12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeCİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetnıeni Orhan Erinç • Genel Ya>ın lCoordınatörü. HikmetÇe- tinka>a • Yazıişlen Müdüru tbrahim ^ ıldız 9 Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz 0 Haber Merkezi Müdürü Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dıı> Haberler ŞinasiDamşoğluGİsiıhharat Cengiz v. ıldırım # Ekonomı Mehmet Saraç • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sami Karaören 0 Düzehmc Abdullah Yaaci»Fotograf ErdoğanKöseoglu •Bilgi-Belge F.dibt Buğra # Yurt Haherlen Mehmet Faraç Yayın Rurulu. tlhan Selçuk (Başkant. Orhan Erinç. Okta> Kurthöke. Hikmet Çetinka>a. Şükran Soner. Krgun Balcı. tbrahim ^ ıldp/. Orhan Bursalı. Mustala Balba\, Hakan Kara. AnkaraTemMİuM Mustafa Balba> AtaturkBulvanNo. 125.kat4. BakanlıkUr-AnkjraTel 4l45()2()Chat). Faks. 414502" • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık. H Zıya Bl\ 1352 S 2 3Tol 441122(1. Fak> 44191 r # A d a n a TeınsilcİM Çeiin Yiğenoğlu. lnönüCd 119 S.Noi Kat:1. Tel 363 12 II. Faks 363 12 15 Mue^^ese Mudunı t stün \kmen 9 Koordmator Ahmet Korukan • \Uüt<*e BıilentVener#ldan: Hûsoin Gûrer • Işletme Önder Çelik • Bıigı- Ulem. Nail tnal 9 Bılgısayar Sıstenv Mürihet Çiler«Satış FazUet Kuza MEDYA C: 9 Yonetım Kurulu Ba,kanı - Genel Mudur Gfilbin Erduran # Koordinatör Reha Işıtman # Genei Mudur Yardımcisı. SrvdaÇoban Tel 514 07 53 - 51395 80-513 8460-61. Faks 5138463 V a>ımla>sn u Basan: Yenj Gun Haber Ajansı. Basın ve Yaymcnık A 5 Tufkocaiı Cad 3-J4I Cağaloilu 34334 Ist. PK.246 lstanbul fel <0 212) 512 05 05 (20 hatl Faks. l0'212l 513 85 95 9 MART 1998 Imsak:4.54 Güneş. 6.20 Öğle: 12.22 tkindi: 15.34 Aksanr. 18.10 Yatsı. 19.31 Modanın güzel yüzü • Haber Merkezi - Moda dünvasına yenı yüzler kazandıran Zeki Triko'nun mankenleri arasına Heidi K.lum da katıldı. 6 yıl önce Düsseldorf'ta düzenknen mayo fuannda Zeki Triko Yönetım Kurulu Başkanı Zeki Başeskıoğlu ıle tanışan Heidi Klum, ilk kez bu fuarda Zeki Triko standında mankenlik yaptı. Klum. son olarak Amerikan mayo dergisi Sport Illustrated Svvimsuit'e kapak oldu. Çevre Bakanı ISDEMİR'de • İSKENDERLN (Cumhurhet) - Bakanlığı ile Özçelik-lş Sendikası'nın tskenderunda düzenlediği. "Çe\re. insan ve lşçi Sağlığı" konulu panele katılan Çe\re Bakanı Imrcn Aykut günler öncesinden açıklanmasına karşın tSDEMtR'de inceleme yapmadı. Çevreyi en çok kirleten kuruluşlann kamu kurumları oldugunu \ urgulayan Bakan Aykut, panele gelirken ISDEMlR'in bacalanndan çıkan gaz ve dumanlann çoklugundan şikâyet ederek yetkilileri göre\ yapmaya çağırdı. Uğup Mumcu Hatıra Ormanı • MARMARİS(AA)- Çağdaş Yaşamı Destekleme Dernegi (ÇYDD) Marmaris Subesi öncülüğünde "Uğur Mumcu Hatıra Ormanı" kuruluyor. ÇYDD Marmaris Şube Başkanı Neptün Kireççi. yaptığı açıklamada. 2 bin ağaçlık alana fidan dıkimi için Marmaris Orman Işletme Müdürlüğü ile yürütülen çahşmalann son aşamaya geldiğini belirterek. gelecek hafta ilk fidanlann dikiminin gerçekleştirilecegini bildirdi. Parkların güvenliği • ANKARA(AA)- Ankara Büyükşehir Belediyesi Çe\re Koruma Daire Başkanı Adnan Yılmaz. çocuk oyun grupları \e banklann korunması amacıyia. büyük parklar için güvenlik ıhalesı açacaklannı bildirdi. Yılmaz. parklara 24 saat boyunca emniyeti sağlayacak güv enlik sistemi kuracaklannı ve güvenlik görevlilerinin özel kıyafetleri olacagını söyledi. SİT alanlanına yeni uygulama • ANKARA (AA) - Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Yüksek Kurulu'nun 1988yılında aldıgı, "Kurul tarafından alınan kararlar, bunlara karşı idare mahkemelennde açılan davalar sonuçlanıncaya kadar uygulanmaz" yönündeki karannda değişiklikyapıldı. Yüksek kurul tarafından 4 Mart'ta alınan yeni ilke karanna göre. koruma kurullannca korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklan ile SİT alanlanna yönelik kararlara idare mahkemelennde dava açılması durumunda. dava sonuçlantncaya kadar koruma kararlannın uygulanmasına devam edilecek. Trafik kazalarmda Avrapa'da lideriz KEREMILGAZ Türkiye, trafık kazalannda şam- piyonluğu yine kimseye bırakmı- yor. Istatistiklere göre 10 bin ara- ca düşen kaza sayısının Hollan- da'da 20. Türkiye'de 551,10 bin ka- zaya düşen ölü sayısı ise Finlandi- ya'da 41, ülkemizde ise 157 oldu- gu belirlendi. Türkiye"de trafık kazalannın en- dişe verici boyutlara ulaştğı görülü- yor. Trafik kazalan her yıl yükselen bir grafik çiziyor. 1995 yıhnda 279 bin 663 kaza meydana gelirken, bu sayının 1996 yıhnda 344 bin 641'e yükseldiği, çıkanlan Trafik Yasa- sı'nın trafık suclannı bir ölçüde ön- leyici nitelik taşıdığını ifade eden avukat Cengiz Hortoğju. "Ceza Infaz Yasası'ndaöngörülen cezalar belBbir katsayrya bağlanmadıkça, enflasvvmun günlük hale geldiği ülkemizde sorun çözülemezr> dedi. Yanlış ulaşım politikalan nedeniy- le Türkiye trafık kazalannda ön sı- ralardaki yerini koruyor. Yıllardır de- miryollan ya da karayolu dışında di- ğer ulaşım yollanna yatınm yapıl- maması ve motorlu kara taşıtlannın satışlannın özendirilmesi. kazalann meydana gelmesindeki başlıca et- menleri oluşturuyor. Ülkemizde ula- şım yollan ile ilgili istatistiklere ba- kıldıgında karayollannın sag ikridar- lar tarafından nasıl özendirildigine tanık oluyoruz. Deniz ulaşınu: 1993 yüı so nundatescillimanlanmızakayıtlı ge- milerin yüzde 65.8"i yük. yüzde 29. 5'i yolcu. yüzde 4.8"i tankerdir. Bu bize. deniz yollanndan özellikle yol- cu taşımacılığında yararlanamadıgı- mızı göstermektedir. Denizyollan ka- zalannın çok az olmasının yanında. can kaybı da çok fazla olmamakta- dır. Demiryolları: Atatürk dö- neminde toplu taşımacıligın önemi çok i>i bilinmekte oldugundan ilk Cumhuriyet yıllanndan itibaren zor ekonomik koşullara karşın demiryol- lanna çok önem verilmiş, gelişmesi sağlanmıştır. 