15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 NİSAN 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çanakkale Savaşı'nın yıldönümü • ÇANAKKALE (AA) - Çanakkale Savaşlarf nın 83. yıldönümü için dün Şehitler Abıdesi ve Anzak Koyu'nda törenler düzenlendi. Anzak Koyu"nda düzenlenen törende konuşan Yeni Zellanda Genel Valisi Michael Hardie Boys. bu savaşm halkı açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Şehitler Abidesi'nde yapılan ve 8 ülke temsilcisinin katıldığı uluslararası törende ise Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşan Kurmay Albay Tahsin Dağcı. Türk miUetinm bu savaşla bütünleştiğini bildirdi. Sendikacıyı döven polisler • MLĞLA (Cumhuriyet) - Muğla Emniyet Müdürlüğü'nde görevli biri komiser altı polis hakkmda. Haber-Sen Muğla Şube Başkanı Erol Çağlayan'ı gözaltında dövdükleri gerekçesiyle TCK'nin 245. maddesine göre yargılanmalan istendi. Çaglayan'ın, Terörle Mücadele Şubesi'nde dövüldüğünü raporla kanıtladığı belirtildi. Haklannda kamu davası açılan polislerin duruşmasının 13 Mayıs'ta Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılacağı belirtildi. Alıyorlar ödemiyorlan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş'ın soru önergesini yanıtlayan Devlet Bakanı Refaiddin Şahin. 1984-Ocak 1998 tarihine kadar Emlak Bankası"nın 17 bin 750 firmaya 1.8 katrilyon liralık limitli kredi verdiğini açıkladı. Bu kredilerin 10.5 trilyon liralık bölümünün medya kuruluşlanna verildiğini bildiren Şahin, 7 bin 932 borçlunun bankaya olan yükümlülüklerini yerine getirmediğini kaydetti. Kara şehitJeri anıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kara şehitleri dün Cebeci Askeri Şehitliği'nde düzenlenen törenle anıldı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu. törende şehitlik özel defterine "Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin yılmaz bekçileri olacağımıza söz veriyoruz" diye yazdı. Törene Orgeneral Kıvnkoğlu'nun >anı sıra Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Orgeneral Necdet Timur, askeri yetkililer. şehit aileleri ile yakınlan katıldı. Yahya Uslu, toprağa verildi • tZMİR(AA)-DYP Manisa Milletvekili Yahya Uslu'nun cenazesi, Bostanlı Camii'nde kılınan namazın ardından dün Bornova'da toprağa verildi. Geçirdiği rahatsızlık sonucu vefat eden 62 yaşındaki L'slu'nun cenaze namazını, Diyanet lşlen Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz kıldırdı. Cenaze törenine Uslu'nun ailesi. yakınlan. tzmir Valisi Erol Çakır. Manisa Valisi Muzaffer Ecemiş. lzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura. Mehmet Ağar. Tevfik Diker, Ufuk Söylemez. Nahit Menteşe, Namık Kemal Zeybek ile lzmir ve Manisa'nın bazı ilçe belediye başkanlan ve partililer katıldı. saldım ginişimi • ZONGULDAK(AA)- Zonguldak'ın Kozlu Beldesi Belediye Başkanı Yusuf Kaldıya saldın girişiminde bulunuldu. DSP Milletvekili Tahsin Boyar Bayçık ile birlikte Zonguldak Belediye Başkanı tsmail Eşref'i ziyaret eden Kaldı'nın yanına yaklaşan bir kişi, kendisini tehdit ederek saldırmaya kalkıştı. Kimliği açıklanmayan ve Kaldı"ya yumruk vurmak isteyen kişi çevredekiler tarafından etkisizhale getirildi. Olaydan sonra gözaltına alınan saldırganın. Kaldı'nın şikâyetçi olmaması üzerine serbest bırakıldığı bildirildi. CHP'li Gürkan, Karakaş, Oktay ve Sağlar'dan Baykal ve Yılmaz'a ağır eleştiriler 'Bedeli Türkiye öder'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba- kan Mesut Yılmaz ile CHP Genel Başkanı Deniz BaykaTın 1999 ilkbahan için erken se- çimde anlaşmaları. CHP'de parti içinde de tepkiye neden oldu. CHP tzmir Milletvekı- li Aydın Güven Gürkan. İstanbul Millerve- kili Ercan Karakaş. Ankara Milletvekilı Sey- fı Oktay \ e tçel Millenekıli Fikri Sağlaror- tak açıklama yaparak iki lıderi "sorumsuz- lukla" suçladılar. Millenekillen. Baykal'ın "seçimi bir yandan parti içi egemenliğini pe- kiştirmek amacıyla baskı unsuru olarak kul- lanırken diğer >andan da Yılmaz'ı uzlaşma- ya zorlamak için Yüce Divan fjrsaö varattı- ğmT sa\ unarak. "iki liderin hatalanvla olu- şan tabtonun çok ağır bedelini bütün Türki- ye'nin ödeyeceğini'' söv ledıler. Gürkan. Karakaş. Sağlar ve Oktay, parla- mentoda düzenlediklen basın toplantısında. Yılmaz-Baykal görüşmesinde alınan karar- lan "rejimin içinde bulunduğu koşullarda ahnabilecekenvanlışvesonımluluktan uzak kararlar" olarak niteleyerek ağır eleştiriler- •Yılmaz-Baykal seçim anlaşması CHP'yi karıştırdı. Dört milletvekili yaptıklan açıklamada. liderleri Baykal'ı fırsatçılıkla suçladılar. Baykal'ın seçimi parti içinde egemenlik kozu olarak kullanacağını söyleyen milletvekilleri, Yılmaz'ı ikna için de Yüce Divan fırsatı yarattığını belirttiler. de bulundular. Dört milletvekili tarafından kaleme alınan \e Aydın Gü\en Gürkan ta- rafından okunan metinde. bu kararlann alın- masında "CHP' nin de oylanyla Yılmaz hak- kında Meclissoruşturmasıacılmışolmasının belirlevicibirrolovnadığT sa\unuldu. Açık- lamada. herıki liderin "kendipartilerininve TBMM'nin iradesini yok saydıklan" görü- şüne yer \erılirken şö\ le denildi:"Kararla- nn parti iradelerine vç Meclis iradesine ipo- tek konularakalınması ve demokratikolma- yan bir seçim hükümeti modeli öngörülme- si. ara rejim heveslilerini cesaretlendirebile- cek bir ortanı varatmaktadır. Haziran 1997'de Çiller ve Erbakan'ın yaşama geçir- meye çalıştıklan "Başbakan değışimi mode- li'nin öyküsü unutulmamalıdır. Onlar da kendi iradelerini yeterli sayıp başta Meclis, cumhurbaşkanı ve kamuoyu olmak üzere başka iradeleri yok saymışlardı. Alınan ka- ra rlar sonuçlan çok ağır olabilecek bir > öne- tim boşluğu da >aratmıştır. Artık ne gerekli ekonomik kararlar alınabilir. ne dış sorunlar- da etkili olunabilir. ne vergi. sosyal güvenlik, verel vönetim gibireformlaryapılabilir. ne va- at edilen demokratik açılımlar gerçekleştiri- lebilir. ne Susurluk çözülebilir. ne de siyasal dincilikk başedilebilir." Ülkedeki bunalımın daha da ağırlaşacağı- nı \e bundan "teröre.anarşiye.köktendinci- liğe bel bağlayan güçlerin \arar sağlavacağı- nı" kaydeden mıllet\ekilleri. "Ortaya çıkan ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART hatalı tabio. Baykal'ın seçimi bir baskı unsu- ru olarak kullanıp kendi ekibinin parti içi egemenliğini pekiştirmeçabasıyla, Yılmaz'ın "Ben ülke> i yönetmek. enflasyonu düşür- mek. irtica> i yenmek istiyorum. Ama Bay- kal bırakmıyor" stratejisinin çakışmasının ürünüdür" görüşünü öne sürdüler. CHP'li- ler toplantıda. •'Sayın Baykal. Sayın Yıl- maz'ın kendisiyle bir u/Jaşmaya razı olma- ması durunıunda. onu da Yüce Divan'a gön- derebilmefirsannıeldeedebilnıiştir"' görüşü- nü bıldirdiler. Açıklamada "iki liderin siyasal çıkarlan. zaaflan ve değerlendirme hatalanyla olusan tablonunçokağır bedelini bütünTürkiye'nin ödeyeceğT savunularak Baykal'ı hedef alan şu eleştinlere yer \erildi:u Geçmiştede siya- sal tarihimizin en köklü kuruluşu yeniden açıldıktan sonra. bugünkü \ önetim anlayışı tarafından yine bir hizip partisi haline geti- rilmiş. bu görünümle sandığa gidilmiş ve so- nuçlan da görülmüştür. Şimdi yine aynı vo- la çıkılmıştır. Yöl aynıysa vanlan yer de yine aynı olacakür. Fatura ne ya- zık ki tüm toplumca taşına- caknr. CHP de toplumun kendisine çıkarttığı faturayı ödeyecektir. Bir büyük ve ta- rihi gelenek. radikal dincilik ve baskıcı milliyetçilik karşı- sında toplumumuzun de- mokratiköztemi. mihonlann umudu olmaktan çıkacak&r, çıkmak üzeredir. ıtirazımız erken seçim yapılmasına w- neh'k değil. karann alınış bi- çimine, amacına. zamanla- masına ve içeriğinedir." Milletvekilleri daha sonra kendilerine yöneltilen soru- lan yanıtladılar. Karakaş, bir soru üzerine parti içinde ve tabanında kendileriyle aynı görüşleri paylaşanlar bulun- duğunu belirtirken. Fikri Sağlar "parti örgütlerinin >« millervekillerinin seçim teh- didiyle disipline edilmek is- tendiğini" savundu. Sağlar. başka bir soruyu yanıtlarken "hükümetin bugünden itiba- ren bir seçim hükümeri olma noktasına geldiğini" söyler- ken. "Partiden istifavı düşü- nüvor musunuz" sorusuna "Bu bugün verilecek bir ce- vap değil. Bugün için uyan- mızı yapıyoruz. Bu uvannın sonucunda neler olacağını hep berabergöreceğiz" yanı- tını verdi. • ı . • - • • - * • • • - - - - DSP lideri Ecevit ve DTP Hderi 6îftdöruk, 'ekimde yeni hükümet' formülüne tepki gösterdi Seçime ortaklardan destek yokANKARA/ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Koalisyon ortaklan; CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la Başbakan Mesut Yılmaz'ın görüşmesinde uzlaşılan "ekimdeveni hükü- met, 1999 ilkbahannda çifte seçim" kararı- nı değiştinyorlar. Başbakan Yardımcısı Bü- lent Ecevit. toplumun her kesıminden tepki alan bu formülün değişeceğini belırterek "Bu fikir doğarken ölmüşrür: havırlı da ol- du" dedi. DTP Genel Başkanı Hüsamertin Cindoruk. bağımsız başbakanın bulunduğu birhükümette yer almayacaklarını \e güve- noyu vermeveceklerini söyledi. Sanayi Ba- kanı Yalım Erez. "Türkiye tam istikran yakalamaya çalışırken alınan bu kara- nn istikran bozacağına ina- nıyorum" dedi. Ecevit. Cumhuriyefe yaptığı açıklamada şu gö- rüşleri dile getirdi: "Deniz Bav kal'ın şarttanna toplu- mun her kesiminden tepki var. Bir kişi çıkıp da" Deniz Baykal haklf demedi.Ola- cak şey değil. Bu kadar top- lumun her kesiminden tep- ki alan birformül herhalde daha doğarken ölmüşrür. Türkiye'nin en az bir yılı heba olacak. Reformlar ak- savacak. Refbrmlara destek olacakmış. Arkasında siyasi irade olmavan kararlann uygulaması olanaksız. Bu du- rumda ekonominin bütün iyiye dönüsen gös- tergeleri yeniden gerive dönebilir." Baykal'ın seçim konusunda hükümetle hiçbirpazarlıgagirmesı gerekmediğini kay- deden Ece\ ıt. "Bavkalistediğitarihtehükü- meti düşürüp ülkev i seçime götürebilir. Eğer göze alabilîyorsa yann karannı verir, 'Sız- den desteğımı çekivorum". der. Bu elinde. bunun için bi/imle pazarlık etmesine gerek >ok" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in sözlennın de çok ilginç olduğunu belirten Ece\ it, "•Cumhurbaşkanı' Ben seçim hükü- meti falan anlamam' diyor. "Anayasanın ba- na verdiği yetkiye dayanan bir seçim hükü- meti formülü var. Kımin Başbakan olacağı- na ben karar veririm" diyor.Cumhurbaşka- nı çok açık tavır aldı" dedi. Cindoruk. partisinin Eskişehir il kongre- sinde y aptığı konuşmada, genel başkanlann seçim tarihini tespıt ettiği \e dayattığı ülke- lerde demokrasiden söz etmenın mümkün olmadığını söyledi. Yılmaz-Baykal görüş- mesıni değerlendirirken "Ortaİdanna sor- CHP'nin başbakan adayı Çetin BÜLENT ECEVİT ANTALYA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ekım ayında kurul- ması tasarlanan seçim hükümetinin başbakanlığınaTBMM Başkanı Hik- metÇetin'i önereceği öğrenildi. Bay- kal. gençlerle kucaklaşmak ve onlara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla u İnternetCafe"lerkuracaklannı açık- ladı. Açılış törenleri ve partinin "tktida- ra Yürüyüş Gecesi"ne katılmak için Antalya'ya gıden Baykal, havaalanın- daçcoşku ile karşılandı. Burada il yö- neticileri ile sohbet eden Baykal'a, bir partıli. "Seçim hükümetine başbakan olarak kimi önereceksiniz" sorusunu yönelttı. Baykal, soru üzerine. Hik- met Çetın'in bu konuda "iyi biraday olduğunu, tarafsızlığını da TBMM başkanı olarak gösterdiğinr söyledi. Daha sonra partili gençlerle sohbet eden Baykal. CHP'nin 4 adet tntemet Cafe kuracağını ve bunlardan 14 bin gencin yararlanmasının hedeflendiği- ni söyledi. Baykal, lcurulacak internet cafelerde, gençlere. partinin ilkeleri- nin anlatılacağını, gençlerin sorunla- rına çözüm aranacağmı kaydetti. Deniz Baykal, gençlere sahip çık- mak için çeşitli projeleri uygulamaya koyacaklarını da belirterek. Diyarba- kır'dan lOOgenci Istanbul'daağırlaya- caklannı, çeşitli fabrika. televizyon ve basın-yaym kunıluşlarını onlara tanı- tacaklannı, gençlerin bilgi alışverişin- de bulunmalannı sağlayacaklannı kaydetti. madan, damşmadan karar verme nezaket- sizliği gösterildi" ıfadesini kullanan Cindo- ruk. Türkiye'de bunalımların halk \e parti- ler tarafından değil genel başkanlar tarafın- dan yaratıldığını savundu. Cindoruk. bağım- sız başbakanın bulunduğu bir hükümette yer almayacaklarını. gü\ enoyu v ermeyecek- lerini bildirerek "Bu, bizim için demokrasi ayıbıdır. Sayın Baykal ile bunca meşakkatli, ZJncirbozan günlerini tekrar Bülend L'lusu dönemi çıksın diye mi yaşadık" dedi. Kur- maylarını dahı ıkna etmekte güçlük çeken Başbakan Yılmaz. salı günü gece toplana- cak olan ANAP grup top- lantısında mületvekillerine bılgı verecek. Çok sayıda milletvekilinin konuşmak için söz istediğı grup top- lantısında. vanlan karara tepkiler dile getirilecek. De\ let Bakanı Ahat An- dican da ANAP olarak ye- rel seçımlerın 1999 Mar- tı'nda. genel seçimlerın ise 1999 Ekimi'ndeyapılması- nı istediklerini söyledi. An- dican. seçim hükümetinin ise ekimde görev almaya- cağını. ekim ayında seçim hükümeti ile ilgıli görüş- melerin başlayacağını bil- dirdi. IRMIKI AYDIN ENGİN Kayseri Belediyesi'nin eski başkanı. bugünün yeni hüküm- lüsü Şükrü Karatepe'den hoş- lanmıyorum. Aslında burada "hoşlanmıyorum "dan çok daha ağır bir yüklem kullanmak iste- dim. Ama "Düşene vurulmaz" diyen yiğrttik kuralına uyup "hoş- lanmıyorum"\a idare ettim. ilke ve dava adamı kılık ve kalıbında ortalığa çıkıp islam şeriatınca yaşama gereğinin siyasal tem- silcisi olmaya soyunan biri, zo- ru görünce ilkelerini terk edive- riyor. örneğin Cumhunyet Bay- ramı balosunda, başı açık, ete- ği diz dolayında bir laik" hatun- la vals yapıyorsa ona saygım el- bette yok. Kayseri Belediyesi'nin eski başkanmı suratında eğreti bir gülücükle ve vals adımlarıyla dönerken gördüm ve midem bulandı. Onu, bugün de bir "si- yasal hükümlü" olarak değil, si- yaset dalaşmda yenik düşmüş bir beceriksiz olarak görüyorum. Haksızlığa uğradığına, "laikege- menlerin" gazabına uğradığına ilişkin değeriendirmelere burun kıvırıyorum. tlkelerinde direne- Adil Bir Takas Önerisi meyen, iki üç yıllık hapis korku- su ve koltuk yitirme kaygısı ile tükürdüğünü yalayanlara niye saygı duyayım ki? Ama Yahyalı mapushanesin- de onun için yeni badana edil- miş, ıçine yumuşak döşekler se- rilmiş. kınk camlan özenle de- ğiştirilmiş. çalışma masası ve masanm üstüne bilgisayar yer- leştirilmiş tek kişilik bir koğuşa (!) konmasına da hiç, ama hiç itira- zım yok. Ona içerledikleri için bu ayrı- calığı dillerine dolayanlar. "özel muamele"den yakınanlara da metelik vermiyorum. Yoksul, olanakları çok kısıtlı bir ülkede yaşadığımı bir an unutsam, "Şükrü Karatepe'nin mapus günlerı için sağlanan olanaklann tümü, tüm tutuklu ve hükümlüler için sağlanmalıdır" diyen bir Tırmık bile döşenirdim. Adaletsızliğin bu noktada aran- masını savunurdum. Mapus ce- zasının hukuksal teriminın "öz- gühüğün kısıtlanması" olduğu- nu anımsatır; "kısıtlanma" ile "yok edilme"r\'\n bir ve aynı an- lama gelmediğinin altını çizer: işledigi suçun cezasını çeken hükümlünün, kendini geliştire- bilmesine, cezasını çektikten sonraki yaşama daha iyi hazır- lanmasına olanak sağlamanın, çağdaş devletin görevi olduğu- nu vurgulardım. Ama ülkemin olanakları sınır- lı, hükümlüsü bol, parası kıt. Öy- leyse ilkesel olarak dogru da ol- sa pratik anlam taşımayan öne- rilerle zaman yitirmenın âlemı yok. Bu Tırmık, son derece pratik ve pragmatik bir amaçla yazılı- yor; olmayacak duaya amin de- mek için değil. • • • Aslında bu yazının "muhata- bının" kım olduğunu tam bilemi- yorum. Yakışıklı Adalet Bakanı mı. tek başına seçim kararı ala- cak kadar "kudretli" Başbakan mı. koalisyon ortakları mı, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü mü? Ama o her kimse, ona sesle- niyorum. Bakın efendim, şu Şükrü Ka- ratepe nam zat için sağlanan mapusluk koşulları, sizin başı- nızı ağrıtacağa benzer. Ama siz de biliyorsunuz ki dişınizi biraz sıkarsanız, bu konu da kısa sü- re sonra "Susurluk" olur. Ancaaak, bencileyin dünyaya sol gözüyle bakıp, yazıyı sol eliy- le yazan solak takımı inatçıdır. Dilimize dolarsak peşini bırak- mayız. Başınızın ağnsını kronik baş ağrısına çeviririz. Üstelik (si- zin açınızdan) ne yazık ki med- ya da sayımız az da değil. O yüzden aşağıdaki takas önerisi- ni ciddiye alınız. Pazarlıkta uyu- şursak ne başınız ağnr, ne canı- nız sıkılır. Önerimiz çok yalın: Siz. "si- zın" Şükrü Karatepelere diledi- ğiniz koşulları, gönül rahatlığı ile sağlayın. Altlanna yün yataklar serin, üstlerine atlas yorganlar örtün. Bilgisayarlannı 3 gigabyt Hard diskli, 300 Mhz. hızlı pen- tiumlardan seçin. Duşlarının bir musluğundan sıcak, ötekinden soğuk sular aksın. Karşılığında bu ülkedeki tüm tutuklular, hükümlüler için şu ko- şullan sağlayın yeter: Haftada iki gün, 8 saat sürey- le su. Ziyaretçileri dövmeden. i- tip kakmadan. haraç almadan görüşolanağı.Avukatlarlayalnız görüşme olanağı. Duruşma günlerini aksatmadan mahke- meye sevk. Duruşmalara götü- rülürken "sevkzincih ve sıra da- yağı" uygulamasından vazgeçil- mesi. Hasta tutuklu ve hüküm- lülerin en yakın hastanede teda- vi görmelerinin sağlanması. Ce- zaevlerine yasak olmayan her türlü yayının girebilmesi... Daha birkaç tane var ama, he- le siz bunları bir yerine getirin, pazarlığımızın sonrasını şöyleya da böyle bağlanz. Değiş tokuş önerimizi kabul ettiğiniz takdirde, biz de sizin Şükrü Karatepelerin adını bir da- ha ağzımıza almayacağız. Söz. Söz verdik mi tutarız. Bunu siz de biliyorsunuz. POLTTİKA GUTNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA 'Gözlerin Poyraz../ Ağaçlarçiçeğevurmuştu, mavininiçindekicoş- ku sabahın ilk ışıklarıyla perdelerin üzehnde gezi- niyor gibiydi... Adalar denizinde soluk soluğa koşan sevginin güvercınliğinde buluşan sevdaydı. Odisseus Eli- tis'in hüznü bir lyonya çığlığında gençlik düşleri- ne dönüşmüştü... O beyaz avlular, çayırda çıplak dolaşan kızlar es- merleşen tenleriyle saçlarını rüzgâra bırakırdı... Evler beyaz badanalıydı... Sokaklar kışın tarçın, yazın fesleğen kokardı... Çılgın nar ağacı kaçamak aşklarla gri bir aydın- lığın içinedüşerdi... Erkek kadının burnunu okşarken şiir okur. son- ra gözlerini yumardı... Kelebekler havalanırdı yüreklerde... Nikos Gatsos ya da Yannis Ritsos. her şafak vakti Aleksandros Matsas'a uğrardı... Dalgalarsusardı. güneş lyonya denizinin üzerin- den batardı... Aşk tanrısı kıskanırdı sevişmeleri; Argosluların en yiğitlerinden Menelaos, Par/s'in üzerine yürürken Helene çıkıp gelirdi... Anlatılanların hepsi masaldı... Öncegözleri birleşirdi âşıkların. elleri, kolları, be- denleri turuncu bir aydınlıkta kaybolurdu... Düşler pazarında dolaşan masalcı baba iri siyah gözlü kadına yaklaşır ve sorardı: "Mutlu musun?" Kadın titremeye başlardı yatakta... Bir sesle irkilirdi kadın ve erkek: "O çılgın nar ağacı mı dünyanın bulutlu gökle- riyle savaşan?" Ses odanın içine yayılırdı... Bir suskunluk sarardı ikisini birden... Düşledikleri en güzel kent gülümserdi onlara; zaman yalnıziığın ışıdığı yerde uzanırdı yürekleri- ne... Işte o saatlerde ben çılgın nar ağacına bakar, sı- cak yüzlü yaşamın ılık saatlerini beklerdim... Hiç aldırış etmezdim kurşuni bir küheylanın öf- kesıne... Sevginin kaynağındaderin uykulardan uyanma- yan kadınlara, erkeklere imrenirdim... Bir Akdeniz akşamını yaşıyorum şu saatlerde... Ne azgın dalgalar umrumda, ne de kuşların öz- gür kanatlarındaki şarkılar... Birden geçmişin büyüsü yayıldı odaya... Artık gözleri poyrazlarda açılmayacaktı... • • • lyonya denizine bakıp soluklanıyorum; eh biraz da hüzünleniyorum... Nisan yağmurları mahvediyor beni... Siyahlar sana yakışıyor, kısacık saçlann herke- si kıskandırıyor... Gözlerin poyraz, gözlerin ışıldak!.. Perulu şair Cesar Moro'yu tanıyor musun? Diyor ki: "Saçının görkemli dumanıyla geliyorsun gece- de..." Biliyor musun: yaşam ortada; yağmur kokusu ortada, seni yaratıyor yağmur... Kapımı çalıyorsun... . . . , ..,r ı Ağaç Kent, yelken açtığın deniz Adımlarınla başlıyor gece Alnına uzanıyor Bir büyü gibi ışıldıyorsun... Ben tam o sırada gözlerimi kapatıyorum, çün- kü 'kapat' diyorsun... Avuçlarım ıslak, saçlarım darmadağın... Çığlık çığlığa koşuşturmaya başlarken bak ne di- yorum: "Irmağa benzeyen bir sokakta Geldin ve gittin bir an içinde Yaşamını aramaya başlıyorsun Ölümünü hazırlıyorsun Beklenen ölümü Seni göndermenin yarattığı ölümü Sessizlikleri bekleyişi Geldiğin anda yaşanacak günü Gölgelerle sanyorsun beni Beni ışıtıyorsun Bulunduğun o fosforlu denizde boğuyorsun beni" • • • Çılgın nar ağacını, o kaçamak aşkları anımsıyor musun? Tarihin okunabileceği yerde, silinmez izler bırakan ayaklarında evrenin geleceğini belirlemek çok zor olacak, biliyorum... Yeryüzü gecesine bir mektup bırakıyorum, bel- ki okursun diye... Adalar denizinde soluk soluğayım... Gözlerin poyraz, gözlerin ışıldak... Yırmi dört saat geçmedi henüz, ama ben seni özlüyorum... Seni seviyorum!.. Bir iyonya sabahında bekle, sana geliyorum... Bekle!.. Sana zincirlenmiş o dilsiz gecenin bitiminde seni kucaklıyorum!.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyet kitap kulübü KİTAP 98 Uluslararası Sanatsal, Kültürel, Bilimsel, Eğitsel, Akademik ve Güncel Kitaplar Fuarı'nda IMZAGUNU 26 Nisan Pazar ŞUKRAN KÜRDAKUL Saat: 15.00-17.00 HİKMET ÇETİNKAYA Saat: 17.00-19.00 Adres: İstanbul Hılton Exhıbıtıon Center
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle