamamlayacak. (Fotoğraf: KADER TUĞLA)
Yönetimini belirleyen TGS îstanbul Şubesi, basın emekçilerine üyelik çağnsı yaptı
'Gazetedler kölegibiçahştırıhyor'
İstanbul Haber Servisi - Türki-
ye Gazetccıler Sendıkası (TGS)
İstanbul Şubesi niıı dün >apılan
Olağan Genel Kurulu'nda yeni
>öııetim belirlendı. Genel kurulda
tüm basın çalışanlarına TGS'ye
üyelik çağrısı yapıldı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
(TGC) Burhan Felek Konferans
Salonu'nda gerçekleştirilen genel
kurulda divan başkanlığına TGS
Genel Başkanı Ziya Sonay seçil-
di. Genel kurulun açılışkonuşma-
sını yapan TGS Istanbul Şubesi
Sekreteri Bayram Yaşlı. daha ön-
ce TGS'ye üye olan ve işveren
baskısıyla sendikadan istifa ettiri-
len gazetecilerin çoğunun. mesle-
ğe yeni giren basın mensupları ile
TV ve radyolarda çalışanların.
1475 sayılı yasaya tabi olarak. te-
lif hakkı ödenerek veya kadrosuz
şekılde sosyal güvenceden yok-
sun biçimdeçalışmak zorunda bı-
rakıldıklannı anlattı. Sendikasız-
laştırmanın ardından promosyon
kampanyalarının da arttığını kay-
deden Yaşlı. tekelci sermayenin
çıkardığı gazetclerde çalışan gaze-
tecilcnn ürünlerinin aynı patronun
birden fazla gazete. dergi. TV ve
radyosunda herhangi bir artı ücret
ödenmeden yayımlandığını da
vıırguladı. Yaşlı. iki büyiik medva
kuruluşunun aralarında anlaşnıa
yaparak "kendi gruplanndan ay-
nlan bir gazeteciyi diğer gruba al-
madıklannı" ıfadeetti. TGS Ge-
nel Merkezi'nin başv urusu ve ya-
kın takibi sonunda. 2821 savılı
Sendikalar Kanunu uyarınca ha-
zırlanmış olan İşkolları Tüzü-
ğü'nde değişıklikyap\larakT\ ve
radyolann haber birimlerinde ça-
lışanlann da 27
numaralı gazete-
ciük işkolundasayılmalannın sağ-
landığını anımsatan Yaşlı. aynca
TGS'nin gayretleri sonucu gaze-
tecilik işkolunda ılk defa, Anado-
lu Ajansfnın 16. dönem toplu iş
sözleşmesinin Yüksek Hakem
Kurulu ve Bakanlar Kurulu kara-
rıyla 16 gazete ve ajansa teşmıl
edildığini kaydetti. \'aşlı. tüm ba-
sın mensuplarını TGS'ye üye ol-
mayave 1 Mayıs'a katılmayaça-
ğırdı.
TGS Genel Başkanı Ziya So-
nay da. medya patronlarının basın
mensuplarının sendika çatısı al-
tında örgütlenmelerıni içlerine
sindiremediklerini kaydederek ba-
sın çalışanlarından sabırlı olmala-
rını diledi. Sonay, gelecek günler-
de basın çalışanlan açısından da-
ha olumlu sonuçlara ulaşilacağına
inandığını da sözlerıne ekledi.
Genel kurulda yapılan oylama
sonunda TGS İstanbul Şubesi'nin
yeni yönetimi şu isimlerdenoluş-
tu:
Yönetım Kurulu: L'ğur Gün-
yüz. Necat Hızarcı, Hasan Köseoğ-
lu, Kadri Kumcu, Ertuğrul Mavi-
oğiu, Cihan Oğuz.
Denetleme Kurulu: Mustafa
Çolak. Cem Liutaş. Ali Kılıç.
Disiplin Kurulu: Özer An, Ali
Can Bulut, Gülser Çakmak, İb-
rahim Orduluoğlu.
Kitapseverler
ftıarda buluşuyor
Hilton Exhibition Center'da düzenlenen
'Kitap 98 Fuan* yazar ve okuyucuları
buluşturmayı sürdürüyor. Fuar kapsamında
dün '1948 DTCF tasfıyesi -ünKersitede cadı
kazanı yillan- Pertev Naili Boratav ve folklor
araştırmacılığı- Boratav arşivinin önemi"
konulu bir sohbet toplantısı düzenlendi. BÜ
Tarih Bölümü Ögretim Üyesi Arzu
Öztürkmen'in vönettiği toplantıda Boratav'ın
oğlu Korkut Boratav, kardeşi Müeyyet
Boratav,folkloraraştırmacısı Sabri Koz ve
Tarih Vakfi Genel Sekreteri Orhan Silier birer
konuşma yaptılar. CKK standında ise önceki
gün Aclan Lraz, Esin Afşar; dün Deniz Som,
Necati Cumalı kitaplannı imzaladılar.
CKK'nin bugünkü yazar konuklan ise Genel
Yayın Koordinatörümüz Hikmet Çetinka\a
ile şair Şükran Kurdakul. Fuar 2 nıavısa
kadar gezilebilecek.
(Fotoöraf:L)ĞU'RDEMlR
nomik gücü halka yayma...
Eğcr zarar eden değil de kâr eden bir kuru-
luş özelleştirilmek isteniyorsa: daha ileri bir
üretim düzeyine geçmek söz konusu değilse:
ekonomik güç halka değil de iç ya da dış ba-
zı odakların elme geçecekse: özelleştirmede
"toplumun ortak yaran" bulunduğundan el-
bette ki söz edilemez.
Toplumun ortak yararının gerektirdiği yer-
de özelleştirmeye evet diyen Kemalizm; gene
ortak yarann gerektirdiği durumlarda. kamu-
laştırmaya ya da yeni kamu girişimleri oluş-
turulmasına da evet der.
Çevre sorunlarının çözümünde. temel yak-
laşımın ne olması gerektiği bellidir: Tüketim
fetişizmi kışkırtılmamalıdır. Dayanıklı. en az
malzeme ve enerji kullanan tüketim özendi-
rilmelidir. Suyu ve güneş enerjisini. ev lerde ve
işyerlerinde biriktirip yeniden kullanan, çok
amaçlı kültür tanmına yönelen. taşıma ve ula-
şım mesafelerini en aza indiren çözümler ge-
liştirilmelidir.
1923 Devrimi'nin attığı tohumlarla yeşe-
ren kadın hareketi. çagdışı eğilimlere karşı
gelişen toplumsal direnişin en önemli odak
noktalarından birısini oluşturmaktadır. Kadın
hareketi. toplumdaki çarpıkhk ve eşitsizlikle-
re karşı köktenci bir başkaldırı olarak kalma-
maktadır: aynı zamanda toplum ve insan iliş-
kilerini A'dan Zye veniden yapılandıracak bir
savaşımın yola çıkış ve dayanak noktası ol-
maktadır.
Sonuç
7- Türkiye'nin bugünkü çıkmazında,
işçisiz bir sol ve solsuz bir demokrasi
arayışlarınm rolü yadsınamaz. Bu akıl
dışı arayışlar. yolsuzluklar veçözümsüz-
lüklerle tıkanan ve çürüyen bir siyasal or-
tam oluşturmuştur. Yadsınamayacak bir
gerçek de. solun Kemalizmi yadsıyan ke-
simlerinin tükenmışliğidir.
1920'lerTürkiyesi'ndeçağdaş anlam-
da bir işçi sınifı yoktu. 1923 Devrimi,
toplumda var olan güçlerle yürümek zo-
rundaydı. 1970'ler Türkiyesi'nde ise,
emekçi sınıflann Kemalizme kazandınl-
masıyla yeni bir umut doğmuştur. Şim-
di çağdaşlıktan yana güçleri biraraya ge-
tirecek olan öz de. gene aynı çerçevede
aranmalıdır.
Demokratik toplumcu düşünceye hem
yeni desteklersağlayacak. hem de bu dü-
şüncenin eylemini yenileyerek geliştire-
cek iki önemli yeni kaynak daçevreci ye-
şil ve kadın hareketleridir.
8-Türkiye bugün çok zor bir dönem-
den geçmektedir. Ama karşı karşıya bu-
lunduğumuz zorluklar, 1920'lerde Ana-
dolu devrimini geçekleştirenlerin aşmak
zorunda kaldıkları zorluklann yanında
çok küçük kalmaktadır.
Çıkış yolunun ilkeleri bellidir. O ilke-
leri paylaşanların demokratik birlikteli-
ği; yozlaşmış yapılann yıkılmasına, dev-
letin ve toplumun yeniden sağlığına ka-
vuşmasına yetecektir.
Gün, karanhğa karşı güçlerin örgüt-
lenmesi ve dayanışması günüdür. Ülke-
nin içinde bulunduğu ortamdan endişe
duyan herkesin, konumu ne olursa ol-
sun, mutlaka yapabileceği bir şey vardır.
Biz bu bildiriyi imzalayanlar. bu dü-
şünceler etrafında dayanışma ve çaba
gösterme kararındayız. Partisi ya da si-
vil toplum örgütü hangisi olursa olsun;
bu görüşleri paylaşan herkesi. aynı yön-
de dayanışmaya ve çaba göstermeye ça-
ğırıyoruz.
imzalar
Prof. Dr. Türkân Saylan (ÇYDD Ge-
nel Başkanı). Suphi Gürsoytrak (ADD
Genel Başkanı), Prof. Dr. Necla Arat( Is-
tanbul Kadın Kuruluşları Birliği Genel
Koordinatörij). Prof. Dr. Ahmet Taner
Kışlalı(Öğ. Üyesi-Yazar), Mustafa Ga-
zakı(Eğit-Der Genel Başkanı). Dursun
Atılgan (Almanya ADD Genel Başka-
nı), AydenirTuskan(Türk Hukukçu Ka-
dınlar Derneği Bşk). Gültekin Baktır
(Türk Kadınlar Birliği Ist. Mer. Şb. Bşk).
Ersan Akpir (Türkiye Soroptımıst Ku-
lüpleri Federasyonu Bşk.). Gönül tşler
(Kadın Haklarını Koruma Derneği
Bşk.), Tüten Anğ (Türk Üniv ersiteli Ka-
dınlar Der. Gen. Bşk.), Gülsevil F.rdem
(Kadın Araştırmalan Derneği Bşk).
Gülseven Güven Yaşer (Çağdas. Eğitim
Vakfi Bşk.), Nazan Moroglu (istanbul
Barosu Kadın Haklan Komisyonu Bşk.).
Gülser Orhon (Vakıflar Yüksek Tahsil
Yurdundan Yetışenler Kültür ve Eğitim
Vakfi Bşk.). DenizŞelimen(Kadın Işgü-
cünü Destekleme Derneği Başkanı).
Necla Pur (Kadıköy Kadın Platformu
Bşk.), Suzan Akpınar (Zonta İş ve Mes-
lek Kadınları Derneği Bşk.). Nermin
Karsavuran (Gaziosmanpaşa Kadınlar
Kültür ve Yardımlaşma Vakfi Bşk), Ay-
şe Cebesoy Sanalp (Üniversiteliler Kül-
tür ve Eğitim Vakfi Gen. Md.), Güzin
Alpan (Türk Kadınlar Konseyi Boğazi-
çi Şb. Bşk.), Duygu Şulekoglu (Folklor
Kurumu Kadınlar Kurulu Bşk.). CHcay
Yezdani (Fatih Kız Liseliler Derneği
Bşk.), Aysel Karani (Kadın ve Toplum
Derneği Bşk). Perihan Ergun (Ada
Dostlan Derneği Bşk), BirnurÖzümert
(İstanbul Kız Lisesi Eğ. Vakfi Bşk.), Ne-
zahat Köksal (Türk Anneler Derneği
Bşk.), Nevriye Eren (IÜ Tıp Fak. Hem-
şireleri Der. Bşk.), LynnSaka(Istanbul
Uluslararası Kadınlar Derneği Bşk.).
Anahit Coşkun (Florance Nightingale
Hemşirelik Yüksekokulu Mezunlan Der.
Gen. Sek.), Süreyya Hiç(Kadın Hakla-
rını Araştııma ve Geliştirme Der. Bşk.).
CenkYaltıraMAydınlanma 1923 Dergi-
si Temsilcisi). Güney Bayramoğlu (ts-
tanbul Kız Izciler Der. Bşk.). Üdar Etan
(Ist. Kız Lisesi Mezunlan \e Mensupla-
rı Der. Bşk. Yrd). Biilent Berkarda
(Dayanışma Derneği Bşk.).