1923-38 yıllan arasın- Türkiye ve öteki ülkelerde durum Şerit ihlalinin cezası 6 milyon lira Trafik ışıklanna uymamak: Türkiye"de 6 milyon 400 bin lira. Norveç'te 21 bin 600 bin lira veya 11 gün hapıs cezası. Dammarka'da 9 milyon 300 bin lira. Isveç'te 12 milyon 600 lira. lspanya'da 8 milyon 50 bin lira. Hız sınınnı \üzde 50"\e kadar aşmak: Türkiye de 6 milyon 400 bin, Norveç'te 21 milyon 600 lira, Dammarka'da 16 milyon 650 bin lira, Isveç'te 8 milyon 50 bin lira (Hız limiti yüzde 30 oranından fazla ihlal edildiğinde dava açılır.) Trafik polisine riayet etmemek: Türkiye'de 6 milyon 400 bin lira, Norveç'te 17 milyon 250 bin lira veya 9 gün hapis cezası. Danimarka'da 12 milyon 200 bin lira. tsveç'te 10 milyon 700 lira, Japonya'da 3 aya kadar hapis ve 50 bin Yen'e kadar para cezası Şerit ihlali: Türkiye"de 6 milyon 400 bin lira, Norveç'te 10 milyon 800 bin lira para veya 5 gün hapis cezası. Isveç'te 6 milyon 500 bin lira. da daha önceki demiryollanndan da- ha fazla demir yolu yapılmıştır. Ge- çen 57 > ıl boyunca yapılan demiryo- lu. daha önce yapılanlann yaklaşık >üzde 15'idir. Avrupa ülkelerinde ta- şımacılıgın yüzde 95'i demiryolu ile >apılırken, bizde yüzde 95'i karayo- lu ile yapılıyor. K a r a y o l l a r ı : 1993 yılı itiba- nyla 590 bin 770 kilometre karayo- luna sahip bulunuyoruz. Karayolla- rı, obur bir yaratık gibi yapıldıkça yenisinı ister. Günde ortalama 2 bin 500 araç trafıge kayrt yaptınyor. 1996 yılı aralık ayı sonunda Türkiye'de 3 milyon 791 bin 819 otomobil, 581 bin 519 kamyon, 128 bin 721 otobüs ol- mak üzere toplam 7 milyon 109 bin 926 araç trafıge kayıth bulunuyor. Baa ülkelerde bin kişiyedüşen oto- mobil sayısı: ltalya 532, ABD 514, Almanya 489, Fransa 430, Belçika 417, Hollanda 382, Nor-eç 380. In- giltere 372, Portekiz 357, Ispanya 343, Danimarka 310, Türkiye 50. Otomobil sayisında Avrupa'nın ge- nsinde olan Türkiye'de kamyon sa- yısı Avrupa Topluİugu'ndaki 12 ül- keninkinden fazla. Türkiye kazada şampiyon • Danimarka'da 2 milyon araca karşı 8 bin kaza olmuş. Bu kazalar- da ölü sayısı 522. yarah sayısı 9 bin 516 iken Türkiye'de 350 bin trafikka- zasında ölü sayısı 5 bin 428, yarah sa- yısı ise 104 bin 599'dur. tstatistikle- re bakıldığında 10bin araca düşen ka- za sayısı Hollanda'da 20 iken Türki- ye'de 551'dir. • 10 bin kazaya düşen ölü sayısı Fin- Iandiya'da41 iken Türkiye'de 157'dir. • 10 bin araca düşen ölü sayısı Is- veç'te 1.31 iken Türkiye "de 7 katı faz- la olup 8.68'dir. • ltalya'da araç sayısı Türkiye'de- kinin 7 katı olmasına karşın, kazalar- da meydana gelen ölümler Türkiye ile aşagı yukarı aynı sayıdadır. Kaçak turistik tesislerden sonra şimdi de havaalanı Patara'da gerflim bitmiyor • Kültür Bakanhğı ile Akdeniz Cniversitesi işbirliği içinde süren Patara kazılanmn yöneticisi Prof. Dr. Fahri Işık. antik kenti işgal ve tahrip eden kaçak otelleri yıkamayan de\ letin, aynı suçu bu kez de havaalanı projesiyle işlemesine öncelikle "dünya kültürünün" engel olacagını söyledi... OKTAV EKİNCİ Dünyanın "korunma- sı en gerekli 100 StTV arasındabulunan Patara, kaçak yapılaşma ve imar baskısından sonra şimdi de "havaalanı kâbusunu" yaşıyor. Yakın geçmişte "kesin olarak v^zgeçildiği" Çev- re BakanhğYnca da açık- ça ilan edilen "turistik havaalanı" girişiminin son Prof. Fahri Işık, dürryanın 100önemli SİTinden biri olan Patara'ya havaalanı önerisini •tehlikeli bir çılgınlık' günlerde -henuz "söylen- o ) a r a k ^teliyor. (Fotoğraf: OKTAY EKİNCİ) ti" şeklinde bile olsa-ye- niden gündeme getirilmesi. başta ar- rek yeniden gündeme getırildi. Ne v ar keologlar olmak üzere duyarlı her- ki bu kez de Ozel Çe\Te Koruma kesin uykulannı kaçınyor. Kurumu kararlı bir tutum takınarak Yıllardır Patara'y. hem gün ış.gı- köylülcrle düzenlenen toplantılarda na ç.karmak için ugraşan hem de "HavaajanıfikrininkesJnlikteunutırf- yağmacılara karşı koruma kavgası masını ıstedı... veren Prof. Dr. Fahri Işık. havaalanı Şımdı, özellikle Yalçın Doğan'ın beklentilerinin "gerçekleşmesi ola- 1 Mart 1998 günü Milliyetgazetesin- naksız bir düş" oldugunu söylemesine rağmen, yi- ne de yüreğini sarmalayan kaygısını şöyle dile geti- riyor: "Patara'ya hava- alanıyapmayı döşünmek bBe aslmda bir cinayet pto- nı gibi. Ben buna inanmı- yorum; ama inananlar var ki gündeme gelebili- yor..." Fethiye ile Kaş arasın- da yer alan ve tarihsel öneminin yanı sıra doğa zenginligiyle de eşsiz bir SİT olan Patara'ya turizm amaçlı bir havaalanı dü- şüncesi ilk kez Turgut Özal'ın başbakanlığı yıl- lannda ortaya atılmıştı. Hatta "arazi etütlerT bi- le yapılmış. ancak bölge bataklık olduğu için uy- gun görülmemişti... Ilerleyen yıllarda özel- likle yasadışı turistik te- sis inşaatlanna göz yu- mulmasıyla birlikte. bu kez "yöredeki seralarda yetişen sebzelerin ihraca- h" gerekçesi de eklene- e-posta : t a n (« prizma.net. tr de "sürmanşet" olarak veri- len haber içeriklı yazısından sonra 5-6 yıldır "unutubui" bu proje yeniden dillerde dolaşı- vor. Aynı zamanda Akdeniz Üniversltesi adına 1989'dan bu yana Patara kazılannı yö- neten Prof. Dr. Fahri Işık. an- tik çağdaki l.ikya-Pamniya bölgesinin "en zengin baş- kenti" olarak 100 dünya SlT'ı arasmda bulunan bu hassas bölgenin böylesi "tehlikeir söylentilerden kurrulabilme- si için bir an önce "koruma planına" kav uşması gerekti- gini söylüyor. "Akdeniz'in en derin körfezine" ve eşi bu- lunmayan genış ve korunak- lı kumsallanna "turizm sakit- nsmuı" yıllardır fırsat kolla- dıgınadikketçeken Prof. Işık. antik kentin kültür zenginli- ğini ise şöyle özetliyor. "Bu- leterion (Halk Meclisi Binası). Roma hamamlan. granari- um, tiyatro. Korinttapınağı ve daha birçok yapıt artık gün ışığında. Ne var ki kent kalın- tılannın bü> ük böliimü halen kaolnıamış durumda. SİT ala- nı için yasai mecburi\et olan koruma planı yapılabilirse. kimsc artık kolav kolav havaalanı öneremez. Şimdi ade- ta boş arazi sanıp, tatlı havaller ku- ruyortar..." Patara'ya havaalanı fıkri hüküme- tin ilgili kurumlannda "ckkii bir pro- je" haline gelmiş mi; yoksa eskiden beri süren beklentileryapay bir söylentiyle yeniden ortaya mı çıkıyor? Bu sorulann yanıtını vere- bilmek için aynı tartışmalar- da adı geçen başta Cumhur- başkaru Süiev man Demiret ol- mak üzere başbakanlığın ve tüm ilgili bakanlann "kesin bir açıklama" yapmalan ge- rekiyor. EgeTbu açıklama gerçekleş- mezse, böylesi bir söylenti bi- le Patara'yı sürekli kemiren " a> ncabklı kaçak yapılaşm a- lann" daha da artmasına ne- den olacak. Çünkii denilebi- lir kı: "eğer turistik yatak ge- reksinmesi yoksa. havaalanı neden gündemde? O halde bunlar vıkılmasın. hatta affe- Evet. Patara. Prof. Işık ve ar- kadaşlan, yıllardır birbirleri- ne sevdayla sanlmışlartunzm > ağmasına karşı u> garlığı sa- vunuyorlar. Şimdi de yine "uy- garlık'"(!) adına önerilen bir "yokedicr projenin gerilimi içinde. bu ülkeye hizmet ver- meyı sürdürecekler. Kimsenin. buna hakkı olmasa aerek... 'Oyuncular yarışçıdır' Jennifer Aniston, Glenn Gordon Caron'un vönettiği Picture Perfect isinili fılmde Kevin Bacon ve Jay Mohr ile birükte rol ahyor. Aniston, bu fılmde oynamaktan tnemmuı oldugunu belirtivor ve birdenbire Shakespeare ya da başka bir oyunda rol almak istemediğini söylüyor. Aniston, reklamlarda ve fılnderderolalmanın birbirine benzediğini vurgulu>> or: "Filmlerde üeri doğru giderek roller ahyor ve aktör olarak kendinizi sadyorsunu/, reklamda da ürünler satıyorsunuz. Birbirine benzeyen iki oyun. Oj uncular yanşçıdır ve sonunda herkes çahşarak üzerine düşeni >apar." Alaska'daki nükleer denemeye büyük tepki ÜMtTOTAN İZMİR - Alaska'da nük- leer bomba denemeye hazır- lanan ABD'nin. yanmış uranyumdan kendi askerle- ri de büyük zarar gördü. Irak savaşından bu yana yıllar geçtikçe hastalıkları ortaya çıkan ABD'li gaziler örgüt- lenerek davalar açıyorlar. Ga- ziler, Irak'taki Körfez sava- şı sırasında ABD tanklan ve uçaklanndan atılan yanmış uranyumlu mermilerin tah- rip edici etkileri altmda kal- dıklannı belirterek. bunu ABD Silahh Kuv vetleri'nin kabul etmesini istiyorlar. UNESCO. UN1CEF ve FAO'nun arka arkaya yayım- ladıgı raporlar da 1991'deki Irak savaşının insanlar üze- rindeki etkisinin bilinenden çok daha büyük boyutlarda oldugunu ortaya koyuyor. ABD'nin en son geliştir- diği tahrip gücü yüksek, sı- gınak patlatmayı amaçladı- ğı iki nükleer bomba dene- mesini 11 Mart'ta Alaska'da yapmaya hazırlanması tüm dünyada büyük tepki yaratır- ken. > anmış uranyum içeren bombaların testinin engel- lenmesı ve kullanılmaması istendi. ABD'de 'Körfez Sa- \aşıGazOeri"örgütlerup ayak- landı. Gazılerin. savaş sıra- sında yanmış uranyumlu bombalardan etkilendikleri- ni ve hastalandıklarını belir- ten açıklamalannm 3 Mart ta- rihli Los Angeles Times ga- zetesinde yer alması, Alas- kalılann yörelerinde yapıla- cak nükleer bomba testine karşı çıkmalanna kanıt oluş- rurdu. SÖYLESİ ATTİLÂİLHAN 'Acı Bir Mukâyese'... Hesap kitap, üç yıl olmuş; o 'söy/eş/'min başlığı şu: "Gümrük Biriiği, 'Rüya' değil, 'Kâbus'!" Ba- şımıza açtığımız 'öe/â 'nın ve türiü 'seyyiâtı 'nın tek cüm- leyle özetlenmiş şeklıdir! 'Yüz yıllık bir rûyanın ger- çekleştiğini' yazan, şaşkınlar çıkıyordu da!... (5 da bir şey mi. hiç utanıp sıkılmadan, 'Ekonomik Misâk-ı Milli'ye son' demişler; Gümrük Biriiği sâyesinde, ni- hayet 'yeriimalı' ile 'yabancı malı'n\ 'mukâyese' im- kânını bulacağımızı belirtip, sevinç çığlıklan atmışlar- dı. Doğrusu, 'mukâyese' fikri, hiç de fena bir fikir gi- bi görünmüyordu; bana sorarsanız, 'karar mekaniz- malanna dâhil olmadan, Gümrük Biriiği'ne giımek; Devlet-i Âliyye'nın 1838 Ticaret Anlaşması'nı im- zalamasından çok dafarklı bir şey sayılamazdı: çün- kü her iki anlaşmanın 'esaslan' arasmda yapılacak ciddi bir mukâyese, daha işin başında, ne büyük bir 'enâyılik' yaptıgımızı gösterecekti. Acaba merak eder miydiniz? Sâhi bu rüyayr gördük mü? • • Once 'yüzyıllıkrüyayıgerçeğedönüştüren', o. on önemli noktayı; ardına. kendi görüşlerimizi de ek- leyerek, bir görelim: a/ Tanm ürünleri hâriç, Türkiye'de, Avrupa Birii- ği ya da üçüncü ülkelerde üretilen mallar, 'serbest- çe' dolaşabilecek! (yâni, bildiğimiz 'Açık kapı' po- litikası.) b/ Gümrük vergileri srfırlanacak, Avrupa Biriiği tekstil sınırlamasını kaldıracak. ama Türkiye de, an- laşmadan doğan yükümlülüklerini yerine getirecek! (...Yâni, tç pazanrn Avrupa Toplukığu'na teslim ede- cek!) c) Beş yıl içinde Türkiye, standardizasyon. ölçüm ve kalibrajda Avrupa Biriiği mevzuâtına uygun dav- ranacak! (Yâni, Türkiye'de Avrupa Biriiği stan- dartları işleyecek!) d/ Türkiye'nin öteki ülkelere uygulayacağı rthâlât ve ihrâcât politikası, Avrupa Biriiği mevzuâtına ay- kırı olmayacak! (Yâni Türkiye, ulusal açıdan iste- diği ülkeyle istediği ekonomik ilişkiye giremeye- cek. Avrupa Topluluğu'nun çıkarlarına uygun davranacak!) e/ Işlenmış tarım ürünlerinde, karşılıklı ve üç aşa- malı gümrük sıfıriamasına gidilecek! (Yâni et, süt ve sebze, meyve, hatta tahıl konusunda, Avrupa Topluluğu'nun Türk pazarını istilâsına yeşil ışık yakılacak) M Türkiye devlettekellerininkaldınlması konusun- da Avrupa Biriiği ile uyum içine girecek (Yâni Türk ekonomisinin yetmiş yılda ecnebiye karşı yarat- tığı 'ekonomik kaleler' teslim edilecektif) g/ Taraflar tthal mallara dolaylı ya da dolaysız ola- rak. millî mallara uyguladıklarından fazla vergi koya- mayacak! (Yâni gümrükler dışında, yerii mallar,ya- bancı istilâsına karşı, başka vergilerle de himâ- ye edilemeyecek.) h/ Siyasi diyalog geliştirilecek ve iki taraf dış gü- venlik konularını tartışmak için bir araya gelecek! (Yâni Türkiye'nin dış politikası da, dış güvenlik ko- nulan da, Avrupa Birliği'nin denetimi altında yü- rütülecek!) (Meydan, 18 Mart 1995) 1838 tarihli Osmanlı/lngiltere Ticaret Anlaş- ması'nda 'yediği' benzerbir '/cazv/f'dolayısıyla, Tür- kiye'nin böyle bir rüya görebilecegi, aklı başında hiç- birTürk'ün aklına gelemezdi: aklı kesesinde olanla- n saymıyorum. Sizce çok mu farklı'?.. $imdi aynı yolu izleyerek. 1838 Ticaret Anlaşma- sı'nın maddelerine bir göz atabilir miyiz? a/1838 Anlaşması, Devlet-i Âliyye'nin her yanın- da uygulanacaktır. (Yâni Mısır'ın kapitalist geliş- mesinde, stratejik rol oynayan dış ticaret tekeli yıkılacaktır.) b/ Bu anlaşma 'ilelebet mer'i ve mûteber' olacak ve Anlaşma hükümlerinden öteki bütün ülkeler de ya- rarianacaktır. (Yâni, imzalanan aynı tip anlaşma- larla 'sistem'in tamamı -bugünkü Avrupa Toplu- luğu- Osmanlı'ya hükmedecektir.) c/ Kapıtülâsyonlar devam edecek, yeni anlaşmay- la tanınan yeni imkânlar, eskilerine eklenecektir. (Yâ- ni bugün ne yapılıyorsa, o gün de aynen yapıl- mıştr.) d/ Gerek iç gerek dış ticaret amacıyia Ingiliz (Siz Avrupa'lı anlayın) tüccarlar, onların Osmanlı ortak- lan ve adamlan (gayr-i müslim anlayın) memleke- tin her tarafında her çeşit emtiayı, bilâ istisna alıp sa- tabilecektir. (Yâni, 'ecnebi' mallan, serbestçe do- laşacaktır.) e/ 'Yedd-i Vâhit' usulü 'bilkülliye terk ve iptâl ola- caktır' (Yâni, Hayriye tüccan himâyesiz kalacak- tr). f/ Ingiliz (Avrupalı anlayın) tüccarlar, ortaklan ve adamlan, iç ticarette en imtiyazlı yerii tüccardan faz- la vergi ödemeyecektir. (Yâni yeni Gümrük Biriiği Anlaşması'ndaki 9. şık, aşağı yukan aynen söy- lenmiş.) g/ Ithâlâtta yalnızca yüzde üç vergi resmi ödene- cektir. (Yâni ecnebi bir tüccar Osmanlı ülkesinde satbğı mallar için yüzde 5 resim öderken, Osman- lı tüccan eyâletten eyâlete nakledeceği emtia için yüzde 12 resim ödeyecektir.) IV Yabancı mallar Boğazlar'dan serbestçe peçe- cek, transit ve aktarma işlemleri hiçbir resme tabi ol- mayacaktır, aynca ingiliz tüccan (Avrupalı) yalnız kendi mallannı değil, dış ülkelerden gelmiş her matı Osmanlı ülkesinin her tarafında serbestçe alıp sa- tabilecektir. (Yâni, Ingiliz'e öncelik tanınmakla bir- likte, Devlet-i Âliyye geniş ve bâkir bir pazar ola- rak Avrupa kapitalizmine açılmaktadır.) (Dünya, 21 Mart 1995) O tarihte, aklı başında bir Türk aydını için sorula- cak soru neydi? Türkiye Cumhuriyeti'nin, Avrupa Biriiği ile imzaladığı Gümrük Biriiği Anlaşması'nın, sonuçlan itibanyla da Devlet-i Âliyye'nin imzaladı- ğı 1838 Ticaret Anlaşması'na benzeyip benzeme- yeceği değil mi? Ama önce1838 Anlaşması'nın 'seyyiâtını' görme- miz lâzım. Osmanlı kapıyı açınca...' Hüseyin Avni Bey, 'açık kapı po/rü'kası'nın Osman- lı'yı nasıl 'batırdığını' incelerken, ibrete şâyân bir ömek vermiştir; sadece onu aktarmakla iktifa ede- ceğim. "...1800 ve 1820yıllannda, Istanbul'da kumaş- çı esnafının 2.750 ve kemahçı esnafının (havsız kadife) da 350 tezgâhı vardı. Bütün bu tezgâh- larda 5.000'den fazla insan çalışıyordu. 1868 yı- hnda yerii sanayiin ıslâhı için hazırlanan bir ince- leme raporunda, bu kumaş tezgâhlanndan an- cak 25 (evet, sadece yirmibeş) tane kaldığı esef- le kaydedilmektedir. Bu raporun yazıldığı devre- de Avrupa sanayiinin dokuma eşyası bol bol ve ucuza gümrük kapılarından girlyor ve yerii imâ- lâthaneleri tazyik ediyordu. Zamanla bu imâlât- haneler kapanıyor, yerine Avrupa malı satan ma- ğazalar açılıyordu..." (Bkz. Hüseyin Avni Şanda, 'Van Müstemleke Oluş Tarihi', Gözlem yayınlan.) Gümrük Birliği'negirmesiTürkiye'yi 'oraya'ge- tirdi mi? Bu ayn birtartışma konusu, ona da bakanz. http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle