Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 26 NİSAN 1998 PAZAR
PAZAR KONUKIARI
Doğayı ve tarihi talan edenlere karşı durmaya çalışan bir avuç insanm karşısında rant çevreleri ve siyasetçiler dunıyor
Koruma Kurullan'nı kım koruyacak?Sizce koruma kurullarıyla neden oy-
nanıyor?
TAPAN - Koruma kurullannın aldığı karar-
lardan toplumun belli bir kesiminin pek de
memnun olmadığı anlaşılıyor. lkincisi, belki de
bununla ilişkili olarak politik bazı kaygılar söz
konusudur?Gelışmışülkelerdekibenzerkurul-
larda ıse böyle bir şey söz konusu değil. Aslın-
dabu kurullann bilimsel bırniteliği vardır. Biz-
de ise anlaşıldığı kadanyla bu kurullann bilim-
sel niteliği ikinci derecede bir değer olarak ele
alınıyor. Bu kurullann bilimsel niteliği bakan-
lıkça da kabul edilmiş olsa bu türlü oynamalar
olmaz. Bugüne dek ülkemizde korumayla ilgi-
li olarak politikalarhiçbirzaman geliştirileme-
miştir. Politikalann geliştirilememesinın de ne-
deni korumayla ilgilı yeterince ağirlık verilme-
miş olmasıdır. Ozetlemek gerekirse, bu işın te-
melinde bazı çıkarcılann ağırlıklı olarak etkili
olduklannı söyleyebılirim.
AHUNBAY - Kurullann Gayrimenkul Eski
Eserler \e Anıtlar Yiiksek Kurulu olduğu za-
man. insanlar emeklı oluncaya kadar bu kurul
üyelığinde kalıyorlardı. Şimdi ise YÖK ve ba-
kanlık kontenjanından giren iki tip üye var. Ba-
kanlar değiştikçe. ya da bakanlar kurul üyele-
rini beğenmedikçe serbestçe kendi tasarrufla-
nnı kullanıyorlar. Oysa. seçim yaparken, uygu-
lanması gereken krıterler. insanlann belli bir
süre görev yaparak o kuruldaki olaylan ızleme-
leri. bunlara hâkim olmalan çok önemlı. Baka-
nın canı istediği zaman sizi görevden alma yet-
kisi oldugu sürece kurullann kadrolaşması.
doğru düriist çalışması da mümkün olmayacak-
tır. Bakanlık politik bir yer oldugu ıçin belli ya-
pı hakkını alamayan, bellı sıkmtılan olan msan-
lar bakanlığa telefon edip. ya da faks çekip bu
sıkıntılarını dile getırmektedirler. Bundan son-
ra kurula. ya da kurul iiyelerine telefönlargeiı-
yor. İstenilen yerine getirilmediği zaman da ku-
rul üyelen görevden alınıyor. Koruma kurulla-
n bilimsel ve özerk kurullar olarak çalışmadık-
ça bu oyunlar sürecektir. Dolayısıyla bu meka-
nizmavı değiştirmek gerekiyor.
EKINCİ-Hocalarnedenlerinianlattılar. Ben
burada kıyaslamayla bir \ urgulama yapmak ıs-
tiyorum. Aslında sadece koruma kurullan de-
gil. imar kurullan da degişır. Beledıyede imar
komısyonu korumadan yana davranırsa bu se-
fer o imar komısyonunu değiştiriyorlar. Böyle
örnekler de var. Koruma kurulu, adı üzerinde
kültür ve tabıat varlıklannı koruma amacını ta-
şıyan bir kuruldur. Bu kurullar ancak koruma-
yı bilen ve bunu yaşama geçirebilecek, koruma-
ya ınanan kışilerle çalışabilirler. Ama insanlar
bu kurullarda görevlendirildikten sonra karar-
lılıklan. ınançlılıklan meydana çıkar. Anladı-
gım kadanyla bakanlık önce görevlendiriyor,
sonra da bu insanlann gerçekten korumacı ol-
duklannı görünce de görevden alıyor. Ben bu-
güne kadar. korumamadan yana. yağmadan ya-
na davrandığı ıçın bir üyenin görevden alındı-
gını son altı-yedi yıldır pek hatırlamıyorum.
^ ^ • • i Koruma kurullannın içler acısı hali-
ni anlattınız. Peki, koruma kurullannı kim ko-
ruyacak?
TAP4N - Demokrasıye yürekten inandıgım
için bence koruma kurullannı halkın kendisi-
nın koruması lazım. Halkın kendisinin koru-
ması demek. halkın ya da yurttaşın da koruma
konusunda belli bir olgunluğa. belli bir bilince
varması demektir. Koruma kurullannın gecmi-
şine bakarsak 40 yıllık bir mazisi var. Niçin ko-
ruyoruz. neden koruyoruz. nasıl koruyoruz ko-
nusu zaman zaman bilim çevrelerinde de tartı-
şılıyor. Ben. korumacı lan kim koruyacak, so-
rusuna şu yanıtı \ermek ıstiyorum: Şu andakı
durunıa göre koruma kurullannı bence yerel
yönetimlerin koruması lazım. Ama bakıyoruz
ki bugiin yerel yönetimierin bırçogu korumaya
karşı lar.
• • • • Rantların cokyüksek oluşundan mı?
TAPAN -Tabiı. Toprak rantının bu kadar yiik-
sek. korumayla ılgili olan bilincin de bu kadar
düşük oldugu bır ülkede korumay ı ancak ve an-
cak ıdealistlerin yapabileceklerine inanıyorum.
Ben on dört yıldır koruma kurullannda görev
alıyorum.
§ • • § • Ya da koruyamama kurullannda mı?
TAPAN - Evet. Ama bu koruma kurullan ol-
mamışolsaydı İstanbul'agökdelenlerçokrahat
dikilebılirdi. Bunlann zaman zaman akademik
çevrelerde dahi tartışıl-
dığıııı çok vakından iz-
ledım. Bir kere. koru-
ma kurullarının özerk
olması lazım. Koruma
kurullanna bellı bir
oranda özerklık getiri-
lir ve her türlü baskı ön-
lenebilirse bu çok
önemli bir gelişme
olur.
Bıliyorsunuz. koru-
ma kurullannın karar-
lan ancak idare mahke-
melennce iptal edilebi-
*3 LJly LJİg Kültür Bakanlığf na bağh koruma kurullannda yaşanan gerilimler bir türlü bitmiyor. Tarihi \e doğal
çevrenin korunması çahşmalan yüzünden çıkarları tehlikeye giren kesimler. siyasiler üzerinde sürekli etkili olarak koruma
kurullan üzerinde çok ciddi baskılar oluşturuyorlar. Bu baskılar aynı kesimlerin diş biledikleri koruma kurulu üyelerinin
sık sık görevden alınmalarına kadar varabiliyor. Üstelik bu koruma kurulu üyelerinin bakanlıktaki yönetimle aynı görüşte
olmalan bile sonucu değiştiremiyor. Eğer koruma kurulu üyesi, gerçekten korumacılık görevini hakkıyla yapıyorsa ipinin
çekilmesi kaçınılmaz oluyor. Türkiye garip bir ülke. Işini gereği gibi yapan anında yerinden olurken, görevinin
gerektirdiğinin tam tersini yapanlar, rant çevrelerinin çıkarlanna büyük ölçüde hizmet ettikleri için eî üstünde tutuluyorlar.
Fşte, bu sürecin yıllardır tanığı ve hedefi olan görevden alınma şampiyonu Prof. Mete Tapan ile yine aynı sürecin son
kurbanları arasında bulunan Prof. Zeynep Ahunbay ve arkadaşımız Yüksek Mimar Oktay Ekinci'yle dertleşmek istedik.
Konuşmamızda temel sorumuz ise "Koruma Kurullannı kim koruyacak?" oldu.
SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU
Öte yandan. koruma amaçlı imarplanlan, di-
>ebırkavram var. Bune demek? Her imar pla-
nının koruma amaçlı olması lazımdır. Koruma
amaçlı imarplanı teknikbırkavramdırvedoğ-
rudur. deniliyor. Oysa bu, ınsanda başka bir i-
maj yaratıyor. İnsanlar zaman içinde bu kurul-
lara gire çıka kendileri de egıtılıyorlar. Tek de-
ğıl. daha çeşitli perspektiflerden olayı görme
imkânı doguyor. Ama temelde. dedığim gibi,
bilinçsizlik var. koruma politikalannın eksikli-
gı var. Çok iyi hatırlıyorum. Daha önceki Kül-
tür Bakanlıgı Müsteşan Emre Kongarhep, kül-
türe ayrılan ödeneklenn toplam bütçenin binde
dördü olduğunu söylüyordu. Böyle birödenek-
le bız neyı koruvacağız? Bu durumda koruma-
vı elıt zümrenın meselesi halinegetirmeyebaş-
ladık. Oysa korumanın yaygın olması lazım.
Elit dediğimiz kişilerin de yaptıklannın doğru
olduğu kanısında değilim Onlann da arkasın-
da bir başka rant oyunu söz konusu. Bu işi biz
topluma mal edemezsek hiçbir şekiide saglıklı
koruma yapamayız.
AHUNBAY - Topluma yaymak gerekli. So-
nunda ancak öyle başanya ulaşabilecegiz. Ama
sanıyorum bir başka noktaya daha işaret etmek
gerekiyor. Özellikle Istanbul'da arkeolojik ve
kentsel SlT")er bütün dünyanın ilgisini çeke-
cek derecede önem taşıyor. Istanbul bır dünya
mirası kenti. Biz Türkiye olarak bırçok ulusla-
rarası anlaşmaya ımza atmışız. Türkiye hükü-
rula yeterli sayıda üye atanmamışsa üç kişi ve
bir belediyetemsilcisiylebirlikte kurulun karar
alma yetkisi vardır. O zaman o kurula bir geçi-
ci başkan seçiliyor. Şu anda Bursa kurulunda ı-
ki üye yok: atanamıyorlar. lş böyle olunca da
ben o bakımdan geçici kurul başkanıyım Fa-
kat öbür ikı arkadaşla bırlikte bız şöyle bır ka-
rar aldık. Bütün toplantılara MımarlarOdası ve
ŞehirPlancılan Odası'nıdavetedivoruz. Onla-
ra toplantı gündemıni göndererek. "İlgilendiği-
niz her konuda toplantıya katılabilirsiniz" diy o-
ruz. Tabii oylamaya katılamıvorlar. ama oyla-
ma öncesi bütün toplantılara katılıyorlar.
Bu yöntemden çok da olumlu sonuçlar aldık.
O bakımdan. Zeynep Hanım'ın da dediği gibi,
korumayla ilgili öbür kuruluşlann da bu toplan-
tılara katılmalannda çok büyük >arar var. Çün-
kü kentin sahibi olanlar MımarlarOdası'dır. Şe-
hir Plancılan Odası'dır ve ılgili öbür kuruluş-
lardır. Kurul üyelikleri geçicidir. Zaten yasaya
da baktığınız zaman. kurul üyeliğine ancak ıki
kez seçilebilindiğini görüyorsunuz. Yanı on yıl-
lığına üyelik yapabiliyorsunuz. Özetle, bizim
korumacılığı topluma mal etmemiz ve bunun
için her türlü yöntemi denememiz lazım.
EKİNCİ - Ben tam Mete Bey'ın bıraktığı
yerden devam edeyim. Korumacılığı topluma
mal etmek için Bursa'da izledikleri yöntem son
derece doğru bır yöntem. Buna ek olarak.
1995 ten ben ortaklaşa savunduğumuz konu.
EKİNCİ-Burada Mete Bev "in söylediği iliş-
kiler \ar. Ama koruma eğer politıkalar üstü bir
da\ ranışsa. Kültür Bakanı'nın da bu konuda bir
ayncalığı bulunması lazım. Örneğin Kültür Ba-
kanı'nın Bakanlar Kurulu'nda. "Arkadaşlar,
koruma politikalarüsrü birolaydır. Kusura bak-
mayın. Ben bu konuda sizden farklı olacağım.
Çünkü ben Kültür Bakanrvım" dıyebilmesi la-
zım. Bunun dıven bır Kültür Bakanı. Türki-
ye'ye bayağı bir mesafe aldırır. Ama demeyen-
İerTürkiye'vibuhalegetirdiler Bır üçüncü ko-
nu hukuk. Ama kendi örneğime bakacak olur-
sak. Danıştav bıle benı koruyamadı. Danıştay.
ben kurul üvelıği görev ınden alındığımda. "Ku-
ruldaki görevine de\am etmesi lazım" kararını
aldı. Fakat bakanlık Danı^tav karanni dınleme-
dı. Demek kı lıukukun da komyabılmesi için
koruma kurullan \e bakanlık ilişkisinin rant
baskılan karşısında direnebilen bir yapıya ka-
vuşması şart.
• • • • \fete Bey, sizin en son görevden alı-
nışınız nastl oldu?
TAPAN-Bakanlıktan birteşekküryazısı gel-
di. o kadar. Göre\ den alınmam konusunda hıç-
birgerekçe gösterilmedi. Ben üç kez görevden
alınıp üç kez de görev e iade edıldim. En son gö-
revden alınışımın politik olduğu söylendi. u
Lü-
zümu üzerine görev den alınmıştır"* denıyor. ya-
Soldan sağa Prof. Mete Tapan. Prof. Zeynep Ahunbay ve Oktay Ekjnci. l çünün de ortak özelliği var. Görevden alınmada rekor kırmak üzereier.
lir. Eskiden bu kurul-
larda üye olanlar emek-
li oluncaya kadar gö-
revlerini sürdürürlerdi.
Ama onun da bazı sa-
kıncalan vardı. Çünkü orada da zaman içinde
ağırlık memurlara kayardı. O kurulun başında-
ki kişi müsteşardı ve çeşitli kuruluşlann tem-
silcileri kurulda bilimsel kurumlardan gelen
üyelere kıyasla sayısal bakımdan daha ağırlık-
lı olmaya başlamışlardı. Ozetlemek gerekirse,
koruma kurullannın özerk olmalan, bu konu-
da halkın bilinçlenmesi lazım. Bu konuda da
hem örgün hem yaygın egitimin olması gerek-
lidir. Bunlar olmazsa olmaz.
Bir de devletin bu konuda koruma polıtikası
olması lazım. Koruma politikası da ancak mad-
dı olanaklann saglanmasıylaolabılır. Ben bubi-
nalan, bu SİT alanlannı koruyacagım. deyip
arkasından maddi birtakım olanaklar getirmi-
yorsanız bazı sorunlarortaya çıkabilir.
bir dünya
kenti.
Uluslararası
anJaşmalara
imza atmışız.
Fakat
uygulama
kâğıt üstünde kalıyor. Kültürün
korunması çekirdekten
gelmiyor. Bunu aşağılara çekmek
gerekiyor. Alınan kararlan
uygulayacak olan merciler de bu
işe sahip olsunlar.
metlen koruma çalışmalannın belli bir düzey-
de yapılmasını bu anlaşmalarla garantı edıyor.
Fakat tı>gulama>a baktığımız zaman bunla-
nn kâğıtta kaldığını. üstlenilen sonımluluklann
tam olarak yenne getınlmedığını göriiyoruz.
Dolavısıvla Kültür Bakanlığı'nınyanı sırames-
lek adamları. mimarlar. arkeologlar, sanat tanh-
çileri. yanı kültür mirasıyla ılgılenen kişilerin;
kentsel SlT"lerde yaşayan insanlar \e sı\ il top-
lum örgütleri olarak. bu olaya katılmaları ve
bunu gerçekleştırmek zorunda olduklarını gö-
rüyoruz. Ama Türkiye'de kentin. kentsel kül-
türün korunması çekirdekten gelmiyor. Bu. da-
ha çok üst eğıtım almış ınsanların kaygılan. Bu-
nu daha aşağı çekebılmek lazım. Mahallesini.
şehrini korumakgibi kaygıları maddi sıkıntılar-
dan arındırarak yerine
getirmek için ayn bir şev
gerekiyor.
Size Yunanistan'dan
örnek vereyim. Koruma-
ya ayn lan toplam bütçe-
den paranın yüzde bıre
çıkanlmasmı hedefiiyor-
lardı. Maddi kaynak ol-
madan korumacılık yap-
mak çok zor. Kültür var-
lıklarını korumakla yü-
kümlü olan, ya da o pro-
jeleri onaylayan kurullar
da karar aldıklan zaman
onu uygulayacak merci
bulamıyorlar.
Kültür Bakanlıgı ve
kültüre destek olacak
kuruluşlann bu konuya
daha çok ilgi göstermeleri ve bağış yapmalan
gerekiyor. Kurullar kendi başlanna, sadece bel-
li projeleri onaylayan. ya da SİT kararlan alan
merciler. Onların yanı sıra bunlan uygulayacak
olan beledıyeler, ya da meslek adamlannın des-
teklenmesi lazım ki onlar bu işe sahip olsunlar
ve uygulamayı yerine getırebilsinler.
TAPAN-Zeynep Hanım'ın söylediklennden
esinlenerek ben bir şey eklemek istiyorum. Ben
geçici Bursa kurul başkanıjım.
EKİNCİ - Geçici nasıl oluyor?
AHUNBAY - Bursa mı geçici. yoksa kurul
başkanı mı?
TAPAN -Zaten benim geçici olmam sürekli
de... Koruma kurullannda üve sayısının beş ki-
şi olması gerekiyor Beş kişi olmazsa. yani ku-
kurul kararlannın yayımlanması. Bakanlık der-
gı şeklinde kurul kararlarını yayımlarsa. o za-
man kararlarüzerindekı şaibelerortadan kalka-
cak. o kararlann birçoğunun ne denlı önemlı ka-
rarlar olduklan belgelenmiş olacak: yanlış ka-
rarlarvarsabunlarla ilgilı demokratik ve bilim-
sel kamuoyunaaçıkbirdenetimolusacak. böy-
lece de kurallar nasıl korunacak. kurul üveleri
nasıl korunacak söylemi koruma kurulu karar-
lannm nasıl komnacagı bo>utuna ulaşacaktır.
Sızın sorunuzla ilgilı aklıma hemen bır altbaş-
lık geldi. Koruma kurulu kararlan da korun-
muyor. Kurul bır bölgenın korunmasına karar
verdiği zaman o karar korunmuyor. Hatta son
zamanlarda Kültür Bakanlıgı da kurul kararla-
rını dinlememeye başladı.
• • • i Koruma kurullan sahipsiz mi?
EKİNCİ - Evet. koruma kurullannın sahibi
yok.
AHUNBAY - Sahipsiz bır ülke...
EKİNCİ-Evet. Kurul kararlannın yayımlan-
ması lazım. lkincisi, devlet politikası gerçekten
önemli. Ben geçen hafta 194O'lı yıllarda Kemal
Ahmet Aru Bey'in hazırladığı Ödemış İmar Pla-
nı'nı ınceledim. Bayındırlık Bakanlıgı. Ödemiş
İmar Planı'nı ihaleye çıkanrken Ödemiş'teki
sivil mımarlık örneklerinin rölövelerinin de. i-
marplanını yapan mimarlartarafindançıkartıi-
masını, plan eki olarak bakanlığa \ enlmesini ve
rölövesi çıkan sivil mimarlık örnegi binalann
planlarda korunmasını şarrnameye koymuş.
Fakat. 1950'den sonra baktığımız zaman. tam
tersine... Bu sefer planlar eskı eserleri yıkarak
geçiyor. 1980'lere geldiğimiz zaman ise tarihi
kent surlan içinden viyadüklergeçirilmeye baş-
landı. Demek ki Cumhuriyet tarihınde. devle-
tin koruma politikasında geriye gidiş var. Bu-
rada bır örnek daha vereyim. Istanbul'da üçün-
cü köprüye açıkça karşı çıkıp "Hayır" demeyen
bir Kültür Bakanı'nın Istanbul'u korumak iste-
yen koruma kurulu üyelerini gözetebıleceği ka-
nısında değilim. lstanbul'daki koruma kurulu
üyelerinin fümü üçüncü köprüye karşıdır. Çün-
kü onlann görevleri Istanbul'u korumaktır.
Kültür Bakanı; üçüncü köprüye karşı çıktığı-
nı. kendi kurul üyeleriyle birlikte ilan etmıyor-
sa o kurul üyelerini de koruyamaz.
I Peki, Kültür Bakanı neden üçüncü
köprüye karşı çıkamıyor?
zıda. Hiçbir gerekçe yok.
EKİNCİ - Dava açarsanız o zaman gerekçe-
yi öğreniyorsunuz.
TAPAN - Ben bunca kere görevden alındım.
ama hiç mahkemeve başvurmadım.
dımz?
I Peki, neden mahkemeye başvurma-
TAPAN - Yaptığımın doğru olduğunu iddia
etmiyorum. Ama kurullara tayinde de benzer
bir yazı geliyor.
AHUNBAY - Ben iki kez görevden alındım.
Birincisinde kurul toplantısı sırasında bir faks
mesajı geldı Mesajda görev ımden alındığım
bıldırilıvordu. Hemen o anda kurul toplantısı
bıttı Ikincısinde ısc <a-
külteve geldı. Birıncısı
o zamankı Genel Mü-
dür Altan Akat. ikincı-
si ise Müsteşar Yardım-
cısı ımzalıydı
EKİNCİ - Ben Agâtı
Oktav Güner, İsnıail
Kahraman ve şımdı de
İstcmihan Talav döne-
mınde olmak üzere üç
kez görevden alındım.
Bakın. son görevden alı-
nışımı deftere de not et-
tim. 18 Mart günü gö-
revden alınacağımı de-
dikodu olarak duydum.
18 Mart Çarşamba günü
koruma kurulunun top-
lantısı vardı O gün ku-
rul toplanamadı. Öğleden sonra arkadaşlardan
telefonlar geldi. Kurul Müdürü BUIent Bilgin sağ-
dasolda. "Oktay Ekincibirkaç hafta sonra göre>-
den alınacak. Ondan sonra topiantılara yeniden
devam edilecek" dıvormuş Bu duvduklanmı 19
Mart'ta bakanlık müsteşar yardımcısına ve genel
müdüreanlattım Onlarda böyle bir şeyınolama-
yacağını. dedıkodulara kulak asmamam gerekri-
ğini söyleyerek görev ıme devam etmemi rica et-
tiler. Sonraaravauzun bavram tatili gırdi. Bayra-
mın bittığı pazartesi günü ise dedikodulann doğ-
ru olduğunu kanıtlavan faks mesajını aldım.
• • • • Mete Bey. siz görevden alınma şam-
piyonu sayılabilirsiniz- Bunun ııedenini anla-
tır mısınız?
TAPAN - Bunu beni görevden alanlara sor-
makta daha büyük yarar var. Ama ben. demek
kı bazı kişilerin ayaklanna bastım, çıkarlannı
engelledim. diye düşündüm.
Ben bütün görevden alınan arkadaşlanmlail-
gili şunu görüyorum:
Korumacılar, ya da bu işe bilimsel ve bilinç-
li olarak egılenler maalesef çeşitli nedenlerle
görevlerinden alınmak ısteniyorlar. Bunu en-
gellemenin tek yolu önce de söyledigim gibi
olayın şeffaflaşması. bilimselleşmesı ve özerk-
leşmesidir. Aynca devletin koruma politikası-
mn parti politikalannın üzerinde olması gere-
kir.
• i ^ ^ H Zeynep Hanım, sizişimdiki bakan h-
temihan Talay atadı, iki ay sonra da görevden
aldu Anlaşıldığı kadanyla onun bektentilerine
cevap vermediniz. Sizce Talay sizden ne bekli-
yordu?
AHUNBAY - Herhalde bunu Istemihan Bey'e
sormak daha doğru olur. Ben beklenmeyeni
yaptım.
M H M H Yani neyaptımz?
AHUNBAY- IstanbuKun arkeolojik ve kent-
sel varlıklannın daha iyı korunması için bazı ka-
rarlann alınmasına uğraştım. Surların korun-
ması. yeşil alanlann korunması konusunda ba-
zı kararlar almıştık. Bilivorsunuz yeşil alanlar
tarihi vanmadada çok sınırlı. Bahçeler var, bir
de sur boyunca bostanlar var. Bu bostanlann ye-
şil alan olarak korunabilmesi için kararlar var-
dı.
Ben kurul üyeliğinden alındıktan sonra Se-
ma\i Eyicebostanlan ımara açtı. Bunlardan ay-
n olarak bir de Langa bostanlan için bir karar
maddesı koymuştuk. Oradaki yapıların ayık-
lanması ve kente bir rekreasyon alanı olarak
hizmet v ermesi için düzenlenmesi karan almış-
tık. Ama Fatih Belediyesi orada nikâh dairesi
yapmak ıstiyor. Bazı mülk sahipleriyle de an-
laşmış. yeraltı çarşılan için projeler hazırlat-
mış. Ben kurul üyeliğine geri dönüp bunlan gö-
rünce şoke oldum Özetle. görevden alınma ne-
denimin birtakım projeler geçmediği için oldu-
ğunu tahmın ediyorum. Vatandaşa daha yumu-
şak dav ranmadığım için olabilir.
Danıştay, Ismail Kahraman döne-
minde sizin görevden alınmanız kararını neden
hukuka aykırı buldu? Şimdi sizi görevden al-
maları hangi gerekçeye dayanıyor?
EKİNCİ - Ben. görevden alınan her kurul
üyesınin görevden alınma gerekçelenni öğren-
meleri için dava açmalannı istiyorum. Benim
için ıki gerekçe göstenldi. Agâh Oktay Güner
dönemınde, "Beykoz ve Sanyer'i SİT iian etme
karanyla usulsüzlükyaptılar"denmiştı. Sanyer
ve Beykoz belediyeleri açtıklan davalarda ay-
nı gerekçeyi ıleri sürmüşlerdi. Fakat, mahkeme
bizim SİT ilan etme karanmızı onayladı.
Mahkeme bizfm karanmızı onaylayınca Kül-
tür Bakanlığı'nın "SİTkaranusulsiizdür"gö-
rüşü hukuk dışı oldu. O nedenle ben kurul üye-
lığine geri döndüm. O sırada REFAHYOL hü-
kümetı vardı. Bakan İsmail Kahraman kurul-
da beni bır hafta tuttu. sonra da Erzurum Koru-
ma Kurulu'na sürdü. Oradan da aldı. Onun da
gerekçesi koruma konulannda gazete yazılan
yazmamdı. Bunu da Danıştay. hukuka aykın
buldu. Şimdiki gerekçeyi henüz bimiyorum.
Dava açtığımda ögreneceğim.
Bakanlıktaki siyasiler, "Görevden alınan üye
hakkında üzerimizde büyük bir baskı oluştu"
diye açıkça konuşuyorlar. Ben bunun hep rant
çevrelerinden gelen bir baskı olduğunu biliyo-
rum. Ama sivil toplumkuruluşlannın, "Buüye-
ler görevde kalsın" diye bakanlığa yaptıgı bas-
kılar var. Bakanlar, siyasiler; sivil toplum ku-
ruluşlan ıçın demokratiktir. diyorlar, ama bir
yandan da onlann baskılannı dikkate almayıp
rant çevrelerinin baskı lanna daha fazla itibar
ediyorlar.
• • • ^ Sizce koruma kurulu üyeleri nasıl
atanmalı?
TAPAN - Kurul üyelerinin sadece akademik
çevrelerden olmasına ben karşıyım. Kültür Ba-
kanlıgı memurlan da kurullarda olmamalı. Oni-
versıtelerden, araştırma kuruluşlanndan, sivil
toplum kuruluşlanndan temsilci alınmalı. Yal-
nız, seçılen kişilerin bu konuyla ilgili olarak da
birtakım çalışmalan olmalı. Bu kişilerden oluş-
muş bır kurul çok daha bilimsel. çok daha sağ-
lıklı kararlar alabilecek-
Loruma
kurullannı
halkın
koruması
lazım. Halkın
kendisini
koruması
demek belli
bir bilince ulaşmak demek. Şu
andaki duruma göre koruma
kurullannı yerel yönetimlerin
koruması gerekiyor. Ama yerel
yönetimlerin birçoğu koruma
kurullanna karşı.
tır.
Aynca alınan kararla-
nn gerekçeli kararlarha-
line dönüşmesi ve bun-
ların yayımlanması la-
zım.
AHUNBAY - Kurul-
larda çalışacak ınsanla-
nn birikimlerinin olrna-
sı gerekiyor. Bu kuru lar
çeşitli disiplinlenn bıri-
kimine sahip olan insin-
lardan oluşmah.
EKTNCI-Yaklaşıkal-
tı yedi aydır Istanbul'da
Boğaziçi 'ne bakan 3 no-
lu koruma kurulunun
başkanı bir Bizans uz-
manı. Altı aydır da ken-
di alanıyla ilgili önüne bir dosya gelmiş değil.
Ama bu kişı imar planlan üzerinde karar alı>3r.
Bu sakıncanın giderilmesi gerekir.
Kurul üyelerinin niteliklen konusunda hoca-
lara katılıyorum. Ama 1993'te Mimarlar Oca-
sı'ndan yeni yasa çalışmalannda bir teklif gö-
türdük. O da şu: Ankara'da bir konsey OIJŞU-
rulmalı. Bu konseyde Kültür Bakanlıgı, ünıvcr-
siteler ve ilgili meslek kuruluşlan temsil edl-
meli.
Atamalar. hocalann söz ettiği nitelikle^ g5-
zetilerek konsey tarafından yapılmalı. Öyie tîr
sürece girilırse. Kültür Bakanları'nın bugin
yaptığımız bu toplantıya da neden olan s yssi
dav ranışlanndan bu iş kurtulmuş olur. diye di-
şünüyorum