13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MART 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11 Elektpikte saate göre tarife • ANKARA(AA)- Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) tarafından, yılbaşından itibaren ticarethanelerde de başlatılan. 'elektrikte saate göre tarife'nin, 1999 yılında konutlarda da kullanılmaya başlanması bekleniyor. TEDAŞ Genel Müdürü Kadir Ramazan Coşkun. 'saate göre tarife' sistemine talebın giderek arttığını, en fazla talebin de fınncılardan geldiğini söyledi. Birliklerin alımları • ANKARA (AA) - Tanm Satış Kooperatifleri Birlikleri'nin alım tutan. 110 trilyon 382 milyar liraya ulaştı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre. martın ilk haftası itibanyla 110 trilyon liranın üzerinde alım yapan birliklerin, üreticilere borcu ise 310 trilyon lira düzeyinde bulunuyor. Birliklerin alımlannın finansmanı için Destekleme ve Fiyat tstikrar Fonu'ndan 82 trilyon lira kredi kullandınldı. Yatırım teşvikleri • ANKARA (AA) - Hazine Müsteşarlığı tarafından bu yılın ocak ayında. proje tutan 340.6 trilyon lirayı bulan toplam 450 yeni teşvik belgesi verildi. Hazine Müsteşarliğı'nın dünkü Resmi Gazete"de yayımlanan tebliğine göre, 337.1 trilyon liralık kısmını sabit yattnmlann oluşturduğu 450 yatınm teşvik belgesi için, 963.5 milyon dolarlık da döviz kullammı öngörüldü. TÜSİAD'ın kadın patronları • ISTAi\BUL(AA)-8 Mart "Dünya Kadınlar Günü" dün kutlanırken, Türkiye'nin etkin sivil toplum kuruluşlanndan olan Türk Sanayicileri ve tşadamlan Derneği'nin (TÜSİAD)417üyesinden sadece 12'si kadın. TÜSlAD üyeleri arasında, patron kızlannın yanı sıra kendi işlenni kurup geliştiren işkadınlan da bulunuyor. Ariston 98 serisi • Ekonomi Servisi - Türkiye'de Ariston ve Philco markasıyla satış yapan Merloni Grubu"nun 1998 yılı için ürettiği ankastre (entegre) mutfak serisi tanıtıldı. Ariston Ankastre '98 serisinin tanıtımı için Türkiye'de bulunan Merloni Grubu'nun kurucusu Vittorio Merloni. Türkiye'de kalmaya devam edeceklerini dile getirdi. Merloni Elertromestici Genel Müdürü Andrea Sasso ise Türkiye'de beyaz eşya sektöründe pazar paylannın yüzde 9'lara ulaştığını belirtti. Net 1.5 milyarm üzerinde faiz geliri elde edenler ay sonuna kadar beyanname verecek Faiz vergisı ıçın gerı sayımM RSEL KARSAVl'RAN Faiz. repo. borsa. tah- vil. Hazine bonosundan geçen yıl içinde net 1.5 milyar liranın üzerinde ge- lir elde edenlerin vergilen- dirilmesi konusunda ka- muoyundaki tereddütler süriiyor. 1997 yılında net 1.5 milyar liranın üzerin- de me\ duat faizi. repo. dö- viz cinsinden faiz geliri. tah\ il ve bono faizleri. kâr zararortaklığı ilekârpay- lan geliri elde edenler bu ay içinde beyanname ve- recekler. Mevduat faizi: Ban- kada mevduatı olup ancak yıllık faiz geliri 4 milyar 630 milyon lirayı geçme- yen mevduat sahiplen be- yanname \ermeyecekler. Bu miktan aşan miktarda faiz geliri elde edenler be- yanname verecekler. Fa- izi geliri 12 milyar liraya kadar olanlara iade yapı- lırken. aşanlar yüzde 12 oranındaki stopaj mahsup edildikten sonra vergi ve- recekler. Repo geliri: Repo ge- liri elde edenler bevanna- me verecekler. Repo gelırlerinden sto- paj kesintisi yapılmadığı için net 1.5 milyar lira re- po geliri olanlar enflas- yondan anndınldıktan son- ra 375 milyon lira vergi verecekler. 8 milyon lira repo geliri elde eden bir kişi 861 milyon lira. 50 milyar lira repo geliri ka- zanan ise 7 milyar 335 mil- yon üra vergi ödeyecek. Tahvil, bono: Devlet tahvili. Hazine bonosu alım satımı yapanlar bu gelirleri net 1.5 milyar li- rayı aşıyorsa beyanname verecekler. stopaj kesinti- si yapıldığı için devletten iade alacaklar. Bu şekilde 8 milyar li- ra gelir elde eden bir kişi, beyanname verdikten son- ra 98 milyon lira iade ala- cak. Off-shore hesaplar. Bu mevduatlardan stopaj kesintisi yapılmadığı için 8 milyar lira faiz geliri olan bir kişi 861 milyar lira ver- gi verecek. Bu geliri 50 milyar lirayı aşıyorsa 7 mil- yar 335 milyon lira vergi verecek. E v v e i s y e r i s a h i p l e r i d i k k a t ! 1997 yıb içinde mesken kira geli- ri toplamı, 41 milyon 400 bin lirayı, işyeri için brüt kira toplamı 1.5 mil- yar lirayı aşanlar, bu ay içinde söz ko- nusu gelirleri için beyanname vere- cekler ve buna ilişkin vergiyi 3 tak- sitteödeyecekler. işyerinde kiracılar, yaptıklan kira ödemelerinin brüt tu- tan üzerinden yüzde 20 oranında ge- lir vergisi kesintisi yapmak zorunda- lar. Kesilen bu vergi üzerinden yüz- de 10 fon payı hesaplanıyor. Gayri- menkul sahibine, bu paylardüşüldük- ten sonra kira ödemesinin yapılması gerekiyor. îşyeri sahipleri, yıllık brüt kira toplamı, 1.5 milyar aşıyorsa be- yanname verecek, Ancak daha önce kesintiyoluyla ödenen vergiler, hesap- lanan vergiden düşülecek. Bina ve arazide yetkili özel merci- lerveya mahkemelerce takdir veya tes- pit edilmiş bir kira yoksa, emlak ver- gisi değerinin yüzde 5'i emsal kira be- deli olarak almacak. Beyan döneminde kira gelirini be- yan etmeyen ya da eksik beyan eden- ler. daha sonra pişmanhk hükümleri- ne beyanda bulunabilecek. Gerekli beyanlan yapmayanlara 2 katusulsüz- lük cezası kesilecek, vergi ve varsa fon payı cezalı olarak hesaplanacak. 6 aydan fazla yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlanndan, Türkiye'deel- de ettikleri gelirler için beyanname alınmayacak. gelir toplanmayacak. Maliye Bakanlığı, bu yıl ilk kez uy- gulamaya giren faiz gelirleri ile kira ve serbest meslek kazançlannın ver- gilendirilmesi konusunda mükellef- ler için rehber hazırladı. "Repo ve fa- iz geliri elde edenler için beyanname düzenkme rehberT ile "kira gelirie- rinde gelir vergisi beyanname düzen- kme rehberT vergi dairelerine gön- derilmeye başlandı. Ticari ve serbest meslek kazançlarma yönelik rehber de önümüzdeki günlerde vergi daire- lerine gönderilecek. Be\an nasıl olacak? tstanbul Defterdarlığı'nın başlat- tığı uygulama ile vergi dairelerinde va- tandaşlar için beyanname doldurula- cak. Vergi dairesine gidemeyecek du- rumda olanlann evlerine görevliler gönderilerek beyannameleri dol- durulacak. Vergi Uygulama Örnekleri Örnek-h AyşeHanım 1997 yılında 4 milyar 630 milyon lira mevduat faizi elde etti. Ayşe hanımın net faiz geliri 1.5 milyar lira için beyanname vermeyecek. Eğer faiz geliri 1.5 milyar lirayı aşıyor ise beyanname verecek ve devletten iadealacak. Örnek-2: Ali Bey. 41 milyon 400 lirayı aşkın mesken kirası. 4 milyar 63Ö milyon lirayı aşan mevduat faizi ve repo gelin elde etti. Ali Bey. bu gelirlerini bir beyannamede toplayacak. Örnek-3: Emine Hanım. tek bir işyerinden sınırsız ücret gelin. brüt 1.5 milyar lirayı geçen işyeri kirası ve brüt 4 milyar 630 milyon lirayı aşan repo gelin elde etti. Bir işverenden alınan ücretin tutan ne olursa olsun beyanname verilmeyecek. Kira ve repo gelirinin toplamı enflasyondan anndınldıktan sonra bulunan miktar üzerinden vergi verilecek. Kira ve repo geliri net 1.5 milyan aşmıyorsa bevanname verilmeyecek. DUNYA EKONOMISINE BAKIŞ ERGtN YILDIZOĞLU LONDRA Muhafazakâr partilerin gerilemesi de- vam ediyor. Clinton, Reagan'ın devamı Bush'u. Blair de Thatcher'ın devamı Ma- jor'ı devirdi. Muhafazakârlann gerile'me eğilimi Fransa'da Sosyalist Parti lideri Jos- pin'in başbakan olmasıyla devam etti. Şimdi sıra, Reagan, Thatcherdöneminden kalan son dinozora, Alman Şansölyesi Kohl'e gelmiş gibi görünüyor. Bu sene ey- lülde yapılacak başkanlık seçimlerinde Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) başkan adayı Schröder'in kazanma şansı çok yüksek. Ancak bu gelişmelere bakarak, sosyal demokrat hareketin ve genel ola- rak 'so/'un tarihsel bir yükseliş eğilimine gir- diğini söylemek için zaman henüz erken. 'Yeni merkez' Clinton'dan, Blair'e kadar yükseJeneği- limin önce 'yenisol' kavramıyla işe başla- dığına, daha sonra da bunun yerine 'yeni merkez'. ya da 'radikal merkezcilik' kav- ramlannı koyduğuna şahit olduk. Bu yüz- den siyasi arenadaki kaymanın sağdan sola değil, merkeze doğru olduğunu söy- leyebiliriz. Clinton ve Blair'in kazanmasın- da, seçmenin, daha önce bu köşede bir- çok kez tartıştığımız gibi, 'birreformlarpa- ketine' hatta bir 'olumlu platforma' sahip bir partiyi tercih etmiş olmasından ziyade, artk bıkkınlık yaratmaya, kendi iç çürüme- si ile dağılmaya başlamış bir partiye kar- şı oy vermesi rol oynamıştı. Fransa'da ise durum biraz daha farklıydı. Muhafazakâr Parti'nin becenksizlikleri yükselen bir işçi muhalefetinin karşısında tam bir bozguna dönüştü, SP'nin beklenmedik bir şekilde toparlanmasına ve Jospin'in zaferine yol açtı. Seçilmesinde, işçi hareketinin basın- cı rol oynadığı içindir ki Jospin. Clinton ve Blair'den çok daha 'so/' bir platformla se- çimtefB girmiş ve seçimlerden sonra da Clin- ton ve Blair'den farklı olarak işsizliği azalt- mak için özel çaba gösteriyor ve kaynak bulmaya çabalıyor. SPD'nin başkan adayı Schröder kendi- ni Jospin'e değil Clinton ve Blair'e daha yakın buluyor. Kendini "Clinton ile Blair arasında bıryerde" tarif ediyor (The Eco- nomist, 07/03/98). Clinton ve Blair'in ne kadar sol olduğunu düşünmeye başlayın- ca, tam başımıza ağnlar girmişken Schrö- der imdadımıza yetişti, kendini 'yeni mer- kez' olarak tarif etti ve ekledi: "Siyasi stra- tejimizin temeli açık olmalıdır. Sosyal De- mokratlar, ancak orta sınıflann ve Hıhsti- yan Demokratlann hoşnutsuz kesimlehnin oylarını kendilerine çekebildikleri takdirde ulusal çapta iküdara gelebilirter.' (VVashing- Sıra Almanya'da ton Post, 24AE/98). GörükJügü gibi Schrö- der de Blair'in taktiğini benimsemiştir; emekçi smrflann oytan çantada kek- lik, nasıl olsa, oy verecekteri başka bir parti yok! Seçim platformunu orta sı- nrflann talepleri üzerine kurmak gere- kir! Yeni merkezin sosyal tabanı muhafa- zakâr orta sınıflardır! Ve programı Schröder'in parti politikalannı, Blair'i ör- nek alarak orta sınrf taleplerine göre yeni- den şekillendirme isteğinin ilk işaretlerini daha 1995teki 'ekonomipolitikalannı sos- yal demokratya da muhafazakârolarak de- ğil, modern ve modem olmayan olarak sı- nrflandırmakgerekir' (Le Monde, 03/03/98) ifadelerinde de görebıliriz. Bugün bu 'mo- dem ' kavramının içeriğinin, emek piyasa- lannda esneklik adı altında işçi haklanna bir saldın ve refah devletinin sokülüp atı- larak yoksullann kendi haline terk edilme- si, işçilerin boğaz tokluğuna çalışmaya zorlanması olarak doldurulduğunu, ulusal ten) söz açıyor (Intemational Herald Tri- bune, 06/03/98). işsizliğe karşı mücade- le etmek için 'merkeze kök salmış top- lumsal bir konsensüs' istiyor. Eğer 'kapi- talizm sonrası toplumda' yaşadığımıza inanarak çoktan Alis'in yanına 'harikalar diyanna' göç etmediyseniz, bunlar gerçek dünyanın mantığına uymayan. oldukça bulanık ve çelişkili ifadelerdir. Gerçek dün- yada yaşayanlardan biri. örneğin, Alman- ya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Hans PeterStihl'e göre "Schröderbun- lann ne anlama geldiğini şimdiden seçme- ne söylemelidir. Programının aynntılannı açıklamaya başladığında ise bu özellikle partisindekiarkadaşlannın hoşuna gitme- yecektir" (IHT, 03/03/98). Fınancial Times editörü ise bu bulanıklıktan bir an evvel kur- tulmak için "Lütfen gerçek Bay Schröder ayağa kalkınız" (03/03/98) derken, Wall Street Joumal'ın editörü, Schröder'den 'Almanya 'nın gızemli adamı' diye bahse- diyordu. Ben Schröder'in hiçbir zaman progra- Bill Clinton Tonv Blair egemenliğin Çok Taraflı Yatınm Anlaş- ması vb'yle çokuluslu tekellere bırakıl- ması olarak doldurulduğunu ise artık bili- yoruz. Ağırlıklı olarak emekçilere dayanan Al- man Sosyal Demokrat Partisi'ni, bir orta sınrf partisi haline getinmek kolay değil. Bunun tüm zoriuklan bir yana, gerektirdi- ği politik söylem Schröder'in seçim plat- forrnunayansımaya başlayınca ortaya şöy- le garip bir manzara çıkıyor: Schröder bir taraftan, 'sosyal adalet'ten (Almanya'da sosyal devleti korumaktan). diğertaraftan 'ekonomiyi, toplumu ve devleti modern- leştirmekten' (refah devletini değiştirmek- Gerhard Schröder mının aynntılannı açıklayamayacağını dü- şünüyorum. Ama bu arada, yukanda ak- tardığım kanşık ifadeleri, Schröder'in ar- malı kravatlannı, ağzından düşmeyen Ha- vana purosunu, sanayicilerie olan yakınlı- ğını, Volkswagen'tn yönetim kurulundaki iskemlesini ve Volksvvagen'in özel jetini taksi gibi kullanmasını (Le Monde) da göz önüne alarak daha şimdiden şu iki tespi- ti yapabiliriz; seçimlerde emekçilerin talep- leri gündeme gelmeyecek; SPD'nin geçen- lerde basına sızan taslak programında sö- züedilen, 'düşük ücretlere, vergi indirim- lerine, emeklilik ödemelerine, işten çıkar- malara ve geçici işçilereyönelik neo-libe- ral uygulamalann gen çevrileceğine ilişkin reform talepleh' de seçimlerden önce bir bir devreden çıkanlacaktır. Ancak Schrö- der biraz zoıianacak gibi görünüyor. Bir ta- rafta SPD'nin kadrolan diğer taraftan da başkan Oscar De La Fontain, Schrö- der'e göre daha sol bir tutum içindeler. Schröder'in SPD üzerindeki kontrolü ise. Blair'in İşçi Partisi üzerindeki kontro- lüyle kıyaslanamayacak kadar zayıf. Son- ra, geçen haftaki yaygın protestolann ve iş bırakmalann gösterdiğı gibi, SPD yük- selen bir işçi hareketinin üzerinde ve bu- nun baskısını hissederek seçime gidiyor... Daha uzun dönemli bir bakış Şimdi Clinton, Blair ve Schröder örnek- lerinden hareketle solun yükselmekte ol- duğunu söylemek için zaman henüz erken, ama sol' siyasi piatformun MIT Profesö- rü Rudi Dombusch'un ifadesini kullanır- sak 'belli birınancı olmayan' siyasetçile- rin (merkez oylan alarak ne olursa olsun iktidar olmayı amaçlayan kariyeristlerin) eline kalmış olması; bu 'merkez' denen yerde ise sadece neo-liberal muhafazakâr politikalann olması da çok fazla karamsar- lığa yol açmamalı. Şöyle geriye çekilip tarihe biraz uzaktan bakalım. 1970'lerin ikind yansından itiba- ren hep neo-liberalizm, piyasa güçlennin tümü ile serbest bırakılması fikri ve buna paralel olarak muhafazakâr partiler güç- tendiler. 1989'un ardından özedikte 1990'la- nn başında bu eğilim solda da taraftar bul- du, adeta bir dogma düzeyineyükseldi. Hal- buki tam bu sırada, bazı solcular 'pembe gözlü tavşanın' peşinden 'harikalar diya- nna' giderken, geniş halk kitleleri 'serbest' piyasanın faziletlerinden kuşku duymaya başlamışlardı bile. Artık sadece işçiler de- ğil, orta sınrflar da refah devletinin korun- masını. piyasanın ve küreselleşmenin de- netlenmesini istiyorlardı. Seçmen, muha- fazakâr partilerden uzaklaşmaya başladı, sonra Clinton, Blair, Jospin ve Schröder... Gelecekte, bu politikacılara karşı hoş- nutsuzluk yükselmeye başladığında, bu artık işlevini yitirmeye başlayan neo-libe- ralizmin geri gelmesi şeklinde olmayacak. Bu yüzden, polrtikalannın 'sol' partilerin eline geçmiş olmasından dolayı, muhafa- zakâr partiler bir türlü toparlanamıyor, to- parlanacaklan da yok. Önümüzdeki dönem reformizmini kaybetmiş olan sosyal de- mokrasinin önce kendi içinden ve refor- mist açıdan eleştirilmesinin, sonra da da- ha sol projelerin tekrar konuşulmasının koşullannı hazıriayacak. BÜYÜKÇEKMECE İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI 1997 845 T Satılmasına karar \ enlen ga\n menkullenn cınsı. kıvmetı. adedı. e\ safı. Tapu kayıtlan Yakuplu kö>ıı Bıtlıtepe me\ kımde ada 304. par- sel 2 sayılı 35115** m2 mıktarlı tarla ile. Yakuplu köyü Bıîlılepe me\ kımde ada 312. parsel I bayılı 3805 m2 mıktarlı tarla satılıktır Ta- şınmazların dunımu. Satışa konu taşınmazlardan Istanbul ılı Büyükçekmece ılçesı Yakuplu köyu Bıllıtepe me\kıı 304 ada 2 parsel \e 312 ada ! parseller Yakuplu kojunde köş merkezıne şakın mesafede kalıp Yakuplu köviı ile Ka\aklı koyû asfalt yolunun gıdış ıstıkametıne göre yolun sol ûst kısmında Marmara denız sahıl kumsala karjıdır Her ıkı parsdın çcvresı tel çıl ile çevnlmış olup. parsel ıçı \ollar kısmı stabılıze yapılmış taknbı parsellere 500 mt mesafeden elektnk hattı çekılmı*. par>eller içinde ajdınlatma harfı döşelıdır Köy merkezme yakın mesafede ka- lıp ulaşım ımkânı boldur Yore olarak Istanbul'un banlıyo'.u durumundadır E-5 karayoluna çok yakın mesafede kalmaktadır Taşınmazın çevresinde hızlı bir gelışme me\cut olup. çok katlı yapılaşmalar me\cuttur B) 304 ada 2 parselın durumu 3511 92 m2 lık tarla \asıflı arsa olup. uzennde 4 bloktan oluşan yapi ınsaa edılmektedır Kooperatıf ın- şaatı olarak de\ am eden konut ın^aahnda: A) Blok bodrum dahıl aln katlı olup. B A karkas \apmin zemın de bodrum kaı ebadı 30 00x14 00 mt normal katlarda çıkmalar dahıl 33.00\ 17 00 mt ebatlıdır Beher karta daıre olup. dördüncu normal katlar çatı arası katı ile dubleks dairedır Normal daıreler 93 00 m2 dub- leks daireler 128 00 ml mşaat alanlıdır Kaba ınsaatı bıtırılmu olup. anahtar teslımıne göre yapınm sevıyesı o c40 nıspetındedır Natamam yapıdır Toplam mşaat alanı 3435 m2 dır B) Blok bodrum dahıl altı katlı olup. B.A karkas >apının zemını bodrum kat ebadı 14 00x14 00 mt normal katlar çıkmalar ile 17 00\ 17 00 mt ebatlıdır Dördunciı normal katlar çatı arası katı ile dublekstır Her katta üç daıre ofup. toplam inşaat alanı 1740 m2'dır. Be- her kat % 00 m: dupleks katlar 130 00 m2'dır toplam mşaat alanı ! 740 00 m2 dır Beher kat 96 00 m2 dubleks katlar 130 00 m2 dır. Bodrum kat dükkân olarak tertıplenmış zemını pledyen. sn alan \ apılmış. dogramalar çelık kontrüksıyon. camlar buzlu cam. kapılar. pen- cereler. duvarlar boyahdır. Zemın kat daırelerı uçuncıi sınıf nıtelıklı yapılmış ıskâna hazır \azı>ette blok gınşı komple bıhnlmıştır Diğer katlann kaba ınşaarı bıtınlmış olup. anahtar teslımıne göre ınsaatın sevıyesı °»47 'dır Natamam \apıdır. C) Blok A-blok yapı ile aynı ebatlarda olup. yapının bodrum zemm \e bınncı katın kaba ınşaatı bıtınlmış ıkıncı normal kat kolonlan dökûlmüs. ahşap kalıp iskelesı kısmı olarak > apılmıştır. Anahtar teslımıne göre ınsaatın sevıyesı 0/ o23 cıvanndadır Natamam yapıdır. 62 daıre ınşaa edılıdır. dört blokta. inşaat ruhsatlıdır. D) Blok B-blokun aynı olup. kaba inşaat komple bıtınlmıştır anahtar teslımıne göre inşaat °l>40 sevıyesınde natamam yapıdır C) 312 ada I parselın durumu 3805.00 m2 tarla \asıflı arsa olup. üzennde 5 bloktan oluşan \apı ınşaa edılmektedır. Kooperatıf ınşaatı olarak devam eden konut ınşa- atında: A) Blok bodrum dahıl 6 katlı B.A karkas yapıda zemınde bodrum kat 14 00x23 00 mt ebatlı normal katlarda çıkmalarla 17.00x26.00 mt.dır. Beher karta 4 daıre olup. normal katlar 120 00m2 dördüncu normal kat çatı arası katı ile dubleks 144 00m2 dır. Kaba tnşaatı bıtı- nlmış anahtar teslımıne göre nısbetı 0 o40 sevıyesındedır Natamam \apıdır B) Blok bodrum dahıl 6 katlı B.A.K yapı olup. yapı su basman sev ıyesındedır. Bodrum kat ebadı 14.00x 14 00 mt dökülen bodrum kat tablıye betonu 17.00x17 00 mt'dır. Bodrum kat tujla duvarlan öriılmüştür Anahtar teslimıne göre \apınm sevıyesı °ol8'dır Natamam >a- pıdır C) Blok A blokun aynısı olup. ilave olarak 228 00 m2 ıkıncı bodrum yapılmıştır. Su deposu olarak ınşaa edılen yapının. tüm tecntı. şap- lan. duNarlan. sı\alan yapılmıştır Kaba ınşaatı bıtınlmış yapının >e\ıyesı °v41 nıspetmdedır (Ajıahtar teslımıne göre) D) Blok bodrum dahıl 6 katlı B.A.K yapıda zemınde bodrum kat 14,00x14 00 mt normal katta çıkmalarla bırlikte 17.00x 17 00 mt ebat- fı olup. beher katta ıkı daıredır Normal katlar 145.00 m2'dır Dubleks katı yapılmamıştır Kaba ınşaatı bıtınlmış yapının sev ıvesı %39 nıs- petmdedır Anahtar teslımıne göre. toplam mşaat alanı IM1 fKI'dır Natamam vapıdır E) Blok projeye göre bodrum dahıl 6 katlı B A karkas \apımn zemınde bodrum kat ebadı 14 00x14 00 mt normal katlarda çıkmalardan sonra 17 00x 17.00 m! ebatlıdır Karkası çıkmı* > apmın bodrum zemm. bınncı \ e ıkıncı kat tugla duvarlan örülmûşrür Anahtar teslımıne göre nısbetı ö o36 cıvarındadır. Natamam yapıdır Her ıkı parsel üzennde ınşaa edılen bloklarda asansör ve kalorıferlıdır 9 bloklu 160 konutluk sosyal konut nıtelıklı yapının Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı çızelgesının 3 sınıf B grubu nıtelıklı yapıdır Beş blokta 60 daıre ınşaa edılıdır. Yapı ruhsatlıdır. Gaynmenkullenn kıymetı Yukanda behrt'len ga>nmenkullenn ımar durumu. yapılann cinsı \e kalıtesı. kullanım amacı. çarşı pazar. ış yerlenne yakınlıjı ve uzaklığı. ulaşım ımkânı. be)«dıye hızmetlennden yararlanma durumu. E-5 karayoluna yakınlığı. tstanbul ılı. Yakup- lu köyunün banlıvosu duruınunda bulunması. alt yapı durumu. çevTesındekı yerleşım şeklı ve değenne tesır eden bılumum faktörler nazan ıtıbara alınarak ars3 bedeh gunun ekonomık koşullara tesın ve olusan serbest piyasa rayıçlenne göre. bına bedelı 1 W yılı Ba; mdırlık ı e Iskan Bakanlığı yapı m2 bırım fiatı esasına göre (enflasyon artışı ve diğer unsurlarl nazan ıtıbara alınarak keşıf tanhı ıtıbanv la yapılan he- saplamalarla 304 ada 2 parsel halıhazır durumuna L'örc 3511 92 m2 arsa\m2 sı " 000 000 TL den 24 583.440.000 A-B-C-D bloklara havı kaba ınşaatı 1015" m2 bıtınlmış natamam yapı. parsel ıçındcki stabılıze yol, dış aydmlatma. elektrik hattı par- sel çevresı tel çıt mşaattakı ıhrazat malzemesı (ızo ruğla. inşaat demın. Marsılya kıremıt) 75 435 740 000 Toplam 100 019.180 000 (yüz milyar on dokuz milyon yüz -.eksen bın TL sı) 312 ada 1 parselın halıhazır durumuna core 380MKI m2 arsaxm2 sı 7 000.000 TL den 26 635 000.000 A-B-C-D-E bloklara havı kaba ınşaatı 10977m 2 bıtınlmış natamam yapı. parsel ıçmdekı stabılıze yol. dış aydmlatma. elektrik getirme hattı. parsel çevresi tel çıt mşaattakı ıhrazat nıalzemesı (ızo tuğla, inşaat demın. Marsılya kıremıt) 50Ö0 Marsılya kıremıt. 18 ton nervürlü demır 30 bın adet tugla muhtelıf Malzeme her ıkı parsele yan yanya pa> edılerek hesaplanmıjlır... 7 0.548 000.000 Toplam.. 97 183 000 000 I Doksan >edı milyar yüz seksen üç milyon TL sı I Kıymet takdir edılmıştır 2llmar durumu Dosyaya ıbraz edılen Kavaklı Beledıye Başkanlığrmn 30 6 199 7 ıanh4l? sayılı jazılanna göre Büyükçekmece ilçesı Yakuplu kovıı 304 ada 2 parsel ve 112 ada 1 parsellenn belde sınırları ıçıne dahıl edılıp ancak 10.12 19% tanh 782 sayılı yazılarına rağmen henüz doyalann devrı yapılmamış olduğundan ıtgıh yere ımar dunımu duzenlenmedığı Bahse konu olan 312 ada 1 parsel v e 304 ada 2 parsellere 12 1.1993 tanh 16 Ssayınoıle Yakuplu Beledıyesı tarafından yapı ruhsatı ve- nldığı belırtılmektedır Satış şartları:]. 304 ada 2 parsel nolu taşınmazın satışı 14.4.1998 günü saat 11 00-11.15 arası. 312 ada 1 parsel nolu taşınmazın satışı 144 1998gunüsaat 11.30-11 45arası BuvTikçekmecelcraDaıresı'ndeaçıkartırmasuretıylevapılacaktır Buarttırmada tahmınedılenkıy- metlenn vıizde "5'ını ve rüçhanlı alacaklılar \ arsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflanoı geçmek jartı ile ıhale olunur Böy le bir bedel- le alıcı çıkmazsa. en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartı ile 24 4.1998 günü aynıyer ve saatlerde ıkıncı arrtırmava çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edılmemışse gaynmenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak uzere arttırma ılanmda gostenlen müddet sonunda en çok amırana ıhale edılecektır Su kadar kı arttırma bedelının malın tahmın edılen kıymetının yuzde 40ını bulması \ e satış ısle- venın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevırme \e paylaîtımıa masraflannı geçmesı la- zımdır Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz.'J satış talebı düsecektir 2- Arttırmaya ıştırak edeceklerın. tahmın edılen kıymetın yüzde 20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu miktar kadar mıllı bir bankanın te- mınat mektubunu vermelen lazımdır Satış. pejın para ıledır. alıcı ıstedığınde 20 günü geçmemek uzere mehıl venlebıhr Tellalıve re>mı, ıhale pulu. tapu harç \e masraflan alıcıva aıtıır Bınkmış vergiler satış bedelınden ödenır KD\' alıcıya aıttır. 3-lpotek sahıbi alacaklılarla diğer ılgılılerm (*ıbu gaynmenkul üzenndekı haklannıhususıyle faiz vemasrafadaır olan ıddıalannı da- yanağı belgelen ile on beş gün içinde daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı takdirde haklan tapu sicılı ile sabıt olmadıkça paylaşmadan ha- nç bırakılacaklardır 4- Ihaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatıtmamak suretıyle ıhalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefillen. teklıf eniklen be- del ile son ıhale bedelı arasındakı farktan \e diğer zararlardan ve aynca temenüt faızmden müteselsılen mesul olacaklardır (hale farkı \e temerrût faızı ayTica hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacak. bu fark. \arsa oncelıkle temınat beJelınden alınacaktır 5- Şartname. ılan tanhınden itibaren herkesın görebılmesı ıçın daırede açık olup masrafı venldığı takdirde ıstey en alıcıya bır ömegı gön- denlebılır. 6- Satışa ıştırak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmış sayılacaklan. başkaca bılgı almak ısteyenlenn 1997 845 T sayılı dosya numarasıyla müdürlügümüze başvurmalan ılan olunur 2.3 1998 f*l îlgılıler tabınne ırtıfak hakkı sahipleri de dahıldır Basın: 967 4 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK • ••Kamu Çalışanları TBMM'de kamu çalışanlarının sendikal hakla- rını düzenleyen bir tasarı görüşülüyor. Hüküme- tin bu gihşimi çok olumlu sayılmalıydı; öyle olmu- yor, tasarıya kamu çalışanları günlerdir eylemli bi- çimde karşı çıkıyor. Karşı çıkışın nedeni çok açık. Tasarı, kamu sen- dikalarına toplu iş sözleşmesi yapma olanağı ver- miyor ve buna bağlı olarak grev hakkı tanımıyor. Bu ikili yoksa, sendika, toplu iş sözleşmesi yap- mak üzere işverenle görüşme masasına oturamı- yorsa. işlevsiz kalır; varlık nedeni ortadan kalkar. Grev ise işverenle uyuşmazhk durumunda başvu- rulacak yaptırım gücüdür: güvencedir. Hükümet kamu çalışanlarına bu haklan tanımak istemiyor. Hükümetin geçek anlamda sendika- dan bu kaçışının kamuoyuna açıklanan nedeni anayasadır. 12 Eylül'ün baskıcı anayasası, kamu- da sendikalaşma sürecinin önüne engel olarak çıkarılıyor: aradan bunca yıl geçtikten sonra, bir merkez sağ-sol hükümet ortaklığı tarafından, emekçilerin yararına olabilecek sınırlı bir demok- ratik açılımın karşısına, kaskatılığıyla dikiliyor. Oysa hükümet. gerçekten kamu çalışanlarının sendikal haklarının demokratik kurallara göre ya- salaşmasını istiyorsa, bunu anayasadeğişikliği ile birtikte önerirdi. Bununla demokrasiden yana ka- muoyunu yanına alır, TBMM'de de tasarıya karşı . çıkacak milletvekillerini ve partileri, demokrasiye katkıda bulunmaya çağırabılırdi. Hükümet, bu demokratik açılımı yapmadı. Kamu çalışanları, enflasyon karşısında eziliyor. Daha öncelere gitmeye gerek yok. Son bir yılın ge- lişmeleri yeterli bir göstergedir Geçen yılın (1997) başında maaş katsayısı yüzde 30 arttırıldı; yılın or- talarında işbaşına gelen şimdiki hükümet de yüz- de 35 oranında ek bir katsayı artışı sağladı. Oysa geçen yılın enflasyon oranı, tüketici fiyatları ola- rak, yüzde 101,6'dır. Eğer geçen yılın katsayı ar- tışları toplamını (65) alırsanız. yalnızca bır yılda ka- mu çalışanları 36.6 puanlık bir yoksullaşma ora- nıyla karşı karşıyadırlar. Kamu sendikalan toplu iş sözleşmesi yapma ola- nağı bulsaydı. yıllardır süregelen bu yoksullaşma olmazdı. Kamu çalışanlarının sorunları yalnızca maaşla- nn yetersizliği değildir. Kamu yönetiminde maaş dengesi tümüyle bo- zulmuştur. Aynı ışı yapan kamu çalışanlarının ma- aşları, çalıştıkları kuruma göre, çoğu kez iki-üç kata ulaşan büyük farklılıklar gösteriyor. Hükü- metlerin yanlış tutumu, ayrıcalıklı maaş adacıkla- rı oluşmasına yol açmıştır; bu uygulamanın en il- ginç örneklerinden biri TBMM çalışanlarıdır. Ör- nekler çoğaltılabilir. Ek olarak kamu yönetim birimlerinde, etkinlik ve verimlilik ölçütleh genel olarak geçerli değildir; bu nedenle nesnel ölçütlere dayalı bir yükseltilme sü- recinden de söz edilemez. Yönetımde yükseltil- menin tek geçerli yolu, hükümette ya da TBMM'de birilerine yakınlıktır. Çoğu zaman ilk işe almalar- da da bu yakınlık etkeni neredeyse tek geçerli yöntemdir. Bu olgu, yani yönetimde yükselme yol- larının siyasete yakın tepelerden geçmesı, kamu hizmetlerini en hafif deyimıyle işlemez kıhyor. Devlet birimlerinin işlerliğınden hükümet sorum- ludur. Hükümetin. özellikle de seçimle işbaşına gel- miş olan bir hükümetin, en başta gelen, birincil önemde görevi, kamu çalışanlarının görevlerini yaparken değişik toplum kesimleri karşısındayan- sız davranmalarının sağlanmasıdır. Adı üstünde, kamu görevlisi. tüm toplum bırimlehne eşit uzak- lıkta olmalıdır. Bu eşit uzaklığı da yalnızca var olan yasalar belirler. Yanlı davranan kamu görevlisi, kargaşaya ve giderek toplumsal yıkıma neden olur. Toplumsal düzeni sağlamakla görevli olan. ken- disi, bu düzenin yıkıcısı durumuna gelir. Hükümet, buna izin ve olanak veremez. Oysa son günlerde çok açık seçık görüldüğü gibi, gü- venlik güçlerinin, şeriat eylemcileri karşısındaki tutumu ne ölçüde yumuşak idiyse. kamu çalışan- larının yürüyüşü karşısındaki tutumları da o oran- da sertti. Bunun sorumlusu hükümettir. Kamu çalışanlannın çok önemli sorunlan var. Hü- kümet bu sorunlann çözümüne yönelmiyor; örgüt- lenmelerini engelleyerek çalışanları sorunlann çö- zümünden uzak tutuyor ve sorunları. ağırlaşarak birikimli olarak büyüyor. Sonuç olarak. silahlı kuvvetler harıç, ıki milyo- nayaklaşan kamu görevlileri konusunda, hükümet, yapması gerekenleh yapmıyor: devlet çarkını et- kin, verimli ve de yansız. yani taraf tutmadan ça- lıştıracak düzenlemeleri uygulamaya koymuyor. Yapmaması gerekeni yapıyor; kamu çalışanlarına çok sınırlı da olsa toplu iş sözleşmeli ve grevli sen- dikalaşma olanağı tanımıyor. Bu çelişkinin gideril- mesi gerekiyor. İSDEMIR KARDEMİR modeli özelleştirme isteııiyor ADANA (Cumhuriyet Giinej İlleriBürosu)-Oz- çelik-lş Sendikası İsken- derun Demır Çelık Işlet- meleri'nde (tSDEMlR). lCARDEMtR örneği özel- leştirme istiyor. Türkiye'nin KARDE- MİR dışında başarılı bir özelleştirme örneöi sergi- leyemedığıni belirten Oz- çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Recai Başkan. "Aksi takdirde hükümet, aldığı bu karardan geri adım atmak zorunda kala- cak" dedi. İSDENJİRde düzenle- nen açık ha\a mitingine katılmak üzere bölgeye ge- len Özçelik-lş Sendikası Genel Başkanı ve berabe- rindeki sendika yönetici- leri Adana'da düzenledik- leri basın toplantısmda Tür- kiye'nin vaşadığı sıcak günlere dikkat çektiler. Özçelik-îş Sendikası Başkanı Recai Başkan. özelleştirme. memur hare- ketleri ve ekonomi alanla- nnda sıcak olayların ya- şandığını belirterek. Kızı- lay'daki memur hareketi- ne destek \erdiklerinı \e memurların isteklerindeki haklılıklara da değinerek, işçi ve memur konfederas- yoniannın omuz omuza ça- lışması gerektiğini dile ge- tirdi. Toplantı. tSDEMlR'in özelleştirme kapsamına alınması konusunda yo- ğunlaşırken Özçelık-lş Sendikası Başkanı Recai Başkan. özelleştirme için sosyal \ e hukuki altyapının oluşturulamadığına dikkat çekerek. "Çalışan insanla- ra istihdam \aratmaL ül- ke ekonomisini güçlendir- mek \e üretimeyöneliközel- leştirmeler ne > azık ki ger- çekleşririlememiştir. tSDE- MİR'in de bu yöntemle sa- üşına izin veremeyiz" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle