Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 NİSAN 1998 PAZAR
HABERLER
Esrar
Operasyonu
• Haber Mcrkezi -
Kocaeli'nin Gölcük
ilçesinde, uyuşturucu satıcısı
olduğu belirtilen 4'ü kardeş 5
kişi, toplam 15 kilogram toz
esrarla yakalandı. İl
Jandarma Alay
Komutanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre. ilçedeki
genel kontrollerde. bir balık
lokantasında oturan Yılmaz
Görgülü'nün (35) çantasında
2.9 kilogram toz esrar
bulundu. Gözaltına alınan bu
kişinin uyuşturucuyu.
kafeterya işleten Ömer
Kaya'dan aldığını söylemesı
üzerine. işyerine baskm
düzenlendi. Ömer Kaya ile
yanmda çalışan kardeşleri
T.K. (18)veCezairKaya
gözaltına alındı.
Çavuşoğfu'na
dava
• ANKARA (AA) - Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı. bir
yazısında Yargıtay
Cumhuriyet Başsa\cisı Vural
Savaş'ın kişilik haklarına
hakaret ettiğı gerekçesiyle.
Güneş gazetesi eski köşe
yazan Ömer Çavuşoglu
hakkında 4 av dan 16 aya
kadar hapis cezası istemiyle
dava açtı. Cumhuriyet Savcısı
Levent Tacer tarafından
hazırlanan ıddianamede.
Vural Savaş'ın kişilik
haklanna hakaret edildiği
belirtilerek. samk
Çavuşoğlu'nun. TCK'nin
'sövme" fiilini düzenleyen
482 1-4 ve "resmi sıfatlılara
işlenen cürümler-cezayı
artıran hal" hükmünü içeren
273. maddeleri uyannca4
aydan 16 aya kadar hapis
cezasına mahkûm edilmesi
talep ediliyor.
ürla'da haraç
iddiası
• İZMİR(AA)-lzmir"in
Urla Cumhunyet
Ba$savcıhğı'na başvuran
Bedri Hüseyin Güle isimli
besici. çiftliğini basan ve
kendisinden para isteyen 9
kişiyi savcılığa ihbar etti.
Savcılığın verdigi talimatla
güvenlik güçleri. Izmir Özel
Harekât Şube
Müdürlüğü'nde görevli polis
memuru Sedat Öztürk ile
Ercan Eroğlu, Turan Yüksel,
Irfan An. Mehmet Bektaş,
Abdullah Tekın. Berna
Arpacı, Benal Lnüz \e
Aynur Avkıran'ı gözaltına
aldı. Sorgulamaları
tamamlanarak Urla
Adliyesi'ne sevk edilen
sanıklardan polis memuru
Sedat Öztürk ile Ercan
Eroğlu, Mehmet Bektaş,
Irfan An ve Turan Yüksel
tutuklandı.
Trafik kazasına
ppotesto
• İZMİR(AA)-22\isanda
Mustafa Kemal Sahil
Bulvan'nda yolun karşısına
geçerken otomobil altında
kalarak ölen Fulya
Erkıvanç'ınailesi ve
arkadaşlan kaza yerinde
protesto eylemi yaptılar.
Kazanın meydana geldiği
yere çiçek bırakan
eylemciler. 'Fulvalar
Ölmesin' vazılı pankartlar
açtı. Trafiğin bir süre
aksamasına neden olan
protestocular, polisin uyansı
üzerine dağıldılar.
Atatüpk'e hakaret
• SAFRANBOLl(AA)-
Karabük'ün Safranbolu
ilçesinde. Atatürk'e hakaret
ettiği gerekçesiyle bir kişi
gözaltına alındı. Hikmet
N'amal Çarşısı Kadıköy
Restoran'da aşçı olarak
çalışan Şinasi Altıok (53).
geçen günlerde açılışı
yapılan Atatürk Büstü'nün
önünde 'Putu açtınız". "40
milyan puta yatırdınız' ve
"Siz dangalaksınız" şeklinde
hakaret niteliginde sözler
sarfetti. Restoranda bulunan
müşterilerden Rıza Kum'un
(44) şikâyeti üzerine. lokanta
aşçısı Şinasi Altıok gözaltına
alındı.
Semtikalıya baskı
• Haber Merkezi -
Balıkesir'in Burhaniye ilçe
belediyesinde sözleşmeli 38
işçinin. sendikaya üye
olduklan gerekçesiyle işten
çıkanldıklan belirtildi.
DlSKe bağh Genel-lş
Sendikası Balıkesir
Temsilcisi Kamil Akar. "Bu
karann değiştirilmesi için
mücadele vereceğiz" dedi.
Öte yandan Nazilli
Belediyesi ile Belediye-lş
Sendikası arasında imzalanan
toplusözleşme ile bir işçinin
aylığı, ikramiyeler dahıl 120
milyon liraya yükseldi.
GenelBaşkan Siyami Erdem, haklar için diğer işçi konfederasyonları gibi
hükümet veya muhalefetle uzlaşmayı düşünmediîderini söyledi
'KESK'in yöntemi farkk'AYŞE YILDIRIM
Siyasal Islamm geriletilmesi için; iş-
sizliğin önlenmesi. iş güvenliğinin sağ-
lanması ve halkın siyasal sürece katılma-
sı gerektiğini vurgulayan KESK Genel
Başkanı Siyami Erdem. bu noktada sen-
dikalara büyük görev düştüğünü söyle-
di. Ancak sendikacılann çalışanlarla ken-
di aralarındaki güven sorununu gider-
mesi gerektiğini belirten Erdem. "Böy-
lece daha miicadeleci, daha kararlı, da-
ha hak alma süreçlerine katılan bir ör-
gütlenme ortaya çıkacak. Ve politika>ı da
bu noktada yönlendirici bir ortam yara-
nlmışolacak'"dedi. Dığerkonfederasyon-
lara "tüm çalışanların bugünkü acil so-
runlannı ortaya koyup bu acil sorunla-
nn çözümü noktasında bir eylem birligi"
öneren Erdem. sorulanmızı yanıtladı.
- Halkın siyasete katılımı ve miidaha-
lesi nasıl sağlanacak?
"Demokrasinin kökleşmesi, kurum-
sallaşması ve tüm toplum kesimleri ta-
rafından içselleşmesi için halkın siyasal
sürece katılımı, söz ve karar sahibi olma-
sı gerekir. Halkın siyaseti yönlendirme-
si kendi tercihleri doğrultusunda siya-
setin programlandırılmasında sivil top-
lum örgütleri ve bu-
nun önemlı unsuru
olan sendikalar çok
büyük bir rol oynu-
yor. sorumlulukları
var. Katılımcı. açık
birdemokrasi sadece
bir oy verrne olayı de-
ğildir. 4yıldayada5
yılda bir siyasal ter-
cih hakkını kullan-
mak olayı değildir.
Tüm bu süreçlerde,
güncel yaşamda ve
halkı ilgilendiren her
sorunun çözümünde
halkın müdahale ede-
bilme. sesini duyura-
bilme ortamının ya-
ratılması gerekiyor.
Halkın sesi de halkın
örgütlenmiş olduğu.
çalışanlann örgütlen-
miş olduğu muhale-
fet partileri aracılı-
ğıyla. demokratik kit-
le örgütleri aracılı-
ğıyla. sendikalar ara-
cılığıyla, sivil toplum
kuruluşları. meslek
kuruluşları ve deği-
şik alan örgütlenme-
leriyle beraber ifade-
lendirilmesi gereken
birolgudur. O neden-
le bir ülkede demok-
rasinin bovutlarını.
: KESK, Türkiye'de ortak, genel demokratik bir çalışanlar
yasasını savunuyor. Bu yasanın standartlan, normlan tüm çalışanlar
için geçerli olabilecek demokratik bir yasa. Ve bu demokratik yasa
üzerinden tüm çalışanlann örgütsel birliğini, tek çatı altında tüm
çalışanlann bir araya gelmesini ilke olarak savunuyoruz.
"Türkiye'de sendikal hareket oldukça
yetersiz. Hem üye sayısındaki yetersiz-
İikleri var hem de sendikal politikalan hal-
kın çıkarlanna ve emekçilerin çıkarları-
na denk düşen bir özellik ifade etmeme-
si noktasında yetersizlikleri var. Bugün
KESK'in dışında üç konfederasyonun
üye sayısi bir milyonu geçmemektedir.
O bir milyon üyenin içerisinde de sendi-
kal faaliyetlere katılım oldukça zayıftır.
Yönetimlerle üyeler arasında ciddi güven
bunalımı yaşanmaktadır. Birbütünleşme
olayı yoktur. Diğeryandan. örgütlenecek
çok sayıda işyeri vardır. Işyerlerindeki ör-
gütlenmeninzorluklan var. Sendikacıla-
nn bu zorlukları göğüsleyecek bir karar-
lılık içerisinde olması gerekiyor. O ka-
rarlılığı gösterebilmesi için de emekçi-
lerin çıkarlannı gerçekten içselleştirmiş.
onu kendi fiili haline getirmiş fikri do-
nanımlara sahip olması gerekiyor."
- Yani önce kendilerini m\ düzeitmele-
boyuttaki ağırlıklan üye sayısı ve o üye
sayısının faaliyete katılma sayısıyla çok
yakından ilgilidir."
- Sendikaların Türkiye'nin ortak çı-
karları doğrultusunda bir araya gelme-
sine ne diyorsunuz?
" Bu bir zorunluluk. sendikalann bir ara-
ya gelmesi Türkiye açısından kaçınıl-
maz bir zorunluluktur. Hem örgütlen-
menin önünüaçması bakımındangerek-
lilik hem de büyük potansiyellerin cay-
dırıcı gücünü ortaya koyması. hak gasp-
larını öniemesi. yeni kazanımlar elde
edilmesi için gerekliliktir. KESK. Tür-
kiye'de ortak. genel demokratik bir çalı-
şanlar yasasını savunuyor. Bu yasanın
standartlan. normlan tüm çalışanlar için
geçerli olabilecek demokratik bir yasa.
Ve bu demokratik yasa üzerinden tüm ça-
lışanlann örgütsel birliğini. tek çatı altın-
da tüm çalışanlann bir araya gelmesini
ilke olarak savunuvoruz. Bugüne kadar
ORTAK E Y L E M ÇAGRISI - Bürün sendikalara ortak eylem çağnsı yapan Erdem, "Sendikacılaröncelikle kendile-
rini düzeltmelidir. Böylece çalışanlarla aralarındaki güven sonınu \e güven bunalımı ortadan kalkar" dedi.
genişliği ve derinliği ka\ramada bu ku-
rumlann gücü bîr ölçüt oluyor. Bir top-
lum ne kadar örgütlüyse, hakkını araya-
bilecek. sesini duyurabilecek bir sürece
girmişse demokratik kazanımlann bü-
yüklügü de o boyutta bir oran teşkil edi-
yor."
- Siyasi partilerin üye ve semparizan-
lan da bu anlamda sorumluluk taşımıyor
mu?
"Tabii. Bu. sendikal alanda da böyle,
siyasi partilerde de aynı durum geçerli-
dir. Siyasi partilerin de üyeleri. taraftar-
lan kendi partilerini denetleyebilmeli-
dir. Karar süreçlerine katılabilmelidir.
Slogansal bir destekten çok o partiyi halk
çıkarlanna doğru etkileyebilecek baskı
gücünü kullanması gerekiyor. Sendika-
lar önemli bir sosyal kurumdur. siyaset
üzerinde caydıncılığı olan kurumlardır.
O nedenle siyasetin toplumsallaşması
açısından emekçilerin çıkarlannı göze-
ten siyasal programların uygulanması
baknnından sendikalann çok güçlü olma-
sı gerekiyor."
- Türkiye'deki sendikal hareket bu an-
lamda veterli mi?
ri gerekiyor?
"Elbettekı. Sendikacılar bu sürece gi-
rebildiği noktada çalışanlarla kendi ara-
lanndaki güven sorununu ve güven bu-
nalımını giderebilecekler. Güven buna-
lımı olmayan yerde de örgütlenmelere
sahip çıkmak duygusu tabanda gelişecek.
daha mücadeleci, daha kararlı, daha hak
alma süreçlerine katılan bir örgütlenme
ortaya çıkacak. Şu anda örgütlenmede
zorluk çekilen yerlerin örgütlenmesi, ör-
gütlenme fikrini topluma getirecek ve
kitlelerde örgütlenmeye karşı yönelim. hak
alma süreçlerine giriş ve katılım. politi-
kayı da bu noktada yönlendirici bir or-
tam yaratılmış olacak."
- Diğer sivil toplum örgütleri için de
aynı şev geçerli mi? Onlarda da aynı şe-
yi görüyor musunuz?
"Tabii kitle örgütleri de hitap ettiği ke-
simleri çok büyük oranda örgütlemiş de-
gil. Bunu pratik örneklerde de görebili-
yoruz. Bir mıting yapılıyor, belki 40-50
tane imza toplanıyor. tüzelkişilikleri adı-
na. ama katılım noktalanna baktığımız-
da çok şekilsel olduklarını görüyoruz.
Bir kurumun ağırlığı, özellikle sendikal
da sürekli kendi dışımızdaki konfede-
rasyonlarla bir araya gelmeye özen gös-
terdik. Hep ortak eylemlerin >apılması
gerektiğini söylüyoruz. Hiçbirdayatma-
mızın. önkoşulumuzun olmadığını söy-
lüyoruz."
- Türk-İş ve DİSK'in de yer aldıgı beş-
li sivil inisiyatife eleştirileriniz hangi nok-
tada yoğunlaşıyor?
"Buradaki temel ayrılığımız: işçi kon-
federasyonlan bütün program yaklaşı-
mını. eylem stratejilerini hükümet ve
muhalefet ilişkilerine göre değerlendiri-
yorlar. Tutum ve davranışları o çerçeve
içersinde kalıyor. Hükümete karşı genel-
likle muhalefeti destekliyorlar. Destek-
ledikleri muhalefet iktidarolup. çalışan-
lann taleplerini yerine getirmediği za-
man da bir önceki şikâyet ettikleri ama
daha sonra muhalefet olan partilerin ya-
nında yeralıyorlar. Sürekli iktidara kar-
şı bir muhalefet desteği şeklinde gelişi-
yor bu. Ama çalışanlann sorunlan bir
türlü çözülmüyor. Bu bir kısırdöngü ve
sığ bir yaklaşımdır. Ve çalışanlann sorun-
lannı çözmeyen politikalara yedeklenme-
yi beraberinde getiriyor. Bu noktada
KESK. işçi konfederasyonlanndan ayn-
lıyor. KESK açısından iktidar ya da mu-
halefet partileri ve bunlarla aynılaşma. öz-
deş olma gibi bir yaklaşım yoktur. Bizim
açımızdan önemli olan kendi sorunlan-
mızı ortaya koymak ve bu sorunlan hü-
kümetlere, çözüm odaklanna kabul ettir-
mektir."
- Sizin talepleriniz neler?
"KESK. siyasal İslamın geriletilmesi
için işsizligin önlenmesini talep ediyor,
iş güvencesini talep ediyor. halkın siya-
sal sürece katılmasını öngörüyor, okul-
larda bilimsel demokratik eğitımin ko-
şullannın yaratılması gerekiyor. üniver-
sitelerin her boyutta özerk olması gere-
kiyor. aydınlanmacı bir kültürel toplum
yaratılması gerekiyor. Bu ve benzeri ko-
şullar Türkiye'yi demokratikleşme süre-
cine getirecek koşullardır. Bir yandan
sosyal devlet olgusunu reddediyorsunuz.
milyonlarca işsiz yaratıyorsunuz. hukuk
devletini işlemez hale getiriyorsunuz.
yargısız infazlarolması, aydınlann ceza-
evine atılması. kitap okuma. kültürel ya-
saklar. beraberinde de siyasal Islamdan
rahatsız oluyorsunuz. Bu bir çelişkidir.
Ve o çelişkiye karşı biz ekonomik, sos-
yal ve siyasal boyutlarıyla tutarlı bir de-
mokratik programın
Türkiye "de egemen
olmasıyla siyasal Is-
lamın gerileyeceğini
savunuyoruz. Siya-
sal Islamı esas ola-
rak geriletecek olan.
halkın kendi inisiya-
tifleridır. Halkın. si-
yasal İslamın etki ala-
nı dışında bırakılabi-
leceği koşulların ya-
ratılmasıdır."
- KESK'i doğru-
dan ilgilendirenyasa
tasansı Mecüstı bek-
liyor. Buradan bakın-
ca siyasal partilerin
sendika ve sivil top-
lum örgütleriyle iliş-
kilerini nasıl değer-
lendiriyorsunuz?
"Son sahte sendi-
ka yasasına karşı
KESK'in yürütmüş
olduğu mücadele ge-
niş toplum kesimle-
rini etkilemiştir. Ta-
leplerimiz milyonlar-
ca insan tarafından
net algılanmıştır ve
KESK'i haklı gör-
müşlerdir. Bukamu-
oyunun oluşması par-
lamentoyu etkjledi ve
şu anda askıya alın-
dı. Bu somut örnek.
sendikalann ve demokratik kitle örgüt-
lerinin. sivil kurum ve kuruluşlann siya-
seti yönlendirme noktasındaki etki boyu-
tunu göstermesi bakımından da anlam-
lıdır. Parlamentoyu etkileyebiliyor, yasa-
yı geri çektirebiliyor, çalışanlann ve de
halkın aleyhine olabilecek bir yasanın
çıkanlmamasındaki caydırıcı gücünü or-
taya koyabiliyor. Yani politikayı yönlen-
dirdi KESK son aylarda.
Bu süreçte biz daha kitlesel katılımla-
nn, desteklerin olmasını istiyoruz ama sü-
rece baktıgımızda böylesi desteklerin de
çok değerli olduğunu. anlamlı olduğunu
görüyoruz. Ve biz diğer konfederasyon-
lara, tüm çalışanlann bugünkü acil sorun-
lannı ortaya koyup bu acil sorunlann çö-
zümü noktasında bir eylem birliğini öne-
riyoruz. Konfederasyonlann ekonomik,
sosyal konseyden çekilmesini istiyoruz.
bir emek konseyini oluşturmalarını ve
bu emek konseyinde oluşan ortak talep-
lerin tek ağızdan tek ses olarak hüküme-
te ya da işverenlere iletilmesini istiyoruz.
Bu yapı ortak eylem koyabilmenin zemi-
nini ve geleceğe yönelik de örgütsel bir-
liğin ilk temelini oluşturacak."
SIFIZNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Görüldüğü kadanyla erken
seçim en çok Baykal'ın der-
di. 1995 Aralıkayında yapılan
seçimin ertesi gününden be-
ri erken seçimi savunuyor.
CHR 1995 Aralık seçimlerin-
de yüzde 10'luk barajı, gece
yansına doğru gelen oylarfa kıl
payı aşmıştı.
O seçimleri de Deniz Bay-
kal, Tansu Çiller'i köşeye sı-
kıştırarak sağlamıştı. O za-
man da Deniz Baykal'ın neden
seçim istediğini bir türlü an-
layamamıştık. Ortağı Tansu
Çiller seçim istemiyordu ve
CHP'ye mecburdu. Diğer bü-
tün partilerTansu Çiller'i mah-
vetmek için bekliyoriardı. Bay-
kal'ın elinde büyük kozlar var-
dı. Bu kozları yine, nedenini o
zaman da, bugün de hâlâ çö-
zemediğimiz şekilde erken
seçim için kullanmıştı. Kimse
de ondan bunun hesabını sor-
madı.
O dönemde de Türkiye'nin
demokratikleşmesiyie ilgili kri-
tik çıkışlar gerekiyordu. Bir
çok demokratikleşme yasası,
birçok demokratik proje, Mec-
lis'in kritik dengeleri içindeya-
şam şansı bulabilirdi. Çünkü
Tansu Çiller'in CHP ile ittifak-
Erken Seçim Kimin Derdi?
tan başka çıkış yolu yoktu.
Ortağından gelecek önerileri,
kolaylıkla kabul edebilirdi. Ni-
tekim Terörle Mücadele Yasa-
sı'ndaki küçük değişiklik, o
dönemde bir kaç gün içinde
Meclis'ten kolayca geçirilmiş-
ti.
Deniz Baykal, bu olanağı
kullanmak yerine erken seçi-
mi tercih etti ve Türkiye'yi er-
ken seçime götürdü. Sonuç ne
oldu? CHP barajı kılpayı aşar-
ken Refah birinci, DYP ikinci
parti halinegeldi. Refah'ın bi-
rinci parti olması, Türkiye'nin
son dönemde yaşadığı en bü-
yük krizlerden birini günde-
me getirdi. Bu çarpık tabloya
rağmen, CHP az sayıda mil-
letvekiline rağmen, yeniden
kilit parti haline dönüştü. Bay-
kal bu ya, yine erken seçim ta-
lebiyle sahneye çıktı.
Türkiye, REFAHYOL döne-
minde askeri darbenin eşiğin-
den döndü. Ardından Baykal
zamanın kendisine geldiği dü-
şüncesiyle rolünü oynamaya
başladı ve hemen seçim iste-
diğini söyledi. Onun seçim is-
teği şu anda üçüncü senesi-
ni doldurdu. Çabaladı, çaba-
ladı, sonunda Mart 1999'da
Mesut Yılmaz dan erken se-
çim sözünü aldı ve çok mut-
lu oldu. Mesut Yılmaz'ı zorla
ikna etmesinden sonra TV ek-
ranlapndaki görünüşü, zafer
kazanmış kumandan gibiydi.
Kamuoyu yoklamalarında
CHP'nin oylannın arttığına iliş-
kin bir veri göze çarpmıyor.
Fazilet Partisi hâlâ birinci par-
ti görünüyor. Yani şu anda
Baykal'ın istediği gibi seçim ol-
sa tablo pek değişmeyecek.
Fazilet ve DYP ise en azın-
dan eski oylarını kazanarak
güven tazeleyecekler. Seçi-
min olup olmaması, bu hükü-
metin geleceği CHP'nin elin-
de. CHP hâlâ kilit parti, herşey
tıpkı 1995 Aralık seçimleri ön-
cesi gibi.
ANASOL-D, Tansu Çiller'in
1995 Aralık öncesinde oldu-
ğu gibi CHP'ye mecbur. Bu
koşullarda Baykal ne yapı-
yor? Böyle kritik bir durumu
değerlendirip partisini güç-
lendirecek ödünler mi alıyor?
Baykal'ın tek yaptığı; seçim
ipini sürekli gererek üzerinde
dolaşmak.
•••
Deniz Baykal, Susurluk'un
hesabını bu hükümetten ne-
den sormuyor? Susurluk'un
çözümü konusunda yapıla-
cak yasal değişiklikler için ne-
den projeler üretmiyor? Ör-
negın Veli Küçük ve Yeşil
dosyası ne oldu?
Öte yandan, Türkiye, tam
anlamıyla bir polis devleti ha-
line dönüştü. Hemen her gün
Türkiye'nin bir mahkemesin-
de işkence ile adam öldür-
mekten polisler yargılanıyor.
Her türlü engeli aşarak mah-
keme önüne gelen bu dava-
larda ise, tam anlamıyla bir
terör yaşanıyor.
Gazeteciler tehdit altında,
hâkimler, savcılar, avukatlar,
mağdur aileleri tehdit altında.
Yurttaş, işkenceyle öldürül-
müş yakınının davasını izle-
meyecesaret edemiyor. Eden-
lerin de başına gelmedik kal-
mıyor. Örneklerçok, bunların
önemli bir kısmı da karar aşa-
masında.
Bu davalann bazılannı Sab-
ri Ergül, Mehmet Sevigen,
Ercan Karakaş, Algan Ha-
caloğlu gibi CHP'li pariamen-
terler de izliyor. Bu konuda
Deniz Baykal'ın ANASOL-D
hükümetinden sormak iste-
diği bir hesap yok mu? Alına-
cak önlemler konusunda pro-
jeleri yok mu? Erken seçim
olunca bu tablolar ortadan mı
kalkacak?
Gelir dengesizliği dünya re-
koruna doğru giden, ekono-
mik çarpıklık içindeki Türki-
ye'de, şu koşullarda CHP'nin
yapabileceği bazı şeyler ola-
bilir diye düşünmek saflık mı?
•••
CHP'nin önde gelen isim-
lerinden Aydın Güven Gür-
kan, Seyfi Oktay, Ercan Ka-
rakaş ve Fikri Sağlar'ın dün-
kü basın toplantısı, Baykal'ın
izlediği çizginin partinin bü-
tününü yansrtmadığını ve cid-
di bir rahatsızlığa neden oldu-
ğunu da gözler önüne seri-
yor.
CHR Türkiye'nin geleceği
açısından ciddi ve önemli bir
parti. Baykal, bu partiyi nere-
ye götürmek istiyor?
Basbakan Mesut Yılmaz
'Yasalar
çıkmadan
seçim olmaz'
SALZBLRG (AA) -
Basbakan Mesut Yılmaz.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal ile sağladıklan mu-
tabakatın. netice itıbarıyla
bir iyi niyet beyanı olduğu-
nu belirterek *Vledtsyazta-
tilinegirmeden önce. Mec-
lis gündeminin, hüküme-
tin önceliklerine göre belir-
lenmesi ve gündemde ver
alan \asalann çıkanlması
gerekir. Bu gereekleşmeden
mutabakahn diğer unsur-
lan zaten görüşmeye tabi
değU" dedi. Yılmaz. parti
liderlerinin. kurulacak bir
seçim hükümetine girme-
mesi konusunda da Ba)kal
ile mutabakata vardıkları-
nı bildirdi.
Yılmaz. EDU Liderler
Zirvesi kapanış oturumuna
katılmadan önce. kaldığı
otelde. gazetecilerin iç po-
litikaya ilişkin sorulannı
yanıtladı.
Yılmaz. CHP1İ 4 mil-
letvekilinin yayımladığı
deklarasyonu nasıl değer-
lendirdiğinin sorulması
üzerine. Baykal ile vardık-
ları mutabakatın. "netice
itibarh le bir i>i ni\et be>a-
nıolduğunu" söyledi. Mu-
tabakatın. hükümet ortak-
lannın ve partilerinin ona-
yına bağlı olduğunu ifade
eden Yılmaz. şöylekonuş-
tu:
u
\ardığımız mutabaka-
hn en önemli unsuru. seçi-
min 1999bahannda>apıl-
ması ki burada hedef ola-
rak 28 Mart mahalli seçim-
lerinin>apılacağıtarihalın-
mıştır. O tarihte ve o tari-
hin civannda 2 seçimin bir-
leştirilerek yapılmasına iliş-
kindir. Buna ilaveten, Sa-
>ın Baykal. erken genel se-
çime gidilirken. seçim eko-
nomisinin uygulanmaması
ve seçimlerin herhangi bir
partinin avantaj ında \apıl-
mamasının sağlanması için.
seçim hükümeti kurulma-
sını önermiştir. Bunu pren-
sip olarak kabul ettim. Şu
anda mutabakatımızın iki
önemli unsuru vardır. Biri-
si,seçimlerin 1999 bahann-
da yapılmasıdır. İkincisi,
Meclis yaz tatiline girme-
den önce Meclis gündemi-
nin. hükümetinöncelikleri-
ne göre belirtenmesi vegün-
demde yer alan yasalann
çıkanlmasıdır."
Yılmaz. CHP'li 4 mil-
letvekilinin. "Ba>kal'ın Yü-
ce Divan tehdidi ile hükü-
meti anlaşmaya zorladığı"
şolundakigörüşlerininha-
tırlatılması üzerine de şun-
lan söyledi: "Arada bire
bir bağlantı söz konusu de-
ğU." Yılmaz. CHP'nin, ku-
rulacak "seçim hiiküme-
ti"ne girip girmeyeceği yö-
nündeki soruyu yanıtlar-
ken şunlan söyledi:
"Evet. öyle konuştuk.
Ama hükümetin, bir ba-
ğımsızın başkanlığında ol-
masınıvezatenanayasa ge-
reği olan 3 bakanlığa ilave-
ten. bazı başka bakanlık-
lara da bağımsızlann veya
Meclis dışından kişilerin
gelmesinde. prensipte an-
laştık. Ama bu konudaki
deta>larekimayindanson-
ra konuşulacak. SaCın Ece-
\ it'in de,Cindoruk'un da di-
ğer bazı siyasilerin de bu
konuda itirazlan var."
EDU zinesi bitti
Öte yandan Salzburg'da
yapılan Avrupa Demokrat-
lar Bırliği (EDU) 18. Par-
tiler Zirvesi dün sona erdi.
Zir\ enin sonunda Yılmaz.
EDL Başkanlığı'na seçi-
len Finlandiya Basbakan
>ardımcısı Sauli Niinistö
\e AvusturyaDışişleri Ba-
kanı Wolfang Schüssel ile
basın toplantısı düzenledi.
Yılmaz. toplantıda Avrupa
Birliği'nin aday ülkeler için
ortaya konulan objektif ko-
şullan kabul ettiğini ve bun-
lan v erine getireceğini söy-
ledi. Kıbns Rum kesimi-
nin AB adaylığına karşı çı-
kan ANAR zirvenin sonuç
bildirgesinde yer alan
"AB'nin genişlemesi" ko-
nusundaki birparagrafa çe-
kince koydu.
Semdin Sakık'a tepki
'İddialar doğru değil'
ANICARVİSTANBL L
(Cumhuriyet) - PKKnin
iki numaralı adamı Şemdin
Sakık'ın. yurtiçi ve yurtdı-
şında örgüte destek v erdi-
ğini iddiaettiği kişilersuç-
lamalan reddettı.
Gazeteci Cengiz Çan-
dar. iddialan maksatlı ola-
rak nıteleyerek "Üç cüm-
leden başka hiçbir şev söy-
lemem. Ortaya atılan iddi-
alar aşağılıktır. Buna ina-
nıp da bu haberi \a\an al-
çaktır. Bu haberi doğruy-
muş gibi kabul eden insan-
lar da ahmaktır" dedi
FPBitlısmilletvekiliAb-
dülhaluk Mutlu. Sakık'ın
ıfadesıv le ilgili olarak "Ke-
sinlikteövle bir şev vok. Bu
ifadenin doğru olup olma-
dığını da nilnıivoru/" dedi.
FPV'anmill'etvekiliFet-
hullah Erbaş ise iddialar-
la ilgili olarak şunları söy-
ledi: "Sakık'ın ifadelerinin
gizli rutulması gerekir. So-
rusturma henüzdevam edi-
yor. Bu ifadelerin nasıl sız-
dınldığı. hangi koşullarda
ifade alındığı beUideğil. Ben.
Sakık'ın benimle ilgili bu
tür iddialarda bulunduğu-
nu sanmıyorum. Ben ora-
ya tamamen insani bir
amaçla gittim. Gittiğimiz-
de kampta birkaç kişi dışın-
da \etkili kimse de voktu.
Kime mesaj götüreceğim.
Sadece, adının sonradan
Rıza olduğunu öğrendiğini
biriyle konuştum. Bir me-
saj iletmem söz konusu de-
ğil. Şimdiye kadar ne Şem-
dinSakık'ınede Abdullah
Öcalan'ı gördüm. Kimse
debenden herhangibir me-
saj göndermetniistemedi."
tnsan Hakları Dernegi
(İHD) Genel Başkanı Akın
Birdal da düzenlediği ba-
Mntoplantısında. Sakık'ın
kendisini ve derneği suç-
layan ifadeler verdiğine
inanmadığını belirterek,
iddialan 'devletin komp-
losu' olarak değerlendirdi.
Eski MlTmensubu Vfa-
hir Kaynak. hakkında çı-
kan iddilan yalanladı. Kay-
nak. "Hakkımdaçıkan bu
kJdialara dostlanm da diiş-
manlanm da inanmaz. Be-
nim bugüne kadar paray-
la hiçbir ilişkim olmadıgı-
nı hasımlanm bile bilir"
dedi.
Ç A Ğ D A Ş Y A Y I N L A R I
KcmuyounvE
TAKUOTPtAMPİARI
ÇAĞININ TANIĞI Ü( YAZAR
2. BASI
3C0CO3Tİ
KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPLARI
4. BASI
55C 000 TL
SANCILIYILLAR KUJATILM1J
SOKAKLAR
4. BASI
3H0COTL
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
500 0COTL
ZAMBAK SANA DA BULAJTIKAN
2 BAŞI
DİN BARONUNUH KAZLARI
2. BASI
50O0O0TL
Â$IK KADINLAR SOKAĞI
2. BASI
SERİATPAIARI
ÖOOOOC'T.
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DE&İL
1000.000 TL
Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Caddesi No:39/41
(34334) Cağalo^lu-lstanbul TeJ: (0212) 514 01 96