13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 1998 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Y 1 3 Sinop Y 16 Adana PB 20 Edırne Y 15 Samsun PB 16 Mersin PB 19 Kocaelı 16 Trabzon Çanakkale Y 15 Gıresun PB 20 Şaniıuıia PB 20 Diyarbakır A 17 A izmir 17 Ankara Y 17 Mardin 19 15 Manısa Y 18 Eskişehir Y 16 Siırt 18 Aydın 19 Konya Y 15 Hakkâri Denizli 16 Sıvas Zonguldak Y 15 Antalya PB 8 Van Y 18 Kars Marmara. Ege. Batı AkdenızveBatıKara- deniz ile Iç Anado- lu'nun batısı yağmur- lu. yer yer sağanak Helsınki AVRUPA PB -1 Berlin yağışlı, ötekı yeıier az Stockholm bulutlu ve açık geçe- |_ondra _K -5 Budapeşte Y K -1 Madnd cek.Havasıcaklığıbi- T — t . _. _ — Ö Q raz artacak. Rüzgâr A^sterdam PB PB 9 Viyana Belgrad güney ve batı yönler- Bruksel PB 6 Sofya den hafif ara sıra orta Paris kuvvette. yağış anırı- Bonn da kuvvethce esecek. PB 8 Roma PB 6 Atına Y 20 Y Zürıh ÂSYA Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire K PB PB PB PB PB PB PB 3 12 -2 10 10 3 15 23 Şam PB 21 0Açı Parçalı bukıtlu i Sıslı k Çok bulutlu < Yağmurlu °J.^A° karlı Sulu kar Gok gunjltük 'Federasyon gerçekçi değil' • Baştarafı 1. Sayfada şansı kalmayacaktır. • Türki>e ve KKTC'nin öngördükleri federasyon modelinde. kişilerin. mal- lann ve sermayenin ser- best dolaşımında birta- kım kısıtlamalarolacakti. Böylece güçsüz KKTC ekonomisi zengin Rum ekonomisine teslim edil- meyecekti. Ancak AB fel- sefesi, kişi, sermaye ve malların serbest dolaşımı üzerine kurulu olduğun- dan. Türkiye ve KK- TC'nin istediği federas- yon modeiindeki kısıtla- malar AB Adalet Dha- nı'nca kabul edilemez. • Federasvon kurulursa \e 1963'teki gibi anaya- sal bir sorun olursa Kıb- ns Türklerınin kendi hak- lihklannı tescil ettirme şansı olmayacak. Uygu- lamaya göre Kıbrıs Türk- lerı. AB'ye şikâyetini ile- tecek. AB. şikâyetçiyi ya- ni Kıbrıs'ı dışarıda tutup kendi arasında konuyu görüşecek ve Yunanıstan. AB üyesi olduğu sürece Kıbrıs Türklerinin hakla- nnı koruyacak bir karar alamayacak.. Bu da ada- nın ileride Yunanlaştınl- masına neden olacak. • ABD. ada ile ilgili yak- laşımlannda AB'ye ben- zemektedir. Hatta BM'nin bile AB çözümü- ne sıcak baktığı anlaşıl- maktadır. Bu da adadaki bir çözümü daha da ka- nştiran bir etkendir. • KKTC. Kıbrıs Rumla- rının kuzeyde de en az güneydeki kadar demok- ratik ve siyasi altyapısı olan bir si> asi sarlık ol- duğunu kabul etmesini önerıvor \e Kıbrıs Rum- lanna adadaki şu üç soru- nun çözülmesı için ısrar edıyor: 1- Mal ve mülk mübadelesi. 2- lki taraf arasında kesin sınınn çi- zılmesi. 3-Güvenlik kay- gılannın ortadan kaldınl- ması. Bu kapsamda sal- dırmazlık paktının imza- lanması da söz konusu. • Adada gerginliğin ar- tacagınadairişaretlervar. Baf üssünün açılması ve S-300 fıize sistemlerinin ağustosta adaya konuş- landırılması söz konusu. Bu nedenle gerginliğin daha da artacak şekilde federasyon konusunun gündeme getirilmesi doğru olmaz. Antalya 'Ulkücü müdür' baskısı VLSLFZİYAAY Antalya Anadolu Tek- nik. Endüstri Mestek ve Anadolu Teknik ve Endüstrısi Lisesi'nin bazı öğretmenlen, okul müdürü Hasan Özen'ın "Tiirk- İs- lam sentezcisi-ülkücü" ol- duğunu \e sol görüşlü öğ- retmenlere baskı yaptığını öne sürdüler. Okul müdü- rü Hasan Özen. öğretmen- lere baskı yaptığı iddialan- nı reddetmesine karşın *iH- kiicü" olduğunu söyledi ve "ülkücülüğünü her yerde söylemekten kaçınmadığı- nı" belirtti. Antalya Teknik ve En- düstri Meslek Lisesi"nin öğretmeni Melek Erdal. okul müdürü Hasan Özen'in. ataması 1995 yı- lında yapılmasına karşın. sol görüşlü olması nede- niyle okulun Anadolu Tek- nik Lisesi'nde göreve baş- lamasını engellediğini öne sürdü. Erdal. müdür Özen'in. görüşleri nede- niyle kendisini sınav gö- zetmeni listesinden çıkar- dığını da iddia etti. Cem., ziyaretten memnun döndü • Baştarafı 1. Sayfada ması" önerilerini iletti. Cem, Kosova'dakı çatışmalar- la ilgili olarak Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin mesajını iletmek üzere önceki gün gittiği Belgrad'dan dün akşam Anka- ra" ya döndü. Cem. dün önce Yu- goslavya Cumhurbaşkanı Slobo- dan Miloseviç" i ziyaret ederek bir süre görüştü. Miloseviç'e Demi- rel'in yazılı mesajını ilettikten sonra Dışişleri Bakanlıgı'na ge- çen Cem. burada ıki ülke arasın- da gerçekleştirilen heyetlerarası görüşmelere başkanlık etti. Belgrad dönüşü uçakta ve Esenboga Havalımanf nda gaze- tecılerin sorularını yanitlayan Cem. Türkiye'nin Kosova konu- sunda haklı bir hassasiyete sahip olduğunu belirterek "Balkan- lar'daki her Balkan ülkesinin sı- nırlanna saygıh, ama insan haya- nnın her şeyden önemli olduğu- nun bilincinde olarak Kosova so- rununa yaklaşıyoruz" dedi. Tür- kiye'nin son 8 aylık dönemde or- tak tarihi paylaştığı ülkelere önem verdigini kaydeden Cem. " Balkanlar tarihi paylasan insan- lann bölgesi. Yugoslavya'da 40bi- ne yakın Türk azınlık var. 3 mil- yon Müslüman var. Balkanlar meselesinde önem taşıyan bu bü- tünlük içerisinde Kosova da bu açıdan birim için önemli" dedi. Yugoslavya Devlet Başkanı Slo- bodan Miloseviç'le görüşmesinin "nezaket içinde vesayguT biror- tamda gerçekleştigini kaydeden Cem. her iki tarafın yapıcı yakla- şımlarsergilediğini anlattı. Milo- seviç'e Cumhurbaşkant Süley- man Demirel'in mesajını ilettiği- ni anlatan Cem. Miloseviç'le gö- rüşmesiyle ilgili olarak olumlu izlenim taşıdığını söyledi. Cem, sorunun çözümündeki 3 aşamalı çözüm önerilerini sıra- larken Türkiye'nin gerginlik ve şiddetin ortadan kalkmasını, kan dökülmesine son verilmesini. bölgenin yeniden istikrara ka\uş- turulmasını istedigini anlatan Cem şöyle devam etti: "Burada BM'nin de önemse- diği 1996yılının Ekimayındager- çekleşen ortakbir anla>iş^ar. Eği- tim konusunda bir anlaşma imza- lanmış. Koso\a'daki AmaMidar Be Yugosla\ya Cumhuriyeti ara- sında \anlan uzlaşmanın ha>ata geçirilmemesi sorunlann temelin- deki en önemli etkenlerden biri. \'ugosla>ya >önetimine bu anlaş- maya işlerlik kazandırılmasını önerdik. İ/Jonimim. önümüzdeki günlerde bu konuda gelişme ola- bilir. Bunun hayata geçmesi için \ugosla\>a uygulama olanaklan- nı Arnavut tarafına götürecek. Götürülmekte bile olabilir. Mese- leyi çözmez ama meselenin çözö- münc yönelik adım olur." Cem. 3. aşamayı da. Kosovalı Amavutlann zaman içinde elde ettiklen. ancak 1989 yılında yü- rürlükten kaldırılan haklarının zaman içinde yeniden yaşama ge- çirilmesi olarak açıkladı. Cem. bu konuda BM'nin de Türkiye'yle aynı görüşü paylaştığını kaydet- tı. Cem, Dışîşleri bürokratiannın gelişmeleri izlemek üzere bölge- i s t a n b u l ' d a m i t i n g 'Kosova, Bosna olmasın' Istanbul Haber Servisi - Arnavut kökenli Türk yurttaşlan, Sırplann Kosova'daki Arnavutlara yönelik saldırılannı protesto etnıek amactyia dün Istanbul ve Ankara "da yürüyûş gerçekleştiler. İstanbul'da Askeri Müze'nin önünde toplanan yaklaşık 5 bin kişjlik grup, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'nin Nisantaşı Vali Konağı'ndaki konsolosluk binasına kadar yürüdü. 27 derneğin bir araya gelmesinden oluşan grup, üzerinde "USA, Kosova has a petroT (ABD, Kosova "da petrol var), ">Vhere you are Kofi Annan" (Kofi Annan neredesin), " Jeten e japim Kosoven s'ejaphn" (Canımızı veririz Kosova'yı vermeyiz), "Baba, bababğını göster","Kosova, Bosna olmasın~ yazıh afişler taşıdılar. Grup, ellerinde Atatürk posteri, Arnavutluk ve Türk bayraklanyla yürürken sık sık "Türkiye-Kosova omuz omuza",u Turkiye uyııma KosovaŞ-a sahip çık". "Repubirc Kosova" (Özgür Kosova) ve "Kosova Sırplara mezar olacak" sloganlannı attılar. Polis barikatı nedeniyle elçilik binasının önünde durdurulan grup, elçiliğe siyah bir çelenk bırakt). Tertip komitesi adma konuşan Rafet Kayadagdı, Kosova Cumhuriyeti'nin tanınmasını istedi. .\nkara'da da kendilerini "Türkiyc^de yasa>an Arnavut kökenli vatandaşlar" olarak tanıtan yaklaşık 150 kişilik grup, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçiliği önüne siyah çelenk bıraktı. de temas halinde olduklannı be- lirterek yann ya da çarşamba gü- nü üst düzey bir Dışişleri yetkili- sinin görüşmelerde bulunmak üzere Koso\a'ya gideceğini kay- detti. Cem. temaslanyla ilgili olarak kişisel izlenimlerini aktanrken de Yugoslav yönetiminin olaylann daha fazla büyümeden önlenme- sini hedeflediğini anlatarak "BM'nin de üzerinde durduğu eğitim işbirliği anlaşmasına işler- lik kazandınlmasına" verdiği önemin altını çizdi. Cem. Miloseviç'le görüşme- sinde bu ülkede yaşayan Türk azınlığa ilişkin olarak bilgi alma olanağı bulduğunu. Türklerin so- runlan konusunda görüş alışveri- şinde bulunduklannı da sözlerine ekledi. Cem, Türkiye. Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya'mn Ko- sova'ya ilişkin olarak hazırladığı deklarasyonun Bulgaristan yöne- timinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle gerçekleştirilemediği- ni söyledi. Cem. Belgrad'a gitmeden ön- ce temas kurulan ve desteği alı- nan BM Genel Sekreteri Kofi An- nan'a görüşmeleriyle ilgili ola- rak bilgi verecegini kaydederken Kosova konusunda oluşturulan uluslararası platformun bugünkü toplantısında ev sahipügi yapa- cak olan Ingiltere'nin Dışişleri Bakanı Robin Cook'la Esenbo- ğa'daki basın toplantısını yanda keserek görüştü. Rusya Kürt kartuu kullandı • Baştarafı 1. Sayfada tıda. ABD'nin Ceyhan'a verdiği destek karşılığı Türkmen doğalgazının lran ye- rine statüsü tartışmalı Hazar altından ge- çecek bir hat ile Türkiye'ye ulaştınlması konusunda katılımcılann onayı arandı. Ancak Hazar'ın doğal kaynaklannın kıyı- daş ülkeler tarafından ortaklaşa kullanıl- masını Iran ile birlikte isteyen Rusya, hav- zanın statüsüne getirilecek çözümde anahtar konumunda. Türkiye'nin, Hazar'ın statüsünün de ele alındığı bu toplantıya Rusya'yı davet et- meyişindeki nedenler arasında; Gürcistan ve Ermenistan'da ortaya çıkan kargaşanın altında Rus parmağının yattığı kuşkulan da bulunuyor. Buna ek olarak, ABD'nin petrol politikalannda. Ankara'yı Mosko- va'ya karşı kışkırttığı belirtiliyor. ABD, Rusya'nın. Karadeniz'in altından boru hattıyla Türkiye'ye uzanacak doğalgaz projesinden rahatsızlık duyuyor ve Anka- ra'da kendi politikalanna yatkın bir lobi oluşturma faaliyeti yürütüyor. Ceyhan'a destek karşılığı Türkmen do- ğalgazının Hazar üzerinden Türkiye'ye getirilmesini isteyen ABD'nin. bu havza- da yapılacak fizibilite çalışması için ABD'li fırmalann dışındaki firmalara da karşı çıktığına işaret ediliyor. Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Vladi- mir Kuznetsov da Dışişleri Bakanlığı'na çağnlarak kendisine lstanbul'daki 5'li top- lantı hakkında bilgi verildi. Kurumlar arası çekişme Türkiye. Ortadoğu'dan sonra dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olan Hazar petrollerinin uluslarara- sı piyasalara taşmması konusunda bir yan- dan önemli ticari ortağı Rusya'yı karşısı- na alırken, diğer yandan da kurumlar ara- sı çekişmeye sahne oluyor. Eneıji Bakanı CumhurErsümer'in 17- 20 Şubat tarihleri arasında Moskova'ya yaptığı ziyarette Rusya'dan Ceyhan için destek aldığını bildirmesinden hemen sonra Dışişleri Bakanlığı'nın Istanbul top- lantısında Rusya'yı dışlaması Türkiye'de bu konuda bakanlıklar aras\ kısır çekişme- yide yeniden gündeme getirdi. Enerji Ba- kanlığı'na göre, Türkiye. Rusya'\a adeta savaş açtı ve kendi bakanının temaslannı göz ardı etti. Türkiye'nin petrol boru hatlan yoluyla bir enerji köprüsüne dönüşmesi açısından önem taşıyan Hazar petrollennin Ceyhan üzerinden uluslararası piyasalara pazar- lanması konusunda DYP Genel Başkanı Tansu Çüler'in iktidan döneminde yaşa- nan çok başlılık \e politikasızlığın bugün yinelendiği gözleniyor. Ceyhan ertetenebilir Dünya petrol fiyatlanndaki düşüşün. ana üretim petrolü için Ceyhan'ın olası güzergâh olarak bu yıl belirlenmesı şan- sını azalttığı görüşü de ortaya atılıyor. Dünyada görülen aşın ısınma nedeniy- Hüsamettin Cindoruk elestirildi DTP'de gergin toplantı İstanbul Haber Servisi - Ulaşörma Bakanı Necdet Menzir, ocak ayında hazırlanan istikrar programının hükümet tarafından uygulanmadıgını söyledi. Genel Başkan Yardımcısı Yıldının Aktuna da DTP'nin hemen yapılacak bir erken seçime karşı olduğunu belirtti. DTP'nin. dün yapılan genişletilmiş Istanbul 1. ll Divan Toplantısı. ll Başkanı Feridun Bayoğlu'nun. toplantıya katılmayan Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk u eleştirmesi üzerine tartışmalı geçti. Holiday tnn Oteli'nde yapılan toplantıda konuşan DTP Istanbul Milletvekili Cefi Kamhi. DTP'nın çok sancılı bir süreçten sonra oluştuğunu kaydederek "Kendi içimize yönelik bu tür tartışmalar yerine. nasıl iktidar olacağımıa tartışahm'" dedi. Kamhi, kararsız seçmen oranının yüzde 40'lara ulaştığmı \\ırgulayarak "Seçmenler, bize dışanda milletvekili olarak küfrediyorlar. Partilere. teşkilatlanna küfrediyoriar" sözlerinin ardından öfkeyle kürsüden aynldı. DTP Genel Başkan Yardımcısı Yıldınm Aktuna ise partisinin, hükümetin daha başarılı olması için elinden geleni yaptığını, ancak körü körüne de bu işbirliğini sürdürme niyetinde olmadığını belirterek şunlan söyledi: -DTP, halk içinde bir ümit olmak zorundadır. Kararsızlann oranı jilzde 50'lerden yüzde 60'lara doğru gidiNor. Halk bugünkü parti ve siyasetçilere güvenmedigini ortaya koyu\or. Bu hiç de olumlu bir ğeüşnie değil. ANASOL'un enflasyonun düşürülmesi ve reformlann çıkarılmasında, çok başanlı olmaya ihtiyacı vardır. Ama bu dinamizmi. bu hükümet göstermemiştir" Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir de bugünkü siyasi ortamda kararsız seçmenlerin oranının yüzde 40'lara geldiğini ve bunun çok tehlikeli olduğunu da belirterek "tnsanlar snasetten soğursa demokrasi kalmaz, başka rejimler ortaya çıkar. Bu nedenle biz insanlara umut olmaya mecburuz. Çok yakında DTP tek başına iktidara gelecek" di\ e ' konuştu. Atatüık büstü temizlendi Partisi (DTP) Kâğıthane tlçe Örgütü Kadın ve Gençlik Kolu tarafından RP'li beledh e başkanımn makamının da bulundu- ğu belediye binasının bahçesindeki Atatürk büstü temizlendi ve büste çelenk bırakıldı. (Fotoğraf: AA) Imam-hatip liselerinin prograım yenileniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eği- tim Bakanlığı (MEB); ders programlan ve yurt- lara yönelik operasyonlanndan sonra, şitndi de bakanlığın en çok eleştirilen bırimi olan Talim ve Terbiye Kurulu'na (TTK) el attı. Bakan HikmetUluğbay'ın direktifiyle. bilim- sel ve dinsel yanlışlarla dolu ders kitaplanna on- ay \eren TTK üyeleri hakkında geniş kapsamlı soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucuna gö- re. birçok kurul üyesinin görevden alınacağı öğ- renilirken. TTK'de yeni bir yapılanmaya hazırla- nıldığı belirtildi.8 yıllık kesıntisiz temel eğıtime geçiş sonucunda kapatılan imam-hatip ortaokul- lannın ardından. yeniden düzenlenen imam-ha- tip liselerinde de ders programlan çağdaş bir an- layışla hazırlanıyor. Uygulamaya konulan hazır- lık smıfıyla öğretim süresi 4 yıla çıkanlan imam- hatip liselerinde ders programlanmn yenilenme- siyle buradaki öğrencilerin dinı bilgileri en doğ- ru ve Atatürk ilke ve devrimlerine uygun biçim- de öğrenmeleri sağlanacak. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nde de ders kitaplannın günümüz gelişmekrine koşut olarak yenilenmesi amacıyla 5 kişilik bir komisyon oluş- turuldu. îlahiyat fakültesi öğretim üyelerinden oluşan komisyon. din kültürü ve ahlak bilgisi ders kitaplarındaki gereksız bilgileri ayıklayacak. tlköğretim ve ortaögretimde okutulmakta olan MEB baskısı ders kitapları da öğretim üyelerine sipariş yoluyla yazdınlmaya başlandı. 1997-98 Öğretim yılı itibarıyla. 464 imam-hatip üsesinde 369 bin 140. Anadolu imam-hatip liselerinde 30 bin 211. yabancı dıl ağırhklı imam-hatip liselerin- de 1100. çok programlı lıseler bünyesindeki i- mam-hatip sımflarında 6 bin 527 olmak üzere toplam 406 bin 978 öğrenci bulunuyor. le petrole ihtiyacın azalması. Arap ülke- lerinin dahil olduğu OPEC üyesi olmayan lngiltere gibi ülkelerin petrol stoklannın doluluğu, Irak petrolünün sınırlı da olsa dış piyasalara verilmesi ve Uzakdoğu'da- ki ekonomik krizin bu bölgede petrol ih- tiyacını azaltması ile birlikte petrol fiyat- lannda varil başına 11 dolara kadar varan düşüşler yaşanıyor. Petrol fiyatlanndaki düşüşler ve tale- bin azalması nedeniyle firmalarpiyasaya fazla petrol vermek istemiyorlar. Petrol uzmanlan bu nedenle yaklaşık 40 milyon tonluk petrolün geçmesi hesaplanan Cey- han ve diğer iki güzergâh arasından yapı- lacak seçimin önümüzdeki yıllara sarka- bileceğine işaret ediyorlar. Azeri petrollerini işleten Azerbaycan Uluslararası Işletme Şirketi AIOC, ana üretim petrolü için en pahalı güzergâh o- larak gösterdiği Ceyhan dahil üç güzergâh seçimine bu yıl ekim ayında karar ver- meyi planlıyor. ANAP Kkıııs KinkeVe kızgut ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler. Almanya Dışişleri Bakanı Klaus Kinkelın Başbakan Mesut Yılmaz'la ilgili sözlerine "Kinkel önce Hitler'inhesabını vermelidir" diye tepki gösterdi. Mehmet Keçeciler. düzenlediği basın toplantısında bir soruyu yanıtlarken Kinkel'in yine "ölçüyü kaçırdtğını" söyledi. Keçeciler, u Alman ve Avnıpalı dostlanmızın Türkiye'ye karşı izledikleri politika karşısında Başbakan Mesut Yılmaz'ın tepkisi hem doğru hem de çok hakhdır* diye konuştu. Türkiye'nin 1963'tenberi AB ülkelerinin yanında olduğunu kaydeden Keçeciler. şunlan söyledi: "Türkhe'nin tepkisi azdır. Bu tepkiye karşı yakışıksız benzetmeler yapması Kinkel için talihsizliktir. Türkiye cumhurbaşkanlan \t başbakanlan arasında Hitlenari bir Hderi hiçbir zaman göremezsiniz. Hitler 10 mihon insanın ölümüne sebep olmuştur ve Almandır. Kinkel önce bunun hesabını vermeudir." G U N D E M MtTSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada teriyor ki, bu konularda eli çabuk davranamıyoruz. Kosova'daki bomba ateşlendiğinde Cumhur- başkanı Süleyman Demirel Madrid'deydi. Dışiş- leri Bakanı Ismail Cem de kendisiyle birlikteydi. Başbakan Mesut Yılmaz ise Çiller'i Saddam'a, Kohl'ü de Hitler'e benzetmekle meşguldü. Gezi dönüşü, Cem'le Başbakan Yardımcısı Bü- lent Ecevit durumu değerlendirdiler. Ecevit öne- rilerini Cem'e iletti. Demirel'le yaklaşım biriiği için- deki Cem son durumu değerlendirdi. Türkiye'nin görüşü oluştu. Önceki gün de Cem, Belgrad'a git- ti. Cem'in cebinde Demirel'in verdiği mektup, ak- lında da Bağdat gezisi dönüşü sağlanan barış vardı. Türkiye'nin Belgrad yönetimine önerileri satır başlarıyla şöyle: - Yugoslavya'nın toprak bütünlüğüne saygılıyız. - Kosova'daki Arnavutlara yönelik politikanız- dan kaygılıyız. - Kosova sorununun özü. esk ; Yugoslavya'nın dağılış sürecinden sonra bölgenin özerkliğine Belgrad yönetimince tek taraflı olarak son veril- mesidir. - Bu süreçte Arnavutluk'la Kosova'daki Arna- vutların eğitimiyle ilgili özel anlaşma yapmıştınız, buna uyunuz. Cem, mektubu, Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç'e dün öğle saatlerinde ver- di. llk gelen haberler gösteriyor ki, Miloseviç mek- tubu aldı, katladı, Tuna'nın derın sularına yolladı. Cem'in dönüş yolundaki izlenimlerini dikkate alırsak Miloseviç mektubun bir kopyasını da alıp cebine koydu. Dileyelim mektuptaki özlemler ya- şama geçsin. Herkes 'büyük'... Yazının başında Türkiye'nin zotiuklannı vurgu- ladık. Balkanlar'daki bugünkü görünümün perde arkasındakileri anımsatmaktayarar var: Balkan ül- kelerinin her biri adının başına "büyük" sıfatını büyük harflerle yazıyor: - Büyük Bulganstan, Büyük Yunanistan, Büyük Makedonya, Büyük Sırbistan, Büyük Arnavutluk, Büyük Hırvatistan... Ama Balkanlar küçük... Kısacası Balkan ülkelerinin tümü tarihteki en geniş sınırlannı istiyor. Bu da sinirleri bozuyor. Bu pencereden bakınca, Balkanlar'daki en kü- çük sınır değişıkliğı neredeyse tüm ülkeleri etki- leyecektir. Bir başka durum da şu: Balkan ülkeleri içinde- ki her küçük azınlığın referansı "büyük" bir ülke- si var. Yunanistan'daki Makedonlar Makedonya'ya güveniyor, Makedonya'daki Sırplar Yunanistan'a güveniyor, Kosova'daki Arnavutlar Arnavutluk'a güveniyor. Bu durum karmaşayı iki katına çıkar- makla kalmıyor, kendi içinde sürekli çogalması- na neden oluyor. Türkiye-Yunanistan ilişkilerini irdeleyen bir de- ğerlendirmede dikkatimi çekmişti: Yüzyılın başından bu yana, iki ülke arasına ne zaman üçüncü bir büyük ülke girmişse, sorunlar artmış. İki ülke kimse karışmadan karşı karşıya geldiği dönemlerde sorunlann çözümü yönünde ciddi adımlar atılmış. Bunu öteki Balkan ülkelerine de uyarlayabiliriz. Buradan başta Avrupa olmak üzere gelişmiş ülkelerin tutumuna gelirsek... Bosna-Hersek için şu yorum yapılmıştı: "Uluslararası gözlemciler eşliğinde soykınm." Tanım gerçekten abartma değil. Saraybosna'da savaşın en sıcak günlerinde bile yayınını durdur- mayan Oslobodenje gazetesinin politika editörü Rasim Kerimagiç geçen eylülde dünyanın dört bir yanından gelen gözlemciler eşliğinde yapılan yerel seçimleri şöyle değerlendirmişti: "Bosna-Hersek'in bölünmüşlüğü yetmedi, şimdi de gözlemci eşliğinde bölüyorlar. Nerede, ne kadar farklı insan olduğu yerel seçimlerie da- ha da netleşmiş olacak." Şimdı benzer durum Kosova'da yaşanıyor. Ya da Kosova için benzer durumun düğmesine basıl- dı. Yazıyı Balkanlar'ı dolaşıp incelemiş bir tarih- çinin değerlendirmesiyle noktalayalım: "Yeryüzünün neresinde, nasıl biracı yaşanıyor- sa, bilin ki bu daha önce Balkanlar'da yaşanmış- tır." Yusuf Kenan Doğan Eski müsteşann hukıık savaşı ANK4R.A (Cumhuriyet Bürosu) - Eskı Adalet Ba- kanlığı Müsteşan Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Yusuf Kenan Doğan. birlikte çalış- tığı bayanlara "cinsel tacizde bulunduğu*1 gerekçesiyle hakkında rapor hazırla> arak şeriat yanlısı bazı gazetelere sızdıran Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Yıl- maz Poyraz'a karşı. **hukuk savaşı" başlattı. Raporda ileri sürdügü sav- lan kanıtlayamaması halin- de Poyraz'ı. kamuoy u önün- de "müfteri" olarak ilan ede- ceğini belirten Doğan. bu konuda Anadolu Kulü- bü'nde bugün basın toplan- tısı düzenleyeceğini bildirdi. Doğan şöyle dedi: "Adalete tasallut eden bir rihni\ etin suçüstü halini \ an- sıtan düzmece raporlarla ku- rulmaya çalışılan ince komp- lo taktikleri> le. hiçbirzaman içlerine sindiremedikleri, çağdaş. laik. demokrat, yar- gıyı ve hukuk de> letini, At»- türkilke ve devrimlerini reh- ber eden.çete bataklığını ku- rutacakcumhuriyetin en bû- > ük vargı reformunu hazırb- >an dürüst, onurlu. başınh \e aydınlık bir dftntmi kara- lamaya çalışan sinsi politik hesaplann sahiplerini teşhir etmek istiyorum. Temel hak \eözgürlükler- k hukuk devletinin hangi el- lerde ne ölçüde güvencede ol- duğunu çok açıkvesomutbi- çimde ortaya koyan.kendisi- nedemokratsüsü vçren. ana inancının derinliklerindedo- jıımsuz bir mezhtp düştnan- lığı taşnan Adalet Bakanb- ğı'na çörcklenmiş, karanhk bir zihniyetin suçüstü yak> lanışını kamuoyunun dlkks- tine sunacağım."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle