Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MART 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Esin Afşar, 29 Mart'ta AKM'de düzenlenen 'Âşık Veysel'i Anma Gecesi'ne katılacak
Bu kez cazÖZLEM GÜLŞEN
Esin Afşar"ın. Âşık Veysel *nısına,
onun besteleri \ e sözlerinden d;rlediği
çoksesli CD'si Yapı Kredi tarıfmdan
hazırlandı. CD. yakinda müzikieverle-
rın beğenisıne sunulacak. Kopız, ney,
ık.lı. kalsık kemençe, saksofor, trom-
pet. ut pı>ano gibi hem yerel herr de mo-
dern müzik aletlerinin kullanıldıgı CD'de
sanatçıv a baba-oğul Baki Duyaıiar,Ya-
> uz Top, Erkan Oğur, Şiikrü kabacı,
Ercan Irnıak. Cem Aksel, Tahsın Ünü-
var, Şeno*a İlker, Neah \eşil Nfl, Aycan
Teztel \ e Arzu Kopuz eşlık edi>or. Da-
ha önce Yunus Emre, Mevlana ve Ata-
türk anısına da bu tür çalışmalargerçek-
leştiren Afşar, neden caz >orumuylabir
Âşık Veysel CD'si hazırladıklannı an-
latıyor:
" Bu konu en az25 yıMırbenimkafam-
da> dL Ancak ben bu çalışmav ı hayata ge-
çircmedim. Bunun nedeni de maddi ye-
tersizlikti. Sahnede birkaç kez dtnedim.
O ola> orada kaldı. Ben, onun ritminde
cazı zaten duyuyordum." Esin Afşar'ın
kafasında böy le bir düşünce yer alırken
bir süre sonra Yapı Kredı ile 'Esin Ala-
turka' adlı bir çalışma gerçekleştiriyor.
Oraya ilk Atatürk üzenne bir çalışma
önerisi ile gidıyor Afşar. Önerisi kabul
edilıyor ve çalışma gerçekleştıriliyor.
Ancak tüm bu aşamalarda her sanatçı-
nın olduğu gibi onun da yaşadığı birta-
kım sorunlar var."Her bir şe\inolduğu
gibi bunun da fikir anası benim. Ancak
tüm bu çalışmalanm sonrasında hep bir
iizüntü yaşıyonım. Vunus Emre ile ilgi-
li yapıtıma Kültür Bakanlığı destek ver-
mişri. Dışişleri Bakanlığı da Mc\lana-
Yunus Emre çalışmalarımdan oluşan
bir düzenlemeyi Macaristan'da çıkanp
tüm dümava dagıtmak için girişimler-
de bulundu. Ancak phasada CD'lerim
tükendiği /aman >ineleme yoluna gidil-
mi\or. Dinleyicilcrim vapıtlarıma ula-
şamadıklannı söylüyor ve beni anyor-
lar."
Kendi özverisi %e isteğiyle çalışma-
lanm gerçekleştiren Afşar'ın tek beklen-
tisiyapıtlannın halkaulaşması. Birbaş-
ka sorun da herçalışmasının sonunda de-
ğişen yönetim kadrosundaki yetkililere.
yaptığı çalışmaları \e bu alanda yaşa-
dığı sıkıntılan tekrar tekrar dilegetirme-
si. Sonrasında yaşanan ise derin bir ses-
orumu Veyselve parasal desteğın şart olduğunu düşü-
nüyor. Namık Kemal Zeybekin, Kültür
Bakanı olduğu dönemde çok güzel iş-
ler yapıldığını söyleyerek o dönemi şöy-
le anlatıyor: "Ben, ona 'Yunus Emre'
önerisi ile gitmiştim. İçinde altı tane de
kendi bestem vardı. Ortaya çok hoş bir
çalışma çıkö. LNESCO'nun o yılı 'Yu-
nus Emre Sevgi Yılı" olarak seçmesi de
çok isabetli oldu. Amerika turnesi. Av-
rupa turnesi yapnk. Oysa şimdi hazıroian
bir şeyi çoğaltmalannı istiyorsunuz; hiç
ses çıkmıyor."
Hiçbirzaman maddi kaygılarla piya-
saya yönelik çalışmalar yapmadığını,
bu yüzden de diğer plak şirketlerinin
çalışmalanna ilgi göstermesinin imkân-
sız olduğunu biliyor. "Buyozlaşınışor-
tamda herhalde benim yaptıklanm ilgi
görmez. Bir de mafya misali garip şey-
ler dönüyor. Olmadık şeyler göklere çı-
kanlıyor. Görsel-işitsel basın destek ve-
riyor ve ortaya birbirinin a> nısı çalışma-
lar çıkıyor. Sitelikönemli değil. Bir kül-
tür karmaşası. yozlaşmasıdır gidiyor.
Ama yılmamak lazun. Arabeskten kur-
tulalım derken pop patladı. Ana haber
bülteninde bile arnk bu insanlar konu edi-
lir ve insanımız bu kadar "aptal" yerine
konulursa: olumlu gelişmeler beklemek
miimkün olamaz. Haber sunuculan' so-
kak satıcılan' gibi bağınvor. Hepsi de-
ğil tabii. .Ancak diize> li olmadığj kesin."
(Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) 'Esin Afşar Nostalgie'
fsin Afşar'ın Âşık Veysel'in besteleri ve sözlerinden derlediği çoksesli CD'si Yapı Kredi
tarafından hazırlandı. Afşar, en az 25 yıldır kafasında olan bu projeyi maddi yetersizlikler
nedeniyle yaşama geçiremediğini belirterek "Sahnede birkaç kez denedim. O olay orada kaldı.
Ben. onun ritminde cazı zaten duyuyordum" diyor.
sizlik. Hep mücadele ıçınde olmasına is-
yan ediyon" Dünyanın hiçbiryerindebir
sanatçı bu tür sorunlarla >üz yüze kal-
mıyor. Her şe>i kendim gerçekleştiriyo-
rum \e bu beni çok vıpratıyor. Sanatçı
olarak iirelimime ayıracağım zamanı
başka ihtivaçlara ayırmak zorunda ka-
lnorum. 29 Mart'ta"AKM'de; TRT, Kül-
tür Bakanlığı \e Sıvashlar Dcrnegi'nin
girişimleri>le "Âşık Veysel'ı Anma Ge-
cesi' düzenlenecek. Geceye solist olarak
katılacağım. Bu kez de Yapı Kredi Ya-
yınlan'ndan çıkacak olan CD'yi, Âşık
Veyserin ölüm yıldönümünde çıkarma-
lannı istedim. Bu konuyla ilgili de yaşa-
nan sıkıntilar var."
"Âşık Yevsel' CD'sindepek çok isim-
le birlikte çalışan Afşar. çalışmada caz
yorumu olduğu için ola> ı kotarmanın da-
ha da zorlaştığına değinivor. 20-25 ki-
şiük bir kadroyla her istediğınt gerçek-
leştirmesi olanaksız. Bu sa\ ının en faz-
la beş olması gerektiğını düşünihor.
"Kalabalık bir kadrm la konser teklifle-
rine de net bir cevap >eremi>orum. Bir
ara>a gelip henüz pro\alara bile başla-
\amadık. Bunun dışında senelerdir bir-
likte çalıştiğım bir grubum >ar. Ancak
bu dönem içinde oıılar biraz safdışı kal-
Afşar. 13-14 Mart tarihlerinde Tör-
kan Savlan'la birlikte Van'dayenikuru-
laıı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derne-
gi "ningirişimivle gerçekleşecek bir kon-
ser vernıek üzere bu şehre gidiyor. Ora-
da vereceği konser 'Atatürk' ağırhklı
olacak \ e kendısine bir piyanist eşlik ede-
cck.
Gençlerın >oğıın ılgisınden oldukça
menınun. "Beni dinleyen belli bir kesim
\ ar. Zaten o da olmasa, yaşamayalım da-
ha i> i."
Afşar. vapıtlarının Amerika'ya açıl-
ma olasılığının da olduğunu: ancak bu-
nun için öncelikle çok iyi bir menajer
Afşar"ın yeni birçalışması. önümüz-
deki hafta 'Esin Afşar Nostalgie' adı al-
tındamüzikseverlerlebuluşacak. CD'de.
sanatçının bugüne dek hiçbir çalışma-
sında yeralmayan yapıtlan da var. Gün-
demde olan başka bir konu da Ahmet
Yese^^'yle ilgili bir çalışma gerçekleş-
tirmek. Ahmet Yesevı Vakfı'nı ve Ka-
zakistan'da Ahmet Yesevi Üniversite-
si"ni kuran Namık Kemal 2Teybek'ten ha-
ber bekliyor Afşar.
Bunurı dışında kendisinin Nâzrnı Hik-
met besteleri \ar. Nâzım Hikmet"ın ölü-
münün 30. yılında Strasbourg"da düzen-
lenen etkinlikte bir-iki parçasını seslen-
dirmiş. Ancak onlan henüz yaşama ge-
çiremiyor. "Raks önce bu konuyla ilgi-
lenmişti. Ancakorada da benim anlama-
dığım bir şe\1er döndü ve cevap gelme-
di. Elimde hazırolan Nâzım Hikmet bes-
teleri \ar."
Zor iştir dergicilik; kanalı farklı bir yerden akar, güncel olana takılıp kalmaz
sıirefflr itinayla dergi
debiyat dergilerinde, aslında uzun bir süredir tartışılan "9O'lı yıllar şiiri", en son Gösteri dergisinin bir
dosya ile birlikte yeniden gündeme getirmesiyle iyice alevlenirken edebiyat dergilerinde yer bulamayan bir
başka "90'h yıllar şiiri" başka platformlarda şiddetle tartışılmaya başlandı bile.
Idam Sanat dergisinin 93'ten itibaren, her yıl sonunda ek olarak verdiği "Şiir Yıllığf'nın yenisi derginin
Mart sayısıyla birlikte çıktı. Çıktı ama, onun da yeni polemikler yaratacağı söylenebilir.
ERDAL DOĞAS
Hangi dergi yöneticisi>le ko-
nuşursanız konuşun. bir müddet
sonra size. dergi çıkarmanın güç-
lüğünden söz edecektir. Zor iş-
tir dergicilik. Hele hele uzman-
lık gerektiren yazılar ve finans-
man. baslıca iki sorun olarak der-
gi vöneticilerinin sıkça karşısı-
na çıkar. Daha çok bu nedenler-
le kapanırdergiler. Fakat bunla-
ra rağmen. birv-üzyılı aşkın. iti-
nayla dergi çıkanlır ülkemizde.
Adalet Ağaoğlu, Adam Ö>kü
dergisinin son sayısında kendi-
siyle yapılan röportajda. '80son-
rası öykücUlüğümuzün bir sessiz-
liğt gömüldüğüne. bu sessizliktc
ö\kücülere yer \eren dergilerin
ortadan kalkmasının' etkılı oldu-
funa dikkat çekiyor. Ağaoglu,
öyküdeki sessızlığı dergilerle
açıklarken. aslında dergılersiz
yazın adamının ne denli yalnız
olduğunu da söylüyor. Tabii bu-
nunla beraber dısiplin dergıleri-
nin ne denli ışle\sel olduğunu
da. ~Yayınevlerinden bazılan ise
"ille" roman demiyor artık."
Yayınevlerinin bu turumunda.
>ani şeniden öykücülere kucak
açmasında, periyodunu aksarma-
dan on beş sa> ıdır yayımlanan
Adam Öykii dergisinin hiç kuş-
kusuz önemli bir rolü oldu. Bir
noktada Seçilmiş Hikâyelerder-
gisıylebaşlayanbirgeleneği sür-
dürüyor Adam Öykii.
Bugün. "GünümüzTürkEde-
biyatında Kısa Anlatı" tartışıla-
biliyor. "Kısa Öykünün Türler
Sıralanınundaki Yükselişi" yazı-
labiliyor. dergılerde yer bulabi-
liyor. Henıen hemen her sayısın-
da olduğu gibi bu sayısında da çe-
vın ürünlere sayfalannı açan der-
gınin. öyküse\erleri yalnızcaye-
rel olanla değil. yerel olmayan-
la da buluşturmayı hedeflediği
gözleniyor. Bu bağlamda Vlrgi-
nia VVoolfun öyküsünü tekrar
tekrar okuyabıleceğiniz bir öy-
kii. fotoğrafını ise tekrar tekrar
bakabileceğınız bir fotoğrafola-
rak düşünüyorum. Bu arada. der-
ginın. yazarlannın fotoğraflan-
nı da basmaktaki kararlılığını
sürdürmesinden > ana olduğumu
belirtmeliyim.
Tartışmalar sürüyor
Fotoğrafta ısrarlı davranan bir
başka dergi de Yine Hişt Bu der-
gi. birsoluktaokunabilecek "küJ-
türsanafdergileri arasında. Üs-
telik kırkına merdiven dayadı,
otuz dokuzuncu sayısına ulaştı.
Daha çok küçük bir antoloji ni-
telığı taşıyan derginin son sayı-
sında Alta> Öktem"in hayli açık
bir eleştirisi yer alıyor. Yazıda
söz konusu olan. Gösteri dergi-
sinin Ekim - Kasım 97 tarihli sa-
yısındaki "90"lı ^ ıllann Şiiri"
dosyası. A>nı dosyaya gecike-
rek yayımlanan Edebivat ve Eleş-
tiri dergisinin son sayısında,
-1997'deŞiir" başlıklı yazısıyla
Adnan Sancı da kisaca değini>or:
"._on yedi \ıllıkyeknesakuğın ke-
sin bir işte\ sizligedönüştüğünü >e-
nileyin farkeden Hürrnet Göste-
ri.gecen yıl içinde>a>inına ara ver-
mek zorunda kaldı. Ardından SH
nıfsahaptsına uygun birgözüpek-
Ukle yeniden çıkmaya başladı ve
90'b şiir sansasyonuyla kendini
önemsetmeye çalıştı. Tek yanb,
sıg, kindar \e gerilik alameti kur-
nazlığıyla, mesele\i gerektiği gi-
bi tartışma ni\eti taşımadıgını
bir kez daha kanıtladı. Dışandan
izleyenlerse, gülümseyip 'Eski tas
eski hamam" demekle yetindL"
Satrcı'nın yer yer ateş püskür-
düğü yazısının da bir kusuru \ an
yazının bütününde yaklaşık altı
kez kendi adı geçıyor. Öte yan-
dan yazıda değinılen bir dergi
de, on yedinci sayısına ulaşan
aylık şiirdergisi Poetik'us. Satı-
cı. bu derginin de eksiklerini sı-
ralayıp. "Mesele çıkarmaü** di-
yor. Yazısına ilk yanıtı da yine bu
dergiden alıyor tabii. Yanıttan bir
cümle aktanyorum: "Peki sen
neden kanştırmıyorsun ortah-
ğı^
Hangi t
90<
h>illar şiiri1
Edebiyat dergilerinde. aslın-
da uzun bir süredir tartışılan *90*h
yıllar şiiri". en son Gösteri der-
gisinin bir dosya ile birlikte ye-
niden gündeme getirmesiyle ıyi-
ce ale\ lenirken, edebiyat dergi-
lerinde yer bulama> an bir başka
"9O'lı yıÛarşiiri" başka platform-
larda şiddetle tartışılmaya başlan-
dı bile. Hepinizin takdir edece-
ği gibi sözünü ettiğimiz "med-
yatik şiir", "travesti şiir" tartış-
malan bunlar. tlginçtır. edebi-
yatçılann da yer aldığı bu tartış-
malar. şimdiye kadar yalnızca
haber dergilerinde yaşanırken.
edebiyat dergileri bu sıcak me\-
zunun kıyısından bile geçmedi.
Burada doğal olarak iki soru or-
taya çıkıyor: Sözü edılen şiırle-
rin hangısi 901ı yıllara ait? Ede-
biyat dergilerinın bu tartışmala-
ra uzak kalması. yalnızca edıtor-
yal bir tavır mı. yoksa söy lenen-
Ieri sessizce kabul etnıek mi? Fa-
kat şu da pekalâ denilebilir. der-
gilerin kanalı farklı bir verden
akar. Bu noktada güncel olana ta-
kılıp kalmaz. Ovlevse edebiyat
dergilerı ıçın ciddiye alınması
gereken nedır?
Her sayısında bir konuyu ele
alan. son savısında da psikana-
liz ve karikatur konulannı önce
çıkaran Vlrgül dergisınde Orhan
Koçak'ın ılgınç bir notu dikkat
çekıyor. Dergıde polemık >azı-
lannın bırden artnıa\ a başladığı-
na değinen Koçak. yazarlanna
biröneridebulunuNor "Polemik
yazarı, >a/ısını ilginç kılmanın
bir \olunu bulmalı - ister sorunu
daha genel bir çerçe\e>e taşıya-
rak. istersc ünlü >azarlardan alın-
tılar yaparak." Bu notun da ye-
ni bir polemığe pencere arala-
ma>acağını kım>övleyebılirki?
nisi derginin Mart sayısıyla bir-
likte çıktı. Çıktı ama. onun da ye-
ni polemikler yaratacağı söyle-
nebilir.
Çünkü yıllığın hazırlayıcssı
Mehmet H. Doğan. daha önceki
y ıllıklara gelen eleştirileri dikka-
te aldığını ve bu nedenle şair sa-
yısınıazaltıp. şiırsayısını arttır-
dığını söylüyor,
Doğnısu. bu açıklamanın ar-
dından. sayılarla konuşmanın
hayli yaygın olduğu ülkemizde
bir şaır çıkıp da "Benim sayun
nedir" diye bir soru sorarsa hiç
^aşırmamalı! Fakat şu sorulabi-
lır: Dergidegöremediğimizbel-
ki de göremeyeceğimiz isimle-
rin. dergiyle birlikte \erilen yıl-
hkta yer alması. Adam Sanat'ın
yayınanlayışıylaçelişmiyormu?
Çelişmıyorsa bu isimleredergi-
de neden rastlayamıyoruz?
Öte yandan "Edebiyat dün-
vasında Yaşar Kemal sessizli-
ği"nin konuşulmaya başlandığı
bir dönemde Prof. Dr. M. Or-
han Oztürk'ün "Yaşar Kemal'in'Yaşar Kemal sessizliğT
Adam Sanat dergisinin 93'te»—-VarafıcıuğTv^Büuıçdışı Kaynak-
itıbaren. her yıl sonunda ekola- ları" adlı yazısının yayımlan-
rak verdiği "Şiir Yühğı"ııın ye- masını. aynı sayıda Memet Fu-
at'm yazısında Yaşar Kemal'e
de değinmesini anlamlı buluyo-
rum.
Ustalar anıhyor
Varhk dergisi, yukanda geçen
tartışmalara uzak dururken, son
sayısında, agırlıkla edebiyatımı-
zın aramızdan aynlan usta kalem-
lerine sayfalannı ayırmış. Cey-
hun Atuf Kansu, Adnan Benk,
Abdülhak Şinasi Hisar, Merin
Eloglubu sayıda değinilen isim-
ler arasında. "Yaşar Kemal ses-
sizliği"ne ise. bir yanıt da Var-
lık'tan gelmiş. Sennur Sczer, ro-
mancımızın yeni kitabı "Fırat
Suyu Kan Akıyor Baksana"yı
irdelemiş.
Bütün bunlann yanında, bi-
zim yalnızca Fransızcadan yap-
tığı çeviriler ve şıirleriyle bildi-
ğimiz. ama yıllardır "halk şiiri"
üstüne sessizce çalışmalanm sür-
düren Erdoğan Alkan'ın "Yu-
nus Emre'den ÂşıkVeysel'e Halk
Şiiri" adlı yazısının konunun
meraklılannca keyifle okunaca-
ğını düşünüyorum.
Yaşasın Edebiyat da son sayı-
sında bir usta kalemi, Yahva Ke-
mal'i sayfalarına taşımış, dos-
ya konusu olarak ele almış ve
"bugüne" getirmiş.
Dergıde. şairin dostlanndan
Fuat Bayramoğlu'nun daha ön-
ce yayımlanmamış biranı yazı-
sını, Sermet Sami Uvsal, HOmi
Yavuz, Tuğrul Tanyol'un Yahya
Kemal'in şiin üsrüne >azdıkla-
nnı ve Hasan Bülent Kahraman
ile yapılan bir röportajı bulabi-
lirsiniz.
Bursa'nın
İstanbul'daki sesi
Künyesinde adresi Bursa de-
ğil de Istanbul verilse, kimsenin
şasıracağını sanmadığım bir der-
gi Yeni Biçem. Enis Barur'dan
Gültekin Emre'ye. Ahmet Ok-
tay'dan Yusuf Alper'e kadar ge-
niş bir isim listesi var derginin.
"Taşra dergiciliği" tartışmala-
rından kendını kurtarabildi ve
elli dokuzuncu sayısına ulaşa-
bildi.
Evet, beş yıldır periyodunu
aksatmadan çıkıyor Yeni Biçem.
Son sayısında da Ramis Dara ile
Mustafa Şerif Onaran arasında.
geçen "ahşma"'nın son izleri. ilk
yazı olarak verilmiş. Derginin
daha çok bir şiir dergisi özelli-
ğini bu sayıda da koruduğu. bu-
na karşı öykü yayımlamakta bi-
raz ağırkaldıgı söylenebilir. Os-
telik. öyküde sesin her geçen
gün daha bir ivme kazandığı şu
günlerde...
BU AŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Peşlerine Takıldığımız Dizeler
MehmetH. Doğan'ın "Adam 1998Şiir Yıllığı'na
aldığı şiirleri dinlerken -çünkü gözlerim uzun oku-
malara izin vermiyor- vardığım genel izlenimi yaz-
mak istiyorum önce.
Duraklamayok...
Şiirin o büyük "afö/ye"sinde bindallılarla karşıla-
şıyoruz.
Kimi sayfalarda erken yorgunlukları üstümüze
çöken genç süvariler bulunmasına karşın, gelişme
hızını yitirmemiş görünüyor şiirimiz.
Biliyorum, bu konuda düşündüklerimizin, yaz-
dıklarımızın temelinde biz varızdır. Bizim beğeni öl-
çütlerimiz, birikim kaynaklarımız. saksımıza verdi-
ğimiz su. Kulağımızdan gitmeyen eski sesler.
Yadırgıların uzakhğını da, yakınlaşmaların sıcak-
lığını da gizinde besleyen kişiliğimizın kaynakları olu-
yor elbet.
Kimi şiirler soluk yitimine uğrar bu elimizde ol-
mayan engel karşısında. Kimileri de bakarsınız bir
sıçrayışta aşıp gitmiştir tüm sınırları, engelleri.
Her biri ayrı bir dünyanın adamlan olan "ö/z"leri
dizelerinin peşine takanlarla yaratmanın sevinç
paylaşımı aşamasındayızdır artık.
Nurullah Ataç, belki de yaratmanın sevinç pay-
laşımı dediğım güzelliğe teslim olduğu ıçın, kendi-
si yazmış gibi coşkuyla okurdu kimi şiirleri.
Şiirin güzelliğinı gösteren ölçütlerden biri olarak
düşünebileceğimiz bu coşkuyu ne zamandır din-
lerken tadıyorum ben.
Mehmet'in seçkisindeki şiirlerden bir kez daha
dinleme hevesi uyandıranlann başında Ece Ay-
han'ın "Çağdaş Bir Yahudinin El Yazısı" geliyor.
Altı bölümden oluşan bu uzun yapı, daha ilk bö-
lümde yeni bir Ece Ayhan'la buluşturuyor bizi. Sım-
sıcak, kapsamı genişledikçe genişleyen.
Her dizenin geliştirdiği süreçte evrensel bir fırtı-
naya tutulduğunuzu algılıyorsunuz. Artık sözcük-
lerin yapısıyla oynamaya boş veren bir Ece Ayhan
şiiri. ilk dizeden sonuna kadar nefes darlığına uğ-
ramamış bir yapı.
Yerimiz izin verse tamamını sizlere sunmak iste-
yalım:
Daha o zamanlar S. ve T. sılah fabnkalan kurulmamıştı.
Doğmamış ortaklar arasında anlaşmazlık çıkmamıştı daha
Daha sermayelen bir balonluk metelıkler metelikler
Bir gün sevınçli haberier geldı
gazetelerden
aıanslardan '•
Savaş çtkmıştı uzaklarda falan
Ötelerde falan
Yakınımtzda falan
içımizde falan
ikınci ortağın adını sılahlardan sılmek imkânsız
Mahallı gazeteler -aksilık- çok okunurdu
III.
Bir orgcunun küçük oğlu
(Başka yok muymuş ne)
Sonralan Avrupa 'da unlü bir aktöroldu para kazandı
Baba zoruyla hukuk okudu önce
Stravınsky'yitanırdıparadiden ''"'"''. ,."; V. !
ön sıralarda ve bastonsuz olduğu için
Eşek anlannı andınr uzunca
Tıyatro sevgisine açıp kapadı perdelen
Savaş çıktığı yıllarda teker tekeryavaş yavaş
Işinı Bilir Bir Rejim kuklalan cephelere sevk etmişti."
öykünün dizeleri yenemediği bu şiirin kolay ya-
zıldığını düşünen kimi genç süvariler çabuk yoru-
lacaklar elbet.
ADT'den iki yeni oyun
• Kültür Senisi - Ankara De\ let Tiyatrosu (ADT).
"Foto Bahar' ve "Tımarhane Kaçkını' ısımlı iki yeni
oyun sahneliyor. Azerbaycanlı yazar Elçin'ın
yazdığı, Yusuf Gedikli'nin Türkçeleştirdiği
'Tımarhane Kaçkını' isimli oyunun vönetmeni
Zamine ve Fuat Raufluoğlu. Büyük bir rejimin
yıkılmasının etkisiyle ürkmüş. korkmuş. güvensiz ve
çeşitli saplantılar içinde olan bir toplumun
öyküsünün anlatıldığı oyunda Fikret Ergin. Asuman
Bora. Ahmet Erkut. Yıldıral Akıncı rol alıyor. Oda
Tiyatrosu'nda sahnelenecek olan "Foto Bahar' isımlı
oyunu Seval Erözmen Kip üstlenıyor. Genç bir
kadının bir fotoğraf stüdyosuna gelip fotoğraf
çektirdiği bir anlık zaman dilimının anlatıldığı
oyunda Mesude Yılmaz ve Özcan Pala rol alıyor.
Hasan Âli Yücel Oyun Yazma
Yarışması düzenleniyor
• Kültür Senisi - TOBAY. Hasan Âh \ücel O>un
Yazma Yarışması düzenlıyor. Hasan Âli Yücel'le
ilgili etkinliklere ve Türk tivatrosuna özgün oyunlar
kazandırarak ulusal tiyatromuzun gelişmesine
katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen yanşmava
son katılım tarihi I5 Haziran. Türkiye
Cumhuriyeti'nin geçmişı ve bugününün
karşılaştııması. cumhunyet kültürünün
yaygınlaşması. toplumbilım. tarih. psıkoloji. politika
gibi disıplinlerin kültürlennden yararlanılarak bir
tiyatro oyunu şeklinde sunuluşu. sanat kültürünün
yaygın bir hale gelebılmesi sürecinde vaşanan
sıkıntılann saptanması gibi tartışma yaratabilecek
oyunlar. değerlendirmede öncelik kazanacak.
Aynntılı bilgı: TOBAV Genel Merkezi. Hasan Âli
Yücel Oyun Yazma Yarışması. Tunalı Hilmi Caddesi.
72 l-2 Kavaklıdere 06680 Ankara (0312-427 89 09).
Sihirli Hüt, 13. sezonda
• Kültür Servisi - tstanbul Dev let Opera \e
Balesi'nde ilk kez 13 yıl önce sahnelenen Mozaıfın
başyapıtı "Sihirli Flüt' operası Türkiye de en uzun
süre sahnelenen opera özelliğıni koruyor. Mozart'ın.
ölümünden önce bestelediği son operası Sihirli Flüt
bestecinin insanlığa yönelttiğı bir vasiyetname olarak
kabul edilmekte. Emmanuel Schikander'ın metnıni
yazdığı Sihirli Flüt'ü Yekta Kara sahneye koydu.
Orkestrayı Serdar Yalçın yönetiyor, yapıtın dekorunu
ise Osman Şengezer hazırlıvor. Payam Koryak.
Levent Gündüz. Mesut tktu. Ayhan Baran. Müjgan
Özçay'ın başrolünü paylaştığı yapıtta Beril Koral.
Mine Mater, Zuhal Yunga, Şamil Gökberk. Ferdi
Aruner. Oya Gökberk. Bergüzar Çelebi. Perihan
Pamukbezci ro! alıyor.
Hikmet Şimşek tedavi için ABD'de
• Kültür Servisi - Beyninde oluşan tümör tedav isi
için ABD'de bulunan ünlü orkestra şefi Hikmet
Şimşek ameliyat edildi. 8 saat süren operasyonun
başanlı geçtiği ve devlet sanatçısı Şimşek'in yoğun
bakım altına ahndığı bildırildı. Sanatçının eşi Nıhal
Ersöz Şimşek. ABD'nin Rochester kentindeki ünlü
MAYO Kliniği'nde önceki gün ameliyata alınan ünlü
şefin ameliyatının 8 saat sürdüğünü belirtti.
Âmeliyatı başanlı geçen sanatçının birkaç gün içinde
>oğun bakımdan çıkanlarak tedavisine devam
edileceği bildinldi.