Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^umhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatörü HikmetÇe-
tinkaya 9 Yazıışlen Mudurü Ibrahim
Yıldız # Sorumlu Müdur Fikret İlki?
• Haber Merkezı Müduru: Hakan Kara
0 Görsel Yönetnıen. Fikret Eser
Dı^ Haherler Şinasi Danışoğlu 0 Ktıhbarat Cengiz
> ıldınm • Ekonomı Mehmet Saraç • Kultur
Handan Şenköken 9 Spor Abdulkadir \ ücelman
9 MaLıleler Sami Karaören 0 Duzeltme Ahdullah
\ a a c ı • Fotoğraf ErdoğanKöseoğlu •Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Karaç
Yavın Kurulu llhan Selçuk
ıRaşkan). Orhan Eriırç. Okta>
Kurtböke. Hikmel Çetinka>a,
Şükran Soncr. Ergun Balcı.
Ihrahim Vıldız. Orhan Burealı.
Muslafa Balba\. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı Muslafa Balbav Atatürk Bulv an No.
125.fot4.Bakanlıklar-AnkaraTel-ll95020|7hat), Faks:
4195027 • Izmır Tem.sılciM Serdar Kızık, H Zıya
BK 1352 S 2 3Tel 4411220, Faks.4419117*Adana
TemsılcısrÇettn Yiğenoğlu, tnonüCd I19S No 1 Kat:l.
Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Muessese Mudünı Lstün Akroen 0
Koordınatör \hmet Korulsan 6
Mutosebe Bfflml ^ener#ldare Hüseyin
Gürer • Işletme Önder Çelik • Bılgı-
Işlem Nail tnal • Bılgısa>ar Sıstem
Mürihee Ç«er»SaD, Fanlrtkuza
MEDYA C: • Vonetım KuruJu
Başkani - Genel Mudur Gülbin
Erduran 0 Koordınaıor Reha
Işıttnan • &enel Vludur Yardımcısr
SodaÇoban Tel 514 07 53 -
5119580-5138460-61.Faks 5138463
V j\ımla\an *e Basan: 1 enı Oun Haber Ajansı. Basın \e Ya\ıncıhk A Ş
Turkotjjı C u i 19 41 Cağaloğlu 34314 kt PK 246 Istanbul Tel (0 2121 512 05 05 (20 hat) Faks ( O 2 I 2 I 5 P S 5 26 NİSAN 1998 Itnsak: 4.25 Güneş: 6.03 Öğle: 13.09 İkındı: 16.55 Akşam: 20.02 Yatsı: 21.33
L
Bulgaristan'da
moda
• Haber Merkea -
Bulganstan'ın başkenti
Sofya'da düzenlenen moda
göstensınde de ızlevıcıler,
tasarımcı Mılena Velıova'nın
yaptığı kırmızı gece
elbısesıne büyük ılgı
gösterdıler. Moda gösterisi
Kültür Sarayı'nda yapıldı.
Uzayda toz
halkası
• \\ASHINGTON(AA)-
Amerıkalı gökbılımcıler.
Dünv a'dan 220 ışık v ılı
uzakta, bazı genç
gezegenlere \ ücut verdığinı
dü>ündükleri bır toz halkası
saptadılar. NASA
uzmanlarından Michael
\Vemer'ın açıklamasına
göre. tespıt edılen toz diski.
Santor takımyıldızından HR-
47%-A adı verilen yıldızın
çevresınde bulunuyor.
Dıskın ıçınde de birva da
birkaç gezegen \ar. Werner,
"Bu toz bulutu. gezegenlenn
oluşum aşamasmdakı Güneş
sıstemıne çok benzıyor"
dedı.
Yavru balık avına
tepki
• ADA.NA (AA) - Dogayı,
Haşvanları Koruma ve
Yaşatma Dernegı
(DOHAYKO) Başkanı
Osman Savhan. son
zamanlarda yoğunlaşan
şa\ru balık avcılığının. bazı
türlenn tarıhe kanşmasına
neden olacağını belirterek.
Çevre Bakanlığı'ndan acıl
önlem alınmasıni ıstedi.
Patlamanm üzerinden 12 yıl geçti; santraldan yeniden tehlike sinyalleri yükseliyor
Sonu gelmeyen ölibıı: Çernobil
ÇEVRECİLER SİNOPTA
Nükleersiz
dünya istemi
CENGİZ DEMİREL
SfcVOP-ÇernobilNük-
leer Santrairndakı patla-
manın 12. yıldönümü ne-
deniyle Sinop Beledıye-
sı'nce düzenlenen "Nüİde-
ersiz Yaşam ŞenBğT. bugün
25 çevreci kuruluşun da
katılımıyla düzenleniyor.
Şenliklere Bergamalılar ile
Akkuyu köylülen de katı-
lıyor. Sinop Belediye Baş-
kanı Ali KaragüIle."Yıır-
dumuza nükleer santralya-
pınıını düşünenkri bir kez
daha aklı selime davet edi-
yorum'dedı.
"Nükleersiz Yaşam Şen-
liği' ıçın yurttaşlar v e çev-
recı kuruluş temsilcilen.
bugün saat 12.00"de kent gi-
nşındekı termınal önünde
toplanacak. Buradan yak-
laşık 2 kılometrelık vürü-
yüşe geçılecek. Yürüyüş
sonrası Ugur Mumcu Mev -
dam'nda Nükleer Yaşam
Şenlığı başlatılacak. Çeşit-
lı sanatçılann yanı sıra Si-
nop Belediye Konservatu-
\an da burada bir konser
\erecek.
Sinoplu balıkçılann tek-
neleriyle denıze siyah çe-
lenk bırakmalanndan son-
ra nükleer santralın yapıla-
cağı tnceburun'a gidecek
olan eylemciler. burada
ÇevTe Dostlan Demeği"nce
hazırlanan rüzgâr gülleri-
ni dikecek.
Sinop Belediye Başkanı
Ali Karagülle. şenlikle il-
gili olarak tüm çevrecileri
Sinop'a çağırdıklartnı be-
lirterek şunlan söyledı:
"Yurdumııza nükleer
santral vapımını düşünen-
leri bir kez daha aklı seli-
me dav«t ediyorum. Ger-
çekleri çarprtarakinsanla-
nn kafalannı kanştırarak
bir verlere varmak istiyor-
lar. Bizekuşaklar bmu borç,
sakat çocuk. kanser. ve
ölümcül bir miras bıraka-
cak yeni ÇernobiUer'e ha-
>ır diyoruz. Tüm bunlara
e\et diyen kafalara da ya
gerçekleri öğreteceğiz ya
gönülden kabullenmeseİer
bDe \-azgecirtecegiz. Bun-
da kararlıyız."
Diğer etkinlikier
tzmır'de SOS Akdenız
Derneğı'nce yapılan açık-
lamada. yalnızca Çernobil
faciasımn bıle nükleer sant-
rallardan neden \azgeçil-
mesıne somut bir örnek
oluşturduğu belırtıldı.
Açıklamada. "Nükleersa-
ücılan Çok Yönlü ^aüran-
lar Anlaşması ile iç hukuk
denetiminden kurtulmaya
çalışı\orlar. Kğer imzala-
nırsa. Bergama'nın da \k-
kuyu'nun da sonuçta Tür-
kiye'nin de sonu olacak"
denildı.
Sılifke'de Çernobil kur-
banları anılacak. Akku-
yu'nun Çernobil olmama-
sı ıçın de çağrı yapılacak.
Büyükeceiı köylülen. Nük-
leer (Carşıtı Heykel önün-
de toplanıp çıçek bıraka-
caklar
Almanya'daki nükleer
karşıtı etkınlıklere katılan
Nükleer Karşıtı Platform
üyelerinden AynurTuncer.
Türkiye'ye kurulması plan-
lanan santralın engellen-
mesi için destek ısteyecek.
Doğu Akdeniz çe\re ör-
gütleri Samandağ, Antak-
ya, Iskenderun. Osmanı-
ye. Adana, Maraş, Pozan-
n. Tarsus \e Mersin'de nük-
leer karşıtı etkinlikier
düzenleyecekler.
Dünya. üzerinden ullar geçmesine karşın Çernobil faciasını unutmadı. Güne\ Kore'de önceki
gün düzenlenen eylemle. Çernobil'in 12. yıldönümünde nükleerenerji protesfo edildi. (AP)
Bilim adamlanndan uyan
Nükleer Fızıkçı Prof. Dr. Havrettin Kılıç:
"Çernobirdeki 4 No'lu reaktörde 1986>ılında-
ki kazadan sonra geri kalan enkazda hâli yakla-
şık30 ton L-235 veyanm ton P-239 içeren reak-
tör koru bulunmaktadır. Kazadan sonra geriye ka-
lan nükleer \akitlar \e atıklar her an kririk küt-
leye ulaşıp >eni patlamalara neden olahilir. \etk>
liker enkaz halinde a\akta duran reaktör binası-
nın her an çökme tehlikesi ile karşı karşı\a oldu-
ğunu bildirmektedirlcr. Son \apılan araştırmala-
ra göre. ak,ak dozlu rad>as>onun sanılanın aksi-
ne insan vücuduna zararlıolduğu saptanmıştır. Nük-
leer santrallann vakınında \aşayanlarda göriilen
yüzde 400'lük kanser vakası artışlan. normal ol-
mayandoğumlar,>a> gm lösemi hastalıklan bunun
bilimsel ispatı olarak gösterilmiştir..."
Nükleer Mühendis Prof.Dr. Tolga Yarman:
"Nükleer reaktörden çıkan yanmış, yakjtlan.
kazadan beladan uzak şekilde 250 bin > ıl sakla-
martiLz gerekiyor. Nükleer atıklar 250 bin yıl ne-
rede saklanacaktır? Bu hiç kuşkusuz çok ckldi
bir meseledir. Hk; bir teknisyen ya da bürokrat.
çizmeden>ukançıkmamaİL250bin>ıun 'kefılı'
olmaya yeltenmemeiidir. Hiç kimse, nükleer sant-
ralıTürkhetçin'teknik bırzorunluluk" olarakgös-
termesin. Bu, siyasi bir seçenekve karar. İ Ikemiz-
de nükleer enerji üretimine bugün için adım at-
mak, "korkutucu bir serencam" olarakgörünmek-
tedir. Binlerce kilometre ötemizde mevdana gel-
miş Çernobil nükleer kazasuıın. üzerimizdeki et-
kileriv le dahi başa çıkmada ne denli zoıiandığınıızı
bu arada anımsamak pek verinde olur."
• Çernobil'de oluşan çatlaklardan sızan radyasyon dünyayı
kirletmeye devam ediyor. Nükleer santralda görev yapmış
uzmanlar tüm dünyaya çağnda bulunarak beton lahdin bir an önce
yenilenmesini istiyorlar, ama seslerini kimselere duyuramıyorlar.
ÜMİTOTAN
İZMİR- Radyasyona bulanmış. ölüm
saçan bir eşyayla, başka bır nesne ara-
sında ne görüntü. ne koku. ne tad olarak
bir aynm olmuyor. Ölçüm yapılmadığı
takdirde bırbinnin aynı gibi görünüyor-
lar... Radyoaktif kirlenmenin belki de
en korkunç yönü buydu...
Çernobil"den bize uzanan radyasyonu
bu nedenle algılayamadık. Bu nedenle
yetkililer bize yalan söyledi. Bu neden-
le radyasyonlu çaylan içirip, fındıklan
yedirdiler. 26 Nisan 1986 "daki Çernobil
felaketi ne ılk ne de sondu. 11 Ekim
1991 'de Çernobil'in 2 no'lu reaktörün-
de başlayan yangın. neredeyse 1986'da-
kı facianın yinelenmesine yol açacaktı.
Kazadan sonra hükümet. bu üniteyi ka-
patmaya karar verdi. 21 Ekim 1993'teUk-
rayna Yüksek Sovyetı kapatma karannı
bozdu, santral yeniden çalışmaya başla-
dı.
Çernobil patlaması, Ukrayna ve ara-
lannda Türkiye'nin de bulunduğu birçok
Avrupa ülkesinde halk sağlığı, ekonomi
\e çevre açısından büyük tahribata yol
açtı. Radyasyondan etkilenen insanla-
nn acı sonuyla ilgili rakamlarhergeçen
gün arttı. Kansere yakalanan Çernobil ço-
cuklan "örnek obun" diye tüm dünya-
yı gezdiler. Içlerinı döktüklen mektup-
lar. şiirlerçeşitlı gazete. dergi, radyo \e
televızyonlarda yayımlandı.
Çemobil'de bugün çökmek üzere olan
beton lahitın nasıl onarılabileceğinin
"*kara tasası" yaşanıyor. Oluşan çatlak-
lardan düny amıza sızan radyasyon. yağ-
murla bırlikte nehirleri kirletiyor. Dini-
eper nehri radyasyonu Karadeniz'e ta-
şıyor.
Çernobil Nükleer Santralf nda görev
y apmış uzmanlar tüm dünyaya cağn ya-
parak beton lahitin bir an önce yenilen-
mesini istiyorlar ama seslenni kimsele-
re duyuramıyorlar...
Nükleer facialan görmezden gelip ne
pahasına olursa olsun "atom santralla-
n" pazarlamak için her şeyı göze alan-
larla buna karşı direnenlerin kavgası ya-
şanıyor.
Çernobil 'i küçümseyen. ve konuyla il-
gili sürekli yalan söyleyen çevreden bi-
haber yetkililerimizin inatlan. termik
santraller ve Bergama'yla ilgili uygu-
lanmayan yargı kararlan. ülkemize ile-
ride bir nükleer santral kurulması halin-
de başımıza neler gelebileceğini göste-
nyor; korkutuyor. ürkütüyor...
Çünkü radyasyona bulanmış insan ve
çevreyle bulanmamış olan arasındaki
fark önceleri gözle görülmüyor. hisse-
dilmiyor. kokusu duyulmuyor. Yıllar
geçtikçe başa gelenlerin boyutu ortaya
çıkıyor... Her şey için çok geç oluyor. Kor-
ku büyüyor, hiç bitmiyor...
12 VTI önce bugün
Ukrayna ÇemobıPdeki RBMK-1000
tipindeki nükleer santralın 4 no'lu reak-
törü "infilak" ettiğinde "kalbindekj"
toplam yakıtının yüzde 70'ini tüm dün-
yaya savurdu. Isveç patlamadan 48 saat
sonra ölçüm cihazlannın alarm verme-
siyle olayın farkına vardı ve tüm dünya-
yı uyardı. Almanya. Avusturya. ltalya ve
Finlandıya'dan gelen radyoaktivite yük-
selmesı haberleri birbirini izledi. Patla-
manın üzerinden neredeyse iki aya ya-
km bır zaman geçtıkten sonra 13-22Ha-
ziran 1986'da Karadeniz bölgemızde ya-
pılan araştırmayla ilgili raporda. "Sez-
yum izotop seviycsi su içindeki partikül-
lerde ve sudaki tek hücreli canlılarda
doğrudan ölçülebilecek seviyede bulun-
maktadır Radyoaktivite miktannın bir
homba döküntüsünün iki kab seviyesin-
de olduğu belirlenmiştir'* görüşü yer alı-
yordu.
Ukrayna parlamentosu Nükleer Güven-
lik ve Enerji Sektörü Komisyonu Baş-
kanı Juri Stacherbak. "Avrupa'mn or-
tasında atom savaşı olmuş gibi*' yaklaşı-
mı getınrken. Ukrayna başbakan vekili
1991 yılında yaptığı açıklamada. "Arök
gizlevecek bir şey yok. Şu anda l'kray-
na'da 36 bin kilometrelik bir alan radyo-
aktif maddelerin etkisi altında. Patlama-
dan etkilenen 1.8 milvon Lkraynalıdan
480 bini çocuk" diyordu.
Çernobil faciası Avrupa'dan daha çok
ülkemızı etkiledi. lsveç tüm dünyayı aya-
ğa kaldırmıştı ama bizi hareketlendirme-
ye gücü yetmemişti. En yoğun etkilenen
Karadeniz, Trakya ve Kuzey Ege'de hiç-
bir uyan yapılmadığmdan küçük bebek-
ler ve hamile kadınlann korunması müm-
kün olmadı. Radyasyonlu gıdalan yedi-
ren başta zamanın Atom Enerji Kurumu
Başkanı Ahmet Yüksel Özemre olmak
üzere hiçbir yetkilı hakkında soruştur-
ma açılmadı ve kımse yargılanmadı.
SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN
Bilim ve sanat
Kendimı bildiğim günden bu yana sanatçı olduğumu
sanıyorum. Sanata âşığım. Ama şu gerçeği de
teslim etmem gerekiyor ki bilimin yeri bir başka. Sanat
insanı manevi yönden mutlu etmeyi amaçlar. Ama bilim
öyle degıldır. Bır bılım adamı insanlığa yararlı olmak için
gecesını gunduzune katar, çalışır. llaçlar icat eder,
elektrıği bulur, atomu parçalar; fırtınalan, kasırgalan
önceden haber almamızı sağlar. grıp olmayalım diye
aşılar bulur. Bilim adamı başkadır. Bu, sanatçıyı
küçümsemem anlamına gelmez. Ben bilim adamının
hakkını nasıl teslim etmemız konusunda söyledim
bunlan. Yoksa yüzyıl sonra yeniden dünyaya gelsem
gene sanatçı olurdum. Mesleğime âşığım. Şuradan iki
satırla sıze seslenebılmem bile bu mesleğin güzel
özellıklerinden kaynaklanıyor. Bu ülkede bilim adamlan
hiçbir zaman sanatçılann çektiklerinı çpkmediler ve
belkı de o nedenle bılım adamı çok çıkmıyor.
Kazım Hün
Onu küçük yaşlannda Şehir Tıyatrolan'nda
tanıdım. Çok yetenekli bir oyuncuydu. Geçen yıl
yjtırdık Kazım ı Bır yakın arkadaşı, onu kimsenin
anmadığından yakınmış. Haklı. Hepımiz her şeyi
unutur olduk. Bana bunu anımsatan Ahmet
Çakmak'a teşekkür ediyorum. Vefasız mı olduk
nedır?..
Çocuklar için
Sevgili
arkadaşlar...
23 Nisan sizin
bayramınızdır.
Kutlu olsun.
Benim de
bayramım
sayılır, çünkü
ben çocuk
olmayı elden
bırakmak
istemiyorum.
Bu hafta sizlere bir küçük şiirimi bayram armağanı
olarak gönderiyorum:
Oyuncak Tabancam
Bır oyuncak tabancam var/ Onu çok seviyorum
Tetiğıne basınca/Ucundan çıçek çıkıyor
Keşke bütün tabancalar/ Hepsi, hepsı böyle olsa
Tetiğıne bastınız mı/ucundan hep çıçek çıksa.
Bana gelenler 7i Ç pa
Ayınlerı - Koral Çalgan / Muzık
Fıkraları - Ahmet Altan Ekşioğlu / English For ÖYS -
DERGİLER: Guney (Hatay) - Oğretmen Dünyası - ADD
İleti - Oluşum - Çalı - Gurbet - Tömer - Yazın -
Karikatürcüler Der. izmirŞb. Dergisı... CD'ler:
Dedeman Topluluğu "Operetlerden Müzıkallere", Yeni
Dünya "Akrep" Orijinal Tiyatro Müziği. Yazan: Eşber
Yağmurdereli - Müzik: Kemal Günüç • izmit Şehir
Tiyatrosu. Kızılay ile kan bağışı kampanyası
düzenlemış. • ADD Emet Kütahya yardımlarınızı
beklıyor. Ben.kitap gönderdim.
Emre'nin kitabı
İ
nsan bazen: "lyi ki böyle bir dostum var" diye
geçirir ya içinden. Işte "Yirmibırincı Yüzyılda
Türkıye"yı okurken ve bu kitabından dolayı pek çok
ödül kazanan Emre Konşar'ı ekranlarda ızlerken,
bu düşünceyi duydum. "lyı kı Emre gıbı bır dostum
var." Gerçı sık sık birbinmıze böyle sözler
söyleyip "iki sağırlar birbırını ağıriar" muhabbetinı
sıkça yaparız ama, Emre gerçekten başka bır adam.
725 sayfalık muhteşem kitabını en geç 2000 yılında
bitireceğımı umuyorum. Çünkü salt
okumakla kalınmayıp satır satır, altı çizilecek bir
yapıt, bır emek abidesı. Yalnızca kaynakçaya
baktığınızda ne demek ıstediğimi daha iyi
anlayacaksınız. Bu denlı kısa sürede üçüncü_baskıya
giren bu kitabı ne yapıp yapın edinın ve okuyun.
Uzun yılların suzgecinden geçirilerek kotanlmış ve
her satın bir bilim adamının, yaşadıklanndan
öğrendıklerini bilim teknesinde yoğurarak ortaya
çıkarttığını göreceksiniz. Emre Kongar'ı birkaç kez
kutluyorurn. Bır kitaba bu denli emek verdiğı için,
odüller ald'ığı ıçın ve bize daha pek çok kıtap
yazacağı için.
Beğenilerimiz
Birşiirin kendi
mantığı vardır.
Bazen saçma bir dize
çok şey anlatabilir.
"Rakı şışesınde balık
olsam" saçma bir
şeydır ama, güzeldır.
Şaire hükmedilmez, o
dilediğince yazar,
beğenilır ya da
beğenılmez. Şarkı sözü
de bır anlamda şıırdır.
Burada da sözü yazan
saçmalayabılir. Ama saçmanın
mantığı içinde... Son yılların en
çok beğenilen şarkısı acayip
saçma bir şarkı. Dillerden
düşmüyor. "Bu devirde kımse
sultan değil, hükümdar değıl
bezirgân değil" diyor şarkı. Şimdi
bu saçmalığı eğer bılerek
yaptılarsa ne güzel... Ama öyle
değil. iş cehaletten kaynaklanıyor.
Çünkü bezirgânı şair önemli biri
sanıyor. Tıpkı hükümdar, sultan
gibi. Oysa bezirgân; Yahudi
tüccar... Yani, subay rütbelerini
sayarken: yarbay, albay,
marangoz dıyebilir misiniz?...
Olmaz... Sonra asıl saçmalık
şurada: Bu devirde neden
kimse sultan değilmış?
Brunei Sultanı öyle bır sultan
ki, dünyanın en zengini.
Clinton da pekâlâ
hükümdar. Dünyanın bir
ucundan ta öbür ucuna
hükmediyor... Bezirgâna
gelince; milyonlarca kişi bu
ışi yapıyor. Bunun neresini
düzelteceğiz?.. Anlayacağınız,
tüm bu şaka örnekleri bir kenara
bırakacak olursak da,
beğenilerimiz değişti. Saçma
olsun diye yapılan bir şeyin yerine
iyi olsun diye yapılan saçmalıkları
beğeniyoruz.
Dinozor aldınız mı?
Çağcıl gülmece dergisi... Hemen alın.
• MSM Oyuncuları çarşamba, cumartesi
Ziverbey'deki MSM Salonu'nda
oynuyorlar. • Fidan dikme zamanıdır.
348 80 72'den fidanlannızı
edinebilirsiniz. «Tiyatro Esek "Manda
Adında BirAlık"\ Karaca Tiyatro'da
oynuyor. Izleyin. • Ateşböceği Ercan'ın
"Telebulmaca"sını izleyin, çok güzel.
Cihan Demirci
Onu gerçekten hem seviyor, hem beğeniyorum. Yıllarca
birlikte çalıştık. Genç, dinamik, iyi niyetli ve yaratıcı bir
mizahçıdır Cihan. Son kitabı "Aklımızda Hayırlı Olsun"u
okudum. İçinden seçtiğim bir iki aforizmayı sizlere
aktanyorum. Cihan'ı da yeni yapıtından dolayı kutluyorum:
• DOSTLUK ÇABA İSTER. UŞENENİN DOSTU OLMAZ.
• ÜLKEMİZDEKİ POLİTİKACILARIN DUDAGINI DEĞİL
CİĞERİNİ OKUMAK YERİNDE OLUR.
• O KADAR KUSUR KADI KIZINDA OLURDU. BU KADAR
KUSUR TANSU KIZIMIZA MAHSUS.
A ntimedya diye küçük bir
/»gülmece dergisınde "Küfür,
meşaz ve övgüler" adlı bir bölüm
var. Burada Göztepe'den Erol
Soysever adlı biri, benım bu
sütunlarda Çetin Altan'ı övmemı
pis bir dille eleştirmiş. Eleştiri
önemli bir şeydir. Bu kimse
sanınm genç, deneyimsiz, biraz
da işe yaramayan biri olsa gerek.
Çünkü "Bu sütunun boş ve
gereksiz yazılarta dolu" olduğunu
Soytarılık
söylerken dolayısıyla benim
yazılanmı okuduğunu da anlatmış
oluyor. Böyle tipler vardır. Hem
bir iş yapmazlar hem de
yapanları eleştirirler. Bunların
içinde işı hakarete vardıranlan da
çoktur. Ünlü birine, herkesin
içinde hakaret edip akşama evde
veya kahvede "Bugün falancayı
bi fırçaladım aklın durur" diye
geri zekâlıca övünürler. Insanlar
ne emeklerle nereye geliyor, neler
çektiler bu insanlar bugüne
değin, böyle tiplerin umurunda
değildir. Âslına bakarsanız bu
tipler de kimsenin umurunda
değildir. Yanıt vermeye değmez.
Ama başka bir basın organında
çıktığı için böyte soytanlara
"kendine gel" demek de
gerekiyor yani... Böylece
Antimedya'yı merak edip alanlar
olursa da iyi olur, çünkü sevimli
bir dergi...
Pazarın fıkrası
İB Şehir Tiyatrolan Dramaturgu
Tank geçenlerde bır fıkra
anlattı. Bu hafta pazann fıkrası
yaptık onu. Bir belgesel film için
üç köpek gerekmiş. Biri bir
filozofun, biri matematikçinin,
bin de bir aktörün köpeği...
Önce filozofun köpeği başlamış
çekimlere. Önüne bir yığın
kemik koymuşlar. Köpek bu
kemikleri bir daire biçiminde
dızmiş ve başlamış çevresinde
dönmeye. Sonra
matematikçinin köpeğini
almışlar. Koymuşlar önüne
kemikleri. Köpek son derece
titiz sıraya dizmış kemikleri..
cinslerine göre ayırmış. Stra
gelmiş aktörün köpeğine.
Köpek önce bütün kemikleri bi
güzel yemiş. Arkasından diğer
iki köpeği becermiş ve
yönetmene dönerek "Abi
acaba iş kaçta biter, benim
başka bir sette işim var da"
demiş...
Tayyip
22 Nisan Çarşamba saat 11.30.
Kanal 7 Tayyip Erdoğan'ın
Saraçhanebaşı Bİ. Sarayı'ndaki
konuşmasını naklen veriyor.
Tayyip, on binlerce kışinin
gözünün içine baka baka yalan
söyleyerek "Beni mahkûm
eden sözlerimi aynen bant
çözümü olarak okuyorum
sizlere" dedi ve "camiler kışla,
kubbeler kalkan, minareler
süngü" bölümünü okumadı.
Demek ki söylemedi bunlan.
Ama biz duyduk.
Televizyonlarda yayımlandı.
İnsanlar insanlara bu kadar
kolay yalan söyleyebiliyorlarsa
onlardan korkulur. Tayyipien
korkulur. Canlı yayında yalan
söylüyor, hem de on binlerce
kişiye.
Aziz Nesin ilköğretim Okulu
Uzunköprü'den Ünal Kardeş: 10 milyon /
Bursa'dan A. ilhami Kandora: 5 milyon / Murat
Nail Köken: 10 milyon / Baha Esat Köken: 5
milyon / Hacettepe Ünıversıtesı Tıp Fak. Dr.
Sema- Can Özer 20 milyon / Belma- Aysel
Berktan: 10 milyon / Zülâl Benlioğlu: 20 milyon /
Zeliha Keskin: 30 milyon / Melahat Atılgan: 5
milyon / Özgür Ünlü: 5 milyon / Kadir Ünlü: 5
milyon / Burçin Ünlü: 5 milyon / Ülkü Ünlü: 5
milyon. Bağışlarınız ıçın hepınize teşekkür
ediyoruz. Vakıfbank/Çatalca Şubesi.
^
u n a
^
a s i z e m
eslek grubu içinde
"Hıyarağalan" olarak anılan
hıyarlardan söz edeceğim. Asıl adı hıyar olan bu,
sofralann lezzetli yıyeceğine, nedense ayıp olur diye,
hıyar yerine kibarca salatalık demeyı yeğlenz. Oysa
hıyar pekâlâ hıyardır ve hıyar demek ayıp falan değildir.
Bu ayıp, insanoğlunun yaptığı hıyariıklardan
kaynaklandığından, hıyara da hıyar demek ayıp
sayılmış ve onun yerine salatalık denmiştir. Yoksa hıyar
hıyardır ve bunu kimse değiştiremez. Hıyarağalığı
mesleğine kısaca, hıyar dersek, memleketımizde bu
seçkin mesleğin mensupları oldukça fazladır. Bunlann
pek çoğu aslında mesleksızdir. Sağa sola pıslik atıp,
önemsenme gereksınimiyle ona buna mektup yazan
meslek erbaplarıdırlar. Hıyariıklarının haddı hesabı
yoktur. Her yapamadıkları işe maydanozduriar. Bu
bakımdan kendilenne bu meslek yakıştırılmıştır. Yoksa
kim kime durup dururken "hıyarağası" der?
Pazarlık ve duvarlık sözler
CANINIZ
EĞLENCE
İSTİYORSA
UZAĞA
GİTMEYİN,
KENDİNİZLE
EĞLENİN...
Beni güldürenler
/"Vscukluktan gençlığe geçtiğimiz yıllarda Istanbul
whalkı ilk kez sinema reklamları ile tanıştı. Bu, taksitle
sârış yapan bır mağazanın reklam filmiydi. Firmanın
ismi Rıdvan Umay'dı. Ekrana on tane mayolu genç kız
çıkar, birdenbire arkalannı dönerler ve sırtlannda -her
birinde bir harf olmak üzere- Rıdvan Umay yazardı.
Kızlar da koro halinde "Rıdvan Umay" derlerdı ve
reklam filmi biterdi. Dedim ya, delilik yıllanmız. Bu
reklamı ikincisinde ezberiedik. Kızlar koro halinde
konuşmadan önce biz karanlıkta yüksek sesle
bağınrdık: "Sizi kim öptüüü?" Ekrandaki kızlar bir
ağızdan: "Rıdvan Umay" derierdi. Tüm sinema seyircisi
gülerdi buna, biz de gülerdik tabıi.
YAZIŞMALARINIZ İÇİN: ZİVERBEY NO: 48 KADIKÖY-
İSTANBUL ADRESİ YETERLİDİR.
İNTERNET İÇİN: softdizayn. com tr./MSM.